Ne dil yeter seni anlatmaya, Ne göz kıyar sana bakmaya, Ne ellerim dayanır sana dokunmaya, Ne kollarım uzanır seni sarmaya Hiç ömür yeter mi? Bir sen daha bulmaya bitanesi…
Bir nasihat: Kendine dikkat et. Bir rica: Sakın değisme! Bir Dilek : Beni unutma. Bir Yalan : Seni hiç sevmiyorum. Bir Gercek : Seni çok özlüyorum.
Gecenin karanlığında, güneşin ışığında, Suyun damlasında, selin coşkusunda Kimi yanımdasın kimi rüyamda Ama hep aklımdasın sakın unutma……
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi. Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!
Bırakma beni sevdiğim gidişine dayanamam, Hasret gözyaşlarımla kendimi avutamam… Dönerim dersin ama kadere inanamam, Bıraktığın anılarınla, ben sensiz yasayamam
Bakışlar vardır insani ömür boyu ağlatan. Yollar vardır aşılması güç olan. Kalpler vardır acılarla parçalanan. Ve insanlar vardır hiç unutulmayan. Sanma beni sevipte bırakanlardan. Benim sevgim mezara kadar olandan
Bu mesajı silersen benden hoşlanıyorsun, Silmezsen beni istiyorsun, Cevap verirsen beni seviyorsun, Vermezsen bensiz yapamıyorsun, Hadi bakalım ne yapacaksın?
Senin kanadın olmak isterdim Ben olmadan uçma diye Senin baharın olmak isterdim Ben olmadan açma diye
Benim için seni görmek suya benzer Seninle yasamak ise nefes almaya Susuz üç gün yaşarım ama nefes almadan asla
Sana ne demeliyim bilmiyorum, Güneşim desem güneş batıyor, Hayatım desem hayat kısa, Gülüm desem oda soluyor, Sana canım demeliyim. Çünkü bu can seninle yaşıyor..
Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlıgına doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan..
Canımdaki her nefes nefesine eklensin, içimdeki her nefes hayalinle demlensin, bırak bu gönlüm varlığınla renklensin, sen benim gönlümde yaşadıkça özelsin!
Sen güllere özenme güller sana özensin. Üzme tatli canini sen güllerdende güzelsin. Sevgi kadar özgür Özgürlük kadar özelsin. Bir gülsen dünyalara bedelsin.
Bir umut vardır hiç tükenmeyecek, bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır, bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek
Sevgilerin en güzeli seni sevmek Özlemlerin en güzeli seni özlemek Ve hayatin tadı sabah kalktığında senin var olduğunu bilmek
belki birgun beni unutturacak biri cikacak karsina, belki ozlemeyeceksin beni, gozyasida dokmeyeceksin belki , ama bil ki bu gece yuregimdesin, her zamanki gibi.
kalk gel hangi uzak yerdeysen,erimeden karlar.gel gor daldaki beyazini sogunu havanin..duy sesini yaganin,havadaki sessizligin sensizligini..karlar erimeden gel…
ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, ve sevgiline hasret oldugun kadar ona yakinsin. unutma, yagmurun yagdigi kadar islaksin, gunesin seni isittigi kadar sicak…
yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken bir tatlı aşk gülüşü özledi gözlerim ve sen hangi alemde hangi düşlerde isen gel çünkü gülüşünü ‘ÇOoOk Özledim’
hasretin öldürdü beni! Şimdi geceler çaresiz, geceler sensiz, bir öpüşten daha sıcak şimdi yağmur damlası, gelip konar dudaklarıma sessiz. söylemişmiydim hasretin öldürdü beni hiç sebepsiz
Gecenin karanlığındasın, güneşin ışığında, Suyun damlasında, selin coşkusunda Kimi yanımdasın kimi rüyamda Ama hep aklımdasın sakın unutma…
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün çevrene karışırcasına.. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır.Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana…
Yokluğunda varlığını özlemem gerekirken; varlığında yokluğuna hasret bıraktın!
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Nefes almak değilmiş, yaşamak. Ateşlerde yanmak gibi bir şey, Seni severken,sensiz olmak
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Akıp giden zamana göz kırpan, birbirine uzanamayan yorgun yıldızlar
Işıkları Kaldırıp Attım Bir Kenara !!! Anlıyor musun?Gökyüzü Güneş Olsa ,Sensiz Karanlıktayım
Gurbet
hasretin kurşun gibi düşer zamana kelimeler hoyrat ikindilerde çağırır seni gözlerim sıcak bir nefes gibi tutulur sevda nöbetlerine tutulur hasretine
seni sevmek adına ayrılığa isyan dağlara sabır ektim ve katran ve zift gibi toprağın tenine ilaç yağmura hüzün sardım
adını isyan koydum aşkın çiçeklerden önce ayrılığı çektim içime
gurbetindeyim ey yar sılam çok uzak iklimimde hazan var yeşilim kurak kuşatılmış her bir yanım her yanım tuzak
hira’dan bir rüzgar esse şimdi içime hey yar beni alıp bu diyardan sana götürse
medine’n olsun şimdi beton şehirler bir hicret kabul eyle var da bir yol gel göz göz olmuş yaralarımız bir derman bekler
sana salat, sana selam söylüyor diller hey yar hasretinin çöl yolunda yine garipler