Altınyayla İlçesi ve Köyleri Tonus Köftesi Kültür ve Dayanışma Festivali’ne katılan Destici, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin birinci gündem maddesinin terörle mücadele olduğunu, terör bitene kadar da öyle olacağını belirtti.
Terörle mücadeleye 27 yıl boyunca yüksek oranda bütçe ayrıldığını dile getiren Destici, ”Eğer bu bütçe teröre harcanmamış olsaydı, Türkiye bugün dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisiydi. Birleşmiş Milletler’e veto hakkı talep eden bir ülkesiydi. Türkiye güçlü olmak zorunda, Türkiye birlik olmak zorunda, zengin olmak zorunda. Çünkü Türkiye sadece 75 milyondan sorumlu değil, İslam coğrafyası üzerindeki bütün mazlum milletlerin gözü Türkiye’de. Çünkü yardım eli uzatmasını istiyorlar. Emperyalist güçlerin maşası olan PKK, daha güçlü bir şekilde oralara ulaşmamızı engelliyor” dedi.
Mustafa Destici, Suriye’de yaşanan olaylara paralel olarak terör olaylarının arttığına işaret ederek, şunları aktardı:
”Suriye olayı başladı, terör olayları başladı. Kürt kökenli kardeşlerimizin bunu iyi izlemesi lazım, iyi dikkat etmesi lazım. Suriye hangi güçlerden emir alıyorsa, PKK da aynı güçlerden emir alıyor. PKK’nın zaten kuruluş felsefesine, inancına baktığımız zaman, benim coğrafyamın en fedakar, en dindar, en maneviyatçı olan bölgesinin temsilcisi olamaz. Çünkü Marksist, Leninist, Zerdüşt bir anlayışa sahip olan, çoğu Kürt kökenli bile olmayan PKK kadrosunun millete gösterilmesi lazım. 27 yılda Türkiye PKK ile gerçek anlamda mücadele etmedi. Bunu muhalefet olsun diye söylemiyorum, 27 yıldır siz PKK ile mücadele ediyorsunuz da neden hala eğitimli birliklerimiz yok? Nasıl oluyor da Dağlıca’da şehit olan 8 tane yavru Anadolu’nun çeşitli köylerinden gider, acemi birliğini yeni bitirmiş? Ben bunu anlamıyorum, 27 senede nasıl yetiştirilmiyor? Ben bunu hem Sayın Başbakan’a, hem Cumhurbaşkanı’na hem de Genelkurmay Başkanı’na söylüyorum. Mobil birlikler kuracaksınız, PKK’lılar gibi dağda yaşayacak. Onlardan daha güçlü olacak. Gerekirse bunlardan yarısını devşirme yapacaksınız. Devşirme derken Yeni Zelandalılardan bahsetmiyorum, bizim akraba ve soydaş topluluklarımızdan alacağız. Burada akrabası, yakını, eşi, dostu olmayacak. İçeride bunu bitireceğiz, dışarıda Kandili söndüreceğiz. Neymiş efendim Kandil’e girilmezmiş, kim çıkarıyor? Türk ordusu istediği yere girer, istediğini de alır. Yeter ki burada bir kararlılık olsun. Biz bunu yapabilecek güçteyiz.”
-Bazı illerin büyükşehir yapılması-
Konuşmasında, 13 tane ilin büyükşehir olmasının tasarlandığını dile getiren Destici, büyükşehir yapmanın tek kriterinin nüfus olmaması gerektiğini, bunun içerisine yüz ölçümü ve yerleşim birimi sayısının da eklenmesi gerektiğini savundu.
Destici, sözlerini şöyle tamamladı:
”Tekirdağ 6 bin 500 kilometrekare yüz ölçümüne sahip. Sadece Sivas’tan nüfusu 50 bin fazla diye büyükşehir yapılıyor. Ama Sivas yüz ölçümü olarak Tekirdağ’ın 4 katı, 26 bin 500 kilometrekare. Yerleşim birimi olarak da belki 10 katı. Türkiye’nin en çok yerleşim birimine sahip ili Sivas. Burada tek kriter nüfus olmasın, yüz ölçümü büyüklüğü, yerleşim birimi sayısının da dikkate alınması gerektiğini vurguluyoruz. İktidardan da bunu talep ediyoruz. Biz istiyoruz ve arzu ediyoruz ki, Sivas’ta bütün siyasetçiler el ele verelim, Sivas için ne yapılması gerekiyorsa onu yapalım. Biz BBP olarak varız. Dün de varız, bugün de varız, yarın da olacağız.”