Posts Tagged ‘kanik’

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum

SEVDAYA MI TUTULDUM

Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?

YALNIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

Orhan Veli Kanık / İstanbul’u Dinliyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İstanbul’u Dinliyorum

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık

Ünlü Şairler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ünlü şairler
tanınmış şairler
meşhur şairler
şiir üstadları


Mevlana


Yunus Emre


Fuzuli

Mehmet Akif Ersoy


Necip Fazıl Kısakürek


Rıfat Ilgaz


Yahya Kemal Beyatlı


Orhan Veli Kanık


Ahmet Haşim


Faruk Nafız Çamlıbel


Tevfik Fikret


Nazım Hikmet Ran

Yalnızlık Şiirleri Orhan Veli

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Orhan Veli Yalnızlık Şiirleri,
Yalnızlık Şiiri Orhan Veli Kanık

Yalnizlik Şiiri Orhan Veli

Bilmezler yalniz yaşamayanlar,
Nasil korku verir sessizlik insana;
Insan nasil konuşur kendisiyle;
Nasil koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

*****************

Gerin bedenim gerin
Doğan güne karşı
Duyur duyurabilirsen
Elinin kolunun gücünü
Ele güne karşı.

Bak!Dünya renkler içinde!
Bu güzel dünya içinde
Sevin sevinebilirsen;
İnsanlığın haline karşı.

Durmadan işleyen saatlerde
Dişli dişliye karşı
Dişlilerin arasında
Güçsüz güçlüye karşı
Herkes bir şeye karşı
Küçük hanım yatağında uykuda
Rüyalarına karşı

Gerin bedenim gerin
Doğan güne karşı…

Orhan Veli Kanık

ISTANBUL’U DINLIYORUM

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Once hafiften bir ruzgar esiyor;
Yavas yavas sallaniyor
Yapraklar, agaclarda;
Uzaklarda, cok uzaklarda,
Sucularin hic durmayan cingiraklari;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali.

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Kuslar geciyor, derken;
Yukseklerden, suru suru, ciglik ciglik.
Aglar cekiliyor dalyanlarda;
Bir kadinin suya degiyor ayaklari;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Serin serin Kapali Carsi;
Civil civil Mahmutpasa;
Guvercin dolu avlular.
Cekic sesleri geliyor doklardan;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Basinda eski alemlerin sarhoslugu,
Los kayikhaneleriyle bir yali;
Dinmis lodoslarin ugultusu icinde
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Bir yosma geciyor kaldirimdan;
Kufurler, sarkilar, turkuler, laf atmalar.
Bir sey dusuyor elinden yere;
Bir gul olmali;
Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;

Istanbul’u dinliyorum, gozlerim kapali;
Bir kus cirpiniyor eteklerinde;
Alnin sicak mi degil mi, biliyorum;
Dudaklarin islak mi degil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doguyor fistiklarin arkasindan
Kalbinin vurusundan anliyorum;
Istanbul’u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Orhan Veli Kanık Şiirler
Şiirler Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık En Güzel Şiirleri

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Ekmek

Dilimin ucunda bir eski arkadas adi,
Unutulmus sekilleri tasiyan bulutlar;
Bir gökyüzü genisligiyle ruhuma dolar
Otlarin içine sirtüstü yatmanin tadi.

Avucumda sicakligini duydugum ekmek;
Üstümde hatirasi kadar güzel sonbahar;
O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar
Düsünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek.

Orhan Veli Kanık

Dalgacı Mahmut

İsim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir bas düşünürüm basımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne halt edeceğimi bilemem.

Orhan Veli Kanık

Düşüncelerimin Başucunda

Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı…
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

Kendi bahçesidir onun içinde gördüğüm.
Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda
Ve yaban çiçeklerinin buruk kokusunda
Her ikindi günlük rüyasını gören mürdüm.
Onun da dudaklarında bir eskiye dönüş,
O da yüzmede bir ses yığını üzerinde.
Bin hatırayı bir anda duyan gözlerinde
İnsana ruhlar dolusu haz veren düşünüş.
Sonra kızlık kadar temiz, aydın bir açılma:
Evine giden toprak yolda o yine çocuk,
Yine uykuyla başlayan alemde yolculuk
Ve taptaze sabahlar kayısı dallarında.
Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı…
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

Orhan Veli Kanık

Güneş

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun.

Yarasalar duyurmada bana
Kanatlarının ihtizazını.
Şimdi hep korkular benden yana
Bekliyor sular, açmış ağzını.

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak vurmada nabzı ruhun.

Siyah ufukların arkasında
Seslerle çiçeklenmede bahar
Ve muhayyilemin havasında
En güzel zamanın renkleri var.

Ölmedim halâr. yaşamaktayım.
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun!
Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.

Ruhum ölüm rüzgarlarına eş,
Işık yok gecemde, gündüzümde.
Gözlerim görmüyor… lâkin güneş
O her zaman, her zaman yüzümde.

Orhan Veli Kanık

Macera

Küçüktüm,küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım,telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm issiz kaldım,aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş,diyorum,zavallı sairin
Görüp göreceği.

Orhan Veli Kanık

Söz

Aynada başka güzelsin,
Yatakta başka;
Aldırma söz olur diye;
Tak takıştır,
Sur sürüştür;
İnadına gel,
Piyasa vakti,
Muhallebiciye.

Söz olurmuş,
Olsun;
Dostum değil misin?

Orhan Veli Kanık

Hardalname

Ne budala seymisim meger,
Senelerdenberi anlamamisim
Hardalin cemiyet hayatindaki mevkiini…
<>
Bunu Abidin de soyluyordu gecende.
Daha buyuk hakikatlere
Ermis olanlara.

Biliyorum, lazim degil ama hardal
Allah kimseyi hardaldan etmesin.

Orhan Veli Kanık

Bayrak

Ey bir muharebe meydanında
Avuçları kanımla dolu,
Kafası gövdemin altında,
Bacağı kolumun üstünde,
Cansız uyanan insan kardeşim!
Ne adını biliyorum,
Ne günahını.
İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
İhtimal düşman.
Belki de tanırsın beni.
Ben İstanbul` da şarkı söyleyen
Tayyareyle Hamburg` a düşen,
Majino` da yaralanan,
Atina` da açlıktan ölen,
Singapur` da esir edilenim.
Alınyazımı kendim yazmadım.
Bununla beraber biliyorum,
O yazıyı yazanlar kadar olsun,
Çiçekli dondurmanın tadını,
Cazbant sesindeki sevinci,
Meşhur olmanın azametini.
Sen de nimetler tanırsın biliyorum;
Çaydan, simitten,
Kalınca bir paltodan gayrı.
Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
Bir kadeh
Black And White viski,
Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.
Kimi yıllık çalışmanın
Bir kurşunluk hükmü varmış,
Hayata
Harkof bölgesinde atılmakmış nasip;
Aldırma.
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar;
Onu daha ileriye götürürler;
Şu dünyada topu topu
İki milyar kişiyiz,
Birbirimizi biliriz.

Orhan Veli Kanık

Yolculuk

Yolculuk niyetinde değilim.
Fakat böyle bir iş yapmaya kalksam
Doğru İstanbula giderim.
Beni bebek tramvayında görünce
Ne yaparsın acep?

Mamafih söylediğim gibi
Yolculuk niyetinde değilim.

Orhan Veli Kanık

2 Kıtalık Orman İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2 Kıtalık Orman İle İlgili Şiirler

Orman İle İlgili Şiirler 2 Kıtalık

Orman

Sen insansın, o ağaçtır,
Suya, ışığa, sevgiye
Bir insan kadar muhtaçtır;
Ağaçların şehri orman.

Onu ne yak, ne sök, ne kır.
Bir dal kopardığın zaman.
Gizli bir sesle hıçkır..
Her orman yurda bir ordu
Ormanı iyi koru…

Hüseyin KALABA

_________________________________

AĞACIM

Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim.
Fakat eğer sen
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını bilseydin
Seni daha çok severdim.

Güzel ağacım!
Sen kuruduğun zaman
Biz de inşallah
Başka mahalleye taşınmış oluruz.

Orhan Veli KANIK

____________________________________

AĞAÇ ve UYGARLIK

Yeter uyuduğun asırlar boyu,
Aç artık şu gözlerini haydi aç!
Yağıyorken bunca yağmur, bunca kar,
Ah! Şu yamaçlar hâlâ, niçin kıraç?

Kuşlar şarkı söyler hüzünden ırak,
Yeşile durduğu gün şu karşı yamaç.
Ölçü diyorsan; gökdeleni bırak,
Uygarlık timsali dikilen ağaç!

Mehmet EROL

___________________________________

alıntı