Senden sonra hic acim olmadi ne deliligim kaldi sevdadan yana ne de aska inancim bir damla Oysa ben seni severken hic aci cekmemistim ne olduysa sen beni sevince oldu bir zaman varligini arzulayan gonlum yeri geldi yoklugunu aradi durdu yazik sevilme sureni kendin kisalttin artik donmesende olur hem sen yokken daha guzeldim hem sen varliginda tanidigim sen degildin yine sevilirdin bu kadar inan donusune bagli degildi sevdamin agirligi yokluguna ve imkansizligina direnmek herseyden daha anlamliydi eger donmeseydin ne yapar ne eder gozlerini tedarik ederdim bir yerlerden elini en karanliklarda bulup tutardim en azindan oyuncagiyla oynayan cocuk gibi kirmadan kirilmadan kendi kendime severdim seni artik donmesende olur Herseyin ikincisi yenilgidir Her donus ispatidir biraz daha kaybetmisligin maluptur ileriye bakamayan bakamaz ki bir turlu pismanligindan onu tutar geride biraktigi her neyse daha da baglanir ardinda kalana terkedilen cabuk buyur huzun kalana dussede pismanlik hep gidenin payina ayrilik zor zanaat kimse yuzde yuz gulemez kimse yuzde yuz gidemez giden donuyorsa sevdiginden degil kaybettigindendir ve aradigini bulamadigindan donene kapiyi acmayin sevseydi o gitmezdi hic bir zaman iste bu yuzden donene kapilarinizi bir daha asla acmayin ve sen Gelme O kapi hic acilmayacak sana Eski ruzgarlarin sozu gecmez terkettikleri daglara geceye yeni siirler gerek gemiye yeni firtina her eylule baska yagmur kalana taze baharlar lazim ve gidene biraz yurek kacanlar pisman simdi kalanlar sevmeye devam edecek simdi biz ayrildik ya birkac gun sendeleyerek yururum ayagim takilsa da dusmem yine dogrulurum biliyorum yasadigim tum asklarin uzerine yemin ediyorum ben artik senden vazgeciyorum !!!
YÜREK YARAM acılarını gülüşlerinde boğup çıkıyorsun karşıma kalbinin fırtınasında boğulanlara değil gel artık bana gözlerindeki parıldayanları göremedim ben ama gitmez oldu o ışıktaki güzellik sana baktıkça
gelip gidenler olur belli ki o gözler boş bakmaz güzelliğinin farkına var kimse ben gibi kör olmaz yaşananları hiçe say derim de yarası sarılamaz bu kalp içine atar da sensizliğe dayanamaz
bulsam güzel ellerini ellerimde nasıl bırakırım divane olunca belki, belki ölmeden ararım senin bekleten ben ne yüzle kapına varırım korkarak sevmekten bıkınca bunlara aldanırım
sessizlikten boğulup kaçar oldum her zaman sensizliğe kapılıp korkar oldum of aman kendi düşen ağlamaz dediler doğru benim hatam hangi yüzle gelebilirim ki sana yürek yaram
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz ”Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Çiçekler, çiçekler… Su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye pencerede suya koyduğun deve tabanı Hepten hüzünlü bu günlerde Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye Masada tabaklar neşesiz Koridor ıssız Banyoda havlular yalnız Mutfak dersen – derbeder ve pis Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş Vantilatör soluksu Halılar tozlu Giysilerim gardropta ve şurda burda Memo’nun oyuncak sepeti uykularda Mavi gece lambası hevessiz Kapı diyor ki açın beni, kapayın beni Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi Radyo desen sessiz Tabure sandalyalardan çekiniyor Küçük oda karanlık ve ıssız Her şey seni bekliyo,r her şey gelmeni İçeri girmeni Senin elinin değmesini Gözünün dokunmasını Ve her şey tekrarlıyor Seni nice sevdiğimi….
Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak bir testi gibi ter damlalarıyla alnında… barış budur işte.
Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman, ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun, ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık, boşa akmadığını bilerek kanlarının, barış budur işte.
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece. Barış, açılan bir pencerden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye.
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır. Başaklar uzanıp, ‘ışık! ışık! ‘ diye fısıldarken birbirlerine! Işık taşarken ufkun yalağından. Barış budur işte. Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi gibi; barış budur işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya. Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardısıra. Ve sonunda hissettiğimiz zaman yeniden zamanın tüm köşe bucağındaki acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin. Barış budur işte.
Barış ışın demetleridir yaz tarlalarında, iyilik alfabesidir o, dizelerinde şafağın. Herkesin ‘kardeşim’ demesidir birbirine, ‘yarın yeni bir dünya kuracağız’ demesidir; ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle. Barış budur işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu gün yüreklerde, mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların, şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine büyük karanfilini alacakaranlığın… barış budur işte.
Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın. Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Ve toprakta derin izler açan sabanların tek bir sözcüktür yazdıkları: Barış. Ve bir tren ilerler geleceğe doğru kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden buğdayla ve güllerle yüklü bir tren. Bu tren barıştır işte.
Kardeşler, barış içinde ancak derin derin soluk alır evren. Tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini. Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Tugbam sitesinde en güzel Lao Tzu Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Lao Tzu Sözleri Lao Tzu güzel sözleri,Lao Tzu tüm özlü sözleri,Lao Tzu’nun Sözleri,
* Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlamak zorundadır.
* Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.
* Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse bilgedir.
* Kötülüğü adaletle, iyiliği iyilikle karşıla
* Acele karar vermeyin. o zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. bir yol biterken yenisi başlar. bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.
* Bilenler konuşmuyor, konuşanlar bilmiyor.
* En büyük fetih mücadele etmeden kazanılır, en başarılı yönetici emretmeden yönetir.
* Yontu ustasının işini yapmaya kalkan elini sakatlamazsa şanslı sayılır.
* Gerçek akıl çok öğrenmekle elde edilmez,bilge istifçilik yapmaz.
Tugbam sitesinde en güzel Ders alınacak güzel sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Ders alınacak güzel sözler
*İlimsiz ibadette, tefekkürsüz Kuran tilavetinde hayır yoktur. *Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmazsan cahilsin demektir. *Mal kazanmakla, şeref kazanılmaz. *Musibet zekayı eğitir. *Kişinin sözü, amelinden çok olursa aklı noksandır. *Tek dostum kitaplarım, tek düşmanım cahil dostlarım. *Felaketler, ayak seslerini duymayanlara geliyorum demez. *Zalime, ancak, onu zulümden alıkoymak için yardim et. *Harekette birlik olmazsa, fikirde bilgi faydasızdır. *Yarin, yorgun kimselerin değil, rahatlarına kıyabilenlerindir. *Kuvvetine güvenenler, korkutma küçüklüğünde bulunmazlar. *Tarihte her hareket hep bir kişinin ayağa kalkmasıyla baslar. *Kesilmiş koyuna, derisini yüzülmesi elem vermez. *Kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder. *Herseyi bilmek çok kötüdür. *El agzına bakan karısını tez boşar. *Gerçek dost, arkadaşının kusurunu görünce onu uyarır. Fakat bu kusurları başkalarına açıklamaz. *Şahsi gayret yuvayı, toplu gayret vatani ayakta tutar. *Küçük insanların gururu büyük olur. *Kitap aklın ilacıdır. *Dost acı söyler. *Kardeş kardeşi atmış, yar basında tutmuş. *Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz. *Dost ağlatır, düşman güldürür. *Ecel geldi cihana, basarısı bahane. *Gençliğine güvenme, ölen hep ihtiyar mı ? *İnsan ne kadar yükselirse, gönlü o kadar alçalmalıdır. *Tecrübe bilgiyi artırır. Her şeye inanmak ise insanı yanıltır. *Küçük taş, baş yarar. *Bir kimseyi tanımak istiyorsan, arkadaşına bak. *Ahmaklık, hatada ısrar etmektedir. *Nasihat tutmayanı musibet tutar. *Herkesi kendi gibi sanan aldanır. *Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. *Özü doğru olanın sözü de doğru olur. *Küçük bir delik, büyük bir gemiyi batırır. *Doğru sarsılır, ama yıkılmaz. *Adaletin bulunmadığı bir ülkede herkes suçludur. *Zeka, kafanın içindeki altın madenidir. *İtaatsizlik şerlerin en kötüsüdür. *İnsan idare etme sanatına siyaset denir. *Çok dinlememiz ve az konuşmamız için, iki kulağımız ve bir dilimiz vardır. *Dağa çıkan düz aramaz. *Adamın aynası arkadaşıdır. *Danışan dağı asmış, danışmayan düz yolda şaşmış. *Korkak dostun olacağına, cesur dostun olsun. *Özlü konuşmanın yolu, yersiz sözleri bırakmaktır. *Destursuz bağa giren, hesapsız dayak yer. *İnsan, düşeceği yere çıkmamalıdır. *İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik ER kişinin karı. *Yanlış, iktidarı artmakla hiçbir zaman doğru hale gelmez. *Kovandan çıkmayan Ari bal yapmaz. *Ancak içinden aydınlanan, dışına ışık verir. *Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. *Bize değer kazandıran şeyler, yaptığımız islerdir. *Bir münafık, bir orduyu bozar. *Acıyan çok ama ekmek veren az. *İnsanların şahsiyetlerini, iktidarlı zamanlarında ölçmelidir. *İnsanin sözü hikmet, bakisi ibret ve susması ders olmalıdır. *Her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan. *Tarih tekerrürden ibarettir. *Birlik olmayan yerde, dirlik olmaz. *Sükut kavgayı keser, fitneyi önler. *İffet, güzelliğin zekatıdır. *Hiç bir zafere çiçekli yollardan gidilmez. *Fitne aslında uykudadır, Allah (c) onu uyandıranlara lanet eder. *Alışmış, kudurmuştan beterdir. *Akilli insan tüm yumurtalarını ayni sepete koymaz. *Buldum bilemedim, bildim bulamadım. *Ölümü hatırlamak, hırs ateşini söndürür. *Cahil, yaşlı dahi olsa küçüktür; Alim, küçük de olsa büyüktür. *Gençlikte vaktini geçiren sefa ile, ihtiyarlıkta ömrünü geçirir cefa ile. *Körler memleketinde şaşılar padişah olur. *Arkanı güneşe çevirme, gölgen öne düşer. *Acıyı tatmayan, tatlıyı anlamaz. *Oda oda laf arayan, kapı kapı ekmek arar. *Okumadan alim, gezmeden seyyah olunmaz. *Doğru; her zaman yüce; yalan, her zaman cücedir. *Paranın çoğu da, yoğu da ahlakı bozar. *Ceza topaldır, ama er geç hedefine ulaşır. *Başını semaya çarpmaktan cüceler korkar. *Hastalık hissedilir de, sağlık hissedilmez. *Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam. *Kadın duyduğuna inanır, erkek gördüğüne. *Yiğitlik intikam almada değil, tahammüldedir. *İyilik, insanları birbirine bağlayan altın zincirdir. *İyilik iyilikten, kötülük kötülükten doğar. *Hafif acılar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir. *Ayakta ölmek, diz üstü yasamaktan evladır.