Ceyda Düvenci 16 Nisan 1977, Bursa doğumludur.İsmail ve Zümrüt Düvenci’nin tek çocuğu. Ceyda’nın baba tarafı Selanikli, anne tarafı Kırklarelilıdır. Kadıköy Anadolu Lisesi ve Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur.995 yılında Kandemir Konduk’un Palavra Aşklar adlı TV dizisiyle oyunculuğa başladı. 1997 yılında Star TV’nin düzenlediği güzellik yarışmasında Türkiye 3. güzeli seçildi.
Ceyda Düvenci, 17 Ağustos 2008 yılında iş adamı Engin Akgün ile dünya evine girdi.
Ceyda Düvenci Filmleri Ejder Kapanı, 2010 Bir Varmış, Bir Yokmuş , 2005 Hoşgeldin Hayat, 2004 Abdülhamit Düşerken, 2003 Her şey Çok Güzel Olacak, 1998
Ceyda Düvenci Dizileri 2011 Umutsuz Ev Kadınları / Kanal D 2010 Şen Yuva 2007-2008-2009 Binbir Gece 2006 Hasret 2005 Maki 2004 Kasırga İnsanları 2004 Sil Baştan 2003 Zalim 2002 Hastayım Doktor 2002 Öyle Bir Sevda ki 2000 Dikkat Bebek Var 1998 Böyle mi Olacaktı 1998 Baba 1998 Babam Olur musun 1998 Canlı Hayat 1998 Çiçek Taksi 1998 Affet Bizi Hocam 1997 Son Kumpanya 1997 Tatlı Kaçıklar 1997 Deli Divane 1997 Köstebek 1996 Palavra Aşklar
Seni Gördüğüm İlk Andan Beri Hayatımın Seyri Değişti,Bir Acayip Oldu Dünyam.. Seni Severken Ölmek Öyle Bir Duygu Ki..Bunu Cümlelere Dökemez Oldum Ey Sevgili
Dönen dünyαyα αyαk uydurmαk için mi bu kαdαr çok dönek insαn vαr ?
Sadece çocukken güIer insan, diğerIeri paIavra “Çünkü insan büyüdükçe komikIikIere değiI, acıIara güImeyi öğrenir asIında”
Bir ömür seninIeyim derken hangi hayvandın? KeIebek mi?
Terkettin beni KaderimIe Başbaşa Oturup AğIarım ikimizin Şarkısı ÇaIdığında
Ben yıllarımı kaybettim, anıIarı değiI Ben mutIuIuğu terkettim, acıIarı değiI Ben yaşamayı unuttum, Seni değiI
Seviyorum sevmenin acı verdiğini Her sevenin seviImediği biIe biIe Ama yine de bir umut taşıyorum BeIki seven seviIir diye
Tıpkı seviImeyen bir öğretmen gibiydi kaIbim Parmak kaIdıranIara inat, hep dersten anIamayanIarı seçti
ÖyIe zamanIar oIur ki Nereye gittiğin önemini yitirir; Çünkü asıI önemli oIan, yanında kiminIe gittiğindir
Şu ‘saç kırıkIarına’ iyi geIen şampuandan kaIp kırıkIarı ‘ için oIanınıda çıkarsaIar ya
En sevdiğin hayvan ne diye sorduIar, eski sevgilim dedim sustuIar
BeIki sıkıca sarıIabiIeceğimiz bir sevgiIimiz oImadı, beIki yaInızız ama biIinsin ki, adam gibi sevdiğimizdendir yaInızIığımız
Ne tuhaf değiImi ? İçimi acıtanda Sensin , Acımı dindirende Sen
GüIümsee Yasadıgın HerseyIee DaIga Gecercesinee
Yαz kızım bütün suçIu benim yαrαIı, kırık dökük αşkIαrα yαrdım ve yαtαkIık ettim
AyαkIαrın gitmek için çαIışαcαğınα, KαIbin sevmeye çαIışsα beni Ne güzeI oIur be sevgiIi!
Herşey değişecek göreceksin,yok olacak çirkin olan ne varsa.Güzelliğe bürünecek geldiğin yerler,rüzgar bir başka esecek,karanlık dünyama ışık dolacak Sen Geldiğin Zaman
Dost olacak herşey bana,matem tutmayacağım sensizliğe,ağlamayacağım yoksun diye dudakalarımdan hasret şarkıları dökülmeyecek sen geldiğin zaman
Messi, ülkesinde yayımlanan bir spor gazetesine yaptığı açıklamada, kız arkadaşı Antonella Roccuzzo’nun hamile olduğunu doğrulayarak, Sanırım erkek olacak. Daha önce bir şey söylemedik, çünkü özel hayatımız konusunda konuşmuyoruz. Ancak çok insan soru soruyordu, biz de mutluluğumuzu paylaşmak istedik dedi.
Messi’nin Arjantin’in Ekvador’u ay başında 4-0 yendiği maçta attığı bir golden sonraki sevinç gösterisi nedeniyle, kız arkadaşının hamile olduğu iddia edilmişti.
3 kez Altın Top Ödülünü kazanan Messi, geçen sezon Barcelona’da lig ve kupalarda 73 gol attı.
Kanal D’nin yeni eğlence programı Şebeke ekranlara bomba gibi düştü. Geçtiğimiz hafta ilk bölümü yayınlanan Şebeke şimdiden bir fenomene dönüştü.
Kahkaha Garantili Şebeke
İlk bölümüyle insanları ekrana kilitleyen programın hikayesi ise şöyle: Bir kadın ya da erkek, yeni partnerini ailesi ile ilk defa tanıştırmaya götürüyor. Kendisine tuzak kurulduğundan habersiz olan taraf, ilk karşılaşmayı mümkün olduğunca rahatsız hale getirecek olan ailenin bulunduğu ve içinde 32 gizli kameranın kayıt yaptığı eve giriyor. Böylece hayatının en eziyetli birkaç saatini yaşayacağı oyun da başlıyor. Çünkü aileyle yeni tanışacak olan partnerin bilmediği ufak ( ! ) bir detay var. Tanışılacak aile üyelerinin hepsi aslında profesyonel birer oyuncu.
2 saat dayanan, 10 bin TL ödül kazanıyor!
Çift, eve girdiği andan itibaren zaman işlemeye başlıyor. Oyundan habersiz olan taraf, bu anormal aileye tahammül edip, işkenceden (!) kurtulabilirse, 10 bin TL ödül kazanıyor. Yok eğer, evden uzaklaşır, gider ya da kaçmaya çalışırsa, ödülü kaybediyor. Partnerin, final ile yüzleştiği anda ise gerginlik de doruk noktasına ulaşıyor. Partner, kalacak ve ödülü kazanacak mı?
Yoksa bu baskı, oyunun ve ilişkinin sonunu göremeden kaçmasına mı neden olacak? soruları ise program boyunca ve her an tansiyon yükselerek yanıt arıyor. “Şebeke”nin ilk bölümünde üç ayrı oyun var “Şebeke”nin her bölümünde, partnerine tuzak kuranın ailesi hep aynı oyunculardan kurulu olacak ve gerçek isimlerini kullanacaklar ancak, aile bireyleri her bölümde başka bir senaryoyu oynayacaklar.
İnsanın Değeri İle İlgili Kompozisyon İnsanın Değeri ile ilgili makale
Her şeyden önce değer nedir. Ne değildir? Önce onu tanımlamaya çalışalım. Bir şeyi tanımlamak için önce onu anlamlandırıp manalandırmamız gerekir ki, o şeye bir değer kazandırıp, kıymet biçebilelim. Yoksa ne varlığımızın ne de yaşadığımız hayatın hiçbir kadri, kıymeti, değeri olmaz.
Bu gün içinde yaşadığımız toplumda bir değersizlik, bir kadir kıymet bilmezlik varsa hepsi bundandır. Yoksa yeryüzünde Allah’ın yaratıp var ettiği her varlığın bir değeri, bir kadri kıymeti vardır. Çünkü evrende hiçbir varlık ne boşuna yaratılmıştır. Ne de başıboş bırakılmıştır. O nedenle Allah değersiz hiçbir varlığı boşu boşuna yaratıp var etmez. Çünkü evren külli akıl, ilim, idrak, irade ve kuvvet üzerine yaratılıp / oluşturup var edilmiştir.
Peki, o zaman insanoğlu ne yapıp edecek. Nasıl bir hayat yaşayıp sürdürecekte hem kendine hem de yaşayıp var olduğu hayata değer katıp onunla yaşayıp onunla var olacak. Var olduğu süreçte de onu ve kendini daha çok değerlendirecek. Değerlendirdiği oranda da varlığının bir değeri, bir kadri kıymeti olacaktır.
Yoksa dünyada başıboş yaşayacağından insanın da diğer şuursal / ortak akılla yaşayan varlıklardan hiçbir farkı olmaz. Hatta onlardan bile daha değersiz olabilir. Çünkü doğadaki her varlığın sorumluluk dışı şuursal aklıyla yapabileceği gayri ihtiyari bir görevi vardır. O görevi yapmak bile ona çok büyük değerler kazandırır. Örneğin güneş, ay, yıldızlar, hava, su, ateş, dağ, deniz, kır, bayır, ağaç, çiçek, böcek ve diğer tüm canlı cansız varlıklar.
Doğada hepsinin bir işi, bir görevi yok mu? Hepsi hayatın akışını ve sürekliğini sağlarken biz insanlığa hizmet etmiyorlar mı? Değer ve kıymetleri bizlere hizmet etmekten gelmiyor mu?
Hepsinin bizim yanımızda ve varlığımızın devamının sürdürülebilirliğinde bir değerleri yok mu?
Onların doğadaki varlıklarının denkliğinde hayatımızın akışı normalken eksikliklerinde ya da fazlalıklarında yaşadığımız hayat çok zorlaşıp daha çok kolaylaşmaz mı?
Demek ki, hayat ve yaşamı kolaylaştırıp zorlaştıran bütün varlıkların yaşadığımız hayata kattıkları değerler vardır.
Demek ki, şuursal varlıklar bile bizim yaşadığımız hayatı kolaylaştırmak için var güçleriyle çalışıp çabalamaktadırlar. Çalışıp çabalayarak sürekli kendi çaplarında üretim yapıp hayata değer katmaktadırlar.
Kattıkları değer ile de yaşadığımız hayatı anlamlandırıp manalandırmak. Ona değer kazandırıp güzelleştirmek içinde yaşayıp var olduğumuz doğal hayatın sürekli akışını sağlayıp yaşamı kolaylaştırmaktadırlar.
Kolaylığın arkasından da insanın hayata olan ilgisini çekip, meraklandırıp ve cazibesini artırarak onu hayata bağlamaktır. Oluşan bağlılığın arkasından da onu peşi sıra koşturmaktır. Her peşinden koştuğu şeyle de onu tekâmüle erdirip olgunlaştırıp güzelleştirmek için deneyip sınayıp test etmektir.
Hayattaki her deneme, her test, her imtihan insan için sonunda bir kazanım, bir değerdir.
Demek ki, değer, insanı olgunlaştırıp kemale erdiren her şey. O halde insanın olgunlaşıp kemale ermesi için sürekli koşup, çalışıp çabalayacak. Değer üretip değerli olacak. Yoksa insanın da diğer varlıklardan hiçbir farkı, hiçbir değeri olmaz.
Onun için insan kendine verilen her şeyin farkında olacak. Kadrini kıymetini bilecek. İnsan olup değer verecek. Yoksa tüm hayat manasını kaybedip anlamını yitirir. İnsanı yılgınlaştırır. Başıboşluğa çeker. Yaşamı içi boş koca bir hiç eder.
Demek ki, hayat sürekli mücadele ister. Boşluktan, hiçlikten, yılgınlıktan hiç hoşlanıp haz etmez.
O halde insanın yaşadığı hayattan haz alıp huzur bulup mutlu yaşayabilmesi için içinde yaşadığı dünyanın nasıl bir yer olduğunu, burada daha güzel nasıl yaşanılacağını akıl edip düşünmesi gerekir. Bir insanın düşünmesi için bilgi, bilmesi içinde okuması gerekir. Çünkü bir insan için en büyük kazanım, en büyük değer düşünmektir.
Düşünen insan okur. Okuyan insan bilir. Bilen insanda düşünür. Çünkü düşünmek bilgeliktir. Bir insan içinde bilgi en büyük hazinedir. Bu hazineye sahip olan herkes dünyada kolay yaşar. Çünkü bu dünya akıl ve bilgi dünyasıdır. Onun için bu dünyada bilgisi çok olanın her iki dünyada hem değeri hem de itibarı çok olur. Bilgisi olmayanın da her iki dünyada da değer ve itibarı olmaz. Çünkü insanın değer ve itibarı, değer ve itibar verdiği şeyler kadardır.
Onun için insan okuyup aklını büyütmeli. Düşünüp yüreğini genişletmeli. / Onun için insan okuyup aklını büyütmeli ki, (bilgi sahibi olup) düşünüp yüreğini büyütebilsin. Çünkü bilgi aklın meyvesi, yüreğin tohumudur. Bilgisiz akıl ne düşünür. Ne de düşünüp düşünce üreterek (sağduyulu düşünceyle) meyve verir. Yani insana artı bir değer kazandırır.
Akla değer kazandıran sağduyuyla elde edilmiş bilgi de kalbe ekilen tohum gibidir. Bu tohumda kalpte yerini bulup yeşerirse insanı eğitip edep ve güzel ahlak sahibi yapar. Vicdanını olgunlaştırıp insanı, insan yapar. İnsanı, insan yapmayan bilgi, ne akılda, ne düşünce de ne de kalpte bir işe yarar. Hiç bir işe yaramayan bilgi, başı mezar taşına çevirir. Kalbide vücutta hiçbir işe yaramaz et parçası haline getirir. Öyle bir kalpte sadece vücuda kan pompalayan bir makine olur. Hiçbir işe yaramaz. Hiçbir değer üretmez. İşe yarayıp değer üretmeyen her şey gibi o değersiz ve kıymetsiz bir şey olur.
Onun için değer akıl ve yürekle üretilir. Akılsız ve yüreksiz olmakla hiçbir kazanım elde edilip değer üretilmez.
Ancak okuyup bilip düşünerek yüreğini değerli kılan her (sağ duyulu) akıl sahibi (değer üretip) dünyayı satın alır.
Roller Coaster Kingdom Facebook Roller Coaster Kingdom Oyunu
Roller Coaster Kingdom oyunu Facebook ta yerini aldı aldı almasınada bu oyun hakkında şimdilik fazla bir bilgi bulunmamaktadır Roller Coaster Kingdom Zynga’nın Facebook kullanıcıları için yaptığı yeni oyunu tıpkı Firmville gibi popüler olması beklenmektedir. Roller Coaster Kingdom oyununda Lunapark kurup işletiyorsunuz, bu oyun Roller Coaster Tycoon’a çok benziyor. Şimdi herkesin merak ettiği konular şunlar olacak, (Roller Coaster Kingdom hileleri, Roller Coaster Kingdom nasıl oynanır, Roller Coaster Kingdom oyunu hakkında bilgiler, Roller Coaster Kingdom hile, Roller Coaster Kingdom oyunu hilesi nedir) evet bunlar oyun severler tarafında merakla beklenecek konular olacaktır. Bu oyun yaygınlaştıkça bu sorularda cevaplarını bulacak.Herkese iyi oyunlar.
Facebook FarmVille Oyunu Telefona Taşınıyor.Kullanıcılar telefondan da FarmVille girebilecek. Facebook’ta binlerce insanı kendine bağlayan FarmVille oyunu başka platformlara da taşınıyor. İşte çiftçiliğin en son halleri.. Zynga isimli bir firmadan çıkan FarmVille oyunu, Facebook’un fenomenlerinden biriydi. Sanal bir çiftlik olan bu oyunda, yaratılan karakterle ekin ekilip, hasat yapılıyor. Kısa sürede binlerce kişinin oynadığı oyun büyük ilgi sebebiyle giderek genişledi. Son zamanlarda milyonlarca oyuncusu olan FarmVille, yapımcısının büyük bir servet kazanmasını sağladı. Alternatifleri karşısında pazar payını kaybetmek istemeyen Zynga çiftlik farklı platformlara da yaşamını götürmeyi hedefliyor.
İşte Firmanın başka projeleri; Kullanıcılarını Facebook’a girme zorunluluğundan kurtaran sitenin bir sonraki adımı ise oyuncuları bilgisayardan kurtarma konusunda olacak.
Zynga nın yaptığı açıklamaya göre firma, FarmVille’in mobil platformlardan da oynanabilmesi için yatırım yapıyor. Firma, farmvilleandroid.com, farmvilleiphone.com, farmvilleipad.com ve farmvillesms.com adlı sitelerin isim hakları satın alınmış bile. Mobil FarmVille yapımcıların bu konudaki tek projesi de değil , firma bu platformda yeni oyunlar da hazırlayacakmış. Sizce FarmVille’in bu kadar büyümesi olumlu bir gelişme mi?
My Space’e nasıl müzik eklenir? Myspace müzik ekleme, Myspace şarkı nasıl yüklenir,
sayfanıza girdiğinizde en üstte Music yazıyor. Ona tıklayın. Açılan sayfada sağda Search yani Ara kutusu var. Sanatçının / grubun adını doğru şekilde yazın ve aratın.
Şimdi grubun fotoğrafına tıklayıp sayfasına gittik. Sayfada çalan kutu gördüğünüzde şarkı isimlerini de göreceksiniz. Gezdiğiniz sayfaların tümü için geçerli bu. Sevdiğiniz bir şarkıyı kendi sitenize eklemek çok kolay. Sadece Şarkı adının altındaki Add (ekle) düğmesine basın. Sonraki sayfada onay vermeniz yeterli olacak.
Bensiz olacak her sey bu dunnya bensiz donecek gunesin isiltisi bensiz yanagindan opecek guleceksin gun gelip guleceksin yine aglamak yakismaz zaten o sirin guzelligine baharlarin olacak kislarin olacak kaderim olacak benim unutulmak baskasi bakacak gozlerine baskasi girecek yuregine dolanacak ismi diline kapanmiş sayfa olacagim……
AYSEL GİT BAŞIMDAN Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim için kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün, gözlerim hızlandırır tenhalığını Yanlış şehirlere götürür trenlerim. Ya ölmek ustalığını kazanırsın, ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol gelir sana, sevincim bir türlü tutmaz sevincini. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün. Sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, uzak yalnızlık limanlarına. Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. Sakın başka bir şey getirme aklına. Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum…
Abla İle İlgili Şiirler,Abla sözleri,abla sevgisi güzel sözler,ablaya resimli güzel sözler, abla şiirleri resimli, abla ve kardeş resimleri
Abla
İnanılmaz bir mutluluk var içimde abla İnanılmaz bir sevinç
Gün doğuyor artık yüzüme Gülüyorum abla gülüyorum yarınlara
Benim de artık topum olacak plastikten Kalemim, kağıdım, silgim Ben de artık koşacağım ablam ümitle yarınlara
Okulum olacak gideceğim Önlüğüm var giyeceğim Ablam sen de gül benimle Meğer sesimizi duyan varmış yarınlarda…
Fahriye Abla
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçende akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şey değişmez zamanla, Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
doğum günü şiirleri doğum günü sözleri doğum günü mesajları Doğum Günü şiirler Mesajları
Doğum Günü Hediyesi
…Kim derdi ki gün gelip te ellerin elleri ellerinde terleyecek ve kim derdi ki yaşananlar acımasızca tarihin zalim diliminde silinecek?
Gözler ilk kez sensiz ağlıyor İlk kez sözler sustuğunda Dudaklar dudaklarda Yalnız kalıyor Oysa doğum günümdü Mayısın son günü Beni sevdiğini söylediğinde Durdu zaman yürüdüğü yolda Şahitlik yaptı sevgiye,yüzüme güldüğünde
Şimdi çok uzaklardasın Tarih yine aynı Yine birşeyler karalıyorum beyaz sayfalara Tek ilham gözlerin yok odamda
Bu sana sayısız bir şiirim Bilinmeyenler içinde değil asla İlk te son da aynı olacak Hepsinde sen olacak
Ve ilk kez kendi doğum günümde Bir başkasına hediye veriyorum Belki bana verdiğin eşsiz hediyenin ışığını Sana yansıtıyorum…
Doğum günü kutlu olsun sevginin Kim yaşıyorsa sonuna kadar Unutulmayanların,için için kanayanların Tesellisi olsun ölene kadar…
Ferdi Gökharman
Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin… Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…
Sesim güzel olmadığından sana bir doğumgünü şarkısı söyleyemiyorum. Bu yüzdendir ki böyle kısa bir mesaj çekiyorum. Yeni yaşında da hep olduğun gibi sevgi dolu ve neşeli kal. Sana koskocaman mutlu bir yıl dilerim! Gönlünden ne geçiyorsa hepsinin gerçekleşmesi dileğiyle..
Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı. Çünkü bu mesajın her harfi tamamen sevgiden oluşuyor. Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşi her daim seni aydınlatsın! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın…
Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…
Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her daim varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremezsen de bil ki yanındayım! Doğumgünün kutlu olsun… İyi ki varsın varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…
Kısa bir mesaj olmalı bu. Sana binlerce öpücük ve sevgi yolluyorum buradan.. Bil ki unutulmadın.. Doğumgünün kutlu olsun!
Doğum Günü
Kutlu olsun doğum günün, kötülükler uzak olsun Mutlu ol ömrünce, üzülmeler sana yasak olsun Kalbin kırılmasında, üzerinde kir pasak olsun Sen üzülme sakın, üzülmelerim sana feda olsun
İyiki doğdun, iyiki vermiş yaradan seni bizlere Yıldırım gibi çaktın, güneş gibi açtın üstümüze Söz oldun, mani oldun, saz oldun bestemize Kutlu olsun doğum günün,nice mutlu senelere
Can Yücel Şiirler, can yücel’in şiirleri, Can Yücel Şiirleri oku, can yücel şiirleri bağlanmayacaksın, can yücel şiirleri aşk, can yücel şiirleri anladım
Can Yücel Şiirleri
SENG-İ DERYA CAN YÜCEL
Daldı gözlerim Denizin o tirşe ve hareli gözlerine Derken Poseydon’la beraber Kaldırıp başlarımızı güneşin Gülkokusu bacaklarına baktık
Derken martılar geçti Sıyırarak suları yanımızdan Karşı sahilde akşamla yanan Beş pare cama gömmek için bizi…
ÖZLEDİM SENİ CAN YÜCEL
özledim seni… ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin… çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü… Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ”git artık” demek ”beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa” demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden… yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….
SEVGİ DUVARI CAN YÜCEL
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandık önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi aramızda görevliler ekipler hızır paşalar sabahları açıklarda bulurlardı leşimi öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardın beni yalnızlığım benim süpürge saçlım ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık düştüğüm yer öyle açık seçik ki başucumda bir sen varsın bir de evren saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi yalnızlığım benim çoğul türkülerim ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Bağlanmayacaksın Can Yücel
Bağlanmayacaksın bir şeye Öyle körü körüne “O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin Demeyeceksin işte Yaşarsın çünkü Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki Çok sevmeyeceksin mesela O daha az severse kırılırsın Ve zaten genellikle o daha az sever seni Senin O’nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen çok acımazsın Çok sahiplenmeyince Çok aitte olmazsın hem Çalıştığın binayı Masanı, telefonunu, kartvizitini Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları Mesela kuzey yıldızı Senin yıldızın olacak “O benim” diyeceksin Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin.. Mesela gökkuşağı senin olacak
İllede bir şeye ait olacaksan, Renklere ait olacaksın, Mesela turuncuya, Yada pembeye, Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden Çok ait olmadan yaşayacaksın Senin değillermiş gibi davranacaksın Hem hiçbir şeyin olmazsa Kaybetmekten de korkmazsın Onlarsızda yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın Çok eşyan olmayacak mesela evinde Paldır küldür yürüyebileceksin İlle de bir şeyleri sahipleneceksen Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat İlişik yaşayacaksın Ucundan tutarak..
Notlarım Biçim Biçim Ölürüm Bir Beş İçin Hocam Bana Düşmandır Kopya Çektiğim İçin
Hele Loy Loy Loy Yine Kaldık Sınıfta Oy Oy Hele Loy Loy Loy Yine Kladık Sınıfta Oy Oy
Kopya Çektim Sırada Hoca Geldi O Anda Tam Bir Beş Alırken Sıfır Çıktı Karşıma
Hele Loy Loy Loy Yine Kaldık Sınıfta Oy Oy Hele Loy Loy Loy Yine Kaldık Sınıfta Oy Oy
Hocanın Boynu Kopa Babamdan Yedim Sopa Dokuz Zayıf Getirdim Yine Kaldık Sınıfta
Hele Loy Loy LOy Yine Kaldık Sınıfta Oy Oy Hele Loy Loy LOy Yine Kaldık Sınıfta
HOCALARI TAKMADIK BOŞA GEÇTİ BU SENE SİZDEN ADAM OLMAZ DESEN DE ANIL HOCA BİZİ GEÇİRSENE
RESİM DERSİ DEDİN SEVDİRTTİN GNLÜK DEDİN KAHRETTİN OLMAMIŞ DEYİP MAHFETTİN BÖYLE GEÇTİ BU SENE FATMAGÜL HOCA BİZİ GEÇİRSENE
WHAT İS YOUR NAME? DEDİK MY NAME İS ALPER. DEDİN GÜL YÜZÜNLE İNGİLİZCEYİ SEVDİRTTİN BÖYLE GEÇTİ BU SENE ALPER HOCA BİZİ GEÇİRSENE
Korkma, bu sınıf toptan kalacak Sınavlarda hep sana yardımcı olacak Birler, ikiler karnede parlayacak Onlar senindir hocam, senin eserindir ancak.
Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı baba Kahraman evladına bir gül ne bu öfke bu ceza Olsun senin uğruna bu canım feda Haklıdır derslerden kalan öğrenci daima.
Ben ezelden beridir ZAYIF aldım zayıf alırım Hangi hoca bana beş vermiş şaşarım Ben her gün zayıflarla yatıp kalkarım Yırtarım karnemi aileme göstermem atarım
Erken doğum yaptı bahar Karçiçeği doğdu Karların altından Artık bahar yakın derken Erken doğum yaptı bahar
Kış bahara gebe Bahar çiçeklere Oysa kış bahardan önce Kardeleni doğurdu
Hikmet Elp
Vatan Ve Sen
Bir elinde vicdan, bir elinde cüzdan, Savaşıp kendini bulacaksın. Bir elinde silah, bir elinde Bayrak, Gerektiğinde VATAN için öleceksin. Sevdanda Ayla-Yıldız olmasa, Kendinden utanacaksın. VATAN için varsın sen, Bunu asla unutmayayacsın..
Cahit Sıtkı Tarancı Yaş otuz beş! yolun yarısı eder şiiri
Otuz Beş Yaş Şiiri
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirleri YÜREK Şiire Yorum Yapın Yumruk biçiminde bir şey Kan kırmızı et parçası Gümbür gümbür atar durur Göğsümün sol tarafında
Hayat, aşk, iyilik, cesaret Ne varsa bu yürektedir Bu yürek durmayagörsün Kodunsa bul dünyaları
Yüreğim benim bir tanem Velinimetim, efendim Durma, çarp, vur, ses ver aman Aşık kulağım sendedir.
ABBAS Şiire Yorum Yapın Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalb ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumana, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
AKŞAM VAKTİ Şiire Yorum Yapın Neden öyle sessiz duruyorsun öyle? Şarkın mı tükendi dersin, biten günle, Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?
Çığlıklar, içinde can verdiği bu an, N’olur, gözlerine geceler dolmadan, Bana altın gibi bakışlarını ver…
ŞAŞIRDIM KALDIM Şiire Yorum Yapın Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım; Gün kasvet gece kasvet. Bulutlar, sisler içinde bunaldım; Gök mavisine hasret.
Olmuyor seni düşünmemek Tanrım, Ummamak senden medet. Suyun dibine vardı ayaklarım; Suyun dibinde zulmet.
Kalmadı ümidin soluk ve cılız Işığında bereket. Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız Bir at oldu nihayet.
TREN Şiire Yorum Yapın Nereye bu gece vakti? Güzel tren, garip tren? Düdüğün pek acı geldi, Hatıra neler getiren. Çokmudur mendil sallamam; Her yolcu az çok aşinam, Haydi, yolun açık olsun; Geçtiğin köprüler sağlam, Tüneller aydınlık olsun.
ANNE NE YAPTIN? Şiire Yorum Yapın Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün? Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı? Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün. Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?
Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat? Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi? El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim? Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? AŞK ADAMI Şiire Yorum Yapın Dolaştığım denizlerce düşünüyorum, Bineceğim son gemi değil midir Hayır sahibi omuzlarda giden tabut. Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer, Derdim ki: ‘Elbet bir ağlayanım olur benim de; Ramazan geceleri Yasin okuyanım, Baharda kabrime menekşe getirenim de.’
Fakat bütün bunlar da olur, Yine tasa etmem, Yine kırılmam kimseye. Ben aşk adamıyım, Sevmeye geldim insanları, Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye; Hesapsız, karşılıksız, Ayrılık gayrilik gözetmeden. Gün gelip gidersem şayet, Öyle severekten gideceğim ki, Karanlık kıyılardan bile olsa, Candan selamlarım, Civarımdan geçecek gemileri; Güneşli gemileri; Şarkılı gemileri; İçlerinde kendim varmışım gibi!
AŞK İLE Şiire Yorum Yapın Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış çıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada
Baktım ki musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civân kekliği
BAHAR SARHOŞLUĞU Şiire Yorum Yapın İlk sevgilimin gülüşüne benzer Bir Nisan havası değil mi esen? Zincirlere, kelepçelere inat, Kanatlarımı açmak zamanıdır; Allahaısmarladık kaldırımlar.
Giyenler düşünsün dar elbiseyi; Ölçülü sözü, hesaplı adımı Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan; Saltanat sürer gibi uçuyorum, Erk ağacı gelin olduğu gün.
Hayranım bu şehrin bacalarına. İrili ufaklı, hep bir ağızdan, Nasıl derinden gökyüzüne doğru Bir türkü söylüyorar öyle sessiz! Dmanı daim olsun güzel baca!
Yuvası saçakta kalan kırlangıç, Yuvası dallara emanet serçe. Derken camiler üstünde güvercin, Minareler katında geçiyorum, Gökyüzü mahallesi istanbul’un.
Süt beyaz bir martıyım açıklarda. Gemilere ben yol gösteriyorum, Buğday ve ilaç yüklü gemilere. Bir kanat vuruşta bulutlardayım; Bir süzülüşte vatanım dalgalar! BATAN GEMİ Şiire Yorum Yapın İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim! Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum; Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim; İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Gittikçe kabarıyor,amanın,bu dalgalar; Ufuk sise gömülü,ne gelen var ne giden. Kaptan imdat düdüğü durmadan çalar! Kaptan imdat düdüğü beyhude çalar!
Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman! Bir ümit dağılıyor çıkan her nefesimden. Batacağım galiba bir limana varmadan! Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman. BAHAR YELİ Şiire Yorum Yapın Nihayet damlarda leylekler göründü Upuzun gagalarını takırdatan Vefasız sandığımız turnalar döndü Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan
Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel Gel bizim olsun serçelerin neşesi Gel seninle kırlara açılalım gel Neler vadetmiyor akar suyun sesi
Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz Ne olduğumuzu unutuncaya dek İstersen havadan sudan bahsederiz Yalnız adımlarımızla sevişerek
Uzamaya başladı günler sahiden Güneşin batmak istemediği belli Eteğini havalandırarak esen Kış boyunca düşündüğüm bahar yeli AŞK! Şiire Yorum Yapın Açınca baharın dişi gülleri Bir başka rüzgar eser bahçelerde Dinle çılgınca öten bülbülleri Sorma niçin düştüğünü bu derde
De ki: -Aşktır şadeden gönülleri Perişan, berbat eden gönülleri Aşk söyletir en yanık türküleri Ay buluta girdiği gecelerde
– OLUM KORKUSU SUREKLI DEGIL, MEZARDA BITEN GECICI BIR DUYGUDUR...
– ALLAH YURU YA KULUM DEDI,BEN DE ARABAMI SATTIM.
– ELLERIYLE BEYAZ VUCUDUMA ELLEDILER, DUDAKLARIYLA EMDILER, ATESLERIYLE YAKTILAR, BILMEM NE ISTEDILER BENIM GIBI SIGARADAN
– BUTUN GECE UGRASTIM BIR TURLU DELINMEDI, O KADAR ZORLADIM BANA MISIN DEMEDI, SABRET SEVGILIM SIMDI OLACAK OOOOHHHHH, DELINDI,KULAKLARINA TAKABILIRSIN KUPENI
– AMERIKAN UROLOJI UST KURULUNUN YAPTIGI BIR ARASTIRMA SONUCU SEX HAYATINDA BASARISIZ OLAN INSANLAR MESAJLARI OKURKEN TELEFONLARI SAG ELLERINDE TUTUYORLAR.
– BABA DER KI:”OGLUM MUJDE SANA IS BULDUM.” COCUK HEYECANLANIR:”NE ISI BABA?” BABA CEVAPLAR:”ASAGIDAKI BUFEDE YEDIGUN VERECEKSIN
Tugbam sitesinde en güzel Evlilik Sözleri 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Evlilik Sözleri 2012 Evlilik Sözleri 2012 2012 Evlilik Sözleri
Evlilik Sözleri 2012
Belki seçimdir, belki değil Belki doğaçlamadır, belki rüya Kurnazlıktır belki Belki de hesaptır, koşulların denkliğidir, ihtiyaçtır Zorunluluktur, zorladır İstemli hırs, ekonomik yaklaşımdır belki de kim bilir kim nasıl kurar Ben seni ruhuma, aklıma, bedenime üç olmazsa olmazla istiyorum Benimle evlenir misin?
Sana anlatıyorum ya bana dair şeyleri, yüzümü de saklamıyorum hüznümü de, sende öyle Sonra zaman tükeniyor ayrı yönlere gidiyoruzSanki bir kolum bir ayağım orada kalmış gibi, dengem yitmiş gibi oluyorum Ben böyle tek başına dönüşler, ayrı yürüyüşler, tek yastıklı yataklarda sensiz uykular istemiyorum artık Yastığınla, sıcağınla, rüyalarınla gelir misin bana…
Hayat denen şey zaten akıp gidiyor herkes payına düşenleri sırtlarken Mutluluklar kadar sıkıntılarda iz bırakmadan yitip gidiveriyor Anlam kazanmıyor geçen şeyler paylaşılmış anlardan anılara dönüşmedikçe Ortak bir hafızamız, geçmişimiz, anılarımız, bölüşüp çoğaltacağımız geleceğimiz de olsun istiyorum artık Senin dahil olmadığın akıp giden bir zamana da tahammül edemiyorum artık Benimle evlenir misin aşkım…
Engelli koşan atletler gibi, koştum, atladım, aştım tüm engelleri Şimdi önümde bir tane kaldı Eğer onu da geçebilirsem, mutlu yorgun ama gönlünün şampiyonu olmak istiyorum Benimle evlenir misin?
İster güneyden gelen karayel, ister kuzeyden gelen poyraz ol, dilersen beni tümden ıslatan sağanaklar ol,güneşinle yanıp, serinliğine bırakayım kendimi, denizinde Umut ol bana, her şey çok güzel olacak deSımsıkı sar üşütmem seni de, çocuklarımız olacak bize benzeyecekler de Evlen benimle…
Ben başka sularda yüzemeyen, beslenemeyen, sadece senin akvaryumunda yaşamaya mecbur hassas bir balık olmuşum Dertlenmiyorum aksine halinden memnun, bu yaşamaya muhtaçlık cezbediyor beni Yaşlanıp ölene kadar, balık gibi yüzmeyi unutana kadar kalmak istiyorum sularında Gel evet de bırakma sakın beni…
Rüyalarımdan gerçeğime, karanlıktan ışığa geçişime, gündüzden geceme, dünümden yarınıma ortak, sesime, nefesime, sensiz aciz bedenime destek, ruhuma, kalbime, beynime eş ol istiyorum Gelip hep benimle ol istiyorum…
Hep beni sana getirecek yollar, senle bana açılacak kapılar, kokunla dolu odalar, seni bende uyutacak yataklar istiyorum Her şeyden çokta senle anlam bulan sıcacık bir yuva istiyorum Benimle evlenir misin sevgilim?
Hep senle dolu, benim aşkımla deli, ümitlerimle, hayallerimle bezeli, hem hisli hem içli hem çok güçlü dünyamı senli kılar mısın? Elimi sımsıkı tutar mısın sevdiceğim?
Bir yuvamız olsun artık Bize dair, bizi anlatan, bizle dolu Evimiz derken içimizin hoplayacağı, her şeyi uzaklaştırırken bizi yakınlaştıracak duvarları, pencereleri, odaları, bizle dolu kokusuyla evimiz olsun İçinde sen olsun, ben olsun, sevgi olsun…
Saatler gibi, tıkır tıkır işlerken, ben beş olsam sen yirmibeş geçiyor ol, ben üç olsam sen çeyrek geçiyor ol, altı olsam, buçuk, iki olsam on geçe, dört olsam yirmi geçe, oniki olsam sende tam üstümde benle oniki ol , ne bir dakika ileri ne bir dakika geri hep eşit hep birlik ol istiyorum Zamanı beraber tutalım gel hadi…