Cuma Namazının 4 Rekatlık Son Sünneti’nin Kılınışı,
Cuma Namazının Son Sünneti’nin Kılınışı,
Cuma Namazının 4 Rekat Son Sünnetinin Kılınışı
1.Rekat Başlangıcı
Niyet Edilir Abdest alınıp, ayakta olarak kıbleye dönülür. Ayakların arası dört parmak açıklıkta olur. Kadınlar, vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için en iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtüsü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir etektir.
Önce niyet ederiz “Niyet ettim Allah rızası için cuma namazının son sünnetini kılmaya“
Tekbir
“Allahü ekber” diyerek iftitâh tekbîri alınır.
Erkekler tekbîr alırken; ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarıya kaldırılır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar.
Kıyam
Tekbîrden sonra eller bağlanır. Kıyamda yani ayakta iken secde edilecek yere bakılır.
Erkekler sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmağı sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında bağlarlar.
Kadınlar Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar. Elleri baş örtüsünün altında tutmaya çalışmalıdır.
“Allahü ekber” diyerek rükü’a varılır yani bel doksan derece eğilir ve burada üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir. Rükü’da iken ayakların üzerine bakılır.
Erkekler rükü’da, parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Bacaklarını ve kollarını dik tutarlar.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
Doğrulurken Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, doğrulurken “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
Secdeye Varılır Sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.
Secdeye inerken önce dizler, sonra eller, daha sonra da burun ve alın yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizâsında bulunur. El parmakları birbirine bitişiktir. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede gözler kapalı olmaz. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Erkekler, secdede dirseklerini yanlarından uzak, kollarını yerden kalkık bulundururlar. Ayaklar, parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde yere konur.
Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar. Ayaklar bitişik olarak parmaklar üzerine dik tutulur ve parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıvrılarak yere konur.
Oturulur
“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Otururken, parmaklar dizlerin hizâsına gelecek şekilde eller uylukların üzerine konur ve kucağa bakılır. Burada “Sübhânallah ” diyecek kadar kısa bir an oturulur.
Bu oturuşta erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak, parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur. Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
Tekrar Secdeye Varılır Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
2. Rekat Başlangıcı
Kıyama Durulur
Secdeden “Allahü ekber” deyip ayağa kalkarız, ikinci rekat başlamış olur. Ayağa kalkınca elleri bağlayıp Besmele çekeriz. Fâtiha sûresi okur ve “Amin” deriz. Ardından da zamm-ı sûrelerden birini okuruz. Sonra “Allahü ekber” diyerek rükûa gideriz.
Rükû
“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
Doğrulurken Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, doğrulurken “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
Secdeye Varılır
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Oturulur “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.
Tekrar Secdeye Varılır
Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Oturulur
“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.
Oturunca, Ettehiyyâtü okunur. “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkarız.
3. Rekat Başlangıcı
Kıyama Durulur
“Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra üçüncü rekat başlamış olur. Ayağa kalkınca elleri bağlayıp Besmele çekeriz. Fâtiha sûresi okur ve “Amin” deriz. Ardından da zamm-ı sûrelerden birini okuruz. Sonra “Allahü ekber” diyerek rükûa gideriz.
Rükû
“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
Doğrulurken Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, doğrulurken “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir. Secdeye Varılır
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Oturulur
“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Tekrar Secdeye Varılır Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
4. Rekat Başlangıcı
Kıyama Durulur
Secdeden “Allahü ekber” deyip ayağa kalktıktan sonra dördüncü rekat başlamış olur. Ayağa kalkınca elleri bağlayıp Besmele çekeriz. Fâtiha sûresi okur ve “Amin” deriz. Ardından da zamm-ı sûrelerden birini okuruz. Sonra “Allahü ekber” diyerek rükûa gideriz.
Rükû
“Allahü ekber” diyerek rükü’a vardıktan sonra Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denilir.
Doğrulurken Rükûyda üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” dedikten sonra, doğrulurken “Semi’allahü limen hamideh” diyerek rükü’dan kalkılır ve tam doğrulunca da ayakta “Rabbenâ lekel-hamd” denilir.
Secdeye Varılır
“Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir. Oturulur “Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur. Tekrar Secdeye Varılır Tekrar, “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” denilir.
Tahiyyata Oturulur!
“Allahü ekber” diyerek başını secdeden kaldırıp diz üstü oturulur.
Oturunca sırasıyla; Ettehiyyâtü okunur, Allâhümme Salli okunur, Allâhümme Barik okunur, Rabbenâ duaları ‘Rabbenâ âtina’ ve ‘Rabbenâğfirlî’ okunur.
Selam Verme Dualar bitince yüzümüzü önce sağ tarafa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” deriz. Selâm verirken omuzlara bakılır. Sonra yüzümüzü sol tarafa çevirerek “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” deriz.
Ben Affleck Oyuncu, senarist ve yönetmen tam adı Benjamin Géza Affleck dir.
Ben Affleck 15 Ağustos 1972 tarihinde doğdu.1998 yılında “Good Will Hunting” filmi ile Matt Damon ile birlikte “En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü”nü ve “En İyi Senaryo Akademi Ödülü”nü kazandı. 2006 yapımı “Hollywoodland” filmi ile Venedik Film Festivali’nde “En İyi Aktör” ödülünü aldı ve Altın Küre’ye “En İyi Yardımcı Aktör” dalında aday gösterildi.2007 yapımı “Gone Baby Gone” filminin yönetmenidir.
2005 yılından bu yana Jennifer Garner ile evlidir. Çiftin Violet Anne Affleck ve Seraphina Rose Elizabeth Affleck adında iki kızıları vardır.
Ben Affleck Filmleri
Affleck, “Devlet Oyunları”, “Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne İster”, “Kızımı Kurtarın”, “Tehlikeli Aslar” “Şehrin Adamları”, “Babasının Kızı”, “Hesaplaşma”, “Korkusuz”, “Zor Aşk” ve daha birçok filmde rol adlı.
1963 yılında Nevşehir’de doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul’a geldi. Erenköy Kız Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.
1992 yılına kadar haftalık dergilerde editörlük yaptı ve yayın kurullarında bulundu. 1995 yılından bu yana bir özel televizyon kanalında kadın ve çocuk programları sorumlusu olarak çalışıyor.
2005-2008 yılları arasında “Duvarların Arkasında/Müslüman Ülkelerde Kadın” ismi ile 13 İslam ülkesini kapsayan belgeseller yaptı. 2008-2011 arasında “Biz İngiliz Müslüman Kadınlar“ “Hayme Ana”, “Orhun Yazıtlarından Nobel’e Türk Edebiyatı”, “Kitaba Adanmış Bir Ömür/Ali Emiri Efendi” yapımcılığını yaptığı belgesel projeleri arasında yer alıyor. Halen yapımcılığın yanında Yeni Şafak gazetesinde yazıyor. Ak Parti kurucusu ve MKYK üyesidir.
Yaptığı programlar Yazarlar Birliği ödülü ile Mevlana büyük ödülüne layık görüldü ve çeşitli sivil toplum örgütlerince de ödüllendirildi. Evli ve üç çocuk annesi.
İyi bir kadın bir erkeği etkiler ,zeki bir kadın onda ilgi uyandırır,güzel bir kadın büyüler , anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur ( Helen Rowland )
Kadın kendi başına ne gül goncasıdır , ne de diken .Koklamasını bilirsen gül , tutmasını bilmezsen diken olur . ( Refik Halid Karay )
Kadın , insanın gölgesi gibidir ; kovalarsanız kaçar , kaçarsanız kovalar . ( Chamfort )
Kadınların gözleri keskin , zekaları uyanık , düşünceleri vesveseli olur . ( Guy de Maupassant )
Kadınlarda feci olan şey , ne onlarla ne de onlarsız yaşanabilmesidir. ( Byron )
Kadınlar sevmedikleri adama hiç acımazlar . ( Alexandre Dumas Filles )
Bir kadın ya sever , ya da nefret der ; ortası yoktur . ( Pubillius Syrus)
Kadın öyle bir konudur ki , onu ne kadar incelersen incele herzaman yepyenidir .( Tolstoy )
En mükemmel kadın , çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır . ( Goethe )
Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler. ( H. Edip Adıvar )
Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın. ( Stuart Mill )
Krallar gibi kadınlar da kendileri için yapılan her şeyin esasen bir borç teşkil ettiğine inanırlar. ( Balzac )
Kadınla müziğin yaşı olmaz.( Oliver Goldsmith )
Güzel bir kadın gözü, iyi bir kadınsa gönlü okşar. ( Napoleon )
Kadın her şeyi affeder fakat asla unutmaz. ( Conficius )
Kadını güzel yapan Allah, sevimli yapan şeytandır.( Victor Hugo )
Bir kadının güzelliği, ancak sevmeye başladığı zaman meydana çıkar.( La Bruyere )
Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı saliha kadındır. ( Hz. Ömer )
Kadınlar, erkeklerden daha çok hikmet sahibidirler, daha az bilir, daha çok anlarlar. ( J. Duhamel )
Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı,ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. ( Bacon )
İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder. ( Oscar Wilde )
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajları,Kadınlar günü Hazır Sms Sözleri,Kadınlar günü Kısa Mesajlar,Hazır Kadınlar Günü Mesajları Kadınlar günü mesajları Peygamberimizin (Cennet annelerin ayakları altındadır) sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarım.
Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş günlere gelmemizde önemli görevler başarmışlardır. Kadınlar gününüz kutlu olsun.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde, saygıdeğer Türk ve Dünya kadınlarına sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum.
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.
Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.
8 Mart, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemleri dile getirdikleri gündür. Kadınlarımızın bu anlamlı gününü yürekten kutluyorum
Doğumdan ölüme kadar her hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan değerli kadınlarımızın bu özel gününü yürekten kutlarım.
Bütün dünya kadınlarına sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Tüm dünya, ülkemiz ve üyelerimiz arasında görev yapan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Analarımız, bacılarımız, hayatımızın yarısı hatta çok daha fazla değerlerimizi ifade eden kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Dünya Kadınlar günü Hazır Sms Sözleri, Dünya Kadınlar günü Kısa Mesajlar,Hazır Dünya Kadınlar Günü Mesajları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajları
Dünya Kadınlar günü mesajları 2012 Tüm dünya, ülkemiz ve üyelerimiz arasında görev yapan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş günlere gelmemizde önemli görevler başarmışlardır. Kadınlar gününüz kutlu olsun.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde, saygıdeğer Türk ve Dünya kadınlarına sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum.
Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.
8 Mart, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemleri dile getirdikleri gündür. Kadınlarımızın bu anlamlı gününü yürekten kutluyorum
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.
Peygamberimizin (Cennet annelerin ayakları altındadır) sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarım.
Doğumdan ölüme kadar her hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan değerli kadınlarımızın bu özel gününü yürekten kutlarım.
Bütün dünya kadınlarına sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
Analarımız, bacılarımız, hayatımızın yarısı hatta çok daha fazla değerlerimizi ifade eden kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor
kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum
BÖYLE BİR SEVMEK
ne kadınlar sevdim zaten yoktular yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular bıraksam korkudan gözleri sislenir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular hala arasıra mektupları gelir gerçek değildiler birer umuttular eski bir şarkğ belki bir şiir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular uzak fısıltıları içimi ürpertir sanki gökyüzünde bir buluttular nereye kayboldular şimdi kimbilir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir.
Dünya Kadınlar Günü Şiirleri Kadınlar Günü Şiiri Dünya Kadınlar Günü Kutlama Kadın Konulu Şiirler
Dünya kurulduğundan bu yana, Değer verilmedi kadınım sana Hep ezildin cefa çektin,yılmadın, Yıldırılamadın sen, ve sabrettin
Ne yaptınsa kıymetin bilindi mi? Çoğu zaman gözyaşın silindi mi? Babam dedin ellerine sarıldın, Ar, namus deyip,töreyle anıldın
Silah verdiler kardeşine, öldür dediler Okutmadılar,sevmediyine verdiler Sığındın kocaya kurtulurum diye, Ne çare,yine olmadı,nafile
İtilip kakıldın,dayak yedin satıldın Güvencen yoktu kurtulamadın Bir de düşün ki anasın Soruyorum,hangi derdine yanasın?
Nasıl yaparsan yap oku,kendini yetiştir Çağdaş yolla,bilgilerini pekiştir Kolay değil işin,zor ve güç iştir Ekonomik özgürlüğe sahip ol
Kurtulmak için yoktur, başka yol Mutlu olmalısın ki,sıcacık yüreğinle, Sevgi dağıtmalısın,savaş, var gücünle Korkma hayattan,sevgi, saygı onur sana
Ne mutlu,yıllar önce bağışlamıştı, Yüce Atam bunları kadına Şimdi ne oldu da uzaklaştık, Değişik yollara saptık
Türbanlı,türbansız diye ayrıldık, Düşmeyin bu oyuna,düşmeyin gençler Eremesin muratlarına bu hain eller Cennet ülkemizi,Atam size emanet etmedi mi?
Bu hainlerin yaptıkları artık yetmedi mi? Mühim olan,çağdaş kadınn,çağdaş eğitimle Vatana hayırlı evlatlar yetiştirmesi, Köle gibi değil,insanca yaşayabilmesi
Soruyorum size kadın olmak suç mu? , Ana bacı kardeş,bu kadar korkunç mu? Allah kadını da erkeyi de eşit yaratmış, İkisinide farklı görevlerle donatmış
Var oluşumuzun sebebi,birlikte yaşayıp, Bu dünyayı ve nimetlerini paylaşmaktır Kadın erkek birbirinin kıymetini bilmeli Yüreğinden varsa,kini,öfkeyi silmeli
Ne erkek kadınsız,ne de kadın olmaz erkeksiz, İşte o zaman kalmaz hayatın tadı olur lezzetsiz Bugün kadınları anma günüdür Dileğim,hergün saygı,sevgi,hoşgörüdür
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!
İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.
İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.
Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
Erkekler için şiirler Erkeklere romantik şiirler Erkekler için yazılmış şiirler
Bir Erkek, Bir Kadın Bir kadın ağladı, Bir erkek, gökyüzüne çekti kendini Bir erkek ağladı. Bir kadın ölmeyi büyüttü içinde.
Bir kadın, “Nasıl dikkat etmezsin! ” dedi. Bir erkek, “Asıl ben senin neyinim? ” dedi. Bir erkek, “Sen bendeki mavisin.” dedi. Bir erkek, “Üşüyorum.” dedi. Bir erkek, bir kadın… böylece gittiler günün yanan yüzüne.
Bir kadın, “Ben senin neyinim? ‘ dedi. Bir erkek ağladı, dünya küçüldü. Bir erkek, bir kadın dünya yok oldu. Bir erkek, bir kadın… böylece gittiler kimsesizler ülkesine.
Bir kadın, “Yaşayacak mıyım sende? ” dedi. Bir kadın, “Bekleyecek misin beni? ” dedi. Bir erkek ağladı, bir kadın “Git.” dedi. Bir kadın, “Gidiyorum.” dedi. Yangına döndü erkek, ağladı. Bir kadın, bir erkek… böylece düştüler ateşler içine. Bir erkek sustu, Bir kadın sustu. Sendelediler, düştüler, öldüler. Bir erkek, bir kadın… intihar ettiler.
Kadın ve Erkek Kadın ağladı doğum gününde Erkek rahat orali değildi bile
Kadın sabırla bekledi Erkek öyle demişti
Kadın çaresiz onu bekliyordu Erkek bugünü yarına atıyordu
Kadın sabırla bekledi Erkek öyle demişti
Kadın acılar içinde anımsıyordu Erkek sevebilmem zor diyordu
Kadın sabırla bekledi Erkek öyle demişti
Kadın usulca ağladı caresizdi Erkek asla sevildiğini bilmedi
Kadın buna müstehaktı Değer vermişti….Değersizleşmişti..
Erkek zaten bunu söylemekle yetinmişti Bekleme gelemem sana zor demişti.
Bir erkek düşünün
Bir erkek Dünyaya gelişiyle başına saltanat kurulur Babalar övgüyle kurulur da kurulur… Bir erkek Aslan oğlum der soyadını sürdürür Gelecekte ya adını güldürür! yada soyadını öldürür Bir erkek Gençlikte romantik serüven peşinde koşar Zaman ona erkek olmanın saltanatını kurar Bir erkek Yüreği mertse doğruluk özüdür yolunda yürür Delikanlıca evlenir, onurluca soyunu sürdürür Bir erkek kazancını sevdikleriyle paylaşır Emanet saydığı eşine,çocuğuna sahip çıkar Bir erkek Onlarla aile yapısının kutsallığına tapar Onuru namusu şerefi için yaşar Kimi erkek Erkek ya! kendini kadınlar için varım sanır Güç bende misali! yanılıp aklı karışır Kimi erkek Boşlukta, sürekli arayışta, sevdim sanıp yanılır Maceralarıyla kim bilir? kaç canın ahını alır kimi erkek Ona göre suçlu hep kadındır! görmez kendini Haklı olur her zaman yanılsa da sözleri Kimi erkek Evlenmek için can atar iki üç yıl sonra heves biter Ona ne bir kadın, nede çocuk,hisleri anlamını yitirir kimi erkek İşte ben evliyim der! herkese limanını gösterir evdeki kadınını sürekli sevgilisine şikayet eder kimi erkek Dışarıda da arayış içinde, gördüğü her güzele takılır İçinden neler geçirir yüreği heyecanla kapılır kimi erkek Evinde eşine seni seviyorum,ilk ve son aşkımsın der Avutur,cep telefonuyla yatar kalkar,arayanları,mesajları Yok eder,mesaisine mesai toplantılarına toplantı eklenir Kimi erkek Evde ki eşini unutur, yalancı sevgililerle kendini avutur Korkusundan her yakalanışında! yeminler savurur kimi erkek Aptal sanırlar evdeki kadınları! kendilerini avuturlar Yuvam yıkılmasın diye hep’ son şans’ ister yalvarırlar Kimi erkek Kırklı yaşlarda giyimine daha da özenirler Saçlar özenle taranır ayna önünden gitmezler Kadınlar beni hala beğeniyor mu? kendilerini cezbederler. Kimi erkek. O neyse özü o dur! Öyle yaşamı çizer Ne kırkı akıllandırır nede yetmişi ancak mezarı pekler Kimi erkek Son demlerinde ayna önüne geçer! kendine bakar Ak düşmüş saçlarına çizgiler oluşmuş yüzünde Birde.. Gençliği düşer aklına! ah çeker..derinden Ben neydim oğlum? ne güzeller geçti yüreğimden Şimdi mi? .. Gençlikten ne eser! üzerimdekiler bile yakışmıyor Saltanatım bitmez sanırdım hanım bile aldırmıyor VE Bir erkek Yaşarken kendini biliyorsa namıyla anılır Gençliğinde ne yaptıysa ahiretinde onu bulur Bir daha gelmeyeceği dünyada onuru şerefi için yaşar Yanlışı son anda fark edenler eski saydığı eşine koşar Paşa gibi yaşayanlarda acı çekerek son nefesini sayar Her insan gibi,erkeklerinde bir gün hayatı kayar..
Sait Faik Abasıyanık eserleri Sait Faik Abasıyanık şiirleri
Kılıç Balığının Öyküsü
bu bir kılıç balığının öyküsüdür yazılmasa da olurdu ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu uskumrunun arkasından gidiyordu sürünün içinde bende vardım sırtımda bir zıpkın yarası mutlu olmasına mutluydum nedense gitmiyordu kulağımdan; bir türlü ağ var! sesleri deniz kızı girmiş düşüme ben iflah olmam dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı dolanınca ağa çok geçmeden küserim bir çocuk bile çeker sandala beni bu kadar ağır olmasam beni böyle koşturan yaşama sevinci kanal boyunca bir oyana bir bu yana siz yok musunuz siz; derya kuzuları kestim kılıcımla karanlığımı dibin yakamoz içinde bıraktım suları Ah! aysız gecelerde olur ne olursa sırtımda bir zıpkın yarası atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün iğ gözlerimde; kılıcımda hüzün satın beni satın beni rakı için!
SÖZ AÇINCA
Fırtınaları ayağınıza Meltemleri saçınıza yollayacağım. Yakamozlar tırmanacak göğsünüze Martılara söyleyeceğim gelsinler. Sivriada’nın boz tavşanları Kulağınıza fısıldayacak. Sandalsız balıkçılar da gelecek. Ay ışığını Martının sırtından alıp Akşam üstlerini Kordela balığından Karabataklardan karanlığı Ben alıp getirsem…
Nisan yağmurları yağmış Levent’e Onlar tanıklık etsinler olmazsa. Nisan yağmurları tane tane. Benden yana konuşacaklar bakın Cümle balıkçılar Karidesler, pavuryalar, böcekler İstakozlar.
Akdeniz adalarına haber yolladım Sardunya Adası benden yana çıkacak Yırtık yelkenler benden yana. Benden yana bu yas dökülmüş sandallar Medarı Maişet, Şemşiri Hücum, Maksut Kaptan Ceylanı Bahri, Denizkızı, Bereket motorları benden yana.
Ama ben yine de tavşanları Sivriada’nın boz renkli tavşanlarını Kimselere değişmem. Onları göndereceğim kulağınıza Fısıldamaya Meremet yapan Ermeni kadınları var ya Kumkapı’da.
Arslan gibi kadınlar Memelerinden sert balıkçılar süt emmiş Ak düşmüş saçlarına erkek yürekleri açılmış.
Meremet yapan kadınlar Onlara da açtım bu sevdadan. Hepsi Marmara O canım su Sivriada O yalnızlık, kimsesizlik, balıkçının hürriyet heykeli.
Dülger balığı O canavar görünüşlü O uysal balık. O sandallar, o tavşanlar, o motorlar Hepsi hepsi gelecekler. Deniz diplerinden yakamozlar Dikenleri batan süngerler Hepsi hepsi gelecek. Benim için konuşmaya, dinlersen Onlara da açtım bu sevdadan.
YEİS
Akşam üstleri geliyor Tam insanlar işten çıkarken. Salkım salkım tramvaylardan Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor Namussuz, akşam üstleri geliyor.
Neremden yakalıyor, bilmiyorum Ben tam sevmeye hazırlanırken On altı yaşındaki sevgilimi. Elini elimle tutmak Yirmi dört saatte bir Sıcak bir laf dinlemek isterken Rezil… Tam o saatlerde geliyor
Sağlıklı Nasıl Beslenilir Nasıl Sağlıklı Beslenilir
Yeterli ve Dengeli Beslenme
Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması “yeterli ve dengeli beslenme” dir. Besin öğeleri vücudun gereksinmeleri düzeyinde alınamazsa, yeterli enerji oluşmadığı ve vücut dokuları yapılamadığından “yetersiz beslenme” durumu oluşur.
Birey yeterince yemesine karşın, uygun seçim yapamadığı ya da yanlış pişirme yöntemi uyguladığı zaman bu besin öğelerinin bazılarını alamayabilir. Bu durumda, o besin öğesinin vücut çalışmasındaki işlevi yerine getirilemediğinden yine sağlık bozukluğu oluşur. Bu durum da “dengesiz beslenmedir”.
Günlük Alınması Gereken Besinler:
Yeterli ve dengeli beslenmek için değişik yaş, cinsiyet ve özel durumlardaki bireylerin enerji ve besin öğeleri gereksinmeleri farklıdır.
Besinlerimiz, içerdikleri besin öğelerinin türleri ve miktarları yönünden farklıdır. Bazı besinler proteinden, bazıları karbonhidrattan zengindir. Bu nedenle, besinlerimizi, besleyici değerleri yönünden 4 grup altında toplayabiliriz. Bu grup içinde yer alan besinler, birbirinin yerini tutar. Günlük beslenmemizde her gruptan besin bulunur ve bunların miktarları gereksinmemize uygun olursa, yeterli ve dengeli besleniriz:
Grup 1:
Süt ve sütten yapılan yiyecekler: Bu grup kalsiyum için en iyi kaynaktır. Süt, yoğurt, peynir, çökelek, süt ile yapılan tatlılar bu gruba girer. Bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden veya bir kaçından günde 2 porsiyon yenilmelidir. En az bir büyük su bardağı süt veya yoğurt, iki kibrit kutusu büyüklükte peynir, bir küçük kase muhallebi veya sütlaç bir porsiyon kabul edilir. Bu gruptaki yiyecekler özellikle büyümekte olan çocuklar, gebe ve emzikli kadınlar ile yaşlılar için önemlidir. Yetişkin ve normal durumda olan kişilere günde iki porsiyon, çocuklar, gebe-emzikli kadınlar ve yaşlılar 3-4 porsiyon almalıdır.
Grup 2:
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru nohut, fasulye, mercimek, ve bu besinlerden yapılan ürünler: Bu gruptaki besinler protein, B vitaminleri ve demirden zengindir. Enerji de verirler. Herhangi birinden ya da bir kaçından her gün 2 porsiyon yenilmelidir. Bu grup besinler, öğle ve akşam birinci yemeği oluşturur. Öğünlerden birinde kurubaklagil, birinde etli sebze yemeği yeterlidir. Etin yerine balık veya tavuk da yenilebilir. Gençler, gebe-emzikli kadınlar bu gruptan 3 porsiyon almalıdır.
Grup 3:
Taze sebze ve meyveler: C vitamini, birçok vitamin ve mineral gereksinmemizi bu gruptan karşılarız. Karnabahar, kereviz, patlıcan, enginar, pancar, kabak, domates, salatalık, biber, yeşil yapraklı sebze ve otlar, havuç, her türlü meyveler bu gruba girer. Bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden veya bir kaçının karışımından her gün 5-7 porsiyon yenilmelidir.
Grup 4:
Tahıllar ve tahıllardan yapılan yiyecekler: Bu grup temel enerji kaynağımızı oluşturur. Ekmek, makarna, şehriye, pirinç, bulgur, kuskus, börekler, un ve irmikten yapılan tatlılar bu gruptandır. Ekmek, her öğün yediğimiz yiyecektir.Yetişkin bir kişi için öğünlerde bile 1-2 orta dilim ekmek yeterlidir. Hareketi fazla olan kişiler bunun iki üç katını yiyeceği gibi, daha çok oturarak iş yapan kişilerin bir porsiyondan fazla yemelerine gerek yoktur. Hareketli kişiler yaptıkları işin derecesine göre 2-3 porsiyon yiyebilirler. Bu gruptan günde 4-6 porsiyon yenilmelidir.
Bu gruplarda belirtilmeyen, fakat yiyeceklerimize lezzet vermek için kullandığımız yağlar, şeker, salça ve baharat vardır. Şeker ve şekerli tatlılar vücuda sadece enerji sağladığından bunların fazla tüketilmesi şişmanlığa neden olur. Beden hareketi çok olan işçiler ve sporcular her yemekte tatlı yiyebilirler.Günlük yediğimiz yağların aşağı yukarı yarısı, yiyeceklerimizin bileşiminden gelir. Özellikle etle pişirilen yemeklere ilaveten yağ koymaya gerek yoktur. Katı ve sıvı yağlardan dengeli bir şekilde yenmelidir. Günlük bir kişinin alacağı yağ miktarı 20-30 g. (2-3 silme yemek kaşığı) kadardır. Bu yağın 1/3 ü bitkisel sıvı yağlar, 1/3ü zeytin yağı, 1/3 ü katı yağ olmalıdır.
Moda üzerine söylenip efsane olmuş sözlerden sizlere harika sözler hazırladık Bazıları güldürüyor, bazıları ise işte bu tıpa tıp ben dedirtiyor insana Rahatlıkla, şıklık arasında bir seçim yapmam gerekse, rahatlıkla şıklığı seçerdim. Florde Apanas
Şıklık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişilik meselesidir. Jean-Paul Gaultier
Bir kadın, siyah küçük elbise ile asla fazla veya az şık giyinmiş olmaz. Karl Lagerfeld
“Söylendiği gibi üç bin tane ayakkabım yok, sadece 1060 tane var Imelda Marcos
Amaç insanları değiştirmek değil, kim olduklarını kıyafetlerle anlatma fırsatı vermek Dries Van Noten
Şıklık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişilik meselesidir. Jean-Paul Gaultier Bir kadın, siyah küçük elbise ile asla fazla veya az şık giyinmiş olmaz. Karl Lagerfeld
Söylendiği gibi üç bin tane ayakkabım yok, sadece 1060 tane var Imelda Marcos
Elbise bir kadının vücudunun hatlarını takip etmeli, vücut elbisenin hatlarını değil. Givenchy
Sadece çok akıllı kadınlar, sade bir stile sahip olmayı başarabilirler. Stendal Tüm dünyada kadınlar benzer bir sebeple giyinir, diğer kadınları rahatsız etmek için. Elsa Schiaparelli
Stil ve moda arasındaki fark, kalitedir. Giorgio Armani Moda, sadece tahammül etmesi çok zor bir çeşit çirkinliktir, bu yüzden her 6 ayda bir değiştirmek zorundayız. Oscar Wilde
Hayal edebildiğiniz herşey, gerçektir.Pablo Picasso Modadan ayrılmayan bir kadın, kendine aşık olmuş bir kadındır. La Rochefoucauld
30 yılımı kadın ruhunu araştırmakla geçirdim, ancak hala cevabını bulamadım. Cevaplanması gereken büyük soru şu: Bir kadın ne ister? Sigmund Freud
8 mart dünya kadınlar gününün geçmişi, 8 mart dünya kadınlar gününün başlama hikayesi,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilmiştir..Fakat geçmişi daha eski tarihe dayanmaktadır.. 8 Mart 1857 yılında ABD’nin New York kentinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın ilk mücade ylıdır.Başlama Hikayesi şu şekildedir:Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi. 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi. Böylece 8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline geldi.
Kadınlar günü ile ilgili tiyatrolar, Kadınlar günü piyesleri,
Gülsümün kısmeti :
BABA : Biliyor musun Hanım, Gülsüm’e ne çıktı? ANNE : Piyango mu çıktı yoksa bey? BABA : Onun gibi bir şey, bil bakalım. ANNE : Kısbet mi çıktı? BABA : Pehlivan mı bu? Ne kısbeti? Kısmet demek istedin herhalde. ANNE : He ya, tam onu diyecektim. BABA : Aferin sana, evet ondan çıktı. ANNE : Peki kim? BABA : Kim kim? ANNE : Herif, kısmet kim? BABA : Kısmet de kim? ANNE : Ayol, Gülsüm´e çıkan kısmet kim? BABA : Düşünüyorum, sen de düşün. ANNE: Olur. GÜLSÜM : Ana, baba, ne oluyor burada? ANNE : Ne bağırıyorsun kız! Otur sen de düşün. GÜLSÜM : Oluur. BABA : Yahu Hanım, ne düşünüyoruz biz? ANNE : Gülsüm´e çıkan kısmetin adını… GÜLSÜM : Nee! Bana kısmet mi çıktı? BABA : He ya… GÜLSÜM : Ne duruyorsunuz öyleyse, verin gitsin. BABA : Kime vereceğiz kız? GÜLSÜM : İsteyen adama… BABA : O kim? îşte onu düşünüyoruz. GÜLSÜM : Baba, beni kim istedi? BABA : Karşı köyden biri. ANNE : Herif, madem biliyordun neden söylemedin? BABA : Ne düşünüyorduk demin biz? ANNE : Gülsüm´ün kısmetini düşünüyorduk! BABA : Hay Allah ben de ne düşünüyoruz diye düşünüyordum. GÜLSÜM : Peki kim bu adam baba? BABA : Çiftçi. Seni de şehzade istemez ya… GÜLSÜM : Nerede görmüş beni? BABA : Görmemiş ki… ANNE : Bey, bu nasıl iş? Kızı görmeden mi alacak bu adam? BABA : Görmeden olur mu kadın? Görecek tabi. ANNE : Ne zaman? BABA : Nerdeyse gelir. GÜLSÜM : Amanın! Ana kız, hemen ortalığı toparlayalım. BABA : Kapı çalınıyor, kim o? DÜNÜR : Benim, haber yollamıştım. Aldınız mıydı? BABA : Haber bu, kaybolur mu? Aldık tabi. ANNE : Gülsüm! Gel kız buraya! GÜLSÜM : Süsleniyorum ayol, herif gelip beni böyle mi görsün? BABA : Şeey, bizim kızımız biraz şeydir… ANNE : Akılsız… DÜNÜR : Aman efendim, akıllı kadın daha tehlikeli olur. BABA : Zaten ben hiç akıllı kadın görmedim. GÜLSÜM : İşte geldim. Deminden beri ne bağırıp duruyorsunuz yahu? Bu da kim? BABA : İşte, bu kısmetin… DÜNÜR : Adım İsmet. ANNE : Kızım hele bi sor. Kısmet efendi ne içmek ister? GÜLSÜM : Ne içecek! Şıra tabii. DÜNÜR : Neden? GÜLSÜM : Bizim şıramız iyi de ondan. Aptal değilsen şıra içersin. BABA : Kusura bakma oğul bizim kız kıt akıllıdır. DÜNÜR : Aman aman, böylesi daha iyi. GÜLSÜM : Anaaaa, anaaaaa, üüüüüüüüü,üüüüü… ANNE : Ne oldu kız? Niye ağlıyorsun? GÜLSÜM : Ağlarım tabi. ANNE : Kız, kocaya gidiyorum diye ağlanır mı? GÜLSÜM : Ona ağlamıyorum. Şu baltaya ağlıyorum. ANNE : Baltanın nesine ağlıyorsun? GÜLSÜM : Ben evlenince çocuğum olmayacak mı? ANNE_ : Olacaak! GÜLSÜM : Çocuk buraya şıra olmaya gelmiyecek mi? ANNE_ :Geleceek! GÜLSÜM : O balta yavrumun kafasına düşerse ya… ANNE : Essahtan kuz. Vah benim torunum. Vay talihsiz yavrum! BABA : Nooluyor orada be! ANNE : Beey, bey yetiş! BABA . :Noldu? ANNE : Bu balta ilerde torunumuzun kafasına düşerse nolur halimizİ bir düşünsene… BABA : Amanın, bunu ben hiç düşünmemiştim yahu. Vay torunum/ DÜNÜR : Yahu sabahtan beri sizi dinliyorum oradan. Çok safsınız ha… BABA : Vay yavrum, oy torunum, ooy! DÜNÜR : Yahu kesin şu ağlamayı. Bakın baltayı aldım oradan. Artık çocuğunuza bir şey olmaz. BABA : Vaay, ne kadar akıllıymış bu kısmet yav! Allah razı olsun evladım. DÜNÜR : Bakın, ben Gülsüm´ü akıllı değil diye alacaktım ama, dünyanın en aptal kızıyla da evlenemem. GÜLSÜM : Ana, ana, almayacak bu adam beni! DÜNÜR : Belki en aptal değildir. Bunu öğreneceğim. BABA : Nereden öğreneceksin? DÜNÜR : Şimdi yola düşeceğim. Eğer kızınızdan daha aptal birini görürsem gelir kızınızla evlenirim. Beni beklesin. BABA : Zaten kim alır ki onu? Mecbur bekleyecek. GÜLSÜM : Benden aptal insan yoktur dünyada. Bulamaz. Evlenemiyeceğim. DÜNÜR : Sözüm söz. Hadi hoşça kalın BABA : Merak etme kızım, buralar aptal doludur. Döner alır seni.
DÜNÜR : Kolay gelsin hemşerim! ÇOBAN : Kolaysa başına gelsin. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. DÜNÜR : Ne yapmaya çalışıyorsun? ÇOBAN : Eşeği yukarı, ağaca çıkaracağım. DÜNÜR : Zor bir iş ama, eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Görmüyor musun, hayvanın karnı aç. Hadi aslanım, çık yukarı. DÜNÜR : İyi de eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Manzara seyredecek! Tövbe yarabbi! Karnını doyuracak karnını! DÜNÜR : Yani ağaca karnını doyurmak için mi çıkacak? ÇOBAN : Len git işine! Sorgu meleği misin sen? DÜNÜR : Kızma, sahiden merak ettim. ÇOBAN : Ağaçta ne var? DÜNÜR : Yapraak… ÇOBAN : Haa, demek kör değilsin. Ya kör olmalıydın ya aptal. Demek ki kör değilsin. DÜNÜR : Eşek ağaçta ne yapacak? ÇOBAN : Len hemşerim, “hayvan aç” diyorum. DÜNÜR : Haa, anladım. Çıkarıp onları yedireceksin. ÇOBAN : Afferin sana. DÜNÜR : Ama şöyle yapsan, dalı tutup aşağı çeksen öyle yedirsen daha kolay olmaz mı? ÇOBAN : Vaay canına!… DÜNÜR :Yaa!… ÇOBAN : Yahu sen sandığım gibi aptal değilmişsin be. DÜNÜR : Sana bu kadarı yeter. Hadi eyvallah. ÇOBAN : Uğurlar ola!
GÜLSÜM : Hoş geldiniz. Bak geçen gün şıranı içmemiştin. Sakladım. îç. DÜNÜR : Yani sen üç gündür elinde bardakla beni mi bekledin? GÜLSÜM : Ne var bunda? Başka işim mi var ki?… DÜNÜR : Ya hiç gelmeseydim? GÜLSÜM : Babam “mutlaka geri döner” dedi. Benden daha aptal insan çokmuş. Söyle bakalım beni alacak mısın? DÜNÜR : Alacağım Gülsüm GÜLSÜM : Yaşasın, demek benden aptallar da var şu dünyada. Ne gördün, anlatsana. DÜNÜR : Bir adam gördüm. Aç olan eşeği zorla ağaca çıkarmaya çalışıyordu. Eşek ağaca çıkınca oradaki dalları yiyecekmiş. Zavallı hayvanı itip duruyordu. GÜLSÜM : Hah hah hah ha! Aptal adam. Eşek öyle itmeyle ağaca çıkar mı? Önce kendi ağaca çıkıp, sonra iple eşeği yukarı çekseydi ya!.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Geçmişi 1857’lere dayanan kadınlar gününüzü Forumdaş Net ailesi olarak kutluyoruz.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı.
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.
26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır. Kaynak: Wikipedia
14 Şubatta Ne Hediye Edilir sevgililer gününde Ne Alınır
14 Şubat Sevgililer Gününde Erkeklere Kadınlara Alınabilecek Hediye seçenekleri;
Erkeklere hediye beğendirmek genel olarak kolay görünür.Alınabilecek hediyeler arasında şık bir saat,kullandığı parfümü biliyorsanız parfüm, şık bir bluz kazak,mesleğine göre çok şık bir kutuda kalem de olabilir.Takım elbiseyi severek giyen bir erkeğin asla hayır diyemeyeceği kol düğmelerini unutmayalım.Şık bir kol düğmesi de zarif bir hediyedir. Klasikleşmeye başlamışsa da, kupanın dışına fotograf koydurup, sıcak su koyunca ikinizin fotografı çıkması da bir öneridir.Eğer becerebiliyorsanız sevgilinize kendi ellerinizle sevdiği renklerden bir atkı örebilirsiniz.
Bayanlara hediye seçeneği çok gibi görünür.Fakat erkekler için zor bir süreçtir hediye alması.Çünkü kafasında acaba beğenir mi sorusu fink atar.Şöyle sıralayacak olursak;
Bayanların en büyük tutkusu takıdır,genel olarak.Şık bir kolye,küpe kendinize güveniyorsanız tek taş harika bir hediyedir.
Beraber gezmeye gittiğinizde gözüne takılan vitrinde beğendiği bir takıyı hediye olarak gören kadın kadar mutlusu olamaz heralde:) Tabii bu da erkeğin sevdiğine ne kadar değer verdiğini,sevgilisine ne kadar özen gösterdiğini gösterir.
Çikolata seven kadınlar için kalpli güzel bir kutu çikolata da güzel bir hediyedir.
Çalışan bir bayansa işyerine gönderilen çiçek de çok hoş bir hediyedir.
Son günlerde ihtiyaç duyduğu bir eksikten bahsediyorsa onu alıp hem ihtiyacını karşılamış hem de sevgilinize hediye vermiş olursunuz.
Ne tür giyindiğine dikkat ediyorsanız kıyafet de güzel olur.Eşarp seçeneğini de unutmamak lazım.
Sevgilinizi iyi analiz ettiyseniz karakterine uygun bir hediye mutlaka bulursunuz.
Tugbam sitesinde en güzel Özlü Sözlerle Bayanlar sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Özlü Sözlerle Bayanlar
İyi bir kadın bir erkeği etkiler ,zeki bir kadın onda ilgi uyandırır,güzel bir kadın büyüler , anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur ( Helen Rowland )
Kadın kendi başına ne gül goncasıdır , ne de diken .Koklamasını bilirsen gül , tutmasını bilmezsen diken olur . ( Refik Halid Karay )
Kadın , insanın gölgesi gibidir ; kovalarsanız kaçar , kaçarsanız kovalar . ( Chamfort )
Kadınların gözleri keskin , zekaları uyanık , düşünceleri vesveseli olur . ( Guy de Maupassant )
Kadınlarda feci olan şey , ne onlarla ne de onlarsız yaşanabilmesidir. ( Byron )
Kadınlar sevmedikleri adama hiç acımazlar . ( Alexandre Dumas Filles )
Bir kadın ya sever , ya da nefret der ; ortası yoktur . ( Pubillius Syrus)
Kadın öyle bir konudur ki , onu ne kadar incelersen incele herzaman yepyenidir .( Tolstoy )
En mükemmel kadın , çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır . ( Goethe )
Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler. ( H. Edip Adıvar )
Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın. ( Stuart Mill )
Krallar gibi kadınlar da kendileri için yapılan her şeyin esasen bir borç teşkil ettiğine inanırlar. ( Balzac )
Kadınla müziğin yaşı olmaz.( Oliver Goldsmith )
Güzel bir kadın gözü, iyi bir kadınsa gönlü okşar. ( Napoleon )
Kadın her şeyi affeder fakat asla unutmaz. ( Conficius )
Kadını güzel yapan Allah, sevimli yapan şeytandır.( Victor Hugo )
Bir kadının güzelliği, ancak sevmeye başladığı zaman meydana çıkar.( La Bruyere )
Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı saliha kadındır. ( Hz. Ömer )
Kadınlar, erkeklerden daha çok hikmet sahibidirler, daha az bilir, daha çok anlarlar. ( J. Duhamel )
Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı,ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. ( Bacon )
İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder. ( Oscar Wilde )
Tugbam sitesinde en güzel Oscar Wilde Vecizeleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Oscar Wilde Vecizeleri Oscar Wilde Vecizeler
Oscar Wilde Vecizeleri,Sözleri
Demokrasi; halkın, halk tarafından ve halk için coplanmasıdır. Tehlikeli olmayan bir fikre fikir demeye değmez.
Centilmen, insanların duygularını asla yanlışlıkla incitmeyen kişidir. Bir dostun üzüntüsünü herkes paylaşabilir. Ama bir dostun başarılarına içtenlikle sevinmek bir ruh hasleti gerektirir.
Ne zaman insanlar benimle aynı fikirde olsa hatalıymışım gibi hissediyorum. Bigami, gereğinden bir fazla kadınla evli olmaktır. Monogami de öyle.
Hiçbir şey romantizmi espri anlayışı olan bir kadın kadar mahvedemez, ya da espri anlayışı olmayan bir erkek kadar.
Savaş kötü kabul edildikçe hep ilgi çekici olacaktır. Avami olarak görüldüğü zaman gözden düşecektir.
Kadınlar bizim kusurlarımızı sever. Eğer yeterince kusurumuz varsa kalan herşeyi affedebilirler. Zekamızı bile… Amerika, uygarlık aşamasını atlayıp barbarlıktan doğrudan gerileme aşamasına geçen tek ülkedir.
Kendini düşünmeyen adam hiç düşünmüyor demektir. Kadın ve erkek arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, kin, hayranlık ve aşk olabilir ama arkadaşlık asla.
Gençken paranın hayatta en önemli şey olduğunu zannederdim. Şimdi yaşlıyken, öyle olduğunu biliyorum. Erkekler kadının ilk aşkı olmayı ister, kadınlar ise erkeğin son aşkı.
Kadınlar anlamak için değil sevilmek için vardır. Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri için evlenirler, kadınlar ise meraktan. İkisi de hayal kırıklığına uğrar.