Posts Tagged ‘kaldım’

Sen Gideli

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sen gideli kuşlar uçmaz oldu

Çiçekler bir anda soldu

Bana sualler soruldu

Yolum kötü bir yoldu

***

Sen gideli Yıldızlar bana küstü

Bir anda bir Yıldız düştü

İçimdeki sevgi bir anda katılaştı

Çevremdeki insanlar gittikçe yozlaştı

***

Sen gideli sabahlar olmuyor

İçim yanardağ gibi yanıyor

Düden şelalesi gelse

Söndüremez bunu her kes biliyor

***

Sen gideli sessiz kaldım

Hayatıma yeni bir sayfa açmaya çalıştım

Ama hiç bir zaman başaramadım

Ben hayata tutunamadım

***

Sen gideli Sandıklı sessiz kaldı

Canım öyle bir yandı

Ölmeyi düşündüm olmadı

Ne haldesin diye sormadı

Mehmet Işıldak

Döndüm Aşık Veysel Orhan Veli ye

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bahar rüzgarları eserdi, o bukleli saçlarında,
Ben sana hasret kaldım, bak bu mayıs akşamında,
Gözümden öpme derdim, bir tanem ayrılık olmasın diye,
Sen gidince bak ben döndüm, aşık Veysel, Orhan Veli ye.

Bak daha dondurman bitmemiş, yarım kalmış son cümlen,
Yine yalnız kaldım kalmadı, beni tek bir teselli eden,
Bakırköy sahilinde dinlerdikya çığlık çığlığa,
Martı seslerini, yine seni sordular bu gün.
O… Vefasız unuttumu bizleri, unuttumu seni.

Oysa şimdilerde özlemeyi öğrendim,
Sen unuttuğundan beri,
Saatleri ayrılığa kur, özlem sirenleri hep çalsın,
Kalkınca gönül limanından son gemi,
Ardından sallamayı unutma, o… beyaz mendilini,

Biliyorsun dönmez hiç bir zaman, giden bir daha geri,
Sende geç kalma kaçırma son tren i,
Bak şimdilerde uzayan raylardasın bense,
Uçsuz bucakksız deryada, unutma bunu sen seçtin,
Gerek yok artık ne figana ne feryada.

By:Oğuz Demirci

Gülümser ; Yunus YAŞAR

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yanı başlı bir sevda
Kuşkulu bir bekleyişle hükümlü
Gel desen bütün korkunç yargılar susacak
Katmerli günahlarda ezilecek zaman
Gel desen
Aşk anımsanmaz oysa
Yaşanır tıpkı şiirler gibi
Hep sen yüklü bir şarkı çalar kapımı ıslak akşamlarda
Kıskaç kıskaç daralır boğazımda gir diyemem
Yatılı bir yokluğun kalır içimde
Buruk ve sancılı
Sabah sabah sana bir şey söyleyeyimmi
Ben,ben oldum olası bir seni sevdim
Karaçam gözlerinin iz düşümü tam ortasında yüreğimin
Sevgilerim büyük olurdu
Evreni sığmazdı hasretliğim
Gel dinle beni
Ayrılığa yumukla yakınlaş biraz
Bir ilkindi sofrası dudaklarım sana kurudu
Tüm yargıları unut
Gel vede parçala yalnızlığı

Yoksa yoksa gelme dicem
Hep aynalarda kal dicem gülümser
Tutki usuma perçinlemişim seni
En ağır sevgilerle
Bakışların gözlerime günışığı neylersin
Bir şiirsin dilimde söküp atamadığım
En unuttuğum anda bile alıp başıma kaçışım sana
Kınadılar beni,kınadılar beni
Küfr etti anam doğurduğuna küfr etti

Yoksa yoksa gelme dicem
Hep böyle aynalarda kal dicem gülümser
Tutki otuz tonluk kantarlar tartmıyorlar yalnızlığımı
En sevdiğim antalyaya tokatlıyor ağıtları poyratça
Piri reis vapuruna yüklendi bu akşam liman dolusu umutlarım
Mersin açıklarında olacak sabaha
Seni arıyacak ve ben otel bonjurda gözlerini desenliycem duvarlara
Bakışlarında bir ikinci baharı yazacak takvimler
Yüreğimde, yüreğimde öyle büyüdükü hasretin ağrı dağı kadar

Öyle deme yar unutmak ne mümkün
Gözleri bağlı dolap atları gibi döndü durdu yokluğun
Dur diyen yok bilen yok gitti gelmez trenlerindeydi yetişini
Ogün bugündür küstümdü sokaklara kala kaldım kan bulanmış kuytularda
Yalnızlıklar bana ben sana aşina
Bir türlü alışamadım yok oluşuna

Haberin ola haberin ola
Beklentiler bulvarında sana deyin ne varsa silip süpürdü zaman
Bir bostan korkuluğu bedenim kaldı yitiversen devrilir
Bu yirminci şiir serkin tahta tabaklara işlemişim
Süzme balı dudaklarından taşan tüm anaçutkuları
Konya kaşıklarında asılı adı konmamaış sevdaların yaşmağa
Tüm güneyim tanığımdır
On şiir yazsam dokuzu seni anlatır

Kim ne derse desin
Adresimdir yüreğin
Herkes bilsin istiyorum
Sevmenin böylesini
Yoksa yoksa gelme dicem
Hep böyle kal dicem aynalarda gülümser
Tutki yüreğimi zor zapediyorum yokluğunda
Ellerine kavuşmasam bir bıçak kesimi kalıyorum zamanla
Bazen gelirsin düşlerime
Aynalara düşerdi güzelliğin safinaz
Bütün günahlarını kabulleniyorum Uzaktanda olsa
Gül biraz, gül biraz

Güzellik İle ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Güzellik ile ilgili şiirler,güzellik şiirleri,

GÜZELLİK

Güzellik güzellik dedikleri nedir ki
Bir küçük sivilceye yenik düşer
Kaşını gözünü anlattığıma bakma sen
Ruhum ruhunu ister

Sonsuz Güzellik.

Kendini görmek için, bak canan aynasına,
Üzülme ihanete, girme sakın yasına.

Gelecektir herkesin, elindeki kaşığa,
Şu ömür süresince, ne doğrarsa aşına.

Neden insan hep ben der, nedendir bunca keder,
Görmezmi gelen gider, bu gün dünden de beter,

Âlemde hiç bir şeyi, sahipsiz sanma sakın,
Sen onu görmesen de, her an her şeye yakın,

Görür gözetir seni, her an O seninledir,
Hilkati tenkit etme, ne yapsa yerincedir.

Öğren sırrı hilkati, ben neciyim diye sor,
Nefsini üstün tutma, hiç kimseyi görme hor.

Üstünlük imandadır, iman’da takvadadır,
İmanla, takva ile mü-minler me-vadadır.

Sırrı hilkate miftah, insandaki şu benlik,
Benliği ıslah eden görür sonsuz güzellik.

Necdet EREM (Necdet EREM)

HER YAŞ AYRI GÜZELLİKTE

Yıllar geçmiş, çabuk gitmiş
Her yaş ayrı güzellikte.
İster onbeş, ister yetmiş
Her yaş ayrı güzellikte.

Sever insan deli gibi
Sanki kendi malı gibi.
Taze gonca dalı gibi
Her yaş ayrı güzellikte.

Hatıraları dizse de
Bazen yorulup bezse de
Zaman izleri çizse de
Her yaş ayrı güzellikte.

Gençlikte gider uçlara
Aldırmaz hafif suçlara
Beyaz yakışır saçlara
Her yaş ayrı güzellikte.

Beden yaşlı, ruh genç kalsın
Yıllardan intikam alsın
Varsın elli, altmış olsun
Her yaş ayrı güzellikte.

Miyaser GÜLŞEN

Ne güzelde söylüyorsun
Deli gönlü eğliyorsun
Güzelliği yeğliyorsun
Yıldız gibi Gülşen gökte

Abisinin gülüne bak
Miyasere madalya tak
Övgüyü o ediyor hak
Yakışacak sana pekte

Yavaş yavaş aşınıyom
Taş atan yok kaşınıyom
Kara dut da düşünüyom
Hayat mı var tembellikte

güzellik masumum

GÜZELLİK MASUMUM

Gözüme uyku girmedi bu gece
Seni düşünüyorum her nefesimde
Hasret çekiyorum şafak sönünce
Halimi gel gör güzellik masumum

Yorganım tanınmaz hallerde olur
Yastığa saçlarım tel tel dökülür
Sağa sola döne belim bükülür
Gizlice bak bir güzellik masumum

İki saatlik uykuyla sabah olunur
Gönlüm dualarla ezan okunur
El havada mutlu olmanı diler
Ne olur sen bil güzellik masumum

Gölgeli meşhur kayboldu özünden
Aradı kendini tükenmez kalemden
Manşetlerde dolaştı aşk ilan
Ara bul beni güzellik masumum.

O NE GÜZELLİK

Sivas diyarında bir güzel gördüm
O ne güzellikti bayıldım kaldım
Dün gece düşümde saçını ördüm
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Gerdanlık olsaydım döşünde senin
Beni yakar mıydı ateşli tenin
Bedenimi sarsın nazik bedenin
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Gözlerinden nurlu ışık aktıkça
Kendimi kaybettim aşkla baktıkça
Mecnunlara döndüm gönül yaktıkça
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Benim olsa dedim seni görünce
Sende gülümsedin beni görünce
Melek sandım inan yeni görünce
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Sarılıp derdimi kalbimden alsan
Bir gece yanımda uyuyup kalsan
Yârsız yatılmıyor yorgun da olsan
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Anlat hele nedir bu işin aslı
Derdini dinledim benden de yaslı
‘Nerelisin’ dedim dedi ‘Sivaslı’
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Zeki Tombul sana yandı bilesin
Cümle dostlar bana şifa dilesin
Benim olup ömür boyu gülesin
O ne güzellikti bayıldım kaldım

Zeki Tombul

Ahmet Arif En Güzel Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

En Güzel Ahmet Arif Şiirleri

Ahmet Arif Şiirleri

Anadolu

Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak…
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım…
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu’yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri…
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda…
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne – üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

Hasretinden Prangalar Eskittim

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana…
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…

Sevdan Beni

Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni…

Uy Havar

Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim -leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın.
Oy sevmişim ben seni…

Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu!
He canım…
Çiçekdağı kıtlık, kıran,
Gül açmaz, çağla dökmez.
Vurur alnım şakına
Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü, Medetsiz, Munzur.
Şahmurat Suyu kan akar
Ve ben şairim.

Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi.
Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş,
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kınsız bir rüzgar
Mısra dökeyim.
Oy sevmişem ben seni…

Ve sen daha demincek,
Yıllar da geçse demincek,
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
Yaran derine gitmiş,
Fitil tutmaz, bilirim.
Ama hesap dağlarladır,
Umut, dağlarla.

Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
Düşün, olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda,
Atıp bir kıyıya iki zamın
Yarının çocukları, gülleri için
Herbirinin ayvatüyü, çilleri için,
Koymuş postasını,
Görmüş restini.
He canım,
Sen getir üstünü.

Uy havar!
Muhammed, İsa aşkına,
Yattığın ranza aşkına,
Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan-ter içinde, asi,
He desem, koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni.

Ahmet Arifin Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ahmet Arifin Şiirleri


Ahmet Arif Şiirleri


OTUZÜÇ KURŞUN

1.

Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van’da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı…

Yiğitlik inkar gelinmez
Tek’e – tek doğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yana, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda…

2.

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı

Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.

Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!

Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere…
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
Ilk atımda uçuran
Usta elleri…

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri…
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi…

3.

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun…

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki…

4.

Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden…

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına…

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki…

5.

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki…

Anadolu

Beşikler vermişim Nuh’a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak…
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım…
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu’yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri…
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda…
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne – üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

Hasretinden Prangalar Eskittim

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana…
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…

Sevdan Beni

Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni…

Uy Havar

Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim -leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın.
Oy sevmişim ben seni…

Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu!
He canım…
Çiçekdağı kıtlık, kıran,
Gül açmaz, çağla dökmez.
Vurur alnım şakına
Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü, Medetsiz, Munzur.
Şahmurat Suyu kan akar
Ve ben şairim.

Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi.
Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş,
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kınsız bir rüzgar
Mısra dökeyim.
Oy sevmişem ben seni…

Ve sen daha demincek,
Yıllar da geçse demincek,
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
Yaran derine gitmiş,
Fitil tutmaz, bilirim.
Ama hesap dağlarladır,
Umut, dağlarla.

Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
Düşün, olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda,
Atıp bir kıyıya iki zamın
Yarının çocukları, gülleri için
Herbirinin ayvatüyü, çilleri için,
Koymuş postasını,
Görmüş restini.
He canım,
Sen getir üstünü.

Uy havar!
Muhammed, İsa aşkına,
Yattığın ranza aşkına,
Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan-ter içinde, asi,
He desem, koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni.

Şarkı Mesajları

Pazar, Haziran 17th, 2012

Şarkı Mesajları

Tugbam sitesinde en güzel Şarkı Mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Şarkı Mesajları

Sevdim Seni Bir kere Başkasını Sevemem Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem!

Dünya Bana Zindan Oldu Sen gideli oldum Deli Bunca ömrüm Ziyan ldu Sen gideli Sen gideli Gitti Aklım Oldum Deli off…

Yâr Deyince Kalem Elden Düşüyor Sözlerim Görmüyor Aklım Şaşıyor.

Bırakma beni insanlar kötü bırakma beni korkuyorum..

Vaz Geçtim Gözlerinden Sanma Adını Ezberliyorum hala Aşkın En Ağırıydın Bana Kalmadı Yüreğim Kayboldum her an..

Yalnız Gitme Giderken Benide Götür, ben Gelmezsem Hic Durma Bu Aşkı Bitir, Yapma Beni Bırakma Eller Ne Der Sonra Diller Ne der Sonra!

Ağlamazdım Kirpiğimde Yaş Olsaydın Sıkılmazdım Gözümde çöp Olsaydın Gocunmazdım Ah Yaramdaki kan Olsaydın Sana Ben harammıydım ki helaline gittin…

Bir gün Gelirde Unuturmuş insan En Sevdigi Hatıraları bile, Bari Sen Her Gece Yorgun Sesiyle Saat 12’yi Vurduğu Zaman beni beni Unutma..

Aklımı yerden Göğe Kadar Aşka Sordum Kimseye Kafam Bozulmuyor Onun Kadar, Çok Umutsuzum Bazen Bazende umutluyum Seviyorum Olmuyor Sevmezsem öLürüm..

Bu Sefvdanın Dalında Hep Yanmayamı yeminim Erken gelen Hazanda hep Solmayamı yeminim, Bulutlar Dayansın diye Adını Dağlara verdim Toprağa Anlatsın Diye Sesini Sulara Verdim!

Söze gerek yok Gözlerime Bak oku gerçeği Sen içinin Sesini Dinle Kalbine Sor Beni..

Ben Canımı verdim Bir Vefasıza O beni Unuttu Dönmedi hala, Bu Evde Saatler geçmiyor Sanki o şimdi uzakta Duymuyor beni Yardım Et Allahım Yol Göster Allahım..

Dert Yine Dert Bıktım Senden Git Hadi Git Koptuk Zaten Her Sebebin bendim Madem Neden Sustun Neden?

Sığınacak Başka Kimim var gecemde Gündüzümde Sen Senin için Atan Yüreğimin Yangınını Bi BiLsen..

Delilik Biliyorum Senle Olmak Delilik Takılıp Kaldım Karşı koymam imkansız, Yaşanan Yollarım Senden çok Daha Fazla Hüzünlerim Alır gider Sevinçlerimi..

Olmadığın her yer gurbet gelmedigin evim zindan yatağım taştan Soğuk Dayanamaz Buna insan Tükenecek neyim kaldı uykularım çoktan bitti yetmiyor aklım çözmeye bumu sevda dedikleri?

Artık gitme demiyeceğim zaten iyice hazırsın bu sefer herşeyi yanında götür anılarımızı umutlarımızı sevgimide al belki lazım Olur!

içimde bi kıpırtı var hayrola hop oturuyor hop kalkıyor gonul okuyor canıma ne desem boş sıgmıyorki ele avuca diyorki leyla kavuştu mecnununa..

Acı Mesajlar

Pazar, Haziran 17th, 2012

Acı Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Acı Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Acı Mesajlar

Bir Mesajınla hayat Bulan Duygularım Bir Mesajınla Hüzünlere Bulandı Sewdiğim…

hep Hayattan Bekletinlerim Oldu Seni görünce Beklentilerim Sen Oldun Hayatta Şimdi Acılar içinde bırakıp gidiyorun beni eyvallah sanada..

üzüntülerimi yeniliyorum resimlerine bakıp off çekiyorum dertlerimle gidiyorum hayatından..

bir gun karşıma çıkınca sana acılarımı vericeğim anla bendeki hayatı sensizliği..

Seni unutmak istesede acılı yüreğim beynim engelliyor kalbim yeniden seni seviyor..

zehir olan gecelerimde acı biber oldun hayatıma..

uzak durma yüreğim yanı başında acılarla bırakma beni yarı yolda..

Mutluluklar Senin Olsun Acılar benim Sevinçlerin Her Gün ÇoğaLsın Sana Gelen Sevinçler Bana Dert Olsun!

Yüreğimle Sevdim Seni Geleceğimde Hasretini çizdim Acılar içinde kalsada bu gönlüm geleceğe bakıyorum seninle her gün..

Yolları Mutlu yürümek varken birlikte, Acıyla emekliyorum sayende..

Acı Sözler Söyleme Bana Pişman Olucağın davranışlarda bulunma Bana Nefretim Hayatında Bunu unutma..

Seven insanın acı çekmesi yaşarken ölemsi gibi bir duygu, beni sözlerinle öldürdün gözlerinle yaşama döndürmüştün 1 gün..

Yalnızlığın içinde acı ceken kalbime bak ve söyle neler hissettiğini, bu Kal seni unutamadı..

Gözlerimde Hayalin Kulaklarımda Acı Sözlerin Sayfalarımda Sana Ait şiirler önümde Koca Bir Tabut işte benim hayatım..

Al Canım Senin OLsun Sevgilim Acılar içinde sevmesini öğrendim hayatın acısı sanada bulaştı sende karart dünyamı artık koymaz bana..

öylesine bıktımki hayattan acılar içinde varlığını süreceksem yokluklar içinde ölmeyi yeğelerim..

Hadi gel Yanıma Bitir Bu Acıyı Sonsuza kadar ben sende kaldım acılar içinde kaldım aşkım..

Ayrılan ellerimiz artık hangi hayatta buluşur bilemem bildiğim tek şey acılar içinde hazinli sonum..

Bu Can Seni Unutmaz acılar içinde kalsada bu ruh yine senin bedenimdeki acılardan arınıp tertemiz ruhumla bulucam seni bir gün..

Yok Oluşlarını Sevmedim Asla Acılar içinde gidişlerini unutmadım Hala!!!

Bir Akşamın ufkunda Acılarımla Hatırlıyorum sözlerini hayatımın bittiği son nokta arkana bakmadan gittiğin gündü..

şimdi gelsen elimi tutsan çeksen acıların içinden beni seviyorum desen çokmu hayaL Kurmuş Olurum?

Jilet sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Jilet sözler tugbam sitesinde en güzel Jilet sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Jilet sözler

Beni Ağlatarak Gidiceksen cennete , Akan Göz Yaşlarımdır Sana Beddua Olmaz yerin cennet Bunu Unutma..

Biz Alemde Şekil yaparız Alem dinler bizi, Biz Alemi Dinleriz Alem Gösterir Şeklimizi…

Aşk Bir Hastalıksa Ben Seninle öLüme Razıyım Güzelim bana öyle Bir Hastalık verki Sen varken Kimse Bulamasın Hastalığıma Deva..

ben iStersem Severim iStersem Giderim, Sen iStersen Benimle Gelirsin iStersen Beni örnek Alıp Beni SeverSin!!!

beni Senden Başkası iLgilendirmez Güzelim Senide Benden Başkası iLgilendirmez bebeğim…

Biz Geceleri Sokaklarda Sevgimiz için Ağlarız ve Yine Biz Sabahları Sevgimiz için Savaşırız…

Sıgara içiyorsam Sebebi Var Alkol Alıyorsam nedeni Var, Bana Ne dersen De Bitmez bu sevgi ….

Aradım Seni Yine Bugün Ses Gelmedi Kahroldum Gülüm, Bırakma Beni yaşayamam Sensiz Tut Ellerimden kaldım Nefessiz…

Sevgim Gökkuşağı Gibi rengarenk tir Gülüm, Yanlış yaparsan bana Siyahlarım Çıkar Meydana Gülüm…

Dünya Döndükçe Seni Seveceğim Sen geldikçe ben hayat Döneceğim…

Ey AŞk , En Zamansız Anımda yakaladın beni, AL Artık Bu Canı verme Geri, Sevdiğim Kız Bıraktı Beni Artık bu Alem Taşımaz Beni…