“Allahumme innî es’eluke min’el-cenneti ve naîmihâ ve eûzu bike mine’n-nâri ve hamîmihâ “ (Allahım senden cenneti ve cennet nimetlerini istiyorum, cehennemden ve cehennemin hararetinden sana sığınıyorum)
Banyodan çıkarken:
“Elhamdu lillâhillezi ezhebe annî’l-ezâ ve âfanî” denilir.
Sen Benim uğurumsun Sen benim Şanssız Hayatımdaki uğur böceğimsin bebeğim..
Hatalarla geçmiş ömrümün en sonunda uğurlu bir insanı bulması beni çok mutlu ediyor iyiki varsın uğurlum benim..
Senin Adın Gibi Hayatıma uğur veriyorsun Kalbim Adınla Uğurlu Şimdi Hayatımda Senin Sayende Süper Aşkım benim uğurum..
Uğurlar Olsun Sevgilim uğurlar Olsun Sana Sen benim tej uğurumsun inan buna.
iLk Önce Yaradanıma Şükrediyorum bana Senin gibi Hayırlı Bir insanı Çıkarttığı için karşıma, Ve Şansıma Dua Ediyorum Bozulmasın uğurunla Hayatta Kalmak istiyorum bebeğim.
sen benim umudumsun sen benim ugurumsun seni bırakıp gidemem ben sende doğdum sende biterim bebeğim.
karamsar hayatımda bir ışıksın sen uğur böceğimsin sen benim ışık saçıyorsun ufacık dünyama büyük ışıklar veriyorsun bebeğim.
Bugün Dua Ediyorum ikimiz için Seni Seviyorum ve Dualarımı uğurumun bozulmaması için Şükrediyorum ALLAHıma…
Bir renk Seçtim ikimiz için Beyaz! ikimizin rengi Olsun Kalbin Ve Duyguların Gibi Saf beyaz Ve Sadece benim uğurum..
Seni Düşünüyorum herzaman, Kötü Zamanlarımda Seni Düşünüp İşlerimi yoluna Sokuyorum herzaman Sen benim gerçekten Uğurumsun Aşkım..
Atamam Hayatıma Bilinmeyen bir gelecege sen olursan düşünmem giderim ölüme bile zaten hayatım senin sayende gülüyor bana sen benim tek uğurumsun bu dünyada.
Sen tek Değilsin Bunu biL herzaman benimlesin! Sen Şanssız Değilsin Sen Benim uğurumsun…
Seninle gülüp ağlamayı seviyorum seninle şanssızlıklara küsüp yeni şanslar aramayı seviyorum sen benim uğurlumsun…
hayata inancım kalmamışken Buldum Seni geleceğe Dair Sözlerinle hayel kurdum Dünyamda Şimdi Yaşıyorum nefes Alıyorum Adınla Sen Benim uğurumsun bunu unutma…
Çok Değil Az Zaman önce Şansımı kaybettim kaldım Dünyada Kör Talihimle Şimdi Buldum Seni kaybetmek istemiyorum uğurum Ol istiyorum..
Dualarım ALLAHIMA Sevgim Herzaman Sana Olucak ALLAHIM dualarımı kabul etsin Seninde Sevgin Bana Karşı Hiç Bitmesin Birtanem uğurum benim..
Okadar şanslıyımki Seni buldum ya Artık gerisi yalan bana Bu hayatta Sen Bana Şans uğur getiriyorsun yanımda Olduğun zamanlarda birtanem.
negatif Enerjiyi Atıyorum üzerimden Seninle Pozitif Bir Hayata Başlıyorum güzel ve uğurlu günler bizi bekliyor aşkım..
Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
2012 14 şubat,14 şubat mesajları,14 şubat sözleri,14 şubat aşk sözleri,14 şubat 2012,14 şubat sevgililer günü
2012 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYE REHBERİ… 2012 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYE TAVSİYE 14 Şubat’ta kutlanan Sevgililer Günü için siz de acaba ne alsam telaşı içinde misiniz? Hediye alırken en çok neye dikkat edersiniz? Pahalı veya ucuz olmasına, işe yaramasına, kalitesine, görüşüne…
Peki hediyelerin gerçekte sizin düşündüğünüzden çok daha farklı bir anlam içerebileceğini biliyor musunuz? Hatta bazı hediyeler, mesaj vermek için en iyi silahlardır. Onu sevdiğinizi, tarzını beğenmediğinizi veya evlenmek istediğinizi, vereceğiniz hediyeler yoluyla kolaylıkla ima edebilirsiniz. Bırakın onun hakkında ne düşündüğünüzü verdiğiniz hediye söylesin.
Uzmanlar, alınabilecek veya vermesi planlanan hediyelerin arkasındaki gizli anlamları şöyle açıklıyor:
‘Kravat: Artık çocuk değilsin, sorumlulukların var. Lütfen kendine gerçek bir iş bul.
Oyuncak spor araba: Derinlerde bir yerde bununla oynamak istediğini biliyorum ve sana saygı duyuyorum.
Gömlek: Tarzını seviyor ve beğeniyorum ama sence de bunun içinde daha da iyi görünmeyecek misin?
İkinizin çerçeveli resmi: Düğün çanları çalmak üzere veya ben ruhi açıdan biraz rahatsızım ve ayrılırsak sap gibi ortada kalacağımı biliyorum.
El örgüsü kazak: Ben kesinlikle evlilik için yaratılmışım.
Futbol maçı bileti: Beni bu maça götür ve bana seninle ilgili her şeyi öğrenmemde yardımcı ol. Ya da bir arkadaşını götür ve beni sonsuza kadar kaybet.
Çok satan kitap: Açıkçası seni çok iyi tanımıyorum ama diğer insanlar bu kitabı sevdiğine göre sen neden sevmeyesin ki?
Kolye: Seni gerçekten çok önemsiyorum ve bunu her taktığında beni hatırlamanı istiyorum.
İç çamaşırı: Seni bunun içinde görmek benim en büyük fantazim.
Küçük mutfak aleti: Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama artık sana karşı hiç ilgi duymuyorum.
Cep telefonu: Senin güvende olduğunu bilmek ve günün her anında sana ulaşmak istiyorum.
Hafta sonu tatili ayarladıysa: Seninle 48 saat boyunca herkesten uzakta birlikte olmak istiyorum.
Yeni bir parfüm: Eski kız arkadaşımda da senin şu an kullandığın vardı, o yüzden bunu dene.
Köpek yavrusu: Daha şimdiden evimizi ve sahip olacağımız çocuklarımızı gözümde canlandırabiliyorum.
Uzun zamandır istediğiniz bir CD: Ben iyi bir dinleyiciyim ve güçlü bir hafızam var.
Şiir hediye ediyorsa: Ben romantik biriyim ama beş kuruşum yok.’
2010 14 Şubat Sevgililer günü için Aşk Mesajları
♥Hayatta iki kör tanıyorum; 1.’si senden başkasını görmeyen ben, 2.’si beni göremeyen sen…♥
♥Sevgi hak edenin, umut sabredenin, zafer inananın, mutluluk bekleyenin bunların tümü senin OLSUN♥
♥Bugünü yaşıyorsam yarının seni bana getireceğine inandığım içindir.Sevgililer günün kutlu olsun!!♥
♥Seni tahmin edeceğin kadar değil, tahammül edemeyeceğin kadar çok seviyorum. Sana “Sevgilim!” diyebildiğim için kendimi çok şanslı görüyorum.♥
♥Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı…♥
♥Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem…♥
♥Ne Güneşi İstiyorum Karanlığıma Ne De Yıldızları İstiyorum Gece Yarılarında… Çok Değil BirTek Seni İstiyorum Yalnızlığıma!!!♥
♥sensiz günlerin, senli günlerle takas ediyorum.Yokluğun diye bir şey yok bende, ben seni sonsuzluk kadar çok ama çok seviyorum…. ♥
♥Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni sevmeye devam edeceğim. Sevgililer günün kutlu olsun!♥
♥Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Eskiler böyle der. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti… En değerli hazinemsin benim, canımsın. Sevgililer günümüz kutlu olsun.forumdas.net
Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler. İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler. Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem.♥
♥Ayrılık küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi… Bizim de sevgimiz hep yaşayacak ve daha da güçlenecek sevgilim. Nice sevgililer günlerinde birlikte olmak dileğiyle…♥
♥Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok seveceğim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin… Sevgililer günün kutlu olsun!♥
♥Tanıştığımız günü Anımsıyorumda Kalbim yerinde Durmuyordu Şimdi ismini Andıkça Göz yaşlarım Durmuyor Sevdiğim..♥
♥Gel Yanıma usuLca yaklaş Bana Sevgini Anlat Bana Gözlerime Bakarak Seni Seviyorum…♥
♥Yaşanmayan Mutlulukları yaşıyorum Seninle bilinmeyen Maceraları Görüyorum Seninle Duyulmamış Sözleri Duyuyorum Ve Seni Seviyorum..♥
♥Ayrılmaz Ellerimiz Küsmez Kalbimiz Bitmez Sevgimiz Biz SeninLe Sevgiliyiz.♥
♥Uykusuz Gecelerimin Sabahısın, bütün Güzelliklerin Adısın, Sen benim karaSevdamsın..♥
♥Yazılarımda Adın Bedenimde tadın Var, Gecelerimde HayaLin , bedenimde Sıcaklığın var Bir Tanem..♥
♥Sana Şiirler Yazmayı Sevdim Seni Kaâıtlara Dökerken Sigaramın Dumanında Seni HayaL etmeyi Sevdim Aşkım..♥
♥Her güzelliğin Mutlak Sonu Vardır Acı Veya tatLı Sonlar, Benimle Bir ömür TatLı Bir Son istermisin?♥
♥Bir demet gül vermek isterim sana. Güllerden güzelsin aslında. Gülü bir gün, seni sonsuza dek seviyorum.♥
♥Öperim dudaklarından gül kokulu yanaklarından her dem gözlerimin hapsindesin kalbimin tek sahibisin… Sevgililer günün kutlu olsun!♥
♥Güller anlatsın sana olan sevgimi, güller anlatsın yanlızlığımı, çaresizliğimi. Yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın ben anlatamadım.♥
♥Seni sevdiğim kadar yaşasaydım ölümsüzlüğün adını aşk koyardım… Sevgililer günün kutlu olsun biricik aşkım!♥
♥Yüreğimdeki tek arzu, hayalimdeki tek tutku, beni yaşatan tek duygu senmişsin bebeğim… Sevgililer gününü kutluyorum. Daha nice yıllara♥
♥Ben Seni Kalbimi Yazdim, Bu Kalp Durmadik Sürece O Yazi Silinmez.Sevgililer günün kutlu olsun!!♥
♥Hepsi Gidici Sen Kalıcı , Hepsi Anlık Sen Hayat Boyu , Hepsi ÇocukçA Sen GerçEkçE , Hepsi Öylesine Sen Ölesiye..♥
♥Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel ama herkesin sevmeyi hak edemeyeceği kadar özelsin.♥
♥Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!.. SEVGİLİLER GÜNÜN KUTLU OLSUN♥
♥Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..♥
♥Bu dünyada ve öbür dünyada her zaman seninle olmak dileğiyle Sevgililer Günün Kutlu Olsun Birtanem…♥
♥Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Sevgililer günün kutlu olsun!♥
♥Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime değse samanyolundan bir yıldız düşer. Sevgililer günün kutlu olsun!♥
♥Sana canim demeliyim cünkü bu can senin, sana sevgilim demeliyim bu sevgililer günü bizim, askimi sadece bu gün degil her gün bilmelisin, SEVGILER GÜNÜN kutlu olsun biriciğim.♥
♥Sen nehirlerde akan suyum, beni ıslatan sevda yağmurumsun,sen aşkta yol aldığım ilk gemi durduğum son limansın. Sen beni üşüten rüzgar, yüreğimi yakan son ateşsin.♥
facebooka üye olmak istiyorum, facebook üye olmak istiyorum türkçe, facebook üyelik, facebook üyelik al
Facebooka Üye Olmak İsitoyrsanız Önce Burayı Tıklayın.Facebook Üyelik Çıkan Sayfada Sağ Üst Köşede Ad Soyad E posta Adresi İki Kez Giriyoruz Şifre Cinsiyet ve Doğum Günü Girdikten Sonra Kaydol Butonuna Basiyoruz.Bundan Sonra Yapmanız Gereken E posta Adresinize Gelen Facebook Üyeliğinizi Aktifleştirmek. Artık Facebook Hesanızı Günül Rahatlığıyla Kulanabilirsiniz.
Hic bir duygumu ertelemedim ben, Yapacagim hicbir seyi sonraya birakmadim,, Sonra diye bir seyin olmadigini biliyorum cünkü.. Hep yarina dair hayaller kurmak, Gelmesi mümkün olmayacak zamanlari beklemek benim isim degil…
Ask zamana meydan okur, ama sen karsi koyamazsin ona! Orada durup öylece bekleyemezsin gelecegi,, Bir adim atmalisin, bir el uzatmalisin aska dogru.. Askin anahtari cesaret degil mi bitanem? Cesur olmak gerekmez mi.. Bir sevdayi yasamak, Bir sevdayi büyütmek icin? kac gece yanliz gecti hesaplasana! Kac gece sonraki günü düsünerek gecti? Neler yapabilirdik, neler yasayabilirdik düsünsene! Her sabahi birlikte karsilamak vardi seninle.. Sensizlikten yorgun düsmüs yüregimi.. Seninle yeni bir güne hazirlayabilirdim! Gözünü acar acmaz ilk gördügün sey ben olurdum Ve sen benim yüzümde mutlulugu görürdün. Bu kentin her yerinde, herkesin icinde el ele dolasabilirdik! Girmedigimiz sokak kalmazdi, Bakislara aldirmadan sokagin ortasinda sarilip öperdim seni! Bir sarkinin sözlerini bilmesek bile..bagira cagira söyleyebilirdik. Sonra bir filme gider,bir kitap okur,denize bakar, bir martinin bir lokma simit koparabilmek icin, Vapurlarin pesinden bikmadan ucusunu izleyebilirdik..! Paylastigimiz her an beynimize, bir daha cikmamak üzere kazinirdi.. Özlerdik birbirimizi delicesine,, Bir saati yanliz gecirsek,bir sonraki saati iki saatlik yasardik, yasamadigimiz o bir saatin acisini cikarmak icin. Peki biz ne yaptik?Aski bir bekleyisin sirtina yükleyip, Ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. Her an aski yasamak varken, hergün birbirimizi yeniden kesfetmek varken, bu yolda birer kasif olmak varken, Sürgünleri yasamaya mahkum ettik birbirimize..! Bu sürgünlüge son vermenin zamani geldi artik! Sana huzur vaad etmiyorum..Askta huzur arayan yanilir! Ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanin sözcüsüyüm! Onlar adina konusuyorum. Yarini olmayan zamanlarda, hicbir seyi düsünmeden erimek adina konusuyorum! Gözlerinin icine bakip,”Seni Seviyorum” demek istiyorum! Askin akisina kapilip, hicbir kaygi duymadan, gidebildigi yere kadar gitmek istiyorum,, Kokunu icime cekmek, Sesinin sicakliginla irkilmek istiyorum. Yasama senin adinla anlam katmak, mutlulugu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum. Seni istiyorum…
İçimde Bi burukluk var bu aralar.. Yoklugunun buruklugu belki.. Geçer Diyorum hep geçer… Kim Ölmüş ki Aşktan ben öleyim diye avutuyorum kendimi. Gerçekten ölmem dimi diye affallıyorum sonra. Ölüm korkusu sarıyor herbir yanımı İçim dahada burkuluyo,yaralarım gene kanıyo Düşünüyorumda Ölüm kadar acı degil ya yoklugun..
Yitirişlerim bitti artık.. Yitirecek birseyim olmadıgından degil,Bedenimin yorgunlugundan.. Seni yitirmemin sebebide bu degilmiydi aslında. Kalbimin yenikligi,Duygularımın Acizliği degilmiydi..
Bazen gözlerimi kapatıyorum annem geliyo aklıma “Yapma kızım ! Ağlama..” diyor. Peki anne diyecek oluyorum hıçkırıklarım durduyo beni. Elim telefona gidiyor annemin sesini duymak istiyorum omzunda ağlamak istiyorum.. Sonra asıl sözleri geliyor aklıma “Askı bu kadar iğrençlestirdiniz “diyor bana O an ne gülümsemesi kalıyor hayalimde nede varlıgı Yerin dibine giresim Geliyor.. Midem bulanıyo.. Kalbim sancıyo Dahada vuruyorum içkiye kendimi.. İçmek… İçmek.. İçmek istiyorum.. Ben yapmadım anne,aska zararım dokunmadı sadece sevdim Nasıl anlatacagımı bilemedikçe içiyorum içiyorum içiyorum.. Hiçbirşey uyuşturmuyo beynimi Artık midem beni bile kaldırmıyo
İçimdeki burukluk bir kez daha sancıyo.. Bizim yaptıklarımız hem seni, hem beni… … Hemde askı kirletmiş simdi anlıyorum…
Çağır beni çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım! Adım adım büyür yalnızlık yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik! Dur!Ne olur Sende gitme! Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor. Buradayım baksana karanlığın tam ortasında. N’olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var. Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum. Off.. bu kadar mı zor sen bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince. Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum “Anla artık anla!! seni seviyorum” diye. Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali; “gitme nolur gitme itirazlar elimde değil yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil düşerken son birkez yalana benimsin benim yalansan yalanı severim elimde değil..”
Biliyormusun….. “Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum.. Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var.. Lakin.. Yüreğime adım geçmiyor.. Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım.. Ama.. Yüreğine adı’mı astım..”
Ata Demirer’in Beyaz Show da söyledigi Sarkı’nın Sözleri sarkıyı bulabilen varsa istiyorum :):):)
Değdi saçlarıma bahar gülleri Nazende sevgilim yâdıma düştün Sevenin bahtına bir güzel düşer Sen de tek sevgilim aklıma düştün Nazende sevgilim yâdıma düştün
Gözlerim yoldadır, kulağım seste Ben seni unutmam en son nefeste Ey ceylan bakışlım, ey boyu beste Gurbette sevgilim aklıma düştün Nazende sevgilim yâdıma düştün
Sensiz dağ yoluna çıktım bu seher Öksüz kumru gibi güller lâleler “Sen niye yalnızsın?” sordular eller Gurbette sevgilim aklıma düştün Nazende sevgilim yâdıma düştün
Sana bin bir yerden çiçekler getirdim İnan bana hiçbiri senin kadar güzel değil
Hiçbiri senin kadar dünya mı aydınlatamıyor Hiçbiri senin bana verdiğin huzuru vermiyor Her biri seni kıskanırcasına sana bakıyor Senin güzelliğin arasında solup ortada kalıyorlar Ben sana aşığım bitanem elden ne gelir ♥ Dünyamı aydınlatan güneşimsin Her baktığımda beni başka diyarlara götüren meleğimsin Aşığım anla beni güzel yüzlüm her şeyde sensin Güzel günlerin anısına bugünde yanımda olsan ne olur Ben sana aşığım bebeğim anlasana ♥ Güvendiğin tek insan olmak istiyorum Her şeyinle benim olmanı istiyorum Her anımda yanımda olmanı istiyorum Güzel günler için sevdiceğim her şey Sen yanımda olduktan sonra ölümden bile korkmuyorum Anla beni güzel gözlüm ben sana aşığım ♥ Bir gün gelirde beni anarsan sevdiğim nerde dersen Kalbinin tam ortasına bak kimseyi almaz orası Dokun kalbine ve de beni an Andığın an beni göreceksin karşında Bilki bu aciz kul sana âşık
Mutsuzluktan kıvranacağımı, Gözüme uyku girmeyeceğini bile bile, Uzanıyorum şu kahrolası yatağıma. Ağlamaktan ıslanmış, Gözyaşı kokan yastığama, Koyuyorum dertli başımı. Ve tüm olup bitenleri gizleyen, Derdime ortak olan yorganımı, Bir kefen misali çekiyorum üzerime. Sabahımı düşünmek bile istemiyorum, Güneş görmeye hasret kalmış bu odada, Sonsuza kadar uyumak istiyorum.
Biliyorum yarınımın mutsuz olacağını, Biliyorum yine bu yastığın ıslanacağını, Yine bu yorganın bana ortak olacağını, Biliyorum hepsini yaşamışçasına.
Korkuyorum bir gün gelecek, Yastığımda ıslanmak, Yorganımda dinlemek istemiyecek beni, Ben o günün ne zaman geleceğini de biliyorum.
MONNA ROSA Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona roza bu gün bende bir hal …var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdelerini çek Mona roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla mona roza benbir deliyim Açma pencereni perdelerini çek Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığına Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi Seni hatırlatır her zaman bana Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallarda durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli olur bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ve parmakların Zaman nede çabuk geçiyor mona Saat on ikidir söndü lambalar Uyuda turnalar gelsin rüyana Bakma göğe tuhaf tuhaf bu kadar Zaman nede çabuk geçiyor mona Akşamları gelir incir kuşları Konarlar bahçemin incirlerine Kiminin rengi ak kiminin sarı Ah beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben mona roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Kırgın kırgın bakma yüzüme roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım uymaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir garip bir soğuk bir mavi sızı Alev alev sardı her yanımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyveler sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı geceye güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller MONNA ROSA niçin yazıldı? Belki de mahşeri kalabalığa okunan bu şiirin hangi hislerle yazıldığını tahmin bile edemezsiniz? Bilinen gerçekleri arda, arda sıralamak sizleri aydınlatabilir. Dilenirse şairimiz hakkında kısaca bilgi vererek konuya girmek istiyorum. Şöyle ki; şiirimizin yazarı Sezai Karakoç ilk, ortaokulu ve liseyi Diyarbakır, Gaziantep, K.Maraş’ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal bilimler fakültesini kazanır. Ve gider, gider ama başına geleceklerden veya başına getireceği olaylardan habersizdir. Neden sonra başlar okula dersler devam ederken şairimim gönlünü kaptırır bir muhacir kızına ve işte bütün mesele başlar, başlar ki ne başlar. Sonu olmayan bir başlangıçtır. Kısa bir süreden sonra dayanamaz ve kendini o kıza açmaya karar verir. Uzun bir tasavvurdan sonra İstediği gibi yapar ve gönlünde biriktirdiği aşkı artık kaldıramaz olmuştur.teklifine ret cevabı alma riski yüksek olduğu halde bırakır kendini uçsuz bir ummana.istediği cevabı alamamıştır,bu samimi Anadolu çocuğu kırılmıştır işte o an. Lakin bu kırgınlık uzun sürmez (çünkü uzunu daha başlamamıştır.) azimle tekrar deneyecektir.lakin istediği gibi hiç olmayacaktır.Ve bu hep böyle sürer gider. Ta ki gelir ,gelir ve bir yerde tıkanır işte bu tıkandığı yer 4. sınıf olur.ama o samimi delikanlı hiç pes etmemiştir.tam dört yıl hep istemiştir onu ,kendinden. Ama istediği hiç olmamıştır.belkide bir gün olacaktır.! Artık okul bitmek üzeredir.tam dört yıl geçmiştir .Geçmiştir ,ya delmişte geçmiştir kimi sineleri. Mezuniyet merasimi düzenlenmektedir Ankara üniversitesinde öğrenciler 4 yılın yorgunluğunu ,bitirmenin sevinciyle bu merasimde birleştirecektir.lakin birleştiremeyenlerde vardır o mahşeri kalabalıkta onlar gerçekle yapışmış yüreklerini koyacaklardır ortaya. İşte burada Sezai Karakoç onların hepsine tercüman olacaktır o mükemmel ve emsalsiz sevgisiyle . Bu program da Sezai Karakoç yazdığı şiiriyle yerini almıştır.ve de işte o beklenen an gelir çatar. O yılların gerçekleri bir şamar gibi patlar ortada ve sesi yankılanır Ankara sokaklarında. Sezai Karakoç anons edilir. Yazdığı şiiri okumak üzere. Ankara siyasalın önü ana baba günü gibidir herkes ordadır bütün hocalar öğrenciler ve hatta misafirler lebalep dolup taşmıştır.merasim alanı.Sezai Karakoç şöyle bir kalabalığa bakar o buğulu gözlerle ,gönlünde yer alamadığı insanı aramaktadır mahşeri kalabalık içinde ve şiirini okumaya başlar. Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller … Şiir bitene kadar kalabalıktan hiç ses gelmez olur, ta ki son kıtayı okuyana dek ve kalabalıkta müthiş bir uğultu patlar. Herkes bir birine bir şeyler sormaktadır ama sadece bilinen bir gerçek var ki herkes bu şiirden çok etkilenmiştir hele biri var ki gönlünde fırtınalar kopmuştur tam dört yıl sonra geçte olsa anlamıştır ve işte o uğultunun arasından bir kız öğrenci sıyrılır kürsüye yaklaşır dört yılı harabeden ve sonrasını da edecek olan kişidir O,O MUAZZEZ AKKAYA’ dır.Ağlayarak ve yalvarmalı bir sesiyle -ben seni kabul ediyorum der. Ama çok geçtir artık çünkü bu samimi genciz bu ağır aşka dayanacak takati kalmamıştır kürsüye dönerek -şimdi de ben kabul etmiyorum der ne derece yürekten gelerek söylediği tartışılır ama beklide bir intikamdır ,beklide ilk defa gururu aşkının önüne geçmiştir delikanlının Ve bir daha Muazzez Akaya’yı hiç kimse görmemiştir çünkü o ret cevabının ardında intihar etmiştir. ve karakoç da bu şiirin ikincisini yazar (YAZAR HALA HAYATTA VE BEKARDIR…) Ve Monna Rosa Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara… Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun. Günahkar toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü… Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa; Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar. Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa, İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar. Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar. Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa. Bu erkekler kokuyu kediler gibi alır Ve kediler her gece sürünür yastıklara. Denizleri bahtiyar eden günler kısalır; Satılmayan çiçekler, zehirli ve kapkara, Unutulmuş erkekler ve kadınlara kalır. Bir geyiğin gözleri düşer eriyen kara Ve erkekler kokuyu kediler gibi alır. Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi. Sana da Monna Rosa, taş bebeği bıraktık. Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi. Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık; Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi… Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim; Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura. Tüyüme horozdan çok itimat edeceğim, İtimat edeceğim şu belalı yağmura. Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim Asılmış bir adamın iki eli yağmura. Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim. Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni Ve bir şehir yaratmak, ruhundan Gülce diye. Parçalanan gemiyi ve yırtılan yelkeni Katıvermek sessizce söylenen bir türküye. Ve sonra bir köşede öldürmek ölmeyeni Ve son vermek bitmeyen, bu bitmeyen şarkıya, Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni. Sana tavuskuşunun içime girdiğini Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. İçime girdiğini, tüyünü yolduğunu Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. İçimde tavusların bir bir kaybolduğunu, Bana da bir çift ak kanat kaldığını Son, en son söz olarak söylemek istiyorum. Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara: Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara, Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara… (1952, Kış, Yılbaşı Gecesi) Sezai Karakoç
sevgililer günü şiir, Sevgililer gününe özel Şiirler, 14 Şubat sevgililer günü şiir,
BENİ UNUTMA
Bir gun gelirde unuturmus insan En sevdigi hatiralari bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurdugu zaman Beni unutma Cunku ben her gece o saatlerde Seni yasar ve seni dusunurum Hayal icinde perisan yururum Sen de karanligin sustugu yerde Beni unutma O saatlerde serpilir gulusun Bir avuc su gibi icime, ey yar Senin de basinda o cilgin ruzgar Deli deli esiverirse bir gun Beni unutma Ben ayagimda carik, elimde asa Senin icin su yollara dusmusum Senelerce sonra sana donusum Bir mahser gunune de raslasa Beni unutma Hala duruyorsa yesil elbisen Onbir gun benim icin giy Saksidaki penbe karanfilde cig Ve bahcende yorgun bir kus gorursen Beni unutma Buyuk acilara tutustugum gun Cok uzaklarda da olsan yine gel Bu olurcesine sevdigine gel Ne olur Tanriya kavustugum gun Beni unutma.
Ümit Yaşar Oğuzcan
ROMANS
Kök olsam gövdem ol isterim seni Bir göl olsam gümüşten Yüce bir çam ol koru beni Usul uçan kartal olsam Sen, özlemli şarkım ol derim Bir yolcuyum yeryüzünde Hep gexerim izinde.
(Nicoloe Dragos)
İSTİYORUM GİDEYİM SEVDİĞİMLE
İstiyorum gideğim sevdiğimle. İstiyorum boş vereyim sonu ne olacak. İstiyorum düşünmeyeyim iyi mi kötü mü. İstiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu? İstiyorum gideyim sevdiğimle.
(Bertold Brecht)
ADSIZ BİR ÇİÇEK
Rengini dunyaya ilk defa sunan Adsiz bir cicek gibi parliyorsa gozlerim Sevgilim Bana ‘sen bir sairsin’ dedigin zaman.
Yalniz sana yaziyorum bu siiri Istersen bir siir gibi okuma Cunku her yil yeniden yazacagim onu Sogukllar baslayince havalanip Millerce yol katettikten sonra Guneyi tadan bir kusun sevinciyle.
Ve yazmis olacagim bir de Her donemde her cagda Sevdanin kendine ozgu diliyle
Edip Cansever
Seviyorum Seni
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi Ağır posta paketini neyin nesi belirsiz telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi Seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık içimde kımıldayan birşeyler gibi Seviyorum seni Yaşıyoruz çok şükür der gibi
Ölebilirim genç yaşımda, En güzel şiirlerimi götürebilirim. Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda, Sevgilim, Seni bir akşam üstü düşündürebilirim.
(Özdemir Asaf)
YALIN
Her seven Sevilenin boy aynasıdır Sevmek Sevilenin o aynaya bakmasıdır.
Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum
Nazım Hikmet Ran
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerin kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum
“Seninle yaşamak için geldim bu yalnız dünyaya. Senin kollarında yaşlanmak, ruhunda kaybolmak yıllarca” Böyle başladı ruhumun öyküsü… Ne zaman gördüm seni? Ne zaman baktın bana? işte o gün bu gündür anladım. Nasıl da gülümsermiş. Nasıl da “sen de bizdensin…” dermiş. Nasıl da dertleri unuttururmuş meğer hayat. Bir gün bana sevgiyi anlatsalar anlamazdım. Hatta inanmazdım. Olmayacak kadar uzaktı bana çünkü. Tutunamayacağım kadar uzak. Büyüyemeyen bir gönül ve onun ardına saklanan aşk. İçim öylesine kapalıydı, bilmeceydi. Birbirlerine bu kadar yakın ama bir o kadar kopuk olabilir mi? Gönülle aşk… Kopuktu benim işte. Düğüm kaldırmaz bir kopukluk. Yama yapılmaz bir açıklık. Sevdasızlık her yanımdaydı. Kaçışlar esas oğlandı. Umut uvertür olarak bile sahne almıyordu. Hayat ise derin bir uykuda, gözlerini kaybetmiş gibiydi, beni mi görecekti? Ancak ne olduysa oldu, sen çıkageldin. Poyrazı mı yoksa lodosu mu aldın ardına? Olsa olsa ada poyrazıdır ardındaki Zira bu kadar şiddetli bir giriş yapamazdın hayatıma. Acımasız pike. İlk önceleri umursamadım. Geldiği gibi gider melankolime sığındım hemen. Bir korku, anlaşılmaz bir kaçış, beni böyle düşünmeye sürüklüyordu. Yoksa, sevip, doyasıya sevilmeyi hangi insan istemez. Ben bu korkularla haşır neşir olurken sen boş durmuyor adeta ruhumun temellerini atıyormuşsun. Anlayamadım. Çıkagelmenin ardında, nereden geldiği belli olmayan, o derin fakat ruhumu ehlileştiren bakışlarını kilitledin gözlerimin umursamaz köşelerine. Hatta inanmaz kuytularına. Ya kalbime verdiğin geçici olmayan hasar? Tabela bile asmadın “Verdiğim geçici olmayan hasar için affet” diye. Her gece kalp sızlamalarıyla koyuyorum başımı yastığa. Sonra da göz kapaklarımla amansız bir mücadeleye tutuşuyorum. Onlar diyor ki; “kapanmayacağım”, Bense; “kapanın artık” demekten helak oluyorum. Nefesim beni terk etmiş, seni solur olmuş zaten. Nefessizim. Bedenim hareketsiz. Dokunmalarını beklercesine mahzun. Dilim susmuş, adından başka bir kelime yokmuşçasına. O çok şikayetçi olduğum hayat ise bıyık altından gülümsüyor, sevimli olma çabaları içinde. Şimdilerde bana “ben sana söylemiştim” demelerde. “Bendensin” derken ciddiymiş hani. Gerçekten de ondan oldum artık. Böyle şeylerden sürekli şikayet eden ben artık edemez durumlardayım. Elim ayağım kesilmiş, beni terk etmişler sanki. Beynim kalbimin oyununa gelmiş ve uzun süreli beraberlik yaşamaya başlamışlar adeta. Sen böyle süzüldün ruhuma işte. Ne bir haber ne de bir uyarı. Fütursuzca geldin, sana has tavrınla. Korkak hatta kaçışlara kapılmış ruhumu alt üst ettin. Olsun. Olsun ki seni yaşıyor, Olsun ki bedenime söz geçiremiyor ruhum. Geldin ve dedin ki; “Seninle yaşamak için geldim bu yalnız dünyaya. Senin kollarında yaşlanmak, ruhunda kaybolmak yıllarca” Tüm korkaklığıma ve kaçmalarıma karşın; Nasıl yaşamam seninle? Nasıl yaşlanmam? Nasıl kaybolmam ruhunda? Söyle nasıl..
Atatürkten son mektup şiiri oku Atatürk’ten son mektup
Atatürk’ten Son Mektup Siz beni halâ anlayamadınız. Ve anlamayacaksınız çağlarca da… Hep tutturmuş ‘Yıl 1919, Mayıs’ın 19’u’ diyorsunuz. Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz. Mustafa Kemâl’i anlamak bu değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artık, Bırakın rahat etsin anılarda şehitler. Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin. Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin? Mustafa Kemâl’i anlamak yerinde saymak değil. Mustafa Kemâl’in ülküsü, sadece söz değil.
Bana, muştular getirin bir daha, Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan.. Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı? Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı? Mustafa Kemâl’i anlamak avunmak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.
Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda, Halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz. Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın! Uluslar, feşine çıkıyor, uzak dünyaların.. Mustafa Kemâl’i anlamak gözboyamak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız; Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil. Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar.. Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar… Mustafa Kemâl’i anlamak ağlamak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü.. Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş, Birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken. Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen? Mustafa Kemâl’i anlamak itişmek değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla. Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla. Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter! Mustafa Kemâl’i anlamak aldatmak değil, Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil…
“Gül diktiğin bahçede Sana tuzak kurdular Şerbet sunduğun tasta Geri zehir verdiler “
“Sustum artık, Zakilere bu yeter Çok bağırdım Dinleyen varsa eğer:
Gül bahçelerimi gör de Baharımı anla”
“Bir elime güneş’ i, Bir elime ay’ ı verseler; İşte sana bu dünya, Sonsuz nimet deseler Vallahi vazgeçmem Bana verilen şu Hak Dava’ dan, Ya bu yolda can verip Ya ‘Hedef’e varmadan”
Hazinenin anahtarını sana verdim Belki sen ulaşırsın, biz ulaşamasak da
SORULAR Geçmişten geleceğe uzanan Bir yolun neresindeyim ? Daha hangi dağ ve engelli yollardan Çıplak ayaklarla gideceğim ?
Bu gün bir son, yoksa bir başlangıç mı ? Daha kaderin hangi çilesini öreceğim ? Uzak uzak yollar, çizgi çizgi önümde, Tercihi kader mi yapacak, ben mi vereceğim ?
Kanımı, göz yaşımı, istikbalimi, yıllarımı Ben kimden isteyeceğim ? Maznun mu, masum muyum ? Hesabını Allah’a, Allah’a, Allah’a vereceğim
Dünyanın Bütün Çiçekleri Şiiri Dünyanın bütün çiçeklerini getirin bana dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya şiiri ceyhun atuf kansu dünyanın bütün çiçekleri
Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin.” — Köy öğretmeni Şefik Sınıg’in son sözleri.
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçeklerini getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin…ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum, Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları Geniş ovalarda kaybolur kokuları… Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini Bacımın suladığı fesleğenleri, Koy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın, Aman Isparta güllerini de unutmayın Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum. Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden, Ne güller fışkırır çilelerimden, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim, Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kop dağına göçen, Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, Ağrı eteğinden, Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, En güzellerini saymadım çiçeklerin, Çocukları, öğrencileri istiyorum. Yalnız ve çileli hayatimin çiçeklerini, Köy okullarında açan, gizli ve sessiz, O bakımsız, ama kokusu essiz çiçek. Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek, Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben mezarsız yaşamayı diliyorum, Ölmemek istiyorum, yasamak istiyorum, Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın, Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın, Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım, Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim, Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Okulun duvarı çöktü altında kaldım, Ama ben dünya üstündeyim, toprakta, Yaz kış bir şey söyleyen toprakta, Çile çektim, yalnız kaldım, ama yasadım, Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım, Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir. Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,