Posts Tagged ‘Köln Eyalet Mahkemesi’

Sünnet yasağına kiliseler de tepki gösterdi

Cuma, Haziran 29th, 2012

Alman Katolik Kilisesi yaptığı açıklamada, mahkeme kararının, Almanya’da yaşayan Yahudilerin ve Müslümanların dini özgürlüğünü tehdit ettiği, din özgürlüğüne ve ebeveynlerin eğitim hakkına ağır şekilde müdahale ettiği için de “son derece garip olduğu” belirtildi.

Protestan Kilisesi Daire Başkanı Hans Ulrich Anke de mahkemenin, çocuğun vücudunun korunmasıyla din özgürlüğü ve ebeveyn hakları arasındaki dengeyi iyi değerlendirmediğini ifade ederek, Almanya’da hukuki açıdan güvenli bir durum yaratılması için kararın düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

Köln Eyalet Mahkemesi’nin kararına bazı politikacılar ve yerel gazeteler de tepki gösterdi.

Almanya’da sünnet artık kesin suç

Cuma, Haziran 29th, 2012

Köln Savcılığının bir sözcüsü, başarılı olacağına inanmadıkları için temyiz davasından vazgeçtiklerini açıkladı. Böylece sünneti “yaralama suçu” olarak gören mahkeme kararı onaylanmış oldu.

Söz konusu mahkeme kararına Müslüman ve Yahudi kuruluşların yanı sıra Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile bazı politikacılar, ayrıca Katolik ve Protestan kiliseleri de din özgürlüğüne ve ebeveyn haklarına müdahale anlamına geldiği gerekçesiyle tepki göstermişti.

Köln Eyalet Mahkemesi, sünnet ettiği bir çocuğun daha sonra kanama geçirmesi sebebiyle hakkında dava açılan bir doktoru serbest bırakmış, ancak gerekçeli kararında “doktorun suç işlediğini bilmediği”ni belirtmiş ve sünnetin “yaralama” suçu kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetmişti.

Mahkemenin kararına karşı bir üst mahkeme olan Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesinde, hatta Federal Yargıtay’da (Bundesgerichtshof) da itiraz hakkı bulunuyordu.

Sünnet kararına Almanlar da tepkili

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bu konuda ilk hükümet yetkilisi olarak Bild gazetesine açıklama yapan Westerwelle, ”Köln mahkemesinin kararı uluslararası alanda şaşkınlık yarattı” dedi.

Söz konusu kararla Almanya hakkında yanlış bir imaj yaratıldığına işaret eden Westerwelle, ”Almanya’nın, din özgürlüğünün kesin bir şekilde korunduğu ve sünnet gibi dini geleneklerin, dini çeşitliliğin bir ifadesi olarak takdir gördüğü dünyaya açık ve hoşgörülü bir ülke olduğu net bir şekilde bilinmeli” ifadesini kullandı.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da Berlin’de yaptığı açıklamada, kararın Almanya’daki gerçeklerden uzak olduğunu ve bu karara hukuki alanda açıklık kazandırılması gerektiğini belirtti.

İlk önlem olarak sünnetin ehliyetli doktorlar tarafından yapılması gerektiği yönünde bir karar alınabileceğini kaydeden Roth, ”Karar, Yahudi ve Müslüman yaşamın uzun zamandan beri var olan kültürel ve dini geleneğini dışlayıcı nitelikte” değerlendirmesinde bulundu.

BM’nin din ve inanç özgürlüğü konusundaki özel raportörü Heiner Bielefeldt de ”Deutschlandradio Kultur”a yaptığı açıklamada, mahkeme kararını büyük bir saçmalık olarak nitelendirerek, karar metninde ilginç ifadelerin yer aldığını, Yahudi ve Müslüman ailelerde sünnetin çok yaygın bir uygulama olduğunu söyledi.

Bu konuda bir an önce hukuki bir güvence yaratılmasının önemli olduğuna dikkati çeken Bielefeldt, aksi takdirde sünnet uygulamasının yasa dışılığa itileceğini, bunun da Yahudi ve Müslüman çocuklar için bir dizi yeni riskleri beraberinde getireceğini kaydetti.

Sünnete

Perşembe, Haziran 28th, 2012

 

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Köln Eyalet Mahkemesi’nin, sünnetin “yaralama suçu” kapsamına girdiği şeklindeki kararına sert bir şekilde tepki göstererek, cahillik ve gaf olduğunu söyledi. Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat’ın, sünnetle ilgili mahkeme kararını hatırlatarak, ancak bu kararın temyiz yolunun açık olduğunu söylemesi üzerine, buna rağmen böyle bir kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Bağış, şöyle konuştu: “Gerçekten de bu mahkeme kararını anlamakta ve algılamakta zorlanıyorum. Sünnete ‘yaralama suçu’ demek en basit tabiriyle cahilliktir, gaftır. Bu bizim için mahkeme salonlarında tartışılmayacak kadar kutsal, değerli bir konudur. Bu din ve vicdan özgürlüğü meselesidir. Eğer Alman yargıçların bu konuda bir algılama sorunu varsa, biz Türkiye’den fenni sünnetçiler gönderip, onlara sünnet eğitimi verebiliriz. Bu konuda bir müttefik ve dost ülke olarak, her türlü katkıda bulunmaya hazırız. Ama bu konuda oldu bittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir konuda bir oldu bittiyle din özgürlüğünün, vicdan özgürlüğünün, bireysel tercihlerin kısıtlanmaya çalışılması, Almanya gibi AB’nin güçlü ülkelerinden birine yakışmıyor. İnşallah dediğiniz gibi bu karar değişir, bir oldu bitti olmaz, biz de ‘Oldu da bitti Maşallah, damat olur İnşallah’ der, geçeriz.”