Posts Tagged ‘hatıralar’

Üşüyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Izdırabımın sırrı
Kördüğüm bilmecede
Hatıralar tutuşur
Alevden bir gecede
Üşüyorum

Kan sızar yüreğimden
Halimi bilmez fertler
Kambur üstüne kambur
Sırtımda yüklü dertler
Taşıyorum

Zayıf tutsak bedenim
Kurtulurken tuzaktan
İşte ölüm meleğim
El ediyor uzaktan
Koşuyorum

Alıntı

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirler, sıtkı tarancı’nın şiirleri, sıtkı tarancı şiir, cahit sıtkı tarancı şiirleri yaş 35, cahit sıtkı tarancı şiirleri kısa, cahit sıtkı tarancı şiirleri desem ki

Cahit Sıtkı Tarancı Bütün Şiirleri – Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Aşk İle Cahit Sıtkı Tarancı

Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış cıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki o musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kar eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civan kekliği

Kulak Ver Ki… Cahit Sıtkı Tarancı

Kulak ver ki havasında bahçemizin,
Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin.

Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel;
Dallardaki tomurcukları ürperten
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle güzel!

Korktuğum Şey Cahit Sıtkı Tarancı

Gün çekildi pencerelerden;
Aynalar baştan başa tenha.
Ses gelmez oldu bahçelerden;
Gök kubbesi döndü siyaha.

Sular kesildi çeşmelerden;
Nerden dolacak bu taş nerden,
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmıyan ejderha?

Ne yardan geçilir, ne serden;
Korkuyorum bu gecelerden.
Bel bağladığım tepelerden

Karasevda Cahit Sıtkı Tarancı

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir.

İlk Aşk / Cahit Sıtkı Tarancı

Felek ne kadar kahretse kalbimize,
Zaman zaman hatırladığımız olur,
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;
Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.

Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divane olduğumuz,
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.

Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.

Abbas / Cahit Sıtkı Tarancı

Haydi abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber Sal çıksın bu gece;
Görünsün söyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumanı,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

Otuz Beş Yaş / Cahit Sıtkı Tarancı

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N’eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında

Hatıra Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

Hatıra Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Hatıra Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Hatıra Sözler
Anlamlı Hatıra Sözleri,

Çok Güzel Hatıra Mesajları,

An belki geçicidir, fakat hatıra ebediyen kalıcıdır Bud Meyer

Hatırlanma sanatı, dikkati çekme sanatıdır Samuel Johnson

Arkada bıraktıklarımızın hatıralarında yaşamak, ölmemektir Campbell

Bana hatırlama değil, unutma sanatını öğret; çünkü hatırlamak istemediklerimi hatırlıyorum ve unutmak istediklerimi unutamıyorum Themistocles

Boyuna geçip giden ömürde, hatıraları anmak, yaşamayı uzatmak mıdır, kısaltmak mı? Ruşen Eşref Günaydın

Eski hatıralarımız, yeni umutlarımız olmalıdır A Houssaye

Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar Fransız Atasözü

Hatıra yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır Andre Gide

Hayatımızda en yüce, en güçlü ve faydalı dayanağımız, ana baba evinden kalma hatıralarımızdırDostoyevski

İnsanları acı hatıralar kadar hiçbir şey birbirine bağlayamaz Louis Verneuil

İster tatlı, ister acı olsun, hatıra insana ıstırap verir Dostoyevski

Öyle hatıralar vardır ki, anlatırken güzelliği gider George Sand

Hayat denen şey dilimin ucunda!

Kimi zaman gülüp geçtiğin, kimi zaman batıp gittiğin sokakların çatısı yok

Beklerken bütünleşmişim soğuk mermerin rengiyle meğer bu sokağın bir taşıymışım kaç yabancı basmış üstüme sayamadım

Kal derken gitmeleri haykıramadım Kapımın önündeyim,beklerim ben Zaten kalkmayı başaramadım