Posts Tagged ‘Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’

HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.

 

 

HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Pazar, Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.