Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Ortadoğu’da çıkacak bir savaşın Türkiye bakımından, İslam alemi açısından doğuracağı sonuçların tahmin edilemeyecek kadar büyük olacağını söyledi.
Kamalak, Genel Merkez’de partisinin İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Suriye üzerinden bir savaşa sokulmak istendiğini ileri sürerek, Hükümetin Türkiye’nin menfaatlerini korumak için uluslararası hukuk çerçevesinde elinden gelen çabayı sarfetmek mecburiyetinde olduğunu ifade etti.
”Asla ve asla maskeli dostlarımızın savaş kışkırtıcı sözlerine itibar etmemelidir” diyen Kamalak, Ortadoğu’da çıkacak bir savaşın Türkiye’yi bölmek, parçalamak isteyen siyonistlerle, emperyalistlerin işine yarayacağını dile getirdi.
Kamalak, böyle bir savaşın Türkiye bakımından, İslam alemi açısından doğuracağı sonuçların tahmin edilemeyecek kadar büyük olacağını belirtti.
-”Özel yetkili mahkemelere karşıyız”-
Terör olaylarına da değinen Kamalak, ”Terörü doğuran da besleyen de geliştiren de Türkiye’deki yanlış uygulamadır, batıl zihniyettir” iddiasında bulundu.
Kamalak, şu değerlendirmelerde bulundu:
”Milli Görüş’ün dışındaki bir zihniyetin terörü durdurması mümkün değil. Çünkü terörün doğup gelişmesine, zemin hazırlayan ana düşüncenin sahibi CHP’dir. CHP’nin iktidarda bulunduğu dönemlere bakacak olursanız ‘yerli bir dil, yerli bir din’ oluşturulmak istenmiştir. Bu kadar bozuk zihniyetten herhalde olumlu bir imalat çıkmazdı. Terörün kaynaklarını buralarda aramak gerekir.”
Terör alanında doğru düzgün bir mevzuat düzenlemesinin olmadığını öne süren Kamalak, terörün onu doğuran sebeplerin ortadan kaldırılmadıkça önlenemeyeceğini söyledi.
Özel yetkili mahkemelerle ilgili yapılması beklenen düzenlemeler hakkında da konuşan Kamalak, terörle mücadele için, darbelerle yüzleşmek için 2004 yılında düzenlemeler yapıldığını, o tarihten beri de özel yetkili mahkemelerin yürürlükte olduğunu hatırlattı.
Suç teşkil eden konuşmaların yayınlanmasının da suç teşkil edeceği düzenlemelerin yapılmak istendiğini ve bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu öne süren Kamalak, ”Bir takım bantların, seslerin kamuoyuna duyurulmasını istemiyorsanız, gizli görüşmeler olmasın diyorsanız buyurun milli istihbaratı kaldıralım” dedi.
Prensip itibarıyla, özel durumlar hariç özel yetkili mahkemelere karşı olduklarını belirten Kamalak, ancak özel şartlar devam ettiği sürece bu tür mahkemelere ihtiyaç olduğu görüşünü dile getirdi.