Ufkunda doğacağım, ufkunda batacağım; Asırlarca yazsam hep seni anlatacağım. Ben de giyersem eğer bir gün deha tacını “İstersen çiğne” diye önüne atacağım…
Söndüğünü görsem de bin “meşale emel”in Ebediyet yolumuz, öyle elimde elin… Ak düşen saçlarınla nur kattığın heykelin Hamuruna harç diye kanımı katacağım.
Yansam da masalların “Aşık Kerem”i gibi, Bu aşk ölmez öyle her gönül veremi gibi! Şöhretin okyanuslar aşarken gemi gibi; Ben dalga gibi ayak ucunda yatacağım
Oscar Wilde’nin Şiirleri Her İnsan Öldürür Gene De Sevdigini Her insan öldürür gene de sevdigini Bu böyle bilinsin herkes tarafindan, Kiminin ters bakisindan gelir ölüm, Kiminin iltifatindan, Korkagin öpücügünden, Cesurun kilicindan!
Kimisi askini gençlikte öldürür, Yasini basini almisken kimi; Biri sehvet’in elleriyle bogazlar, Birinin altindir elleri, Yumusak kalpli biçak kullanir Çünkü ceset sogur hemen.
Kimi pek az sever, kimi derinden, Biri müsteridir, digeri satici; Kimi vardir, gözyaslariyla bitirir isi, Kiminden ne bir ah, ne bir figan: Çünkü her insan öldürür sevdigini, Gene de ölmez insan. Oscar Wilde
Readıng Zindanı Baladı’ndan Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla yapar bunu, Kimi dalkavukça sözlerle, Korkaklar öpücük ile öldürür, Yürekliler kılıç darbeleriyle!
Kimi gençken öldürür sevdiğini Kimileri yaşlı iken öldürür; Şehvetli ellerle öldürür kimi Kimi altından ellerle öldürür; Merhametli kişi bıçak kullanır Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
Kimi aşk kısadır, kimi uzundur, Kimi satar kimi de satın alır; Kimi gözyaşı döker öldürürken, Kimi kılı kıpırdamadan öldürür; Herkes öldürebilir sevdiğini Ama herkes öldürdü diye ölmez.
Yasaların yargısı doğru mudur Ya da yanlış mıdır bunu bilemem; Bildiğim tek şey bu hapishanede Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar, Bir yıl kadar uzundur her geçen gün Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.
Kabil’in Habil’i öldürdüğü Günden beri hiç dinmedi acılar Çünkü insanların insanlar için Koymuş olduğu bütün yasalar Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi Taneyi eleyip samanı tutar.
Bildiğim başka bir şey daha var -Ki bilmeli benim gibi herkes de- İnsanın kardeşlerine ettiğini İsa Efendimiz görmesin diye Utanç tuğlalarıyla, parmaklıklarla Örüldü yapılan her hapishane.
Parmaklıklar güneşi engelledi, Kararttılar tatlı ay ışığını, Cehennemi böyle ört bas ettiler Yaptıkları bütün iğrenç şeyleri İnsanoğlundan, tanrının oğlundan Gizlemeyi ustaca başardılar.
Zehirli otlar gibi kötülükler Büyür hapishanenin havasında, Yok olur burada harcanıp gider İyi olan ne varsa insanda: Kapıyı tutar soluk bir keder Umutsuzluk bekçiliğini yapar.
Yet Each Man Kills The Thing He Loves Yet each man kills the thing he loves By each let this be heard, Some do it with a bitter look, Some with a flattering word, The coward does it with a kiss, The brave man with a sword!
Some kill their love when they are young, And some when they are old; Some strangle with the hands of Lust, Some with the hands of Gold: The kindest use a knife, because The dead so soon grow cold.
Some love too little, some too long, Some sell, and others buy; Some do the deed with many tears, And some without a sigh: For each man kills the thing he loves, Yet each man does not die.
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü! Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder… Gölgende bana da, bana da yer ver ! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. Kızıllığında ısındık, Dağlardan çöllere düşürdüğü gün. Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan; Barışın güvercini, savaşın kartalı… Yüksek yerlerde açan çiçeğim; Senin altında doğdum, Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen ! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim !
–
BAYRAK NÂMUS DEMEKTİR
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak; eğer uğruna ölen varsa vatandır!”
“Bayrağı yırtan, yakan; hain, namussuz alçak daha adi olanlar ülkesini satandır!”
Bayrağıma uzanan hâin el kırılmalı Milletimin yaralı yüreği sarılmalı Şan, şeref kirlenmeden huzura varılmalı
Bayrak haysiyet, herkes saygı ile eğilsin! Bayrak nâmus demektir, namussuzlar ne bilsin!
Şehitlerin kanından, rengi gülden kırmızı İlahi bir armağan üstünde ay yıldızı Sevdâlı yüreklerden silinmeyecek yazı
Tugbam sitesinde en güzel Şehitler Günü Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Şehitler Günü Sözleri Şehitler Günü mesajları Şehitler Günü sözleri kısa
Şehidin anası çekmesin acı derdi varsa bulunmalı ilacı Şehidin anası olur baş tacı Şehit anasına evlat olmalı…
Nasıl öldü dedim nasıl ben ona, Mehmet’ler ölmez, Şehitler ölmez. Öldü denilmezmiş şehit olana Mehmet’ler ölmez, Şehitler ölmez.
Yetmiş milyon gül dalı…Bu yurt Türk’ün öz malı, Yine Türk’ün kalmalı,Diyen yiğit dilleriyiz.
Senin kanınla yoğuruldu bu kutsal topraklar Senin kanınla yeşerdi nefes aldığımız bu ağaçlar gözün arkada kalmasın, ey şehidim!
Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit
Merhaba Ben Bahriyeliyim Liman Liman Gezerim, Aklıma Eser Kız Tavlarım Aklıma Eser Gemi Temizlerim.
Bu ülke Seninle Gurur Duyuyor. Vatani Görevinde Başarılar. Adam Olmak Adına Son Şansını Da Iyi Değerlendirmeni Dilerim.
Gece Nöbetlerinde Beni Aklına Getirmemeye Çalış. Uyurken Üstlerine Yakalanmanı istemem.
Spora Gidememekten Yakınıyordun Ya. Iste Spor Senin Ayağına Geldi. Iyi Değerlendir.
Bu Söyleyeceklerimi Aklından Çıkarmamaya Çalış: Ay Akşamdan Işıktııır?
Vatan Sana Emanet. Göster Kendini. (yine De Çok Sivrilmemeye Çalışırsan Senin Için Daha Hayırlı Olacak Galiba.)
Sen Askerdeyken Buraları Bize Emanet. (otomobilinin Anahtarlarını Vermeyi Düşünmez Misin? Arada Bir Çalıstırmam İçin Tabi)
O Güzel Askerlik Anılarını Anlatacağın Günleri Sabırsızlıkla Bekliyorum! Sen Yeter Ki Çabuk Gel, Ben Dinlemeye Razıyım
İlk Başlarda Kaç Gün Kaldı Yerine Kaç Gün Geçti Diye Sayarsan Senin İçin Daha Kolay Olacaktır. Gel Teskere Gel. Gönlümüz Seninle
Aşkım Yatağın, Sevgim Yorganın, Yüreğim Yastığın Olsun, Asker Ocağında Rahat Uyu Bitanem.
Şafak Değil Sensizlik Beni Acıtan! Seni çok Özledim Birtanem…
Kapını Çalar Mazi, Dalgınlıkla Açarsın, Arar Gözlerin Beni O Günleri Sorarsın. Pişmanlık Sarar Seni O Günleri Anlarsın Oturup Bu Aşk İçin Sende Ağlarsın.. ama Nafile..?
Aşkın Şarabından Bilmeden İçtim, sevda Yolundan Bilmeden Geçtim, aşkın Bir Alevmiş Yar Yar, bir Ateş Parçası, bilmeden Gönlümü Ateşe Verdim…
Bugün İlk Günüm Sensiz Alışmak Kolay Değil Böyle Bir Anda Ayrıldığımıza İnanmış Değilim Daha…
Şimşekler çakıyor karanlık dağların arkasında.Yıldızlar yine kaybolup gitti küstü bu haysiyetsiz dünyanın o kalleş simasına.Sağnak haliyle yağmur gökleri delercesine yağıyor o da ağlıyor can veren şehitlerinin ardından yas tutarcasına…
Ard arda dizili ay yıldızlı bayraklara bürünmüş, hayatının baharında soldurulmuş, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor analarının feryatlarıyla mekanların en yücesine Hain pusularla söndürülen yaşamlara her geçen gün yenileri ekleniyor.Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere.Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile, mahşer de yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklar üzerinde.