Posts Tagged ‘konusunda’

İslamiyette Evlilik Nasıl Olmalı

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

İslamda Evlilik Nasıl Olmalı

İslam Dini Evlilik Nasıl Olmalı

İslam Dini, her sahada olduğu gibi evlilik konusunda da ince eleyip sık dokumaktadır. Çünkü aile, İslam toplumunun can damarı, sarsılmaz temeli ve köşe taşı konumundadır. Aile yapısı ne kadar sağlam olursa, toplum o denli sağlam ve sağlıklı olur. Ailenin temel taşları, dikili direkleri ise anne ve babadır.

Sağlam ve sağlıklı, huzurlu ve mutlu, kalıcı ve sürekli, tutarlı ve dengeli bir toplum hedefleyen İslam, bu toplumu oluşturan ailelerin kuruluşunda izlenecek yolu, çok açık bir biçimde ortaya koymuştur.

Ailenin oluşumunda en önemli öğe, eş seçimidir. Kadın olsun erkek olsun eş seçimi, mü’minlerin en çok dikkat etmeleri gereken hususların başında gelmektedir. Eş konusunun çok titiz bir şekilde çözümlenmesinden sonra Müslüman için hayat daha anlamlı, daha kolay ve daha rahat olacaktır. Herşeyden önce yüce Allah’ı razı etme konusunda, bu durum çok açık bir şekilde kendisini gösterecektir.

Alemlerin Rabb’i olan yüce Allah’ı razı etme konusunda Müslüman eşler, birbirlerine yardımcı olacak, birbirlerinin eksikliklerini giderecek, birbirlerini teşvik edecek ve ideal Müslüman bir aile örneğini ortaya koyacaklardır. Böyle bir aile ortamında filizlenip yeşerecek çocuklar da toplumda örnek insanlar olacaklardır. Böyle insanlardan teşekkül edecek bir toplum ise, diğer toplumlar içinde örnek bir toplum olarak varlığını idame ettirecektir.

Kur’an’ı Kerim, sağlam prensipler ve temeller üzerine bina edilecek bir evliliğin, hayırlara vesile olacağını bildirmiş, bunun için aynı davaya inanan insanların bir araya gelmelerini istemiştir.

“Müşrik kadınlarla, onlara inanıncaya kadar, evlenmeyin. (Müşrik kadın) hoşunuza gitse dahi, mü’min bir câriye, müşrik (hür) bir kadından iyidir. Müşrik erkekler de inanıncaya kadar, onları(mü’min kadınlarla) evlendirmeyin. (Müşrik erkek) hoşunuıa gitse dahi, mü’min bir köle, müşrik bir adamdan iyidir. (Zira) onlar ateşe çağırıyorlar. Allah ise izniyle cennete ve mağfrete çağrıyor. İnsanlara ayetlerini (böyle) açıklıyor ki öğüt alsınlar” (2 BAKARA, 221)

İslam, evliliğin uzun ömürlü olması için iyi bir eş seçiminin yapılmasını esas alır. Yuvanın huzur, uyum, mutluluk ve karşılıklı güvene dayanan prensipler üzerine bina edilmesi için, bu yuvada din unsurunun ön planda olması gerekir. Çünkü din unsuru, insan yaşlandıkça artar, güzelleşir, gelişir ve bağları kuvvetlendirir. Oysa zenginlik, güzellik, soy-sop gibi unsurlar, hem geçici hem de insanın kibrini artırdığı için, huzursuzluğun temel nedeni sayılmaktadır.

İşte bu nedenle; Hz. Peygamber(a.s): “Kadın, dört şeyi için nikah edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini; sen dindar olanını seç ki, evin bereket bulsun” buyurmuştur. (Kütüb-i Sitte ve İmamı Ahmed’in Müsned’i ile İslam Fıkıh Ansiklopedisi)

Diğer bir hadisi şerifte de Rasulullah(a.s), malın ve güzelliğin getirdiği problemlere dikkat çekerek evlilikte dindarlık dışındaki bir tercihi açıkça yasaklamıştır.

“Kadınları güzellikleri için nikahlamayınız, olur ki güzellikleri ahlakça düşmelerine sebep olur. Onları malları içinde nikahlamayın, zira malları azgınlıklarına yol açabilir. Kadınları dindarlıktan dolayı nikahlayın. Şüphesiz dindar olan yırtık elbiseli bir cariye (böyle olmayanlardan) daha üstündür.” (İslam Fıkıhı Ansiklopedisi 9.C SH. 14)

Kur’an ve Sünnet’in ortaya koyduğu esaslardan anlaşılacağı gibi, sağlıklı bir İslam toplumurıun oluşabilmesi için, mü’min erkek ve kadınların birbiriyle evlenmeleri esastır. Ancak böyle bir evlilik sonunda, İslami esaslar insanlara daha iyi bir şekilde ulaştırılabilir.

Erkek veya kadından birinin, mücadeleci ve davetçi bir Müslüman, diğerinin ise bunun zıddı olması, o mücadeleci Müslüman için en büyük zulüm, İslami esaslara vurulmuş çok büyük bir darbe ve İslami hareketi daha başında iken akamete uğratmaktır. Müslümanlar, evlilik konusunda çok hassas olmalıdırlar. Her ne olursa olsun, yeter ki evlilik olayı vukubulsun amacıyla evliliğin yapılmasını, İslam hoş görmemektedir. Her konuda olduğu gibi evlilik de, Müslümanların Allah’a yaklaşmasını temin eden bir vasıta olmalıdır. Aksi halde Müslüman, kendi tekerinin önüne kendisi taş koyacak ve kendi kendisini Allah yolundan alıkoyacaktır. Güzellik veya yakışıklılık, mal, servet için yapılan bir evlilik, İslami hareketin önüne konulmuş en büyük engeldir. Çünkü, evlilik olayı başka bir şeye benzemiyor ki, beğenmediğin zaman bozup yeniden iyisini yapasın. Mesela eş alımı, bir ayakkabı, bir elbise, bir araba alımı gibi değildir ki bozuk arızalı çıktı diye gidip yenisiyle değiştirilsin. Hiç kimse eşi geçimsiz, kendisini beğenmişin biridir diye, ailesine gidip ‘kusura bakmayın bu iyi çıkmadı, bana varsa daha iyi birini verin diye talepte bulunamayacağı için, işi baştan sağlam tutmak en iyisidir.İşte bunun için İslam, işi baştan sağlam tutarak, mü’minlerin birbirleriyle evlenmeleri emretmiştir.

Müminler, içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarını değil, İslami değer yargılarını esas almalıdırlar. Allah ve Rasulü’nün ortaya koyduğu değer yargıları, toplumun değer yargılarındarı daha üstündür. Bir evlilik olayında, toplumun değer ölçülerine göre değil, Allah ve Rasulünün ortaya koyduğu değer ölçülerine göre hareket esas olmalıdır. Çünkü Allah ve Rasulû’nün ortaya koyduğu ölçüleri, nefsani istekler için terketmek, apaçık bir sapıklıktır. Sapıkların ise Müslüman olmaları şöyle dursun, Allah ve Râsulü’ne savaş açan kafirler olduğu gerçeğini, Kur’an bize bildirmektedir.

“Allah ve Rasülü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık mü’min bir erkek ve kadına, o işi -kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (33 AHZAB, 36)

Bu yüce uyarının nuzül sebebi, siyak ve sibakı incelendiği zaman, Allah ve Rasulü’ne iman edip teslim olan mü’minlerin, evlenme ve boşanma konusunda da Allah ve Rasulü’ne tabi olmaları gerektiği anlaşılmaktadır. Bu uyarıdan hemen sonra gelen ayette, Hz. Zeyd bin Harise ile Hz. Zeyneb binti Cahş’ın evliliğindeki olumsuz durumlar ortaya konulmakta, uymaları gereken kurallar bildirilmektedir.

Allah ve Rasulü’nün hükümleri, her konuda olduğu gibi, evlilik konusunda da bugünkü Müslümanları bağlamaktadır. Heva ve heveslerine uymuyor diye, Allah ve Rasulû nün hükümlerini gözardı edenlerin, Müslüman olmaları mümkün değildir.

Şimdi Kur’an ve Sünnet, evlenecek eşlerde dindarlık hususunu ararken, Müslüman olduklarını söyleyenler yakışıklılık, güzellik, zenginlik, soy-sop gibi özelliklere aldanarak eş seçmeye kalkışmaktadırlar. Hele bu özelliklere sahip olanların tevhidi görüşte olup olmadıklarını araştırmayanlar, kendi ateşlerini ellerine alarak cehennemin yolunu tutmuşlardır.

İslam, bir yaşam biçimidir; evlenmekten boşanmaya, yemeden içmeye, yürümekten oturmaya, ibadetten çalışmaya, ticaretten siyasete, barıştan savaşa kadar tüm hareketlerini, İslami esaslar doğrultusunda düzenleyenler, gerçekten Müslüman olanlardır. İslami esasların bir bölümünü alıp bir bölümünü bırakanların ise, müşrik olduklarını Kuran’ı Kerim bildirmektedir.

alıntı

Atilla Yeşilada Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atilla Yeşilada Kimdir


Atilla Yeşilada Kısaca Hayatı

Atilla Yeşilada Global Menkul Değerler eski strateji uzmanı..Atilla Yeşilada Halen CNBC-e’de borsa ve finans konusunda yorum yapıyor.. Atilla Yeşilada NTVMSNC’de de yazıyor..

Souleymane Bamba Trabzonspor’da

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Trabzonspor, İngiltere’nin Leicester City takımında forma giyen 27 yaşındaki Fildişili stoper Souleymane Bamba ile anlaştı. Trabzonspor’dan yapılan açıklama şöyle:

“Profesyonel futbolcu Souleymane Bamba’nın kulübümüze transferi konusunda Leicester City FC ile anlaşma sağlanmıştır. Buna göre, Leicester City FC’ye sözleşme fesih bedeli olarak 750.000 GBP (pound) ödenecektir.”

Facebook oyunu tuzak oldu!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bu oyunu oynayanlar dikkat !

Gökay Özbudak
9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu nasıl büyük bir tuzağa dönüştü? İşte o oyun ve yaşananlar.

Bilgisayarınızı taradığını ve virüs bulduğunu söyleyen bu tip reklamlara inanmayın.

9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu, kullanıcılarını kötü yazılım yüklemelerine yönlendiren reklamları yayınlarken yakalandı.

Farm Town oynayan yüzlerce kullanıcı reklamları gördüğünü bildirdi. Reklamlar, bilgisayarınızda virüs olduğu uyarısını yapıyor ve yalnızca reklamdaki anti-virüs yazılımını indirirseniz sorunun çözüleceğini söylüyor. Farm Town’un geliştiricisi, reklamları görmezden gelmeleri konusunda uyardı, ancak üçüncü parti reklamları engellemeyi başaramadı.

Anti-virüs yazılım uzmanları, üçüncü parti reklam ağlarının kötü yazılım yaymasının Farm Town’un suçu olmayabileceğini, ancak sorun giderilene kadar kullanıcıların oyunu oynamamasını tavsiye etti.

Bugüne kadar The New York Times, MySpace gibi sitelerde de böyle reklamların çıktığı görülmüştü. Eğer oyunu oynuyorsanız kendi anti-virüs yazılımınızı güncellemekte fayda var. chip

FarmVille Telefonda

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook FarmVille Oyunu Telefona Taşınıyor.Kullanıcılar telefondan da FarmVille girebilecek.
Facebook’ta binlerce insanı kendine bağlayan FarmVille oyunu başka platformlara da taşınıyor. İşte çiftçiliğin en son halleri..

Zynga isimli bir firmadan çıkan FarmVille oyunu, Facebook’un fenomenlerinden biriydi. Sanal bir çiftlik olan bu oyunda, yaratılan karakterle ekin ekilip, hasat yapılıyor. Kısa sürede binlerce kişinin oynadığı oyun büyük ilgi sebebiyle giderek genişledi.
Son zamanlarda milyonlarca oyuncusu olan FarmVille, yapımcısının büyük bir servet kazanmasını sağladı. Alternatifleri karşısında pazar payını kaybetmek istemeyen Zynga çiftlik farklı platformlara da yaşamını götürmeyi hedefliyor.

İşte Firmanın başka projeleri;
Kullanıcılarını Facebook’a girme zorunluluğundan kurtaran sitenin bir sonraki adımı ise oyuncuları bilgisayardan kurtarma konusunda olacak.

Zynga nın yaptığı açıklamaya göre firma, FarmVille’in mobil platformlardan da oynanabilmesi için yatırım yapıyor. Firma, farmvilleandroid.com, farmvilleiphone.com, farmvilleipad.com ve farmvillesms.com adlı sitelerin isim hakları satın alınmış bile.
Mobil FarmVille yapımcıların bu konudaki tek projesi de değil , firma bu platformda yeni oyunlar da hazırlayacakmış.
Sizce FarmVille’in bu kadar büyümesi olumlu bir gelişme mi?

Kalp Hastalarına Müjde…..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Boston Çocuk hastanesinde görevli araştırmacılar, kalp sinir sistemini yenileyici NRG1 faktörünün kalp krizinden sonra hasarlı kalbe enjekte edilmesiyle, hasarlı kalp dokularını yenileyebildiğini ortaya çıkardılar.

Cell dergisinde yayınlanan ve fareler üzerinde yapılan araştırmada, kalp krizinden sonra hasarlı kalp dokularına enjekte edilen NRG1 faktörünün, kardiyak fonksiyonunu tekrar eski durumuna getirdiği görüldü. Kalp krizi geçiren farelere 12 hafta boyunca her gün NRG1 faktörü enjekte edien araştırmacılar, 12 haftanın sonunda kalbin yine eskisi gibi pompalamaya başladığı tespit ettiler.
Hasara uğramış kalp dokuları genelde yenilenmiyor. NRG1 büyüme faktörünün uygulanmasıyla, kalp dokularının yenilenmesi konusunda kardiyak kök hücrelerine ihtiyaç kalmıyor. Araştırmacılar daha önce, kardiyak kök hücreleriyle kalp dokularının yenilenebileceği üzerinde çalışıyorlardı.

Bir sonraki araştırmada ise, daha büyük memeliler ve insanlar üzerinde araştırmaların yapılacağı ve aynı etkinin insanlarda da görülüp görülmeyeceği belirlenecek.

[DIPNOT]Alıntı…[/DIPNOT]

Şeker Nasıl Ölçülür

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Evde Kan Şekeri Nasıl Ölçülür

Kan Şekeri Nasıl Ölçülür

Eğer diyabetli bir hastaysanız kısa süreli hedefler belirleyip bunlara ulaşarak uzun dönemde çok sağlıklı ve hatta diyabetli olmayan bir bireyden farksız uzunluk ve kalitede bir yaşam sürebilirsiniz. Kısa süreli hedefler genellikle kan şekerini ölçme üzerinde yoğunlaştırılmıştır ve buna evden kan şekerini ölçme adı verilir. Tüm diyabetli hastalar ister Tip 1 ister Tip 2 ister gebelik diyabeti olsun kan şekerlerini ölçerek uygulanan tedavinin uygunluğu ve yeterliliği konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar. İnsülin ve oral antidiyatik haplar kan şekerini oldukça etkin biçimde düşüren ilaçlardır. Evde kan şekeri ölçümü bu ilaçların sizin için doğru ilaçlar olup olmadığı ve dozlarının yeterli olup olmadığı konusunda çok değerli bilgiler verir. Kan şekeri ölçümü yemeklerden sonra kan şekerinin nasıl değişim gösterdiğini ve ayrıca egzersiz sırasında ve sonrasındaki oynamaları bize söyler. İlaç kullanan diyabetik hastalar ayrıca düşük kan şekeri açısından da risk altındadırlar. Evden kan şekeri ölçümü hipoglisemiler konusunda bizi uyarır bu nedenle hayat kurtarıcı bile olabilir. Herhangi bir ilaç kullanmayan sadece diyet ve egzersizle tedavi edilen hastalar (bunlar bazı Tip 2 diyabetik hastalar ve bazı gebelik diyabeti hastalarıdır) kan şekeri düşüklüğü açısından risk altında olmasalar da evden kan şekeri ölçümü yine de gereklidir. Çünkü ilaç tedavisine geçme gerekliliği en erken ve doğru biçimde evden kan şekeri ölçümü ile anlaşılabilir. Ayrıca şekerleri iyi giden bir diyabetlinin evden ölçüm yaparak iyi sonuçları görmesi de onun diyet ve egzersiz tedavisine uyumunu artıran çok önemli bir motivasyondur. Ayrıca evde şeker ölçümü diyabetli bir gebenin sağlıklı çocuk doğurmasını sağlayan en önemli ve vazgeçilmez bir metoddur.

Ne sıklıkla evde kan şekeri ölçümü yapılmalıdır?
Bu sorunun yanıtı size ve sizi izleyen sağlık ekibinin kararına bağlıdır. Tip 1 diyabetik hastalarda kan şekeri düzeyleri gün içinde önemli oynamalar gösterme eğilimindedir. Bu nedenle Tip 1 diyabetik hastalar günde 4 kez ölçüm yapıp insülin dozu ve yemek planlarını bir önceki ölçüm sonuçlarına göre yapmalıdırlar. Eğer normale çok yakın kan şekeri düzeylerini hedefliyorsanız günde 4 ve hatta 5 kez ölçüm yapmalısınız. Ölçüm saatleri her yemekten önce yatma saati ve en azından bazı günler gece yarısı (sabaha karşı 3.00) olmalıdır. Çalışmalar günlük kan şekeri ölçüm sayısı arttıkça kan şekeri kontrolünün iyileştiğini ve günlük ölçüm sayısı 4’ün altına indiğinde de kötüleştiğini göstermiştir.

Tip 2 diyabetik hastalarda gün içindeki kan şekeri oynamaları daha azdır bu nedenle Tip 2 diyabetiklerin Tip 1 diyabetikler kadar sık kan şekeri ölçümü yapmaları genellikle gerekmez. Ayrıca hap kullanan Tip 2 diyabetiklerin de insülin kullanan Tip 2 diyabetikler kadar sık kan şekerlerini ölçmeleri gerekli değildir. Bu hastalarda sık ölçüm yeni bir tedaviye geçildiğinde, doz ayarlaması yapıldığında ve yaşam biçiminde önemli bir değişiklik olduğunda yapılmalıdır. Bu durumlarda günde en az iki kez ölçüm yapmak gereklidir. (Kahvaltıdan önce ve akşam yemeğinden önce veya yatma zamanı). Bunların kaydedilmesi sizin ve sizi izleyen sağlık ekibinin sizinle ilgili doğru kararlar vermesine yardımcı olacaktır. Kan şekerleri istenen düzeye geldiğinde günde bir veya bazen iki ölçüm yeterli olacaktır. Eğer hap veya insülin kullanmayan bir Tip 2 diyabetli iseniz ve kan şekeriniz kontrol altındaysa günde bir kez veya haftada 3-4 kez ölçüm yapabilirsiniz. Ayrıca örneğin her zamankinden daha ağır bir yemek veya ekstra-egzersiz gibi durumlarda da ölçüm yapılmalıdır.

Bunun dışında ölçüm sıklığı elbette parmağınızı ne sıklıkta delmek istediğiniz, iş yaşamınızda zamanınızın ne ölçüde elverdiği ve maddi durumunuz gibi tıbbi olmayan faktörlere de bağlıdır. Elbette ki her ölçümün size zaman ve para olarak bir maliyeti vardır. Bazen kendinizi iyi hissetmeyebilir ve bunun nedeni hakkında size fikir verebilir. Örneğin 5 km’lik bir koşudan sonra terli olabilir ve titreme hissedebilirsiniz. Bu basitçe yorgunluktan olabileceği gibi kan şekeri düşmesinden de kaynaklanabilir. Eğer kan şekeri ölçümü yapmazsanız şekeriniz yüksek olduğu halde karbonhidrat alabilir ve şekerinizin daha da yükselmesine sebep olabilirsiniz. Pek çok diyabetli hasta kan şekerleri düşük veya yüksekken bunu farkettiğini ve bu yüzden herhangi bir şey hissetmedikleri zaman ölçüm yapmanın gereksiz olduğu iddia ederler. Bunu asla yapmayın ve kan şekeri konusunda hislerinize kesinlikle güvenmeyin, mutlaka ölçüm yapın.

kaynak:hastaokulu

Ekokardiyografi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ekokardiografi nedir ?
Ekokardiografî ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilen bir görüntüleme testidir. Eko kalp kasınızın ve kalp kapaklarınızın nasıl çalıştığını gösterir. Aynı zamanda kalp genişliğinizin ne kadar olduğu konusunda da bilgi verir. Ekokardiografi işlemi sırasında kullanılan ve monitöre bağlı mikrofon benzeri bir gönderici kalbinize insan kulağının duyamayacağı yükseklikteki ses dalgalarını gönderir. Bu dalgalar ekranda kalbinizin bir görüntüsünü oluşturur. Bu görüntü kalbinizin ve kalp kapaklarınızın durumu ve işleyişi hakkında doktorunuza görsel bir bilgi verir.

Ekokardiografi çektiren kişi, acı hisseder mi?
Ekokardiografi testi, tamamen güvenli ve acısız bir uygulamadır.

Ekodan önce neler yapılması gerekiyor ?

Test yapılmadan önce hastanın hangi ilaçlara devam edip hangilerini bırakacağı ve bunların zamanları konusunda doktorla görüşülüp karar verilir.

* Ekonun çekileceği gün doktora herhangi bir şey yiyip yiyemeyeceğinizi danışmanız gerekiyor.
Ekokardiografi yeri ve pozisyonu
* Eko çekilirken üstünüzü çıkarmanız ve önlük giymeniz gerekeceğinden giysilerinizin iki parça olmasında ve üst giysinizin de önünün açılabilir olmasında fayda vardır.

Ekokardiografi işlemi ne kadar sürer ?
Ekonun çekilmesi toplam 45 dk kadar bir zaman dilimini kapsar. Eğer doktor gerekli görürse, kontrol için de birkaç dk ayırmanız gerekebilir.

Eko çekilirken neler olur ?

Kalp atışlarını monitörde görüntüleyebilmek için hastanın göğsüne “elektrot” adı verilen küçük pedler yerleştirilir. Bundan sonra ses dalgalarının iletimini ve gönderici mikrofonun hareketini kolaylaştırmak için hastanın göğsüne soğuk bir jel uygulanır. Eko çekimi esnasında zaman zaman hastadan nefesini tutup bırakması istenebilir. Çünkü akciğerlerdeki hava miktarı, kalbin görüntülenmesi esnasında etki yaratır.

Eko çekildikten sonra neler yapılıyor ?
Hasta testten Önce doktorun kestiği ilaçlara tekrar başlayıp başlamaması gerektiğini yine doktoruna danışmalıdır.
Testten sonra hasta hemen rutin yaşantısına döner. İşine bile gidebilir.

Test sonuçları ne zaman verilir ?

Test sonuçları yazılacak raporla hemen veya başvurulan merkezin durumuna göre ertesi gün verilebilir. Doktor eko filmini inceledikten sonra bir sonraki randevuda bulguları hastaya tüm ayrıntısı ile anlatacaktır. Ekokardiografı sonuçlarına göre doktor hastadan başka testler de isteyebilir.

Kan Yapıcı İlaçlar Kilo Aldırırmı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kan hapları kilo yaparmı
Kan ilacı kilo aldırırmı

Demir hapı kilo aldırmaz Halk arasında demir haplarının kilo aldırdığı inanışına sık rastlanıyor. Bu, yanlış bir bilgi. Bir element olan demir kalori içermiyor. Bu nedenle demir hapları doğrudan kilo artışı yaratmıyor. Bununla birlikte demir eksikliğinin belirtilerinden biri de kişide iştah azalması olduğu için tedavi ile yükselen demir düzeyleri, kişinin iştahını artırarak kilo alımına neden oluyor. Bu nedenle demir tedavisi gören kişinin beslenme konusunda çok dikkatli olması gerekiyor.