Posts Tagged ‘İlhan’

Attila İlhan Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Attila İlhan Kimdir? Hayatı,

Attila İlhan Kimdir? Biyografisi,

Attilâ İlhan

Doğum Tarihi : 15 Haziran 1925
Vefat Tarihi : 11 Ekim 2005

Attilâ İlhan ; Türk şair, romancı, denemeci, gazeteci ve eleştirmen. Entelektüel çalışmalarıyla Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuş bir aydındır.

Hayatı:15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. Tam ismi, Attilâ Hamdi İlhan’dır. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat’ında, 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı.

Türkiye’nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi geride bırakarak aldı. 1946’ta mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite hayatının başarılı geçen yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri yayımlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı kendi imkânlarıyla yayımladı.Tiyatro ve sinema sanatçısı Çolpan İlhan’ın ağabeyidir.

1948 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Nâzım Hikmet’i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris’e gitti. Bu harekette faal olarak yer aldı. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan birçok karakter ve olaya temel oluşturmuştur. Türkiye’ye geri dönüşünde başı sık sık polisle derde girdi. Sansaryan Han’daki sorgulamalar ölüm, tehlike, gerilim temalarının işlendiği eserlerinde önemli rol oynamıştır. Şair bu gerilim havasını ilk şiirlerinde olmasa da özellikle Bela Çiçeği gibi kitaplarında eski günlerini yad ettiği ya da eleştirdiği şiirlerini yayımladı. Birkaç kez gözaltına alındı.

1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı soruşturmaya uğrayınca Paris’e tekrar gitti. Fransa’daki bu dönem, Attilâ İlhan’ın Fransızcayı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950’li yılları İstanbul – İzmir – Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini yavaş yavaş Türkiye çapında duyurmaya başladı. Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı. Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başlamıştır.

1957’de gittiği Erzincan’da askerliğini yaptıktan sonra, tekrar İstanbul’a dönüş yapan Attilâ İlhan sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Onbeşe yakın senaryoya Ali Kaptanoğlu adıyla imza attı. Sinemada aradığını bulamayınca, 1960’ta Paris’e geri döndü. Sosyalizmin geldiği aşamaları ve televizyonculuğu incelediği bu dönem, babasının ölmesiyle birlikte yazarın İzmir dönemini başlattı. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde, Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler dizisinden Bıçağın Ucu yayımlandı. 1968’de evlendi, 15 yıl evli kaldı.

Attilâ İlhan ilk kalp krizini 1985 yılında geçirdi. Bu tarihten sonra kardiyolojik sorunları devam eden İlhan’ın 2004’ten itibaren sağlık durumu daha da bozuldu. 11 Ekim 2005’te İstanbul’daki evinde geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu hayata veda ettiğinde 80 yaşındaydı.

2003 Sertel Demokrasi Ödülü’ne layık görülmüştür. 1946 CHP Şiir Yarışması İkinciliği 1974 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü tutuklunun Günlüğü ile 1975 Yunus Nadi Roman Armağanı Sırtlan Payı ile vefatından sonra 2007 yılında kurulan Attilâ İlhan Bilim Sanat Kültür Vakfı çalışmalarına devam etmektedir.

Attilâ İlhan Tüm Şiirleri

34 FN 346
Adım Sonbahar
Adımla Nasıl Berabersem
Ağır Kan Kaybı
Ağustos Çıkmazı
Ah
An Gelir
Arabesk
Artı Sonsuz
Aydınlık Neyin Oluyor Senin?
Ayrılık Sevdaya Dahil -1
Ayrılık Sevdaya Dahil -2
Ayrılık Sevdaya Dahil -3
Ayrılık Sevdaya Dahil -4
Ayrılık Sevdaya Dahil -5
Aysel Git Başımdan
Bakarsak
Bana Bir Şimşek Çak
Batan Bu Köhne Şileb…
Bekle
Bela Çiçeği
Belki Gelmem Gelemem
Belma Sebil
Ben Artık Küsüm
Ben Sana Mecburum
Bence Malumdur
Bir Üç Beş
Biraz Paris’ ‘
Böyle Bir Sevmek
Büyük Yolların Haydudu
Carıcın De Geçen Kış
Cebber Oğlu Memmed
Cinayet Saati
Cinnet Çarşısı
Claude Diye Bir Ülke
Delik Deşik
Diyalektik Gazel
Duvar
Elde Var Hüzün
Elimden Gelen Bu
Emirganda Çay Saati
Emperyal Oteli
Gece Buluşması
Gecenin Kapıları
Geç Kalmış Ölü
Geçerdi Hep
Gibi Redifli Gazel
Hacı Murad In Ölümü
Hannelise
Harp Kaldırımda Aşk
Hayır…
Her Sabah, Yanılmak!..
Herşeyi Birden İstemek
Issızlığın Çığlığı
Işık Mezarlığı
İhtiyar Balladı
İki Yüzlü Melekler
İkinizden Hanginiz
İstanbul Ağrısı
Jilet Yiyen Kız
Kadınlar Sonbahar
Kalk Gidelim Kadınlar Balladı
Kaptan -1
Karantinalı Despina
Kırmızı Pazar
Kim Kaldı
Kim O?
Kimi
Kimi Sevsem Sensin
Korkarım
Korkunun İsi
Korkunun Krallığı
Mahur Beste
Maria Missakian
Memleket Havası
Mevsimdir
Mihaka
Muhalif Rüzgar
Muhayyer
Mustafa Kemal…
Müjgan’a Aşk Şarkıları
Nasıl Bir Sevdaysa
Nasıl Olduysa
Nefesler -4
Neydi O Bir Zamanlar
Nöbet Değişimi
O Sözler Ki
Onsekiz
Ölmek Yasak
Ömer Haybonun Son Günleri
Pia
Pusudaki
Rast “Zenci” Peşrevi
Rinna-Rinnan-Nay
Rüzgar Gülü…
Saçların Örülmüş Olmalı
Sakın Ha
Saklı Sevda
Salı Sabaha Karşı
Sana Ne Yaptılar
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin
Sen Beyaz Bir Kadınsın
Sen Burda Bir Yabancısın
Sen Yoksun
Serüvenin Sonu
Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken
Silahlı Dört Besmele
Sisler Bulvarı
Sokağa Çıkma Yasağı
Sokaklarda Mızıka Çalma Çocuk
Söyler
Sultan-ı Yegah
Süheyla Değildi Adın
Süleyman
Şahane Serseri
Şeyh Bedrettin-i Simaviye Gazel
Şubat Yolcusu
Tarz-ı Kadim
Tatyosun Kahrı
Tut Ki Gecedir
Tutuklunun Günlüğü
Usturanın Ağzında
Üçüncü Şahsın Şiiri
Varsağı -1
Varsağı -2
Varsağı -3
Waldorf Astoria
Yağmur Gemileri
Yağmur Kaçağı
Yağmurda Sis Düdükleri
Yalnızlığı Denemek
Yalnızlık Şiiri…
Yanılsama
Yasak Sevişmek
Yazın Son Günleri
Yirmibeşinci Kısım
Zeynep Beni Bekle

Romanları

Sokaktaki Adam (1953)
Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
Kurtlar Sofrası (1963)
Aynanın İçindekiler serisi
Bıçağın Ucu (1973)
Sırtlan Payı (1974) Yunus Nadi Roman Armağanı
Yaraya Tuz Basmak (1978)
Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981)
O Karanlıkta Biz (1988)
Allah’ın Süngüleri: Reis Paşa (2002)
Gazi Paşa (2006)
Fena Halde Leman (1980)
Haco Hanım Vay (1984)
O Sarışın Kurt (2007)

Atilla İlhan Emperyal Oteli

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez
otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul’u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı
emperyal oteli’nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi’nde insanlar geziyordu
tepebaşı’ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit’teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç’e bir avuç kan dökülmüştü
emperyal oteli’nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı’nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun …. kanıma girdin ….. kabulümsün.

ATTİLA İLHAN

Atilla İlhan Sana Ne Yaptılar…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

sana ne yaptılar

sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi

Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin

Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında

Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin

Seni görür görmez özgürlüğümden utandım

Söyle ne içersin, çay mı kahve mi

Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

Saçların uzundu, omuzlarına akardı

Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından

Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın

Gülerdin, içimize aylar doğardı

Görünmez dağların arkasından

Eski gülümsemeni beyhude aradım

O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi

Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

Bir çay içer misin, yoksa kahve mi

Kibritim yok, demek cigaraya başladın

Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var

Böyle bir kız değildin sen eskiden

Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?

Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken

O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi

Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

atilla ilhan(üstad)

Atilla İlhan Ücüncü Şahsın Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gözlerin,
gözlerime değince, felaketim olurdu,
ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın,
hayırsızın, biriydi fikrimce

Ne vakit, karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit, Maçka’dan geçsem
limanda, hep gemiler olurdu, ağaçlar, kuş gibi gülerdi,
Sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim, ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım,
Akşamlar,
bir roman gibi biterdi
Jezabel, kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi, sen,
sen kalkıp ona giderdin
Benzin, mum gibi giderdin, sabaha kadar kalırdın,

Hayırsızın, biriydi fikrimce,
güldü mü, cenazeye benzerdi
Hele, seni kollarına aldı mı,
felaketim olurdu,
ağlardım, ağlardım …

(Sayın Atilla İLHAN’ ın aziz hatırasına)

ve O’na, Gözlerime Düşen Yağmura….

Şiir: Atilla İLHAN

Atilla İlhan Aysel Git Başımdan şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

AYSEL GİT BAŞIMDAN
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum…

Atilla İlhan

Attila İlhan Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

KİMİ SEVSEM SENSİN

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor

kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum

BÖYLE BİR SEVMEK

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkğ belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.

İlhan Selçuk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Düşünmek
Bir gün daha sensiz seni düşünmekle geçti buralarda
Bu özlem ne kötü bir şey,
Sesini duyup seni görememek,
Sesini duyup elini tutamamak,
Ne kadar acı bir şey
Ama bir avuntum var en azından
O da senin her zaman yanımda olduğunu hissetmek
Neden, ne için bilmiyorum ama
Seni daima özlüyorum
Sevgi de zaten uzakta olduğun zaman
Sürekli özlem içinde olmak değil midir?
Olsun senin hayalini kurup,
Seni düşünmek bile beni başka dünyalara götürmeye yetiyor zaten
Ama sana kavuşacağım günü iple çekiyorum
Şunu daima bilesin ki seni her zaman deliler gibi seveceğim


Bahar Yağmuru

Kırk ikindi yağmurları sonrası,
Açan bir güneş gibi içime doğdun,
Benim için bir gökkuşağı oldun,
Umut oldun,
Hayat oldun,
Seni sordum göklere seni sordum yağan yağmura,
Seni seviyor dediler,
Birlikte bir ömür geçir dediler,
Sakın ama sakın yitirme dediler,
Ne kadar güzel söylediler,
Artık benimle en güzel sevgiler.

İlhan Berk Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

İlhan Berk Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel İlhan Berk Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa İlhan Berk Sözleri
İlhan Berk güzel sözler
İlhan Berkin özlü sözleri

Buğulu camlardaki sözler gibisin; Yani nefesim olmadan bir hiçsin.
Ne zaman ki dinlediğiniz şarkılar size O’nu hatırlatmaz; işte ancak o zaman hayattan bi tat alabilirsiniz.
Varsa karşılığı, sonuna dek gideceksin ! ama yoksa karşılığı; i̇lk kavşaktan döneceksin.
İstediğin kadar hayatımın kıyısında, köşesinde bulunabilirsin. Üzgünüm ama bir daha asla ‘merkezinde’ olmayacaksın.
‎Umudunu kaybetme belki döner.. Ama çokta ümitli olma; Belkide gittiğini senden daha çok sever.
Sesini hatırlamıyorum bile; ama söyledikleri hala aklımda .