Posts Tagged ‘nın’

Fenerbahçe’nin 29 yıl Kupa Geyikleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Fenerbahçe Türkiye Kupası Geyikleri,Sosyal medyada kupa geyikleri

Fenerbahçe’nin 29 yıl aradan sonra kupayı kazanması sosyal medyada yankı buldu

29 yıllık hasreti gidermek için Bursaspor ile karşı karşıya gelen Fenerbahçe 4-0′lık bir skorla Bursaspor’u devirdi. 29 yıl sonra Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Fenerbahçe’de büyük sevinç yaşanıyor.

İşte sosyal paylaşım sitelerinde Türkiye Kupası hakkında yapılan yorumlar şöyle.

-Rahat uyu Fred Çakmaktaş, Fenerbahçe Türkiye Kupasını aldı.

-Tarihe tanıklık ettim!

-ATV’nin yayın yönetmeni olsam, hemen alt köşeye “TV’de ilk kez” yazısı koyardım.

-Renkli televizyonda ilk kez kupa kaldıracaklar.

-Fenerbahçe Türkiye Kupası’nı alıyor, ben de dahil 37.552.835 kişi ilk kez Fenerbahçe’yi Türkiye Kupasını kaldırırken gördü.

-FB’nin 29 yıl sonra kupa alması ile dalga geçenler averajla kümede kaldıklarını ve 13-14 yıl şampiyon olamadıklarını unutmasınlar.

-Real’in Barça’yı yenmesi, Messi’nin penaltı kaçırması, Real-Barça’nın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi… Bunlar Fenerbahçe’nin kupayı alacağının göstergesiydi

-Maçı kaydedin hemen. Arşivlere alın. Saklayın. Print alın. Caps alın bi şey yapın. Fenerbahçe Türkiye Kupası alıyor. Mucizeeeee

-Süper Kupa’da görüşürüz Galatasaray. Orada beraberlik yetmiyor.

-Fenerbahçe’nin kupayı alması kesinleşince, kullanma kılavuzu verileceği açıklandı.

-Fenerbahçe kupayı aldı. Hala Mayalara inanmayan var mı?

Kaynak:trthaber.com

Dünya’nın en eski aşk şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Dünyanın En Eski Aşk Şiiri
Dünyanın ilk aşk şiiri 1889′da Bağdat’ın 150 km uzağındaki Sümer kenti Nippur’da bulunmuş 4 bin yıllık bir tablet üzerindeki şiirdir. ABD’li sümerolog Samuel Noah Kramer tarafından 55 yıl önce okunan tableti Türkçe’ye Muazzez İlmiye Çığ çevirdi. Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Sümer inancına göre, toprağın bereketini ve verimli olmasını sağlamak amacıyla, Kral’ın yılda bir kez Bereket ve Aşk Tanrıçası Ellil yerine bir rahibe ile evlenmesi kutsal bir görevdi. Bu şiir büyük bir olasılıkla Kral Şusin için seçilmiş bir gelin tarafından yeni yıl bayramını kutlama töreninde söylenmek üzere kaleme alınmıştı ve ziyafetlerde, şölenlerde müzik, şarkı ve dans eşliğinde söyleniyordu.

İşte dünyanın ilk aşk şiiri;

Damadım, kalbimin sevgilisi.

Güzelliğin büyüktür baldan tatlı.

Aslan, kalbimin kıymetlisi.

Güzelliğin büyüktür baldan tatlı.

Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır.

Yatak odasında bal doludur.

Güzelliğinle zevklenelim.

Aslan seni okşayayım.

Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır.

Damadım benden zevk aldın.

Annem söyle sana güzel şeyler verecektir.

Babam, sana hediyeler verecektir.

Sen beni sevdiğin için.

Lütfet bana okşayışlarını.

Benim Tanrım, benim koruyucum.

Tanrı Ellil’in kalbini memnun eden Şusin’im.

Lütfet bana okşayışlarını …

Efe’nin Öldüğünde okuduğu şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kavak yelleri 153.bölümde efenin okuduğu şiir, efenin öldüğünde okuduğu şiir

Kavak Yellerinde Efe’nin öldüğü sahnede okuduğu bir şiir vardı. Şiir Nazım Hikmet Ran’a ait.

Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin…
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar…
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım.
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.

Balık Yağı’nın Zararları Nelerdir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Balık Yağı Kullanımının Zararları Nedir


Balık Yağı Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

Denizdeki veya yetiştirildiği yerdeki kirlilikten dolayı civa, arsenik, kurşun, kalsiyum formları, dioksin, PCB gibi zehirli bileşikler balıkların vücutlarında depolanır. Bu yüzden balık yağı elde edilirken mutlaka rafine edilip saflaştırıldıktan sonra şurup veya hap haline getirilir. Balık yağı şurubu ya da hapı mutlaka eczanelerden veya onaylı yerlerden alınmalıdır.

Aşırı doz balık yağı kullanımı vücutta alerji gibi yan etkilere sebep olabilir. Normal dozdan fazlası için mutlaka doktorunuzun onayını alın.

Balık yağı A ve D vitaminleri bakımından zengindir. Uzun süre veya aşırı doz balık yağı kullanmak bu vitaminlerin karaciğerde birikerek tahribata ve zehirlenmelere neden olabilir.

Aşırı doz ya da çok uzun süre balık yağı kullanımı E vitamini eksikliğine neden olabilir. Bu kayıp E vitamini takviyesi ile giderilmelidir.

E vitamini antioksidan olduğundan, balık yağının oksidasyonuyla meydana gelen ve zararlı olan serbest radikallerin oluşumunu önler.

Ankara’nın başkent oluşu 13 Ekim 2011 Kutlamaları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

13 Ekim Ankara’nın Başkent Oluşu
13 Ekim Ankara’nın Başkent Oluşu etkinlikleri

Ankara’nın başkent oluşu 13 Ekim

Her yıl 13 Ekim günü Ankara’nın başkent oluşu, düzenlenen büyük törenlerle kutlanır. Ankara Kalesi’nde başlayan bu törene özel giysileri içinde seymenler, öğrenciler, çeşitli dernek temsilcileri katılırlar. Törende yapılan konuşmalarda Ankara’nın başkent oluşunun anlam ve önemi belirtilir.

Ankara’nın başkent olması
Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandıktan sonra, Padişah VI. Mehmet tarafından 30 Nisan 1919’da 9. Ordu Müfettişliğine atandı.[46] 19 Mayıs 1919’da Refet Bey (Bele), Kâzım Bey (Dirik), ‘Ayıcı’ Mehmet Arif Bey ve Hüsrev Bey (Gerede) ile birlikte Samsun’a çıktı. Anadolu’da Havza ve Amasya Genelgesi’ni yayınlayan ve Sivas ile Erzurum Kongresi’ni düzenleyen Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti ile Amasya Protokolü’nü imzaladı. Bu protokol üzerine Meclis-i Mebusan açılmıştır. Mustafa Kemal, meclis çalışmalarını daha yakından izleyebilmek için 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmiştir. Ankara’ya gelmesinin nedenleri arasında buranın demiryolu ağına sahip olması, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmemiş olması, merkezi bir konumda bulunması ve Batı Cephesi’ne yakınlık gibi nedenler de etkili olmuştur. Meclis, 28 Ocak 1920’de oybirliği ile Misakımillî’yi kabul etmiştir. Bunun üzerine İstanbul işgal edilmiş ve meclis kapatılmıştır. Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de illere ve kolordu komutanlıklarına bir genelge göndermiş ve Ankara’da olağanüstü bir meclisin açılacağını duyurmuştur. Seçimlerin ardından 23 Nisan 1920’de TBMM açılmış ve hükümet kurulmuştur. Türk Kurtuluş Savaşı bu meclisten yönetilmiş, savaşın kazanılmasının ardından Lozan Antlaşması imzalanmış ve I. TBMM seçim kararı almış ve yerini II. TBMM’ye bırakmıştır. İnkılap Meclisi olarak da anılan bu meclis 13 Ekim 1923’te Ankara’yı başkent ilan etmiştir

Ankaranın başkent oluşu ile ilgili şiir

ankaranın başkent oluşu ile ilgili resimler

Şehzade Mustafa Nın Son Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Şehzade Mustafa Nın Son Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Şehzade Mustafa Nın Son Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Şehzade Mustafa Nın Son Sözleri
Şehzade Mustafa’nın Son Sözleri
Şehzade Mustafa Nın Son Sözleri nelerdir

Ağustos 1553’te İran seferine çıkan Kanuni’nin ordusuna kendi ordularıyla Bayezid ve Selim de katılır. Mustafa da Amasya’dan kendi askerleriyle yola çıkar ve hiç bir şeyden habersiz Tokat yakınlarında Aktepe’de babasının ordusuna katılır. El öpmek için babasının otağına girdiğinde nöbetçiler silahlarını dışarda bırakmasını ister (o dönemde bir tek şehzadeler padişah çadırına silahlarıyla girebilmektedir). O yüzden mustafa bu isteğe bir anlam veremez, biraz kızar, kırılır ama silahlarını bırakır. Kendisini koruyan 3 4 adamına dışarda beklemelerini söyler. İçeri girdiğinde babasını göremez. endişesi artmıştır. Tam o sırada 7 dilsiz cellat üstüne atılır ve yağlı ibrişim kemendini boynuna takmaya çalışır. Çok güçlü olan Mustafa’yı bir türlü yere düşüremez dilsizler. Güçlü yumruklarıyla dilsizleri kendinden uzakta tutmakta olan mustafa eski arkadaşı Zal Mahmut Ağa’nın geldiğini görür. Zal Mahmut Ağa elinde baltayla gelmektedir. o kadar sene şehzadeden iyilik görmüş, ona yoldaşlık yapmış bu kişi baltayla Mustafa’nın sırtına vurur. Yere düşen Mustafa’nın boynuna kement atılır. Ve oracıkta daha 38 yaşında, Osmanlı tarihinin en parlak padişahlarından biri olabilecek kapasiteye sahip bu insanın düşüşü belki de Osmanlı’nın düşüşünün bir provasıydı.

Nietzsche Nin Aşk Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Nietzsche Nin Aşk Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Nietzsche Nin Aşk Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Nietzsche Nin Aşk Sözleri
Nietzsche Nin Aşk Sözler
Aşk Sözleri Nietzsche
Nietzsche En Güzel Aşk Sözleri

  • Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür.


Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden
dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.

Nedenselliğin anlamı arttığı ölçüde ahlaklılığın alanının kapsamı daralır: Çünkü insan gerekli etkileri kavrayıp, bütün rastlantılardan, ve buna ilişkin sonra olacaklardan ayırarak (post hoc ) düşünmeyi öğrenince, şimdiye değin törelerin temeli olarak kabul edilen birçok fantastik nedenselliği tahrip eder.


Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.

Yasayı öldürdüm, yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor:

  • O halde uygarlığı başlatan büyük önermeyi

vurgulayalım: Her gelenek geleneksizlikten daha iyidir.

Vicdan, iyi bir şöhret, cehennem; duruma göre polisin bizzat kendisi

Dünya var olduğundan bu yana, hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu

yapılmasına istekli görünmemiştir.

İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.

Pek çok yanlış ihtişamı yeryüzünden yeniden kaldırmamız gerekiyor, çünkü bu bizden hak talep eden her şeye karşı haksızlıktır! Bizi buna dünyayı olduğundan daha uyumsuz görmemek isteği mecbur ediyor!

Vahşet, insanoğlunun yaptığı en eski şenliklerdeki neşe kaynaklarından
biridir. Dolayısıyla tanrılara dehşet manzarası sunulunca onların da ferahladıkları ve neşelendikleri sanılır… ve böylece gönüllü acı çekmenin, insanın kendi seçtiği işkencenin iyi bir anlamı ve değeri olduğu düşüncesi yayılır dünyaya.


  • Son yeniliklerin gürültüsünden başka bir şey bulunmayan dünya tarihi denilen şeyin kendisinde, gerçekte bataklığı hareket ettirmek isteyen çok eski şehitlerin trajedilerinden daha önemli konu yoktur.Hiçbir şey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının veözgürlük duygusunun bir parçası kadar pahalıya mal olmamıştır.


Bütün çağların insanlarının neyin iyi, neyin kötü, neyin övgüye değer
ve neyin yergiye layık olduğunu bildiklerine inandıkları konusunda bilgeler doğru bir yargıda bulunmuşlardır. Ama, biz şimdi geçmişte herhangi bir zamandakinden daha iyi biliyoruz,görüşü, bilgelerin bir önyargısıdır.

Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az.


İnsan ırkının eğitimini bugüne kadar sanki gardiyanlar ile
cellatlar yönetmiş gibi görünüyor!

  • Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.


Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.

Nasrettin Hoca’nın Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Nasrettin Hoca’nın Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Nasrettin Hoca’nın Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Nasrettin Hoca’nın Sözleri
Nasreddin hoca atasözleri
Nasrettin Hoca Sözleri
Nasreddin Hocanın en güzel sözleri

At Yarasaydı, sahibine yarardı

Acemi bülbül bu kadar öter.

Ağaçtan öteye yol gider.

Bilenler, bilmeyenlere öğretsin.

Biz senin gençliğini de biliriz.

Buyurun cenaze namazına.

Dağ yürümezse derviş yürür.

Damdan düşen bilir, damdan düşenin halini.

Dostlar alış-verişte görsün.

El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.

Ölme eşeğim ölme…

Parayı veren düdüğü çalar.

Ye kürküm ye!

Yiğidin malı göz önünde gerek.

Yorgan gitti, kavga bitti.

Deyim olan sözlerinden bazıları:

Araba tekerleği kadar.

Bindiği dalı kesmek.

İpe un sermek.

Kuşa benzetmek.

Sermayeyi kediye yüklemek.

Tavşanın suyunun suyu.

Ya tutarsa…

Yok, devenin başı

Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati

Pazar, Haziran 17th, 2012

Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati

Tugbam sitesinde en güzel Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati sizler için hazırlandı
. Buyurun Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihati

· Yüce Allah’ın emirlerine aykırı bir iş işlemeyesin,

· Bilmediğin hususlarda din alimlerinden sorup anlayasın

· Sana itaat edenleri hoş tutasın

Askerlerine izzet ve ikramı ihmal etmeyesin ki
İnsan ihsanın kölesidir
Allah için cihadı terk etmeyerek beni şa’d eyleyesin
Nerde bir ilim ehli duyarsan ona rağbet et ve ona karşı yumuşak davran
Askerlere ve malına gurur getirip dinimizin bilgilerinden uzaklaşma,
Bizim mesleğimiz Allah yoludur ve Allah dini İslamı yaşamaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır.
Daima ve herkeze, ihsanda (iyilikte) bulun,
Memleket işlerini noksansız gör.
Güçlüsün kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın.
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulup gidebilirsin.Öfken, nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün gizemler bilinmeyenler görülmeyenler,ancak senin fethedilmemiş fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Bildiğin yere sık gidip gelme, muhabbetin kalkar itibar olmaz.
Üç kişiye acı Mahsel arasındaki Alime, zengin iken düşene, Hatırlı iken itibarın kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar aşağıda ki kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma, bilelim ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler

Ey oğul! Beysin; bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize gönül almak sana; suçlamak bize, katlanmak sana; acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana geçimsizlik, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana; kötü söz şom ağız haksız yorum bize Bağışlamak sana

Ey oğul! Bölmek bize, bütünlemek sana;üşengeçlik bize, uyarmak, gayretlendirmek sana, Şekillendirmek sana.

Ey oğul; sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma: İnsan yaşat ki devlet yaşasın

Ey oğul! İşlin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun.

Sakıp Sabancı’ nın 48 Öğüdü

Pazar, Haziran 17th, 2012

Sakıp Sabancı’ nın 48 Öğüdü

Tugbam sitesinde en güzel Sakıp Sabancı’ nın 48 Öğüdü sizler için hazırlandı
. Buyurun Sakıp Sabancı’ nın 48 Öğüdü

1.Nasıl bir “Güç” arıyorsunuz? Onu Bilin. Güce sahip olduktan sonra ise onu iyi kullanın.

2.Başkasından, özellikle politikacıdan medet, ummayın.

3.Birlik ve beraberlik arayışını her işte ve her fırsatta sürdürün.

4.Karşınızdakilerin “İnsan” olduğunu hiçbirzaman unutmayın

5.İnsanların birer “Makina” olmadıklarını bilin.

6.Terfi, ödüllendirme ve cezalandırma, başarıya yol açar.

7.Adil olun. Her işte, her konuda, her fırsatta ve herkese karşı adil olun.

8.”Vicdan Huzuru” başarılı olabilmenin temel şartıdır.

9.Ayaklarınız her zaman yere bassın. Hiçbirzaman havalarda dolaşmayın. Kendinizi kimseden üstün görmeyin.

10.Hiçbir işi “Kıyısından Köşesinden Tutmayın”. Yapacağınız iş ne ise, küçümsemeden ona sahip çıkın.

11.Hayata uyun.

12.İyilikleri unutmayın. İyilikleri karşılıksız bırakmayın.

13.Aç gözlü olmayın. “Allahıma Şükür” demesini bilin.

14.Şans, kader ve kısmet, yararlanmasını bilenler için vardır.

15.Hiç ölmeyecek gibi çalışın. Yarın ölecekmiş gibi hazırlıklı olun.

16.Dünyanın sizin etrafınızda kurulduğunu sanmayın.

17.Dostluğa ve arkadaşlığa önem verin.

18.Güler yüzlü ve tatlı dilli olun.

19.Hedefiniz nedir? Onu bilin. Dağılmayın. Lüzumsuz şeylerle uğraşmayın.

20.Sağlıklı olun. Sağlık herşeyin başıdır.

21.Düzenli bir yaşamınız olsun.

22.Manevi dünyanız zengin olsun. Sonra maddi zenginlik gelir.

23.Bilgili olun.

24.Gözünüzü açın.

25.Risk almayı bilin. Cesur olun.

26.Güvenilir insan olun.

27.Hangi işi yapacaksanız, o işi en iyi bilenler ile işbirliği yapın.

28.Yaptığınız iş farklı olsun.

29.Müesseseleşin.

30.İşinizi sevin. İşinize sahip çıkın.

31.Tasarrufa önem verin. Tasarruf yatırım demektir.

32.Borç para vermekte, kefil olmakta dikkatli davranın.

33.”İyiyi” yüreklendirin, alkış verin. “Kötüyü” ayıplayın, ceza verin.

34. Allah herkese “Bölüşmeyi” nasib etmez. “Bölüşmek” ve “Paylaşmak” kutsal ve keyifli bir iştir. Bölüşmesini bilin. Paylaşmasını becerin.

35.Kim akıllı üretir ise onun yanında olun. Kim akılsız tüketir ise ondan uzak durun.

36.Her şeyin bir şeyini, Bir şeyin her şeyini bileceksiniz.

37.Karınıza ve çocuklarınıza vakit ayırın. Ne kadar yoğun proğramınız olursa olsun, karınıza ve çocuklarınıza zaman ayırmalısınız. Bu bir zorunluluk değil bir zevktir.

38.Adınızı temiz tutmaya özen gösterin. Başarı bir bütündür. İsminizi temiz tutun ki, başarı isminizi taçlandırsın.

39.İşbirliği yapacağınız insanları, birlikte çalışacağınız kişileri ve ortaklarınızı seçerken dikkatli olun. Arkadaşlıklarınızı ve dostluklarınızı iyi kurun.

40.Çıkar uğruna, menfaat bekleyişi içinde, belli kolaylıklardan veya imkanlardan yararlanmak hesabıyla, uygunsuz kişi veya guruplarla ilişkiye girmeyin.

41.Kişisel çıkar uğruna, geçici kazanç için kimseyi satmayın.

42.Fikirlerinizden ve değer yargılarınızdan fedakarlık etmeyin. Etmeyin ki önce aileniz ve yanınızda çalışanlar, sonra iş yaptıklarınız ve çevreniz size güvensin.

43.Şeyh uçmaz. Onu müridleri uçurur. Başarıyı yakalamak, başarıyısürdürmek, başarıyı ileriye götürmek isteyenler ayaklarını yerden kesmemeye, uçmamaya özen gösterirler. Çünkü uçan hiçbir şey havada kalmaz.

44.Hırçın olmayın, hem kendinize hem de başkalarına huzur verin. Hırçınlıklarınızı yenmeye çalışın.

45.Dost olun, arkadaş olun. Dostunuz olsun, arkadaşınız olsun. İnsan sevdikçe ve sevildikçe mutlu olur.

46.Yaşamadan ölmeyin. Yaşayarak ölün. Ölümden söz etmek kötü birşey ama, ölüm mukadder son. Her faninin kaderinde var İnsan bu dünyaya bir defa geliyor.

47.İnsan ölürken yaptıklarına değil, yapamadıklarına pişman olurmuş. Son nefesinizde yapamadığınız şeyler için üzüntü duyun.

48.Eşini iyi seçemeyen, işini de iyi seçemez.