Facebook’ta yeni tasarım isyanı. Bazı kullanıcılar her nekadar yeni tasarımı beğenip bu görüşlerini dile getirseler de, konuya aktif olarak dahil olan yorumcular arasında azınlıkta kalıyorlar. Facebook üzerinde şu ana kadar yeni tasarımı beğenmediklerini ifade eden ve eski tasarıma dönmek için seslerini yükselten kullanıcılar 10’dan fazla grup kurdular ve toplamda 1 milyona yakın üye toplamayı başardılar.
İşin garip yanı bu grupların bazılarının 2006 yılında, aslında şu anda geri istedikleri eski tasarıma geçişi protesto amacıyla kurulmuş olmaları. Buna rağmen hafta içinde “old facebook” (eski facebook) kelimelerinin Facebook üzerinde en çok aranan kelimeler olması dikkat çekici.
Tugbam sitesinde en güzel Araştırma İle İlgili Güzel Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Araştırma İle İlgili Güzel Sözler Araştırma ile ilgili sözler Araştırma Hakkında Sözler Araştırmayla ilgili sözler
– Araştırma, düşmesini bilenlerin ilk ve son isteğidir. ( Samuel Johnson)
– Her zaman ara, bir gün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın bulursun. (Descartes)
– Bir kimseyi eleştirmeden önce, o işin aslını anlamalıdır. ( Thomas Carlyle)
– İnsanları incelemek, kitapları incelemek daha lüzumludur. ( La Rochefoucauld)
Tugbam sitesinde en güzel Karadeniz’e Özgü Atasözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Karadeniz’e Özgü Atasözleri Karadeniz Atasözleri Karadenize Özgü Atasözleri
Ananın koti (kötü) kızi olmaz, kaynananın ey (iyi) gelini: Anneler kızlarını hep överek evlendirirler ancak kaynanaların gelinlerinden memnun oldukları pek görülmez.
Arli arından korhar, arsuz da sanar ki benden korhiyer: Namuslu, saygın kişi, saygınlığını yitirmemek için, haklı da olsa arsız kişiye bulaşmak istemez. Arsız kişi onun kendisinden korktuğunu sanır.
Aşuh (âşık) gezgan (gezegen) olur, dertli söylagan (söylegen): Halk ozanları, diyardan diyara gezerek, duygularını sazla dile getirirler. Dertli kişi de, derdini anlatarak, içini dökerek rahatlamaya çalışır.
Ayın on beşi karanluğisa, on beşi aydinnuhtur: İnsanın üzüntülü, sıkıntılı günleri sürüp gitmez ardından güzel günler de gelir.
Bahar güneşi gelinıma, guz (güz) guneşi kızıma: Bahar ve yaz güneşi cildi çabuk yakar, esmerleştirir. Güz güneşi ise fazla etkili olmaz. Kızların beyaz tenli olması yöremizde beğenilen bir nitelik olduğundan anneler kızlarının yaz güneşinden yanmalarını istemezler. Ayrıca baharda işler daha çok olduğundan anneler, kızlarına kıyamazlar.
Bizim gelin hali (halı) geturur, gendi serar, (kendi serer) gendi oturur: Şaşkın ev sahibi, konuklarını değil de kendini ağırlar.
Dünya kadar malın olacağın, zerre kadar ihbalın (şans, talih) olsun: Varlıklı olup şanssız olmaktansa, yoksul olup şanslı olmak iyidir.
Fukareya (fukaraya) taş yohuşta yerişur (yokuşta yetişir): Şanssız, yoksul kişinin işi hep ters gider.
Gelin, kaynana toprağından yaradılmiştur: Gelinle kaynananın huyları birbirine benzer.
Hırhız (hırsız) hırhızdan çalar, Allah’ın güleceği gelur: Haksız kazanç, aynı yoldan geri çıkar.
Kahvenın da yuzi karadur ama yuz ağardur: Önemli olan dış görünüş değil, niteliktir.
Kızım seni, gelinim seni, beşiğin dibunda sinarım seni: Genç kızların, çocuksuz kadınların temiz ve düzenli olmaları kolaydır. Ancak çocuk sahibi olduklarında onlar da düzenlerini sürdüremezler.
Muhtar muhtar olmaz, koy (köy) muhtar olacah: Köyde birlik beraberlik, katılım olmazsa muhtarın çabası bir işe yaramaz.
Olisi (ölüsü) olan bir gun, delisi olan her gun ağlar: Yakınlarınızdan biri ölse, birkaç gün ağlarsınız, sonra acınız küllenir. Ama yakınlarınızdan biri deli olsa, bu durum hep gözünüzün önünde olur derdiniz her gün tazelenir.
Gozala (güzele) goz (göz) ağrisi bila yahişur: Güzel ne giyerse giysin yakışır.
Tağda (dağda) okuz, dugunda kız saraflanmaz: Dağdaki (yayladaki) öküz besili olur, alacak olan kişiyi yanıltır. Düğündeki kız da süslü, güzel giyimli olacağından, beğenen kişi yanılabilir.
Taş taşi, laf taşima: Laf taşımak, insan ilişkilerinde en büyük ahlak zayıflığıdır.
Yetim demiş “Ben gülarım”, Allah demiş “Ben nerdayım!..”: Yoksulun işleri hep ters gider, sıkıntı çeker, yüzü gülmez.
Ağa diya diya maldan, yiğit diya diya candan edarlar: Eloğlu insanı ağa, yiğit diyerek pohpohlar. Bundan hoşlanan kimse de ya malından ya da canından olur.
Eva lazım olan camiya haramdur: Bir kimsenin kendisine ve benimsediği yere gerekli olan şeyi, başkasına vermesi doğru değildir.
İşin yohuş (yokuş) tut da eniş (iniş) gelursa ihbala (şansa): Başladığın işin güç olacağını, zorluklarını düşünerek önlemini al. Engel çıkmazsa o da senin şansına.
Kurdun adi (adı) çıhar, tilki dünyayi yıhar: Öyle sinsi, kurnaz kimseler vardır ki, adı kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidir.