facebook yoville facebook yoville nasıl oynanır facebook yoville hileleri
The Sims benzeri, online oynanan ve oynamak için illa ki Facebook profili gerektiren bir oyun.. Yoville oyununda bir karakter olarak yaşıyorsunuz. Oyun yoville mahallesine geçiyor. Genel olarak oyunun amacı evinizi döşemek , en iyi döşenmiş eve sahip olmak. Bunun için fabrikada çalışıp para kazabilirsiniz. Ayrıca kumarhanesinden meydanına , pazarına kadar herşey var bu yovilleda . Üstelik oyundaki diğer oyuncularlada çok zevkli sohbet etmenizi sağlayan bir arayüzü var. Fakat arada bunu istismar edenlerde olmuyor değil ama olsun genel olarak çok güzel bir oyun. Oyunda haritadan istediğiniz yere gidebilirsiniz. Veya yanlardaki ok işareti ile yürüyebilirsiniz. Başkalarının kafasına tıklayarak onlara özel mesaj yollayabilirsiniz. Geri kalanı keşfetmekte sizlere kalmış. Ayrıca “Yoville Crew” adı verilen listeniz ne kadar kabarıksa, yani Facebooktaki arkadaşlarınızın kaçı Yoville oynuyorsa o kadar çok para alıyorsunuz.
Facebookta arama kutusunda yoville yazın entera basın. İlk sırada oyun çıkacak oradan view application diyin. Açılan sayfadan install this application tarzında bi yazı göreceksiniz. Sağda üstlerde oraya tıklayarak applicationa kayıt olup sonra açabilirsiniz. Oyunun açılması için bilgisayarınızda flash player olması gerekmekte.
Yoville oyununu duyanlarınız vardır eminim . Yoville nasıl oynanır , yoville nedir gibi sorular kafanızda oluştuysa bu soruların cevaplarını elimizden geldiğince vermeye çalışacağız. Öncelikle yoville facebook oyunları arasında en görsellerinden ve bi o kadar da zevkli oyunlardan biri. Yoville oyununda bir karakter olarak yaşıyorsunuz. Oyun yoville mahallesine geçiyor. Genel olarak oyunun amacı evinizi döşemek , en iyi döşenmiş eve sahip olmak. Bunun için fabrikada çalışıp para kazabilirsiniz. Ayrıca kumarhanesinden meydanına , pazarına kadar herşey var bu yovilleda . Üstelik oyundaki diğer oyuncularlada çok zevkli sohbet etmenizi sağlayan bir arayüzü var. Fakat arada bunu istismar edenlerde olmuyor değil ama olsun genel olarak çok güzel bir oyun. Oyunda haritadan istediğiniz yere gidebilirsiniz. Veya yanlardaki ok işareti ile yürüyebilirsiniz. Başkalarının kafasına tıklayarak onlara özel mesaj yollayabilirsiniz. Geri kalanı keşfetmekte sizlere kalmış. Her türlü sorununuzu bizlerle paylaşabilirsiniz.
Facebook 2004’te kurulduğunda sadece birkaç üniversiteye ait email adreslerini kabul ediyordu. Daha sonra halka açılmasıyla katılımcıların geliştirdiği uygulamaların sayısı arttı ve hızlı bir popülerlik kazandı.
2003’te kurulan MySpace ise kısa zamanda, üyesi olan müzik gruplarının hayranları sayesinde patlama yaşamıştı ve bir zamanlar en az Facebook kadar ses getirmişti. Ülkemizde ise dünyanın geri kalanına nispeten çok tutulmamıştı ancak Facebook’a aniden kanımız ısınmıştı.
Konu hakkında kesin bir yazı okuayamadım hiç bir yerde bazıları farmvillede 70 level gördüğünü söylüyor. Bazıları da en fazla 50 level olduğunu söylüyor. Gidebildiğiniz kadar gidin siz işte illaki bir yerde biter
Facebook Cafe World Facebook Cafe World Zaman Hilesi
– Facebooktan cafeworld oyununu açın – Cheat Engine ile hangi browser’ı kullanıyorsanız onu seçin – Customize > Functional > Stoves bölümüne geçin – Kaç stoves varsa onu aratıyoruz mesela 6 of 6 ise cheat engine den 6 olarak aratıyoruz ( first scan diyerek tabii ki!) – Sonra fırınlardan birini inventory e geri alıyoruz, eğer inventoryde ise dükkana koyuyoruz ve 5 of 6 yazısına dikkat ediyoruz. – Cheat Engine e geri dönüp 5 diye aratıyoruz. Next scan diyerek btw – Bu işlemi yan taraftaki sonuçlar azalana kadar yapıyoruz. 1-2 tane adres sonucu kalana kadar. – Daha sonra çıkan sonuçları alta ekleyerek editliyoruz – Sonuçları 1 yaparak donduruyoruz (freeze ediyoruz)
Artık paranızın yettiği kadar fırın alabilir, 1 ayda yapacağınız işlemi 2 3 günde yapabilirsiniz.
Oyunu oynayabilmeniz için her facebook oyununda olduğu gibi bir facebook hesabınızın bulunması gerekiyor. Ayrıca facebook hesabınıza Happy Aquarium uygulamasını yüklemeniz gerekmektedir. Oyunun amacı başlarda da belirttiğimiz üzere balıklarınızı büyütüp beslemek ve satarak para kazanmak. Sattığınız balıkların parası ile çeşitli akvaryum aksesuarları,bitkiler ve yeni balıklarlar akvaryumunuzu genişletebilirsiniz. Ne kadar çok fazla XP (Tecrübe Puanı) toplar iseniz seviyeniz o derece hızlı bir şekilde yükselmekte. Her yükseldiğiniz seviyede karşınıza kilitli olan yeni balıklar, bitkiler ve dekorasyon malzemeleri açılmakta. Tecrübe puanı toplarken para da topladığınız için,bu topladığınız paralar ile bu ürünleri satın alabiliyorsunuz.
Oyunun ekranında yem, cama tıklama, fırça, market ve madalyon gibi seçenekler bulunmakta. Balıkların yemlerini ve akyaryumun dekorasyon malzemelerini Store adı verilen marketten alıyoruz. Cama tıklamak için ekrandaki parmak resmini seçerek akvaryumun camının istediğiniz yerine dokunabilirsiniz. Balıkları yemlemek için yem resmine tıklamanız gerekmektedir. Akvaryumunuz belli zamanlarda yosun tutabilecektir. Fırça ile bu yosunları temizleyebiliyorsunuz. Madalyonlar ise, sizin görevleri ne kadar yerine getirdiğinize ve başarınıza bağlı olarak verilmektedir. Ek olarak oyunda “train” adı verilen küçük bir oyun bulunmakta. Balıklarınızın gelişimi için bu oyunu 7 defa oynamanız gerekmektedir. Oyunda her 12 saatte bir kişiye özel sandık açılmakta ve bu sandıktan çıkan paraları toplayarak para kazanabilirsiniz.
Gökay Özbudak 9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu nasıl büyük bir tuzağa dönüştü? İşte o oyun ve yaşananlar.
Bilgisayarınızı taradığını ve virüs bulduğunu söyleyen bu tip reklamlara inanmayın.
9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu, kullanıcılarını kötü yazılım yüklemelerine yönlendiren reklamları yayınlarken yakalandı.
Farm Town oynayan yüzlerce kullanıcı reklamları gördüğünü bildirdi. Reklamlar, bilgisayarınızda virüs olduğu uyarısını yapıyor ve yalnızca reklamdaki anti-virüs yazılımını indirirseniz sorunun çözüleceğini söylüyor. Farm Town’un geliştiricisi, reklamları görmezden gelmeleri konusunda uyardı, ancak üçüncü parti reklamları engellemeyi başaramadı.
Anti-virüs yazılım uzmanları, üçüncü parti reklam ağlarının kötü yazılım yaymasının Farm Town’un suçu olmayabileceğini, ancak sorun giderilene kadar kullanıcıların oyunu oynamamasını tavsiye etti.
Bugüne kadar The New York Times, MySpace gibi sitelerde de böyle reklamların çıktığı görülmüştü. Eğer oyunu oynuyorsanız kendi anti-virüs yazılımınızı güncellemekte fayda var. chip
“Şimdi değilse ne zaman?”, “Böyle olacağını tahmin edemezdi”, “Göreceksin…”, “Bazen olur öyle” gibi mesajların ne olduğunu kimse anlamaz. Kendi kendine mırıldanır gibi mesajlar yazan bir Facebook modelidir, zararsızdır. Gizemliden ziyade manasız mesajlar yazar.
Spamci Devamlı yeni bir Facebook uygulaması bulup listesindeki herkesi çağırır. Sizi türlü yardıma, sayfaya, gruba ve oyuna çağırıp durur ve “Cheap Viagra” e-postaları kadar spam’cidir. Kötü niyetli değildir ama canı sıkılmıştır.
Quizci Kronik davetkar semptomları da gösterebilen, canı sıkılmış bir başka Facebook gezginidir. Bu can sıkıntısını iyi kötü ayırt etmeden bütün testleri çözmekle geçirir. Aynı zamanda kronik davetkarsa size bütün bu quizleri yollayarak “büyük bir iyilik” yapar.
Zombi “Sabah uyandım”, “Dişlerimi fırçaladım”, “Kahvaltıda yağda yumurta yedim”, “İşten sıkıldım”, “Trafikte sıkıştım”… Ne kadar ilginç mesajlar değil mi? İnsanın gününe renk katıyor böyle şeyler! Karşınızda ne kadar hayatla ve düşünceyle dolu bir insan var artık anlayın.
Pazarlamacı İnsanın başarılarını sevdikleriyle paylaşması güzel bir şey olabilir ama devamlı, devamlı ve devamlı yaptığınız işlerin ne kadar süper olduğundan bahsedenler insanların canını sıkar. Blog’undaki her yazıya bir bağlantı veren, çektiği her fotoğrafı yükleyen, yaptığı tabloyu koyan, sınav notlarını veya iş yerinin yaptığı her kampanyayı Facebook’a koyanlar ve bunu iflah olmaz. Facebook yeteneklerinizi tanıtmak ve pazarlamak için iyi bir yer olabilir ama kimse sadece reklamları izlemek istemez.
Arşivci Sıradan bir Facebook kullanıcısının 100, bilemedin 200 arkadaşı vardır. Ama sosyal kelebeklerin arkadaş sayısı 1000’e kadar çıkabilir. Allah aşkına kim bu kadar insanı tanıyabilir? Ne derece tanıyabilir? Hayatta konuşmayacağı insanları ekleyenler bu kalabalığın içinden hiç kimseyi hatırlamadan boş kalabalık oluşturuyorlar. Hiç konuşmayacaksan niye ekliyorsun?
Haberci “Michael Jackson öldü!!! Bunu ilk benden duydunuz, ben söyledim! Herkes benden duydu! Ben ilkim! Herkese ben haber verdim!” Ne kadar sinir bozucu değil mi? Sanki milyonlarca insanla birlikte haberi televizyonda görmemiş gibi… Bu model sinir bozucu olmanın ötesinde zararlı da oluyor. Yalan yanlış haberler saçarak insanları yanlış yönlendirebiliyor. Daha da kötüsü bir kez yalan haberi belleyenlerin, bu yanlışta diretmeleri.
Patavatsız “Falanca eczaneye basur kremi almaya gitti” türünden mesajlar yazabilen patavatsızlar ne var ne yoksa sayıp döker, insanları rezil ederler. “Filanca geçen falancayla öpüşüyordu” der, ilişkileri parçalar. Dedikoducudur ama art niyetliden ziyade boş gevezedir. İlginç olsun diye kimseyi ilgilendirmeyen iğrenç detaylar anlatabilir.
Türkçe özürlü “Nbr şkrm?” Bu ilk örnek, SMS yazıp durmaktan sesli harfleri yutacak şekilde evrimleşmiştir. Bir başka alt model senelerdir klavye kullanmayı öğrenememiştir veya çok iri parmaklara sahiptir “Abi mne zamna yola ıçkıcas?” Yazım yanlışları bir miktara kadar doğaldır ama kasıtlı olarak “shey bak ne dichem” tarzı konuşanlar… onlar başka bir dünyanın insanı.
İlgi hastası “Bugün çok hastayım”, “Bir gün daha bitti oh be”, “İyi haberlere ihtiyacım var” türü mesajları zaman zaman herkes yazar. Ancak birileri her gün bu tarz mesajlar yazıyorsa ortada bir sorun var demektir. Sempati avcıları gerçekten sorunludur ama yazdıkları sebeplerden değil. Devamlı ilgi ve alaka çekmeye çalışırlar, çocuk gibidirler.
Sessiz takipçi İlgi hastasının zıttı karakterde bir karakter. Ses çıkarmazlar, yazı yazmazlar, durum güncellemezler, fotoğraf yüklemezler. Bununla birlikte herkesi takip ederler. Nereden mi anlarsınız? Denk gelir ve bir gün konuşurken daha önce yazdığınız bir yazıyla veya yayınladığını fotoğrafla ilgili bir yorum gelir. Sessizce takip ederler, bu sessizlik ürkütücüdür…
Paparazzi Facebook’ta çekildiğinin farkında bile olmadığınız fotoğraflara rastladıysanız, bu modeli de anlarsınız. Bir partide sarhoş hallerinizi çekip, sizi etiketlemeden yayınlayabilir. Siz fark etmeseniz de paparazzi her yerde, her şeyi çekmektedir. Bu modelin bir alt kolu da yüzlerce fotoğrafınızı yükleyip sizi etiketler. E-postayla uyarıyı kapatmadıysanız sizi uzun bir temizlik bekliyor demektir.
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta 7 maddeye dikkat edin.. !
Dünyanın en büyük sosyalleşme platformu olan Facebook’da aşağıdaki 7 noktaya dikkat etmezseniz Facebook size Cehennem olabilir..
1- Basit şifre kullanmayın: Basit şifrelerden bir sözlük kullanarak kurtulabilirsiniz. Hatta şifrenin sonunda yani harflerin arkasından bir rakam kullanmak da faydalı olabilir. Tüm bunlara bir de büyük ve küçük harfleri karışık kullanarak şifrenizi oluşturmayı eklerseniz şifre kırma olaylarından bir adım daha uzaklaşırsınız. Yüksek güvenlikli denebilecek bir şifre en azından 8 karakterli olmalı. Rakamları bir kelimenin ortasına yerleştirmek de iyi bir seçenek olabilir. İşte size güzel bir şifre örneği: TeL28efON
2- Doğum tarihinizi gün, ay ve yıl olarak profilinizde paylaşmayın: Eğer paylaşırsanız kimlik hırsızları için çok güzel bir av haline gelirsiniz. Hakkınızda biraz daha fazla bilgi sahibi olan bir kimlik hırsızının banka hesabınızı bile ele geçirme ihtimali artar. Eğer profilinizde tam doğum tarihiniz varsa, hemen profil sayfanıza gidiyorsunuz, Info (Bilgiler) sekmesini tıklıyorsunuz. Sağ üstteki Edit Information’ı (Bilgileri Düzenle) tıklıyorsunuz. Eğer sadece arkadaşlarınız doğum gününüz hakkında bilgi sahibi olsun istiyorsanız, sadece gün (day) ve ay (month) seçeneklerini işaretliyorsunuz.
3- Kullanışlı Gizlilik Ayarları’nı görmezden gelmeyin: Facebook’un kullanıcı bilgilerinde gizlilik konusunda çok hassas olup olmadığı tartışılır. Fakat adamlar sonuçta Hesap (Account) bölümüne gizliliği kişisel hale getirmek için çok güzel bir özellik de koymuş. Arkadaşlarınızla bile sadece belirli bilgilerinizi paylaşabilir, fotoğraflarınızı bile görmemesini sağlayabilirsiniz. Bunu sadece belirli arkadaşlarınız için de yapabilirsiniz. Sonuçta arkadaş listenizdeki herkesle aynı tanışıklık derecesine sahip değilsiniz. Kimi sadece iş bağlantısı olarak listenizde duruyorsa, o zaman özel fotoğraflarınızı da görmesi çok da gerekli değil. Hele hele telefon numaranızı buralarda paylaşmak… Aklınızdan bile geçirmeyin. Ne kadar özel hayat, o kadar güzel Facebook!
4- Çocuk sapıklarına karşı önleminizi alın, sakın çocuğunuzu ‘tag’lemeyin: Bir fotoğrafta eğer çocuğunuz da varsa, kesinlikle adını ‘tag’lemeyin. Eğer başka birisi bunu yapmışsa, hemen girip Remove Tag (Tag’i sil) seçeneğinden silin. Eğer çocuğunuz Facebook’ta yoksa ve birisi onun ismini ‘tag’lemişse, o kişiye silmesini söyleyin.
5- Evde olmadığınızı kesinlikle durum bildirimlerinizde veya herhangi bir bölümde paylaşmayın: Bunun evinizin kapısına “Sayın hırsız, biz evde yokuz, rahat olun” demekten hiçbir farkı yok. Arkadaşlarınızla tatilde olduğunuz veya tatilde yaşadıklarınızı paylaşmak için dönüşe kadar sabredin ki eve döndüğünüzde ilk iş olarak polisi aramak zorunda kalmayasınız.
6- Facebook aramalarında birazcık da hayalet olun: İsterseniz Facebook aramalarında hiç kimseye görünmeyebilirsiniz. Hatta bunu istemekte büyük de fayda var. Bunun için Facebook Gizlilik Ayarları bölümünde “Arama” (Search) bölümünü açın. Facebook arama sonuçları bölümüne “sadece arkadaşlarım” tercihini aktif edin. Kesinlikle “Herkese açık arama sonuçları” bölümünün işaretli olmadığından emin olun. Yoksa sırf güzel bir fotoğrafınız yüzünden arkadaşlık teklifi bombardımanına hazır olun. Sonuçta Facebook bu, otu da kullanıyor, bir hoşu da…
7- 13 yaşın altındaki aile üyelerinize Facebook kullanma izni vermeyin, veriyorsanız da kontrol sizde olsun: Facebook prensip olarak 13 yaşın altında olanlara Facebook’u kullanma izni vermiyor. Fakat bugünlerde bu yaşın altındaki birçok çocuk Facebook kullanıyor. Eğer 13 yaşın altında olan bir aile üyeniz varsa ve arkadaşlarıyla iletişim kurmak için Facebook kullanmak istiyorsa, o zaman bütün bağlantı bilgilerine (en önemlisi e-mail adresi) kendi bilgilerinizi yazmak faydalı olacaktır. Böylece Facebook’ta neler yaptığı bilgisini her gün mail kutunuzdan izleyebilirsiniz.
Facebook FarmVille Oyunu Telefona Taşınıyor.Kullanıcılar telefondan da FarmVille girebilecek. Facebook’ta binlerce insanı kendine bağlayan FarmVille oyunu başka platformlara da taşınıyor. İşte çiftçiliğin en son halleri.. Zynga isimli bir firmadan çıkan FarmVille oyunu, Facebook’un fenomenlerinden biriydi. Sanal bir çiftlik olan bu oyunda, yaratılan karakterle ekin ekilip, hasat yapılıyor. Kısa sürede binlerce kişinin oynadığı oyun büyük ilgi sebebiyle giderek genişledi. Son zamanlarda milyonlarca oyuncusu olan FarmVille, yapımcısının büyük bir servet kazanmasını sağladı. Alternatifleri karşısında pazar payını kaybetmek istemeyen Zynga çiftlik farklı platformlara da yaşamını götürmeyi hedefliyor.
İşte Firmanın başka projeleri; Kullanıcılarını Facebook’a girme zorunluluğundan kurtaran sitenin bir sonraki adımı ise oyuncuları bilgisayardan kurtarma konusunda olacak.
Zynga nın yaptığı açıklamaya göre firma, FarmVille’in mobil platformlardan da oynanabilmesi için yatırım yapıyor. Firma, farmvilleandroid.com, farmvilleiphone.com, farmvilleipad.com ve farmvillesms.com adlı sitelerin isim hakları satın alınmış bile. Mobil FarmVille yapımcıların bu konudaki tek projesi de değil , firma bu platformda yeni oyunlar da hazırlayacakmış. Sizce FarmVille’in bu kadar büyümesi olumlu bir gelişme mi?
aşk nickleri facebook,facebook aşk sözleri,facebook aşk hakkında heşey
ßẽή ǺگKι گẽήLẽ yǺگǺyǺмǺzگǺм vǺґگıή σLмǺگıή
ÇöLüN,SuYa ÖzLeMi,BeNiM SaNa OlaN AşKıMıN YaNıNdA HİÇ KALIR
Kırıyorsa sözlerim susarım bir daha konuşmam.rahatsız ediyorsa varlığımölürüm karşına çıkmam.rahatsız eden sevgim ise;ÜZGÜNÜM ONA KARIŞAMAM
Kalbim her dakika hızla çarpardı göğsümün içinde ateş var gibi
Aşıkım ek iş olarak da öğrencilik yapıyorum
(ya Yari Dalgali Olmali Deniz)–ya Tam Durulmali , Ya Da Kudurmali,,(yari ümit Vermemeli Sevgiliye)– Ya Adam Gibi Sevmeli , Yada çekip Gitmeli…
Eğer beni bu BİLGİSAYARDA, bu KOLTUKTA, bu şehirde b ulamazsan, Sevgilim bilki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.
Durumum çevrimiçi,Beynim meşgul,Ruhum hemen dönecek,,Aklım dışarıda, Elim telefonda, Kalbim sende
Kalp kırmak o kadar kolay ki bir hata yaparsın hemen kırılır peki ya o kırılan kalbi düzeltmek kırmak kadar kolay mıdır
Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…
Seni bir öpsem iki kıskanır, iki öpsem üç alınır, dört öpsem beşin aklı kalır. Benimle tüm sayıları denemeye varmısın?
Ben seni unutmak için sevseydim, sana olan tutkunluğumu kalbime değil, Güneşin çıktığı zaman kaybolan buğulu camlara yazardım.
Bir yudum zehir olsan, biran bile düşünmeden seni içerdim, sırf seninle bir olmak ve seni içimde hissetmek için
Ben sana uzaktan bakmayı ben seni uzaktan sevmeyi ben sen bilmeden seni yaşamayı sevdim bitanem
Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet.
Bir gün sevgilim sordu aşk nedir diye biraz zaman istedim düşeneyim diye.ertesi gün gördüm onu bir başkası ile kulağına fısıldadım aşk ızdırapdır diye
Sen ne biçim aşıksın sevdiğine seviyorum bile diyemeyen sen ne biçim aşıksın sevdiğine değer vermeyen nasıl aşıksın be sen nasıl aşıksın
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü aşk sessiz, sevgi dilsizdir..
Senden o kadar nefret ediyorum ki ama o kadarda seviyorum artık unutacağım seni sen de unut beni biricik nefretim…
Bazi rüyalar digerlerinden çok uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam su an bu mesaji okuyor.
Al hadi hançeri eline vur hadi sırtıma acıma canım nasıl olsa kahpelik son modaa !!!
Mesajı okuduktan sonra elini kalbine koy güleceksin. Sana ruhumu yolluyorum birazdan öpüleceksin.
Hiç başlamaması gereken bir aşktı bu zaten. Yasaklarla başlayıp yasaklarla biten. Artık sevmek yok, dönmek yok. Seni yeniden sevmesini bildiğim gibi unutmasınıda bilirim.
Dünyanı tersine döndüreceğim, senide canından bezdireceğim, yaktığın ateşi söndüreceğim ,hesabım bitmedi daha seninle.
Yarı dalgalı olmamalı deniz,Ya tam durulmalı,ya da tam kudurmalı.Yarı ümit vermemeli sevgiliye,Ya değer vererek sevmeli,ya da çekip gitmeli.
Balıkların aşkını bilirmisin dokunamazlar ama yüreklerinde hissederler sevgiyi bende sana dokunamıyorum ama yüreğimdesin BİTANESİ..
Kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni….
Ben sana “SEVMEYİ” öğretemedim,Sende bana “UNUTMAYI”öğretemedin….
resimli facebook aşk yazıları,facebook için en güzel aşk yazıları,en güzel facebook aşk yazıları,facebook aşk sözleri,facebook aşk mesajları
Sen Gelipte Pismanim Desen Bana Ceza Ver Raziyim Cezama Desen Sana Tek Bir Ceza Verirdim Seninde Benim Gibi Sevmeni Isterdim Seni Gordugum Ilk Ani Hatirliyorum Ve Hic Durmadan Agliyorum
Kimler Icin Dokmedimki Gozyasi,senin Icin Dokuyorsam Ne Cikaromur Temelinden Her Bir Tasi,senin Icin Sokuyorsam Ne Cikar
Dunyanin En Agir Iscisi Benim, Nedenmi? Cunku 24 Saat Seni Dusunuyorum Gecenin Izinde Iz Surdum Seni Aradim Ay Sahidim,karanliklar Ise Isigimdisabahi Yapacak Gunese Ant Olsunki Seni Bulacagim Ve Benim Olacaksin,bir Seher Vakti
Bir Mezarci Olsaydim Seni Topraga Degil Kalbime Gomerdim Sevgilim
Seni Sevdigimi Soyluyorum Ama Bu Yalan,cunku;sana Olan Duygularim O Kadar Ustun Ve Yuceki Askim Onlara Isim Bulamadim
Eger Bir Ucurumun Kenarinda Dusmek Uzere Olsam, Asagida Bir Dal Olsa Ve O Dalin Sen Oldugunu Bilsem,olmekten Degil Bitanem Seni Kirmaktan Korkarim
Daglardaki Ruzgarin Esintisi Nasil Insaniin Icinde Bir Heyecan Yaratiyor Ise Iste Bende Seninleyken O Heyecani Yasiyorum Bitanem
Sen Deprem Gibi Girdin Gonlume Fay Hatti Cizdin Yuregime Enkazlar Biraktin Uzerimde Kalbimde Artcilar Devam Etmekte Ozlenmektesin Gulum 84 Siddetinde
Git Tabi Gitkirpiklerime Bir Kara Diken De Sen Eklehenuz Sokaklarina Bile Alisamadigim Bu Kente Ver Beni Ve Bakisinin Talan Ettigi Yerlerimi Al Oyle Git
Bende Hasret, Hasrette Sen Bildim Sende, Bensiz Ben Var Deprem Yikmaz, Yakmaz Ates Ask Olayim, Askin Kadar
Yurek Vermez Yurekliye Darildim Kustum Yuregimi Sana Getirdim Bir Guvercin Kanadinin Ucuna Denizlerde Tuz Koymadim Yarama Bastim Yuregimi Sana Getirdim Sesimin Ibresi Az Konus Dedi
Belki Yuzum Gulecek Donecegim Saskina Belki Mahkum Olacak Omur Boyu Askina Bu Karari Verirken Sakin Bana Deme Toy Sensiz Ben Yasayamam Elini Kalbime Koy
Dalgalarca Dalgalandim Ruzgarca Estim Yuregimi Sana Getirdim Sen Can Istemissin Candan Da Ote Dostum Yuregimi Sana Getirdim
Bazan Kar Nasil Hazin Yagar Bilirsin Kursuni Bir Gokyuzunden Aglamakli Iste Oyleyim, Kapkarayim Bu Gun Gel En Huzunlu Sesinle, En Dokunakli
Seni Icimden Atiyorum Hergun Biraz Biraz, Ayriliga Da Alisilir Unutmainsaniz Neler Gorecegiz Daha, Senin Sevgin Nedir Ki Koca Dunyada
Carsida Kaybolan Cocugun Elinde Soguyan Anne Sicakligi Hiziyla Ayrildin Benden, Oysa Ben Cay Bardaginda Birakilan Dudak Payi Kadar Bile Ayri Kalamam Senden
flickr nedir flickr nasıl kullanılıyor flickr kullanma klavuzu
İlk olarak Flickr nedir açıklama yaparak başlayalım. Flickr Dünyanın en büyük portallarından Yahoo’nun fotoğraf paylaşım programıdır.
Flickr Üyesi Olmak için yapmanız gerekenler: Mevcut Yahoo hesabınızla bu siteden faydalanmanız mümkün . Senelik 30 dolar verirseniz Pro üyelik alıyorsunuz ve sınırsız fotoğraf yükleme hakkını oluyor . Gruplara fotoğraf yollama hakkınız 10 grupla sınırlıdır , 100mb gibi bir alanınız vardır ve bazı başka sınırlamalar .
Flickr profili nasıl oluşturulur :
Sisteme girer girmez sınırsız sayıda fotoğraf ekleyebilirsiniz. Dİlerseniz küçük boy , dilerseniz tam boy . Herhangi bir kısıtlama yok . Yüklediğiniz fotoğrafları kategorize etmeniz de mümkün .
Flickr’e fotoğraf eklemek
Bu çok kolay bir işlem aslında. Ama izlenen , izlenme sayısına ulaşan fotoğraflar için biraz uğraşmalısınız. Yani fotoğrafları biraz süslemek , arama motorlarında izlenir hale getirmek gerekir. Bunun için de TAG dediğimiz araçlar var. Her fotoğrafınıza onu mümkün olduğunca tanıtır TAG eklemek çok faydalıdır . Örneğin Eos 40D ile Tamron 17-50 kullanarak çektiğim bir Karadeniz manzarası için ; -Canon Eos 40D , -Tamron 17-50 f2.8 -Landscape -View -Sky gibi taglar eklemek faydalıdır.
Kullanıcılarla irtibata geçmek :
Flickr sistemini bir süre kullanınca size mailler gelmeye başlar. Herhangi bir kullanıcı sizi arkadaş listesine eklemek isteyebilir. Bunu siz de sıklıkla yapın . Ne kadar çok arkadaşınız varsa o kadar çok paylaşım anlamına gelir bu ….
Bunun dışında beğendiğiniz fotoğrafları favori listenize ekleyebilirsiniz.
Jobs’un Ölümü Twıtter’ı Kilitledi Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un ölümü Twitter’ı da kilitledi Steve Jobs’un ölümü Twitter’ı da salladı
Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un ölümü Twitter’ı da kilitledi.
Haberi duyan Twitter kullanıcıları hissettiklerini paylaştı. Jobs’ın ölümünün ardından milyonlarca insanın duygularını paylaştığı Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey, kendi başsağlığı mesajında, “Teşekkürler Steve” yazdı.
İşte bazı twitler:
Jeremy Bryan: Huzur içinde yat. Dünyayı 21’inci yüzyıla sen taşıdın.
Jack Nicholson: Sevgili Steve. Tanrı kesinlikle Windows kadar iyi bir insan. Ona yardım edebilir misiniz? Böylece hayat daha güzel ve kolay hale gelir.
Jonathan Tejeda: Annemin iPad’in ne olduğunu bildiğini söylemesi, Steve Jobs’ın dünyada yaptığı etkiyi bana gösteriyor.
Fajar Jay Fikri: Üç elma insanların hayatını değiştirdi: Adem’in elması, Newton’un elması ve Steve Jobs’ın elması.
Reina Hidalgo: Steve Jobs, sen olmasaydın bugün ailemizle ve sevdiklerimizle iletişim kuramazdık.
DailyWordz: Steve Jobs neden farklı? Çünkü o hayalleri satmıyor ama üretiyor.
Brian Burgess: Teknoloji dünyası için üzücü bir gün. Dünya çok büyük bir hayalciyi kaybetti.
Darren Rovell: Steve Jobs, huzur içinde yat. Çalışma masalarımızda, kulaklarımızda ve ellerimizde izini bıraktın.
Nil Karaibrahimgil: Steve Jobs, elimize büyülü elmalar bırakan büyük buluşçu, huzur içinde yat ve mümkünse tekrar gel.
Yaşar Günaçgün: Rip Steve Jobs. Yaptığın her şey için teşekkürler…
Salih Kapusuz: Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un ölümü dünya için büyük bir kayıp. Teknoloji ve iletişim adına çığır açan büyük dahi Jobs’a insanlık adına yaptıkları için sonsuz teşekkür ediyoruz.
Berna Laçin: Hayal kadar uzak, şu anda evimde olacak kadar yakın, ürettiğin her şey icin teşekkürler Steve Jobs.Ve en güzel söz S.J’un arkasından söylenen: Üç elma insanların hayatını değiştirdi: Adem’in elması, Newton’un elması ve Steve Jobs’ın elması…
Gülben Ergen: ”Sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur.” – -Steve Jobs.
BurcuBaydur: Steve Jobs için çok üzgünüm :((
SteveHills: Thank you for the difference. Steve Jobs, 1955-2011 (Fark için teşekkürler)
TimzZ: Steve Jobs.. A huge loss to technology. His products genuinely changed my life and I use them daily. R.I.P. StEVE.. (Teknoloji için büyük bir kayıp. Onun ürünleri gerçekten hayatımı değiştirdi ve ben her gün onları kullanıyorum.)
JeLiBoNss: “Steve Jobs” mekanın Apple olsun 🙂
Damon Lindelof: Garajında oturan her hayalci ve dünyayı değiştirebilecek kadar çılgın olan herkes adına, seni özleyeceğiz.
Adrian Kessler: Seni özleyeceğiz Steve Jobs. İneklerin dünyasında çok üzücü bir gün.
Perry Opel: Steve Jobs sen bir öncüydün. Seni kesinlikle çok özleyeceğiz.
Jenna Molby: Steve Jobs, sen yenilik kelimesine yeni bir anlam kattı.
Salman Rushdie: İlk Apple Mac’ime kavuştuğum günden beri Steve Jobs’ın kurduğu dünyaya aşığım. Gerçekliğin en mükemmel mimarlarından biriydi. Huzur içinde yat.
Arnold Schwarzenegger: Steve hayatının her gününde California rüyasını yaşadı. Dünyayı değiştirdi ve hepimize ilham verdi.
Dennis Haskins: “Bir kişi” farklılık yaratabilir. Tanrım sen Steve Jobs’ı kutsa ve yanına kabul et.
Emma Kennedy: İlk kez iPod’u gördüğümde gözlerime inanamamıştım. Bize Ay’ı bir çubuğun içinde verdin. Huzur içinde yat.
Jim Carrey: Steve Jobs inanılmaz bir adamdı. Hard disk’imde sonsuza kadar yaşayacak.
Nisha Ezzati: Bu adam neslimizi ve çağımızı sonsuza dek değiştirdi. Huzur içinde yat Steve Jobs.
Richard Blackden: Bir sonraki Steve Jobs’ı nerede bulacağız?
Eos Chater: Steve Jobs’ın ölümü karşısında tek kelimeyle şok oldum. O benim hayatımın elmasıydı.
Dave Addey: Steve Jobs olmasaydı, kariyerim olmaz ve tüm Apple sanayisi var olmazdı. Teşekkürler Steve.
Nicki Minaj: Eğer Steve Jobs’ın ölümü hakkında bir şaka dahi duyarsam, deliririm. O adam dünyayı değiştirdi ve hastalıklı şakalar yapmak komik değil.
Kye Sones: Bizi teknolojide ileriye götüren bir efsane ve yenilikçiyi kaybettik. Huzur içinde yat.
Daisy Mcandrew: Dünyayı onun fikirleri ve başarılı olmadan düşünemiyorum. Geride bu kadar büyük bir elma damgası bırakmak ne kadar etkileyici.
Suhel Seth: Tanrılar Dünya’ya ağırbaşlılık ve yenilikle yeniden bir bakış atmalı. Apple onlara da erişecek… Cennette. Huzur içinde yat Steve Jobs.
Matt Galligan: Steve Jobs, teknolojinin çirkin dünyasına dokundun ve onu güzelleştirdin.
Kıyamam Sana… Bir bakışın yere düşse..arş yere düşer üzüntünle beraber dünyana Bir damla gözünden dökülen yaşa,yağmurlar yarışır kendinden bir haber acılarına Dedim ya asma suratını hak vaadi gelir bulur seni ve sevgini Gözlerini çekme benden dayanamam hasretine yar,ben öleyim yerine…! Kıyamam sana. Bakamam gözlerine,dayanamaz bu yürek gözlerindeki acıları görmeye.çaresiz düşer yere bakışlarım Sanadır düşse bile dökülen göz yaşlarım, ne yağmur ne nehir yarışabilir göz yaşlarımla Değmesin üzüntü gözlerine,düşmesin yüreğine hasret,sen ölme ben öleyim yar…! Kıyamam sana Kıymeti yok gözümde,senden başka hiçbir şeyin,en değerli varlığım sensin,senin sevgin, İste yoluna fedadır başım,etmem bir an dahi tereddüt,akmaz bir damla yaşım.. Yeter ki sen hep sev beni,seni sevmeme izin ver,varsın gözüm kan ağlasın, Bu can sana kurban olsun,gönlüm sevgin ile dolsun,sen ölme.! ben öleyim yar…! Kıyamam sana… Gece olmuş,güneş doğmuş bir haberim ben dünyadan,benim bütün dünyam sensin, Ne ayın,ne güneşin hükmü yoktur gözümde,karanlık dünyama doğan ayımsın içimi ısıtan güneşim.. Sen yoksan virandır dünyam,yıkılır üzerime bir Çığ misali sensizlik,kesilir sensiz nefesim, Sen mutlu ol razıyım,bitsin nefesim,kara toprak olsun sonum,sen ölme.! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana. Seni sevmek ecelse varsın kendi ellerimle kefenimi şimdi yine kendim dikeyim……. Senden ayrılmak ölümse varıp kibriti şimdi yine kendi ellerimle çakayım….. Selam olsun benim dilimle, sana ve o güzel kalbine ey .! rahmanın nuru….. Gel ne yapacaksan sen yap beni ele verme..sen ölme.! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana Ben bende değilim artık,aklım,kalbim,ruhum sende baktığım duyduğum her şeyde sen varsın.. Elimi uzattığımda ellerini tutacak kadar yakın ama düşlediğim bir hayal kadar uzaksın.. Aşkın ateşten gömlek,sevdan işlemiş kanıma.var eden şahidim olsun,temiz çıkarsız aşkıma, Ayrılığı düşünmek ölüm,seninle ölüme kucak açmak vuslattır bana sen ölme.! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana.. Gözünde şimdi çakmak gibi çakan,kalbine de güneş gibi yakan bir aşkı koyduk Kimse üşütemez artık senin bedenini ve gözlerini karanlığa mahkum edecekleri biz kovduk Yüksekler var artık senin sevdanda ve onlara sevdiren biri vardı seni, işte biz oyduk Şimdi yeni bir dünya kur kendine kuramazsan biz varız yerine sen ölme.! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana. Her geceyi sabah olsun diye beklerken bin dertle ,bin hüznü eklersin mazlum olan kendine Dipsiz bir kuyuya atılmış gibi dermanın kalmamış başın hep yukarda, dizlerin yerde iken bile Ben seni unutmam öleceğim biliyorum ama seni o büyük özlemle bekleyeceğim o günde Kalk ayağa ey nur anası, ey nur parçası biz geldik yerine sen ölme.!Ben öleyim yar…! Kıyamam sana Yaralı bir serçe göğsümün sol yanına sığınan, kanadı kırık, ruhu paramparça Daha uçmayı öğrenemeden vurulmayı öğrenmiş, hem de yakın sandığı uzaklardan… Hayat hep böyle mi sürer yürekler arasında bunca yüreksiz, bunca vefasız ve sen böyle yalnız. Sürmezmiş işte, öyle bir yüreğe göç eder ki yüreğin, tek başına bir dağ başında, Düştüğün zindan köşelerinde, en içinden çıkılmaz sandığın dertlerde bile Ne yalnızlık ne keder vuramaz seni, yüreğinde o en yakınken Yüreğine düştüğüm yüreğimi yakan yangın yüreklim sen ölme..! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana Hasretin mi derin, derin yüreğimi sızlatan, günlerimi asırlar diye önüme seren aşk fermanın Her dakika yüreğimi bir hançer gibi vuran ak,nerede vurulacak boynum hangi geçmez zamanın… Önümde uzanıp duran bu uçsuz bucaksız ve de dipsi okyanuslar gibi seni seninle aradığım Ve menzilinde senin olduğunu bildiğim bitmek bilmez bu yol, hangi bilinmez mekanım Zaman ve mekan tanımaz sevdasıyla yandığım, sen ölme..! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana Çepeçevre sarılmış dört bir yanım hangi yana koşsam bir duvara çarpıyor canımı yakıyorum Kıyamam kimselere, ağlarım sessiz ve kimsesizce, kıyılırım kıyamadığın gül yüzlü kaktüslerce bitiyorum Elimi uzatıyorum tutulur ümidiyle, bir kelepçe bir pranga daha, hayırsız ellerce vuruluyorum Özgürlük ümidiyle koştuğum her kapıdan esaretle dönüyor tekrar, tekrar yaralanıyorum Ve sen düşünce gönlüme gülüm her şeye rağmen özgürlüğü yudumluyorum Özgürlüğü kendimi kalbine hapsetmekte bulduğum sevgili sen ölme..! Ben öleyim…! Kıyamam sana Düşmeye görsün gözlerinden damlalar, düşüp de yüreğime parçalar beni Zerrelere bölünür havaya karışırım, seni da o dem gözyaşlarınla yarışırım Sensizliği seninle, yokluğu seninle aşar ,sen gelecen diye coşar seninle koşarım Hayatı sen varsın diye yaşar, her çileyi sen varsın diye yudumlarım sen ölme ..! Ben öleyim yar…! Kıyamam sana An gelir simsiyah bir duman kaplar günümü, boğulurum karanlıklarda ve yorulurum Pencereyi sen gel diye açarım, nefesi sen diye alır, gözlerimi sana kaparım Fırtına kopmuş ..sel götürmüş evimi yurdumu seni bur da bekliyorum….. Ne demişler sel gider kum kalır,o gitsin gelirsen seni selin kumu gibi bekliyorum…… Özledim seni bana getiren rüzgarı arkasında fırtınada barındırsa sen ölme yar..! Ben öleyim…! Kıyamam sana Yüreğimdeki sessizliği gözlerin bozar deli yağmurlar gibi herkes beni yağmurlar ıslattı sanır Sen doğarsın ömrüme ömrüm baharı bulur, gözlerime bakanlar beni gül dalı sanır Bakarlar gözlerime öylesine boş bakışları insanların ama insanlar beni sana aşkımdan tanır Bilmezler içimdeki o ışıltı sen, gördükleri sen, yaprağına düşmüş çiğ tanesi ben Sığınırım kuytuna kokuna bürünürüm bensen sen ölme yar.! Ben öleyim…! Kıyamam sana Seni seviyorum demek hiç bu kadar anlamlı olmamıştı haykırıyordum için ,için Lisan hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı bir yüreği yüreklere anlatmak da, bu düzen ne biçim Ve hiç bir yürek bu kadar kıskanmamıştır bir başka yüreği böyle bir aşkı taşımak için Ve hiç bir aşk hayatı böyle anlamlı kılmamıştır sen ve ben varken, anlamsız hayatlar için Varım ben bu hayatta sırf senin için ama ne olur sen ölme yar…!Ben öleyim …! Kıyamam sana
Sen nerdesin bende biliyormusun? Her sabah uyandığım günışığında Küçük dünyama sızan aydınlığın kendisindesin Geldiğin de, apaydınlık kaplanan gözlerimde Gittiğin vakit en koyu karanlıklara düşerim biliyormusun? Sen nerdesin bende biliyormusun? Gün boyu yaşadığım her dakikayı gösteren Sol yanımda taşıdığım saatimin akrebindesin Her gösterdiği anda seni özlerim Her saniye geçişinde,sensizliği çekerim Bu, ne zordur sana atan yüreğime biliyormusun? Sen nerdesin bende biliyormusun? Kalemimin ucundan damlayan şiir tadıyla Her boş kağıda yazılan en güzel kelimelerdesin Ne kalemim yazabilir, ne cümleler anlatabilir İfade zorluğu çektiğim en yoğun sevgimdesin Bendeki seni anlatmak ne kadar zor biliyormusun? Sen nerdesin bende biliyormusun? Her gece dalmak istediğim uykulara inat Beynimin her hücresini kaplayan düşüncemdesin Sen olmasan da gördüğüm, uyumaya çalıştığım en pembe düşlerimdesin Sensiz yaşadığım rüya aleminin her defasının Benim için bir kabus gibi olduğunu biliyormusun? Sen nerdesin bende biliyormusun? Yaktığım sigaramın son nefesine kadar Ağır ağır içime çektiğim düşüncemdesin Bunu böyle bilipte, aldığım nefesi boşluğa üfleme zorunluluğu Ne demek biliyormusun? Sen nerdesin bende biliyormusun? Gözlerimde, ellerimde, yaşadığım her saniyemde Bugünüm de, belki, belki yarınımda, hele akşamlarım da Yalnız odamı kaplayan duvarların yankısında… Sana hissettiklerimi, bir kağıtlara şiir gibi Bir de o duvarlara her gece haykırdığımı biliyormusun?
Kimsenin kucaklayamayacagı kadar kucakladım seni Bazen bir umut olmalıyım yureginde Güzel yarinlarda gercekleşmeyi bekleyen Sonra bir hayal düşüncelerinde Seni başka alemlere getiren Karanlık düşüncelerindeki son yapak olmalıyım ben Hic solmayan bir yaprak Seni yaşamalıyım duygularda Seni hissetmeliyim her nefes alışımda Yagmur olup üzerine yagmaliyim Her damla benim sana olan sevgimdir Islanmalısın sevgi yagmurlarıyla Aydınlıgın olmalıyım sonra Bugday sarısı güneşimle Kar’a kartanesi’ne ne dersin Bembeyaz saf aşklar yaşamak için Ben senin vazgecmediğin gökyüzün olmaliyim Ne sen beni unutmalısın Nede ben sensiz evreni kucaklamalıyım Seni seviyorum demek hiç bu kadar güzel olmamıştı Hiç böylesine sevip sevilmemişti bu yürek Şimdi ben o güzelligi seninle yaşıyorum Ve seni cok seviyorum
Yine sana sesleneceğim Senin kim olduğunu hiç bilmeden Senin kim olduğunu en çok bilerek İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin Dört nala açan kiraz çiçeklerinin Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım Sarı bir hüzün kızıl bir gurur Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana Sana oklardan değil yaylardan bahsedeceğim Gülün dikeninden değil Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım Topraktan söz açacağım Akan su gelmeyecek kelimelerime Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim Yine sana sesleneceğim Senin kim olduğunu hiç bilmeden Bilmek istemeden Alaattin’in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi Ve ne dilersem dilememi isteseydi Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece Hayatta bir şeyden vazgeçmek lutfedilseydi Bedeli her şeyim olsa bile Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de
Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki Tek geride kalmış hesap benim için Bu dünyadaki tek yük Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek Kürek mahkumu için kürek neyse Benim için de sana seslenmek o Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu Öbür yandan bileklerimden sızan kanların Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim Atalarım bana kadınlara gökyüzünü Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler Sen kürekleri yağlı urganları Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak Göstermek istedim Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri Ama senin vaktin yoktu Ben bunu hiç anlayamadım Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki Bazı kadınların beyaz apletlerden daha çok Siyah apletleri sevebileceğini
Sana sesleniyorum Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor Kürekleri bırakamıyorum Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için Kalemi bir an elimden düşürmüyorum Ankara Kalesi’nin önünde Sana sesleniyorum Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun Ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık Seviyorum seni ama dedin Hoşçakal diye ekledin Şimdi gitmeye mecburum Belki yine gelirim, umarım gelirim Son söz oldu
Cennet ve cehennemin dillerini Savaş naralarını ve aşk şiirlerini Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım Senin sözlerinin anlamını öğretmediler Hiçbir şey söylemeden gittin Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın Yine yeniden sadece sana sesleneceğim Müebbet bir aşk dışında Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim Sana sesleneceğim yine Seni sadece kuru bir sevgiyle değil Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun Mütevazi bir sevgiyle değil Küstah bir aşkla sevdim seni Ben Osmanlı gibi Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken Ölen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı Kışın üşümemek için şal yaptın kendine Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de Sana inanırım bilirsin Zamanla unutursun demiştim Niye daha derinleşiyor öyleyse Derinleşiyor özlemin Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları Coşturuyor ayrılık sözlerin Öfkelerimin kararlılığını Aşka katık ederek konuşacağım Bedenim bu dünyayı terkedene kadar
Öyle sanıyorum ki Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için Benden uzun yaşayacaksın Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin Küstah bir aşkla seveceğim seni Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edceğim Ömrün geri kalınında Sana sesleneceğim yine Ben seni beyrut gibi sevdim ama Sana ne Mağribi ne de Manhatten’i anlatamadım Bağdat ve Şam’ı işgale yeltenmişken Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana Senin kim olduğunu hiç bilmeden Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım Senin kim olduğunu en çok bilerek Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke Hüznün beni aşan taşkınlığını Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını Anlayabilseydin Anlatabilirdim sana Seninle yaşanan bir aşktan sonra Ayrılığın ölüm bile olsa Mavi bir ölüm olacağını