Bu şehri ağlatacak kadar ağırdı gidişin Şimdi yokluğunu koynuma aldım Karanlığın bile hüznümü kaybedemediği bir gecede Hesap soruyorum yüreğime boyundanbüyüksevmek sana mı düştü diye
Her yer senkokuyor işte Her şeyde senden bir parça Böyle çaresiz böyle yarım kaldım işte Sol yanım acıyor Her atışı yokluğunun isyanı şimdi Yanmaktayım işte
Nasıl sevmişim oysa seni Ne kadar sen olmuşum Ne kadar çok ben olmuşsun Nasıl mecburmuşum Nasıl tutulmuşum Sensizlik ölümmüş oysa Oysa ne zormuş ölüm Bir damla sen diye yalvarıyorum
Küçük mutluluklar için yaşadığın büyük acılar kaldı şimdi elinde taşıdığın büyük sevgiler kaldı küçük yüreğinde..
Bir kez daha tokatladı o acı gerçek yüzünü ‘boyundan büyük sevdin hep küçük kız..’ o kadar yandı ki için biten sevdalar ardından korkar oldun aşktancesaret edemedin artık sevmeye . .
Çünkü;
büyüktü işte sevmelerin herkesin sevgisi gibi basit değildi.. Her yüreğin kaldıracağı türden de değildi.. Bu aşk da.. Ayrılığın acısı da.. Ama sen güçlüydün işte zoru seviyordun ya; bu zor aşkıda en güzel şekilde yaşadı yüreğin ve ayrılığın acısına da katlanıyor şimdi..
Aah deli kız.. Hep deliydin sen.. Hep çocuktun işte.. Sevmelerinde bir deliden beklenecek gibi deliceydi.. Bakmadın görmedin ondan başkasını o vardı senin dünyanda.. Hatta dünyan oydu senin.. O dönüyordu etrafında ya da sen onun etrafında..
Delilikti bu yaptığın ama farkında değildin! Alışmıştın zaten sana ‘deli kız’ denmesine.. O yüzdende umrunda değildi onun için yaptığın delilikler.. Seviyordun çünkü.. Seviyordun deliler gibi..
Ve biliyorum hala seviyorsun deli kız.. Ama şimdi sus ! Çekil kabuğuna bitti de ! Ağla hıçkıra hıçkıra ağla deli gibi deliler gibi !
Ya da yok hayır !
Dur!
Sakın bir damla daha gözyaşı dökme! Unutmasen güçlüsün deli kız.. Çok güçlüsün.. Buda geçecek bu acılarda bitecek birgün. . Sen asla yenilme.. Asla kaybettiğini düşünme..
Hadi kaldır şimdi başını sil gözyaşını.. Gülümse.. Ve dayan deli kız.. Dayan..
Dünyanın en büyük sosyalleşme ağı, Facebook’ta çakma ünlüler genç kız peşine düşmüş. Bugün gazetesi yazarı Aşkut Işıklar, çakma ünlülerin peşihe düştüğünde çok ilginç olaylarla karşılamışmış. Siz siz olan bu çakma ünlülerin tuzağına düşmeyin.
Türkiye’de son verilere göre 3 milyon 464 bin 640 kişi Facebook kullanıyor.
Yani yaklaşık 3.5 milyon Türk vatandaşı yalnızlığını Facebook sayesinde dünya ile paylaşıyor. Kimi taa Japonya’daki arkadaşına yazıyor, kimi taa Güney Afrika’dan gelen mesajları okuyor. Bilim adamları bunu incelemeye başladı. Gerçekten Türk halkının Facebook denilen bu siteye ilgisi neden çok fazla?
ABD, İngiltere ve Kanada’dan sonra dördüncü ülkeyiz. Toplam nüfusun yüzde beşi Facebook’ta dolaşıyor. Facebook’ta en çok itibarı, her konuda olduğu gibi ünlüler görüyor.
Bazılarının listesinde beş bin arkadaşı var. Hatta kontenjanı dolup, kapananlar var. Ne kadar üzücü bu ilgi görenlerin çoğunun Facebook’tan haberi bile yok. İsimlerini kullanan sahtekarlar yani çakmalar halkı aldatıyor.
İşte Bugün yazarı Aykut Işıkların Facebook gözlemleri;
(…) Facebook listelerinde o kadar çok sahtekar var ki. Kendini ünlü şarkıcının yerine koyup, genç kızlar ile mektuplaşıyorlar. Gençlerin onları anlaması çok zor. Kimliğine büründüğü kişiyi çok yakından tanıdıkları için ikna edebiliyorlar. İşte size çakma ünlülerin listesi.
Bunların çoğunu bizzat kendi çabamla çözdüm. Ne kadar uğraştılar ise de yakayı ele verdiler. Son zamanlarda liseli genç kızların en sevdiği şarkıcı olan Murat Boz’un pek çok korsan sitesi var. Onların hepsi ‘çakma Murat’… Sakın aldanmayın.
En çok arkadaş olunmak istenen bir başka şarkıcı Tarkan’ı da unutun. Tarkan’ı sevenlerin kurduğu fan kulüpleri var. Siz Tarkan diye bu hayranlar ile konuşuyorsunuz. Onlar da sizinle bir güzel dalga geçiyor. Ebru Gündeş’in kaç tane Facebook listesi var. Acaba Ebru, bilgisayar başına hiç geçiyor mu?
Sibel Can her yerde ‘Aman sakın aldanmayın. Ben Facebook’ta yokum’ diyor. Ama binlerce üyeden oluşan Fan Kulüpleri adına her şeyi yapıyor. Aynen Beyazıt Öztürk gibi. Geçen gün Çelik’in ismini kullanan uyanıkları yakaladım. Çelik de Facebook’ta yok. İbrahim Tatlıses ile Özcan Deniz’in adını kullanan sahtekarlar da var. ‘Sen kimsin? diye sıkıştırınca ‘Ben onların hayranıyım’ diyor. Ama saf kızlara öyle demiyor. Gülben Ergen, Yeşim Salkım, Hülya Avşar gibi bazı şöhretler bu işi Fan Kulüpleri’ne havale etmiş. Hayranlar ile kontağı Fan Kulüp’teki görevliler kuruyor.
Onlar da sahtekarları çok çabuk yakalayıp, kendi yöntemlerinle cezalandırıyor. Birileri Deniz Seki’nin adını kullanıyor. Hadise daha Türkiye’ye gelmeden Facebook’ta sahteleri dolaşmaya başlamıştı. Başta Kurtlar Vadisi dizisi oyuncuları olmak üzere bütün dizi kahramanlarının (Polat Alemdar) sahteleri dolaşıyor Facebook ortamında.
Burcu Kara’dan tutun Özgü Namal, Bergüzar Korel, Gülse Birsel gibi sevilen tüm oyuncuların sahteleri var. Peki sanatçıların gerçek listesi mi yoksa çakması mı nasıl anlayacağız derseniz… İşte bunu anlamak zor. Bazı ünlüler kim başvurursa listesine alıyor. Kimisi ise sadece arkadaşlarını. Siz her koşulda uyanık olun. Sır vermeyin, davetlere gitmeyin, fotoğraf göndermeyin yeter. Tabii ev adresi de bildirmeyin.
Konu hakkında kesin bir yazı okuayamadım hiç bir yerde bazıları farmvillede 70 level gördüğünü söylüyor. Bazıları da en fazla 50 level olduğunu söylüyor. Gidebildiğiniz kadar gidin siz işte illaki bir yerde biter
Facebook FarmVille Oyunu Telefona Taşınıyor.Kullanıcılar telefondan da FarmVille girebilecek. Facebook’ta binlerce insanı kendine bağlayan FarmVille oyunu başka platformlara da taşınıyor. İşte çiftçiliğin en son halleri.. Zynga isimli bir firmadan çıkan FarmVille oyunu, Facebook’un fenomenlerinden biriydi. Sanal bir çiftlik olan bu oyunda, yaratılan karakterle ekin ekilip, hasat yapılıyor. Kısa sürede binlerce kişinin oynadığı oyun büyük ilgi sebebiyle giderek genişledi. Son zamanlarda milyonlarca oyuncusu olan FarmVille, yapımcısının büyük bir servet kazanmasını sağladı. Alternatifleri karşısında pazar payını kaybetmek istemeyen Zynga çiftlik farklı platformlara da yaşamını götürmeyi hedefliyor.
İşte Firmanın başka projeleri; Kullanıcılarını Facebook’a girme zorunluluğundan kurtaran sitenin bir sonraki adımı ise oyuncuları bilgisayardan kurtarma konusunda olacak.
Zynga nın yaptığı açıklamaya göre firma, FarmVille’in mobil platformlardan da oynanabilmesi için yatırım yapıyor. Firma, farmvilleandroid.com, farmvilleiphone.com, farmvilleipad.com ve farmvillesms.com adlı sitelerin isim hakları satın alınmış bile. Mobil FarmVille yapımcıların bu konudaki tek projesi de değil , firma bu platformda yeni oyunlar da hazırlayacakmış. Sizce FarmVille’in bu kadar büyümesi olumlu bir gelişme mi?
resimli facebook aşk yazıları,facebook için en güzel aşk yazıları,en güzel facebook aşk yazıları,facebook aşk sözleri,facebook aşk mesajları
Sen Gelipte Pismanim Desen Bana Ceza Ver Raziyim Cezama Desen Sana Tek Bir Ceza Verirdim Seninde Benim Gibi Sevmeni Isterdim Seni Gordugum Ilk Ani Hatirliyorum Ve Hic Durmadan Agliyorum
Kimler Icin Dokmedimki Gozyasi,senin Icin Dokuyorsam Ne Cikaromur Temelinden Her Bir Tasi,senin Icin Sokuyorsam Ne Cikar
Dunyanin En Agir Iscisi Benim, Nedenmi? Cunku 24 Saat Seni Dusunuyorum Gecenin Izinde Iz Surdum Seni Aradim Ay Sahidim,karanliklar Ise Isigimdisabahi Yapacak Gunese Ant Olsunki Seni Bulacagim Ve Benim Olacaksin,bir Seher Vakti
Bir Mezarci Olsaydim Seni Topraga Degil Kalbime Gomerdim Sevgilim
Seni Sevdigimi Soyluyorum Ama Bu Yalan,cunku;sana Olan Duygularim O Kadar Ustun Ve Yuceki Askim Onlara Isim Bulamadim
Eger Bir Ucurumun Kenarinda Dusmek Uzere Olsam, Asagida Bir Dal Olsa Ve O Dalin Sen Oldugunu Bilsem,olmekten Degil Bitanem Seni Kirmaktan Korkarim
Daglardaki Ruzgarin Esintisi Nasil Insaniin Icinde Bir Heyecan Yaratiyor Ise Iste Bende Seninleyken O Heyecani Yasiyorum Bitanem
Sen Deprem Gibi Girdin Gonlume Fay Hatti Cizdin Yuregime Enkazlar Biraktin Uzerimde Kalbimde Artcilar Devam Etmekte Ozlenmektesin Gulum 84 Siddetinde
Git Tabi Gitkirpiklerime Bir Kara Diken De Sen Eklehenuz Sokaklarina Bile Alisamadigim Bu Kente Ver Beni Ve Bakisinin Talan Ettigi Yerlerimi Al Oyle Git
Bende Hasret, Hasrette Sen Bildim Sende, Bensiz Ben Var Deprem Yikmaz, Yakmaz Ates Ask Olayim, Askin Kadar
Yurek Vermez Yurekliye Darildim Kustum Yuregimi Sana Getirdim Bir Guvercin Kanadinin Ucuna Denizlerde Tuz Koymadim Yarama Bastim Yuregimi Sana Getirdim Sesimin Ibresi Az Konus Dedi
Belki Yuzum Gulecek Donecegim Saskina Belki Mahkum Olacak Omur Boyu Askina Bu Karari Verirken Sakin Bana Deme Toy Sensiz Ben Yasayamam Elini Kalbime Koy
Dalgalarca Dalgalandim Ruzgarca Estim Yuregimi Sana Getirdim Sen Can Istemissin Candan Da Ote Dostum Yuregimi Sana Getirdim
Bazan Kar Nasil Hazin Yagar Bilirsin Kursuni Bir Gokyuzunden Aglamakli Iste Oyleyim, Kapkarayim Bu Gun Gel En Huzunlu Sesinle, En Dokunakli
Seni Icimden Atiyorum Hergun Biraz Biraz, Ayriliga Da Alisilir Unutmainsaniz Neler Gorecegiz Daha, Senin Sevgin Nedir Ki Koca Dunyada
Carsida Kaybolan Cocugun Elinde Soguyan Anne Sicakligi Hiziyla Ayrildin Benden, Oysa Ben Cay Bardaginda Birakilan Dudak Payi Kadar Bile Ayri Kalamam Senden
Şifreler kırılamaz mı tabiki kırılabilir. Ama kırmak yanlış bir terim olur ancak şifre çalınabilir.
Nasıl şifre çalınır?
– Xss açıkları olabilir. Vakti zamanında hotmailde vardı. Linke tıklayarak gittiğinizde karşı tarafa cookie gidiyordu kopyala / yapıştır falan kırılıyordu..
– Bilgisayara keylogger koymakta bir nevi şifre çalmadır ki hatta keylogger yiyen kişinin bütün şifrleri sizin e-mail adresinize geliyor ve hemen çalabiliyordunuz..
İşte tüm bu sebeplerden ötürü antivirus programı bilgisayarınızda olsun ve önünüze gelen her linke tıklamayın.. Ve önemli bilgilerinizi bulundurduğunuz yerlerin şifrelerini belirli periyotlarda değiştiriniz.
] Aşk Dersleri Seveceksen tam seveceksin arkadaş, sevgiyi yalnız yüreğinde değil iliklerinde kemiklerinde duyacaksın. ve, ona doğru gözlerin kapalı koşacaksın. Sen sevdiğin zaman kapılar, pencereler zangır zangır titreyecek, duvarlar çatır çatır çatlayacak, döşemeler çökecek tavanlar patlayacak. Sevdiğin zaman kulakların uğuldayacak, gözlerin kararacak. Kramplar girecek midene, yumruk yemiş gibi olacaksın yüzüne. dolaşacak ayakların birbirine. Sen sevdiğin zaman işte böyle seveceksin arkadaş sığmayacaksın artık yeryüzüne. yer beğeneceksin gökyüzünde kendine. Eserken kavak yelleri gülebilmelisin ağlanacak şeylere bile. Seveceksen erkek gibi seveceksin arkadaş, “seni seviyorum” dediğin zaman gökler gürleyecek şimşekler çakacak yıldırımlar düşecek yağmurlar sel olup önüne çıkan herşeyi sürükleyecek. Seveceksen böyle sev dostum, sen sevdiğin zaman dalgalar yükselmeli denizler kabarmalı fırtınalar boraya boralar tayfuna,siklona dönmeli. Çatılar uçmalı direkler devrilmeli yer gök birbirine girmeli senin sevdiğini herkes böyle bilmeli. Sevince işte böyle seveceksin arkadaş, devireceksin dağları yıkacaksın kayaları tersine akıtacaksın nehirleri ve kurutacaksın gölleri. Sevince, biraz da kadınına göre seveceksin arkadaş, kimi zaman zarif, duygulu kimi zaman bencil ve hoyrat kimi zaman bir külhan gibi seveceksin, ağzını açtığın zaman ana-avrat düz gideceksin sövdüğün zaman yedi sülalesini ip gibi dizeceksin. Sevdiğin zaman öyle bir seveceksin ki arkadaş, kendin bile korkacaksın sevginden dehşete düşeceksin ürkeceksin kendi sesinden. Uzun sözün kısası, seveceksen işte böyle seveceksin arkadaş. Bülent Akkurt
Yine heryerde sessiz gözyaşLarım.. KeşkeLeri yok edemiyor korkuyorum !!! İnancım kaLmadı benim…
ve sessizLik hakim geceme.. ve sensizLik.. ve ben ağLıyorum hergeceki gibi.. sessiz sessiz..
gözyaşLarım akıyor içime.. damarLarımda doLaşıyor sen’Li sensizLikLer.. ve yüreğim bitik… içime akıtıyorum ben gözyaşLarımı.. kimse görmesin,,kimse farketmesin diye.. ve sen yoksun yanımda yine…
bak !! hayır yanakLarımda arama yaşLarı, gözLerime bak…
yüreğime bak usuL usuL.. ve uzat eLini bir boşLuğa yokLa biraz etrafı.. ne hissediyorsun.. hayır gördüğünü değiL hissettiğini anLat bana… ve hissedemedikLerini…bir deniz göz rengin.. sonbahardaki yaprak saçLarın… yağan yağmurda bakışLarın.. ve eLLerin.. donmuş bi kaLıp buz parçası… hayır gördükLerini değiL,hissettikLerini öğrenmek istiyorum ben…
bu ve bunun gibiLer…
oysa ne çok söyLeyecekLerim vardı sana ne çok isyanLarım ve ne çok sawaşLarım vardı yarıda bırakıp kaçtığın… rövanşını yapacağımız turnuwaLar vardı binLerce.. ve en büyüğü benim yüreğimdeki senin yüreğindeydi… topLamı sıfır veren biz’in çıkanından ben kaLıyordum.. ve yüreğim bitik..
kaç gece indirdim yıLdızLarı yeryüzüne ve kaçgece sakLambaç oynadık senLe … ben hep eb’e oLuyordum … sen karanLıktan korktuğumu biLe biLe en kuytu köşeye sakLanıveriyordun.. ve sobe yapıp gidiyordun bir eLweda biLe demeden ! ne ben görebiLiyordum seni nede sen beni…
oysa.. oysa ne çok oyunLar biLiyordumda korkuyordum söyLemeye… beLki bunLarda çekip gidersin diye..
ve ne çok sessiz gözyaşLarı biriktirdim içimde.. deniz oLdu şiştim,,şiştim … sen beni beyenmez oLdun ben daha çok şiştim… bi sen sağLam kaLdın içimde.. bi sen sağLam yüreğimde…
ve gittin…oysa neçok ağLadım yokLuğunda.. sana farkettirmeden… ve sensizLiğin daLgasına inat bir damLa gözyaşı dökmeden…
Senden sonra hic acim olmadi ne deliligim kaldi sevdadan yana ne de aska inancim bir damla Oysa ben seni severken hic aci cekmemistim ne olduysa sen beni sevince oldu bir zaman varligini arzulayan gonlum yeri geldi yoklugunu aradi durdu yazik sevilme sureni kendin kisalttin artik donmesende olur hem sen yokken daha guzeldim hem sen varliginda tanidigim sen degildin yine sevilirdin bu kadar inan donusune bagli degildi sevdamin agirligi yokluguna ve imkansizligina direnmek herseyden daha anlamliydi eger donmeseydin ne yapar ne eder gozlerini tedarik ederdim bir yerlerden elini en karanliklarda bulup tutardim en azindan oyuncagiyla oynayan cocuk gibi kirmadan kirilmadan kendi kendime severdim seni artik donmesende olur Herseyin ikincisi yenilgidir Her donus ispatidir biraz daha kaybetmisligin maluptur ileriye bakamayan bakamaz ki bir turlu pismanligindan onu tutar geride biraktigi her neyse daha da baglanir ardinda kalana terkedilen cabuk buyur huzun kalana dussede pismanlik hep gidenin payina ayrilik zor zanaat kimse yuzde yuz gulemez kimse yuzde yuz gidemez giden donuyorsa sevdiginden degil kaybettigindendir ve aradigini bulamadigindan donene kapiyi acmayin sevseydi o gitmezdi hic bir zaman iste bu yuzden donene kapilarinizi bir daha asla acmayin ve sen Gelme O kapi hic acilmayacak sana Eski ruzgarlarin sozu gecmez terkettikleri daglara geceye yeni siirler gerek gemiye yeni firtina her eylule baska yagmur kalana taze baharlar lazim ve gidene biraz yurek kacanlar pisman simdi kalanlar sevmeye devam edecek simdi biz ayrildik ya birkac gun sendeleyerek yururum ayagim takilsa da dusmem yine dogrulurum biliyorum yasadigim tum asklarin uzerine yemin ediyorum ben artik senden vazgeciyorum !!!
bir güneş yanaşıyor ufuklarıma açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek ışıl ışıl bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben henüz hareket etmiş olan gecenin arkasına asılıp seni özlemeye gidiyorum….
bir bulut yanaşıyor gözlerime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek damla damla bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben hüzün gemilerine binip senı özlemeye gidiyorum….
bir rüzgar yanaşıyor yüreğime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek efil efil bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben içimdeki fırtınaya tutunup seni özlemeye gidiyorum….
bir gece yanaşıyor düşlerime açıyor kapılarını iniyor yolcuları tek tek renk renk bir tek sen olmuyorsun içlerinde benim beklediğim sen.. işte o an ben kabusların içine karışıp seni özlemeye gidiyorum….
geldiğinde yoksam eğer inmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan bil ki seni özlemeye gitmişim….
Çağır beni çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım! Adım adım büyür yalnızlık yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik! Dur!Ne olur Sende gitme! Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor. Buradayım baksana karanlığın tam ortasında. N’olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var. Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum. Off.. bu kadar mı zor sen bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince. Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum “Anla artık anla!! seni seviyorum” diye. Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali; “gitme nolur gitme itirazlar elimde değil yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil düşerken son birkez yalana benimsin benim yalansan yalanı severim elimde değil..”
Biliyormusun….. “Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum.. Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var.. Lakin.. Yüreğime adım geçmiyor.. Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım.. Ama.. Yüreğine adı’mı astım..”
Ben Kimseyi böyle çıldırasıya sevmedim. Zorla değil ya Sevemedim işte.. Kimseler yer etmedi içimde.. Senin Her yanımı.. Sarıp sarmaladığın kadar. Kan yerine Senin damarlarımda dolaşıp İliklerime işlediğin kadar…
Ben Bir tek seni. Bugün.. Yarın.. Ve daima Hep seni seveceğim.
Kalbinde ben kaldıkça Ve yaşadıkça.. Adının her harfine.. Kirpiğinin Saçının her teline.. Binlerce şiir yazacağım.
Yaşadığım her günün sonrası Zindan karası gözlerin Zindan karası saçların Süslerdi gecelerimi. Sen bilmezdin.. Ellerini ellerimde tuttuğumda O karanlık gecelerde Yıldızlar kadar ışıldayan bendim.. Her hangi bir gecede Gökyüzüne baksaydın beni görebilirdin . Belki o zaman Ben diye .. Ellerine yüzüne Bir avuç gökyüzü sürebilirdin.
Kır çiçekleri kadar keskin kokun vardı Soluduğum havada. İçtiğim her bardak çayda.. Her bardak suda.. İçtiğim her kadehte.. Yudumladığım sendin. Bilmezdin. Sen de içerken bir bak bardağına Kadehine.. Mutlaka beni göreceksin. İşte o zaman.. İstersen.. Seni içtiğim gibi Sen de beni içeceksin.
Şimdi Sen varsın ya dünyamda.. Artık sırtım gelmez yerlere… Sen de kendini bana bırak Mutluluk işte o zaman gelecek Önümüzdeki bütün kapıları açılarak…
Artık biliyorum.. Her şey Gün gibi açık.. Gün gibi ortada…
Sen /benim/ Günlerimi binbir renkte Fener alaylarına döndüren.. üzümü güldüren İyilik meleğimsin. Sen benim içinde yüzdüğüm Denizimsin okyanusumsun Sen benim huzur bulduğum Sessiz maviliğimsin.
işte ben sensiz geçen bir güne daha merhaba diyorum. Tadı yokki bir somun ekmeğin,suyun, Soluduğum havanın, Tadı bile yok ne şekerin ne tuzun. Yokki sevenim, Ben çiçekleri bile sevemem korkarım dikenlerinden. Ben aşık olmadım,belki oldum göründüm. Yaşamımdaki aşkı, içemedim ki o duyguyu acımı tatlımı. Sabır, sabır çektikçe ufalanır parçalanır yüreğim… Beni bugün benimle bırakın acılarımla, Tükenip giden umutlarımla. Uğraşmayın benimle, Acımayın boş çuvallar gibi atın. Atın ne fark eder ki… Vurun be vurun; Birde siz vurun,ne yani vurulmadık yerim mi kaldı? Korkmuyorum ölmekten, Artık ölüm bile bana boş geliyor. işte ben bunlerı yaşıyorum. işte ben denizim. Azgın dalgalara kapılmış bir gemi, Yokki yok gidecek hiç bir yeri.
Aşkım bu mısraları içimden geldiği gibi yazıyorum Biraz duygusal oldu ama bu gece şairliğim tuttu. Ve ağlıyorum AĞLIYORUM..! Seni bilmesemde görmesemde ne fark eder ki ben senın o tertemiz yüreğini seviyorum.
seni ilk gördüğüm gün okul elbiselerin vardı, seni ilk gördüğüm gün kalbim alevler içinde kaldı, seni ilk gördüğüm gün allahtan istedim sei bana versin diye seni ilk gördüğüm gün vurulmuşum ela gözlerine seni ilk gördüğüm gün tutulmuşum can yakan tatlı sözlerine…
üşüdüğümde yorganım oldun bazen ıssız gecelerde, yürüdüğüm de yoldaşım oldun bazen sessiz bom boş sokaklarda düşündüğümde seni buldum hep hayallerimde bu can var oldukça sen varsın her her yerimde…
bir su damlası kadar yalnız ama bir yağmur damlası kadar kalabalığım bir kelebek kadar kısa ömrüm ama bir tarih kadar ebediyim bir harf kadar anlamsız ama bir cümle kadar sonsuz AŞKIM…
gözlerimdeki özlemim kalbimdeki en büyük yerin sana olan bu sevgim hiç bir zaman dinmeyecek!! içimi ısıtan sözlerin ruhumda atan kalbin uçsuz bucaksız mehtap gibi gözlerin hiç bir zaman ölmeyecek!!…
aslında gece gündüze sevdalıdır gündüz geceye, bu yüzden en çok şafaklarını severler zamanın gündoğumlarında gece gündüzü dinler günbatımlarında gündüz geceyi, insanlara duyuramasalar da seslerini ikisinin de tek şey vardır söyledikleri birbirlerine: Özlüyorum Seni..
(ve ben şimdi ne seni yazacak kadar özgürüm ne yazamayacak kadar deli.)
seni kalbime yazdım aşkımı şiirlere bir sana yenildim ama bir de sana kıyamadım kendi hayatıma kıydığım gibi…
seni yıllara yazdım yıllarca sevdim yıllarca bekledim ve her yıl bir asır oldu sensiz her anın yıl olduğu gibi…
seni camlara yazdım her yağmur arkasından ve her yağmurda ağladım bulutlarla sana ve aşkıma ağladım öksüz bir çocuk gibi…
seni şarkılarıma yazdım söylendin mısralarda ama ne yazık ki hep kederli şarkılar meylere meze olanlardan benim aşkına ziyan olduğum gibi…
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak….
seviyorum seni senden habersiz hayalimde tutuyorum ellerini hayalimde geliyorum göz göze hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum ve o gün gelecek biliyorum hep uzaktan seyrediyorum seni en çokta gözlerini her yere bakıpta beni göremeyen gözlerini… oysa sevgimi anlatmak isterdim sana ne kadar büyük olduğunu ne kadar özel olduğunu hani havayı içine çekersin nefes alırsın yaşamak için hani kana kana içersin ya suyu işte öyle birşey… yaşamak vardı seninle bu hayatı aynı duyguları hissetmek vardı akşamdan kalma sohbetleri uzatıp sabahlamak vardı günlerce ama yoksun ki… bekleyeceğim seni ömrüm yettiği kadar son nefesimi verene kadar hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim elbet birgün geleceksin adını koyamadığım sevdam…
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın. Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın. Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar ötebildiği kadar sevimli, Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin…
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın. Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın. Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar ötebildiği kadar sevimli, Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren,