Erdem Yener 8 Mayıs 1981 tarihinde İskenderun’da doğdu. Erdem Yener 13 yaşında şarkı yazmaya başladı, 18 yaşında gitar çalmaya başladı ve Ankara’da +4 grubu kurdu. Bu grup Erdem Yener’in ilk ve tek grubudur. Erdem Yener 2003 yılında İstanbul’da yerleşti ve Kirli isimli ilk albümünü 2008 yılında çıkardı. 2010 yılından beri de Avea’nın reklam yüzü olarak kendisini ekranlarda görüyoruz. Ayrıca Başrolde Aşk isimli dizide de rol alan Erdem Yener’i artık İnsanlar Alemi’nde Hüseyin karakteriyle izleyeceğiz.
Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişini amaçlayan bir sosyal web sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm okullar facebook’da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece mevzu bahis okulun e-mail adresiyle (.edu, .ac.uk vs.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ içine liseler ve bazı büyük şirketlerde katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde ise facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler.
2007 Temmuz ayı itibarıyla de; 34 milyon kullanıcısıyla Dünya’nın en büyük Üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu.
Alexa istatistiklerine göre facebook 20 Ekim 2007 itibarıyla; Dünya’nın en fazla ziyaret edilen 7’inci sitesidir. Bunun yanı sıra; Kanada, Güney Afrika ve Norveç’in en fazla ziyaret edilen sitesi; İngiltere ve İsveç’in 2. en fazla ziyaret edilen sitesi, Mısır ve Panama’nın 3., Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Türkiye’nin de 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir.
Facebook ismini “paper facebooks”‘dan alır. Bu form A.B.D. üniversitelerinde okulların öğrencilerine, öğretmenlere ve çalışanlara doldurduğu onları tanıtan bir formdur.
Bundan sadece 10 yıl önce birisi size gelecekte tüm kişisel bilgilerinizi internete vereceğinizi söylese bu kişiye ya gülerdiniz ya da terslerdiniz. Çünkü bu durum günlük hayatınızı etkileyecek kadar ciddi ve tabu bir olaydı.
Oysaki Facebook’un başlattığı sosyal ağ çılgınlığı sayesinde günümüz internet kullanıcıları kişisel bilgilerini sanal dünyaya taşımak için bir birleriyle yarışıyor. Bugün bazı insanlar, sosyal ağlar üzerinde paylaştığı bilgilerin ve fotoğrafların sayısıyla bile övünebiliyor. Eğer bu bilgilerin, potansiyel sevgililere ve yeni arkadaşlara ulaştığını düşünüyorsanız rahat davranmakta haklısınız. Ancak sanal dünyada, suçlular ve kötü niyetli insanlar da kol geziyor. Kötü niyetli insanlar en iyi ihtimalle profil fotoğrafınızı çalıp sizin adınıza birilerini dolandırabilir. Cinayet ya da çocuk istismarı ise hatırı sayılacak sayıda tehdit oluşturuyor. Bu potansiyel tehditlere karşı hemen endişeye kapılmayın. Tıpkı günlük yaşamda olduğu gibi bazı basit önlemlerle art niyetli kişilerin saldırılarını engelleyebilirsiniz. Sizin için bu basit yöntemleri bir araya getirdik.
Liste özgürlüğünden faydalanın Facebook, yüzlerce arkadaşı sahip kişilerin şikayeti üzerine geçtiğimiz yıllarda listeleme özelliğini daha da geliştirmişti. Kendinize yeni listeler oluşturup arkadaşlarınızı düzene sokabilirsiniz. Bunu yapmak için ekranın üst kısmında bulunan, hesap sekmesine gelin. Buradan, arkadaşlarını düzenle kısmına tıklayın. Arkadaş listeniz geldiği zaman sol alt kısımda bulunan listeler kısmında tıklayın. Karşınıza tüm arkadaşlarınızın profilleri gelecek buradan da kendinize ekranın üstünde bulunan yeni lise oluştur ekranına bakın. Ekrana gelen menüden ise yeni listenize bir ad verin. Biz örneğimizde yazarlar adını kullandık.
İnsanları listelere bölmekten çekinmeyin Yeni oluşturduğunuz listeye insanları ekleyerek hem onlarla daha rahat iletişim kurabilirsiniz hem de önümüzdeki adımlarda anlatacağımız yöntemlerle güvenliğinizi korursunuz. Profiliniz arkadaş listesine gelin buradan istediğiniz arkadaşınızın sağ tarafında bulunan listeye ekle adlı tuşa basın. Karşınıza mevcut listelerin adları çıkacak, buradan uygun gördüğünüz kişiyi istediğiniz yere aktarabilirsiniz. Listelerinizi insanlar, kankalar gibi anlamsız isimlerle ayırmak yerine, iş yeri, güvenilenler, güvenilmeyenler gibi adlarla hazırlarsanız ileride daha rahat edersiniz.
Limitli profil seçeneğini kullanın Arkadaşlarınızı bu listeye layık görmek belki onlara hakaret ediyor hissi verebilir. Ancak, gerçekten tanımadığınız insanlar sırf arkadaş listenizde diye tüm paylaşımlarınızı görmemeli. Listenizde güvenmediğiniz insanları limited profile listesine kaydırın. Böylece onlar sizin hakkınızda çok özel bilgilere ulaşamayacaktır.
Gizlilik ayarlarını gözden geçirin Facebook yakın zamanda yaptığı değişiklikle kullanıcılarına daha fazla güvenlik ve özel yaşam sunduğunu söylemişti. Ancak sitede bulunan duvar yazıları ve kişisel bilgi bölümleri sizin hakkınızda yeterince bilgi veriyor. Paylaştığınız durumlarınız ,fikirleriniz kısacası sadece güveneceğiniz kişilerin bilmesi gereken şeyler. Bunlara sınırlama getirin, güvenlik ayarlarından biraz önce oluşturduğumuz güvenli profillerin buralara ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Bunu yapmak için, ekranın sağ üst kısmında bulunan hesap penceresine tıklayın buradan gizlilik ayarları seçeneğine gelin. Karşınıza gelen ekranda profilinizi oluşturan bölümleri göreceksiniz. Bu bölümleri yanında tıklayın size seçeneklerden özelleştire tıklayın. Karşınıza gelen ekranda, sadece bunlar görebilsin kısmına izinli olan listelerin ismini yazın. Bu kişiler göremesin kısmına güvenmediğiniz listeleri ekleyin.
Uygulamalarınıza çeki düzen verin Site yönetimi geçtiğimiz haftalarda aktif ettiği yeni özelliği sayesinde uygulamalar yardımıyla bilgilerinizi başka kuruluşlara yollayabilir. Bunu ise siz fark etmeden kabul ediyorsunuz. Bu duruma dur demek için, yine hesap menüsüne tıklayın buradan ise uygulama ayarlarına gelin. Güvenmediğiniz uygulamaların yanındaki çarpı işaretine tıklayarak onları silin.
Fotoğraflarda Tag’lenmeye dur deyin Siz kendinizi istediğiniz kadar gizleyin birileri sizi fotoğrafında tag’lerse bu link üzerinden resimlerinize ulaşılabilir. İnsanlara beni fotoğraflarda işaretlemeyin demek biraz kaba bir yöntem ancak bazı ayarları değiştirirseniz tag’leriniz görünmez hale gelir. Bunu yapabilmek için, hesap ayarlarınza gelin. Burada, fotoğraflarım ve videolarım adlı bir bölüm bulunuyor. Buraya tıklayın karşınıza çıkan yerden ise ayarları özeleştiri işaretleyin. Buradan sadece ben özelliğini seçin. Artık sizden başka kimse tag’lenen fotoğraf ve videoları göremez.kaynak
ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul’u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli’nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi’nde insanlar geziyordu tepebaşı’ndaki küçük yahudiler asmalımesçit’teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç’e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli’nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı’nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun …. kanıma girdin ….. kabulümsün.
Ufuklara savruldu gözlerim gecede, dünya üzerimeyikiliyor,şu küçük tepede savur beni…olmazsa yureğimi rüzgar içimde zaten firtina dolu pişmanliklar sensiz carklara takildim gidiyorum reddettigim fikirlerden takdir bekliyorum insanlar deniz,insanlar okyanus,insanlar damla gerçi zordur,zordur baskasini anlamak ama…. Bilirmisin ne zordur anlayinca insanlari aynalar yabanci,yabanci su gulen yuzum hayatim darmadagin,dusuncelerimdenedir cözüm? Bazen en buyuk huzunle takilirim geceye övgüler,sitemler….dizeler yazarim sevgiliye sonradan aci gelir,karsiliksiz sevdalarla ugrasmak düşünürüm yarini ve sonrasini yuregim yanarak düşünürüm zaman hizla geciyor daha dün dediğim mazi olmus gidiyor bazen gidebiliyosun coskun irmaklara katilip agitlara,acili bir türküye eşlik ederek duyamadigin sesinle,haykiriyorsan içini ezerek… Yasamak zor gelir,gülmekte,bir dert biter bin gelir aci tebessume dolasir dudaginda,eller guluyo bilir duygulu olma,dusunceli olma yoksa hep paylasirsin huzunleri,üzülmek için bulursun sebeb….. Geciypr geciyorda yillar ben yasadim….yasiyorum diyecek neyim var? Beni anlarmi insanlar gunlerce bagirsam, yanliş birseyler var,yanlis sürüupr yaşam………….
Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim. Elimde senin siparişin olmayan torbalarla geliyorum eve.. Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı Sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara.. Üst komşuya hava atarak, bi fiyaka bi görsen.. Ne garip bu insanlar! Bütün mahalle, hatta alttaki bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor… Ne garip bu insanlar! Hala her sabah bana selam veriliyor.. Sanki yaşıyormuşum gibi.. Ceyhun YILMAZ
Engelliler haftası şiirleri Engelliler Haftası kısa şiirler
Engellileri sevmeliyiz
Engelileri sevmeliyiz Onlar sevilmeyi istiyorlar İlgi saygı istiyorlar Onların hakkı var sevilmeyi övülmeyi
Ama insanlar öyle deyil ki Hor görmesinler hakir görmeyecekler Bu onların sevgi deyil sadece üzüntü Onların da istedigi bu sevilmeyi
İnsanlar gibi çoçular gibi Bizler engelililere ilgi göstermeliyiz sayip çıkmalıyız Sevmeli saymalı onları Biz de bir gün engelli olabiliriz unutmayalım
Bizlerde engellilerin yardımına kosmalıyız Keşke insanlar bu kadar sevgi saygılı Hoşgörülü olsalar ne güzel olurdu Engellileri sevmeliyiz
Hayat Herkese Güzel
Gücünüz yerindeyse, Sağlıklıysa başınız, Bir sakat görürseniz, Sevgiyle yaklaşınız.
İnan kimse istemez, Eksik olsun bir yeri. Sağlamsan yavrum şükret, Değerlendir günleri.
Özürlü kardeşlerim, Asla üzülmeyiniz. Hayat herkese güzel, Bizlerse sizinleyiz.
İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler, İstanbul’un Fethi şiirleri, istanbulun Fethi Şiir,
İstanbul’un Fethi
Aştık geçilmez dağlar üstünden Öyle vakur, öyle heybetli Vardık ot bitmeyen vadilere Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın Yıktı köhneliğini orta zamanın Zamanın karanlığı ortasında Şimşek örneği parlayan kılıcımız Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere Eskilik, karanlık düşüverince yere, Dağlar, denizler misali, Yol verdi gemilere!
Kırdın mı incittin mi birilerini Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, Giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları, Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı Hâlâ sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma Ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar Gece telefonları, ıssız konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan… Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum ‘İçtenliğin’ ya da ‘dünya görüşünün’ kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hâlâ bir umut var mıdır Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim Senin ve benim , yani bizim için…
sivil savunma günü ile ilgili şiirler,sivil savunma günü şiirleri,sivil savunma günü ile ilgili şiir
Sivil Savunma
Edirne’den Ardahan’a Samsun’dan İskenderun’a uzanan Devletin en şefkatli elleridir. Sivil Savunma.
Savaşta ve barışta Depremde, selde, yangında Her tür afette, Uzanır zorda kalan vatandaşına Çeker alır ölüm tuzaklarından Sarar yaralarını.
Sivil halkla beraber Sivil halkın yanında Karda, kışta her koşulda Hazırdır göreve. Karagün dostu, Görevinin, özgüvenin okuludur Sivil Savunma.
Cihat SOLMAZ
Sivil Savunma
Harbin olumsuzluğu Cephelerde kalmıyor. Siviller bile artık Korkunç zarar görüyor.
Saldırıdan korunmak Yeterli önlem almak, Bulunmak ilkyardımda Şart sivil savunmada.
Tüm askerler cephede Kararlı savaşırken; Sivil savunma ile Destekle cepheyi de.
Yurdun savunmasına, Olumlu katkıları. Sivil savunmacılar, Kurtarmakta canları.
Askere ve kendine Yardımcı olmak için, Sivil savunmacı ol, Hizmet et milletine.
Sivil Savunma
Afet,Savaş Olursa Yetişir Sivil Savunma Kurtarır Sivilleri Yardım Eder Onlara
Savaş Yıkıntı Afette Veririz Biz Elele Sivil Savunma İle Birlikte Mutlu Oluruz Yine
Gelin Paylaşalım Bu Sıkıntıları Umutlarla Saralım Köyü Anılarımızı
Mutluluğun Altında Yatar Sivil Savunma Mutlu Oluruz Tekrar Sağol Sivil Savunma
Hilal Özegen
Sivil Savunma
Uzun yıllardan beri insanlar savaşmakta, Ölüm ile birlikte servetler yok olmakta. Yangın ve felaketin anası oldu harpler, Savaş sonralarında geri kaldı milletler.
Zaman ilerleyince kavga biter sanıldı, Çağdaş gelişmelere umut ile bakıldı. Oysaki gizli gizli ne silahlar yapıldı, İnsanlar yığın yığın acımadan yakıldı.
Görüldü ki savaşta asker değil sadece, Sivil halk da ölüyor, binlerce, onbinlerce. “savaş kural tanımaz” ilkesi anlaşıldı, Sivil savunmaya da böylece ulaşıldı.
Kurtarıcı, silahsız ve sivil kişilerden, Teşkilatlar kuruldu, yönetildi merkezden, İşyerinde ve evde, cephenin gerisinde, Öz savunma sivilin yeşerdi bilincinde.
Sivil savunma artık bütün yurt genelinde, Hizmet için çalışıyor cephenin gerisinde. Ev, işyeri ve sivil, bu örgütçe korunur, Sivil savunmacının görevi onurludur.
Onlarda bir canlı, Koruyalım onları, Onlar yaşadıkça, Bizde yaşıyoruz…
Birgül ÖDEMİŞ
GÜZEL KELEBEK
Uçuyorsun renk renk, Kanatların rengarenk. Yaprakların içinde, Uçuşan bir çiçeksin!
Hergün dahada renklisin, Bütün herkez seni tanır. Güzel renklerinle, Dolaşırsın heryerde! NE GÜZELDİR HAYVANLAR
Evimizde yaşarlar, Elimize bakarlar, Türlü işe yararlar, Evcilleşmiş hayvanlar.
Ne güzeldir tavuklar, Folluk dolu yumurtalar, Hep bal yapar arılar, Ne güzel şu hayvanlar.
Sütlerini içeriz, Kimisine bineriz, Öküzle çift süreriz, Yararlıdır hayvanlar.
Kılları var ,yünü var, Süzgün bakar mandalar, Kedi ,eşek ve atlar, Ne güzel şu hayvanlar.
Arabaya koşarız, Uzun yollar aşarız, Güçlerine şaşarız, Ne güzel şu hayvanlar
Ormanları süslerler, Gece ,gündüz öterler, Bize ,dostluk ederler, Çok tatlıdır hayvanlar. SEVGİLİ HAVANLAR
Hayvanlar her yerde nere baksan orda Ormanda,bahçede,evde heryerde Kedi,köpek,papahan ve birkaç hayvanlar Her yerde hayvanlar nerene baksan hayvan Engüzel şey hayvan
Evcil hayvanlar var sokakta yaşayanlar var Ama en güzel şey hayvan Hayvan sevgisi güzeldir Hayvanlar en güzel bir canlı
Kedim
Ne güzel bir kedisin, Mırıl mırıl edersin. Gözlerin ateş saçar, Seni gören fareler kaçar.
Kuyruğunu sallarsın, Delikleri koklarsın. Sen de olmazsan eğer, Evlerde hep fare gezer.
Seni tanıdıktan sonra Dönüp baktım yalancı maziye Yaşamamış, yaşanmamış yılları saydım Ve yandım… Senin gözlerin kadar Mazinin boşluğu da yakıyordu içimi Üç-dört ay geçmişti 19’umu bitireli Hevestir geçer diyordu Çevremizin tecrübelileri Ama geçmiyordu… Bilmiyordum sonbaharın güzelliğini Sanki ilk defa yaşıyordum mevsimleri Yağmur olup yağıyordum yerlere Işık olup açıyordum gecenin rengini Ve sen doğuyordun içime güneş gibi Ayrılık dağının ardından gülüyor Mutluluk çiçeğini koparıyor Üstelik pişman olmuyordun Her ayrılık vakti güldüğün için Önceleri seni affetmek istemedim Benim ki aşk mı, yoksa tutku mu Bunu bir türlü çözemedim Senin ki dalga mı, avuntu mu Bir de bunu, bunu bilemedim…
Beni Affet Bebek
Beni affet bebek Doğuşundan ölümüne kadar karar verdim haksız Koşup eğlenme hakkını aldım elinden Belkide öperek uyandıracaktın beni Affet ne olur, kefensiz oldu ölümün
Beni affet bebek Baba diyemedin, anne diyemediğin gibi Nasıl kıydınız diye sorma ne olur Rüyalarımada gelme yalvarırım Seni görüp isyan etmekten çok korkuyorum
Beni affet bebek Ben istemedim gitmeni ama evet dedim Kime benziyordun acaba annene mi yoksa banamı Kafamda milyon soru ve gözümde yaş var şimdi Affetmek zorunda değilsin ama ne olur affet
Affetmek
Yeter artık durup düşündüğün, İnsan sabrı bir yere kadar! Nedir yüzünde o gördüğüm? Nefret bile olamaz o kadar…
İstrsen yalvar ama, Şunu asla unutma! Affetmek bana değil, Yalnız Allah’a mahsustur…
Acımasız!
İnsanlar acımasız, Hayat acımasız, Sevdiklerimiz acımasız, Herkes acımasız…
Affetmek unutuldu, Kendi derdimize yandık. Hep biz dedik durmadan. Akıp giden zamanda…
Hep biz doyalım dedik Kardeş kavramını unuttuk Herkes acımasız… İnsanlar acımasız…