Posts Tagged ‘karşında’

Ben Sana Aşığım Bitanem

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sana bin bir yerden çiçekler getirdim
İnan bana hiçbiri senin kadar güzel değil

Hiçbiri senin kadar dünya mı aydınlatamıyor
Hiçbiri senin bana verdiğin huzuru vermiyor
Her biri seni kıskanırcasına sana bakıyor
Senin güzelliğin arasında solup ortada kalıyorlar
Ben sana aşığım bitanem elden ne gelir

Dünyamı aydınlatan güneşimsin
Her baktığımda beni başka diyarlara götüren meleğimsin
Aşığım anla beni güzel yüzlüm her şeyde sensin
Güzel günlerin anısına bugünde yanımda olsan ne olur
Ben sana aşığım bebeğim anlasana

Güvendiğin tek insan olmak istiyorum
Her şeyinle benim olmanı istiyorum
Her anımda yanımda olmanı istiyorum
Güzel günler için sevdiceğim her şey
Sen yanımda olduktan sonra ölümden bile korkmuyorum
Anla beni güzel gözlüm ben sana aşığım

Bir gün gelirde beni anarsan sevdiğim nerde dersen
Kalbinin tam ortasına bak kimseyi almaz orası
Dokun kalbine ve de beni an
Andığın an beni göreceksin karşında
Bilki bu aciz kul sana âşık

İleri Marşı Sözleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012
ileri Marşı’nın sözleri
İleri Marşı

İleri Marşı

Yürü, bu yol şeref zafer yolu
Karşında bekliyor seni tanyeri
Yürü, atıl devir karanlığı
Durma yürü, haydi ileri.

Varsın gel desin sana
Yeşil gölgeli çamlar
Ninni fısıldayan dereler
Şen nameler, gülen bir bahar.

Hayır, sakın yolunda kalma sen.
Dağları yıkan gücünle sars yerleri
Atam diyor, öğün çalış güven
Durma yürü, haydi ileri.

Ahmet Haşim Mukaddime Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ahmet Haşim Mukaddime Şiiri Oku
Mukaddime Şiiri Ahmet Haşim
Ahmet Haşim in Mukaddime Şiiri

Mukaddime

Karaosmanzâde Câvide Hayri Hanimefendi’ye

Zannetme ki güldür, ne de lâle
Âteş doludur, tutma yanarsın
Karşında şu gülgûn piyâle…

İçmişti Fuzuli bu alevden,
Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn
Şi’rin sana anlattığı hâle…

Yanmakta bu sağârdan içenler,
Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı
Baştanbaşa efgân ile nâle…

Âteş doludur, tutma yanarsın
Karşında şu gülgûn piyâle!..

Ahmet Haşim

Ahmet Haşim Piyale Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ahmet Haşim Piyale,
Piyale Şiiri Ahmet Haşim,
Ahmet Haşim’in piyale şiiri

Zannetme ki güldür ne de lale
Ateş doludur tutma yanarsın
Karşında şu gülgun piyale.. .

İçmişti Fuzuli bu alevden
Düşmüştü bu iksir ile Mecnun
Şi’rin sana anlattığı hale.. .

Yanmakta bu sagardan içenler
Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı
Baştanbaşa efgan ile nale.. .

Ateş duludur tutma yanarsın
Karşında şu gülgun piyale!..

Hayat İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çok Güzel Hayat İle İlgili Şiirler Kısa,

Hayat Üzerine Şiirler,

YalanDünya

Boşa üzülmüş ,boşa gülmüşüm
Hepsi hayalmiş,rüya görmüşüm
Boş yere sana değer vermişim
Yalan dünya;boşa aldattın beni

Aldandım sözüne,düştüm peşine
Malına ,mülküne,güzelliğine…
Uysaydım keşke hakkın sözüne
Yalan dünya; boşa aldattın beni

Ne ana kaldı,ne baba; nerede evlat?
Her şeyi aldın , ettin mi rahat?
Görmedim gerçeği bende kabahat
Yalan dünya; boşa aldattın beni

Verdiğin bu muydu, bu nasıl yatak?
Doldurdun gözümü taş ile toprak
İster ağla , ister gül halime bir bak
Yalan dünya; boşa aldattın beni

Bir Hayatın Anatomisi

Hayat dediğin oyun üç,bilemedin beş perde
Kural yoktur tınısı hep aynıdır her telde
Açılışı dünyaya gelmekle yaparsın
Sonra zamanı saati kendin göre kurarsın
Dünyaya gelerek başlattığın diriliş
Onbeşsene sonra olurmu sana bir serpiliş
Farkında değilsindir yaşıyorsundur en güzel günleri
Karşına çıkan ilk kızı sanarsınki bir huri
Heyelana kapılmış kaya misali geçer zaman
Birden yapaylnız kalırsın nedenini anlamadan
İşte ilk perde tam burda kapanır
Sınav denilen illetle ikinci perde aralanır
Hazırsan geçersin sınavı ilk seferde
Eğerki değilsen sayarsın olduğun yerde
Aşılmayacak engel yoktur atlatırın bunuda
Artık kendine güvenirsin sözlerin kalmaz havada
Sahneye bi çıkarsın karşında kocaman kitle
Kendince düşünürsün işte budur kapalı gişe
Tadını alamadan elvedda derin mutlu günlere
Çıkarsınsabah yeliyle uzun bir sefere
Şafak saymakla geçermi dörtyüzaltmış gün
Onbeş aydan daha yoksun kalır kısacık ömrün
Onbeş aydan sonra hiç bozmadan kafiyeyi
Kapatırsın uzun bir aradan sonra perdeyi
Herkes gibi kurmak istersin mutlu mesur bir yuva
Bu arada bir perde daha katılır kuyruğa
Artık benimde olsun dersin bir kaç çocuk
Derken anlarsınki kolay değilmiş yoksulluk
Dertler belini büksede bunlarıda atlatırsın
Hepsini bir bir katlayıp cebinde saklarsın
Bundan sonra kalmamıştır ben diye birisi
Sende anlarsın yalanmış aileden gerisi
Yıllar birbirii kovalarken dört nala
Yavrunda düşüverir uzun bir yola
Çok geçmeden alırsın kucağına bir iki torun
Onlar için herşeyi yaparsın dinlemezin hiçbir kanun
Artık birşey düşünmezsin dalmadan önce uykuya
Yüreğinde yer yoktur en ufak korkuya

Altmış beş senelik hapisten sonra hayat
Açıklar kararını artık;’hakkın beraat’
Yakan yapışır alaşağı eder ölüm ummadığın yerde
Tam burada anlarsın açılmıştır artık son perde
Önünden geçek üzeredir ayrılık treni
Bir telaş başlar duymadan son sireni
Şehadet getirerek çıkarsın dönüşü olmayan yola
Yoktur artık hiçbir durakta bir nefeslik mola
Ağır ağır uzaklaşırken kıpırdayamadan yerinden
El bile sallayamazsın buğulu pencerenden
Cenazende okunan senin içindir bu son beste
Kimse bulamaz artık seni herzamanki adreste.!

Sonsuza Kadar

Güz gülleri gibi ömür olmasa
Engelleri aşsak sonsuza kadar
Gök ekinler biçilerek solmasa
Baharlar yaşasak sonsuza kadar

Yürek yangınları acıtır teni
Ateş hâleleri henüz çok yeni
Derin acılara atmayın beni
Huzura kavuşsak sonsuza kadar

Gönül güzelliği olmalı her an
Yürek sesleriyle geçmeli zaman
Hoyrat bakışları istemem aman
Kemale ulaşsak sonsuza kadar

Gülistan içinde güller açmalı
Nefisten, şeytandan hemen kaçmalı
Hakikati bulup her dem uçmalı
Hikmeti konuşsak sonsuza kadar

Sureti cemali seyretmek güzel
Âşıklarla olmak arife özel
Bülbül gülü için şakıyor gazel
Cananla buluşsak sonsuza kadar.

Ömür Dediğin

Debelenip dursun akıl ‘niçin’de,
Bir varmış bir yokmuş ömür dediğin.
Gönül sanki zindan, zindan içinde,
Bağrımdaki okmuş ömür dediğin.

Gel seyre dal bir ırmağın başında,
Çölün ortasında, dağın başında,
Bir gurbet ki gözlerinin yaşında,
Ne yaman firakmış ömür dediğin.

Adım adım menziline yürüyen,
Gece-gündüz damla, damla eriyen,
Bahtımın yeline düşüp titreyen,
Bir sarı yaprakmış ömür dediğin.

‘La rahate’..bitmez dertler, çileler..
Şeytanda tuzaklar, ‘ben’de hileler,
Yüzümde gül olup açsın haleler,
Ahiri toprakmış ömür dediğin…

Hayat Devam Ediyor

Hayat yaşamaksa bir lokma nasılsa gelir.
Bir bak doğaya.
Kelebek bile doyuyorsa eğer.
Ezdim diye sevinme üzül bence.
Ezildiğinde bile yemdir birilerine.
Bilen bilir bilmeyen inler dercesine.
Hayat devam ediyor.

Ne çağlayanlar dayanamadı kurudu.
Bir bak doğaya.
Karıncalar bile doyuyorsa eğer.
Basıp ezdiğine üzülme sevin bence.
Ölüsünü bile diğerleri ambara taşır.
Yaşam biri için biterken.
Öteki için yeniden başlamaktadır.
Hayat devam ediyor.

Hani Harun’dan kalan mallar.
Karşındakinde büyük mal var.
Bitirmen mümkün değil.
Yüklen ezdim diye sevin..
Ye yiyebildiğin kadar.
Öyle bir yürek ki bitiremezsin.
Kendini geleceğine bırakmış zaten.
Hayat devam ediyor.

Neler çaldın dünyada görebildin mi?
Çantana bakma bulamazsın.
Aldıklarını sende bırakacaksın.
Bırakmasan bile alacaklar elinden.
Ağlama o zaman.
Bir bak doğaya hepsi geçiciydi de.
İşte o zaman iş işten geçmiştir.
Hayat devam ediyor.

Bütün kalbimle her şeyi vereceğim.
Dönülmez yolda bende yalnız gideceğim.
Hissetmekse acıyı sende bileceksin.
Doğduğumda yalnızdım ya.
Ben o yalnızlığıma geri döndüm.
Yürü artık sen git gidebiliyorsan.
O anılarla maddiyatınla mutlu ol yeter.
Geriye bir söz kalır.
Hayat devam ediyor.

Hayat Yolu

Zaman çizgisinde kaybolan yollar,
Yürümen içindir durmadan yürü.
Sağından solundan uzanan eller,
Üstüne kirini sürmeden yürü.

Dört yana dizilmiş kahpeler mertler,
Karşında sıralı çileler dertler.
Arkandan kuyuyu kazar namertler,
Sırrını düşmana vermeden yürü.

Hayal mi gerçek mi düşün bir kere.
Nefsine hükmeden düşer mi yere?
Yüreğin mahkûmsa bitmez kedere,
Mutluluk düşleri kurmadan yürü.

Sevdanı nadasa bırak yaşasın,
Hasreti bitirmez arttırır yasın.
Deryada fırtına ortasındasın,
Dümeni meçhule kırmadan yürü.

Haritan çizildi doğmadan önce,
Düzenin kuruldu inceden ince.
Çıkmayan sokağa gafil girince,
Kadere hesabı sormadan yürü.

Durağı bulunmaz ömür yolunun,
Zannetme hayatı bitti ölünün.
Üstüne eğilen rahmet dalının,
Köküne baltayla vurmadan yürü.

Sevdanın çamurlu bataklığında,
Ürkek bir ceylanın ataklığında,
Masum meleklerin yüz aklığında,
Ruhuna kirleri sarmadan yürü.

Hakkın huzurunda çıktın sefere.
Geçici mekânın adı yerküre.
Er geç döneceksin geldiğin yere,
Günah kuyusuna girmeden yürü.

Kimseye olmadan ne borç ne diyet,
Onurlu yaşamak ömre meziyet.
Yunus’un yolundan gitmekse niyet,
Kötülük sırrına ermeden yürü.