Posts Tagged ‘için’

Aşkın en güzel tarifi “tek hece”

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tek Hece
Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim…

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğime Toroslar’dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim…

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim tac ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim…

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim’i,
Her oyunu bozan gizli zor benim…

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı icin kül eyledim Kerem’i.
İbrahim’in atıldığı kor benim…

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim…

İlahimle Mevlana’yı döndürdüm.
Yunus’umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla’danım, hayır benim, şer benim…

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzündeki nur benim

kimsesizim hısmımda yok hasmımda,
görünmezim cismimde yok resmimde,
dil üzmezim tek hece var ismimde,
barınağım gönül denen yer benim.

En Güzel Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012
En Güzel Aşk Şiiri Sözleri
En Güzel Aşk Şiirleri
Şairlerden En Güzel Aşk Şiirleri
Aşk Şiirleri

Bana Kalbini Ver

Avuçlarımla tutacağım mayınların yerine
Acele giden gece zamanlarında,çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana.
Düşerken dibe,soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana.
Tercüme edilmiş öfkeler seyrelsin ömrümde.
Yüksek sesler alçakça dinlenir.
Bana usul sessizliğini ver.
Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince.
Adının anlamını ver bana.
Telaffuzunda özlemlerimin dindiği adını ver bana.
Başkaları,bu aşkı oyalamak için var olur,
Ne kadar durdururlarsa nefsini,o kadar hızlanır.
Bana kendini ver.
Her şeyden ayıkladığın kendini…
En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler.
Seninle,gerçeklerin intizamlı duruşunda yalanlar yumağını çözmek için varım.bana gücünü ver.
Yaralar değil canı yakan.
izin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardım severliği…
yaralarını göster ve bana izlerini ver.
Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde.
Baktıkça seni gördüm.
Bana varoluşunun sırrını ver.
Gün batımlarında gözümün değdiği yerlere kurul.
Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım.
Bana zamanını ver.
Atlardan daha hızlı koş oraya.
Soluk soluğa kaldıkça koş…
Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat,
Vaktinde yetişmek için bana,bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya.
Bana verdiklerinle bekliyorum seni.
Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde…
Kuşlara takılmasın ayakların.
Takatini zorla ve koş…
Oraya…
Kent soysuzlarının ,aşk eşkıyalarının,gurur kırmak için hendek kazanların,dokunuşun esrarından acizlerin,kontrol edilmeyen sevilerin,intiharla harlanmayan yaşamların olmadığı oraya…koş…
Ben bütün gemileri uğurladım.
Gitmeyeceğim.
İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına.
Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim.
Yazılmış sözleri susuyorum,
Konuşarak yazılmamışları siliyorum.
Bana hecelerini ver…
Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç.
Bana başlangıçlara yeter hevesini ver.
‘susacak var’ edilen bir yemin,sözle tutulamayan.
Bana yüzünden çizgiler ver,gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan.
Suya yazılmaktan kurudu kelimeler.

korkmuyorum seni sevmekten

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Korkmuyorum Seni Sevmekten

Kaçmaya çalıştığın gerçek,
Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten.
Senin gülüşünü seviyorum.
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum.
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sendeki o sıcaklığı
Sana olan uzaklığı seviyorum.
Yanaklarından akan göz yaşlarını
En çok, dağınık olduğunda saçlarını
Beni arayan ellerini seviyorum.
Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen
Ayrılığını seviyorum,
En çok yalnız kaldığımda
Beni bulan gönlünü seviyorum.
Ben en çok senin bana olan
Sevgini seviyorum.
İçimden haykırmak geliyor.
Dünyaya sığdıramadığım seni
Kalbime sığdırmak geliyor.
Ağlamak geliyor seni görmezsem
Özlemek geçiyor içimden seni
Sevmek geçiyor.
İçimden sana doğru giden
Bin bir türlü yol geçiyor.
İçimden sen mutlu olacaksan
Ölmek bile geçiyor gülüm.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben yalnızca seni seviyorum,
Ne o muhteşem güzelliğin
Ne kalbimdeki özelliğin
Ne de sevdiğim için değil,
Seni yalnızca sen olduğun için,
Ruhun için
Kalbin için
Aklın ve sevgin için seviyorum seni.
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için.
Seni her şey için seviyorum.
Ve sahip olmadığım
Hiçbir şey için.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her dakika seninle olmayı seviyorum.
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum.
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce.
Ben seni en çok
Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben seni bu şehirde olduğun için değil
Benimle aynı toprağa ayak bastığın için
Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum.
Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı
Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum.
Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi
Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni.
Beş bin yaşındaki bu dünyada
Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum.
Ben seni benimle yaşadığın için
Benden hiç gitmediğin için seviyorum
Beni hiç terketmediğin için.
Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında
Kalbini seviyorum kapıları açıldığında
Ve gözlerini seviyorum
Her karşımda kapanıp açıldığında.
Bana baktığında
İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum,
Her bana baktığında
Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her kibrit çaktığımda
Alevin içinde seni görmeyi seviyorum.
Her sigara yaktığımda
Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum.
Her bana baktığında
O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi
Yalnızca sen olduğun için hayatımda
Kendimi bile seviyorum
Sen olunca aklımda.
Kalbimi seviyorum seni seviyor diye
Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye.
Ruhumu seviyorum, senin ruhuna
Bu kadar yakın diye.
Varlığımı seviyorum,
Sırf sana borçlu olduğum için
Mutluluğumu seviyorum.
Gülümsememi seviyorum seni düşününce
Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sana olan sevgimi yazan
Kalemimi seviyorum.
Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum.
Sana olan sevgime benzettiğim
Her sevgiyi seviyorum.
Bana seni hatırlatan herşeyi
Sana giden yolları seviyorum.
O kadar çok seviyorum ki seni
Seni kaybetmek korkusunu bile,
İçinde yalnızca, sen olduğun için
Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için
Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Seni seviyorum.


Murat Apaydın

SeVmeK İNANMAKTIR..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevmek inanmaktır. Güvenmektir duygulara.. Direnmektir sevmek.. Tüm acılara
direnmek… Sevdiğini kendin gibi, kendinden de çok duyumsamaktır İki ten,
iki kalp, iki gönül yoktur sevgide, tek bir yürek olunur. Sevmek
paylaşmaktır, sevdiğinle kalbini bölüşmektir sevmek. Ve sevmek direnmektir,
tüm acılarıyla direnmek. Sevmek sevilmeyi haketmesini bilmektir. Sevmek,
sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır. Sevginin olduğu yerde dışa
vurur istekler..

Sevme özgürlüğünü istersin, sevginin kabul edilmesini istersin,bir gün gelir
bu istekler de son bulur, kendinden istersin artık,
sevgiliyi daha çok sevmek istersin,
hataları,kusurlarıyla sonsuz kılmak istersin sevgini…
Beklentilerin son bulduğu duraktır, sevda denizinin son limanıdır.
Sevmek, sevgili için yaşamaktır.
Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır.
Sevmek vermektir, sevdiğin için, almasını bilmektir..
Güvenmektir duygulara sevmek..
Sevdiğine seni seviyorum! diyebilmektir.
Okuyabilmektir gözlerdeki sözcükleri.
Haykırabilmektir sevgiyi hiç bağırmadan..
Sevmek sevgiliye bir nefes kadar, yakın olmaktır.
Sevmek özveride bulunmaktır.
Ve sevmek İNANMAKTIR !…

Adini koyamadiĞim sevdam

Cuma, Haziran 22nd, 2012

seviyorum seni senden habersiz
hayalimde tutuyorum ellerini
hayalimde geliyorum göz göze
hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum
ve o gün gelecek biliyorum
hep uzaktan seyrediyorum seni
en çokta gözlerini
her yere bakıpta
beni göremeyen gözlerini…
oysa sevgimi anlatmak isterdim sana
ne kadar büyük olduğunu
ne kadar özel olduğunu
hani havayı içine çekersin
nefes alırsın yaşamak için
hani kana kana içersin ya suyu
işte öyle birşey…
yaşamak vardı seninle bu hayatı
aynı duyguları hissetmek vardı
akşamdan kalma sohbetleri uzatıp
sabahlamak vardı günlerce
ama yoksun ki…
bekleyeceğim seni
ömrüm yettiği kadar
son nefesimi verene kadar
hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim
elbet birgün geleceksin
adını koyamadığım sevdam…

can dündar’dan

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu,
ateşin yaktığını…
Sevgisizliğin insanın canını acıttığını…
Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor.
Her şey ona çok büyük görünüyor:
Ev, masa, anne, baba…
10´una gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla
öğreniyor. Kız ya da erkek olduğunu fark ediyor. Dünyanın evde, okulda
kendisine anlatılandan da büyük olduğunun ayırdına varıyor.
15´inde, tam da en çok kendini sevdireceği çağda, sivilcelenen yüzünden,
değişen bedeninden utanırken aşkı keşfediyor.
Dış dünya kadar iç dünyanın da büyük salonları ve kendisinin bile bilmediği
odaları olduğunu, açıldıkça o odalardan devasa bahçelere çıkıldığını
hissediyor, büyüleniyor. Şarkıların içinde sevdalar gezdirdiğini, şiirin her
türden hasreti dindirdiğini anlıyor. Aşk acısını öğreniyor. Yine de seviyor;
ille seviyor, inadına seviyor.
20´sinde putlarını yıkıyor, başkaldırıyor, kanatlanıyor. Her şey ona küçük
görünüyor:
Ev, masa, anne, baba…
“Dünya küçükmüş; büyük olan benim” efelenmeleri başlıyor. Lakin dünya bunu
bilmiyor.
25´inde ayaklar biraz yere değiyor. Okul bitiyor, iş telaşı başlıyor.
Sınıfta öğrenilenlerin akı, sokaktaki gerçeklerin karasına çarpıp
grileşiyor.
Yolu hızlı gelenler çabuk yorularak, sevdiğini bulanlarsa kalbinden
vurularak evleniyor genelde… 5 yıl önce uzak bir ülke olan “istikbal”,
daha yakına geliyor. “Bir denizde yangın çıkarma” hayali erteleniyor.
“Dünya zor”laşıyor.30´unda muhasebeye başlıyor insan:
“Dünya hâlâ beni tanımadı, üstelik galiba ben de dünyayı tam tanımıyorum”
dönemi…
Mevcut bilgilerin sorgu yeri…
Kuşkunun beyliği…Tehlikeli yaşlar: “Bunun nesine hayran oldum ki ben”
pişmanlıkları, “Hakkımı yediler” sızlanmaları, sırta saplanan hançerler,
çelmeler, dost kazıkları, ağır ağır olgunlaştırıyor insanı…
35, yolun yarısı…
Hiç okul asmadan, evden kaçmadan, bir terasta sevdiğiyle öpüşüp bir çadırda
uyanmadan 20´sine gelenler için gecikmiş telafi çağları…
Daha önce hiç yüz verilmemiş ana-babaların sözüne yeniden kulak kabartılan
yaşlar… Olgunluğun karasuları…
40´ında eski kotlar dar gelmeye, saçlara ak düşmeye, aile büyükleri yaşlanıp
ölmeye başladığında bocalıyor insan…
Panik, kadınları kuaföre sürüklüyor, erkekleri araba galerilerine; ve
ikisini birden yeni sevda hayallerine…
Yiten gençliğe, boyalı saçlarla, içe çekilen karınlarla, kırmızı arabalarla
çare aranıyor.
45´inde “istikbal” denilen o uzak ülkenin toprağına ayak basıyor insan…
Hem ölüm yarınmış gibi, hem hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamasını öğreniyor. Eski
dostlar, hatıralar kıymete biniyor.
Didişmenin yerini sükûnet, böbürlenmenin yerini nedamet, kinin yerini
merhamet alıyor. “Keşke”ler “iyi ki”lerle, hırslar hazlarla yer
değiştiriyor.
Bu dünyayı silkelemekten, daha iyi bir dünya için kavga vermekten
vazgeçmeseniz de, öbür dünya umuduna da kulak kabartıyorsunuz, ara sıra…
Genellenemez tabii; bunlar benim yaşlarım.
Sonrasını bilmiyorum henüz; öğrendikçe yazarım.

Can DÜNDAR

Cenap Şahabettin Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cenap Şehabettin ve Şiirleri
Cenap Şahabettin Şiirleri‎ aşk

SENİN İÇİN

Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma

Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben;
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi

Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
Toplanır leblerime, bir gece dalgın dursan

Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyalarımın genç kokusu;
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerde?

Cebhemi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam,
Gençliğin böyle benimken kocaman, hiç kocamam
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun

HAKİKAT-I SEVDÂ

Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil;
Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde;
İnsan bütün ahzân ü meserrâta muâdil
Bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde

Her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret
Bir lem’a-i nev, şa’şaasıyla eder ihfâ;
Bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ
Bin müddet için göz kamaşır İşte muhabbet!

Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil;
Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter;
Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer
Pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil

Sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh
Bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey;
Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh
Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!

Aşk Dediğin Beklemektir Ey Sevgili!-Aşk şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk Dediğin Beklemektir Ey Sevgili şiiri
AŞK Dediğin Beklemektir
Beklemek ile ilgili şiirler

Aşk dediğin beklemektir Ey Sevgili!
Kays gibi Mecnun olana kadar, Hz. Yakup gibi aydınlığa hasret kalana kadar beklemek bekleye bekleye gözden olmak, sözden olmaktır.
Ve beklemek dünyanın en asil eylemidir, eğer beklenene değecekse. Bilesin!

Aşk; yanmaktır Ey Sevgili!
Yanıp kül olmaktır, Kerem gibi Aslına ermektir. Ateşin ortasına hesapsız girmektir İbrahim misali. Ki onun gönlünün yangınıdır ateşi gülistana çeviren.
Ki yanmak insanı kurtarır hamlıktan çiğlikten. Hem ne diyordu şair; “Yanmışın halinden ne bilsin ham/ Sükut gerektir bize gayrı vesselam..
Gözlerinden ayrı geçen her an yanmaktayım. Bilesin!

Aşk; bedel ödemektir Ey Sevgili!
Bülbül, gonca gülü görebilmek için her seher uyanık olmak ve güle ulaşmak için yüreğini gülün dikenine asmak, kanını akıtmak zorundadır. Ya ben yüreğimi nereye asayım Ey Sevgili.
Çünkü Aşk bedel ister, külfetsiz nimet olmaz.
Beklemek bedel ödemekse eğer hâlâ ödüyorum o bedeli. Bilesin!

Aşk; vazgeçmektir Ey Sevgili!
Mecnun gibi aklından, Kerem gibi bedeninden vazgeçmek. Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.
Yemeden, içmeden, uykudan uyanıklıkdan ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince.
Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin!

Aşk; bilmektir Ey Sevgili!
Bir tek yârı bilmek, onu candan daha aziz bilmektir. Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.
Onun selamı ile gelen bela olsa EyvALLAH (c.c.) diyebilmektir.
Kızmana, gülmene, gelmene, gitmene hepsine EyvALLAH. Bilesin!

Aşk; susmaktır Ey Sevgili!
Onun güzelliğini, iyiliğini tarif etmeye gücün yetmediği an susmaktır. Kelâmın, kalemin, sözün tükendiği yerde, manayı sessizliğe yükleyip susmaktır.
Artık sustum Ey Sevgili. Bilesin!

Aşk dediğin susup beklemektir..

Çocuğum Ben

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevgi şiirleri
Aşk şiirleri


Yoksa kendin misin?…

Beni sığdırabiliyor musun içine?

Hangi yana baksam tünel;

Sonsuz uçurumlar gibi dipsiz ve kuyu

Hani içinin aynasıdır ya sevdiğin,

Benim aynamda karanlık aksetmekte…

Öyleyse anlarım ki ben de yokum sen de.

Beni nerede yaşatıyorsun söyle?

Cennetin miyim senin,

Amber kokulu bahçelerinde gezindiğin?

Yoksa kaybolduğun kör kuyun mu,

Dehliz yalnızlıklarını yitirdiğin?

Artık anlamsız geliyor tüm sorular

Yanıtlarını bir gün verecek olsan bile

Ben de bir şeyler buram buram,

Ben de çok şey ılık ılık,

Ben de sen acıtarak, kanayarak

Eksiliyor…

Ben seni bunca zamana ağırlayamazken ruhumda

Aitsizliğim çaresiz çoğalıyor…

Ve görüyorum aynada yüzü silinmiş suretimi

Sen bende herşeysin belki ama

Ben sende yitiyorum için için…

Beni nerelerde arıyorsun öyle?

Yüreğine sor bir de

Mutlaka cevabı gelecektir sessizliğinin

Sevgi Şiirleri Uzun

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzun Sevgi Şiirleri,
En güzel Sevgi Şiirleri Uzun,
Sevgi Üzerine Şiirler



SEVGİLİYE

Ah o aşk deden duygu
Hepimizin yüreğini içten içe yakmıyo mu?
Evet yakıyo hemde öle bir yakıyo ki
Katlanıyosun o yangına katlanmak zorundasın onu istiyosn

Ben aşık olduğum zaman yanmıyo bu yüreğim her zman
Çünki benim yüreğim sevdiğim için yanıyor bir başkasına yanmıyor
Ama bu yüreğim ne zman yanar blior musun?
Ben seviosam ve onun sevgisni görmüyorsam

İşte o zman yüreğim yanmaz acı çeker ve bu acı giderek büyür
Kimse ama kimse dindiremez bu yürekteki acıyı
Bunu anca bir tek şey dindire blir
Ölüm…Evet ölüm

Ben o kadar çok sevmişken
Onun uğruna canımı bile ortaya koymuşken
Onun sevmediğini anlarsam aklıma tekşey gelir
Ben bunca zaman kimi sevdim?

Kimin için attı bu kalp…
Sorarım kendi kendime kimin için yandı bu yürek
Son mektubumu bıraktım sana sevgilim
Sen bunu okuduğunda ben hayatta olmicam

Seninle başladığım bu hayata
Seninle tanıştığım ilk yerde veda ediyorum
Ama şunuda bilmeni isterimki
Ben seni sevdim ve sevmeyede devam edeceğim.

Sevgi Nedir

Gecenin bir saatinde uykuya inat
Ağlayan bebesini emzirmektir sevgi.
Bülbülün güle figan edişi,
Gülün umursamaz tavrıdır sevgi.
Sevgi merhamet demek.
Sevgi çile çekmek..

İhtiyacı olana yalvartmadan vermek,
Masum bir tebessümdür sevgi.
İçi dolu sımsıcak bir bakış,
Yumuşak bir dokunuştur sevgi.
Sevgi dokunuş demek.
Sevgi almadan vermek.

Bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışı,
Kardelenin inanılmaz çıkışıdır sevgi.
Avın avcıya yalvaran bakışı,
Tuzaktan salıverilişidir sevgi.
Sevgi bedel ödemek.
Sevgi acı çekmek.

Derviş Yunus’un kırk yıl of demeden,
Tekkeye odun taşıyışıdır sevgi.
Yusuf’un kör kuyudaki sabrı,
Mısır’a sultan oluşudur sevgi.
Sevgi sabırla beklemek,
Sevgi istemeyi bilmek.

Hallac-ı Mansur’un Ene’l Hak deyişi,
Mevlana’nın Mecusi’ye çağrısıdır sevgi.
Çölde kalmışa bir testi su,
İdam mahkumunun son arzusudur sevgi.
Sevgi ateşten gömlek,
Sevgi sehpaya gitmek.

Ferhat’ın aşılmaz denen demir dağı,
İnanarak sabırla delişidir sevgi.
Mecnun’un Leyla’da kainatı görüşü,
Çöle kendini vuruşudur sevgi.
Sevgi sırrı keşfetmek,
Sevgi emek sarfetmek.

Tomurcuğun patlayıp toprağı zorlayışı,
Rüzgarın bulutu taşımasıdır sevgi.
Derenin yatağını kendi buluşu,
Kıvrım kıvrım akışıdır sevgi.
Sevgi çekip gitmek,
Sevgi özgürlük demek.

Çaresiz kaldığı anlarda tıbbın,
Hastanın Rab’bine yönelişidir sevgi.
Çalınmadık kapı bırakmamak,
Yelkensizde denize açılmaktır sevgi.
Sevgi umut demek,
Sevgi beklemeyi bilmek.


Bebeğimsin

Sen bana küsebilir misin bebeğim
Hasta olursun göremediğin anlarda
Eririm gözlerinde yanar yüreğim
Bakışlarını kaçırsan da yakalanırsın gizli bakışlarında

Nasıl ertelersin göz yaşlarını gözümden
Kanaryalar kanatırken yaramı bestelerinde
Sen ki cansın canansın biricik özümden
Baharısın ömrümün içine düşen esintilerinde

Haydi koş kollarıma boşluğumdaki can
Yasla başını omuzum özleminle yanar
Damladın yüreğime minik bir odayken oldun han
Kalk kırdığın bu kalbi gülümseyerek onar

Haydi bebeğim biricik sevdam

BEN SENLE VARIM

Ben seni senden çok uzakta sevdim
ben bir yıldızdım evrende
sense varlıgımdan habersiz dönen dünya
yanındaydım bilki her anında
sevincinde de hüznünde de gamında da
ama sen bilemezdin bunları asla ve asla
içimde kopardıda tufanlar ardı ardına
şimşekler çakardı da
sen yine aldırmadan dönerdin yanımda
bense yalnız seni izlerdim evrenin başıboşluğunda
işte benim hayatımın masalı burda
geçmişimde sen hayalimde sen
ve bilki her anımda yine sen
SENSİZLİK ÖLÜM BANA
ÜLÜM ACIR SENLEYKEN
DESİNLERKİ ECELİNDİR GELEN
GELEN SEN OLDA GÜLEREK ÖLEYİM BEN
GÜL YÜZÜNE BAKAMAZSAM
SON KEZ SARILAMAZSAM
ÇIKAR MI Kİ BU CAN BU BEDENDEN
bilki bu kalp senin
ölesiye sevildin ÇÜNKÜ BİTANEM

Sevgi Şiirleri Facebook

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook Sevgi Şiirleri,
Face sevgi şiirleri,
Facebook Şiirleri Paylaş

Sevgi Şiirleri Facebook – Facebook için en güzel sevgi şiirleri

Sevgin Kadar Güçlüsün

Sevgi hasrettir
Sevgi, güzellik,
Sevgi umuttur
Sevgi yaşamak

Sevgi, gülen yüz
Sevgi, bakan göz,
Sevgi; sıcaklık
Sevgi yaşamak

Sevgi, amaçtır,
Sevgi bir kaygı
Sevgi, içten söz.
Sevgi yaşamak.

Sevgi bir kucak,
Sevgi tutan el
Sevgi Uçuşmak
Sevgi; yaşamak

Sevgi umuttur
Sevgi kaynaşmak,
Sevgi sabırdır
Sevgi; yaşamak

Sevgi emektir,
Sevgi bereket
Sevgi hayattır
Sevgi; yaşamak

Sevgi sıcak söz
Sevgi busedir
Sevgi`yi yakan göz
Sevgi; yaşamak

Sevgi biterse
Duygu yok olur
Hayat anlamsız
Amaç kaybolur

Acıma kalmaz,
İnsanlık olmaz
Sevginin yerini
Hiçbir şey almaz.

Nerede güzellik
Orada sevgi var
Sevgisiz bu dünya,
Sanki bir mezar

Duyguların çoğalır,
Geleceğe ümitsin
Unutma sözlerimi,
Sevgin kadar güçlüsün

GÖNÜL BAHÇESİ

Gökyüzünde bir bulut olayım
Yağmur olup yeryüzüne yağayım.
Gönül bahçende bir gül olayım
Sen görmeden ben açayım.
Kırlarda lale, sümbül olayım
Etrafına kokularım saçağım.
Özgürce uçan bir kuş olayım
Gelip pencerene konayım.
Sana aşk şarkıları okuyayım
Bırak da hiç susmayayım.
Kalbimin kapısını sana açayım
Gönül bahçemden sevgi saçayım.
Ben bu aşkta hep olayım
Gönül bahçene ulaşayım.
Senden uzaklarda olmayayım
Kalbinin baş köşesinde olayım.

BENİM CANIMSIN

Sen benim tutkularımsın
Sen benim sevdalarımsın
Kuruyan toprağımda nemsin
Susuzluğumda suyumsun
Gönül bahçemde çiçeğim
Sen benim canımsın.
Sen benim umutlarımsın
Aşk odağımda aşkımsın
Kalbimin atışlarısın
Damarlarımda can suyum
Sen yaşam kaynağımsın
Sen benim canımsın.
Geceleri hayallerimsin
Gündüzleri özlemimsin
Gönül karanlığımda ışığım
Sen benim hayatımsın
Sen benim canımsın


SEVGİLİYE

Ah o aşk deden duygu
Hepimizin yüreğini içten içe yakmıyo mu?
Evet yakıyo hemde öle bir yakıyo ki
Katlanıyosun o yangına katlanmak zorundasın onu istiyosn

Ben aşık olduğum zaman yanmıyo bu yüreğim her zman
Çünki benim yüreğim sevdiğim için yanıyor bir başkasına yanmıyor
Ama bu yüreğim ne zman yanar blior musun?
Ben seviosam ve onun sevgisni görmüyorsam

İşte o zman yüreğim yanmaz acı çeker ve bu acı giderek büyür
Kimse ama kimse dindiremez bu yürekteki acıyı
Bunu anca bir tek şey dindire blir
Ölüm…Evet ölüm

Ben o kadar çok sevmişken
Onun uğruna canımı bile ortaya koymuşken
Onun sevmediğini anlarsam aklıma tekşey gelir
Ben bunca zaman kimi sevdim?

Kimin için attı bu kalp…
Sorarım kendi kendime kimin için yandı bu yürek
Son mektubumu bıraktım sana sevgilim
Sen bunu okuduğunda ben hayatta olmicam

Seninle başladığım bu hayata
Seninle tanıştığım ilk yerde veda ediyorum
Ama şunuda bilmeni isterimki
Ben seni sevdim ve sevmeyede devam edeceğim.

Sevgi Nedir

Gecenin bir saatinde uykuya inat
Ağlayan bebesini emzirmektir sevgi.
Bülbülün güle figan edişi,
Gülün umursamaz tavrıdır sevgi.
Sevgi merhamet demek.
Sevgi çile çekmek..

İhtiyacı olana yalvartmadan vermek,
Masum bir tebessümdür sevgi.
İçi dolu sımsıcak bir bakış,
Yumuşak bir dokunuştur sevgi.
Sevgi dokunuş demek.
Sevgi almadan vermek.

Bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışı,
Kardelenin inanılmaz çıkışıdır sevgi.
Avın avcıya yalvaran bakışı,
Tuzaktan salıverilişidir sevgi.
Sevgi bedel ödemek.
Sevgi acı çekmek.

Derviş Yunus’un kırk yıl of demeden,
Tekkeye odun taşıyışıdır sevgi.
Yusuf’un kör kuyudaki sabrı,
Mısır’a sultan oluşudur sevgi.
Sevgi sabırla beklemek,
Sevgi istemeyi bilmek.

Hallac-ı Mansur’un Ene’l Hak deyişi,
Mevlana’nın Mecusi’ye çağrısıdır sevgi.
Çölde kalmışa bir testi su,
İdam mahkumunun son arzusudur sevgi.
Sevgi ateşten gömlek,
Sevgi sehpaya gitmek.

Ferhat’ın aşılmaz denen demir dağı,
İnanarak sabırla delişidir sevgi.
Mecnun’un Leyla’da kainatı görüşü,
Çöle kendini vuruşudur sevgi.
Sevgi sırrı keşfetmek,
Sevgi emek sarfetmek.

Tomurcuğun patlayıp toprağı zorlayışı,
Rüzgarın bulutu taşımasıdır sevgi.
Derenin yatağını kendi buluşu,
Kıvrım kıvrım akışıdır sevgi.
Sevgi çekip gitmek,
Sevgi özgürlük demek.

Çaresiz kaldığı anlarda tıbbın,
Hastanın Rab’bine yönelişidir sevgi.
Çalınmadık kapı bırakmamak,
Yelkensizde denize açılmaktır sevgi.
Sevgi umut demek,
Sevgi beklemeyi bilmek.

Yunus Emre Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yunus Emre’den Aşk Şiirleri
Yunus Emrenin en güzel aşk şiirleri

Aşk’ın Beni:.

Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin mü’minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için

Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için

Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.

Bana Seni Gerek Seni:.

Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni;
Ben yanarım dünü, günü,
Bana seni gerek seni,..

Aşkın, âşıklar öldürür.
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni.

Sofilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leylâ gerek
Bana seni, gerek seni.

Yunus durur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni…

Aşk Ateşi:.

Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizleri Hızır’layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum

Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok Peygamber’e bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum

Gel Gör Beni Aşk Neyledi:.

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
ne akilem ne divane
gel gör beni aşk neyledi

akar sulayın çağlarım
dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
gel gör beni aşk neyledi

miskin yunus bi’çareyim
dost ilinden avareyim
gell gör beni aşk neyledi

Shakespeare Şiirleri Aşk

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Shakespeare Aşk Şiirleri,
Aşk Şiirleri Shakespeare,
Shakespeare Şiirleri Aşk

Shakespeare Soneler şiiri SEVGİLİM

Ey sevgilim, nerelerde dolaşıyorsun böyle?
Geliyor seni candan seven aşığın dur onu dinle.
Elemi de, neşeyi de beste yapmış diline.
Uzaklaşma şirin yarim.
Yolculuklar ,aşıkların buluşmasıyla nihayetlenir.
Her tanrı kulu bunu bilir.

Aşk nedir? Ahret demek değildir her halde.
Çınlamalıdır neşesi bu anın gene bu anın kahkahalarıyla
Çünkü ne olacağı yarının meçhulümüzdür hala,
Boş yere vakit geçirmekten artık yoktur bir salah:
Öyle ise gel öp beni,genç ve tatlı sevgilim,
Ömrü pek azdır gençliğin.

SONE 1

Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni?
Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan.
Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini.
Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer…Durmadan!
Bazan, kızgın olarak,parlar gözü semanın…
Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı ;
Her güzel,güzelliğini kaybeder: Tabiatın-
Sebep olur da bazan bu kararsız akışı!

Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek,
Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana.
Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:

Sen eşitken ebedi mısralarla zamana
Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler,
Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler

SONE 2

Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir!
Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular.
En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yar
Kadın bizi ablaca terkedebilmelidir.

Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar,
Sıcak soluğun, salınan bakışın bence bir
Git, uzun bir öpücüğün tadında değildir
Inatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar!

Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana:
“Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!”
Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın!

Alnını alnıma koy, ellerini elime
Yarın bozsan bile gel andiçelim seninle,
Ve ağlayalım sabaha dek, ey küçük çapkın!

Shakespeare den muhteşem
bir aşk ve sevgi şiiri daha…

Gün gelip artık bana değer vermez olduğunda,
Senin yanında yer alıp kendime karşı çıkacağım,
Hor görüp yüz çevirdiğini gördüğüm zaman bana;
Haksızlık etsen de, senin hakkını savunacağım.
En zayıf yanlarımı en iyi ben bildiğime göre,
Çekinmeden açığa vurup arka çıkabilirim sana,
Kusurlarımdan hangisi benim için en büyük lekeyse
Beni kaybederken büyük şan kazanırsın aynı anda.
Üstelik bu işte benim için de kazanç var;
Çünkü seven düşüncelerim sana yöneldikçe daima,
İster istemez kendime vereceğim zararlar,
Sana yarar sağlarken, kat kat yarar getirecek bana.
Öyle bağlıyım ki ben sana, öyle ki benim sevgim,

Benim Günahım Aşktır

Benim günahım aşktır, senin erdemin nefret:
Sevgi günahtır diye günahımdan nefret bu.
Gel, kendi durumunu benimkine kıyas et,
Görürsün siteminin ne haksız olduğunu.
Haklıysa da, o sözler kızıl süsünü bozan
Ve benimkiler kadar bol sahte aşk senedi
Düzüp başkalarının yataklarını talan
Eden dudaklarından işitilmemeliydi.
Seni sevmem yasaldır; bak, seviyorsun sen de:
Gözüm sırf sana düşkün, senin gözün onlara;
Merhamet yüreğinde kök salıp boy versin de
Acımanla hak kazan sana acınanlara.
Aramağa kalkarsan kendi gizlediğini
Senin kendi örneğin yoksun bırakır seni.

Ceyhun Yılmaz Çok Sevmişti

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Herhangi bir geminin. Limandan ayrılmasına bile ağlar oldum…
Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni.
”Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum”.
Artık gerisini sen düşün.
Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim.
İster istemez öpüp kaçarlar beni.
Hiçbir şey olmamış gibi.
Nasıl bir selamına mutlu oluyorsam….
Sensizliğimde bir yağmur damlası.
Bazen kahrediyor beni.
Genç ölücem belki…
Belki yaşayanlar kendi nefeslerine bile,
İnanamayacaklar öldüğümde.
Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanacağım..
Kimileri üzülecek kimilerinden fazla.
Az yaşadı diyecekler benim için
az yaşadı..
Ama Çok Sevmişti…

(CyhnYlmz)

Sevgililer Günü Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Şiir Sevgililer Günü
14 Şubat Sevgililer Günü Şiirleri
Sevgililer Günü Şiir ve Sözleri

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum.
Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum.
Dolanıp sarmak geliyor içimden, saramıyorum.
Öylesine bağlanmışım ki, sensiz duramıyorum.

Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden,
Geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten,
Hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın!
Seni çok seviyorum.
Sevgiler günümüz kutlu olsun aşkım!

Sevgililer Günü 14 Şubat Şiiri

Bu gün bütün işleri bir tarafa bırak,
Önce sevdiğine bir sms ya da mail at,
Sonra gül alıp koş sevdiğinin yanına,
Çünki, bugün sevgililer günü 14 Şubat…

Ayrılmasın sevenler yettikçe hayat,
Ona bir yüzük al, fark etmez kaç karat,
Onu ne kadar sevdiğini bir daha anlat,
Çünki, bugün sevgililer günü 14 Şubat…
Ahhh şu sevilenler, sevenlerin değerini bir anlasa…
Niyazi Şentürk

Sevgililer Günü İçin Şiir

Sevgi, el ele tutuşmaktır,
Sevgi, göz göze bakışmaktır.
Sevgi, bir kelebek,
Sevgi, bazen de bir çiçek.
Sevgi, hırlaşmak değil paylaşmak,
Sevgi, kavga değil aşkla yaklaşmak.
Sevgi, yürekte duyulan kıpırtı,
Sevgi, gözde görülen pırıltı.
Sevgi, yuva sıcağı,
Sevgi, ana kucaşı.
Sevgi, esirgemek, kollamak,
Sevgi, bir yetim saçı okşamak.
Sevgi, goncadır, gül olup açılan,
Sevgi, şekerdir, dillerden saçılan.
Sevgi, çevredir, yeşildir daldır,
Sevgi, sohbettir, muhabbettir baldır.
Sevgi, gönlü hoş tutan hece,
Sevgi, aydınlık, pırıl pırıl gece.
Sevgi, var ile yok arası,
Sevgi, iki kaşın arası.
Sevgi, nimet, aş ekmek,
Sevgi, bir türkü, bir gayde çekmek.
Sevgi, var olmak, var olanı bilmek,
Sevgi, haddini bilmek, kendine gelmek.
Sevgi, kul olmak, kulluk etmek,
Sevgi, Yaradan’a şükretmek.
Sevgililer Günü, bizim için hergün.

Sevgililer Günü Şiiri

Sen sevdiğimsin her anımda aklımda olansın
En değerli varlığımsın en başta aşkımsın
Varlığımın sebebisin ::
Gülüşlerin bana yeter gülüm
İkazsızca seviyorum diye biliyorum işte;;;
Leyla’yı andırdın bana mecnun misaliyim,,
Ey deli yüreğimin dermanı, devası
Resimlerin ağlatıyor aşkını ben de

Güller sıralandı aralarında ki tek güzel sen idin
Üstüne aşkım yazılı
Ne güzelsin sen
Üzülme sevdiğimsin sevgilim sevgililer günün kutlu ve benimle olsun…

Sevgililer Günü İle İlgili Şiirler

Gözlerin nehir,
Kirpiklerin köprü olsa,
Ben üzerinden geçerken ipler kopsa,
ve düştüğüm yer dudakların olsa,
Sevgililer Gününde bir öpücük borçlusun bana…

14 Şubat Sevgililer Günü Şiiri

Bugün 14 Şubat bazıları için bir büyük heyecan,
Bazıları için hüsran.
Kimi için sevdiklerine sevgisini paylaşmak için çok,
Anlamlı bir gün.
Kimi için keşkelerle ya da hayallerle hüzünlü,
Anlamsız bir gün.
Birde tabiki yeni ayrılanlar ya da bir sene önceki,
14 Şubat’ı arıyanlar ya da sevdiklerine kavuşamayanlar,
Belki kalplerinden bir kırmızı gül,
Belki sadece gözlerinin içine bakıp: Seni Seviyorum
demek isteyenler…
Acaba Sen hangisindensin?

Sevgililer Günü Şiirleri

Gönülden sevene günler bitermi,
Kutlu olsun Sevgililer gününüz
Sevip sevilene, bir gün yetermi,
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

En güzel hediye seviyorum demek,
Sevgi yollarında harcanan emek.
Gönülden gönüle sevgiyi vermek
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Sevgisizde insan yaşamaz idi,
Mecnun Leylasına koşamaz idi.
Ferhatda dağları aşamaz idi,
Kutlu osun sevgililer gününüz.

Sevene sevgili candan yar ise,
Her sevene bir sevgili var ise.
Seven, sevilende bahtiyar ise
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Özdemir de sevdi, sevecek daha,
Sevgiyle coşarak kalkalım şaha.
Dünyada sevgiye biçilmez paha,
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Aşk sewmekse sevmek nedir ??

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk Sevmekse Sevmek Nedir?

Dün gece yine seni düşündümKaynakwh:
her zaman ki gibi
geçtiğimiz yaz aylarını düşündüm
hasretin sevginle birleşti gözyaşı olarak döndü bana.
Sensizliğine bürünmüş dünyamda
kendi egemenliğimi kurmaya çalışıyordum
tam kendim için bir şeyler yapacaktım ki
tekrar geldi hiç gözümün önünden gitmeyen
gözlerin.

Sandığın içinden fotoğraflarımızı buldum
sanki sensizliği tadacakmışım gibi sarılmışım sana
yüzüm gülüyor. Mutluyum!
Artık dayanamıyorum sensizliğe.
Acı veriyor fotoğraflarınla yaşamak bana
belki de aşkımızın kayan bir yıldız kadar.Kaynakwh:
Çabuk parlayıp söndüğünü bilmek yıpratıyor bedenimi
artık ben eski ben değilim. Mutlu olamıyorum eskisi gibi
bedenim susuz kaldı ne kadar içsem de daha kalacak.
Çünkü ben suya değil benim için daha da önemli olan sana,
senin sevgine susadım. Tam sevdanın rengini bulmuştum ki
gökteki yıldızımız kaydı. İlişkimizin başladığı gün bir fidan
dikmiştik ve söz vermiştik birbirimize sevgi ile büyütecektik diye.
Şimdi o ağaca kim bakacak sevgisiz kalıp sonsuzun derinliğine mi
kapılacak benim gibi çünkü ben sensiz karanlığın içinde kaybolmuş
gibiyim tek ışığım sendin yok olup gittin.
Artık kendi içimde 4 mevsim kış yaşıyorum çünkü yazım ve baharlarım beni
terk etti.
Bende artık yalnız içiyorum senin sevdiğin şarabı. Aynaları da kaldırdım
artık sevmiyorum onları.
Bana iyi bir yüz vermiyorlar baktığımda. Bahçemdeki kuşlar da sustu
artık aşkımızı şarkılara vurmuyorlar. Ne olur geri dön artık bebeğim
hayatımı artık siyah beyaz yaşamak istemiyorum…

//Aşkın Tarifi// İskender PALA

Cuma, Haziran 22nd, 2012

AŞK nedir, neye AŞK denir?
Aşk bir sarmaşıktır ve en iyi bir tanımı da budur. Aşk kelimesinin kökeni de oradan gelir. Sarmaşık bir ağacı dıştan sarar, yemyeşil gösterir ama içten içe kurutur. Nice çınarlar, nice selvi boylular aşkın sarmasıyla içten sararmış kurumuştur, dışı yeşil görünür hâlâ.

Maşuk uğruna ölmek, aşkı ispatlar mı?
Aşkın ispatı için can vermek en kolay yoldur. Dirilip tekrar can verebilecek, yani aşkı için hergün ölmeyi göze alabilecek olan ise gerçek âşıktır.
//İskender PALA//

Kasem..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çağırma beni ..
O ruhumu delen bakışlarını salma geceye
Gel deme n’olur…
Karanlığın orta yerine mührünü koyan tüm muskasız yüreklere andolsun, ve andolsun o yüreklerin sahibine ki, bu kalp itaatsizliği maharet bilmedi..

Geceydi.. Pusluydu..
Su uyur düşman uyumazdı.
Beklerdi kaotik bir kabusu korkak dişlerini sıkarak yürekler. Sen uykunun kollarında bulurdun bebeksi kokunu, ben sağır yamaçların intihar bekçisi .. Fakat kalp hep bir umuda gebeydi.

Gecenin karanlığı sindi mi zemheriye, dağ taş sen kokardı. Yolların sapasına saklanırdı aşk. Kaç çapraz ateş, kaç kumpas aşmak gerekirdi ona varmak için? Ve ulaşıldıktan sonra aşk ne kadar aşktı?
Bu acizin dualarında sabahlayan, aklına her gelişinde saklı bir tebessüme yerini bırakan, bir tel saçına dokunmaktan gayrısı değildi.
Şehre inişler bayram vakitleriydi o zamanlar. Kokunun sindiği kaldırımlara kıvrılıp, pencerenden sızan ışıkla ısınmak geceleri. Oralarda olduğunu bilmekti mutluluk. Görebilmeyi değil, görebileceğini bilmeyi umut etmekti ..

Ama benim postallarım hiç yakışmadı şehrin ışıltılı sokaklarına. Yüzümdeki taşralı ifade, alnımdaki bin yıllık yazı ve ensemde soluğunu hissettiğim o ölümcül melek peşimi hiç bırakmadı.
Beni dost dualarla uğurladığın her vakit yüzüm caddeye, kanım geceye akardı. Ne senin sevdana benim adım yazılmıştı, ne benim kaderime bir sevgili busesi. düşlemenin bile yasak olduğu senli sabahları yedeğime azık diye aldım ben can .. devriyelerin, apoletlerin, tel örgünün, yumruğun olduğu yere senin adın yakışmazdı.

Pusulası bir kez bile beni göstermeyecek gözlerini gözlerime, tercümesi bir ömür bana susmak olan iki ucu keskin hançer sözlerini yüreğime kazıdım. Yokluğuma rabtettiğim varlığına inat, sonu baştan uçurum bir sevdanın adı “yazık”a çıkmış zavallısı olduğumu kabul etmek için damarlarımdaki bütün seni boşaltmam gerekti. Haklıydın, benim yolum yâre çıkmazdı. Ve asla yüzünü güneşe dönemezdi kan çiçekleri..

Yürüdüm..
Bütün “e” hallerimi “den” haline çevirinceye dek yürüdüm..
Sana uzanan niyetlerimin külleri düştü gözbebeklerime.. her adımda biraz daha karanlık bulaştı sessizliğime. Her adımda biraz daha kan yürüdü parmak izime.

….

Ve şimdi sen bunca birikmişliğime ve kusulası kötücüllüğüme rağmen yaralarımı sarmaya çağırıyorsun.
Çağırma can.
Gel deme ..
Sana düşmek kavgadan, senden düşmek hayattan düşmektir, biliyorsun ..

Canım yanıyor sevgili ..
Aklıma düşende hasret kuşanıyorum her hazan. Gözlerim çakmaklanıyor yolların imkansızlığına .. Sana kavuşamadan kavuşuyor ruhum seni yaradana, O’ na seni sormak için sabırsızlanıyorum ..
Ve dualar yeminlere bırakıyor yerini. Kan kusuyorum vakit daraldıkça. Yine de, ben de bir kalp sahibiyim. Umutlarımı kardelenlere emanet ediyorum ..

Can..
Karanlığın orta yerine mührünü koyan tüm muskasız yüreklere andolsun ve andolsun o yüreklerin sahibine ki, bu kalp ebedi yolun herhangi bir yerinde kalbine ulaştığı günü bekleyecek, ve bende sana kavuşamayan ne varsa sonsuza dek senin olarak yüreğine gömülecek ..
Andolsun …

AYŞEGÜL MOR

Okuma Bunu…

Cuma, Haziran 22nd, 2012
gitme desem;
kalır mısın?
benden
gitme.
şehrin tüm ışıklarını
yakıp söndürme
içimde.
gerekli olduğun için değil;
sevdiğim için kal.
özleyeceğim için değil;
özlediğim için kal.

okuma bunu…
aşkdan söz ediyor bu şiir.
sözcüklerin en tehlikelisinden.
yalnızlıktan söz ediyor.
okuma bunları…
kimsesizlikten söz ediyor bu şiir.
karanlıktan.
ansızın çıkacak gibi durma içimde
şaşırtma beni.

okuma bunu…
sensizlikden söz ediyor bu şiir…
okuma bunu…
senden söz ediyor bu şiir…
içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden
söz ediyor bu şiir…
korkularımdan söz ediyor.
okuma beni.
sen beni okudukça.
gelmeyen mektuplardan
söz ediyor…
içimdeki senle karşılaşınca
neden şaşkınım…
sana söylemeden kaç söz sildim
yaşamımdan bilmiyorum
bir sevdaya kaç şiir sığar..
okuma bunları
bunlar benden söz ediyor…
eksikliğimden
hep bir yanımın kırık oluşundan
söz ediyor…
sen beni gördükçe
ben karşındaki;
ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum.
arada
gözlerini kapa.
kapa ki
bir anda olsa
silineyim yaşamımdan…
biten şarkılardan söz ediyorum sana
geçmeyen yazlardan
susma.
devrik cümlelerin yalnızlığı gibi
bırakma beni.
sen benim,
dilimin ucunda.
söyleyemediğim
sözcüğümsün.
en sevdiğim sözcüğü
tekrarlamaksın içimde..
tüm sözlerimi
rehine bıraktım
görebilmek için seni..
içimin kalabalığısın
içime
göçmen kuşlar gibi konuyorsun
bir yanın tetikte..
kendimi
zamana rehinliyorum
aklımdan geçip gitme..
utanıpda insanlardan
GİZLİ AĞLAMALARIMSIN..

[DIPNOT]Alıntıdır..[/DIPNOT]

Ölüm yanıma gel !!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ölüm yanıma gel
Benim için tek ol,gelen bir tek sen ol
Nehirlerim donmuş,
ve etrafımdaki gölgeler kalbimi iğrendiriyor.

Ölüm yanıma gel
yanımda kal,sessiz ağlayışımı duy
üzüntümün içine saklandım,üzüntüye mıhlandım.
ve etrafımdaki acı dünyamı donduruyor.
Dünyam soğuk…

Hayatta başarısız oldum.
yıllardır feryat ettim.
Zamanın içinde dondum.. geride kaldım..
Kederin sevinci tüm bulduğum…
Kederin büyük sevinci!

hayatın gölgesinin arkasında kayıp umutlar acı çekiyor.
Geceyi arıyorum sevgiyi bulacağımı umut ederek.
Yaşamın kısa sonsuzluğunun sessizliği içine boğuldum.
Gözyaşları doğru yoldan sapmış kalbimdeki boşlukları dolduruyor

Beni bağrına bas, zevkli rahatlık
Eşsiz bir barışın olduğu bir dünya ver bana
kalbimdeki umutsuz çığlığı dindir.

Ölüm yanıma gel
Bu soğuk dünyadan bu boşluktan kurtar beni
Hayat, beni öldürdün
ve şimdi beni bu mutsuzluktan ayır beni

Hayatta ağlıyorum , hayattan uzakta uçuyorum
bu duvarların içine düşmeyi seçtim.
Büyük sevinç..
Kederin büyük sevinci!

Kaybolan masumiyet için göz yaşı dök
İçimizde ki ağlayan terk edilmiş ruhlar için…
Acıya teslim olan kalpler için…
Geride kalmış yanlızlık için ağla.

Acının ve dünyanın kederinin farkına var
Bu kabus gibi yerden öte bir yer düşün
Gecenin içinde bize sevgi ve birlik veren bir yer
Ölüm, yanıma gel ve bize hayat ver!

Bu acı dolu dünyanın yerine ölüm daha iyi
Sevgiyi ver bana yada ölümü!

Ölüm yanıma gel!!
Emrediyorum !!