Asıl adı Masanori Takahashi olan Kitaro, Vangelis ve Yanni gibi bu müziğin en çok tanınan temsilcilerinin başındadır. Ancak, diğerlerinden farklı olarak, müziklerinde Batı formatlı ezgilerden ziyade, parçası olduğu Uzak Doğu kültürünün izleri görülür.
4 Şubat 1953te Japonyada dünyaya gelen Kitaro, müzikal ilgi ve becerisini kendi imkânlarıyla geliştirmiş, lise döneminde kurduğu Albatross adını taşıyan müzik grubuyla bu alandaki üretiminin ilk eserlerini ortaya koymuştur. Kitaronun hayatınını değiştiren iki önemli olay, dönemin ünlü müzisyenleri Fumio Miyashitayla ve onunla dünya turuna çıktığında Almanyada karşılaştığı Klaus Schulzeyle tanışması olmuştur; zira ruhsal tedavi ve meditasyon müzikleri yapan Fumio Miyashita sayesinde müziğe bakışı değişmiş, Klaus Schulze vasıtasıyla da ileride müziğinin ana enstrümanı olarak kullanacağı synthesizerla tanışmıştır.
Kitaronun dünyayı dolaşma macerası, Tayland, Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerine yaptığı gezilerle devam eder. Felsefi anlamda olgunlaştığı bu dönemlerde, gezip gördüğü yerlerden aldığı etkileri müziğine yansıtmayı da iyi başarmıştır. Hayata bakışını kendi ağzından şöyle özetler, İç huzuruma kavuşmamı sağlayan olay, doğduğum şehirden kilometrelerce uzakta ve de ona kesinlikle benzemeyen bir başka ülkede, mesela Kalkütanın herhangi bir sokağındaki bir dilenciyle eşit olduğumu farketmemdir.
Müzikal anlamdaki bilinen ilk çalışmaları 1980lerin başından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Bu dönemden sonra müziğinde de olgunluk dönemine geçer. Yaptığı müziğe kesin bir etiket koymak yanlısı değildir; genel olarak müziğinin ruhsallığı çağrıştırdığını ve önemli olan şeyin dinleyiciyi düşünme ve hissetmeye sevketmesi olduğunu söyler. Yanniyle benzer yönleri, her ikisinin de müzikal yazma ve okuma eğitiminden yoksun olmasıdır; nota bilgisi olmadığı için kendi tarzını kendisi yaratmıştır, notalar yerine resimler çizer.
Enstrüman çalma becerisi ise Vangelis gibi çeşitlidir, birçok tuşlu, vurmalı ve üflemeli sazı çalabilme yeteneğine sahiptir. Felsefi inanışı ise Budizm ve Şinto geleneklerini temel alır.