Posts Tagged ‘milletler’

birleşmiş milletler günü ile ilgili şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Birleşmiş milletler günü şiirleri
Birleşmiş milletlerle ilgili şiirler
Birleşmiş milletler şiirleri

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜNÜ

Hiç bir millet dünyada
Tek başına yaşamaz.
Tek başına uygarlık
Yollarını aşamaz !

24 Ekim günü
Milletlerin günüdür !
El ele tutunanlar
Bu birlikle öğünür.

Birleşen milletlere
Dünyada barış vardır.
Bilgi alanlarında
Topluca yarış vardır.

Savaş için hazır ol.
Bu birliğin içinde !
Milletler yaşamalı
Bu birliğin içinde

M. Faruk GÜRTUNCA

Birleşmiş Milletler
“Birleşmiş Milletler” kuruldu bugün,
her ülke, her ulus şimdi çok mutlu.
Önleniyor nerede bir savaş çıksa,
İnsanlar hayattan daha umutlu.

Özgürlükler için pek çok çalışır,
Amacı : Barışı hep korumaktır.
Mezhep, dil, cins, ırk farkı yapmadan,
Bütün insanlığa ışık tutmaktır.

Açlığa çareyi onlar düşünür,
Her ulusa kültür vermek isterler.
İki ülke nerde harbe tutuşsa,
Durmazlar, araya hemen girerler.

Büyük Atatürk de, barı isterdi :
“Yurtta sulh, cihanda sulh” dedi durdu.
Sevinçliyiz şimdi, tüm dünya mutlu,
“Birleşmiş Milletler”, bugün kuruldu.

Hasan ŞEN

Birlikten Kuvvet Doğar
Birlikte millet yapar,
Yaşar hakka tapanlar.
Her zaman zorluğu aşar,
El birliği yapanlar…

Bir elin sesi çıkmaz,
Topluluktan bıkılmaz.
Bu amaçta, bu yolda
Birleşenler yıkılmaz…

Kolay kolay sökülmez,
Perçinleşen bükülmez.
Birleşirse milletler,
Boş yere kan dökülmez…

Kuvvet doğar birlikten,
Düzenlikten, dirlikten…
En çetin düşman yılar,
Böyle beraberlikten.

Hakkı SUNAT

8 mart dünya kadınlar günü ile ilgili yazı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

8 mart dünya kadınlar gününün geçmişi,
8 mart dünya kadınlar gününün başlama hikayesi,

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilmiştir..Fakat geçmişi daha eski tarihe dayanmaktadır..
8 Mart 1857 yılında ABD’nin New York kentinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın ilk mücade ylıdır. Başlama Hikayesi şu şekildedir:Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi.
1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi.
Böylece 8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline geldi.

Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun

Perşembe, Haziran 21st, 2012

2010 Kadınlar Günü

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Geçmişi 1857’lere dayanan kadınlar gününüzü Forumdaş Net ailesi olarak kutluyoruz.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.
Kaynak: Wikipedia

23 Nisanın Bize Kazandırdıkları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

23 Nisanın Bize Kazandırdıkları Nelerdir
23 Nisanın Bize Faydaları

Bayramlar için yazı yazmak kadar güzel daha ne olabilir ki? Coşkuların, sevilerin, barışın,kardeşliğin, esenlik dileklerinin yürekten seslendirildiği başka kaç gün vardır? Ulusal ya da dini özel günlerimiz, bayramlarımız her zaman bir başka anlam taşır gönüllerde….

“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kurulmasının onuruna, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına ithaf ettiği hem milli ve hem de milletler arası bir bayramdır.

Atatürk, 23 Nisan 1924’te, 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş ve bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da çocuklara hediye etmiştir. 23 Nisan, ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır.

23 Nisan 1920, aynı zamanda “Ulusal Kurtuluş Savaşı” mızın bir getirisi olarak yönetme yetkisinin ulusa verilmesine, ulusal egemenlik kazanımına, kişisel irade yerine milli iradenin gücüne tanıklık eden bir tarihtir.

23 Nisan, çocukların günümüz dünyasında yaşadıkları ya da yaşamak zorunda bırakıldıkları savaş, yoksulluk, sefalet, şiddet ve benzeri problemler yerine, sevgi, barış ve kardeşliğin aşılandığı çok özel bir gündür.

23 Nisan’a katılan çocukların temsil ettikleri ülkelerde, coğrafi, siyasal ya da ekonomik oluşuma göre, rahat bir yaşam tarzına sahip çocuklar kadar, ne yazık ki açlık, sefalet ve şiddet dolu bir ortamda varlıklarını sürdürmeye çalışan arkadaşları da vardır. Ancak bu bayramdaki ortak payda, evrensel dostluğa atılan özel bir köprü ile, geleceğin dünyasını karşılıklı yardımlaşma, dostluk, kardeşlik, sevgi ve barış içinde planlayabilmektir.

Yarım milyara yakın çocuğun yetersiz beslendiği;tarım, sanayi ve hizmet sektöründe çocuk işçilerin kullanıldığı; çocuk haklarının sürekli ihlal edildiği; bir dünyada yaşıyoruz.” İnsan öldürmek için harcanan para, yaşatmak için harcanandan kat be kat daha fazla”. Dünyada silahlanmaya ayrılan para ile açlık ve sefaleti ortadan kaldırmak olasıyken, açlık ve sefalet arttırılarak silahlanma teşvik ediliyor.

Çocuk hakları, insan hakları içinde değerlendirilmesi gereken önemli bir konu.
Bugün, dünyanın birçok yerinde var olan insan hakları ihlalleri, çocuk hakları açısından daha vahim boyutta. Çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge “20 Kasım 1989” tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”. Bu tarihten 60 (23 Nisan 1929) yıl önce Atatürk’ün önemine işaret ettiği çocuklar, halen gerçek değer ve önemini bulabilmiş değil..!

Atatürk’ün Vatan Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Atatürk’ün Vatan Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Atatürk’ün Vatan Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Atatürk’ün Vatan Sözleri
Atatürk’ün Vatan Sözleri
Vatan Sözleri
Vatan sevgisi ile ilgili sözler

VATAN SEVGİSİ

Atatürk’ün Vatan Sevgisi Konusunda Söylediği Sözleri

“Biz milliyet fikirlerini tatbikte çok gecikmis ve çok ilgisizlik göstermiş bir milletiz. Bunun zararlarını fazla faaliyetle telafiye çalışmalıyız… Çünkü tarih, hadiseler ve müsahedeler insanlar ve milletler arasında, hep milliyetin hakim olduğunu göstermiştir.”

“Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, ilk önce biz kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti; hissi, fikri, ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır. Milli mücadeleyi yapan, doğrudan doğruya milletin kendisidir; Milletin evlatlarıdır. Milli mücadelede şahsi hırs değil, milli izzeti nefs, gerçek saik olmuştur.”

“Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.”

“Yurt sevgisi ona hizmetle ölçülür.”

“Türkiye’nin bugünkü mücadelesinin yalnız Türkiye’ye ait olmadığını bütün arkadaşlarımız ifade etmiş iseler de bunu bir defa daha teyit etme lüzumunu hissediyorum. Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarfediyor. Çünkü müdafaa ettigi bütün mazlum milletlerin bütün şarkın davasıdır ve bunu nuhayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir.”
“Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz.”

“Millet sevgisi kadar büyük mükafat yoktur.”

“Yurt toprağı, sana herşey feda olsun. Kutlu olan sensin.”

“Harp muharebe hele meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir, ulusların çarpışmasıdır. Ulusların bütün varlıkları ile bilim ve teknik alandaki seviyeleri ile başarıları ile ahlakları ile kültürleri ile faziletleri ile kısaca göz ile görülür bütün güçleri ve varlıkları ile, her türlü araçları ve olanakları ile çarpıştığı bir sınav alanıdır.”

“Gerçek kanaatim şudur. Ulusumuzu harbe götürünce vicdanımda azap duymamalıyım.”

“Bize milliyetperver derler. Fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle teşrik-i mesai eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerin icabatını tanırız. Bizim milliyetperverligimiz herhalde hodbinane ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir.”