Posts Tagged ‘hele’

Atilla İlhan Ücüncü Şahsın Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gözlerin,
gözlerime değince, felaketim olurdu,
ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın,
hayırsızın, biriydi fikrimce

Ne vakit, karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit, Maçka’dan geçsem
limanda, hep gemiler olurdu, ağaçlar, kuş gibi gülerdi,
Sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim, ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım,
Akşamlar,
bir roman gibi biterdi
Jezabel, kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi, sen,
sen kalkıp ona giderdin
Benzin, mum gibi giderdin, sabaha kadar kalırdın,

Hayırsızın, biriydi fikrimce,
güldü mü, cenazeye benzerdi
Hele, seni kollarına aldı mı,
felaketim olurdu,
ağlardım, ağlardım …

(Sayın Atilla İLHAN’ ın aziz hatırasına)

ve O’na, Gözlerime Düşen Yağmura….

Şiir: Atilla İLHAN

sağlık haftası ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sağlık Şiirleri
Sağlık Haftası Şiirleri Kısa
Sağlıkla ilgili Şiirler

Sağlığımızı Koruyalım

Koru sağlığını bütün dertlerden
Hastalıktan ölüm görmüş gibi kaç
Al besini temiz yiyeceklerden.
Vücut bol besine, geneşe muhtaç.

Gez temiz havada,iç temiz suyu,
temizlik en güzel arkadaş olsun
Zamanı gelince rahat et uyu
Her zaman gürbüz ol benzinkan dolsun

Gül oyna,neşeli yaşa her zaman
Neşe besinidir ruhun hayatta.
Eleme, kederi hiç verme aman
Dima neşeli ol.dertleri at da


Sağlıklı Yaşam

Tanrı hiç bir organını
Eksik yaratmasın canlının,
Yaratmasın insanoğlunu eksik,
Çünkü neresi ağrırsa canı ordadır
Ciğerinde, yüreğinde.
Dişi ağrıdığında canı ağızındadır,
Kafası ağrıyorsa beyindedir.
Körlük çok kötüdür, çok……
Sağırlık, dilsizlik ondan iyi mi?
Hele hele felç, yatalak, mongol.
Hastalanmasın insan,
Çürümesin tek bir organı
Düşmesin hastanelere yolu
Yinede yokluğu aranmasın doktorların.
Ílaçlar, haplar, igneler iyi değildir,
Vücut kendi eksiğini kendi gidersin.
Kanser, Aids ugramasın kapımıza,
Anam…, şuram ağrıyor demesin çocuklar.
Bebeler acı içerisinde kıvranmasın gün boyu
Derisi çizilmesin, tırnağı kırılmasın
Eksik doğmasın insan
Ömür boyu, yitirmesin en küçük organını,
Ne gözlük takmak zorunda kalsın
Nede topal deyneğiyle yürüsün.
Dünyadaki tüm insanlar,
Sağlam doğsun
Sağlıklı yaşasın.

SAĞLIK ÖĞÜDÜ

Seviyorsan canını,
Vücuduna iyi bak.
Kuvvetlendir kanını,
İstersen çok yaşamak.

Vakitli yat, erken kalk,
Çok dikkat et zamana.
Ne güzeldir çalışmak,
Dinçlik verir insana.

Sen yaşartsan bu vatan,
Ancak yaşar, yükselir.
Bunu bil, böyle inan,
Varlık sağlıktan gelir.

Vehbi Cem AŞKIN

VÜCUDUMUZ

Üç bölümdür vücudumuz,
Baş, gövde kollar – bacaklar.
Hepsini tutalım temiz
İşleyip çalışacaklar.

Burun koku, dil tat duyar
Hepsinin bir görevi var.
Beşinci duyumuz deri
Dokunmağa vardır yeri,

Sağ, sol arka ve önümüz
Vücutta var dört yönümüz
Kulak işitir, göz görür,
El iş yapar, ayak yürür.

Vücuda iyi bakalım,
Temiz mendil kullanalım.
Temiz hava temiz suyu,
Unutmayalım uykuyu,

Güneş sağlığın temeli.
İyi gıdalar yemeli.
Makine gibidir vücut,
İyi koru çok temiz tut.

Ali Osman ATAK

Tevfik Fikret Sis Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tevfik Fikret Sis
Sis Şiiri Tevfik Fikret
Tevfik Fikretin Sis Şiiri

Sis
Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,
beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan
ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,
bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;
tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar
onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!
Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;
lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!
Ey zulümler sâhası… Evet, ey parlak alan,
ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!
Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
sefahate susamış bağrında yaşatan.
Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,
ey bin kocadan artakalan dul kız;
güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,
sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.
Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün
iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!
Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;
içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.
Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,
İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.
Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;
Yalnız işte bu… Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.
Milyonla barındırdığın insan kılıklarından
Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

Örtün, evet ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir;
örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahbesi!
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal’ali ve zindanlı saraylar.
Ey hâtıraların kurşun kaplı kümbetlerini andıran, câmîler;
ey bağlanmış birer dev gibi duran mağrur sütunlar ki,
geçmişleri geleceklere anlatmıya memurdur;
ey dişleri düşmüş, sırıtan sur kafilesi.
Ey kubbeler, ey şanlı dilek evleri;
ey doğruluğun sözlerini taşıyan minâreler.
Ey basık tavanlı medreseler, mahkemecikler;
ey servilerin kara gölgelerinde birer yer
edinen nice bin sabırlı dilenci gürûhu;
“Geçmişlere Rahmet! ” diye yazılı kabir taşları.
Ey türbeler, ey herbiri velvele koparan bir hâtıra
canlandırdığı halde sessiz ve sadâsız yatan dedeler!
Ey tozla çamurun çarpıştığı eski sokaklar;
ey her açılan gediği bir vak’a sayıklıyan
vîrâneler, ey azılıların uykuya girdikleri yer.
Ey kapkara damlariyle ayağa kalkmış birer mâtemi
sembole eden harap ve sessiz evler;
ey herbiri bir leyleğe yahut bir çaylağa yuva olan
kederli ocaklar ki, bütün acılıklariyle somutmuş,
ve yıllardır tütmek ne… çoktan unutulmuş!
Ey mîdelerin zorlaması zehirinden ötürü
her aşâlığı yiyip yutan köhne ağızlar!
Ey tabi’atin gürlükleri ve nimetleriyle dolu
bir hayata sâhip iken, aç, işsiz ve verimsiz kalıp
her nâmeti, bütün gürlükleri, hep kurtuluş sebeplerini
gökten dilenen tevekkül zilleti ki.. sahtadir!
Ey köpek havlamaları, ey konuşma şerefiyle yükselmiş
olan insanda şu nankörlüğe lânet yağdıran feryât!
Ey faydasız ağlayışlar, ey zehirli gülüşler;
ey eksinlik ve kaderin açık ifadesi, nefretli bakışlar!
Ey ancak masalların tanıdığı bir hâtıra: Nâmus;
ey adamı ikbâl kıblesine götüren yol: Ayak öpme yolu.
Ey silahlı korku ki, öksüz ve dulların ağzındaki
her tâlih şikayeti yapageldiğin yıkımlardan ötürüdür!
Ey bir adamı korumak ve hürriyete kavuşturmak için
yalnız teneffüs hakkı veren kanun masalı!
Ey tutulmıyan vaitler, ey sonsuz muhakkak yalan,
ey mahkemelerden biteviye kovulan “hak”!
Ey en şiddetlikuşkularla duygusu kö¨rleşerek
vicdanlara uzatılan gizli kulaklar;
ey işitilmek korkusuyle kilitlenmiş ağızlar.
Ey nefret edilen, hakîr görülen millî gayret!
Ey kılıç ve kalem, ey iki siyasî mahkûm;
ey fazilet ve nezâketin payı, ey çoktan unutulan bu çehre!
Ey korku ağırlığından iki büklüm gemeye alışmış
zengin – fakir herkes, meşhur koca bir millet!
Ey eğilmiş esir baş, ki ak-pak, fakat iğrenç;
ey tâze kadın, ey onu tâkîbe koşan genç!
Ey hicran üzgünü ana, ey küskün karı-koca;
ey kimsesiz; âvâre çocuklar… Hele sizler,
hele sizler…

Örtün, evet, ey felâket sahnesi… Örtün artık ey şehir;
Örtün, ve sonsuz uyu, ey dünyanın koca kahpesi!

Tevfiz Fikret
18 Şubat 1317

Avukat Sözleri, Avukatlık ile ilgili sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Avukat Sözleri, Avukatlık ile ilgili sözler

Tugbam sitesinde en güzel Avukat Sözleri, Avukatlık ile ilgili sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Avukat Sözleri, Avukatlık ile ilgili sözler
Avukatla ilgili sözler
Avukatlık sözleri
Avukatlık mesleği ile ilgili sözler

Avukat para ile dert satın alan kişidir.

Elinde yasalar ve hukuk ışığı Yargı yollarının kılavuzudur O

Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı

Hatalar miras degildir, savunmaya degmez

Avukatlar terzi gibidir, kendilerini kesmezler, araya gireni keserler

Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı

Oku evlat avukat ol,Haksızlığa barikat ol,Para – pula köle olma,Hakkı savun hakikat ol

Racon Sözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Racon Sözleri tugbam sitesinde en güzel Racon Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Racon Sözleri

HaYatI Kazanmayı öqrendik Ama YaSamayı öqrenemedik hayatımıza yıLLar Kattık Ama YıLLara HayaT KaTaMadIk!!!!

Gün gelecek devran dönecek… Kahbe felek bize de gülecek… Sen mi vardın şimdiye dek… Tek tabanca da yaşar bu yürek…

sevmek illede kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok illede canın diyorsan olsun bea gülüm ben seni topragın altındada severim

biz firari saatlerin ardından gelen isyankar sokakların tövbekar çocuklarıyız

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye,rüzgara kızdım kokunu çaldı diye,kaderime küstüm bana imkansızsın diye,birtek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye…

Arkadaş sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadınmı kahpesine kurşun yağdırdınmı hiç bir garibanın elinden tutupta kadere rest çektinmi dinle cicikız dinle sen sosyetenin cilalı taşlarında dans ederken ben ise parçalanmış vücudum dağılmış çenemle zulamda cıgaram suskun silahımla gelmeyen özgürlüğümü bekliyordum

Her agladiginda gözlerinden akan her damlanin kalbimi vuran kursun oldugunu düsün,aglarken cok aglamada o kursunlar beni öldürmesin

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir

Eger birgün gelir beni unutursan,bilki silahim artik belimde degil elimde,ama ici bos,cünkü kursunu beynimde

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın Hiç Sensiz Kalmazdım

Vefasız kullardan vefa bekleme kıymetsis bir kula satarlar seni

HaksIzLIk Önünde EgiLmem Çünkü HakkImLa ßeraßer Gururumuda Kayßetmiş Olurum..ßen Tekim ßenim ßeyaz Sayfamda KaLemimde SiLgimde SevdikLerimin ELinde..ßen YazarIm ßen SiLerim

Yol sen olsan yorulmadan yürürüm. Rüya sen olsan hep uyurum. Gece sen olsan sabahı hiç istemem. Son nefesim sen olsan şimdi ÖLÜRÜM

İstersem bir adamı beyde yaparım, paşada. ve istersem bir adama dünyayı zindanda ederim. Biz nabza göre şerbet verenlerdeniz. Laf kulağıma gelirse, laf getirenin kulağını keser, lafı çıkartana yediririm

GeceLer İsyanda Yüreğim ZindanLarda GöZLerimse Hep ŞaFaKLarda YüReĞim DayaNMaz Bu YanLıZLığa NerDe KöTü Zaman DosTLaRım NeRDe HaNi ANıLar YaLan OLmuş SeVDaLar GöZLeRim Kan AĞLar İçTiĞim ŞaraP BİLe Beni YargıLar SenSiZ AnCaK BaNa ÖLüm YaRar..HoŞÇaKaL Gözümün Bebeği HoŞÇaKaL

BoşVér! Şimdi Goz YAsLarimi SiLMéyi Gücün YéTéRSé KahKahaya Boğ Béni Birak YaNakLarimi DuDakLarimi .. Gucun VAr iSé YuréğimDéN Öp Béni

DéTayLAr AynaDir Fark’i YansiTir .. KraLLar iz BiRakir SoyTariLAr KisKanir .. SaLLanirSaDa YiKiLmaz TahTim

Hele bir ışıklar sönsün ..Sular durulsun . Bıçak atacağım Dağın dikine ..Kısa devre yapsın kalbim..Ellerim inatla dökülsün cıgaraya ..Sen beni ozaman Gör..Hele küssün meydanlar Kaldırımlara yağmur dökülsün ..Dağılsın Dişlerimde gülüşler ..Kaybettiklerim bi dönsün ..Sen beni ozaman gör

HayaTi uÇurumLArDa Géçmiş Bir AdaMada MéZar oLaRak uçuRumun KéNari Yakisir. Unutma! ucurumun KéNArindada ÇiCékLéR YéTisir

GéL BuLut oLDa Yağ Biraz iSLanDir aL BaSimi DizLériNé YasLandir DéLirMisim SéVDé BéNi usLandir

iÇTiĞiM $ARAp OLSUN… ÇEKTiĞiM ESRAR OLSUN… SEVDiĞiM KIZ MUSLUMCUYSE BU CAN ONA FEDA OLSUN. aLaca KaranLıkta oLsun öLümüm Kısın LambaLarı Kısın aLın GötüRün BüTün umutLarımı Kaderi