Posts Tagged ‘içine’

Facebook nedir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişini amaçlayan bir sosyal web sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm okullar facebook’da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece mevzu bahis okulun e-mail adresiyle (.edu, .ac.uk vs.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine liseler ve bazı büyük şirketlerde katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler.

2007 Temmuz ayı itibarıyla de; 34 milyon kullanıcısıyla Dünya’nın en büyük Üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu.

Alexa istatistiklerine göre facebook 20 Ekim 2007 itibarıyla; Dünya’nın en fazla ziyaret edilen 7’inci sitesidir. Bunun yanı sıra; Kanada, Güney Afrika ve Norveç’in en fazla ziyaret edilen sitesi; İngiltere ve İsveç’in 2. en fazla ziyaret edilen sitesi, Mısır ve Panama’nın 3., Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Türkiye’nin de 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir.

Facebook ismini “paper facebooks”‘dan alır. Bu form A.B.D. üniversitelerinde okulların öğrencilerine, öğretmenlere ve çalışanlara doldurduğu onları tanıtan bir formdur.

Seni Özlemeye Gidiyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

bir güneş yanaşıyor ufuklarıma
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
ışıl ışıl
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
henüz hareket etmiş olan
gecenin arkasına asılıp
seni özlemeye gidiyorum….

bir bulut yanaşıyor gözlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
damla damla
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
hüzün gemilerine binip
senı özlemeye gidiyorum….

bir rüzgar yanaşıyor yüreğime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
efil efil
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
içimdeki fırtınaya tutunup
seni özlemeye gidiyorum….

bir gece yanaşıyor düşlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
renk renk
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
kabusların içine karışıp
seni özlemeye gidiyorum….

geldiğinde yoksam eğer
inmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan
bil ki
seni özlemeye gitmişim….

ne zaman dönerim bilmem…………

özlem bitti

Cuma, Haziran 22nd, 2012


özlem bitti
Sona erdi fırtınalı günlerim
Özlem rüzgarları çiçek açtı, gel
Doğdu özgürlüğün ısındı içim
Özlem taburları çiçek açtı, gel

Özgür ocağında gururum kaynar
Serildi yerlere demir kapılar
Ayrılık sancısı bitti güzel yar
Özlem sabırları çiçek açtı, gel

Kendi öz yurdunda esir olmuştun
Esaret altında kalpten solmuştun
Yine de doğruyu Hakta bulmuştun
Özlem zikirleri çiçek açtı, gel

Soydaşın Türkiye’m sevdalı sana
Öz kardeşim gel de kavuş Atana
Türk’ün havasını doldur kanına
Özlem nefesleri çiçek açtı, gel

Çok şükür güneşi gördü gözlerim
Birlik şarkısını söyler sözlerim
Ak toprağa secde eder yüzlerim
Özlem zincirleri çiçek açtı, gel

Gönderen: enes şimşek

ADINI KOYAMADIĞIM SEVDAM

seviyorum seni senden habersiz
hayalimde tutuyorum ellerini
hayalimde geliyorum göz göze
hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum
ve o gün gelecek biliyorum
hep uzaktan seyrediyorum seni
en çokta gözlerini
her yere bakıpta
beni göremeyen gözlerini…
oysa sevgimi anlatmak isterdim sana
ne kadar büyük olduğunu
ne kadar özel olduğunu
hani havayı içine çekersin
nefes alırsın yaşamak için
hani kana kana içersin ya suyu
işte öyle birşey…
yaşamak vardı seninle bu hayatı
aynı duyguları hissetmek vardı
akşamdan kalma sohbetleri uzatıp
sabahlamak vardı günlerce
ama yoksun ki…
bekleyeceğim seni
ömrüm yettiği kadar
son nefesimi verene kadar
hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim
elbet birgün geleceksin
adını koyamadığım sevdam…

Gönderen: dilara çetin

Ölüm yanıma gel !!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ölüm yanıma gel
Benim için tek ol,gelen bir tek sen ol
Nehirlerim donmuş,
ve etrafımdaki gölgeler kalbimi iğrendiriyor.

Ölüm yanıma gel
yanımda kal,sessiz ağlayışımı duy
üzüntümün içine saklandım,üzüntüye mıhlandım.
ve etrafımdaki acı dünyamı donduruyor.
Dünyam soğuk…

Hayatta başarısız oldum.
yıllardır feryat ettim.
Zamanın içinde dondum.. geride kaldım..
Kederin sevinci tüm bulduğum…
Kederin büyük sevinci!

hayatın gölgesinin arkasında kayıp umutlar acı çekiyor.
Geceyi arıyorum sevgiyi bulacağımı umut ederek.
Yaşamın kısa sonsuzluğunun sessizliği içine boğuldum.
Gözyaşları doğru yoldan sapmış kalbimdeki boşlukları dolduruyor

Beni bağrına bas, zevkli rahatlık
Eşsiz bir barışın olduğu bir dünya ver bana
kalbimdeki umutsuz çığlığı dindir.

Ölüm yanıma gel
Bu soğuk dünyadan bu boşluktan kurtar beni
Hayat, beni öldürdün
ve şimdi beni bu mutsuzluktan ayır beni

Hayatta ağlıyorum , hayattan uzakta uçuyorum
bu duvarların içine düşmeyi seçtim.
Büyük sevinç..
Kederin büyük sevinci!

Kaybolan masumiyet için göz yaşı dök
İçimizde ki ağlayan terk edilmiş ruhlar için…
Acıya teslim olan kalpler için…
Geride kalmış yanlızlık için ağla.

Acının ve dünyanın kederinin farkına var
Bu kabus gibi yerden öte bir yer düşün
Gecenin içinde bize sevgi ve birlik veren bir yer
Ölüm, yanıma gel ve bize hayat ver!

Bu acı dolu dünyanın yerine ölüm daha iyi
Sevgiyi ver bana yada ölümü!

Ölüm yanıma gel!!
Emrediyorum !!

gurbet gelini

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cetin bir kis gecesiydi martti soguktu
Her taraf bembeyaz gök zifiri karanlikti
Icim üsüyordu cocuktum agliyordum
Gizli gizli hickira hickira
Sesim duyulmasin diye yorganin altina girmistim
Cok korkuyordum agliyordum
Son kez öpmüstü ablam beni kala kalmistim
Sus dedi isaret parmagini dudaklarina degdirerek
Hastanelerde gördügüm hemsire ablalarin fotograflarina benzemisti
Sakin sesini cikarma
Ahmetimi de öp benim yerime annemi de
Sizi cok seviyorum
Bende dedim icimden
Bende seni cok seviyorum abla
Bende seni bende seni cok seviyorum
Ablam gitmisti
Nereye diye soramadim
Bi islik sesi duydum inceden
Aklimda hep bu ses kaldi o geceden
O islik felaketi oldu ablamin
Ve yillar süren suskunlugu babamin
Iyice icine kapandi babam
Mahallede kimselerin yüzüne bakamaz oldu
Hayata küstü aylarca yillarca
Annem agladi o sustu
Hep bir haber bekleyerek gecti günleri
Sormuyordu ama bekliyordu
Dedikleri dogruydu
Ne olursa olsun et tirnaktan kopmuyordu
Ablam bir daha dönmedi
Kim bilir belki de dönemedi
Söz verdim kendime ben hic kopmayacaktim onlardan
Evlenmeyecektim
Tek umutlari bendim
Gözümün icine bakardi babam
Bir tane kizim benim der basini öne egerdi
Icim titrerdi
Pek belli etmezdi ama babam en cok beni severdi
Canimi istesinler kizimi istemesinler derdi babam
O daha cok kücük kücücük diyerek geri cevirirdi kismetleri
Hic büyümeyen kiziydim babamin
Sonunda benim de istedigim birine olur dedi babam
Hayirlisi olsun
Beyaz gelinligimi giyecegim güne kadar hep sustu
Agzini bicak acmiyordu
Bir gece annemle konusurlarken duydum
Acaba dogru mu yaptik hanim
Uzaklara verdik kizi gurbet ellere verdik
Taht yaptik da baht yapamadik su kizlara
Yazik bize yazik diyordu
Iyi olur insallah bey dedi annem iyi olur insallah
Sikma canini ablasina benzemesin kaderi
Nerden bilirdim gurbet ellere gelin gidecegimi
Zordu gurbet dedikleri
Simdiden yakti icimi
Kim bilir nasil özlerim annemi babami kardeslerimi
Evimi memleketimi
Gözyaslari icerisinde yatagima girdim
Yorgani basima cektim
Cocuklugumu biraktigim bu evde son gecemdi
Agliyordum
Bu evde dogmustum
Ve ilk defa bu evde aglamistim
Duvarlara baktim
Sokak lambasindan sizan isikta sararmis aile fotografimizi gördüm
Hersey eskimeye mahkumdu demek
Hemen yaninda ablamin astigi Orhan Gencebay posteri duruyordu
Bir teselli ver yaziyordu üzerinde
Ama hic bir teselli vermiyordu
Inadina acitiyordu iste
Icimde bir seyler kopuyordu
Paramparca olmustum
Hepimiz paramparca olmustuk
Kitapligin üzerine cizdigim cöp adamlari gördüm sonra
Nasilda azar isitmistim annemden
Bu cocuklar hic bir seyin degerini bilmiyorlar diye bagirmisti
Biliyorum anne simdi her seyin degerini biliyorum iste
Senin de babamin da kardeslerimin de
Hepinizin degerini cok iyi biliyorum
Sizi cok seviyorum anne sizi cok seviyorum
Sevinci ve hüznü ayni anda yasiyordum
Yorulmustum tam dalmak üzereydim ki kapi gicirtisiyla uyanmistim
Babami gördüm
Uyur gibi gözlerimi kapattim
Yatagimin yanina diz cöktü
Üstümü örttü siki siki
Ilk defa saclarimi oksadi
Saclarimi oksadi babam
Ne kadar da gec kalmisti
Aglamamak icin zor tutuyordum kendimi
Bi taraftan hic bitmesin istiyordum bu rüya
Alnimdan öptü babam
Gözyaslari yanaklarimda kaldi
Daha fazla dayanamadim
Baba dedim boynuna sarildim
Istemezsen gitmem baba
Istemezseniz gitmem
Allaha emanet ol yavrum dedi
Cok mutlu oldum
Canim babam benim canim babam
Ellerini öpüyordum
Hem agliyor hem gidiyordum
Canim babam canim canim…

Okuyan:şebnem kısaparmak

Dünya felsefe günü ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

dünya felsefe günü ile ilgili şiir,felsefe günü ile ilgili şiirler,dünya felsefe günüyle ilgili şiir,dünya felsefe günü şiirleri

Dünya Felsefe Günü Şiiri

UNESCO uygun gördü
Türkiye önerisini
Kutlanır felsefe günü
2002 den beri

Felsefenin konusu
İnsandır baş teması
Sorgulamak hayatı
Eleştirmek olanı

İnsan değerlerini,
Hayatın maksadını
Sorgulamak yaşamı
Felsefenin görevi

Kuşkuculuk baş etken
Daha iyi yaşama
Eleştirisel düşünce
Faydası var yarına

Hayata farklı gözle
Başka açıdan bakmak
Felsefenin gayesi
Daha iyi yaşamak

Felsefe

Kendini türünün son örneği sanarsın,
Yaklaşınca kaçar,
Kaçtıkca kovalarsın,
Bak ! gidersem çok yanarsın,
Beni çok ararsın..
Severim terkedersin,
Sevmem,
Sen ne biçim sevgilisin,
Canın İsteyince bülbül,
İstemeyince sağır, dil’sizsin,
Kendin söyler,kendin dinlersin,
Bazen gül,bazen dikensin,
Kızma ama;
Hayatıma atılmış düğüm gibisin,
Sevgilim,
Bana seninle olmanın,
Felsefe’sini anlatırmısın !

Arif Orhan

Felsefe Dersine

Hesiodos oldum tam bir haftadır
Felsefe uykumu kaçırdın benim
Tales’ le başladı bir sürü dırdır
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Ana madde suydu yok değil idi
Anamdan emdiğim burnumdan geldi
Biri dünya vardır biri yok dedi
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Döşeğim Aristo yorganım Sokrat
Yastığım Eflatun gözlerim sakat
Piron uyumama eder refakat
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Beynime işledi Timonun ruhu
Pisagor Gorgias nerdesiniz hu
Doladın boynuma ipsiz gurühu
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Burnum Heraklaytos diye akıyor
Midem Apeyrona arsa satıyor
Rüyam kaoslarda yuvarlanıyor
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Anaxımandros Anaxımenes
Her akşam bağrımdan uğuldayan ses
Dekart Dekart diyor sanki her nefes
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Xesaneponesmi ne baş belası
Epikürün oğlu Kantın halası
Parmanides Elealıların ası
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Empodokles atı deryaya salmış
Anaxagoras bey kuyuda kalmış
Zenon karanlığın içine dalmış
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Sedatım bu ruhtan nasibin aldı
Üşütmedi ama az bir şey kaldı
Demokrit uyudu Hegel uyandı
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Sedat AYAR

İnsanlığın Dayanağı Felsefe

‘Bilgi sevgisi’dir, Türkçe anlamı,
İnsanlığın dayanağı, felsefe;
Savaşların, şiddetlerin önlemi
Zihinlerin dayanağı, felsefe.

Bilgi alanının, en eskisi o,
İnsan hayatının, destekçisi o;
Küresel yaşamın, güvencesi o
Kitlelerin, dayanağı, felsefe.

Bilimsel gelişme yolunu açar,
Sorun aydınlatan, ışıklar saçar;
Türlü zorbalıklar, önünden kaçar
Uygarlığın dayanağı, felsefe.

Tüm yaşamımızı, anlamlı kılan,
Etkinliklerin en, seçkini olan;
Sorunlarımıza, çareler bulan
Toplumların dayanağı, felsefe.

Farklı düşüncenin, farklı görüşün,
Türlü rekabetin, türlü yarışın;
Hoşgörü kaynağı, her davranışın
Gönüllerin dayanağı, felsefe.

Naim YALNIZ

En İyi Öksürük Şurubu

Perşembe, Haziran 21st, 2012

En İyi Öksürük Şurubu hangisidir
En İyi Öksürük kesici

Yapılan bütün araştırmalar öksürük şurubunun her yaştan insanlar özellikle çocuklar için zararlı olduğu anlaşılmıştır.En iyi doğal öksürük şurubu baldır.İşte size bir kaç tarif:

-Bir çay bardağı ılık suya (sıcağa yakın) iki çay kaşığı bal katılarak karıştırılır bal suyun içinde eriyince içilir.

-Bir fincan ılık suya bir çay kaşığı bal ve yarım limon sıkılır karıştırılır.Bal suyun içinde eriyince içilir.

-Bir miktar bal ( 2 mama kaşığı ) çay tabağına konulur. Havan yardımıyla 1 mama kaşığı çörek otu ezilir.Balın içine karıştırılır.Kaşık yardımıyla bir yada iki çay kaşığı yenilir.

-Mama kaşığı bal çay tabağına konulur.Üzerine 2 çay kaşığı kadar zencefil ( sarı toz şeklinde) eklenir.Bal ile iyice karıştırılır. Gün içinde 2-3 mama kaşığı yiyebilirsiniz. Yalnız zencefilin tadı biraz acı oluyor. Bunu hissetmemek için çiğnemeyin veya ağzınızda bekletmeyin hemen yutun.

Çatlayan Topuklara Ne İyi Gelir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Topuk Çatlakları Nasıl Giderilir,

Çatlayan Topuklar İçin Ne Yapılır,

Topuk çatlakları en sık rastlanan ayak problemlerinden biridir. Genellikle çift taraflıdır. Özellikle bayanlar için kozmetik olarak rahatsızlık verirken, bazen de ağrı problemine neden olurlar.

Topuk Çatlakları için

*Vazelin, Gripin

Hazırlanışı

Bir kutu vazelinin içine 2 adet Gripin,in içindeki tozu katıp karıştırın. Yatmadan önce ayaklarınıza iyice sürün. Çorabınızı giyip yatın.Sonuç mükemmel.

Ayak topuğunda oluşan çatlaklardan kurtulmak için bitkisel tedaviler..En sık rastlanan ayak problemlerinden biri topuk çatlaklarıdır hem görüntü hem de oluşturduğu ağrı yüzünden rahatsızlık verir.

Bazı durumlarda topuk çatlaması bakterilerin kolayca girmesine sebep olup ayakta kızarıklık, şişlik, ağrı ile seyreden bakteri enfeksiyonu oluşturur.

Vazelinin içine yağları karıştırın. Akşam yatmadan topuklarınıza sürüp, biraz yağı emdikten sonra da çorabınızı giyip yatın.

Ahmet Maranki’den Ayak Topuk Kremi

* 1 fincan vazelin kremi

*5 adet dövülmüş aspirin

*Yarım limon

Tüm Malzemeleri iyice karıştırın. Yarım kova suyun içerisine deniz tuzu, koyup, ayaklarınızı yarım saat bu suyun içerisinde bekletin. Ayaklarınızı kuruladıktan sonra hazırladığınız karışımı ayağınıza sürün.

Kıl Dönmesi Nedir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kıl Dönmesi Ne Demek

Kıl Dönmesi Anlamı

Kıl dönmesi; kıl,tüy,cilt döküntüsü ve elbise tozu gibi yabancı cisimlerin sonradan oluşan delik aracılığıyla cilt altına girip yumak oluşturmasıdır. Delik bilinmeyen bir şekilde oluşmaktadır en akla yatkın teori; kılın kalçanın sürtünme hareketiyle dönen bir matkap ucu gibi cildi delmesi sonucu oluştuğudur.

Oluşan bu delikten enseden dökülen kıllar ve diğer yabancı cisimler girerek birikir. Doku içine giren bu yabancı cisimler vücut tarafından bir zarla kapatılarak sinüs haline getirilir. Tedavide bu sinüs veya içeriğinin alınması esastır. Hastalığın oluşması için birkaç kıl yeterli olmaktadır ancan hiçbir şikayet yapmadan binlerce kıl birikebilmektedir.


alıntı

Truva atı-Çanakkale

Perşembe, Haziran 21st, 2012

truva atı hikayesi,
truva atı resimleri,
truva atı nerededir,
çanakkale truva atı,
truva atı resimleri

TRUVA VE ASSOS ANTİK KENTLERİ
Çanakkale’nin en önemli ziyaret alanlarından Truva Antik Kenti’ne, Çanakkale’den 30 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılıyor. Ziyaretçilerin, kendi başına gezip anlayabilecekleri bir ören yeri olmadığı belirtilen Truva, mutlaka uzman bir rehber eşliğinde gezilmeli. Çanakkale’de birçok seyahat acentesi buraya turlar düzenliyor.
Çanakkale’ye 90 kilometre mesafedeki Assos Antik Kenti ise Aristo’nun ilk felsefe okulunu kurduğu yer olarak biliniyor. İskelesi, eski antrepolardan restore edilmiş butik otelleri ve balık lokantaları ile Assos, gezilip görülecek önemli bölgeler arasında. Antik kent gezisinden sonra limana gitmek isteyenler, kısa ama dik bir yokuştan inerek ulaşıyor.
Assos’tan 2 kilometre doğuya gidildiğinde ziyaretçilerin karşısına Kadırga Koyu çıkıyor. Koy, Osmanlı zamanında donanmanın kadırgalarının bu koya çekilmesinden dolayı bu adı almış. Yörede ilk ”Mavi Bayrak” alan plaj da bu koyda buluyor.
Gökçeada ve Bozcaada da Çanakkale ziyaretçilerinin yoğun ilgisini görüyor. Bozcaada’ya, Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden, Gökçeada’ya ise Çanakkale’den veya Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Kabatepe iskelesinden kalkan araba vapuru ve feribotlarla ulaşım sağlanıyor.

truva atı hikayesi,

Truva atı, zekasıyla ünlü Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odysseus’un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada’nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, ağlayıp, sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğu yalanını söyler

ve şöyle devam eder:

Tahta at Tanrıça Athena’ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena’nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena’nın lütfu Troyalılara yönelecektir.

Barış özlemiyle yanıp tutuşan Truvalılar bu yalana inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla coşan ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılara gafil avlanırlar. Bu sırada Truva’nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen harabe haline dönüşür. Truva’nın baştan sona yakıldığı bu korkunç katliam sonrasında Menelous Helen’i alarak Yunanistan’a yelken açar.

Ağlatan Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Ağlatan Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Ağlatan Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Ağlatan Sözler
Ağlatan Sözler

Ağlatan Sözler Kısa

– Havam bozulmaya başladı yine. Gözlerim de dolmaya. Sanırım içimde bir yerlere sen yağdı gece gece.

– ‘Zamana bırakalım her şeyi’ dedi. Ya beni kime bırakacaksın, dedim sustu. Bir daha öldüm.

– Karın yağmasını onca zaman bekleyen çocuğun, mutlulukla yaptığı kardan adamı tek bir tekmeyle yıkan o kötü çocuk gibi yıktın işte hayallerimizi!

– Ağlamak, iki damla gözyaşı değil,içindeki acıdır.Sevmek,onla olmak değil,onsuzkende sevmektir.Beklemek,dönmek değil,dönmesede ölümüne sevmektir…

– Sevmek gözyaşı değildir akıp gitsin bir mevsim değildir zamanı gelince bitsin bir heves değildir gelip geçsin ve sevmek ölüm değildir ÖLÜNCE BİTSİN..

– Hep Sevenlermi Ağlar Bu Hayatta? Hep Aşık Olanlarmı öLür Aşkının Uğruna? Hep Aşk Acısı Çekenlermi Dertleri Atar içine, işte Benimkide Bunlardan biri Artık Sonum Ya öLüm Yada Bana Vereceğin Bir çözüm ..

– Seni Bir Güvercinin Aktığı Göz Yaşı Kadar Seviyorum… Çünkü Güvercinler Ağlayınca Ölürler.

– Sen Yanimda Kal Varsin Hayat Bir masal Olsun Ben Yine Dinlerim O masali Varsin Yalan Olsun..

– Onun için dünyaları yakarım dediğim insan… Tuttu Beni Yaktı !

– Canımdaki her nefes nefesine eklensin, içimdeki her nefes hayalinle demlensin, bırak bu gönlüm varlığınla renklensin, sen benim gönlümde yaşadıkça özelsin!

alıntı

Dramatik Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Dramatik Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Dramatik Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Dramatik Mesajlar
Dramatik sözler mesajlar
Kısa Dramatik Mesajlar

En güzel Dramatik Mesajlar Sözler

Ya Sev Beni Yalansız ya da yalansız oL Söyle Gerçekleri Olumsuz Dramatik Hayatımıza..

Dramatik Bir Sevgi Benimkisi Karşılıksız Bir Umut Kapısında Dilenci Oldum Yalnızlık Dolu Bir Beden Bıraktın Arkanda..

Arkadaşındır Bazen Seni Bitiren Dostundur Bazen Çıkmazlar içine Sokan Seni Birde Sensin Beni Çaresizlikler içine düşüren..

Dramatik Aşkların Son Bulacağı Bir Dünya istiyorum Artık!

Gözlerimi Kapatınca Güzel Anılar Geliyor Aklıma Muziklerde Anlıyorum Hayatı Sen Sadece Boş zamanlarımda Kaldın Sen Bir Hayal ürünüsün Artık benim için…


Hayata Dair Bir anlamım Kalmadı Yaşam içerisinde Bir Dalım yok Artık Sensizlikle Kaldım Odamda Sensizlikle öLücem Yalanlar Arasında..

Dön Nasıl kimleysen Dön Beni Biraz Sevdiysen insafsız Sevgili…


Sözlerim Kadar Hayatımda Dramatik Bu Dünyada Sensiz Yaşanan Zamanlarda Nefretim Vuruyor Yazılarıma…

Okadar Çok Heybetli Bir Yaşantım Olmadı Bu Dünyada öLümü Bekledim Sensizliğin Kucağında…

Yok Olmak = Sensiz Kalmak, Artık Alıştım Dramatik Sevgilerin Dramatik Sonlarına..

Nekadar Uzaklaşsamda Bu hayattan Geliyor Buruyor Beni Tğkenmiş kalbimin Dramatik Atışları..

iLgisiz Sevginin Sonu Ayrılık iLetişimsiz bir iLişkinin Sonu Dramatik Ayrılıktır.


Hayat Acısıyla tatlısıyla Güzeldir Acı Olan Sözler Bile Bazen Tatlı gelir insana…

Kim Bilir Belki Bu Hayatta Blamadığım Huzuru Kabirde Bulurum, Kim Bilir Kabirde Bulamayacağım Huzuru Seninle Bulurum Yada Sensiz Bulurum..


Hayat Bir Boşluğum içinde kaybolmak en kötü,süde bu boşlukta seninde yanımda Olmaman 🙁

Cehennemin Ateşi Artık Bırakmaz beni Cennet Yüzlüm Sen Benden Gittin gideLi..

Sana Baktıkça Kendime Acıyorum kendime Acıdıkça Sana Lanet Ediyorum..

Gülüşün Nekadar beni Mutlu Ediyorsa Sözlerinde Hayatımı Dramatik Bir Hale Sokuyor…

Bu Gidişlerin Bir Anlamı Olmalı uykusuz Kaldığım Zamanların Sonu Böyle Dramatik Olmamalı…

Yaşamak için Sebebim Vardı Oda En Arkadaşıma gitti…

Duygusal Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Duygusal Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Duygusal Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Duygusal Sözler 2012
Duygusal Sözler 2012
En güzel Duygusal Sözler 2012

İlham perisi kaçmış şair gibiyim…
Kalemim söz değil, yüreğim sensizlik yazıyo..

Ve sen; bir zamanlar uğruna öldüğüm sevgili..
Fazla kasma kendini, ben çok iyi biliyorum uzaktan uzağa bakıp içten içe eridiğini..

Yatağına yatınca yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan…
Anla ki yalnızsın..!

Dediler ki: eskiden böyle değildin, içine kapandın…
Dedim ki: içindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yapsın.

Seni sevmek..;
Olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni, beklemek gibi.

Seninle olmanın en güzel yani ne biliyor musun?
Ellerin ellerime değmeden avuçlarımi terleten sıcaklığını taa yüreğimde hissetmek.

Bir çocuk masumiyetiyle, bir kez daha ”elma” diyorum artık çık..!
Aşksız kaldım sevgili, korkutuyor yalnızlık.

Sen elimden tutunca, deniz basardi içimi. Sen elimden tutunca, yüregim yesil yosunlara takilip günlerce dip akintilarinin peşi sıra gitmk isterdim.

Yanagina konan kar tanesi eriyip dudaklarina indiginde o bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde yönünü rüzgara dön yeter. Çünkü ben o rüzgardayim….

Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarin sevdim çünkü yarinlar hiç bitmeyecek…

Rüyalarini gül yapraklaiiyla yatagini papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kabuslari aldim ki en güzel rüyalari sen göresin..

Yillar vardir nasil geçtigini bilmezdim, bir gün vardir yasamin anlamini degistirdi bana dair; hissetmedigimi, bilmedigimi yasatti, iste o ani senle yasadim senle sevdim.

Yaprak döken gençligimin satir aralarinda alti kirmiziyla çizilmis ve tirnak içine alinmis suskunlugumun bas harflerisin.

Yine Sonu Gelmiyecek Bir Gece Yine Sensiz geçiçek bir gün Ama Unutmaki Sensiz Geçen Zamanda Bile Seni Sevmeyi öğrendim Bebeğim

Aşkımı Bilmez Kimse Senden Başka Senide Kimse biLmez Benden Başka.. Bu Aşk Hayatımda Seni Tanıdım hayat Başladı Yanında Seninle Son Bulur Ancak Bu Rüya…

Güller güzeldir Dikeni Olmasa, Kokusu yeter her Aşığa, Sen benim Biricik Gülümsün Dikenin Batsada Kokluyacağım Son Gülsün!!!

Güller hep ellerinde açsin,ama dikenleri batmasin.sevda hep seni bulsun,ama seni yaralamasin.mutluluk hep yüregine dolsun,ama beni unutturmasin.

Gün bir gün, sevdalanmis geceye gecede yakomoz düsürmüs denize ogünden bugüne geceyle gündüz ayrilmaz olmus taki günes tutlup gölge düsürene dek sevdalara

Dunyada iki kor tanidim; biri beni gormeyen sen, biri de senden ba$kasini gormeyen ben…

Eger colde bir cicek olsan; seni kaybetmemek ; icin gozyaslarimla sulardim Eger gozumdeki bir damlayas olsaydin; seni kaybetmemek; icin hic aglamazdim..

Gece midir insani hüzünlendiren,yoksa insan midir hüzünlenmek icin geceyi bekleyen?gece midir seni bana düsündüren yoksa ben miyim seni düsünmek icin geceyi bekleyen ?

Sagopa Kajmer Sözleri 2011

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sagopa Kajmer Sözleri 2011

Tugbam sitesinde en güzel Sagopa Kajmer Sözleri 2011 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sagopa Kajmer Sözleri 2011

sagopa sözleri 2011, sagopa 2011 sözleri, sagopa 2011 sozlerı, sagopa 2011 sözler, sagopa kajmer sözleri,

Aynalarda Buğulu Yüzümü Göremez Oldum, Ve iyimserlik Mateminde Sari Gül Tuttum.

Biz Dünden Olma Yarına Varma Garibeyiz.

Yalnızlık Ömrüm Boyunca Tanımadığım Bir Yabancıydı; Onunla Şimdilerde Beraber Uyanıyoruz Her Yeni Güne iki Yalnız Şarkılar Yazıyoruz, Yorgunuz, Çok Yorgunuz, Çok Yorgunuz…

Yastık altı masallarıyla uyuya kaldı her çocukluk, nöbete kaldı kör burukluk, sabaha rüştü aaa karanlık, hazlar ormanında dev sazlar, notaya döktü düşünü, sayıkladın kesin!…
Ve annen ekini tuttu geçti yavrum elimi tut..şşşşşşhhhh mommy listen.

Sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları.

Ben yarındım ancak aldınız elimden bugünümü kimliğimden utanır oldum, Türkiye burası değil, hep sefil bakışlar onumun dokuzu psiko bunalım 24 saatte 3′lü çevirir sen-ölüm-kalım!

Çekilişsiz, kurasız hediyeyi sundum, al ve aç paketleri, içine sevgi koydum, arada sıkışan nefretimde cabası.
Vefalı bekleyişler, zamana küstü tüm bu bekçiler, isyan etti sevgiler, direnişte nefretim.

Lolipop sekerleriyle 18ine kadar flörtsün ve mahlûk söyle adin nedir? Kaç harften oluşu yosun? Kaçın sesli? Kaçın sessiz? Kaç davranış sergiledin? Kaçi yerli? Kaçı yersiz?

Günlerim ağlak sabrın sonu selamete varsa da faydası yok, gözlerim sağanak varsın sözüm olsun gülücük merhamet olmasın, defterim sığınak yazdıklarım ayrılık damarında kan bitmiş günlerim ağlak sağlıcakla kal benden uzak dur yakın olma.

Çocukluk naftalinle gizli hatıralar sarı benizli kim kerizdi? Belki aklım bir denizdi ben boğuldum.
Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin.

Bir bahaneden ibaret terk ediş.

Canımı yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum.

Notumu verdi hocalarım nasihatı koydum cebime ve zorda kalana dek çıkarmadım.

Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum.

Ve ben bütündüm yarımı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım.

Mutluluktan ağlak olmak artık bir seferlik bana da mahsus anlamak kolaysa bak bi gözümün içine !…

Kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysaki suratıma gömülü parmak izlerin omuzlarımda gözlerimde bir filmsin. Göz çukurlarımda uyuya kalmış bir bebeksin.
bende ninninim uyu….

Bilmecelere ısınamadım hele de senle ilgiliyse sevemedim sualleri cevapların yetersiz kaldı.

Tarihin sayfa aralarına kırmızı gülümü çoktan koydum.

Suretim şarap misali, eskidikçe değeri arttı.

Anonim oldu haykırışlarım.Bu abi yerle çok sevişti. düşmek hiç ayıp değil, kalkmasını bil!… ve acele et şu gözyaşını sil!…

Takma kendimden can sıkıntım, önceden beridir bir ölüm takıntım. Bunu da yüzüme vurmasınlar sade evde yüzüm asık, dışarda sempatik takıldım.

Benim kalemimi bir kişi yıktı, kalemimi kirdi sözlükte sevgiliydi anlamı..

İçimdeki sultanın yüzünü görmek ister gözlerim.

Rab’la arana giren şifreyi çöz.

Dayanmak en zor eylem.

Duymak fayda etmez sağıra zaten.

Ah bedava sirke sen mi baldan tatlısın?

Aşkımın gözyaşları deniz, içinde Yunus balıkları, ne zaman duracak bilmem kafamın dönme dolapları.

İnecek var,durdurun dünyayı !…

Sahip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen?

Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kiralık.

Beni sevmek için programlanma, devrelerini yakarım.

Unutma kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır, Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır.

Telefon çaldı ne yazıkki iyi niyetlerimi meşgule verdim

Alıntı:net