Posts Tagged ‘ister’

Ben Affleck Kimdir, resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ben Affleck resimleri

Ben Affleck Hayatı

Ben Affleck Oyuncu, senarist ve yönetmen tam adı Benjamin Géza Affleck dir.

Ben Affleck 15 Ağustos 1972 tarihinde doğdu.1998 yılında “Good Will Hunting” filmi ile Matt Damon ile birlikte “En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü”nü ve “En İyi Senaryo Akademi Ödülü”nü kazandı. 2006 yapımı “Hollywoodland” filmi ile Venedik Film Festivali’nde “En İyi Aktör” ödülünü aldı ve Altın Küre’ye “En İyi Yardımcı Aktör” dalında aday gösterildi.2007 yapımı “Gone Baby Gone” filminin yönetmenidir.

2005 yılından bu yana Jennifer Garner ile evlidir. Çiftin Violet Anne Affleck ve Seraphina Rose Elizabeth Affleck adında iki kızıları vardır.

Ben Affleck Filmleri

Affleck, “Devlet Oyunları”, “Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne İster”, “Kızımı Kurtarın”, “Tehlikeli Aslar” “Şehrin Adamları”, “Babasının Kızı”, “Hesaplaşma”, “Korkusuz”, “Zor Aşk” ve daha birçok filmde rol adlı.

Ben Affleck Fotoğrafları

En Özel Aşk Mesajları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

En Özel Aşk Mesajları
En Güzel Aşk Mesajları

Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez, hani onu severde hiç söyleyemez… Tam söyleyeceği zamanda o başkasını sever ya, işte o zaman insan ölmek isterde ECEL gelmez…

Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm…

Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, herşey olurda şu kalbim birtek sensiz olamaz.

Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz…

Sen hiç denizin dibine baktığında Yeşil ormanları gördün mü ? İmkansız deme çünkü ben senin gözlerine baktığımda cenneti görüyorum.

Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!

Kimbilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim, kimbilir hangi ellerden son suyumu içeceğim, belki göremeden öleceğim fakat yinede seni EBEDİYEN SEVECEĞİM.

Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış;tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.

Gözlerinde mutluluk, aşk, sevgiyi gördüm.

Kavuşmak tutkusuyla delirince bu gönlüm, duvarları deler gözlerim, seni görürüm. İşte o an, dağ bir karış, deniz bir adım, o an saçlarını dağıtan rüzgar değil, nefesimdir gülüm.

Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…

Bir damla şarap gibisin, içtiğimde beni sarhoş edecek. Masmavi bir deniz gibisin, dokunduğunda beni titretecek. Sen harika birisin, her zaman sevilecek…

Sabahın 05:00`inde uyku akarken gözlerinden ve o buğulu gözlerinle hala telefonunun çalıp geceyi aydınlatmasını bekliyorsan güzel iki kelimeyle, seviyorsun!

Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!

alıntı

Kitap İle İlgili Yazı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kitap Hakkında Yazı
Kitap ile ilgili Yazılar

Okuma Kitaplarım

Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.

Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı.
Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman gelece*ğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım.
Neler düşünürdüm neler … Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parça*yı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti.
Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünür*düm.
Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilik*ten başka bir şey düşünmezlerdi.
«Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi.
Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik.
Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?

Ziya Osman SABA

Bana Kitaplarımı Verin!

Okumak hayatın en zor işi belki de…

Kitaplar; keşfedilmeyi bekleyen bir umman, sevgi iklimiyle yoğrulmuş, buram buram kokan, rengarenk çiçeklerle bezeli bir cennet bahçesi…

Gönlümüze nazlı bir sevgili edasıyla akacak karşı konulmaz bir cazibe, yalnızlığımızı paylaştığımız vefakar bir arkadaş, dara düştüğümüzde başvurabileceğimiz kadim bir dost…

Dost edindim her birini kendime ben. Şiirleri, öyküleri, dün akşam okuduğum kitaptaki Ayşe’yi, Sefer’i, Dursun Dayıyı, figür olsun diye konmuş pek iyi tanımadığım üçüncü şahısları…

Bazen dostluklarını düşlerime davet etmekten korkarım. Karanlık, kapkaranlık bir hayaldir bu bendeki. Bazen onlarla birlikte bir katille arkadaşlık ederim; bazen bir sevgili, bazen de kıskanç bir aşık olurum. Herhalde en çok bu yönünü seviyorum kitapların. Her kitapta bambaşka biri oluyorum. Yeniden doğuyorum hayata…

Hayatta hiç yaşamadığım, belki de hiç yaşayamayacağım hayallerimi yaşatırlar bana. Zaten onlar olmasa hayallerim de olmaz.

Bir an olsun uzaklaşırım onların ikliminde dünyanın gamından, kederinden… Bazen göz bebeklerimde asılı kalan garip bir sızıyı, bazen yüreğime ümit tomurcukları serpen serin bir rüzgarı, bazen de rahmetin ufuklarında çiseleyen, kuraktan çatlamış gönlümü sulayan bir bahar yağmurunu barındırır kitaplar.

Bir hikaye bitti az önce… Gönlümdeki gazel seni söylüyor, seni heceliyor şiirin her mısrası. Senden bahsediyor kuşlar, ağaçlar, yer, gök… ve sana yöneliyorum ruhumun her zerresiyle, sana bağlanıyorum her kelimede anbe an, seni solukluyorum kelimelerin nefeslerinde, buram buram kokuyor gül-i reyhan nefesin sayfayı her çevirişimde, seni sayıklıyorum kitabım göğsümün üzerinde uyuyakaldığım her gecenin seherinde, boncuk boncuk terliyorum sabahlara dek…

Biliyor musun, sayfalara sinmiş senin kokun.
Biliyor musun, sana bağlanmışım her cümlede…

Geçenlerde okuduğum şiirin bir dizesi geldi aklıma. Aklımı taktım kafiyeyi oluşturan yumuşak “g” nin çengeline zülüflerine taktığım gibi. Bana senden haber verir mi diye bekledim. “h” dinlenmek için otak oldu bana, “u” ile susuzluğumu giderdim.
Nedense “s” den haber çıkmadı. Komşusu “ş” ye gittim, seni sordum. Güler yüzle karşıladı beni her ne kadar sert olsa da. Teskin etti.

Kendimi buluyorum her zerrede. Memleketimin sisli havalarına bağladığım umutlarımı, ayrılıklarımı, heyecanlarımı, amansız bir hastalığa yenik düşen annemi, babamı, hiç usanmadan anlattığı hikayelerini dinlediğimiz dedemi, kuyruğuna teneke bağladığımız can havliyle sokak sokak kaçan kedileri, başbaşa verip ayazlı gecenin kutup yıldızına dilek bağladığımız zamanları, akşama kadar patlak bir topun peşinde koştuğumuz ilkokul günlerini, tebeşire benzeyen bir taşla tahtayı karaladığım günleri, gönlümü kaptırdığım; ama bir türlü açılamadığım…

Bundan da ötesi seni buluyorum çevirdiğim her sayfada, beni buluyorum…
Şâir, hükmünü kağıda söyler. Gönlünün fermanıdır her kelam. Kalem erbabı kendi dünyasını oluşturur hayal alemlerinde. Malzemesi; sevgi, şefkat, gözyaşı, kelimeler ve el değmemiş hayalleridir. Hayallerini kelime tuğlalarıyla inşa eder sevgiyle, şefkatle… Emek işidir kelimelerle hayal dünyasını inşa etmek. Gelişigüzel bir sıralanış değildir kelimelerdeki ahenk. Tek tek, yavaş yavaş şekillenir kelimeler arasındaki samimiyet. Duvar ustasının tuğlayı dizmesine benzemez bu. Emek ister, sevgi ister, fedakarlık ister, şefkat, samimiyet ister…

Ben şimdi o emeği solukluyorum kitabımın büyülü ikliminde. Sana bırakıyorum dünyanın debdebesini, gamını, kederini… Sana bırakıyorum her şeyi. Bana kitaplarımı verin, dostlarımı, arkadaşlarımı. Ben onlarda buluyorum kendimi, ümitlerimi, hayallerimi… Onlarla inşa ediyorum kıskanç gözlerin dokunmadığı dünyamı. Yarınları sana bırakıyorum.
Ben kendimi aldım, bir de kitaplarımı.
Gidiyorum…
Hayallerimi yaşamak için!..

Eşref YILMAZ / Kumru – 2002

Farmville Garden Share

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Farmville Garden Share Nedir
Farmville Garden Share Nasıl Kullanılır

Farmville oyununa çiçek masası diye yeni bir özellik geldi. Bu masa nedir nasıl kullanılır?
Bu Çiçek Masasını Marketten Buildings ten 30 bin coins veya 30 paraya satınalabilirsiniz.

Bu masayı ilk satın aldığınızda içinde 5 adet gül 5 adette lavanta bulunmakta bu çiçek masasının üstünde maus sol tuşuna tıklayıp Look İndise seçeneğini seçip açılan pencerede Buy(Alıp çiftliğinizde süsleme amaçlı kullanabilirsiniz) Share (Satıp para kazanabilirsiniz)

Daha sonrasında çiftliğinizde çiçek ekimi yaptığınız her seferde çiçekleri toplarken bazıları bu masanın deposuna gidecektir. Aynı şekilde alarak ister süslemede kullanabilirsiniz ister satabilirsiniz.

Alıntı

Twitterda List Özelliği Nedir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Twitter’da List Özelliği Nedir
Twitterda List Özelliği Nasıl kullanılır

Twitter kullanıcıları bu özellik sayesinde tweetleri listeleyebilecek.Yani istediğiniz iletileri bir kategoriye bağlayıp bu kategoriyi ister gizli tutabilir isterseniz de kamuya açık hale getirebilirsiniz.Böylelikle hesabınızı sosyal olarak genişletebiliyorsunuz.

Beni Sevmek Yürek İster

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ne akılı gördüm deliden de beter
Ne deli gördüm akıllı geçinen
Bana bakma öyle şaşkın şaşkın
Beni sevmek yürek ister

Bazen dalar giderim uzaklara
Bazen kendimi bırakırım
Rüzğarın kolarına
Aklım terketmiş beni kaçarım
Kaçarım gerçek sevgiden
Sorarım sana
Varmı sende benim gibi delilik
Sever durursun umutsuzca

Ağız tadım perişan
Sigara üstüne sigara yakarım
Özlemi hasreti çekerim
her seferinde
Kendimle hesabım
Bilemedin sevginin kıymetini
Eğer istersen sende benden sevgimi
Beni sevmek yürek ister
Beni seveceksen eğer ki
Cehennemde yanmayı göze alman gerek

Şu yazdığım gerçek
Sana deli saçmalığı gelecek
Sanmaki hayat yanlız çekilir
Sıcak çorbaya hasret gidersin
Kendine lanet edersin
Kör olduğun aşk yüzünden
Doğru bir karar veremezsin

Şimdi gel desen
Bugünüm yarınım ol desen
Koşa koşa
sana gelebilir miyim
Sevgimle duygularımla
O büyük aşkımla kadınlığımla

Ben gelmek istesem de
Kök salmışım cehenneme

Ben ben olabilmek için yürek ister
Beni bende bulmak için emek ister
Beni sevmek için cesaret gerek
Beni sevmişsen eğer ki

Cehennemde yanmayı göze almışsın Cehennemde yanmayı göze almışsın demek…

aşk mı buyur

Cuma, Haziran 22nd, 2012

bari bir acı olarak kal içimde

Madem ki birtanem değilsin
Bari bir acı olarak kal içimde
Ona da razıyım ben

Ölene dek çekerim
Sanma bir gün nefret ederim
Aksine seni öyle de severim
Sırf seni hissetmek için

Ister baş ağrısı ol
Ister kalp ağrısı ol
Istersen de ölümcül bir hastalık ol
Hiç yakamı bırakma
Ama yeter ki bir şekilde içimde ol

Belki çok inlerim
Dayanamaz hale gelirim
Belki de güzel bir şarkı der
Ölene dek dinlerim
Sanma bir iki satırı silerim
Ne varsa içime çekerim
Hemde bir nefes misali

Sana söz veriyorum
Hayat içime siner
Zaten gerçek aşık
Kendini böyle ifade eder

BİTANEM

birtanem sabahı bekledim saatlerce
ama ya sonra
sen yoksun ya şimdi
korktum belki sabah olmaz diye
olsa da sen yoksun diye…

Sevdam İstanbul, kırık hayallerin şehri…
Uzaklara prangasın…
Masum çocuğun hüzünleri sarar yoksan beni…
Yakacağım…
Yoksun sen…
Geçtiğin her yeri…
Huzun ve sevda

Şimdi bir gündönümündeyiz artık
Ve elveda demenin zamanıdır hüzne
Çok zor bir aşk aratıyorsun,
Gözlerine her bakışımda beni ağlatıyorsun. Ben tayfun
Birtanem bu aşkı benim bedenimde parçalıyorsun.

Acımıyorsun söylerken,
Ama sana şunu belirteyim hayatım:
Ben aşkı seninle yüceltip,seninle alçattım.
Kahpe dünyamda,bana gerçeğinde oyun olduğunu anlattın.KN

En tatlı rüyalarımdan birini görüyorum;
Sıcak bir kumsalda,
Ay ve yıldızlar şahidimdirki ben seni çok SEVİYORUM

Sevgi Şiirleri Can Yücel

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Can Yücel Sevgi Şiirleri,
Aşk Şiirleri Can Yücel,
Can Yücel’in Sevgi Şiirleri


Can Yücel den Sevgi Şiirleri

Sevgi Duvarı

Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
Çöpcülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Dustuğum yer öyle açık seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can Yücel

SEN SENİ

sen seni seveni
görmeyecek kadar
körsen seni
seven seni
sevdiğini söyleyecek
kadar gururludur
Can Yücel

ANLADIM

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını kendimi bulduğumda
anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat okuyarak dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden
Neden hiç ağlamadığını anladım..

Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş
Çok acıttığında anladım..
Fakat hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil gerçeği gizlememekmiş marifet
Yüreğini avucuma koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek
Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur kaybedenlerin acizlerin maskesiymiş
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş
Emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş…
CAN YUCEL

KÖRÜKÖRÜNE YAŞAMAK

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin o’nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini..
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa,
kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları..
Mesela Kuzey Yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin..
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi
hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak…
Can Yücel

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını Kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir Gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
işte budur hayat!
işte budur yaşamak
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin
Kadar
Sevilirsin
Can YüCEL

BOŞVER BE YAŞI BAŞI

Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver!
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver!
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
Sen inan yüreğine,
hem ona geçmezse kime geçer sözün?
Büyü, büyü..
Bak ellerin, ayakların kocaman,
aklın da maaşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boşver yaşı başı,
aşk var mı aşk, sen ondan haber ver!

Takılmışsın yüzündeki, gözündeki çizgilere.
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,
atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü,
öl gitsin..
Parayı pulu savurup,
bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin,
savrul gitsin..
Boş ver be yaşı başı,
kim tutar seni kim,
kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git,
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,
seveceksen ve öleceksen uğruna..
Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa..

Yaş 70′e gelse bile, hayat daha bitmemiş,
sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı,
yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin?
Can Yücel

Salıncak

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Salıncak
Bir çocuk bahçesi düşün;
Bir salıncak,
Ve içinde bir çocuk sallanan,
Bir tane daha salıncak,
Ve içinde bir çocuk daha,
Ne gam, ne de keder;
Sarkaçta boncuk, sallanan.

Durup bir sayalım şu bahçeyi,
Kaç kere çocuk?
Kaç kere salıncak?
Salıncak kere çocuk,
Salıncak çarpı toprak,
Kaç eder
Çocuk kere çocuk?

Ne şenlik baksana;
bunlar sadece çocuk,
İpleri kopsa küflü demirlerin,
Kuşlar gibi ufka kaçacak,
Salıncakta dünya kadar mutlular,
Yıldızlar kadar da ufak,
Bahçede dalgalanıp uçacak sanki,
Hepsi de yaldızlı sancak.

Eğriyi bilmeden çember çeviren,
Gerçeği sormadan doğruyu bilmeyen,
Yay çizerek sallanan bu çocuk;
Bir kere çocuk.

O bir çocuk!
O daha çocuk!
Salıncak ne ister?
Sadece bir çocuk…

Orhan Tiryakioğlu

Para Para Para …

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Para

Onun gücünü sakın yadsıma.
Aşk masal,sevgi de bir palavra.
Samanlık seyran olmaz sakın ha!
İnanma inanma,her şey para.

Para para para,ah bu para.
Gez para,otur para,kalk para.
Anayı kızında ayırmış ya
Para para para,ah bu para.

Doktor der”para”.Doğumda para,
Meme para,bez para,ya mama? …
Bebeğim ağlıyor para para.
Beşikten mezara kadar para.

Para para para,ah bu para.
Gez para,otur para,kalk para.
Anayı kızından ayırmış ya
Para para para,ah bu para.

Kısaca yaşamak para para.
Korkup öleyim demesakın ha.
Kefen para,tabut para,mezar para.
İster öl,ister yaşa hep para.

Para para para,ah bu para.
Gez para,otur para,kalk para.
Anayı kızından ayırmış ya
Para para para,ah bu para.

Nesrin Olcay

Ömer Hayyam şiirleri…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ömer Hayyam genelde kısa şiirler yazdığı için Bir kaç şiiri birden aldım

AŞk…
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma…
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben

Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin

Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir

Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin…

ÖMER HAYYAM

Cennet Cehennem…
Sevgiyle yoğurulmamışsa yüreğin,
Tekkede manastırda eremezsin.
Bir kez gerçekten sevdinmi bu dünyada,
Cennetin, Cehennemin üstündesin.

ÖMER HAYYAM

Ey Kör..
Ey kör!Bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

ÖMER HAYYAM

Niceleri Geldi..
Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenlerde hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Er geç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki , Nuh kadar yaşadın zor bela
Sonunda yok olacak sen değil misin ?

ÖMER HAYYAM

Kul Olup Bir Güzele…
Kul olup bir güzele gönülden
Geçtik her bağdan , her tövbeden
Herkes koyu müslüman döner
Biz putperest döndük kabeden

ÖMER HAYYAM

Yürek…
Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana

ÖMER HAYYAM

Çay Sohbetleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ülkemizde çay çok sevildiği için çaya şiir bile yazılmış. Benim hoşuma gitti paylaşayım dedim,sizinde seveceğinizi umarak.

Çay Sohbetleri

Porselen demlikte güzel demlenir,
Rengi kıpkırmızı gören imrenir,
Herkes sohbetlerde ilim öğrenir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Önemini bilen sohbete gider,
Maksat ilim, çayı bahane eder,
Sohbetlerin feyzi bırakmaz keder,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Cam bardaklar sıra sıra dizilir,
Çöpü düşmez, bir cam gibi süzülür,
İşi olup içemeyen üzülür,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Memba sularıyla yapılanına,
İçmeyen çıkarsa, değsin canına,
Rengi benzetilir tavşan kanına,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Çay ikram edeni, ehli unutmaz,
Uykusu geleni hemen uyutmaz,
Ihlamur, çayların yerini tutmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Rize’mizin nefis olur çayları,
İçilir, yaz, bahar ve kış ayları,
Zinde tutar bayanları bayları,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Tozları elenir, sonra demlenir,
Bardak boşaldıkça, çay tazelenir,
Çayların yanında nevale yenir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Garipler, dervişler çaya bayılır,
Çay, evliya içeceği sayılır,
Çay kokusu her tarafa yayılır,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Kimisi, çay içer, nargile çeker,
Bazen teker teker kırılır şeker,
Çünkü kimileri kıtlama içer,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Çay sohbeti dile destan bir olay,
Her molada getirilir taze çay,
İtiraz edilmez, herkes der hay hay,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Sohbetlere edep ile girilir,
Uykusu gelenler içip dirilir,
Boşalınca tazelenip verilir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Kimi üç bardağın adını anmaz,
Beş bardak olsa da, çay içtim sanmaz,
Dokuz bardak içer yine de kanmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Göz alıcı renge kimler vurulmaz,
Taze demlenmişse, geri durulmaz,
Filiz varken başka çaylar sorulmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Gönül ne çay ister, ne de çayhane,
Gönül sohbet ister, çaysa bahane,
Bu çaylı sohbetler olur şahane,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Mehmet Ali Demirbaş

en güzel asker şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

asker şiirleri, en güzel asker şiirleri, asker şiiri, asker şiirleri kısa

En Güzel Asker Şiirleri


Kahraman Asker

Sensin milletimin şanlı gururu
Şerefli Mehmetçik kahraman asker
Yıldız kadar parlak ay gibi duru
Şerefli Mehmetçik kahraman asker

Bugün rahat huzur var ise bende
Evel ALLAH sonra senin sayende
Şafakla beraber kalkar erkende
Şerefli Mehmetçik kahraman asker

Peygamber ocağı kutsaldır kıtan
O ocakta görev yapmıştı Atan
Senin ile gurur duyuyor Vatan
Şerefli Mehmetçik kahraman asker

İçtimada asker çalarken bando
Temposunda rap rap notasında do
Dağlar kralısın yiğit komando
Şerefli Mehmetçik kahraman asker

Aşık Gürkani der dolaşır dağı
Göğe selam ile çeker bayrağı
Omzunda tüfek elde sancağı
Şerefli Mehmetçik kahraman asker

Aşık Gürkani

Asker

Deki o şimdi asker
Deki o şimdi vatani görevini yapıyor
Deki o bizleri koruyor
Askerim ana asker

Desinler ki
Gitmiş vatani görevini yapmaya
Düşmüş bir kışlaya
Çavuş demiş başladınız asker olmaya
Askerim ana asker

Derim ki
Gönderirim resimlerimi
Çekerim sıla hasreti
Açamam sevgilime derdimi
Askerim ana asker

Dediler ki
Çıktı bir göreve
Girdi bir cepheye
Yıktı bir kurşun mehmedim nerede
Askerim ana asker

Dedim ki
Ana sen gönlünü ferah tut
Sizleri kötülükten koruduk
Vatan sağ olsun şehit olmuşuk
Askerim ana asker

Alone Poet

Küçük Asker

Küçük asker, silah elde
Kahramanca ilerliyor
Karşısında bütün belde
“Kahramanım, yaşa!” diyor…

Küçük asker, küçük asker!
Vatan senden hizmet ister.

Vatan için çeker emek
Herkes; bu borcu herkesin.
Vatan demek ninen demek,
Sen nineni sevmez misin?..

Küçük asker, küçük asker!
Vatan senden şefkat ister.

Vatan senden hayat umar,
Sen yaşarsan o canlanır;
Vatan için ölmek de var,
Fakat borcun yaşamaktır…

Küçük asker, küçük asker!
Vatan senden kuvvet ister.

Minimini omuzların
Taşıyacak yarın tüfek;
Tüfek değil, vatan yarın
O omuza yüklenecek…

Küçük asker, küçük asker!
Vatan senden gayret ister.

Küçük asker dinle bunu:
Sakın boşa silah atma;
Kılıcını, kurşununu
Haksızlığa karşı sakla…

Küçük asker, küçük asker!
Hak da senden kuvvet ister.

TEVFİK FİKRET

Barış ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Barış ile ilgili şiirler,Barışla ilgili şiirler,barış hakkında şiir,barış üzerine şiirler,barış konulu şiirler


En Güzel Barış Şiirleri

Barış için

Al kalemi eline
Yaz Barış için

Tut yavrunun elinden
Koş Barış için

Önündeki hendekleri
Aş Barış için

Hece hece ekleyip
Oku Barış için

Dağları aşıp da gel
Yol ver Barış için

Herkesi doyurur bu sofra
Ye Barış için

Kardeşçe hep yanyana
El salla Barış için

Birleştir düğmeleri
Kenetlen Barış için

Selam söyle dostlara
Yolla Barış için

Arkadaş ol eşekle
Sev Barış için

Kara sevdalara gönlünü
Bağla Barış için

Aç kapalı bohçanı
Pazar eyle Barış için

Dudağımızda son bir türkü
Söyleyelim Barış için

Veren de Allah alan da
Unutmayalım Barış için

Ayşe Adlım

Barış

Şu dünyanın süsü,
Barış barış barış…

Gökte güvercin,
Güvercin kadar güzel.
Barış barış barış

Ateş ile su,
Haykırır barış barış diye

Ülkemin dağı taşı,
Hakkın senin.
Barış barış barış…

Hamdi Oruç

BARIŞ İSTER

Dinleyin ağalar dinleyin beyler
Toplum barış ister fert barış ister.
Nasır tutar gönül, kinden nefretten
Hüzün barış ister dert barış ister.

Dinsin anaların akan göz yaşı
Yok olsun şu ölüm-kalım savaşı
Başlasın bu çağda dostluk yarışı
Arif barış ister hırt barış ister.

Yabana atılır doğru sözümüz
Çok değer yitirdi inan özümüz
Açmış kucağını her bir düzümüz
Dağlar barış ister sırt barış ister.

Turanoğlu, doğsun yeni ufuklar
Gülsün yüzümüze serin şafaklar
Paslansın, çürüsün toplar tüfekler
Dünya barış ister yurt barış ister.

Sadık TURAN

Güzellik İle ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Güzellik ile ilgili şiirler,güzellik şiirleri,

GÜZELLİK

Güzellik güzellik dedikleri nedir ki
Bir küçük sivilceye yenik düşer
Kaşını gözünü anlattığıma bakma sen
Ruhum ruhunu ister

Sonsuz Güzellik.

Kendini görmek için, bak canan aynasına,
Üzülme ihanete, girme sakın yasına.

Gelecektir herkesin, elindeki kaşığa,
Şu ömür süresince, ne doğrarsa aşına.

Neden insan hep ben der, nedendir bunca keder,
Görmezmi gelen gider, bu gün dünden de beter,

Âlemde hiç bir şeyi, sahipsiz sanma sakın,
Sen onu görmesen de, her an her şeye yakın,

Görür gözetir seni, her an O seninledir,
Hilkati tenkit etme, ne yapsa yerincedir.

Öğren sırrı hilkati, ben neciyim diye sor,
Nefsini üstün tutma, hiç kimseyi görme hor.

Üstünlük imandadır, iman’da takvadadır,
İmanla, takva ile mü-minler me-vadadır.

Sırrı hilkate miftah, insandaki şu benlik,
Benliği ıslah eden görür sonsuz güzellik.

Necdet EREM (Necdet EREM)

HER YAŞ AYRI GÜZELLİKTE

Yıllar geçmiş, çabuk gitmiş
Her yaş ayrı güzellikte.
İster onbeş, ister yetmiş
Her yaş ayrı güzellikte.

Sever insan deli gibi
Sanki kendi malı gibi.
Taze gonca dalı gibi
Her yaş ayrı güzellikte.

Hatıraları dizse de
Bazen yorulup bezse de
Zaman izleri çizse de
Her yaş ayrı güzellikte.

Gençlikte gider uçlara
Aldırmaz hafif suçlara
Beyaz yakışır saçlara
Her yaş ayrı güzellikte.

Beden yaşlı, ruh genç kalsın
Yıllardan intikam alsın
Varsın elli, altmış olsun
Her yaş ayrı güzellikte.

Miyaser GÜLŞEN

Ne güzelde söylüyorsun
Deli gönlü eğliyorsun
Güzelliği yeğliyorsun
Yıldız gibi Gülşen gökte

Abisinin gülüne bak
Miyasere madalya tak
Övgüyü o ediyor hak
Yakışacak sana pekte

Yavaş yavaş aşınıyom
Taş atan yok kaşınıyom
Kara dut da düşünüyom
Hayat mı var tembellikte

güzellik masumum

GÜZELLİK MASUMUM

Gözüme uyku girmedi bu gece
Seni düşünüyorum her nefesimde
Hasret çekiyorum şafak sönünce
Halimi gel gör güzellik masumum

Yorganım tanınmaz hallerde olur
Yastığa saçlarım tel tel dökülür
Sağa sola döne belim bükülür
Gizlice bak bir güzellik masumum

İki saatlik uykuyla sabah olunur
Gönlüm dualarla ezan okunur
El havada mutlu olmanı diler
Ne olur sen bil güzellik masumum

Gölgeli meşhur kayboldu özünden
Aradı kendini tükenmez kalemden
Manşetlerde dolaştı aşk ilan
Ara bul beni güzellik masumum.

O NE GÜZELLİK

Sivas diyarında bir güzel gördüm
O ne güzellikti bayıldım kaldım
Dün gece düşümde saçını ördüm
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Gerdanlık olsaydım döşünde senin
Beni yakar mıydı ateşli tenin
Bedenimi sarsın nazik bedenin
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Gözlerinden nurlu ışık aktıkça
Kendimi kaybettim aşkla baktıkça
Mecnunlara döndüm gönül yaktıkça
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Benim olsa dedim seni görünce
Sende gülümsedin beni görünce
Melek sandım inan yeni görünce
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Sarılıp derdimi kalbimden alsan
Bir gece yanımda uyuyup kalsan
Yârsız yatılmıyor yorgun da olsan
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Anlat hele nedir bu işin aslı
Derdini dinledim benden de yaslı
‘Nerelisin’ dedim dedi ‘Sivaslı’
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Zeki Tombul sana yandı bilesin
Cümle dostlar bana şifa dilesin
Benim olup ömür boyu gülesin
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Zeki Tombul

Ankara İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ankara Şiirleri,

En Güzel Ankara İle İlgili Şiirler,

Ankara

Ankara dediler yavrum götürdüm
Haftalarca hastanede yatırdım
Bırakmadım başucunda oturdum
Çaresiz diyerek attın Ankara

Ankara’da hiç hastane koymadım
Kaçını gezdimse bilmem saymadım
On beş günde hiç elbise soymadım
Gözümde bir hiçsin bittin Ankara

Yirmi yıl getirdim Ankara sana
Hiç umut vermedin çareden bana
Hep zorluk çıkarttın yavrumdan yana
Beni ciğerimden ettin Ankara

Bu kalbin yarası seni bitirir
Gün geçtikçe kalp ritmini yitirir
Gücü kalmaz tehlikeye götürür
Sonsuz karanlığa ittin Ankara

Başkentte dediler ciğer çalışmaz
Ankara tıp dedi dermanı kalmaz
Hacettepe dedi fazla yaşamaz
Ver artık yavrumu yettin Ankara

Yoğun bakımdayken dardı odası
Bir kural koymuşlar girmez babası
Kapısında ağlar garip anası
İster Ali’sini nettin Ankara

Bu acıyı gözyaşında aradım
Her köşede gizli gizili ağladım
Akan yaşla mendilleri suladım
Geri ver Ali’mi çattın Ankara

Ben bu derdi Ankara da azdırdım
Param yoktu beş de altın bozdurdum
Bilet aldım veresiye yazdırdım
Refiki Ali’den ettin Ankara

Refik Kutlu

Ankara Şiiri

Ankara’da doğdu gün;
Öğün Türk oğlu öğün.
Tan yeridir Türklüğün,
Bahtı ak, taşı kara
Adı büyük Ankara.

Ordu kuruldu,
Düşman orda vuruldu.
Türk’e bir kale oldu.
Bahtı ak, taşı kara
Yurdun kalbi Ankara.

Harp meydanı orası
Başkomutan ovası
Bahtı ak, taşı kara
Can evimiz Ankara.

H.Ali YÜCEL

Ankara Marşı

Ankara, Ankara, güzel Ankara,
Seni görmek ister her bahtı kara.
Senden yardım ister her düşen dara,
Yetersin onlara güzel Ankara.

Burcuna göz diken, dik başlar insin,
Türk gücü orada her zoru yensin,
Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,
Varolsun toprağın, taşın Ankara.

Halil Bedii YÖNETKEN

27 Aralık

Yirmi yedi Aralık’ta,
Atam geldi, Ankara’ya.
Ülkem kalmış, karanlıkta,
Merhem oldu, her yaraya.

Atam, Ankara’da durdu,
Meclisi, buraya kurdu.
Kurtuluşa, karar verdi,
Hep toplandık, bir araya.

Düşmanları, yurttan attı,
Türklüğüme çok şan kattı.
Ankara’yı, başkent yaptı,
Hemşeri oldu, buraya.

Atatürk’ü, çok severiz,
Onun yolundan gideriz.
Uygar ülke, hedefimiz,
Örnek olalım, dünyaya.

Hüseyin Celep

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi

Dokuzyüz ondokuz aralık ayı
Dikmen sırtlarına vardı Atatürk
Tüm seğmenler karşıladı Ata’yı
Milleti bağrına sardı Atatürk

Vatan aşkı ile düş olduk nara
Zafer türkün oldu sarıldı yara
Bir yüce ses dedi Başkent Ankara
Millet meclisini kurdu Atatürk

Koca dünya şaştı eyledi hayret
Tükenmedi azim ihtikat gayret
Artık hiç kimseye eylemem minnet
Bana lisanımı verdi Atatürk

Sefil ERÖKSÜZ’üm vatan can bağım
Cumhuriyetliktir tarihim çağım
Göklere taht kurdu şanlı bayrağım
İstiklal gülünü derdi Atatürk

Mehmet Ali Eröksüz

ANKARA

Ey insan arşı yayla! Ey bozkır! Ey Ankara!
Seslen bana: Ben senden nasıl uzak yaşarım;
Bahtım, senin bağrından ayrıldığım an kara,
Ben sendeki gözlerden feyz alarak yaşarım.

“Halep ordaysa arşın burda.” dersen ne çıkar?
Sende al atım için meydan da cirit de var.
Başka yerin sahrası hız almaya bile dar!
Ben sende heyecanım şahlanarak yaşarım!

Koşarım bozkırlarda gem bilmeyen bu tayla,
Hislerim sürü sürü benim, bağrım da yayla.
Ana gibi, yar gibi kaynaştım Ankara’yla,
Alnım gökten yukarı, mermerden ak yaşarım.

Fatih’in gemileri nasıl kaydı karada?
Nasıl bir sızı vardır şerefli bir yarada?
Ben böyle imkânsızlık içinde Ankara’da,
Hayatımı sürerim, hislerimi yaşarım.

Gönlümü atsalar da dünyanın bir ucuna,
Düşer bir gülle gibi Ankara’nın burcuna,
Bilmem şahin sığar mı avuçların ucuna,
Ankara’da ben böyle çırpınarak yaşarım.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

1 mayıs şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

1 mayıs işci bayramı şiirleri

1 mayıs ile ilgili şiirler

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI

İşte geldi, 1 Mayıs İşçi Bayramı
Bütün emekçiler kutlasınlar bugünü
Emekten yana olanların bayramı
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

Üretimde, kalkınmada biz varız
Ülke için bizler çalışanlarız
Cumhuriyete bağlı emekçileriz
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

Cumhuriyet, Atatürk sevgisi bizde
İşçiyiz eleleyiz, bu gün hepimizde
Köle değil emekçiyiz ülkemizde
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

İşçiler, emekçiler versin elele
Dik duralım, kapitalizm denen engele
Yürüsün emekçiler bayraklarla elele
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

1 Mayıs hakkımızı sökerek aldık
Yasalara sadık bağlandık kaldık
Atatürk sevgisiyle bayrağı aldık
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

Sendikal grevler bizim hakkımız
Yasalarla bu hakkı söker alırız
Laikliktir demokrasi aşkımız
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

Bakri de işçi, emekçiden yana
Alın bayrakları çıkın meydana
Neşe versin, 1 Mayıs insana
1 Mayıs kutlu olsun bizlere.

Yılmaz Bakar

1 Mayıs

Taksime Örülmüş Çelik Çitler
Yürümeye Karalı Canı Yiğitler
Cumhuriyetin Yolundayız
Ezilecek Bize Ayak Diyen İtler

Denizler Mahirler Işıktır Bize
Aydınlık Günler Gelecek Size
Cumhuriyetin Yolundayız
Emekçiye Vuran Gelecek Dize

Atam İlkenden Geri Atmayız
Kanla Alınan Yurdu Satmayız
Cumhuriyetin Yolundayız
Buş Emriyle Yangelip Yatmayız

Şehide Kelle Haine Sayın Diyenler
Satılmış Başlardır Haramı Yiyenler
Cumhuriyetin Yolundayız
Demokrasi Altında Fetocu Giyenler

Tahir AZKIN

Işçinin Günlüğü 1 Mayıs

sabah güneşle birlikte kalmak
bir iki dilim kuru ekmek çay ile kahvaltı yapmak
daha dünün yorgunluğunu atmadan
bugünün yorgunluğunu düşünmek
evden çıkarden cebindeki iki kuruşla
nasıl ay sonu gelecek diye düşünmek
her gün için içini yiyen borçları düşünmek

okuldaki evladı harçlık ister,
hanımı pazar parası ister,
ev sahibi kira ister,
faturalar yatmayı bekler,
bu ay başı nasıl gelsin?

kıt kanaat geçinme boynunu bükmüş
büyük şehir bütün hayallerini öldürmüş
sılada kalan ana baba hasreti yüreğine kor düşürmüş
bu işçi nasıl gülsün?

bırak sigara parasını işe gidecek parası yok
ayağın da ayakkabı, üstün de cekedi yok
yüzün de bir tebessüm yok
şimdi yaşamak nasıl güzel gelsin?

Güllünaz Öz

1 mayıs şiirleri

Bu gün bir mayıs
Bütün emekçiler meydanlardayız.
Bu gün, daha da farklı bağırmaktayız,
Çünkü bayramımızı haykırmaktayız.

Bu gün taksimi, gün doğduyu, Tandoğan’ı
Yani, isimsiz bütün alanları
Güm güm vuran, davulun tokmağını
Duymayan kalmasın, işçi bayramını.

Bir gün sende kabullenirsin
Bu gün bayram, tatil dersin
Sende gelip halaya girersin
İşte o zaman emekçisin, bizdensin.

Biz öylede, böylede yine geliriz,
Sizden isteğimiz, saygı göstermeniz.
Üzerimize, panzerlerle gelmemeniz,
Emekçileri kuyruklarda öldürmemeniz.

Sizde emekçiyim diyorsanız,
Bir mayıs bayramınız, katılmalısınız.
Haklarınız için ölenleri, rahmetle anmalısınız.
Hiç değilse, alnınızdan akan tere saygı duymalısınız

1 mayıs ile ilgili şiir

Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

1 MAYIS

Bu gün bir mayıs
Bütün emekçiler meydanlardayız.
Bu gün, daha da farklı bağırmaktayız,
Çünkü bayramımızı haykırmaktayız.

Bu gün taksimi, gün doğduyu, Tandoğan’ı
Yani, isimsiz bütün alanları
Güm güm vuran, davulun tokmağını
Duymayan kalmasın, işçi bayramını.

Bir gün sende kabullenirsin
Bu gün bayram, tatil dersin
Sende gelip halaya girersin
İşte o zaman emekçisin, bizdensin.

Biz öylede, böylede yine geliriz,
Sizden isteğimiz, saygı göstermeniz.
Üzerimize, panzerlerle gelmemeniz,
Emekçileri kuyruklarda öldürmemeniz.

Sizde emekçiyim diyorsanız,
Bir mayıs bayramınız, katılmalısınız.
Haklarınız için ölenleri, rahmetle anmalısınız.
Hiç değilse, alnınızdan akan tere saygı duymalısınız.

Resul YALLIÇ

Şeker Nasıl Ölçülür

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Evde Kan Şekeri Nasıl Ölçülür

Kan Şekeri Nasıl Ölçülür

Eğer diyabetli bir hastaysanız kısa süreli hedefler belirleyip bunlara ulaşarak uzun dönemde çok sağlıklı ve hatta diyabetli olmayan bir bireyden farksız uzunluk ve kalitede bir yaşam sürebilirsiniz. Kısa süreli hedefler genellikle kan şekerini ölçme üzerinde yoğunlaştırılmıştır ve buna evden kan şekerini ölçme adı verilir. Tüm diyabetli hastalar ister Tip 1 ister Tip 2 ister gebelik diyabeti olsun kan şekerlerini ölçerek uygulanan tedavinin uygunluğu ve yeterliliği konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar. İnsülin ve oral antidiyatik haplar kan şekerini oldukça etkin biçimde düşüren ilaçlardır. Evde kan şekeri ölçümü bu ilaçların sizin için doğru ilaçlar olup olmadığı ve dozlarının yeterli olup olmadığı konusunda çok değerli bilgiler verir. Kan şekeri ölçümü yemeklerden sonra kan şekerinin nasıl değişim gösterdiğini ve ayrıca egzersiz sırasında ve sonrasındaki oynamaları bize söyler. İlaç kullanan diyabetik hastalar ayrıca düşük kan şekeri açısından da risk altındadırlar. Evden kan şekeri ölçümü hipoglisemiler konusunda bizi uyarır bu nedenle hayat kurtarıcı bile olabilir. Herhangi bir ilaç kullanmayan sadece diyet ve egzersizle tedavi edilen hastalar (bunlar bazı Tip 2 diyabetik hastalar ve bazı gebelik diyabeti hastalarıdır) kan şekeri düşüklüğü açısından risk altında olmasalar da evden kan şekeri ölçümü yine de gereklidir. Çünkü ilaç tedavisine geçme gerekliliği en erken ve doğru biçimde evden kan şekeri ölçümü ile anlaşılabilir. Ayrıca şekerleri iyi giden bir diyabetlinin evden ölçüm yaparak iyi sonuçları görmesi de onun diyet ve egzersiz tedavisine uyumunu artıran çok önemli bir motivasyondur. Ayrıca evde şeker ölçümü diyabetli bir gebenin sağlıklı çocuk doğurmasını sağlayan en önemli ve vazgeçilmez bir metoddur.

Ne sıklıkla evde kan şekeri ölçümü yapılmalıdır?
Bu sorunun yanıtı size ve sizi izleyen sağlık ekibinin kararına bağlıdır. Tip 1 diyabetik hastalarda kan şekeri düzeyleri gün içinde önemli oynamalar gösterme eğilimindedir. Bu nedenle Tip 1 diyabetik hastalar günde 4 kez ölçüm yapıp insülin dozu ve yemek planlarını bir önceki ölçüm sonuçlarına göre yapmalıdırlar. Eğer normale çok yakın kan şekeri düzeylerini hedefliyorsanız günde 4 ve hatta 5 kez ölçüm yapmalısınız. Ölçüm saatleri her yemekten önce yatma saati ve en azından bazı günler gece yarısı (sabaha karşı 3.00) olmalıdır. Çalışmalar günlük kan şekeri ölçüm sayısı arttıkça kan şekeri kontrolünün iyileştiğini ve günlük ölçüm sayısı 4’ün altına indiğinde de kötüleştiğini göstermiştir.

Tip 2 diyabetik hastalarda gün içindeki kan şekeri oynamaları daha azdır bu nedenle Tip 2 diyabetiklerin Tip 1 diyabetikler kadar sık kan şekeri ölçümü yapmaları genellikle gerekmez. Ayrıca hap kullanan Tip 2 diyabetiklerin de insülin kullanan Tip 2 diyabetikler kadar sık kan şekerlerini ölçmeleri gerekli değildir. Bu hastalarda sık ölçüm yeni bir tedaviye geçildiğinde, doz ayarlaması yapıldığında ve yaşam biçiminde önemli bir değişiklik olduğunda yapılmalıdır. Bu durumlarda günde en az iki kez ölçüm yapmak gereklidir. (Kahvaltıdan önce ve akşam yemeğinden önce veya yatma zamanı). Bunların kaydedilmesi sizin ve sizi izleyen sağlık ekibinin sizinle ilgili doğru kararlar vermesine yardımcı olacaktır. Kan şekerleri istenen düzeye geldiğinde günde bir veya bazen iki ölçüm yeterli olacaktır. Eğer hap veya insülin kullanmayan bir Tip 2 diyabetli iseniz ve kan şekeriniz kontrol altındaysa günde bir kez veya haftada 3-4 kez ölçüm yapabilirsiniz. Ayrıca örneğin her zamankinden daha ağır bir yemek veya ekstra-egzersiz gibi durumlarda da ölçüm yapılmalıdır.

Bunun dışında ölçüm sıklığı elbette parmağınızı ne sıklıkta delmek istediğiniz, iş yaşamınızda zamanınızın ne ölçüde elverdiği ve maddi durumunuz gibi tıbbi olmayan faktörlere de bağlıdır. Elbette ki her ölçümün size zaman ve para olarak bir maliyeti vardır. Bazen kendinizi iyi hissetmeyebilir ve bunun nedeni hakkında size fikir verebilir. Örneğin 5 km’lik bir koşudan sonra terli olabilir ve titreme hissedebilirsiniz. Bu basitçe yorgunluktan olabileceği gibi kan şekeri düşmesinden de kaynaklanabilir. Eğer kan şekeri ölçümü yapmazsanız şekeriniz yüksek olduğu halde karbonhidrat alabilir ve şekerinizin daha da yükselmesine sebep olabilirsiniz. Pek çok diyabetli hasta kan şekerleri düşük veya yüksekken bunu farkettiğini ve bu yüzden herhangi bir şey hissetmedikleri zaman ölçüm yapmanın gereksiz olduğu iddia ederler. Bunu asla yapmayın ve kan şekeri konusunda hislerinize kesinlikle güvenmeyin, mutlaka ölçüm yapın.

kaynak:hastaokulu

Erkek Arkadaşa Sevgililer Günü Hediyesi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Erkek Arkadaşa Sevgililer Günü Hediyesi

Sevgililer Günü’ne sayılı günler kaldı. Eğer hala hediye almadıysanız, önerilerimize mutlaka bakın.

Önümüzdeki pazar, 14 Şubat Sevgililer Günü. Bu günü ister sevin ister sevmeyin, erkek arkadaşınıza ya da eşinize özel bir şeyler mutlaka hazırlarsınız. Sevgililer Günü’nün hatırına illaki hediyeler alınır, verilir.

Pudra.com

14 Şubat Sevgililer Günü Süprizleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

14 Şubat Sevgililer Günü Süpriz hediye
14 Şubat Sevgililer Günü Süpriz fikirleri

İşte size 14 şubat sevgililer günü ile ilgili fikir ve öneriler:

1. Gül Yaprakları
Gül yapraklarını her yerde kullanmanız mümkün. Evin içinde yatağınıza gül yapraklarından bir yol yapabilirsiniz. Gül yapraklarını yatağınıza serpebilirsiniz. Yatakta gül yaprakları inanılmaz bir romantizm yaşatır. Bulunduğunuz ortam müsaitse ve birine yaptırma imkanınız varsa, muhabbetinizin en romantik anında üstten masanıza ya da hemen yanınıza gül yaprakları serptirebilirsiniz. Evlenme teklif edecekseniz hayır demesi imkansız 🙂

2. Fotoğraf Sürprizi

Birlikte çekilmiş en sevdiğiniz fotoğrafları bir fotoğrafçıya giderek çerçevelettirin. Fotomontaj yoluyla ikinizin fotoğrafına çok güzel bir hava katabilirler. Mesela kalp içinde ikinizin fotoğrafı. En sevdiğiniz fotoğraflardan küçük bir albümde hazırlamanız hoş olabilir.

3. Aşkınızı Çizin
Eğer resim yapabiliyorsanız ya da çiziminiz kuvvetliyse, aşkınızı kağıda yansıtmaya ne dersiniz? Onun fotoğrafını en zarif çizgilerle kağıda dökün.

4. Mum Işığında Yemek

Belki biraz klasik, ama hala en romantik alternatiflerden biri mum ışığında bir akşam yemeği. İster bir restoranda, isterseniz en sevdiği yemeklerden oluşan bir mönü eşliğinde evde; hafif bir müzik eşliğinde bu gecenin keyfini çıkarabilirsiniz.

5. Romantik Mum Yolu
Mumların romantik gücü tartışılmaz! Evinizin giriş kapısından başlayarak yatak odanıza kadar yere küçük, renkli mumlar yerleştirerek bir ‘mum yolu’ yaratın. Eşiniz yatağınızın kenarındaki son muma ulaştığında kendisini orada bekliyor olun. Bunu gül yapraklarıyla daha romantik hale getirmeniz mümkün.

6. Küçük Tatlı Hediye
İstediğiniz boyda bir ayakkabı kutusu edinin ve üzerini resim, yazı, fotoğraf, çiçek, vs. ile süsleyin. İçine de en sevdiği şekerlerden veya çikolatalardan doldurun. Bir de ‘sen bunlardan çok daha tatlısın’ yazılı bir kart eklemeyi unutmayın.

8. Aşkınızı Anons Edin

O gün birlikte bir mağazaya alışverişe gidin, sonra birden ortadan yok olun ve onu ne kadar çok sevdiğinizi mağazada mikrofonlar aracılığıyla anons edin. Elbette tüm bunları mağaza yetkilileriyle önceden organize etmeyi unutmayın.

10. Nostalji Yaşatın
Onu eski zamanlara geri götürmek ve gülümsetmek istiyorsanız, kenarda köşede unutulmuş mutlu bir çocukluk fotoğrafını büyüttürüp çerçeveletin.

11. Bir Tekne Kiralayın
Eğer sevgiliniz denizi seviyorsa, onun için küçük bir tekne kiralayabilirsiniz. Ay ışığında yapacağınız romantik bir gezi hoş bir sürpriz olabilir.

12. Ona Özel Şiir
Eğer gerçekten romantizm rüzgarları estirmek istiyorsanız, sevdiğiniz için bir şiir yazmayı deneyebilirsiniz. Kırmızı bir kağıda dökeceğiniz satırlardan oluşan şiiri küçük bir kalp kutuda hediye edebilirsiniz. Çok harika bir şiir olması o kadar da önemli değil, önemli olan içinizdeki duyguları ona yansıtmanız.

13. Evde Piknik
Bahar aylarında yemyeşil kırlarda piknik yapmak çok güzel olabilir. Ama bu mevsimde de imkansız değil. Salonunuzda kocaman bir alan açın ve yere bir piknik sofrası kurun. Kokulu mumlar, loş bir ışık ve romantik bir müzik ortamı daha da farklılaştıracaktır.

14. Kendi Puzzlenızı Yapın
Büyük bir kartondan kalp şekli yapın ve üzerine bir aşk sözcüğü yazın. Sonra bu kartonu dilediğiniz kadar küçük parçalara bölüp şık bir kutunun içinde ona armağan edin. Ardından bu parçaları birleştirerek puzzle yapmasını isteyin.

16. Aşkınızı Kaydedin
Bir kaset veya CD’ye onu ne kadar sevdiğinizi ve sizin için ne kadar önemli olduğunu anlatan bir konuşma kaydedip ona hediye edin. Bunu resimlerinizle birlikte bir video şeklinde yapmanız daha da güzel olacaktır. Tabi videoya güzel bir fon müziği eklemeyi unutmayın.

17. Arabasını Süsleyin
Arabasına çiçekler, çikolatalar ve aşk sözcüklerinin bulunduğu minik notlar yerleştirin. Sonra da bir bahane uydurup onu arabaya gönderin.

18. Aşk Balonu
Ona aldığınız hediyenin ucuna üzerinde ’seni seviyorum’ yazan kocaman bir balon bağlayıp yatak odasında yatağın üzerine koyabilirsiniz.

19. Ona Özel Aşk Şarkısı

Müzikle aranız iyiyse, ona aşkınızı anlatan bir şarkı yapmaya ne dersiniz? Tabii şarkıyı da kendiniz söylemek şartıyla.

20. Radyodan Aşk İlanı

Sürekli dinlediği bir radyo programı varsa, ona bu program aracılığıyla da aşkınızı ilan edebilir ve şarkınızı gönderebilirsiniz. Elbette bunun organizasyonunu önceden planlamalısınız. Bunu başka ortamlarda da organize etmek gayet mümkün.

21. Sade ve Romantik
İster çalıştığı işyerine, isterseniz eve; ona ‘Seni seviyorum’ notuyla göndereceğiniz tek bir kırmızı gül kalbini ısıtacaktır. Yalnız size gül için bir önerim olacak. Gülün yanına bir şiir iliştirebilirsiniz ve gül kutusuna gül yapraklarıda koymanız çok daha romantik bir ortam oluşturacaktır. Hiçbir kız gül yapraklarına dayanamaz.

22. Ona Özel Havai Fişek Gösterisi
Maddi durumunuz elveriyorsa, onun için bir havai fişek gösterisi düzenleyebilirsiniz.

23. Sevginizi Örün
En sevdiği renklerden oluşan bir atkı veya bere örüp, soğuk kış aylarında içinin ısınmasını sağlayabilirsiniz.

24. Gazeteye İlan Verin

Her Sevgililer Günü’nde gazetelerde aşk ilanları yayınlanıyor. Siz de gazeteye bir ilan vererek, ona olan aşkınızı herkese duyurabilirsiniz.

25. Aşk Pastası
Sevgililer Günü’ne özel bir pasta yapabilirsiniz. Kırmızı gıda boyası kullanarak kalp şeklinde bir pasta yapın ve üzerine krem şantı ile ’seni seviyorum’ yazın.

27. Şarkılarınızı Kaydedin
Sizin için özel olan bütün şarkıları bir kasete veya CD’ye kaydedin. Kapağını da birlikte çekilmiş bir fotoğrafınızla süsletin.

28. Ofiste Sürpriz
İş yerindeki çekmecesine, odasının duvarlarına, sandalyesine, dolaplarının üzerine yani kısaca onun ulaşıp görebileceği her yere tatlı sevgi mesajları yerleştirebilirsiniz.

29. Küçük Bir Tatil
Eve dev bir dünya haritası alın ve en sevdiği ülkeleri kalplerle işaretleyin. Bir kalbin içine de ‘çekmeceye bak’ ya da benzeri bir not yazın. Çekmeceye de o ülkeye gitmek için iki tane uçak bileti koyun.

30. Posterini Asın
İkinize ait en sevdiğiniz resmi poster olacak kadar büyüttürün ve bu posteri gideceğiniz mekana asın.

31. Minik Bir Dost
Eğer uzun zamandır kedi, köpek, kuş veya balık sahibi olmak istiyorsa, neden Sevgililer Günü’nde olmasın?

32. Sahnede Aşk
Sadece ikiniz için bir tiyatro salonu kiralayın ve sahneye şık bir sofra kurun. Perde açıldığında ve garson sizi sahneye davet ettiğinde tüm salonu romantizm kaplayacaktır.

33. Yollarına Gül ya da Gül Yaprakları Serpin
Eğer bir restoranda yer ayırttıysanız, kapının girişinden masanıza kadar olan yola önceden gül döktürün ve gül yaprakları arasında ona masaya kadar eşlik edin.

34. Size Özel Takı
İster başharflerinizden oluşan bir kolye ucu, isterseniz isimlerinizin yazılı olduğu bir yüzük ya da herhangi başka bir takı. Önemli olan sadece size özel olması.

35. Hikayenizi Yazın
Nasıl tanıştığınızı ve onu ne kadar çok sevdiğinizi satırlara döküp bunu küçük bir mektup olarak bastırabilirsiniz.

36. Aşkınızı Gökyüzüne Yazın
İmkanınız varsa küçük bir uçak kiralayın ve kuyruğuna aşkınızı anlatan bir afiş astırın.