Posts Tagged ‘kiminin’

Ankara ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Başkent Ankara şiirleri, Ankara şiiri, Ankarayla ilgili şiir, Ankara için yazılmış şiir

Ankara

Ne istersen var şu Van’da
Kürtlerin kurutulmuş gölü
Siyasetin projesine düştü, ömür..
Yeşillenir küçük bir kır

İstendi mi göz boyamak
Baş üstüne teşkilatım
Terörle sokak, ocak, bucak
Giremem ki konuya ve edemem seyahat

Ankara’nın başında belalı İstanbul
Radyosunu geçmiş tiril tiril televizyon.
Gözümde kilo metrelerce uzakta kalmış
Varılmayan nasibim, dağlar ardında koca semt.

Ankara’nın Üsküdar’ında dert başta
Hayal kurmak istiyorum güzeliyle
Bir apel beklerim koca kentten
Dünden sorumsuz yarına bir sitem

Ağrı’sına sızan yaslar
Diyarbakır’ı çalmayan sazlar
İstanbul’u olmayan kızlar;
Düşleriniz hayli benim canım

Birinde ezgisi var Anadolu’nun
Çobanların gözdesi denizler
Zengin olmak için müstakiller yaraşır ( )
Yetmeyen memlekete ithal et karışır ( )

Birinde ezgisi var Anadolu’nun
Birinde müzik var, ötekinde zılgıt
Birinde mektup var, diğerinde resim
Bir araya gelinse bu düşler anlaşılmaz

Birinde var bir bildiğim
O beni takmayan aklı başında
Unutmuş, geçmiş ve bitmişle sona eren
Ve yalnız başlayan bir sonun hikayesi

Benden bir selam alırsın
Ardından her bitimin ucunda özlemler
Seni anarım yağan karla
Sen olsan şimdi başımda

ANKARA’M

Yolların ırağından sana geldim bak!
Yine bir kasım akşamında Ankara’m
Savrulan ruhum ile dans ettiler
Sarı yaprak, kızıl çam, mavi duman
Nedir bu heyecan telâş?
Gelişime sürur sesimi yoksa?
Mahir zaman eşiğinden seyrettim seni
Hatırımı soran akşamda…

Tutunacak dal buldum, dize derman olacak
Yorgun yol ortasında azıcık nefeslendim
Ilıman nefesinle okşanınca narin ruhum
İhrama girer gibi, bir his ile beslendim

Gecenin gizeminde hüznün rengi
Yorgun gözlerime aksetti sandım
Puslu aynalar bana gülümserken
Geçen bahar mevsimine uyandım.

Bir sanat eserini ziyaretmiş bu geliş
Dünden vefa beklemek en büyük gaflet imiş

Bir zamanlar,
Bırakmıştım sana bir manada
Epeyce içi dolu hatıra…
İyi bakmışsın emanetim güvende hala
İki günlük sürenin keyfini süreyim bırak
Yetmez mi ezdirdiğim kendimi onca zamana
Minnet borcumu elbet bir gün,
Elbet bir gün ödeyeceğim sana…!
Asuman Soydan Atasayar

ANKARA’DA İKİ MEVSİM

Önce sert rüzgarlar esti.
Yapraklar çınarlara,
Kestaneler atlarına küstü.
İndiler aşağı,birer ikişer.
Kiminin kabuğu dikenli, kiminin patlak.
Baktılar! Öbür yapraklar da atladılar.
Ağaçlar kaldı çırılçıplak…
Geçti yaz.

Sonbahar nazlandı,
Kaldırımdan kaldırıma,
Sürüklendi biraz,
Çöpçüler çok kızdılar.
Sonbaharı süpürüp bidonlara koydular.
Kimse görmesin diye.
Gece Mamak’a götürdüler,
Ben gördüm,bilirim.
Orda birileri sağa sola bakar,
Kibrit çakıp sonbaharı yakar.
Kesin yaktılar…
Hem kel hem fodul kaldı Kumrular.

Ve bugün Ankara
Bensiz seninle yaşadığı günlerden birini,
Sensiz benimle yaşadı.
Lapa,lapa kar yağdı.
Çatılar duvak,yerler gelinlik giydi.
Kartopu oynadık,kardan adam yaptık.
Akşam,Bartın kestanesi soyduk…

Sabah sığırcıklar serçeler
Daldan dala uçtular ama nafile,
Karlar altında kaldı bütün nevale…
Penceremizdeki karı oyduk
İçine bayat pilav koyduk…

Gözükmüyor sisli dağları Ankara’nın.
Mektuplarında yazdığın güzelliği kalmadı,
İlkbaharın,yazın…
Ve ben o ilkbaharı,
O yazı hiç görmedim…
Ve şimdi soğuk…
Çok üşüyorum canım…

Oscar Wilde Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Oscar Wilde En Güzel Şiirleri

Oscar Wilde’nin Şiirleri

Her İnsan Öldürür Gene De Sevdigini

Her insan öldürür gene de sevdigini
Bu böyle bilinsin herkes tarafindan,
Kiminin ters bakisindan gelir ölüm,
Kiminin iltifatindan,
Korkagin öpücügünden,
Cesurun kilicindan!

Kimisi askini gençlikte öldürür,
Yasini basini almisken kimi;
Biri sehvet’in elleriyle bogazlar,
Birinin altindir elleri,
Yumusak kalpli biçak kullanir
Çünkü ceset sogur hemen.

Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müsteridir, digeri satici;
Kimi vardir, gözyaslariyla bitirir isi,
Kiminden ne bir ah, ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdigini,
Gene de ölmez insan.
Oscar Wilde

Readıng Zindanı Baladı’ndan
Kulak verin sözlerime iyice,
Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!

Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimileri yaşlı iken öldürür;
Şehvetli ellerle öldürür kimi
Kimi altından ellerle öldürür;
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
Kimi satar kimi de satın alır;
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
Herkes öldürebilir sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez.

Yasaların yargısı doğru mudur
Ya da yanlış mıdır bunu bilemem;
Bildiğim tek şey bu hapishanede
Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar,
Bir yıl kadar uzundur her geçen gün
Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.

Kabil’in Habil’i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi
Taneyi eleyip samanı tutar.

Bildiğim başka bir şey daha var
-Ki bilmeli benim gibi herkes de-
İnsanın kardeşlerine ettiğini
İsa Efendimiz görmesin diye
Utanç tuğlalarıyla, parmaklıklarla
Örüldü yapılan her hapishane.

Parmaklıklar güneşi engelledi,
Kararttılar tatlı ay ışığını,
Cehennemi böyle ört bas ettiler
Yaptıkları bütün iğrenç şeyleri
İnsanoğlundan, tanrının oğlundan
Gizlemeyi ustaca başardılar.

Zehirli otlar gibi kötülükler
Büyür hapishanenin havasında,
Yok olur burada harcanıp gider
İyi olan ne varsa insanda:
Kapıyı tutar soluk bir keder
Umutsuzluk bekçiliğini yapar.

Yet Each Man Kills The Thing He Loves
Yet each man kills the thing he loves
By each let this be heard,
Some do it with a bitter look,
Some with a flattering word,
The coward does it with a kiss,
The brave man with a sword!

Some kill their love when they are young,
And some when they are old;
Some strangle with the hands of Lust,
Some with the hands of Gold:
The kindest use a knife, because
The dead so soon grow cold.

Some love too little, some too long,
Some sell, and others buy;
Some do the deed with many tears,
And some without a sigh:
For each man kills the thing he loves,
Yet each man does not die.

Oscar Wilde

En Anlamlı Dostluk Sözleri

Salı, Haziran 19th, 2012

En Anlamlı Dostluk Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel En Anlamlı Dostluk Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Anlamlı Dostluk Sözleri
En Anlamlı Dostluk Sözleri

Anlamlı Dostluk Sözleri

Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstümüze yağar. ama rengarenk gökkuşağı da yağmurdan sonra çıkar.

Acıların bir kum tanesi kadar küçük, mutlulukların nisan yağmuru kadar bol olsun. Hayatta bir kere ağlarsan oda mutluluk olsun. Dostum.

Hep zamana yenik düştük esiri olduk anlamsız koşuşturmaların.ama bir kez adını yüreğimize kazıdığımız dostlarımızı hiçbir zaman unutmadık.

Sen gülerken yanındakilerde güler ama ağlarken yalnız ağlarsın onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın.

Başkalarına kendinden fazla değer verme. Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin. Terk edenden alınacak en büyük intikam , ona kupkuru, sevgisiz gözlerle bakmaktır.

Hayal kur, ne hayal kurmak istersen. Gez, nereye gitmek istersen. Ol, ne olmak istersen. Çünkü senin bir tane hayatın olacak ve sadece bir şansın var bütün bunları yapabilmek için.

Koca bir çölde kum tanesi olmak yada okyanusta su damlası ama en güzeli milyonlarca insan arasında senin arkadaşın olmak.

Karanlık aydınlıktan, yalan gerçekten kaçar. Güneş yalnız olsada etrafa ışık saçar, üzülme doğruların kaderidir yanlızlık, kargalar sürüyle, kartallar yanlız uçar.

Yaşam gülmeyi ,sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.

Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını çalınca kapıya seninle beraber baksın.

Duygular vardır anlatılamayan, sevgiler vardır kalplere sığmayan, dostluklar vardır hiçbir şekilde yıkılmayan, bazı insanlar vardır asla!..

Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı.

Dostlar ırmaklar gibidir; kiminin suyu az kiminin çok, kiminde ellerin ıslanır sadece kiminde ruhun yıkanır boydan boya…

alıntı