Deniz körpeliğinden sıyrılırken Bir esrik düş büyür de büyür Ve güneşten daha çok kavurur bizi Upuzun olsa da gece Uykularımız şafağa varma telaşına teslim olur
Ve iki ayrı ürperiş Usulca çıkar uzaklardan Sarmaşıklar gibi dolambaçlıdır özlem Ilık ilk yaz sabahının birinde Kavuşma sevinciyle parlar gözlerimiz… Bir bulut beyazlığı altında buluşur ellerimiz
Hangi seher Sıcaklığında konuk eder bizi Ve hangi esrarlı dokunuş Böylesine apak yapar Geceden arta kalan esmerliğimizi Hangi şairin şiirlerinde vardır böylesi vuslatlar? Hangi ressamın tablosunda Birbirine bakan mahmur gözlerden Lime lime dökülür yaşlar Sevi başlıbaşına bir tümlenişse eğer Bizden başka kim bilebilir Nerden gelir ve nasıl başlar?
Sesler ulaşır zambak kokuları gibi usuldan usuldan Sonsuzluğa doğru birlikte dolanır akreple yelkovan Dalgalar can bulduğu yerden vururken körfeze Islanır ayak Rengarenk çakıl taşlarına düşer gölgeler Kızıllıkta belirir iki silüet, Arzuları sivriltiyorken kutsanmış sözler Sevi’nin sağanaklarından ıslanır tüm bölgeler
Kaç günlük uzaklıkta saklanır durur ayrılık Kaç arşındır yol gözleyen nar kırmızısı yakınlık. Bir duman seli kalkmaya görsün Bir tını cömertçe kurar sofrasını İşte o an sunulur ötelerden tutunuşlara katık
Ordaydık Ağırdan ağırdan yırtılılırken yalnızlık Bir çarpışma an’ıyla büyür demlenişler Bir var oluşla dile gelir hiç söylenmemişler Alçalıp yükselirken iç çekişler Gün kurusu kıvamından alırız haz Yeni bir muştuyla avutulur yaz Bir kıvılcımla başlar ya orman yangınları Biz de öylesine yanarız biraz
O ses bizimdir O kıvılcım biziz Odlarla kavrulan hevesi barındırır nedenlerimiz İlk seherde yaralı yürekler demlenir O yerlerden semaya uzanırken eller Ertelenen zaman için kimsenin bilmediği Göklere uzanan bir yakarı filizlenir
Sen ne soylu can eriğisin ey gülüş O öyle bir mayadır ki sevinin gizine bulanır Tüm dereler boz bulanık akarken Gerçeğin ritmiyle bezenir diriliş…
Uzanır boylu boyunca efkar Kumsala düşer sızı Oyuna kanmaz çocuklar gibi afacan Tutuşur iki gönül hırsızı
Uğradığı yurtlara bereketler sunan his Sonrasızlığı barındıran nankör sis Gölgede yürüyen düş O şarkıyı çalan ıslık O son öpüş… O olan her nefes An biterken suskunlukta yorulur Odlarda kavrulan iki heves.. Eşkalini bırakmadan kaybolur
Artık Deniz işvelidir,kumsalda oynaşır Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır