Kandilli: Artçılar devam edebilir
Kandilli’den Açıklama:
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, Muğa Ölüdeniz’de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklama yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (UDİM), Muğla Ölüdeniz’de meydana gelen depremin, daha çok Girit-Oniki Adalar Bölgesi’nde hakim olan sıkışma rejiminin bölgede etkili olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabileceğini, depremin hemen akabinde meydana gelen yaklaşık 7 artçı depremin de sismolojik açıdan olumlu olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
UDİM’Den yapılan yazılı açıklamada, Akdeniz’de bugün saat 15.44’te aletsel büyüklüğü 6,0 olan şiddetli bir deprem meydana geldiği ve merkez üssünün Fethiye-Ölüdeniz açıkları olduğu hatırlatıldı.
Fethiye merkeze uzaklığı yaklaşık 30 kilometre olan depremin, odak derinliğinin de 19 kilomatre civarında olduğu belirtilen açıklamada, sarsıntının Güneybatı Anadolu ve Akdeniz kıyılarında kuvvetli olarak hissedildiği ifade edildi.
Depremin ardından artçı sarsıntıların da başladığı vurgulanan açıklamada, bölgede Afrika plakasının kuzeye doğru hareketi ve Ege’deki açılma rejimi sonucu Ege Adalar Yayı ve Kıbrıs Yayı adı verilen yitim zonları (dalma-batma) bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
”Bölge, bu tektonik yapısı itibarıyla yoğun deprem etkinliği gösteren aktif bir zon içerisinde yer alır. Aletsel dönemde meydana gelmiş en şiddetli deprem 1957 yılında ve 6,8 şiddetindeki Fethiye Körfezi-Rodos depremidir.
Depremin merkez üstündeki şiddeti 6 olup, Fethiye’de 5 şiddetinde hissedilmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise deprem daha çok Girit-Oniki Adalar Bölgesi’nde hakim olan sıkışma rejiminin bölgede etkili olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Nitekim depremin hemen akabinde meydana gelen yaklaşık 7 artçı deprem, sismolojik açıdan olumlu olarak değerlendirilmelidir. Artçı depremlerin birkaç gün daha sıklıkları ve büyüklükleri azalarak bir müddet daha devam etmesi beklenmelidir.
Birinci derece deprem bölgesi olması açısından bölgede yaşayan vatandaşlarımızın her zaman depreme karşı hazırlıklı olmaları, yapısal olmayan hasarlara karşı önlem alınması ve depreme dayanıklı konutlarda ikamet etmeleri gerekmektedir.”
AA