SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin Antalya İl Divan Kurulu Toplantısı’na katıldı. Toplantıda partililere seslenen Kamalak, terör konusu ve Suriye’yle yaşanan gelişmelere değindi. Türkiye’nin Suriye’yle savaşa sokulmak istendiğini ileri süren Kamalak, son olarak Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesi olayının bunun bir parçası olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini söyleyen Kamalak, “Yazık ki geldiğimiz nokta bakımından durum, 5-6 ay öncesine nispeten çok daha sıcak ve tehlikeli bir noktaya geldi. Bu noktada da yüce milletimiz temkinli olmak zorundadır. Türkiye’nin Suriye üzerinden savaşa girmesi kimin işine yarar? Türkiye’ye fayda sağlar mı? Kimin işine yarar? Osmanlı’yı bölüp parçalayanların işine yarar. Aylardan beri haykırıyoruz. Ve diyoruz ki bin asır önce Batılı dostlarımız İsrail devletini kurabilmek, kurdurabilmek için II. Abdülhamid’i ortadan kaldırmak projesiyle başlamışlardı. Türkiye savaşa sokulduğu takdirde İsrail’e istenilen yer alınacaktır, biz bunu haykırıyoruz.” diye konuştu. Kamalak, Ortadoğu’da çıkacak bir savaşın Türkiye’ye fayda sağlamayacağını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Esed yönetimine karşı tutunduğu tavrın yanlış olduğunu savunan Kamalak, “Başbakan, Suriye’yle köprüleri attı. Gerçekten barıştırıcı, problem çözücü bir tavır sergileseydi çok daha iyi durumda olurdu. Aklı selimle hareket edilmesi soğukkanlılıkla meseleleri ele almak, barışçıl bir çözüm kullanmak gerekir.” dedi.
Türkiye’nin bir başka sorunun da terör olduğunu belirten SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, bu sorunu sadece kendi partisinin çözebileceğini savundu. Başbakan Erdoğan’ın, ‘Terör örgütü silah bırakmadan operasyonlar durmaz’ sözünün acizlik olduğunu savunan Kamalak, terörle müzakere değil, mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Terör sorununu CHP’nin de çözemeyeceğini savunan Kamalak, şöyle devam etti:
“Açık ve net söylüyoruz. Sözü eğip bükmeden ifade ediyoruz. CHP, sürekli olarak bu milleti millet yapan, öz değerleriyle mücadele etmiştir. Dolayısıyla bir kısım gençlerimizi manevi değerlerinden kopartmıştır. Manevi değerlerden kopan, öz kimliğini kaybeden nesil terörist olmayacak, yol kesmeyecek ne yapacak. Zaman gelmiş, ezan susturulmuş. Zaman gelmiş Kur’an-ı Kerim suç sayılmış. Bu mu terörü önleyecek? Bunlar terörü önleyemez. Terörü önlemek, bu milletin ruhunu temsil eden milli görüşün işidir. Genelkurmay başkanımızı tebrik ediyorum. ‘Ben kandile girerim 3 şart gerekiyor’ diyordu. ‘Yasal düzenleme gerekir’ diyor. Demekki daha doğru dürüst yasal düzenleme yok.” ifadelerini kullandı.Toplantının kalan kısmı basına kapalı olarak devam etti.