Çevirmen. Prof.Dr. Levon Haçikyan’ın, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan ‘Hemşinli’ vatandaşlarımızla ilgili bir araştırmasını ‘Hemşin Gizemi’ adıyla Türkçeye çevirdi. Kitap Belge yayınları tarafından piyasaya sürüldü.
Kaynak:Ermeni Portreleri Hüdavendigar Onur Burak Yayınları İstanbul 2000
Ömer Seyfettin kimdir Ömer Seyfettin hakkında bilgi
Ömer Seyfettin 11 Mart 1884’de Balıkesir/Gönen’de doğmuştur. Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Asker, şair ve güçlü bir edebi yeteneği olan bir öğretmendir. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçe’de sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne pek çok sayıda eser sığdırmıştır. Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’le, Fatma Hanım’ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönen’de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Bey’in görevinin nakli dolayısıyla Gönen’den ayrılan aile İnebolu ve Ayancık’tan sonra İstanbul’a geldi. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî’ye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesi’ne kaydedildi. Bu okulu 1896’da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsi’ne devam etti. 1900’de İdadî’yi bitirerek İstanbul’a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne’ye başladı. 1903 yılında Makedonya’da çıkan karışıklık üzerine “Sınıf-ı müstacele” denilen bir hakla imtihansız mezun oldu. Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik’te bulunan Üçüncü Ordu’nun İzmir Redif Tümeni’ne bağlı Kuşadası Redif Taburu’na tayin edildi. 1906’da İzmir Jandarma Okulu’na öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir’deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik’ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçü’den ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı. Ömer Seyfettin Ocak 1909’da Selanik Üçüncü Ordu’da görevlendiridi. Selanik’te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncu’nun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemler’e çevrildikten sonra 11 Nisan 1911’de Ömer Seyfettin’in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatması’nda esir düştü. Nafliyon’da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. “Mehdi”, “Hürriyet Bayrakları” gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdu’nda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı. Ömer Seyfettin 1913’te esareti bitince İstanbul’a döndü. 23 Ocak 1913’te Enver Paşa’nın organize ettiği Babıali Baskını’na katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisi’nde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1915’te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Bey’in kızı Calibe Hanım’la evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü. 1917’den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920’ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü. Hastalığı 25 Şubat 1920’de artınca yazar, 4 Mart’ta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920’de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı’na defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939’da Zincirlikuyu Mezarlığı’na nakledildi. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır. Eserleri;
Romanları: Ashâb-ı Kehfimiz (1918) Efruz Bey (1919) Yalnız Efe (1919, 1988)
Risale: Yarınki Turan Devleti
Öyküleri: Acaba Ne idi?-Acıklı Bir Hikâye-Aleko-And-Antiseptik-Aşk Dalgası-Aşk ve Ayak Parmakları-Apandisit-At-Ayın Takdiri-Ay Sonunda-Baharın Tesiri-Bahar ve Kelebekler-Balkon-Başını Vermeyen Şehit-Bekarlık Sultanlıktır-Beyaz Lale-Beynamaz-Birdenbire-Binecek Şey-Bir Hatıra-Bir Hayır-Bir Kayışın Tesiri-Bir Temiz Havlu Uğruna-Bir Vasiyetname-Bit-Bomba-Büyücü-Cesaret-Çanakkale’den Sonra-Çakmak-Çirkinliğin Esrarı-Dama Taşları-Devletin Menfaait Uğruna-Diyet-Dünyanın Düzeni-Düşünme Zamanı-Eleğimsağma-Elma-Efruz Bey-Falaka-Ferman-Fon Sadriştayn’ın Karısı-Fon Sadriştayn’ın Oğlu-Forsa-Gizli Mâbed-Gürültü-Havyar-Hafiften Bir Seda-Horoz-Hürriyet Bayrakları-İffet-İki Mebus-İlk Cinayet-İlk Düşen Ak-İlk Namaz-İnsanlık ve Köpek-İrtica Haberi-Kaç Yerinde-Kaşağı-Kerâmet-Kıskançlık-Kızıl Elma Neresi?-Koleksiyon-Korkunç Bir Ceza-Kumrular-Kurbağa Duası-Kurumuş Ağaçlar-Külah-Kütük-Lokanta Esrarı-Makul Bir Dönüş-Mehdi-Mehmaemken-Memlekete Mektup-Mermer Tezgah-Miras-Muayene- Muhteri-Müjde-Nakarat-Namus-Nasıl Kurtarmış?-Nadan-Nezle-Niçin Zengin Olmamış?-Nişanlılar-Nokta-Öpücüğün İlkel Bİçimi-Pamuk İpliği-Pembe İncili Kaftan-Perili Köşk-Pireler-Primo Türk Çocuğu-Ruzname-Rüşvet-Rütbe-Sivrisinek-Şefkate İman-Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür-Tavuklar-Teke Tek-Terakki-Teselli-Topuz-Tos-Tuhaf Bir Zulüm- Tuğra-Türbe-Türkçe Reçete-Uçurumun Kenarında-Uzun Ömer-Üç Nasihat-Velinimet-Vire-Yalnız Efe-Yeni Bir Hediye-Yemin-Yuf Borusu Seni Bekliyor-Yüksek Ökçeler-Yüzakı- Zeytin Ekmek-Akşam Sefası-Yiğit Çocuk-
Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.
Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı. Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman gelece*ğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım. Neler düşünürdüm neler … Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parça*yı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti. Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünür*düm. Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilik*ten başka bir şey düşünmezlerdi. «Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi. Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik. Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?
Ziya Osman SABA
Bana Kitaplarımı Verin!
Okumak hayatın en zor işi belki de…
Kitaplar; keşfedilmeyi bekleyen bir umman, sevgi iklimiyle yoğrulmuş, buram buram kokan, rengarenk çiçeklerle bezeli bir cennet bahçesi…
Gönlümüze nazlı bir sevgili edasıyla akacak karşı konulmaz bir cazibe, yalnızlığımızı paylaştığımız vefakar bir arkadaş, dara düştüğümüzde başvurabileceğimiz kadim bir dost…
Dost edindim her birini kendime ben. Şiirleri, öyküleri, dün akşam okuduğum kitaptaki Ayşe’yi, Sefer’i, Dursun Dayıyı, figür olsun diye konmuş pek iyi tanımadığım üçüncü şahısları…
Bazen dostluklarını düşlerime davet etmekten korkarım. Karanlık, kapkaranlık bir hayaldir bu bendeki. Bazen onlarla birlikte bir katille arkadaşlık ederim; bazen bir sevgili, bazen de kıskanç bir aşık olurum. Herhalde en çok bu yönünü seviyorum kitapların. Her kitapta bambaşka biri oluyorum. Yeniden doğuyorum hayata…
Hayatta hiç yaşamadığım, belki de hiç yaşayamayacağım hayallerimi yaşatırlar bana. Zaten onlar olmasa hayallerim de olmaz.
Bir an olsun uzaklaşırım onların ikliminde dünyanın gamından, kederinden… Bazen göz bebeklerimde asılı kalan garip bir sızıyı, bazen yüreğime ümit tomurcukları serpen serin bir rüzgarı, bazen de rahmetin ufuklarında çiseleyen, kuraktan çatlamış gönlümü sulayan bir bahar yağmurunu barındırır kitaplar.
Bir hikaye bitti az önce… Gönlümdeki gazel seni söylüyor, seni heceliyor şiirin her mısrası. Senden bahsediyor kuşlar, ağaçlar, yer, gök… ve sana yöneliyorum ruhumun her zerresiyle, sana bağlanıyorum her kelimede anbe an, seni solukluyorum kelimelerin nefeslerinde, buram buram kokuyor gül-i reyhan nefesin sayfayı her çevirişimde, seni sayıklıyorum kitabım göğsümün üzerinde uyuyakaldığım her gecenin seherinde, boncuk boncuk terliyorum sabahlara dek…
Biliyor musun, sayfalara sinmiş senin kokun. Biliyor musun, sana bağlanmışım her cümlede…
Geçenlerde okuduğum şiirin bir dizesi geldi aklıma. Aklımı taktım kafiyeyi oluşturan yumuşak “g” nin çengeline zülüflerine taktığım gibi. Bana senden haber verir mi diye bekledim. “h” dinlenmek için otak oldu bana, “u” ile susuzluğumu giderdim. Nedense “s” den haber çıkmadı. Komşusu “ş” ye gittim, seni sordum. Güler yüzle karşıladı beni her ne kadar sert olsa da. Teskin etti.
Kendimi buluyorum her zerrede. Memleketimin sisli havalarına bağladığım umutlarımı, ayrılıklarımı, heyecanlarımı, amansız bir hastalığa yenik düşen annemi, babamı, hiç usanmadan anlattığı hikayelerini dinlediğimiz dedemi, kuyruğuna teneke bağladığımız can havliyle sokak sokak kaçan kedileri, başbaşa verip ayazlı gecenin kutup yıldızına dilek bağladığımız zamanları, akşama kadar patlak bir topun peşinde koştuğumuz ilkokul günlerini, tebeşire benzeyen bir taşla tahtayı karaladığım günleri, gönlümü kaptırdığım; ama bir türlü açılamadığım…
Bundan da ötesi seni buluyorum çevirdiğim her sayfada, beni buluyorum… Şâir, hükmünü kağıda söyler. Gönlünün fermanıdır her kelam. Kalem erbabı kendi dünyasını oluşturur hayal alemlerinde. Malzemesi; sevgi, şefkat, gözyaşı, kelimeler ve el değmemiş hayalleridir. Hayallerini kelime tuğlalarıyla inşa eder sevgiyle, şefkatle… Emek işidir kelimelerle hayal dünyasını inşa etmek. Gelişigüzel bir sıralanış değildir kelimelerdeki ahenk. Tek tek, yavaş yavaş şekillenir kelimeler arasındaki samimiyet. Duvar ustasının tuğlayı dizmesine benzemez bu. Emek ister, sevgi ister, fedakarlık ister, şefkat, samimiyet ister…
Ben şimdi o emeği solukluyorum kitabımın büyülü ikliminde. Sana bırakıyorum dünyanın debdebesini, gamını, kederini… Sana bırakıyorum her şeyi. Bana kitaplarımı verin, dostlarımı, arkadaşlarımı. Ben onlarda buluyorum kendimi, ümitlerimi, hayallerimi… Onlarla inşa ediyorum kıskanç gözlerin dokunmadığı dünyamı. Yarınları sana bırakıyorum. Ben kendimi aldım, bir de kitaplarımı. Gidiyorum… Hayallerimi yaşamak için!..
İstanbul Şiir Akademisi tarafından düzenlenen Recep Küpçü Şiir Ödülü 2010
Yarışmanın amacı Türk Kültür ve Sanatına katkıda bulunacağına inanarak Türkiye ve Yurt dışında şiir yazan şairlerimizi Recep Küpçü’nün aramızdan ayrılışının 34. yılı anısına Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi işbirliği ile düzenlenen şiir yarışmasına teşvik ederek, sesini duyuramamışşairlerimizi gün ışığına çıkartarak, toplumumuza kazandırmaktır. Ayrıca yarışmaya katılan şairlerin şiirleri “İstanbul Şiir Akademisi Antolojisi 2010” adlı eser kitap olarak yayınlanacaktır ve her katılımcıya 3 adet gönderilecektir. Şiir dünyası yeni neferlerini arıyor!!
Erken doğum yaptı bahar Karçiçeği doğdu Karların altından Artık bahar yakın derken Erken doğum yaptı bahar
Kış bahara gebe Bahar çiçeklere Oysa kış bahardan önce Kardeleni doğurdu
Hikmet Elp
Vatan Ve Sen
Bir elinde vicdan, bir elinde cüzdan, Savaşıp kendini bulacaksın. Bir elinde silah, bir elinde Bayrak, Gerektiğinde VATAN için öleceksin. Sevdanda Ayla-Yıldız olmasa, Kendinden utanacaksın. VATAN için varsın sen, Bunu asla unutmayayacsın..
Tugbam sitesinde en güzel Konfiçyusten aşk öğütleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Konfiçyusten aşk öğütleri 1- Tedavi edilemez derecede romantik olun.
2- Birlikte kitap okuyun, elele tutuşun ve birlikte düzenli yürüyüşlere çıkın.
3- Gülümsemeler bulaşıcıdır. Ona da bulaştırın.
4- Güvenilir bir sırdaş olun ve onu hiç kimseye şikayet etmeyin.
5- Onun en sevdiği çiçeği, rengi, müziği, şiiri ve yazarı bilin.
6- Ona, beklemediği hoş sürprizler yapın. Hiçbir neden yokken de kart ya da küçük aşk notları yollayın.
7- Birbiriniz için özel ve gizli takma adlar bulun.
8- Aşk, birlikte saçmalamaktır. Arada bir, birlikte sonuna kadar saçmalayın.
9- Kimin haklı olduğunu tartışmayın, neyin doğru olduğuna karar verin. Her tartışma sonunda barış anlaşmasını bir öpücükle imzalayın.
10- Sevdiğinizi yalnızca onun duyabileceği biçimde eleştirin. Övgünüzü ise bütün dünyaya duyurun.
11- Bedeninize iyi bakın. Daima sağlıklı ve dinç olmayı hem kendinize hem de ona borç bilin.
12- Bir kucaklaşmadan ilk ayrılan siz olmayın.
13- Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. İceriği sağlam olmadıkça sonunu getirmek zordur.
14- Aşk için evlenin. Hem eşinizin hem de kendinizin en iyi arkadaşı olun.
Tugbam sitesinde en güzel Hata Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Hata Sözleri Hata ile ilgili sözler Hata ile ilgili özlü sözler
“Cesaretimi kaybetmiyorum, çünkü vazgeçilen her yanlış girişim, ileri doğru atılmış yeni bir adımdır.” Thomas Edison
Bana hatalarımı gösterenden Allah razı olsun. Hz. Ömer.r.a
“Gerçeğin hakkını sadece hatalar verir.” J.Bernard
“Başarısızlık hayat mönüsünün parçasıdır ve ben hiç yemek seçmem.” Rosalind Russell
“Kusursuzluğu değil, başarıyı hedefleyin. Hata yapma hakkınızdan hiçbir zaman vazgeçmeyin. Yoksa yeni şeyler öğrenme ve hayatta daha ileri gitme yeteneğinizi kaybedersiniz.” Burns
“Her düşüş bir öğreniş.” Türk Atasözü
“Bundan 20 yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Öyleyse demir alın ve güvenli limanlardan çıkın, rüzgârları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin.” Mark Twain
“Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir.” Türk Atasözü
“Hiç hata yapmamış adam, yeni bir şey denememiştir.” Einstein
“Hayatta kaç kere bir şeyi yapmak istedik ve o büsbütün başka bir şey oldu! Kütüphaneden eve getirdiğimiz kitap istediğimiz kitap değildir, fakat o birden bire gözlerimizin önünde yepyeni bir ilgi alanı açar.Ben bir öğrenci tanırım, bir gün aceleyle yanlış bir sınıfa girdi, orada tartışılan konu o kadar hoşuna gitti ki, birdenbire o onun ideali oldu ve günün birinde bu dalgınlık yüzünden ünlü bir profesör oldu. Yanlış olan şeylerin yarısının sonradan sizi şaşırtacak şekilde doğru çıkmasının hayatın bilmediğimiz cilvelerinden biri olduğunu unutmamalıyız.” Robert Hillger
“Kötülük yapmamış kişi iyilik yapamaz; hata yapmamış kişi hiçbir şey yapamaz.” G.Bernard Shaw
Tugbam sitesinde en güzel İskender Pala Kitap Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa İskender Pala Kitap Sözleri Iskender Pala sözleri Iskender Pala kitap cümleleri
İskender Pala Kitap Sözleri
Bir kerre dokunsan teline saz-ı derunun, Bin türlü nevazişle düzelmez bozulunca… (Katre-i Matem’den)
Bir gülü koklamak gibi seni anmak… Gel Ey ! Avucumda hep dikenler… Kanıyor… kanıyor.. (Gel Ey Gül-İ Rana – İskender Pala)
Ne din yasaklamıştır aşkı ne yasalar ; yürekler Allah’a aittir çünkü. Kitab-ı Aşk/İskender Pala
Biyolojik savaşlarda ölmez bir çocuk, asıl sevgisiz kalınca ölür. Ve “Git başımdan çocuk!”tan sonra binip giderler uçan halılarına çocuklar. (Kırk Güzeller Çeşmesi)
Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dokur heceler; ve azarlanmış kalpleri ısırır tam yarısında geceler… (Kitab-ı Aşk)
İçimde duygular vardı ve onun ellerinin sıcaklığıyla sonsuza kadar yanabilir, götürdüğü yere her gün yeniden gidebilirdim. Var idim, ama ne idim; anlayamıyordum. Gelişimini tamamlıyamamış organizmalar, küveze konulmuş bebekler gibiydim; ama çok çabuk büyüyordum. ( Babil’de aşk İstanbul’da Ölüm / İskender PALA )
Aşk, yerine göre yol olur yürünür, yerine göre iman olur uyulur. Bazen ateş olup yakar, bazen deniz olup boğar. Sultan olur ülke yönetir, şarap olur sarhoş eder. At olup koşar, kuş olup uçar. Hazine olur viran gönüllerde saklanır, kimya olur hakir topraklan altına dönüştürür. Sır olur saklanır, gonca olur açılır. Gül bahçesi olur kokusuyla âşıkları mest eder, güneş olur âşıklarının ümit meyvelerini olgunlaştırır. Aşk olunca gönüller birleşir, aşk olunca kıyamet koparcasma hareketlilik olur. Aşk olunca şimşekler çakar, rahmetler yağar. Âlemler kıyama kalkarsa aşktandır. Hastaların şifa bulması aşktandır. Aşk ile döner gökler, aşk ile durur kâinat. Aşk, Mecnun’dan Leyla’ya bir feryat, Mansur’dan dara bir sır, gözden kalbe bir yoldur. Ah Mine’l Aşk / İskender Pala
Tugbam sitesinde en güzel Haci Bektaşi Veli Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Haci Bektaşi Veli Sözleri hacı bektaşı veli sözleri, hacı bektaşi veli sözler, hacı bektaşi velinin sözleri
Haci Bektaşi Veli Sözleri
HACI BEKTAŞ VELİ’DEN SÖZLER – Ara bul ! – Her ne ararsan kendinde ara! – Dili, dini, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir. – Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayın. – İncinsen de incitme ! – Eline, diline, beline sahip ol ! – Kadınları okutun! – Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan! – Okunacak en büyük kitap insandır. – İnsanın değeri, yüreğinin ağırlığı kadardır. – Düşünce, eylem ve sevgi, Tanrı’nın tadıdır. – En büyük kerâmet çalışmaktır. – Okunacak en büyük kitap insandır. – İlim beşikte başlar, mezarda biter. – En yüce servet ilimdir. – İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. – Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu ! – Benim Kâbem insandır. – Kendine ağır geleni başkasına yapma ! – Asıl kör, nankördür. – Düşmanının bile insan olduğunu unutma ! – Sürekli olarak mutlu olmak istiyorsan, herkesle dost ol, kimseye kin ve haset besleme ! – Çalışmadan geçinenler bizden değildir. – Özünü bilirsen özürden kurtulursun. – İnsanın cemâli sözünün güzelliğidir. (İnsan iyi sözlüyse güzeldir, kötü sözlüyse çirkindir.) – Peygamberler ve Erenler, insanlığa Tanrı’nın hediyesidirler. – Doğruluk dost kapısıdır. (Onunla dostlar edinirsin) – Dikkat et, lokma seni yemesin, sen lokmayı ye ! – Mârifet, nefsi silmek değil, bilmektir. – Allah ile gönül arasında perde yoktur. – Oturduğun yeri pâk et, kazandığın lokmayı hak et. – Madde karanlığı, akıl nûru ile; cehâlet karanlığı, ilim nûru ile; nefis karanlığı marifet nûru ile; gönül karanlığı da aşk nûru ile aydınlanır. – Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur. – Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır; sen seni bilmezsen, Hak senden cüdâdır (ayrıdır). – Bizim semâhımız, tanrısal bir aşktır. – Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de biz konuşuruz.
Tugbam sitesinde en güzel Kitap ile ilgili sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kitap ile ilgili sözler Kitaplarla ilgili söylenen güzel sözler Kitaplar hakkında güzel sözler Kitap ile ilgili anlamlı sözler
*Kitapsız büyüyen çocuk, susuz yetişen fidana benzer. (Çin atasözü)
Tugbam sitesinde en güzel kitap okumanın önemi ile ilgili sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa kitap okumanın önemi ile ilgili sözler kitap okumanın önemi,kitap okumanın önemiyle ilgili sözler,kitap okumanın önemi hakkındaki sözler,Kitaplarla ilgili güzel sözler,
Kitap okumanın önemi ile ilgili sözler
” Ölünce unutulmak istemezseniz, ya okumaya değer eser yazın veya yazılmaya değer işler başarın.” Benjamin Franklin
Tugbam sitesinde en güzel Kitap üzerine özlü sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kitap üzerine özlü sözler Kitap üzerine özlü sözler Kitap konulu özlü sözler kitap ile ilgili özlü sözler
* Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer. * Kitaplar hiç aldatmayan dostlardır. * Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla belli olur. * Kitap aklın ilacıdır. * Kitapsız yaşamak, kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. * Beden eğitimi vücut için ne ise, okumak da beyin için odur. * Kitap sevgisi, sevgilerin en güzelidir. * İnsanlar ölür, kitaplar ölmez. * Uygarlık yapısının temeli kitaptır. * Kitaplar da dostlar gibi iyi seçilmelidir. * Kitap akıl öğreten bir dosttur. * Okumanın yaşı olmaz. * Kitaplar bilgi hazineleridir. * Kitaplar ebedi kalan dostlardır. * En güzel sevgi, kitap sevgisidir. * Hiç bir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez. * Hiçbir eğlence okumak kadar ucuz, hiçbir zevk de okumak kadar kalıcı olamaz. * Kitap, imbikten süzülmüş hayattır. * Kitap, hiç aldatmayan bir arkadaştır. * Hiçbir şey, iyi bir kitap kadar keyif vermez, heyecanlandırmaz, ilham vermez, teşvik etmez, eğitmez, büyülemez veya eğlendirmez. * En eski kitaplar bile, onları okumamış kişiler için yenidir. * Kitabı dolaba değil, kafana koy. * Bir insanın değeri, kitaplarına eşittir. * Bilgin unutmuş, kitap unutmamış. *
* Mümkün olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap ekerdim. (Horace Mann) * Kitap, dersini her zaman tekrarlayan hazır bir öğretmendir. ( M.Proust) * Dünyada en gerçek ve en sadık dostumuz kitaptır. (Prof.Süheyl Ünver) * Elime biraz para geçerse kitap alırım. Eğer birkaç kuruş artarsa onunla da yiyecek ve giyecek alırım. (Emerson) * Kitaplarım, bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. (Shakespeare) * Okuma hevesimi dünyanın bütün hazinelerine değişmem. (Gibbon) * İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir. (Descartes) * Yabani uluslar dışında her ülke kitaplar tarafından yönetilir. (Voltaire) * Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerinin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, yerlerde sürünmezler, bir kanat vuruşuyla evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler. İnsanlığın en yüce kişilerinden meydana gelmiş bir toplum içinde yaşarlar. (Payot)
Tugbam sitesinde en güzel Kitap Hakkında güzel sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kitap Hakkında güzel sözler
Kitap Güzel Sözler Kitap Hakkında güzel sözler Kitap konulu güzel sözler
* Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer. * Kitaplar hiç aldatmayan dostlardır. * Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla belli olur. * Kitap aklın ilacıdır. * Kitapsız yaşamak, kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. * Beden eğitimi vücut için ne ise, okumak da beyin için odur. * Kitap sevgisi, sevgilerin en güzelidir. * İnsanlar ölür, kitaplar ölmez. * Uygarlık yapısının temeli kitaptır. * Kitaplar da dostlar gibi iyi seçilmelidir. * Kitap akıl öğreten bir dosttur. * Okumanın yaşı olmaz. * Kitaplar bilgi hazineleridir. * Kitaplar ebedi kalan dostlardır. * En güzel sevgi, kitap sevgisidir. * Hiç bir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez. * Hiçbir eğlence okumak kadar ucuz, hiçbir zevk de okumak kadar kalıcı olamaz. * Kitap, imbikten süzülmüş hayattır. * Kitap, hiç aldatmayan bir arkadaştır. * Hiçbir şey, iyi bir kitap kadar keyif vermez, heyecanlandırmaz, ilham vermez, teşvik etmez, eğitmez, büyülemez veya eğlendirmez. * En eski kitaplar bile, onları okumamış kişiler için yenidir. * Kitabı dolaba değil, kafana koy. * Bir insanın değeri, kitaplarına eşittir. * Bilgin unutmuş, kitap unutmamış. *
* Mümkün olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap ekerdim. (Horace Mann) * Kitap, dersini her zaman tekrarlayan hazır bir öğretmendir. ( M.Proust) * Dünyada en gerçek ve en sadık dostumuz kitaptır. (Prof.Süheyl Ünver) * Elime biraz para geçerse kitap alırım. Eğer birkaç kuruş artarsa onunla da yiyecek ve giyecek alırım. (Emerson) * Kitaplarım, bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. (Shakespeare) * Okuma hevesimi dünyanın bütün hazinelerine değişmem. (Gibbon) * İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir. (Descartes) * Yabani uluslar dışında her ülke kitaplar tarafından yönetilir. (Voltaire) * Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerinin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, yerlerde sürünmezler, bir kanat vuruşuyla evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler. İnsanlığın en yüce kişilerinden meydana gelmiş bir toplum içinde yaşarlar. (Payot)
Tugbam sitesinde en güzel Kitap okumanın faydalarıyla ilgili özlü sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kitap okumanın faydalarıyla ilgili özlü sözler
Kitap okumanın faydalarıyla ilgili özlü sözler
Voltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bulunsun.’
Goethe: “Okumayı öğrenme, sanatların en gücüdür.”
Okuyabilirseniz her insan bir kitaptır.W Ellery Channing
Okumasını bilirsen her insanın bir kitap olduğunu göreceksin.W E Channing
Tugbam sitesinde en güzel Kitap okumanın faydalarıyla ilgili sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kitap okumanın faydalarıyla ilgili sözler
Kitap okumanın faydalarıyla ilgili sözlerVoltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ demiş. Dilimiz, ancak edebiyat üstatlarının eserlerini okumakla zenginleşir. Büyük adamların eserlerini okumalıyız. Bu sayede hem düşünceleriniz gelişir, hem de ifade yeteneğiniz güzelleşir. Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bulunsun.’ diyor. Okumayan insan, zihnini çalıştırmıyor, fikir jimnastiği yapmıyor demektir. Bir kitap veya yazı okuduğumuz zaman, onu kaleme alan yazarla sohbete dalmış oluruz. Okuduğumuz metin, bize yazarın düşüncelerini söyler; biz de o fikirleri zihnimizde tartarız, kabul veya reddederiz ki böylece biz de düşünmeye başlarız. Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz. Okuma gaye değil, araçtır. Okumanın sonunda bilgi edinmeli, faydalı şeyler öğrenmelidir. Okuduğumuz metin tarih ise günümüze ışık tutmalıdır; ahlak kitabı okuyorsak davranışlarımız düzelmelidir. Okuduğumuz bilgilerden faydalanmalıyız ve onları hayata tatbik etmeliyiz; aksi halde marangozluk kitabı okuduğu halde hiçbir şey yapamayan adama benzeriz. Goethe: “Okumayı öğrenme, sanatların en gücüdür.” der. Gerçekten de okuma alışkanlığı edinebilmek zordur. Hele televizyonların insanı haber, film, şov bombardımanına tuttuğu günümüzde okuya bilmek, sanatların en zorudur, fakat en güzelidir. TV seyreden insan pasiftir resimler süratle gözünün önünden geçer ve düşünmek için yakıt bulamaz. Kitap öyle değildir; istediğiniz yerde okumayı bırakıp okuduklarınız üzerine düşünebilirsiniz.
Tugbam sitesinde en güzel Kütüphaneler haftası ile ilgili özlü sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Kütüphaneler haftası ile ilgili özlü sözler kütüphaneler haftası ile ilgili sözler, kütüphaneler haftası sözleri kütüphaneler haftası ile ilgili güzel sözler kütüphaneler haftası ile ilgili özlü sözler
Kütüphaneler haftası hakkında güzel sözler
Milletleri ilerleten ve yükselten, zengin kitaplıklardır. (H.Flecher)
Okul için her şey yapabilirsiniz, eğer okulun bir kitaplığı yoksa,hiçbir şey yapmamış olursunuz. (Juley Ferry)
Ödünç verilmiş kitaplar ya kaybolur ya da parçalanmış olarak geri döner. (İspanyol atasözü)
Bir kitaplık, bir cezaevi kapatır. (Seneca)
İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir. (Descartes)
Kitap, imbikten süzülmüş hayattır. (Orhan Burian)
Çağımızda iyi seçilmiş bir kitap koleksiyonu, gerçek bir üniversite öğrenimi demektir. (Ovidius)