Dünyada Birçok insan vardır Kimi Mutlu Kimi Mutsuz Kimi Gülüyor Kimi Ağlıyor Ama Tüm Güzelliklere Ve Mutluluklara Layık Biri Var O Da şu Anda Bu Mesajı Okuyor.
Bu Sabah Mavi Bulutları Avucuna Mutlulukları Gönlüne Sevgimi Usulca Kalbine Bırakıyorum. Güneş Her Zaman Senin için doğsun En Güzel Günler Seninle Olsun…
Avuçların Açıldığı Gözlerin Yaşardığı ilahı Esintilerin Kalpleri Okşadığı Anın Bir Asra Bedel Olduğu Bu Gece Dualarda Birleşmek Dileğiyle Kandilinizi Kutlarım…
Bir Umut Serpilsin Yüreğine Bin Mutluluk Doğsun Günlerine Her şey Kendin Gibi Ve Gözlerin Kadar Güzel Olsun…
Üzüntüleriniz Kum Tanesi Kadar Küçük sevinçleriniz Nisan Yağmurları Kadar Bol Olsun. İyi Günde Kısmetiniz Bol Olsun.
Rüzgârın Kemanı Vurduğu ılık Bir Gecede Yağmur Damlaları Cama Vururken Yatağına Uzanarak Hayalini Kurduğun Ve Keşke Dediğin Tüm Güzellikler Senin Olsun…!
Başarılar Ve Her Daim Mutluluklar Seninle Olsun. Aramıza Hoş geldin.
Aramızdan Ayrıldığın için Üzgünüz Ama Dünyanın Sana ihtiyacı Var. İş Hayatında Başarılar Dilerim.
Yeni işinizin Size Mutluluk Getirmesi Dileğiyle…
İnsanı Büyük Yapan Kendi Azmi Ve Sabrıdır. Yeni Görevinde Başarılar Dileriz.
Büyük insanlar Olmadan Büyük işler başarılamaz daha Nice Başarıları Birlikte Kutlamak Dileğiyle
Yeni Görevinizde Başarılar Dileriz. Başarı Ve Huzur Diliyorum. Sevgiler…
Dindar nesil yetiştirmek Dindar Gençlik yetiştirmek Dindar bir Toplum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” açıklamasına yönelik
Resul Tosun yazısı: Komünizm ideolojisinin hakim olduğu birkaç ülkeyi ve dini vicdanlara hapseden aşırı laikçi düşünceyi dışarıda tutarsak, dindarlığın bütün dünyada makbul ve teşvik edilen bir olgu olduğunu görürüz.
Çağdaş demokratik, laik/seküler ülkelerde de dinin dışlanmadığını aksine özgürlük alanının son derece geniş olduğunu dolayısıyla da etkin olduğunu müşahede ederiz.
Öyle ki inançsız olanlar bile toplumdan dışlanmamak için kiliseye kayıt yaptırıp aidat ödeme ihtiyacı hissederler.
Devlet dine ne eğitim ne de ibadet alanlarında müdahale etmez. Aksine özgürlük alanını genişletir ve dini müesseselere kolaylık sağlar.
Siyasetçiler de din ve dini müesseselere düşmanlık yapmak yerine onlara saygılı davranmaya özen gösterirler. Muhafazakarlar ve sağcıların yanı sıra artık sosyal demokratlar da dine saygılı olmaya başlamışlar hatta dindar görünme ihtiyacı bile hissetmişlerdir.
Yanlış hatırlamıyorsam on sene kadar önceydi ABD’de yönetim devlet memurlarını dindar olmaya teşvik eden bir broşür bastırıp dağıtmıştı.
Dolayısıyla Başbakan’ın dindar nesil söylemi normal demokratik bir ülkede yadırganmaz aksine takdir edilir. Asıl yadırganacak taraf dindar nesil yetiştirilmesine gösterilen tepkidir.
Türkiye’ye gelince, kabul etmek gerekir ki toplumumuz inançlıdır. Kimileri dinin gereklerini yerine getirmiyor olsa da, yaşanmasına karşı çıkmayan aksine gıpta eden bu itibarla da dindarlığı benimseyen dolayısıyla da özünde dindar olan bir toplumdur.
Toplumun dindarlığı devlete rağmen bir dindarlıktır. Çünkü devlet cumhuriyetten bu yana toplumu dinden mümkün mertebe uzak tutmaya hatta irtica yaftasıyla dine karşı çıkmaya yönelik bir politika izlemiştir. Engel olmaya çalışmıştır.
Toplum buna rağmen dinine sahip çıkmış ve dindarlığı benimsemiştir.
Toplumun dindarlaşmasının arkasındaki asıl güç sivil toplum örgütleridir. Dini cemaatler ve topluma sundukları hizmetlerdir. Aslına bakarsanız dini cemaatlerin kurumları halen kanunen yasaktır. Ama bu yasağa rağmen toplum onlara sahip çıkmakta ve hizmetlerini takdir etmekte, devamı için de her türlü desteği vermektedir.
İşte ben bu bağlamda Başbakan’ın dindar nesil yetiştirme söylemini devletin bizzat nesil yetiştirmeye soyunması olarak değil, özgürlük alanını genişletmesi olarak yorumluyorum.
Demokrasiden yola çıkarak söyleyeceksek, demokratik devlet vatandaşlarına hangi dine inanacaklarını, nasıl inanacaklarını, nasıl ibadet edeceklerini hangi mezhebe iltifat edeceklerini empoze de etmemelidir yasak ve engel de koymamalıdır.
Devlet özgürlük alanlarını genişletmeli, inanç ve inancını yaşamanın önündeki engelleri kaldırmalıdır.
Yeter başka bir şey yapması gerekmez.
Bunca baskılara ve yasaklara rağmen İslam bugün toplumumuzun en belirleyici faktörü haline gelmişse, bu ucundan kenarından verilen özgürlükler sayesindedir.
İslam hak dindir ve önündeki yasaklar kaldırıldığı zaman neşvünema bulur.
Demokrasiden beklenen de bir dini empoze etmesi değil bütün dinler için özgürlük alanını açması ve genişletmesidir.
Özgürlük alanı genişlediğinde Türkiye toplumunun daha da dindarlaşacağından benim zerre kadar kuşkum yok. Eksik olan devletin din eğitimi vermesi değil eksik olan özgürlüktür. Din eğitimi alanında sağlanacak özgürlüğün getireceği rekabet ortamında din eğitiminin de kalitesi yükselecektir buna inanıyorum.
Devlet sadece dindarların önündeki engelleri kaldırsın yeter.
Mesela kamudaki kılık kıyafet sınırlamalarını dindarları kucaklayacak şekilde genişletsin, ve mesela başörtülü hanımlar kamuda rahatlıkla çalışabilsin.
Devlet bunu yapsın yeter.
Benim dindar nesil yetiştirmekten anladığım, devletin dini eğitim vermesi değil fertlere dinlerini öğrenme ve yaşama özgürlüğü sağlaması, özgürlük alanını çağdaş ülkelerde olduğu gibi genişletmesidir. Gerisi sivil toplum örgütlerinin işidir.
Facebook Çete Savaşları hakkında teknik bilgiler ve taktikler
* Görev : Oyunda görev sekmesine tıklayarak korsan yazılım satma,ev soyma banka soyma vb. gibi daha bir çok görev gerçekleştirip saldırı puanı ve seviye atlayabilirsiniz görevleri gerçekleştirebilmeniz için enerji puanlarına ihtiyacınız var. * Bölge : Oyunda kazandığınız paralar ile bölge alarak saatlik kira gelirlerinizi yükseltebilir ve kazandığınız paralar ile güvenliğiniz için donanım ve silah alabilirsiniz. * Kavga : Bu uygulamada saldıracağınız rakiplerini seçiyorsunuz. Saldırı yapmadan önce dikkat edeceğiniz hususlar rakibinizin silahlarının sizden üstün olmaması ve rakibinizin çetesinin sizden büyük olmamasıdır. Aksi halde kesin yeniliyorsunuz. Her kazanılan saldırı +3 seviye puanı ve para demek… * Çetem : Çetemi tıkladığınızda çete üyelerinizi ve mal varlığınızı görebilirsiniz. * Banka : Kazandığınız paralarınızı hemen banka yatırın aksi halde rakipleriniz size saldırarak paralarını alıcaktır. Parayı bankaya her yatırmanızda yüzde 10 kesinti yapıyor ama olsun paranızın hepten gitmesinden iyidir. * Seviye : Oyunda bulunduğunuz seviyeyi gösterir. Seviyeyiniz yükseltmek için sürekli düşmanlarınıza saldırmalı ve görev gerçekleştirmek zorundasınız. * Hp = Hasar Puanı : Rakiplerinize saldırdığınızda veya rakipleriniz size saldırdığında hasar puanı kaybedersiniz. Hasar puanı otomatik olarak artmaktadır. * En = Enerji : Görevleri gerçekleştirelbilmeniz için enerjiye ihtiyacınız vardır. Enerji seviyenizi yükseltmeniz için her seviye atladığınızda karekter sekmesine tıklayıp karekterinizi geliştirden enerji yükselti seçiniz…
Resimli facebook aşk mesajları,facebook aşk sözleri,facebook aşk yazıları,
Gül bahçesinde geçse de ömrüm , Senin üstüne gül koklamam gülüm! Seni koklamak olsa da ölüm , İnan uğrunda ölmeye değersin gülüm
Ne zaman tutsam ellerini, Gözlerimin önünden mevsimler geçer. Ne zaman gözlerin gözlerime değse Samanyolundan bir yıldız düşer…
Dünya unutursa dönmeyi, Rüzgar unutursa esmeyi, Aşıklar unutursa sevmeyi, Belki o zaman unuturum seni
Aşka burun kıvırmayin o çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için, Her bitkinin sürekli bakıma ihtiyaci olduğunu unutmayın.
Eğer öldüysen, şu anda yıldızlara uzanırsan, yıldızların ışıklarını topla. Taç şeklinde saçlarının arasında sonsuza dek parlasın.
Seni seviyorum diyebiliyorsam Bu sende bütün insanlığı , Bir anlamda bütün canlı olan herşeyi, Ve yine sende kendimi seviyorum demektir.
Ateşle oynamışlar, İki kardeş bir ara. Odalarını sarmış, Dumanlar kara kara.
İtfaiye gelmiş de, Söndürmüş bu yangını. Tutuşan yuvaları Olmadan kül yığını.
Bütün oyuncakları, Birer birer yanmışlar. Yavrucaklar korkudan, Düşünüp hastalanmışlar.
Doktor ikisine de, Yetiştirmiş ilacı. Yangınlar ölüm gibi. Pek acıdır, pek acı.
Tevfik ÖZBEN
Orman Yangını
İkimizin de ateşe ihtiyacı vardı Evlerimizden uzakta geçirdiğimiz Kamp günlerinde. Üşüdüğümüz anlarda ısınmak, Karanlıktan kurtulmak, Acıkınca yemeklerimizi ısıtmak için.. İkimizin de ateşe ihtiyacı vardı… Sen yakmasan belki ben yakacaktım.. Sen yaktın diye ben odun atmasa mıydım? Amaç ateş yakmaktı sadece İhtiyaca binaen… Amacımız Beyoğlu sokaklarındaki gibi Tarihi evleri kundaklayıp Yerine beton binalar dikmek değildi ki? Sadece ateşe ihtiyacımız vardı.. Sadece rüzgarın çıkacağını kestiremedik Rüzgarın çıkıp alevleri dağıtacağını, Masum bir ateşi yangına çevireceğini, Etrafa korku saçacağını kestiremedik. Bilemedik her tarafa uzanıp, her şeyi yakacağını Bilemedik ormana sıçrayıp önünün alınamayacağını. Bir şeyler yapmalıyız, söndürmeliyiz bu yangını Engellemeliyiz memleket faciasına dönüşmeden… Yanacak olan sadece sen ve ben değiliz Kuru ağaçlar da yanacak, yaşlar da… Yıllanmışlar da yanacak, yeni filizlenenler de. Geçmiş yanacak, bugün yanacak, Daha da kötüsü yarınlarımız yanacak.
YANGIN
Korkuludur ateş aman Sıçratmayın hiç bir zaman, Gözler bile görmez olur Kaplayınca kara duman
Dikkatsizlik bunun başı Bırakmıyor dağı taşı Önlemezsem yakar geçer Hem kuruyu hem de yaşı.
Kurtulmanın çıkar yolu Kovalarım suyla dolu İtfaiye çabuk gelir İşletirsem telefonu.
A. AYAYDIN
Yangın
Telefon yokken kentlerde, Yangın çıkınca bir yerde, Dumanı, ilk gören adam Seçerek yüksek bir dam: “Yangın vaar!” diye inlerdi O, ne korkulu günlerdi Çoluk, çocuk, hoca, hacı, Bir o kadar tulumbacı, Takır takım koşarak, Yangın yerine giderdi Çoğu kez onlar gelmeden, Yangın evi kül ederdi İtfaiye kuruldu da Yangın derdi sona erdi
Tugbam sitesinde en güzel Elif Şafak Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Elif Şafak Sözleri elif şafak yazıları Elif Şafak Güzel Sözler En Güzel Elif Şafak Sözleri Kısa Yeni En Güzel Sözler Elif Şafak
Elif Şafak Sözleri
‘Aşk’ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır Aşk! Ya tam ortasındadır,merkezinde… Ya da dışındasındır,hasretinde!…”
”Zira her ne kadar başkaları aksini iddia etse de aşk dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret değildir…”
”Sen,sen ol kelimelere fazla takılma.Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir.Aşık dilsiz olur.”
”Peki ama o halde nedenn analyamadığım,açıklayamadığım bir boşluk var içimde?Öyle bir boşluk ki günbegün büyümekte.Fare gibi sinsice,sessizce,hırslı ve haris,bu eksiklik duygusu ruhumu kemirmekteçNereye igtsem içimdeki boşluk da benimle gelmekte.İnsan bu kadar tam iken gene de hala eksik hissedebilir mi?Ya da mutluyken kederli de olabilir mi?.”
”Ya aşkı öğret bana ya da aşkın yokluğuna üzülmemeyi.”
”İnanç aşk gibidir.İspat şstemez.Mantıksal bir açıklama beklemez.Ya vardır,ya da yok. Beni dindar biri olarak saymışsın.Halbuki değilim.Dindar olmakla inançlı olmak aynı şey değil.!”
”Her hakiki aşk,umulmadık dönüşümlere yol açar.Aşk bir milad demektir.Şayet ‘aşktan önce’ ve ‘aşktan sonra’ aynı insan olarak kalmışsak,yeterince sevmemişiz demektir.Birini seviyorsanonun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir.O kadar çok değişmelisin ki sen,sen olmaktan çıkmalısın!..”
” ”Beni sevebilir misin?” diye sordu. ”Seni zaten seviyorum.” dedi Aziz gülümseyerek. ”Ama daha beni tanımıyorsun bile…” ”Seni tanıyorum.” diye üsteledi Aziz emin bir sesle. ”Benimle ilgili bilmediğin o kadar çok şey var ki..” ”Seni tanımam için çok şey bilmeme gerek yok.Senin özünü görüyorum..” dedi Aziz. Ve Ella bu cümleyi bir yerden hatırladı.Sanki ağzından çıkan kallavi cümleler beklemediği anlarda ona geri dönüyordu.Çember gibiydi hayat.Ne verirsen aynen iade ediyordu.Çılgınlıktı bu.!.. ”
Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşindemi koşmalıyım mecazimi yoksa dünyevi semavi yada cismani mi diye sorma! ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Bir silgi gibi tükendim ben Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşunkalem silgisiydim..Azaldığımla kaldım…
İçim acıyor herkese ve her şeye… Faniliğimiz, zayıflığımız, zaaflarımız…İnsan olmanın, insan olamamanın ağırlığı ciğerlerime doluyor… Nefes a l a m ı y o r u m ..
dönüp dolaşıp vardığım yerde / senden / bir senden /uzak düştüm / ayrı düştüm / belki de ilk kez /o zaman bölündüm…