Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişini amaçlayan bir sosyal web sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm okullar facebook’da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece mevzu bahis okulun e-mail adresiyle (.edu, .ac.uk vs.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine liseler ve bazı büyük şirketlerde katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler.
2007 Temmuz ayı itibarıyla de; 34 milyon kullanıcısıyla Dünya’nın en büyük Üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu.
Alexa istatistiklerine göre facebook 20 Ekim 2007 itibarıyla; Dünya’nın en fazla ziyaret edilen 7’inci sitesidir. Bunun yanı sıra; Kanada, Güney Afrika ve Norveç’in en fazla ziyaret edilen sitesi; İngiltere ve İsveç’in 2. en fazla ziyaret edilen sitesi, Mısır ve Panama’nın 3., Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Türkiye’nin de 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir.
Facebook ismini “paper facebooks”‘dan alır. Bu form A.B.D. üniversitelerinde okulların öğrencilerine, öğretmenlere ve çalışanlara doldurduğu onları tanıtan bir formdur.
bir güneş yanaşıyor ufuklarıma açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek ışıl ışıl bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben henüz hareket etmiş olan gecenin arkasına asılıp seni özlemeye gidiyorum….
bir bulut yanaşıyor gözlerime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek damla damla bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben hüzün gemilerine binip senı özlemeye gidiyorum….
bir rüzgar yanaşıyor yüreğime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek efil efil bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben içimdeki fırtınaya tutunup seni özlemeye gidiyorum….
bir gece yanaşıyor düşlerime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek renk renk bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben kabusların içine karışıp seni özlemeye gidiyorum….
geldiğinde yoksam eğer inmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan bil ki seni özlemeye gitmişim….
özlem bitti Sona erdi fırtınalı günlerim Özlem rüzgarları çiçek açtı, gel Doğdu özgürlüğün ısındı içim Özlem taburları çiçek açtı, gel
Özgür ocağında gururum kaynar Serildi yerlere demir kapılar Ayrılık sancısı bitti güzel yar Özlem sabırları çiçek açtı, gel
Kendi öz yurdunda esir olmuştun Esaret altında kalpten solmuştun Yine de doğruyu Hakta bulmuştun Özlem zikirleri çiçek açtı, gel
Soydaşın Türkiye’m sevdalı sana Öz kardeşim gel de kavuş Atana Türk’ün havasını doldur kanına Özlem nefesleri çiçek açtı, gel
Çok şükür güneşi gördü gözlerim Birlik şarkısını söyler sözlerim Ak toprağa secde eder yüzlerim Özlem zincirleri çiçek açtı, gel
Gönderen: enes şimşek
ADINI KOYAMADIĞIM SEVDAM
seviyorum seni senden habersiz hayalimde tutuyorum ellerini hayalimde geliyorum göz göze hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum ve o gün gelecek biliyorum hep uzaktan seyrediyorum seni en çokta gözlerini her yere bakıpta beni göremeyen gözlerini… oysa sevgimi anlatmak isterdim sana ne kadar büyük olduğunu ne kadar özel olduğunu hani havayı içine çekersin nefes alırsın yaşamak için hani kana kana içersin ya suyu işte öyle birşey… yaşamak vardı seninle bu hayatı aynı duyguları hissetmek vardı akşamdan kalma sohbetleri uzatıp sabahlamak vardı günlerce ama yoksun ki… bekleyeceğim seni ömrüm yettiği kadar son nefesimi verene kadar hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim elbet birgün geleceksin adını koyamadığım sevdam…
Ölüm yanıma gel Benim için tek ol,gelen bir tek sen ol Nehirlerim donmuş, ve etrafımdaki gölgeler kalbimi iğrendiriyor.
Ölüm yanıma gel yanımda kal,sessiz ağlayışımı duy üzüntümün içine saklandım,üzüntüye mıhlandım. ve etrafımdaki acı dünyamı donduruyor. Dünyam soğuk…
Hayatta başarısız oldum. yıllardır feryat ettim. Zamanın içinde dondum.. geride kaldım.. Kederin sevinci tüm bulduğum… Kederin büyük sevinci!
hayatın gölgesinin arkasında kayıp umutlar acı çekiyor. Geceyi arıyorum sevgiyi bulacağımı umut ederek. Yaşamın kısa sonsuzluğunun sessizliği içine boğuldum. Gözyaşları doğru yoldan sapmış kalbimdeki boşlukları dolduruyor
Beni bağrına bas, zevkli rahatlık Eşsiz bir barışın olduğu bir dünya ver bana kalbimdeki umutsuz çığlığı dindir.
Ölüm yanıma gel Bu soğuk dünyadan bu boşluktan kurtar beni Hayat, beni öldürdün ve şimdi beni bu mutsuzluktan ayır beni
Hayatta ağlıyorum , hayattan uzakta uçuyorum bu duvarların içine düşmeyi seçtim. Büyük sevinç.. Kederin büyük sevinci!
Kaybolan masumiyet için göz yaşı dök İçimizde ki ağlayan terk edilmiş ruhlar için… Acıya teslim olan kalpler için… Geride kalmış yanlızlık için ağla.
Acının ve dünyanın kederinin farkına var Bu kabus gibi yerden öte bir yer düşün Gecenin içinde bize sevgi ve birlik veren bir yer Ölüm, yanıma gel ve bize hayat ver!
Bu acı dolu dünyanın yerine ölüm daha iyi Sevgiyi ver bana yada ölümü!
Cetin bir kis gecesiydi martti soguktu Her taraf bembeyaz gök zifiri karanlikti Icim üsüyordu cocuktum agliyordum Gizli gizli hickira hickira Sesim duyulmasin diye yorganin altina girmistim Cok korkuyordum agliyordum Son kez öpmüstü ablam beni kala kalmistim Sus dedi isaret parmagini dudaklarina degdirerek Hastanelerde gördügüm hemsire ablalarin fotograflarina benzemisti Sakin sesini cikarma Ahmetimi de öp benim yerime annemi de Sizi cok seviyorum Bende dedim icimden Bende seni cok seviyorum abla Bende seni bende seni cok seviyorum Ablam gitmisti Nereye diye soramadim Bi islik sesi duydum inceden Aklimda hep bu ses kaldi o geceden O islik felaketi oldu ablamin Ve yillar süren suskunlugu babamin Iyice icine kapandi babam Mahallede kimselerin yüzüne bakamaz oldu Hayata küstü aylarca yillarca Annem agladi o sustu Hep bir haber bekleyerek gecti günleri Sormuyordu ama bekliyordu Dedikleri dogruydu Ne olursa olsun et tirnaktan kopmuyordu Ablam bir daha dönmedi Kim bilir belki de dönemedi Söz verdim kendime ben hic kopmayacaktim onlardan Evlenmeyecektim Tek umutlari bendim Gözümün icine bakardi babam Bir tane kizim benim der basini öne egerdi Icim titrerdi Pek belli etmezdi ama babam en cok beni severdi Canimi istesinler kizimi istemesinler derdi babam O daha cok kücük kücücük diyerek geri cevirirdi kismetleri Hic büyümeyen kiziydim babamin Sonunda benim de istedigim birine olur dedi babam Hayirlisi olsun Beyaz gelinligimi giyecegim güne kadar hep sustu Agzini bicak acmiyordu Bir gece annemle konusurlarken duydum Acaba dogru mu yaptik hanim Uzaklara verdik kizi gurbet ellere verdik Taht yaptik da baht yapamadik su kizlara Yazik bize yazik diyordu Iyi olur insallah bey dedi annem iyi olur insallah Sikma canini ablasina benzemesin kaderi Nerden bilirdim gurbet ellere gelin gidecegimi Zordu gurbet dedikleri Simdiden yakti icimi Kim bilir nasil özlerim annemi babami kardeslerimi Evimi memleketimi Gözyaslari icerisinde yatagima girdim Yorgani basima cektim Cocuklugumu biraktigim bu evde son gecemdi Agliyordum Bu evde dogmustum Ve ilk defa bu evde aglamistim Duvarlara baktim Sokak lambasindan sizan isikta sararmis aile fotografimizi gördüm Hersey eskimeye mahkumdu demek Hemen yaninda ablamin astigi Orhan Gencebay posteri duruyordu Bir teselli ver yaziyordu üzerinde Ama hic bir teselli vermiyordu Inadina acitiyordu iste Icimde bir seyler kopuyordu Paramparca olmustum Hepimiz paramparca olmustuk Kitapligin üzerine cizdigim cöp adamlari gördüm sonra Nasilda azar isitmistim annemden Bu cocuklar hic bir seyin degerini bilmiyorlar diye bagirmisti Biliyorum anne simdi her seyin degerini biliyorum iste Senin de babamin da kardeslerimin de Hepinizin degerini cok iyi biliyorum Sizi cok seviyorum anne sizi cok seviyorum Sevinci ve hüznü ayni anda yasiyordum Yorulmustum tam dalmak üzereydim ki kapi gicirtisiyla uyanmistim Babami gördüm Uyur gibi gözlerimi kapattim Yatagimin yanina diz cöktü Üstümü örttü siki siki Ilk defa saclarimi oksadi Saclarimi oksadi babam Ne kadar da gec kalmisti Aglamamak icin zor tutuyordum kendimi Bi taraftan hic bitmesin istiyordum bu rüya Alnimdan öptü babam Gözyaslari yanaklarimda kaldi Daha fazla dayanamadim Baba dedim boynuna sarildim Istemezsen gitmem baba Istemezseniz gitmem Allaha emanet ol yavrum dedi Cok mutlu oldum Canim babam benim canim babam Ellerini öpüyordum Hem agliyor hem gidiyordum Canim babam canim canim…
En İyi Öksürük Şurubu hangisidir En İyi Öksürük kesici
Yapılan bütün araştırmalar öksürük şurubunun her yaştan insanlar özellikle çocuklar için zararlı olduğu anlaşılmıştır.En iyi doğal öksürük şurubu baldır.İşte size bir kaç tarif:
-Bir çay bardağı ılık suya (sıcağa yakın) iki çay kaşığı bal katılarak karıştırılır bal suyun içinde eriyince içilir.
-Bir fincan ılık suya bir çay kaşığı bal ve yarım limon sıkılır karıştırılır.Bal suyun içinde eriyince içilir.
-Bir miktar bal ( 2 mama kaşığı ) çay tabağına konulur. Havan yardımıyla 1 mama kaşığı çörek otu ezilir.Balın içine karıştırılır.Kaşık yardımıyla bir yada iki çay kaşığı yenilir.
-Mama kaşığı bal çay tabağına konulur.Üzerine 2 çay kaşığı kadar zencefil ( sarı toz şeklinde) eklenir.Bal ile iyice karıştırılır. Gün içinde 2-3 mama kaşığı yiyebilirsiniz. Yalnız zencefilin tadı biraz acı oluyor. Bunu hissetmemek için çiğnemeyin veya ağzınızda bekletmeyin hemen yutun.
Topuk çatlakları en sık rastlanan ayak problemlerinden biridir. Genellikle çift taraflıdır. Özellikle bayanlar için kozmetik olarak rahatsızlık verirken, bazen de ağrı problemine neden olurlar.
Topuk Çatlakları için
*Vazelin, Gripin
Hazırlanışı
Bir kutu vazelinin içine 2 adet Gripin,in içindeki tozu katıp karıştırın. Yatmadan önce ayaklarınıza iyice sürün. Çorabınızı giyip yatın.Sonuç mükemmel.
Ayak topuğunda oluşan çatlaklardan kurtulmak için bitkisel tedaviler..En sık rastlanan ayak problemlerinden biri topuk çatlaklarıdır hem görüntü hem de oluşturduğu ağrı yüzünden rahatsızlık verir.
Bazı durumlarda topuk çatlaması bakterilerin kolayca girmesine sebep olup ayakta kızarıklık, şişlik, ağrı ile seyreden bakteri enfeksiyonu oluşturur.
Vazelinin içine yağları karıştırın. Akşam yatmadan topuklarınıza sürüp, biraz yağı emdikten sonra da çorabınızı giyip yatın.
Ahmet Maranki’den Ayak Topuk Kremi
* 1 fincan vazelin kremi
*5 adet dövülmüş aspirin
*Yarım limon
Tüm Malzemeleri iyice karıştırın. Yarım kova suyun içerisine deniz tuzu, koyup, ayaklarınızı yarım saat bu suyun içerisinde bekletin. Ayaklarınızı kuruladıktan sonra hazırladığınız karışımı ayağınıza sürün.
Kıl dönmesi; kıl,tüy,cilt döküntüsü ve elbise tozu gibi yabancı cisimlerin sonradan oluşan delik aracılığıyla cilt altına girip yumak oluşturmasıdır. Delik bilinmeyen bir şekilde oluşmaktadır en akla yatkın teori; kılın kalçanın sürtünme hareketiyle dönen bir matkap ucu gibi cildi delmesi sonucu oluştuğudur.
Oluşan bu delikten enseden dökülen kıllar ve diğer yabancı cisimler girerek birikir. Doku içine giren bu yabancı cisimler vücut tarafından bir zarla kapatılarak sinüs haline getirilir. Tedavide bu sinüs veya içeriğinin alınması esastır. Hastalığın oluşması için birkaç kıl yeterli olmaktadır ancan hiçbir şikayet yapmadan binlerce kıl birikebilmektedir.
TRUVA VE ASSOS ANTİK KENTLERİ Çanakkale’nin en önemli ziyaret alanlarından Truva Antik Kenti’ne, Çanakkale’den 30 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılıyor. Ziyaretçilerin, kendi başına gezip anlayabilecekleri bir ören yeri olmadığı belirtilen Truva, mutlaka uzman bir rehber eşliğinde gezilmeli. Çanakkale’de birçok seyahat acentesi buraya turlar düzenliyor. Çanakkale’ye 90 kilometre mesafedeki Assos Antik Kenti ise Aristo’nun ilk felsefe okulunu kurduğu yer olarak biliniyor. İskelesi, eski antrepolardan restore edilmiş butik otelleri ve balık lokantaları ile Assos, gezilip görülecek önemli bölgeler arasında. Antik kent gezisinden sonra limana gitmek isteyenler, kısa ama dik bir yokuştan inerek ulaşıyor. Assos’tan 2 kilometre doğuya gidildiğinde ziyaretçilerin karşısına Kadırga Koyu çıkıyor. Koy, Osmanlı zamanında donanmanın kadırgalarının bu koya çekilmesinden dolayı bu adı almış. Yörede ilk ”Mavi Bayrak” alan plaj da bu koyda buluyor. Gökçeada ve Bozcaada da Çanakkale ziyaretçilerinin yoğun ilgisini görüyor. Bozcaada’ya, Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden, Gökçeada’ya ise Çanakkale’den veya Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Kabatepe iskelesinden kalkan araba vapuru ve feribotlarla ulaşım sağlanıyor.
truva atı hikayesi,
Truva atı, zekasıyla ünlü Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odysseus’un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada’nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, ağlayıp, sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğu yalanını söyler ve şöyle devam eder:
Tahta at Tanrıça Athena’ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena’nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena’nın lütfu Troyalılara yönelecektir.
Barış özlemiyle yanıp tutuşan Truvalılar bu yalana inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla coşan ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılara gafil avlanırlar. Bu sırada Truva’nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen harabe haline dönüşür. Truva’nın baştan sona yakıldığı bu korkunç katliam sonrasında Menelous Helen’i alarak Yunanistan’a yelken açar.
Tugbam sitesinde en güzel Ağlatan Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Ağlatan Sözler Ağlatan Sözler
Ağlatan Sözler Kısa
– Havam bozulmaya başladı yine. Gözlerim de dolmaya. Sanırım içimde bir yerlere sen yağdı gece gece.
– ‘Zamana bırakalım her şeyi’ dedi. Ya beni kime bırakacaksın, dedim sustu. Bir daha öldüm.
– Karın yağmasını onca zaman bekleyen çocuğun, mutlulukla yaptığı kardan adamı tek bir tekmeyle yıkan o kötü çocuk gibi yıktın işte hayallerimizi!
– Ağlamak, iki damla gözyaşı değil,içindeki acıdır.Sevmek,onla olmak değil,onsuzkende sevmektir.Beklemek,dönmek değil,dönmesede ölümüne sevmektir…
– Sevmek gözyaşı değildir akıp gitsin bir mevsim değildir zamanı gelince bitsin bir heves değildir gelip geçsin ve sevmek ölüm değildir ÖLÜNCE BİTSİN..
– Hep Sevenlermi Ağlar Bu Hayatta? Hep Aşık Olanlarmı öLür Aşkının Uğruna? Hep Aşk Acısı Çekenlermi Dertleri Atar içine, işte Benimkide Bunlardan biri Artık Sonum Ya öLüm Yada Bana Vereceğin Bir çözüm ..
– Seni Bir Güvercinin Aktığı Göz Yaşı Kadar Seviyorum… Çünkü Güvercinler Ağlayınca Ölürler.
– Sen Yanimda Kal Varsin Hayat Bir masal Olsun Ben Yine Dinlerim O masali Varsin Yalan Olsun..
– Onun için dünyaları yakarım dediğim insan… Tuttu Beni Yaktı !
– Canımdaki her nefes nefesine eklensin, içimdeki her nefes hayalinle demlensin, bırak bu gönlüm varlığınla renklensin, sen benim gönlümde yaşadıkça özelsin!
Tugbam sitesinde en güzel Dramatik Mesajlar sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Dramatik Mesajlar Dramatik sözler mesajlar Kısa Dramatik Mesajlar
En güzel Dramatik Mesajlar Sözler
Ya Sev Beni Yalansız ya da yalansız oL Söyle Gerçekleri Olumsuz Dramatik Hayatımıza..
Dramatik Bir Sevgi Benimkisi Karşılıksız Bir Umut Kapısında Dilenci Oldum Yalnızlık Dolu Bir Beden Bıraktın Arkanda..
Arkadaşındır Bazen Seni Bitiren Dostundur Bazen Çıkmazlar içine Sokan Seni Birde Sensin Beni Çaresizlikler içine düşüren..
Dramatik Aşkların Son Bulacağı Bir Dünya istiyorum Artık!
Gözlerimi Kapatınca Güzel Anılar Geliyor Aklıma Muziklerde Anlıyorum Hayatı Sen Sadece Boş zamanlarımda Kaldın Sen Bir Hayal ürünüsün Artık benim için…
Hayata Dair Bir anlamım Kalmadı Yaşam içerisinde Bir Dalım yok Artık Sensizlikle Kaldım Odamda Sensizlikle öLücem Yalanlar Arasında..
Dön Nasıl kimleysen Dön Beni Biraz Sevdiysen insafsız Sevgili…
Sözlerim Kadar Hayatımda Dramatik Bu Dünyada Sensiz Yaşanan Zamanlarda Nefretim Vuruyor Yazılarıma…
Okadar Çok Heybetli Bir Yaşantım Olmadı Bu Dünyada öLümü Bekledim Sensizliğin Kucağında…
Yok Olmak = Sensiz Kalmak, Artık Alıştım Dramatik Sevgilerin Dramatik Sonlarına..
Tugbam sitesinde en güzel Duygusal Sözler 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Duygusal Sözler 2012 Duygusal Sözler 2012 En güzel Duygusal Sözler 2012
İlham perisi kaçmış şair gibiyim… Kalemim söz değil, yüreğim sensizlik yazıyo..
Ve sen; bir zamanlar uğruna öldüğüm sevgili.. Fazla kasma kendini, ben çok iyi biliyorum uzaktan uzağa bakıp içten içe eridiğini..
Yatağına yatınca yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan… Anla ki yalnızsın..!
Dediler ki: eskiden böyle değildin, içine kapandın… Dedim ki: içindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yapsın.
Seni sevmek..; Olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni, beklemek gibi.
Seninle olmanın en güzel yani ne biliyor musun? Ellerin ellerime değmeden avuçlarımi terleten sıcaklığını taa yüreğimde hissetmek.
Bir çocuk masumiyetiyle, bir kez daha ”elma” diyorum artık çık..! Aşksız kaldım sevgili, korkutuyor yalnızlık.
Sen elimden tutunca, deniz basardi içimi. Sen elimden tutunca, yüregim yesil yosunlara takilip günlerce dip akintilarinin peşi sıra gitmk isterdim.
Yanagina konan kar tanesi eriyip dudaklarina indiginde o bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde yönünü rüzgara dön yeter. Çünkü ben o rüzgardayim….
Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarin sevdim çünkü yarinlar hiç bitmeyecek…
Rüyalarini gül yapraklaiiyla yatagini papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kabuslari aldim ki en güzel rüyalari sen göresin..
Yillar vardir nasil geçtigini bilmezdim, bir gün vardir yasamin anlamini degistirdi bana dair; hissetmedigimi, bilmedigimi yasatti, iste o ani senle yasadim senle sevdim.
Yaprak döken gençligimin satir aralarinda alti kirmiziyla çizilmis ve tirnak içine alinmis suskunlugumun bas harflerisin.
Yine Sonu Gelmiyecek Bir Gece Yine Sensiz geçiçek bir gün Ama Unutmaki Sensiz Geçen Zamanda Bile Seni Sevmeyi öğrendim Bebeğim
Aşkımı Bilmez Kimse Senden Başka Senide Kimse biLmez Benden Başka.. Bu Aşk Hayatımda Seni Tanıdım hayat Başladı Yanında Seninle Son Bulur Ancak Bu Rüya…
Güller güzeldir Dikeni Olmasa, Kokusu yeter her Aşığa, Sen benim Biricik Gülümsün Dikenin Batsada Kokluyacağım Son Gülsün!!!
Güller hep ellerinde açsin,ama dikenleri batmasin.sevda hep seni bulsun,ama seni yaralamasin.mutluluk hep yüregine dolsun,ama beni unutturmasin.
Gün bir gün, sevdalanmis geceye gecede yakomoz düsürmüs denize ogünden bugüne geceyle gündüz ayrilmaz olmus taki günes tutlup gölge düsürene dek sevdalara
Dunyada iki kor tanidim; biri beni gormeyen sen, biri de senden ba$kasini gormeyen ben…
Eger colde bir cicek olsan; seni kaybetmemek ; icin gozyaslarimla sulardim Eger gozumdeki bir damlayas olsaydin; seni kaybetmemek; icin hic aglamazdim..
Gece midir insani hüzünlendiren,yoksa insan midir hüzünlenmek icin geceyi bekleyen?gece midir seni bana düsündüren yoksa ben miyim seni düsünmek icin geceyi bekleyen ?
Aynalarda Buğulu Yüzümü Göremez Oldum, Ve iyimserlik Mateminde Sari Gül Tuttum.
Biz Dünden Olma Yarına Varma Garibeyiz.
Yalnızlık Ömrüm Boyunca Tanımadığım Bir Yabancıydı; Onunla Şimdilerde Beraber Uyanıyoruz Her Yeni Güne iki Yalnız Şarkılar Yazıyoruz, Yorgunuz, Çok Yorgunuz, Çok Yorgunuz…
Yastık altı masallarıyla uyuya kaldı her çocukluk, nöbete kaldı kör burukluk, sabaha rüştü aaa karanlık, hazlar ormanında dev sazlar, notaya döktü düşünü, sayıkladın kesin!… Ve annen ekini tuttu geçti yavrum elimi tut..şşşşşşhhhh mommy listen.
Sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları.
Ben yarındım ancak aldınız elimden bugünümü kimliğimden utanır oldum, Türkiye burası değil, hep sefil bakışlar onumun dokuzu psiko bunalım 24 saatte 3′lü çevirir sen-ölüm-kalım!
Çekilişsiz, kurasız hediyeyi sundum, al ve aç paketleri, içine sevgi koydum, arada sıkışan nefretimde cabası. Vefalı bekleyişler, zamana küstü tüm bu bekçiler, isyan etti sevgiler, direnişte nefretim.
Lolipop sekerleriyle 18ine kadar flörtsün ve mahlûk söyle adin nedir? Kaç harften oluşu yosun? Kaçın sesli? Kaçın sessiz? Kaç davranış sergiledin? Kaçi yerli? Kaçı yersiz?
Günlerim ağlak sabrın sonu selamete varsa da faydası yok, gözlerim sağanak varsın sözüm olsun gülücük merhamet olmasın, defterim sığınak yazdıklarım ayrılık damarında kan bitmiş günlerim ağlak sağlıcakla kal benden uzak dur yakın olma.
Çocukluk naftalinle gizli hatıralar sarı benizli kim kerizdi? Belki aklım bir denizdi ben boğuldum. Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin.
Bir bahaneden ibaret terk ediş.
Canımı yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum.
Notumu verdi hocalarım nasihatı koydum cebime ve zorda kalana dek çıkarmadım.
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum.
Ve ben bütündüm yarımı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım.
Mutluluktan ağlak olmak artık bir seferlik bana da mahsus anlamak kolaysa bak bi gözümün içine !…
Kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysaki suratıma gömülü parmak izlerin omuzlarımda gözlerimde bir filmsin. Göz çukurlarımda uyuya kalmış bir bebeksin. bende ninninim uyu….
Bilmecelere ısınamadım hele de senle ilgiliyse sevemedim sualleri cevapların yetersiz kaldı.
Tarihin sayfa aralarına kırmızı gülümü çoktan koydum.
Suretim şarap misali, eskidikçe değeri arttı.
Anonim oldu haykırışlarım.Bu abi yerle çok sevişti. düşmek hiç ayıp değil, kalkmasını bil!… ve acele et şu gözyaşını sil!…
Takma kendimden can sıkıntım, önceden beridir bir ölüm takıntım. Bunu da yüzüme vurmasınlar sade evde yüzüm asık, dışarda sempatik takıldım.
Benim kalemimi bir kişi yıktı, kalemimi kirdi sözlükte sevgiliydi anlamı..
İçimdeki sultanın yüzünü görmek ister gözlerim.
Rab’la arana giren şifreyi çöz.
Dayanmak en zor eylem.
Duymak fayda etmez sağıra zaten.
Ah bedava sirke sen mi baldan tatlısın?
Aşkımın gözyaşları deniz, içinde Yunus balıkları, ne zaman duracak bilmem kafamın dönme dolapları.
İnecek var,durdurun dünyayı !…
Sahip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen?
Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kiralık.
Beni sevmek için programlanma, devrelerini yakarım.
Unutma kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır, Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır.
Telefon çaldı ne yazıkki iyi niyetlerimi meşgule verdim