UEFA’dan Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne; Trabzonspor’un da Avrupa Ligi’ne katılmasıyla ilgili onay yazısı TFF’ye gönderildi.Hatırlanacağı gibi; Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor’a UEFA tarafından men cezası verilmişti.
Bu kulüplerin itiraz başvurusunun UEFA Disiplin Kurulu tarafından değerlendirilmesine devam edildiği için ön onay yazısının henüz gelmediği öğrenildi. Gaziantepspor zaten kupada yok ama Beşiktaş mali açıdan men edilmişti. Bursaspor ile ilgili Avrupa Ligi’ne onay yazısının, inceleme yapıldıktan sonra gelebileceği belirtildi.
Şimdilik sadece Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne; Trabzonspor’un da Avrupa Ligi’ne katılmasıyla ilgili onay yazısı TFF’ye gönderilirken, UEFA’nın Fenerbahçe hakkındaki kararı önümüzdeki hafta içinde vereceği öğrenildi.
Show TV’nin yeni yemek yarışma programı “Şeflerin Düellosu” çok yakında başlıyor.
Mutfak bilgisine ve tabii ki yemek yapma yeteneğine güvenen herkesin katılabileceği bir yarışma “ŞEFLERİN DÜELLOSU”. Stüdyo ortamında, kendi seçtikleri yemekleri yapacak olan yarışmacıların tek bir hedefi var: Türkiye’nin en ünlü 3 yemek gurmesine, yaptıkları yemekleri beğendirmek!
HAYATINIZIN YEMEĞİNİ YAPMAYA HAZIR MISINIZ? Her gün, “Bu yemeği benden daha iyi yapan yok!” diyebilecek iki yarışmacının yarışacağı programda yarışmacılar, yapmayı istedikleri “Tek çeşit” yemeği hazırladıktan sonra, yemeklerini sunacakları masayı da hazırlayarak, jürinin tatması için stüdyodaki yerlerini alırlar…
Jüri; stüdyoda, karşılıklı olarak -kendilerine verilen süre içerisinde- istedikleri tek bir çeşit yemeği yapan 2 yarışmacının yemeğini de tadar.. Yemek lezzeti+sunum+temizlik üzerinden puanlamasını yapan jüri üyeleri, iki yarışmacı arasında birinciyi belirler… İkinci günde yine aynı şekilde yarışmacıların yaptığı yemekleri tadan jüri, yine iki kişi arasında gün birincisini belirler.
Ve iki günün birincisi bir sonraki gün final için yarışır! Tüm şartların her gün için eşit olduğu yarışmanın son gününde, jüriden en yüksek puanı alan yarışmacı 25.000 liralık büyük ödülün sahibi olur!
Bu facebooktaki bir sürü uygulamadan sadece bir tanesidir. Bu bir oyundur ve diğer facebook oyunları gibi, amacı sizi facebook’a bağlamaktır. Yani düzenli olarak facebook girmenize yol açar. Bu oyundaki amaç tarlanızı ekip biçerek para kazanmak ve bu paraları harcamaktır.
Para kazanmak ve oyun içindeki araçlar:
Para kazanmaya başlamak için en başta tarlanızı oluşturmanız lazım. Bunun için en başta Plow Tool seçin ve alanlar oluşturmaya başlayın. Oluşturduğunuz tarlalar kahverengi olacaktır. Bu durumdayken ekmeye başlayabilirsiniz. Plow tool tarla oluşturmaya yarar. Hemen sağındaki Delete Tool ise varolan eşyaları ya da tarlaları silmeye yarar. Plant/harvest tool ise ekip biçmek içindir. Plant tohum ekmek ve de harvest toplamak anlamına gelir. Ekime hazır tarlanız yoksa bu araç ile tarlanızı yenilersiniz. Sonra hazır olan tarlayı bu araçla tıklarsanız, tohum satın alma ekranı yani market çıkacaktır. Buradan en uygun tohumu alıp ekeceksiniz. Tohum çeşitine göre 4 saat, 12 saat 1 gün bekleyecek ve o süre sonunda olgunlaşan meyve ve sebzeleri toplayacaksınız. Bu sayede para kazanacaksınız.
Geldi 23 nisan Herkez sevinçli olsun Erken kalkıp gidin okula 23 nisanınızı kutlayın
Giderim oyunlar oynarız Yürüş yaparız Güzel şeyler yaparız 23 nisan çok güzel
ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRİ
Arkadaşlar, sevinelim, Hep gülelim, eğlenelim; Sıkılmasın hiç canımız; Çünkü bugün bayramımız… Oyun, alay, dernek düğün, Hepsi bizim işte bugün… Çocuklara hor bakmayın;
İncitmeyin, esirgeyin… Ana yurdun oğlu, kızı, Umut veren şen yıldızı. Yarınları parlatacak; Şenlenecek her bir ocak… Korunacak cumhuriyet, Yükselecek bu memleket…
Ekrem ŞENOZAN
23 Nisan
23 Nisan’da açtı Büyük Meclisi. Meclise oldu başkan Atatürk’ün kendisi. Dedi: Kendin yönetir halkın kendi kendisi. Bu millete yakışan en iyi demokrasi.
23 Nisan
Atamızdan armağan Bu mutlu gün bize Sevinsin her türk Bu bayram hepimize
Biz çocuklar buradayız Hep gülüp oynamalıyız Atamız bize verir bayram Biz bu bayramı kullanmalıyız
Burcu Çarıkçı
23 Nisan
Bugün ne mutlu bize, Haydi hep gülsenize, Müjde dağa, denize, Geldi 23 Nisan.
Sokaklar dolu bayrak, Yollara kurulmuş tak, Şöyle bir etrafa bak, Geldi 23 Nisan.
Değişir yönü rüzgârın Solar ansızın yapraklar. Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar. Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini, İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten. Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar. Boşanır keder zincirlerinden Sular, tersin tersin akar. Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar. Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken. Çünkü, hiç bir kelebek Tek başına yaşamaz sevdasını. Severken hiçbir böcek, Hiç bir kuş yalnız değildir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Duyabildigin tüm sesle Haykırabildigim kadarıyla Cevaplayabildigim her soru.
Gecenin lakırtısı hala kulaklarımda. Zaman ise sensizliğin sınırsızlıgında. Ve bensizligin ilk demleri kaplanıyor ..
Ankara da karsı pencerede yagıyordu kar. Görebildigim tek buydu Bugulu bir kırmızıydı gök.
Sana yazdıgım harfleri Birlestirip cizgi yapsam Ne kadar uzak olsan Sana gelirdi biliyorum ..
Karmakarısık sanmalar içinde her geleni O zannederdim.
Tabi gidenleride ..
Beni görmeye gel!
Gittigim geldi aklima. Karşı bir yoldan Bir trene binipte. Arkamda aglayan iki göz ..
Aglardım.. Süzülürdü yanaklarımdan. Buz çiçek olurdu .. Aglardım. Toprak yeşerir. Gonca çıkartr. Aglardım. Deniz maviş gök laciverte dönerdi. Gözlerim yanardı maviye bakamazdim. Her şey senden yana Ben yalnızdım. Kapatırdım sayfaları kilit vururdum. Deniz kara gök siyah olurdu.
seni sensiz yaşamayı düşündüm dün gece yapayalnızdı kimsesiz bir sokak çocuğu gibi sokaklarda kalmış soğuktu içimi titretiyordu bu gece yarısında dedimya sensizliği düşünüyordum ayyaş bir şarapçı gibi köşe başlarında parklarda sızıvermiş ve hayata küsmüştü başıma dünyaların yıkıldığını hissettim diyorumya sadece düşünüyordum ve bu düşünceyle heran daha iyi kavrıyordum sensiz hayatın anlamsızlığını ve her saniye seni daha çok seviyordum belkide güneşin doğmayacağından dünyanın dönmeyeceğinden belkide sensiz karanlığın soğuğundan korkuyordum seni sensiz yaşamayı düşündüm dün gece deliydi ne yaptığını ne yapmak istediğini bilmiyordu karanlıktan yalnızlıktan kaçmaya çalışıyor bir çıkar yol bulamıyordu sefildi sensizlik yoksul ve sefalet içinde bir aileden farksızdı huzursuz mutsuz ve umutsuzdu bütün bunları düşündükten sonra sensiz zenginlikleri mutlulukları sevinçleri düşündüm bir şeye yaramazdı ki sensiz mutlu olmak ki zaten sensiz mutlu olamazdım ki..
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın. Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın. Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar ötebildiği kadar sevimli, Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin…
özlem bitti Sona erdi fırtınalı günlerim Özlem rüzgarları çiçek açtı, gel Doğdu özgürlüğün ısındı içim Özlem taburları çiçek açtı, gel
Özgür ocağında gururum kaynar Serildi yerlere demir kapılar Ayrılık sancısı bitti güzel yar Özlem sabırları çiçek açtı, gel
Kendi öz yurdunda esir olmuştun Esaret altında kalpten solmuştun Yine de doğruyu Hakta bulmuştun Özlem zikirleri çiçek açtı, gel
Soydaşın Türkiye’m sevdalı sana Öz kardeşim gel de kavuş Atana Türk’ün havasını doldur kanına Özlem nefesleri çiçek açtı, gel
Çok şükür güneşi gördü gözlerim Birlik şarkısını söyler sözlerim Ak toprağa secde eder yüzlerim Özlem zincirleri çiçek açtı, gel
Gönderen: enes şimşek
ADINI KOYAMADIĞIM SEVDAM
seviyorum seni senden habersiz hayalimde tutuyorum ellerini hayalimde geliyorum göz göze hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum ve o gün gelecek biliyorum hep uzaktan seyrediyorum seni en çokta gözlerini her yere bakıpta beni göremeyen gözlerini… oysa sevgimi anlatmak isterdim sana ne kadar büyük olduğunu ne kadar özel olduğunu hani havayı içine çekersin nefes alırsın yaşamak için hani kana kana içersin ya suyu işte öyle birşey… yaşamak vardı seninle bu hayatı aynı duyguları hissetmek vardı akşamdan kalma sohbetleri uzatıp sabahlamak vardı günlerce ama yoksun ki… bekleyeceğim seni ömrüm yettiği kadar son nefesimi verene kadar hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim elbet birgün geleceksin adını koyamadığım sevdam…
İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler, İstanbul’un Fethi şiirleri, istanbulun Fethi Şiir,
İstanbul’un Fethi
Aştık geçilmez dağlar üstünden Öyle vakur, öyle heybetli Vardık ot bitmeyen vadilere Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın Yıktı köhneliğini orta zamanın Zamanın karanlığı ortasında Şimşek örneği parlayan kılıcımız Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere Eskilik, karanlık düşüverince yere, Dağlar, denizler misali, Yol verdi gemilere!
Bir ömr-i muhayyel…Hani gülbünler içinde Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş; Bir ömr-i muhayyel…Hani göllerde,yeşil,boş Göllerde,o sâfiyet-i vecd-âver içinde Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü muğfel Bir ömr-i muhayyel!
Yalnız ikimiz,bir de o:Ma’bûde-i şi’rim; Yalnız ikimiz,bir de onun zıll-ı cenâhı; Hâkîlere bahş eyleyerek hâk-i siyâhı Dûşunda beyaz bir bulutun göklere âzim. Her sahn-ı hakîkatten uzak,herkese mechûl; Bir safvet-i masûmenin âgûş-ı terinde, Bir leyle-i aşkın müteennî seherinde Yalnız ikimiz sayd-ı hayâlât ile meşgul.
Savtındaki eş’ar-ı pür-âhenk ile mâlî, Şİ’rimdeki elhan-ı muhabbetle nagam-saz, Ah istiyorum,göklere âmâde-i pervâz Bir lâne-i âvârede bir ömr-i hayâlî…
Bir ömr-i hayâlî…Hani gülbünler içinde Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş; Bir ömr-i hayâlî…Hani göllerde,yeşil,boş Göllerde,o sâfiyet-i vecd-âver içinde Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü hâlî Bir ömr-i hayâlî!
Tevfik Fikret Sen Olmasan Şiiri Tevfik Fikret Sen Olmasan Sen Olmasan Şiiri Tevfik Fikret SEN OLMASAN Puan Ver : Sen olmasan… Seni bir lâhza görmesem yâhut, Bilir misin ne olur? Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, Ve bulur; Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, Bu rûh-ı mecrûhu?..
Sen olmasan… Seni bulmak hayâli olsa muhâl, Yaşar mıyım dersin? Söner ufûlüne bir lâhza kaail olsa hayâl; Soğur, donar, kırılır senden ayrılınca nazar Ne hazin Gelir hâyât o zaman hem vücûda hem rûha, Yaşar mıyız seni kaybetsek âh ben, kalbim, Bu kalb-i muztaribim?
Sen olmasan… Bu samîmî bir îtirâf işte; Sen olmasan yaşayamam: Seninle rabıtamız hoş bir îtilâf işte; Fakat bu râbıta hâlî mi rûhu ezmekten?… Akşam Gurûba karşı düşündüm sükûn içinde bunu: Fenâ değil sevişip ağlamak, fakat heyhât, Bükâya değse hayat!.. Tevfik Fikret
Ozon yağı, cilt yenilenmesi ve genç görünüm için deri ve hücre canlandırılması sağlarken, sivilce lekeleri tedavisi içinde kullanıma uygundur.
Ozon yağı özellikle cilt hastalıklarında hem tedavi etme hızı hem de hiçbir yan etkisi olmamasından dolayı en çok tercih edilen üründür. Sağlıkla parlayan, bebeksi bir cilde sahip olmanız ozonlanmış yağ ile mümkün.
Balon nedir, nasıl yapılır ? Balon yada PTCA anjionun benzeri olup tanı amaçlı değil, tedavi amaçlı yapılan bir girişimdir. Burada da aynı anjiodaki gibi hasta bayılmaz, işlem sırası aynıdır. Hastanın koroner damannın içine “guide” denilen özel tellerle girilerek, balon sönük olarak yerleştirilip darlık olan yerde şişirilerek tıkanıklık açılır. Sonra balon söndürülerek tekrar geri çekilir. İşlem vakadan vakaya, damarın yapısı ve darlığın türüne göre değişken sürelerde olur.. 15-20 dk sürebildiği gibi, daha da uzayabilir.
Kimlere yapılması gerekir ? Balonla açılması uygun olan damar yapısı müsait olan herkese uygulanabilir.
Hasta balon öncesi hastaneye gelmeden ne yapmalı ? * Bir gün önce banyo yapıp kasık bölgesini iyice temizlemelidir. * Gelirken daha önceki tıbbi tetkik sonuçlarını ve bu arada koroner anjiografi rapor ve CD filmini de beraberinde getirmesi gerekir. * Yanına pijama, terlik gibi kişisel eşyalarını da alması gerekiyor. Çünkü işlemden sonra 1 gece hastane kalması gerekebiliyor. * Gelmeden önce sabah hafif bir kahvaltı yapması, daha sonra bir şey yememesi ve içmemesi konusunda doktorları tarafından uyarılıyor. * Kullanmakta olduğu ilaçlar, aksi söylen mediği takdirde randevu günü de dahil olmak üzere aynen devam edebiliyor. İşlem öncesi plavix ya da ticlid adındaki ilaçları doktorun önerdiği şekilde kullanması gerekiyor. * İşlem sırasında hasta uyanık halde oluyor, fakat rahatlamak için hemşire tarafından bir sakinleştirici ilaç uygulaması yapılıyor. İşlemin uygulanacağı kasık bölgesi veya kol temizleniyor. Hasta daha sonra katater laboratuarına alınıyor, bu sırada hastanın yakınları da bekleme odasında bekliyor.
Balon işlemi sırasında ne tür uygulamalar yapılıyor ? Katater laboratuarına alındığında hasta üzerinde X ışını kamerası olan bir masaya yatırılıyor. Hastanın üzerinize steril bir örtü örtülüyor. Balon işlemi uygulanması sırasında doktor hastaya her basamağı anlatıp bilgilendiriyor. Kalpten alınan tüm görüntüler daha sonra incelenmek üzere bir CD’ye kaydediliyor. Dilerse hasta da bu CD kaydını evde izleyebiliyor. Kalp ritmi ve tansiyon, bu işlem sırasında sık olarak kontrol ediliyor. İşlemin bazı safhalarında doktor derin nefes almayı veya öksürmeyi yasaklıyor. Doktor işleme kasığın bir bölümünü uyuşturarak başlıyor. Eğer koldan uygulanacaksa dirsek içini uyuşturuyor. Uyuşturma işlemi sırasında kasıkta yanma veya arı sokmasına benzer bir his oluşabiliyor. Daha sonra uyuşturulan alanda bisturi ile küçük bir delik açılarak özel bir kılıf kasık atardamarına takılıyor. Rehber katater ve balon katateri daha sonra bu kılıftan içeri tıkalı damara kadar itiliyor. Rehber kataterin yerine oturabilmesi için X ışını ile görülebilen boya maddeleri kataterin içinden veriliyor ve katater tıkanma veya daralma olan damara oturtuluyor. Balon katateri daralma olan bölge içine yerleştirilerek şişiriliyor. Şişirme işle mi esnasında hasta göğüs ağrısı hissedebiliyor. Bu ağrı, bir şeylerin ters gittiği anlamına gelmiyor. Balon şişirildiğinde halihazırda daralmış olan bölge çok kısa süreliğine tamamen tıkanıyor ve kalp kasınız, size kan akımının kesildiğini bu ağrı yoluyla anlatıyor. Ağrı oluştuğunda hastanın doktoru ağrı konusunda uyarması gerekiyor. Balon indirilir indirilmez ağrının geçmesi gerekiyor. Balon şişip damarda daralma veya tıkanmaya neden olan plağı kırıyor ve damarın daralmış kısmı ortadan kaldırılmış oluyor. Daha sonra balon indirilip balon katateri ve rehber katater çekilerek çıkartılıyor. Hastanın kasığındaki kılıf 6 saat yerinde kalıyor. Balon uygulaması damardaki darlığı ortadan kaldırarak kalp kasma daha fazla kan gitmesini sağlıyor. Bu da daha az göğüs ağrısı anlamına geliyor.
Balon uygulama sonrasmda hasta neler yaşıyor ? * Balon Anjiyoplasti işleminden sonra hasta servise alınıyor. * Serviste hafif bir şeyler yiyip içebiliyor. * Servis doktoru hastayı görüp genel durumu ve kasığını kontrol ediyor. * İşlem sırasında kullanılan boya maddesi böbreklere zarar verebileceğinden hastanın bol bol sıvı alması isteniyor. * Hastanın kasığındaki kılıf 6 saat sabit duracağından, uzanması ve bacağını düz tutması isteniyor. * Kalp hızı, kan basıncı, kasıktaki kılıfın durumu ve o bacaktaki nabız, hemşireler tarafından düzenli olarak kontrol ediliyor. * 6 saat sonra bacaktaki kılıf doktor tarafından yerinden çıkartılıyor ve bir süre basınç uygulanıyor. * Bu işlemden sonra kasığın üzerine kum torbası konup 4 saat daha bacağı düz tutması isteniyor, * Kılıfın çıktığı yerde hasta fazla yoğun olmayan bir ağrı hissediyor. Bu ağrı basit bir ağrı kesici ilaçla dindirilebiliyojr. Kum torbası alındıktan sonra ayağa ilk defa kalkarken uzun süre aynı pozisyonda yatmaktan dolayı hastanın başı dönebiliyor. * Eğer hastanın göğsünde ağrı, işlemin yapıldığı bacakta soğukluk, şiddetli ağrı veya kanama varsa, hemen doktora haber vermesi gerekiyor.
Kaç saat sürer ? Her hangi bir komplikasyon gelişmediği müddetçe 30-60 dk sürer.
Stent nedir, kimlere yapılır, nasıl bir işlemdir ? Stent balon işleminin prosedür olarak tamamen aynısıdır. Ancak bu kez balonun üstü stent denilen bir kafes ile kaplanmıştır balon şişirilmesi ile bu kafes açılır ve sonra balon söndürülüp geri alındığında, stent açıldığı ve yerleştirildiği yerde kalır. Günümüzde balon işlemi sonucu gelişebilecek yeniden daralma riskini azaltmak üzere kullanılmakta olan stentler gerçekten de bu riski oldukça azaltmış olup, özellikle ilaç kaplı stentlerle, bu oran oldukça düşük oranlara indirgenmiştir.
Uploaded with ImageShack.us Cumhuriyet döneminin en önemli edebiyat ve sanat adamlarından Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 27. yılında anılıyor. Milletçe yüzyıllar boyu yaşadığımız büyük bir entelektüel fetretin ardından belki de en büyük sanat, fikir ve aksiyon adamımız olarak yetiştirdiğimiz Üstad Necip Fazıl Kısakürek, çeşitli sebeplerle yalnızca şairliğiyle öne çıkarılmış olsa da, bir nesli yoğurmuş ve mukaddesatçı kesimin münevverleri üzerinde büyük tesire sahip olmuş, gayet mühim, çok yönlü ve dikkate şayan bir dehadır.
Forumdaş Ailesi olarak bu büyük şarimizi ve fikir adamımızı büyük bir saygı ve rahmetle anıyoruz.Ruhu şad,mekanı cennet;Türk milletinin de başı sağolsun…
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler… Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi…
Tugbam sitesinde en güzel Filozof Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Filozof Sözleri Filozofların Düşündüren Sözleri
Ünlü Filozofların Sözleri
Düşünüyorum öyle ise varım. DESCARTES
İnsan aklın snırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. ALBERT EINSTEIN Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır. KONFİÇYUS
Gerçek arkadaş sağlık gibidir.Değeri ancak o yok olunca anlaşılır. CERVANTES Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız. KONFİÇYUS
İnsanların yapabileceği en büyük fenalık kendisine olan güvenini kaybetmesidir. RİCHARD BERNEDİCİ İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir. Gerçekliği içersinde, bu, toplumsal ilişkilerin bütünüdür. KARL MARX
Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır. GIBBON Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir. HENRY FORD
Hayatta hiçbirşeyden korkmayın yalnız;herşeyi anlamaya çalışın. MARİE CURİE İnsanlar tecrübeleri oranında değil tecrübelerinden aldıkları dersler oranında olgundurlar. BERNARD SHAW
Albert Camus Sözleri
Her şeye katlanabilirim, yeter ki içimde o yoğun ve coşkun yalımı duyayım… İnsan söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle insanlaşır…
Hayatta ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiç bir zaman beklediğim köşeden gelmedi… Hayat aslında anlamsız bir bulanıklıktır ama ona anlam katabilmek gerekir. Mutlaka bir tercihiniz olmalı ona dayanmalı onun için mücadele etmelisiniz. Tercihliksiz de bir tercih….
Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir… Önemli olan tek bir felsefe sorunu vardır, intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğinde bir yargıya varmak, felsefenin temel sorununa bir yanıt vermektir…
Şimdi insanlığın önündeki dehşet verici olasılıklar karşısında, uğrunda mücadele etmeye değecek tek şeyin barış olduğunu daha da açık bir şekilde görüyoruz. Bu artık bir dua değil, tüm halkların kendi hükümetlerine yöneltecekleri bir taleptir -nihaî olarak cehennemle akıl arasında bir seçim talebi… Hayat bir şey değildir, itinayla yaşayınız…
Tugbam sitesinde en güzel Sevgililer Günü Güzel Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Sevgililer Günü Güzel Sözleri Sevgililer Günü Sözleri Sevgililer Günü Güzel Sözleri 2012
Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erişilmezsin ama bir farkın var onlar bin tane sen bir tanesin. Sevgililer günün kutlu olsun.
Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki.
Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Eskiler böyle der. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti… En değerli hazinemsin benim, canımsın. Sevgililer günümüz kutlu olsun.
Sana dalgalardan kalem yaptım ve kıyıya seni seviyorum yazdım, sen de inandın değil mi? Sen delisin, seni sevmedim, sana bağlandım sana taptım.
Seni tahmin edeceğin kadar değil, tahammül edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Sana “Sevgilim!” diyebildiğim için kendimi çok şanslı görüyorum.
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var… Sevgililer günümüz kutlu olsun !
Sen güneşin doğduğu, karanlığın bittiği yerdesin sen hep kalbimde yatan tek sevgilimsin. Sevgililer günün kutlu olsun ! Seni ne kadar sevdiğimi merak ediyorsan, yağan yağmurun her damlasını tutmaya çalış, tutamadığın her yağmur damlası kadar seviyorum seni…
Bazı rüyalar diğerlerinden daha uzun sürer. Bazıları da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam şu an bu mesajı okuyor. Sevgililer günün kutlu olsun !
Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz… İyi ki varsın !
Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti… En değerli hazinemsin benim, canımsın.
Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni sevmeye devam edeceğim. Sevgililer günün kutlu olsun !
Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm… Sevgililer günün kutlu olsun !
Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır… Nice sevgililer günlerine minik bebeğim.
Bu sevgililer gününde beyaz bir güvercin yolluyorum sana kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve sadakat, karbeyaz tüylerinde umut ve gagasında iyi geceler öpücüğü, yanağını uzat.
Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle… Daha nice sevgililer gününü beraber geçirmek dileğiyle.
Hadi gel tut ellerimi! Benimle yan! Benimle meydan oku her çaresizliğe! Benimle uyu benimle uyan. Birlikte varalım nice yıllara.
Sevgililer öpüşürken neden gözlerini kapatır bilir misin? Çünkü gözleriyle değil de kalpleriyle görmek isterler. Yani hissetmek isterler. Ben de seni ruhumun derinliklerinde hissediyorum sevgilim çünkü seni çok seviyorum. Sevgililer günümüz kutlu olsun !
Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için aşığımsana!.. Sevgililer Günnü kutlu olsun birtanem, seni çok seviyorum.
Maviler giyer bulut olurum, yeşiller giyer bahar olurum, bakarsın bir gün beyazlar giyer senin olurum. Sevgililer günün kutlu olsun.
Gece bir başka giyer siyahını, yıldızlar daha bir sönük olur ve hayat daha bir kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan eğer. Beyaz bir güvercin yolluyorum sana; kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve sadakat, karbeyaz tüylerinde umut ve gagasında iyi geceler öpücüğü, uzat yanağını . Muuckk!!!
Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime değse samanyolundan bir yıldız düşer. Sevgililer günün kutlu olsun!
Denizi içerken maviler takıldı boğazıma, karaya vuran balık gibi çırpınıyorum. Mavi gözlerini özlüyorum. Sevgililer günün kutlu olsun.
Kimsin sen? Yaşamak isteyip de yaşayamadığım umutlarım, farkında olmadan yıllardır beklediğim mi? Kimsin sen? Sen benim sevgilimsin, sevdiğimi söyleyebildiğim.
Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için tutkunum sana. Sen çöllerde serap, engin denizlerde yakamoz, ormanın denizinde huzur gibisin, ışığım sensin, güneşimsin… Bil ki çok özlendin… Sevgililer günün kutlu olsun!
Yüreğim hafif ıslaktır benim kuytu köşelerde ağlamaktan ve rengi hafif uçuktur kurusun diye kaç kez güneşe asmaktan. Sevgililer günün kutlu olsun aşkım.
Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa. Sevgililer gününde bir öpücük borçlusun bana.
Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye ! Sevgililer günün kutlu olsun !
Denizi içerken maviler takıldı boğazıma, karaya vuran balık gibi çırpınıyorum. Mavi gözlerini özlüyorum. Sevgililer günün kutlu olsun.
Sen çöllerde serap gibisin, engin denizlerde yakamoz gibisin, ışığım sensin, güneşim sensin… Bil ki çok özlendin… Sevgililer günün kutlu olsun !
Doğan her günün sabahında içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak. Sevgililer günün kutlu olsun !
Bir kuş olup gitsem, aşsam şu enginleri, varsam senin yanına. Öpsem doyasıya, koklasam seni, en büyük hediye odur bana.
Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgi sensiz olmaz! Unutma ki sevmek daima beraber olmak degil, sensizken bile seninle olabilmektir… Bu sevgililer gününde yanında değilim belki ama özlemim sevgim hep seninle. Seni seviyorum !
Seni denizdeki kumlar, gökteki yıldızlar, ormandaki ağaçlar, dünyadaki insanlar, okyanustaki sular, sahildeki martılar ve güneşin ışıklarından daha çok seviyorum. Birlikte daha güzel günlere gitmemiz dileğiyle sevgililer günün kutlu olsun !
Beni karanlıktan aydınlığa, yalandan gerçeğe, ölümden ölümsüzlüğe götürdüğün için teşekkürler. Seni seviyorum. Daha nice günlere hep birlikte canım.
Öperim dudaklarından gül kokulu yanaklarından her dem gözlerimin hapsindesin kalbimin tek sahibisin… Sevgililer günün kutlu olsun !
Güller anlatsın sana olan sevgimi, güller anlatsın yanlızlığımı, çaresizliğimi. Yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın ben anlatamadım.
Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir. Daha nice sevgililer gününde beraber olmayı diliyorum.
Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgarlara fısıldasınlar seni ne çok sevdiğimi ve özlediğimi.
Sevgililer gününde belki yanında değilim ama dünde, bugünde, yarında yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!
Okadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum. Sevgililer günün kutlu olsun !
Tugbam sitesinde en güzel 2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa 2012 Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları 2012 Ayrılık Sözleri,Yeni Ayrılık Mesajları,Ayrılık Sitem Sözleri
En Güzel Ayrılık sözleri en güzel veda sözleri sizlerle
Ay agliyor sevipte kavusamayanlar icin Yildizlar sarki soyluyor sevipte sevilmeyenler icin Bende Agliyorum sevipte kavusamadigim askim icin
Cok uzaktasin beni duymazsin unuttun beLki de hatirLamazsin hani derdin ya sen bitanesin bitanen burada Sen neredesin
Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle…
Aşkın bitmiş olsa da hiç sevmesen de beni çok aldattın hoş görmesem de bir şeyler bulmuştum ben o sevginde bekliyorum bir gün dönersin diye. Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kirpimi kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı. Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama bensana hala elsallıyorum…
Seni yüreğimin derinlerine attımÜzerine Çelik kapilar kapattım beni öyle incittinki seninle olan iyi hatıraları (istedigim halde)bile hatırlıyamıyorum Sen cezani kendi kendine verdin
Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu güneş doğmaz,günler geçmez oldu, anladımki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim…bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim…şu an ne haldeyim ne dertteyim nerden bileceksin be GÜLÜM…onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim…
Araya koskoca yıllar girse de kalbim seninle bu can seninle koskoca dağlar girse de araya ben seni unutmam unutamam ki ben sana kocaman bir can verdim sen bana sevgi dürüstlük verdin ben seni nasıl unuturum ki sen bana bir can bir sevgi verdin..
Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam inan hep güzel gözlerinin hasretindendir. Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç Ağlarken boğazına bi düğüm saplandımı Yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada SENİ SEVİYORUM diye haykırmak geldimi içinden sevdiğine Şimdi de ağlıyorum SEVDİĞİM ama sana değil bir kalemde sildiğin AŞKIMIZA ağlıyorum SENİ SEVDİĞİM için özür dilerim
Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa İmzayı Atan Kalemin Rengidir”İnsanın Kendisi”
Umutsuzluğu ihrac eden bicok ülkenin herhangi bir sehrinde bıraktım seni,inzivaya cekilmiş bu hikayanin hüzün dolu tetiğini coktaan cektım,seni öldüreli cok oldu Bana bir günün yirmi dört saat, bir saatin atmış dakika ve bir dakikanın atmış saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim. Ben ne aşklar yaşadım ne vedalar ettim,ne kızgın çöllerinde yürüdüm aşkın,senin kor dudakların vız gelir güzelim…
Aşkım ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım…
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz. Her şeyi unuturda şu gönlüm bir seni unutamaz. Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm Bazen karanlık gök yüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin Ben se seni senden habersiz seven biriydim…
Tugbam sitesinde en güzel Nietzsche Nin Aşk Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Nietzsche Nin Aşk Sözleri Nietzsche Nin Aşk Sözler Aşk Sözleri Nietzsche Nietzsche En Güzel Aşk Sözleri
Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür.
Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
Nedenselliğin anlamı arttığı ölçüde ahlaklılığın alanının kapsamı daralır: Çünkü insan gerekli etkileri kavrayıp, bütün rastlantılardan, ve buna ilişkin sonra olacaklardan ayırarak (post hoc ) düşünmeyi öğrenince, şimdiye değin törelerin temeli olarak kabul edilen birçok fantastik nedenselliği tahrip eder.
Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
Yasayı öldürdüm, yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor:
O halde uygarlığı başlatan büyük önermeyi
vurgulayalım: Her gelenek geleneksizlikten daha iyidir.
Vicdan, iyi bir şöhret, cehennem; duruma göre polisin bizzat kendisi
Dünya var olduğundan bu yana, hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu
yapılmasına istekli görünmemiştir.
İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
Pek çok yanlış ihtişamı yeryüzünden yeniden kaldırmamız gerekiyor, çünkü bu bizden hak talep eden her şeye karşı haksızlıktır! Bizi buna dünyayı olduğundan daha uyumsuz görmemek isteği mecbur ediyor!
Vahşet, insanoğlunun yaptığı en eski şenliklerdeki neşe kaynaklarından biridir. Dolayısıyla tanrılara dehşet manzarası sunulunca onların da ferahladıkları ve neşelendikleri sanılır… ve böylece gönüllü acı çekmenin, insanın kendi seçtiği işkencenin iyi bir anlamı ve değeri olduğu düşüncesi yayılır dünyaya.
Son yeniliklerin gürültüsünden başka bir şey bulunmayan dünya tarihi denilen şeyin kendisinde, gerçekte bataklığı hareket ettirmek isteyen çok eski şehitlerin trajedilerinden daha önemli konu yoktur.Hiçbir şey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının veözgürlük duygusunun bir parçası kadar pahalıya mal olmamıştır.
Bütün çağların insanlarının neyin iyi, neyin kötü, neyin övgüye değer ve neyin yergiye layık olduğunu bildiklerine inandıkları konusunda bilgeler doğru bir yargıda bulunmuşlardır. Ama, biz şimdi geçmişte herhangi bir zamandakinden daha iyi biliyoruz,görüşü, bilgelerin bir önyargısıdır.
Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az.
İnsan ırkının eğitimini bugüne kadar sanki gardiyanlar ile cellatlar yönetmiş gibi görünüyor!
Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.