Nezaket İle İlgili Güzel Şiirler,
En Güzel Nezaket Şiirleri,
Nezaket
Edeptir nezaket, irfanlı bakış,
Topluma saygılı hâldir nezaket,
Duruşu çiçektir, kelâmı nakış,
İnsanlığa giden yoldur nezaket.
Dalkavuk kimisi hoyratı över,
Kimisi isyankâr dizini döver,
Kimisi pervazsız küfürü sever,
Sükût-u altındır dildir nezaket.
Ne oğul bellidir ne de babası,
Rekabete girmiş haset çabası,
Kibarlık iflasta insan kabası,
Bunları terk eden kuldur nezaket.
Yıkmış nezaketsiz iman bendini,
Esir olmuş nefse över kendini,
Kabalık mesleği Şeytan son dini,
Onun için geçmez puldur nezaket.
Takvadır nezaket giyenler veli,
İmanın süsüdür bildim bileli,
Yetimdir nezaket, Nebi gideli,
Edepli hayâlı hâldir nezaket.
Ömer nezaketi eyledim beyan,
Nezaket yolumdur Allaha ayan,
Nezaket figanda yok mu bir duyan,
Cihanda en nazik güldür nezaket.
Ömer Ekinci Micingirt
Nezaket
Ah nezaket nezaket seni sevmek felaket
Nerden çıktın karşıma çakır gözlü nezaket
Nezaketli nezaket kaşın gözün bir afet
Bak ne hale getirdin çarptın beni nezaket
Ah vicdansız nezaket gel de beni mutlu et
Her yerine meftunum üzme beni nezaket
Bembeyazsın nezeket güneş çıktı dikkat et
Süte benzeyen tenin bozulmasın nezaket
Çok güzelsin nezaket her yerinde asalet
Oran buran oynuyor kötü oldum nezaket
Yaklaş bana nezaket dudaklarını lütfet
Bir buseni çalayım çok fettansın nezaket
Sen neymişsin nezaket sanki herşeyin servet
Bir geceye razıyım hediye et nezaket
Haydi tatlı nezaket yatağıma gel park et
Beden tir tir titriyor gel de durdur nezaket
Bir şiirsin nezaket satırların kaç adet
Bir kaçını okudum sonu nerde nezaket
Allah-tan kork nezaket öderim nedir diyet
Çıldırmak üzereyim ‘kapat onu’ nezaket
Kadir Albayrak
Nezaket
Ne zaman
yıldızlardan baksa nezaket
kırık bir meydan sazını
çalar dururdu annesi
kasabaya inerdi kurtlar
nezaket mahallenin yosması
alevden yataklarda adamlar
ağzından içerlerdi suyu
uzun memeli kadınlar
basıncaya kadar uykuyu
mezarımın içinden doğrulur
seslenirdim;
nezaket! nezaket!
yüzünün gamzesinden sürme beni
her dolunayda yeniden
öldürüldüğüm yataklara gönderme
Tuğrul Keskin
Nezaket
Nezaket
Tatlı dille kandırmak
Kibar sözlerle baskı yaratmak
Değil
Açık konuşmak, net
Süssüz ama doğru
Kaba sanılsa da
Saygıdan
Kibar gibi kaba olmaktansa
Hiç konuşmamak
Susmakmış
Nezaket
Kendini önce
Karşındakini
Daha önce sevmekmiş
Nezaket
Salak tarifi gibi mi oldu söyle
Olsun, akıllı olmaktansa öyle
Yaşanırmı yalan dünya böyle
Salaklarla dolu olsa keşke
Ferruh Özleyen
Nezaket Adına!
Ne ‘teşekkür’, ne de ‘lütfen’ karşılıksız kalır sanma;
Karşındaki hoşnut olur, yeter ki yürekten söyle.
Zamanını, enerjini boşa harcıyorsun sanma;
Harcanan nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.
‘Rica’ etmek saygıdandır, ödün veriyorsun sanma;
Karşındaki kabul eder, yeter ki yürekten söyle.
Duyguları, dilekleri yere çalıyorsun sanma;
Titreşen nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.
Saygıda da, sevgide de ‘sonsuzluk’ bulunur sanma;
Karşındaki saygı duyar, yeter ki yürekten söyle.
Sonsuzluk Allah’a mahsus, azameti kendin sanma;
Yıpranan nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.
‘Tek taraflı’ saygı, sevgi ve hoşgörü vardır sanma;
Karşındaki umut eder, yeter ki yürekten söyle.
Bencillik insana mahsus, aşırısı haktır sanma;
Tükenen nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.
Seçil Karagöz
Sevgi bahçesinde unutulanlar
İnsanların aklında, en son sözler kalırmış
Nezaket acıların, sızısını alırmış
Hatırlamak aramak, kalpten sevgi çalarmış
Nezaket olmayınca, dostlar yaya kalırmış..
Kıymete geçmeyince, söz tekrarı olmazmış
Sevilen duymayınca, söz söyleyen kalmazmış
Sahibi gelmeyince, şarkılar okunmazmış
Teşekkür yetersizse, söylenmiş sayılmazmış..
Bir mutlu toplantıdan, erken çıkmak kırarmış
Gelmeyip üzülmeyen, kalpte yara açarmış
Vefalı bir dost çıkar, o yarayı sararmış
Gönülsüz sohbetlerin, tekrarı hiç olmazmış..
Güçlü olan kalemler, sayfalara sığmazmış
Ruhu soğuk olanlar, ağzını hiç açmazmış
En iyi dost olanlar, dost yanından kaçmazmış
Bin defa gelse bile, bunu geldim saymazmış..
Sevginin bahçesinde, unutan unutulur
Ondan sonra tüm sözler, söylenmez ve yutulur..
Yersiz akan göz yaşı, sevgiyle kurutulur
Kişi neyi ekerse, biçerken onu bulur..
Erol Güngör