Kirpik ile ilgili Şiir
kirpik şiirleri
Ağlayan Kirpikler
Gözlerimden kaçırdığın bakışları
Eline vereceğim bugün
Yağmurlarınla ıslattığın ruhumla
Gidip gelen düşlerimi
Kalbime gömüp,
Dualar okuyacağım ölen huzuruma…
Düşerken içimin aynaları,
Gösterirken hayata seni,
Ömrümü gizleyip (içime)
Ağlatacağım kirpiklerimi…
Gönlüm geçip giden baharın arkasından
Yolların gizemli yanlarına bakarken
Elimde titrettiğim ‘sen dokunuşlarına
Bir nefeslik soluk aldırıp,
Şiirime yerleştireceğim…
Yüzüme çarpan ayın gölgesinde
Paramparça olan umutlarımı
Terk ediliş namına edilen
Feryat figan nidaları (vedaları)
Toplayıp,
Gece rüzgârına çalacağım…
/Son trenin son yolcusu gibi
Bineceğim bu geceki rüyalarına
Göreceksin aşkın tesirini
Ve sen!
Hissedeceksin bendeki aşkın nasıl nefretleştiğini/
Teninde ayrılığın soğuk dokunuşları varken (dururken)
Bendeki senin götürdüklerini
Eline alıp,
Bin parçaya böleceksin ettiğin yeminleri…
Çıkarken kırık, dökük ‘sen köprülerinden
Dokunduğun her yer,
Yanık aşk kokusu olacak,
Kapkaranlık hayallerimin gizinin
Anlaşılmaz görünüşünden
Ölü kalbimi görüp,
Toprak alacaksın üstünden…
Usulca yalvarırken Tanrıya,
Güneş kokulu aşkları dileyip,
Meleklerden aldığım hazla,
Seni isteyeceğim yaratandan
Kabul olur musun?
Bilemem
Söylesene bana,
Sessizce isyanım yetersizken
Yüreğin hissedecek mi?
(Hissedemediklerini)
Bilmem ki?
İlknur Karaca
Kömür karası kirpiklerin
Karanlık bir gece gibi kirpiklerin
Sımsıkı kapanmış perdeler gibi
Bekledikçe kararır ruhum
Kışlara döner umutsuz
Beklerim aralansa
Bir aralansa da değse ruhuma gözlerin…
İçim çıkarcasına sabırsız,
Sabırsızlığım arttıkça çaresiz…
Ve nefretim büyür
Yolmak isterim tek tek
Kömür karası kirpiklerini…
Sonra umutsuz, düşerim boşluklara
Aklım gelir birden
Nasıl da unutmuşum
Bir zamanlar aşıktım
Ben onlara…
KİRPİKLERİN UCUNDA
Hasretlik kirpiklerinin ucunda
Düştü düşecek tam yüreğin ortasına
Bakıp derin bir iz bıraktığında
Hesap soracağım senden kalanlara
Damlacıklar düşer arka arkaya
Her şeyden habersiz al yanaklara
Düşer ta içlere kadar insafsızca
Vardığı yeri yaralar derman yokçasına
Gözleri buğulu bitmez oldu yaşlar
Birisinin ardından ince ince akar
Delip geçer sineyi hesapsızca bakar
Deyse deli gönül deyse etmez de inkâr
nihal atalık