Dua esnasında eller (duanın seması sayılan) yukarıya açık olarak (ayrı) şekilde tutulur. İki elin avuç içi terazinin iki gözü gibi muvazeneli şekilde göğüs hizasında, semadan gelecek Rahmet-i İlâhiyye’ye açık bekler.
Ancak, bazı zamanlarda bu iki elin yanyana birleşip, bitişik şekilde tutulması da sünnete aykırı değildir. Resûl-i Ekrem Hazretleri her iki halde de dua yapmıştır. Lâkin çogu defa ellerini ayrı şekilde tuttuğu anlaşilmaktadır.
Nitekim Şafiî mezhebinde duanın korku mânâsına gelen cümlelerinde ellerin içinin yere çevrilip aşağıya tutulduğu gibi. Hanefi’de ise avuç içinin aşağıya çevrilmesi sadece yağmur duasında meşru kılınmış, diğerlerine şâmil olmamıştır.
Şafilerin dua ederken musibetten sakınmak için ellerini aşağıya çevirmeleri bazı hadislere dayanmaktadır ki sünnettir. Bu hadislerden birisi şöyledir:
“Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam, Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.”
Duâ, Vesile-i Rahmettir İnsanı maddi ve mânevi sıkıntılardan kurtarır Yunus’ (AS)’u balığın karnından en sıkışık ve sıkıntılı olduğu bir durumdan kurtarmaya vesile olan duâsını ruhumuzun sıkıldığı, içinden çıkamadığımız sıkıntılara düştüğümüz anlarda biz de tekrar edelim ve Allah’ın kudret ve rahmetini celb edelim: “Lâ ilâhe illa ente sübhaneke inni küntü minez’zalimin…”
Bilindiği gibi Hz Eyyub (as) sabır ve metaneti ile dillere destan olmuştu Bir rivayete göre o meşhur hastalığını on sekiz sene çekmişti Hiçbir zaman isyan etmeyen Hz Eyyub (AS)’e hanımı bir gün şöyle sorar:
“ Bu hastalığın bitmesi, çektiğin dertlerin gitmesi için Cenab-ı Hakk’a duâ etsen olmaz mı? der
Çekmiş olduğum darlık ve sıkıntılı zaman ise daha bu süreye ulaşmamıştır“ Benim bolluk ve refah içinde yaşadığım müddet 80 yıldır Bu durumda ben Allah’tan utanırım Ona (cc) bu halin üzerimden gitmesi için nasıl duâ ederim ki?
Bütün Peygamber ve nebilerin tek silahı olan duâ, günümüz insanı için de aynı görevi görmektedir Ve kıyamete kadar da görecektir Peygamber Efendimiz (SAV) buyurmaktadır ki: “Duâ Mü’min’in silahıdır”Yine sevgili Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurmaktadır: “İki duâ reddolunmaz, yahut nadir olarak reddolunur: (Biri) Ezan okunurken yapılan duâ, diğeri de savaş şiddetlendiği zaman harp esnasında süngü süngüye yapılan duâdır”
Duâ’nın amaçlarını ve hedeflerini şöyle sıralamak da mümkün:
Duâ, mü’min’in silahıdır Duâ, ibadetin aslı ve özüdür Duâ, ömrün bereketini artırır Duâ, dinin temel ilkelerindendir Duâ, Allah katında duâdan makbul bir şey yoktur Duâ, kısaca istemektir İstemesini de bilmektir
Duâ ve zikirlerin ana kaynağına bakıldığı zaman, sevgili Peygamberimiz vardır Ana kaynak Hadis-i Şerifler olup günümüze kadar gelebilmiş ve kıyamete kadar da gidecektir Bir söz vardır: “Yer gök duâ üzerine durmaktadır” evet, bunu gören göz, duyan kulak, anlayan kalp, zikreden dil daha iyi görmektedir
Hem size kim diyor ki yan gelip yattın? Asıl insan Yaradanına muhtaçtırAkıl derki; geriye iyi bakmak gerekir Hani dünya malı için koşan, şan şöhret sahibi kişiler nerede? Herkesin gideceği yer belli değil mi? Madem belli! O halde neden bu dünyalık için telaş? “Muhannete muhtaç mı olalım?” diye bir deyim akla hakim olabilir Kimsenin muhannete muhtaç olması söz konusu değil Gayrisi palavradır “Yattığımız yerde rızk ayağa gelmiyor ki?”denilebilir; elbette gelmeyecek İnsana düşen şudur ki; çalışacak, tevekkül edecek, hamd edecek, şükredecek, yarın azığım yetmez telaşına düşmeyecek “ çünkü yarına çıkmaya kimsenin senedi yoktur” haram yemeyecek, başkasının rızkına-namusuna göz dikmeyecek, hayat çizgisini yaratanın istediği doğrultuda çizerse, hiçbir zaman dünya korkusu olmaz İnsan kendisini yaratana teslim olup, O’na sığındığı zaman korkmasına gerek yoktur Ki, bu dünyaya imtihan için geldik, eğlenmeye, mal-mülk yığmaya değil!
Varlıkta bir imtihan şekli, yokluk da bir imtihan şeklidir Sağlık da bir imtihan şekli, hastalıkta Bunu böyle bilip, buna göre yaşamak zorundadır insan
İnsanoğlu biraz nankörleşerek “ bunun sebebi de daha fazla kazanmak hırsıdır” kainatın, yaşadığı ortamın düzenini bozabilir Bu da yine kendisine ve başka canlılara zarar verecektir Muhtaç olan sadece ve sadece insandırKâinatı yaratan Allah’û Zü’l-Celal hiçbir şeye muhtaç değildir İnsan harici iki mahlukatın birbirine zarar vermesine insanın hayıflanması bile gerekmez, asıl onda hikmet araması gerekir Çünkü akıl sadece insana verilmiştir Diğer canlıların yaptıkları sadece insana ibret vermesi içindir Madem ki yüce Allah’a inanıyoruz, haşa, kuşku duymak neden? Başka canlılar arasındaki yok oluşa sadece ibret ve hikmet aşkı için bakmalıyız Kainatta bir zerre dahi, Rabbim’den habersiz hareket imkanı bulamazken, cüzi akıl ve olanak ile insan buna engel olma imkanı asla bulamaz ve verilmemiştir de Başka canlıların helakı ise, kendi sonunu hazırlayacaktır İnsan, hayatta bir imtihan için vardır İşte bu nedenle başına gelen bir musibet karşısında hiddetlenmeyip, en büyük silahı olan duaya sarılarak, kendisinin ve kâinatın sahibi olan Allah’a duâ etmek, yalvarmak olmalıdır Bir başka canlıdan medet ummak yerine, kendisini yaratandan istemek zorundadır Bu da halis ibadet ve halisane duâ ile olur Gayrisi nafiledir
İnsanlar görür diye ameli bırakmak riyadır ve insanlar görsün diye amel etmek ise şirktirDuâ, yapacağınız zaman, abdestli olmaya dikkat etmeli, birileri görsün diye değil, sadece durumunuzu Allah’a havale etmelisiniz Öyle ise bunlardan uzak durarak, yalnız siz ve Allah olmalı duâ esnasında Duâ ederken bir aracı koymaya da gerek yoktur Eğer bir aracı konulmak istenmişse, Allah’ın sevgililer mertebesindeki kullar hürmetine demek, duâyı daha da güzelleştirir Bunu söylemekte bir beis yoktur Duâ içten ve samimi olmalıdır Riya ve şirk asla bulaşmamalıdır Duanız sizin verdiğiniz, zikriniz kabul oluncaya kadar devam edin Ta ki, kanınızın her damlası bunu kabul etmiş olsun Siz dille söylemezken, vücut diliniz zikretsin Yolda yürürken , bir iş yaparken hatta uyurken bile vücut diliniz devam edebilsin Bu o kadar zor bir şey değil İnanarak, samimi bir şekilde yapılan duâ, siz isteseniz de istemeseniz de vücudunuzdaki tüylerin ayaklanmasına vesile olacaktır! İşte duanın doruk noktası da burasıdır Bu noktaya erişebildiğiniz zaman, ağzınızdan hep hayırlı söz çıkar, çevrenizde hayranlık uyandırırsınız ..
“Rüya Allah`tan dır Hulm (sıkıntılı rüya) şeytandandırÖyle ise sizden biri hoşuna gitmeyen kötü bir rüya (hulm) görecek olursa sol tarafına tükürsün ve ondan Allah`a istiaze etsin (sığınsın) (Böyle yaparsa şeytan) kendisine asla zarar edemiyecektir”
“Kim görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (kıyamet günü) arpa daneciğine düğüm atması teklif edilir Kim de kendisinden hoşlanmadıkları halde bir grubun konuşmasını dinleme gayretine düşerse kıyamet günü kulağına erimiş kurşun dökülür Kim bir sureti tasvir ederse (kıyamet günü) azaba uğrar ve bu yaptığına ruh üflemesi emredilir ama üfleyemez”
” Sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kur`an`da lanetlenmiş ağaçla sadece insanları denedik” (İsra60) mealindeki ayette geçen “rüya” için şu açıklamayı yaptı: “Bu Resulullah (sav) Mirac gecesinde Beytu`l-Mak-dis`e götürüldüğü zaman gözüyle görmesidir “Kur`an`da lanetlenmiş ağaç” da zakkum ağacıdır”
Resulullah (sav) bir gün: “Sizden bir rüya gören var mı?” diye sual buyurdular Cemaatten bir adam: “Evet ben (şöyle bir rüya gördüm): Sanki gökten inmiş bir terazi vardı Siz ve Ebu Bekir tartıldınız Sen Ebu Bekir`den ağır geldin Ebu Bekir`le Ömer de tartıldılar Ebu Bekir ağır geldiSonra Ömer`le Osman tartıldılar Ömer ağır bastıSonra terazi kaldırıldı” dedi (Adam sözünü bitirince) Resulullah (sav)`ın mübarek yüzlerinde memnuniyetsizlik gördük”
Tirmizi`de Ebu Said`den şu rivayet kaydedilmiştir: “En sadık rüya seher vakitlerinde görülen rüyadır”
“Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle demişti:
“Benden sonra, nübüvvetten sadece mübeşşirat (müjdeciler) kalacaktır!”Yanındakiler sordu: “- Mübeşşirat da nedir`?” ” Salih rüyadır” diye cevap verdi” Muvatta’nın rivayetinde şu ziyade var: “Salih rüyayı salih kişi görür veya ona gösterilir”
“Zaman yaklaşınca, mu’minin rüyası, neredeyse yalan söylemeyecek Esasen mu’minin rüyası, nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzdür” Buhari’nin rivayetinde şu ziyade var: “Nübüvvetten cüz olan şey yalan olamaz”
“Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) sık sık: “Sizden bir rüya gören yok mu?” diye sorardı Görenler de, O’na Allah’ın diledigi kadar anlatırlardı Bir sabah bize yine sordu: ” Sizden bir rüya gören yok mu ?” Kendisine: “- Bizden kimse bir şey görmedi!” dediler Bunun üzerine: ” Ama ben gördüm” dedi ve anlattı()
Hz Enes (radiyallahu anh) anlatıyor: “Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’in şöyle söylediğini isittim: “Ben bu gece, rü’yamda, kendimi Ukbe İbnu Rafi’in evinde imişim gördüm Orada bana İbnu Tab denen cinsten taze hurma getirildi Ben bu rüyayı şöyle te’vil ettim: “Yükselme dünyada bizimdir, ahirette de hayırlı akıbet bizimdir, dinimiz de tamamlanmıştır”
Hz Aişe (radiyallahu anha) anlatıyor: “Rüyamda hücreme üç ayın düştüğünü gördüm Rüyamı babam Ebu Bekr (radiyallahu anh)’e anlattım Sükut etti, cevap vermedi Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) vefat edip de odama defnedilince babam Ebu Bekr: “- İşte (rüyanda gördüğün) üç aydan biri ve en hayırlısı!” dedi”
Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
doğum günü mesajları ,doğum günü güzel sözler,doğum günü smsleri,doğum günü msjları,aşkla ilgili doğum günü mesajları
Bütün Güzel Günler Sadece Senin, Sen ise Sadece benim ol Birtanem, iyiki Doğdun iyiki BenimSin Bebeğim Herşeyim , Sen Mutlu Oldukça Benim için Hergün Doğum Günüdür
Umutlar Adın Olsun, Baktığın heryer Huzur Dolsun, Gözyaşların Kurumuş Duygulara Merhem Olsun, Doğum günün Kutlu Olsun Canım.
Duygularının Mutlulukla Kaynaştığı Bu güzel ve özel günde, Bütün Arzularının Hayata geçmesini Dilerim, En Kötü Gününde Böyle olsun Doğum günün Kutlu Olsun.
Gözlerini Nasıl ilk Açtığın Gün Umutla Baktıysan Hayata, Bugünden Sonrada öyle Bakmanı Diliyorum hayata, Unutma ki her nefes bir umut, her umut bir yeni sayfadır ve her sayfa yeni bir dünyadır, içindeki Dünya Huzurla Dolsun yarınların Bugünlerinden Daha Güzel Olsun Doğum günün Kutlu Olsun.
Yanında Olamasam da Aynı heyecanı yaşıyorum şuan senden uzakta, hayatın gözbebeklerindeki ışık gibi umut dolu huzur verici olsun doğum günün mutlu ve neşe ile dolsun..
Mutlu günler Çabuk geçer, Bugünün de vermiş olduğu huzur ve neşe hayatında güzel bir anı olarak kalsın, yaşadığın her gün birbirini kıskandırsın, sen herzaman benim için özel insansın unutma bunu doğum gününü kutlarım canım.
Birlikte Ağlayıp, Birlikte Güldüğümüz Şu Fani Dünyada, beklentilerinin keyif verici şekilde gerçekleşmesi dileğiyle, Bugünün tüm içtenliğiyle Hayatının Gözlerin Kadar Güzel Geçmesini Dilerim Doğum Günün Kutlu Olsun Sevgilim.
Redif, Şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir. Redifin olduğu her yerde mutlaka kafiye de vardır. kafiyeler farklı anlamlarda kullanılır ama redifleranlam bakımından aynıdır
İstiklâl Marşı, şekil özellikleri açısından bir nazımdır. Dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşmaktadır. Dikkat edilirse kırk bir mısra olduğu görülür. Bu da “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın. diyen Akif’in, bu marşı bağımsızlığımıza bir nazarlık olarak yazdığı düşüncesini akla getirmektedir.
Şiirde her kıtanın mısralarının kendi aralarında kafiyeli olduğunu görürüz. Sadece onuncu kıtada dördüncü dize serbesttir.
1. Kıta: -cak sesleri, zengin kafiye. 2. Kıta: -lâl sesleri, zengin kafiye. 3. Kıta: -aşa sesleri, zengin kafiye / -rım ekleri redif. 4. Kıta: var, -var, boğar sesleri, tunç kafiye. ğ>v 5. Kıta: akın, -akın, tunç / zengin kafiye. 6. Kıta: tanı, -tanı sesleri tunç kafiye. 7. Kıta: -dâ (-daa) sesleri, zengin kafiye. 8. Kıta: emeli, -em eli, -emeli, tunç kafiye. 9. Kıta: -aş sesleri, tam kafiye / -ım’lar redif. 10. Kıta: -lâl sesleri, zengin kafiye / dördüncü dize serbest.
İstiklâl Marşı’nın ölçüsü aruzdur. Aruzun en çok kullanılan (Fâ i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lâ tün / fe i lün) kalıbıyla yazılmıştır.
****
Redif Kafiye
1. Kıta
___sancak ___ocak <– Zengin Kafiye ___parlayacak ___ancak
2. Kıta
___hilal ___celal <– Zengin Kafiye ___helal ___istiklal
3. Kıta
___yaşarım ___şaşarım <– Tam Kafiye ___aşarım ___taşarım
4. Kıta
___duvar ___var <– Tam Kafiye ___boğar ___canavar
5. Kıta
___sakın ___akın <– Zengin Kafiye ___Hakk’ın ___yakın
6. Kıta
___tanı ___yatanı <– Zengin Kafiye ___atanı ___vatanı
7. Kıta
___feda ___şüheda <– Tam Kafiye ___hüda ___cüda
8. Kıta
___emeli ___eli <– Tam Kafiye ___temeli ___inlemeli
9. Kıta
___taşım ___yaşım <– Tam Kafiye ___na’şım ___başım
10. Kıta
___hilal ___helal <– Zengin Kafiye ___izmihlal ___hürriyet ___istiklal
insanın ekonomideki yeri hakkında kısa yazı insanın ekonomideki önemi hakkında yazı
EKONOMİ VE İNSAN
İnsan ve ekonomi artık birlikte düşüneceğimiz iki kavram.Sistemin yürümesi için kredi sisteminin rantabl çalışması gerek ancak bankalar kriz endişesi içinde kredi taleplerinde nazlı davranıyor , geri çeviriyor oysa bankaların yaşam kaynağıda kredi faizi.Sadece kamu çalışanlarına verilecek ihtiyaç kredisiyle yürümez sistem. Zarar eden şirketlere devletin el koyması doğru değildir derken tüm devlet işletmelerinin kar ediyoruz deseler bilanço gösterseler de reel de sürekli zarar ettiğini unutmayalım. Çünkü devlet işletmesi batsa da asla zarar etmez patron devlettir para basma yetkisi devlettedir zararı para basarak karşılar , size enflasyon olarak döner. Enflasyon yasal emek hırsızlığıdır. Türkiye de yıllardır enflasyonist politika denen uygulama buydu. Devletin işlettiği tüm kurumlar zarar ediyordu yani geliri giderinden azdı. Bunu reel olarak söylüyorum tekelci zihniyetle elde edilen gölge karların adı kar değildir zorunlu gasptır. Bir liraya üreteceğin malı beş liraya üretir on liraya satarsın verimsizlikten kar edemezsin bir sürü aracı tefeci yolunu bulur stok karaborsa vesaire ile haksız sektör yaratırsın. Bunları yaşadık. Devlet zarar eden şirketleri satın alsın deniyor peki nasıl yapacaktır devlet. Bir kendi bütçesinden şirketin zararını kapatmak için batan şirketi satın alacak yani içeriden borçlanacaktır kimden halktan. İki: dışardan borç alacaktır yani IMF den borç talep edece-k şartlarına razı olacaktır eskiden olduğu gibi, Üç : para basacaktır basılan para enflasyon getirecektir eskisi gibi …Biz bunları yaşadık . Her fatura sadece ve sadece bütçeyi verdikleriyle dolduran emekçi üretici kesime yani halka çıkar .Zenginlere yada kira ve rant yiyenlere çıkmaz. Devlet şimdilik sermayenin yani egemen sınıfın yani burjuvanın egemenlik ve politik mücadele alanıdır yöneten onlardır ve onlar yapacaklarını yaparlar buna engel olacak herhangi bir güç henüz yoktur belki beş senede bir sahnedekiler değiştirilebilir o kadar. Demokrasi bu arenada sadece bir oyundur. Cumhuriyet denilen halk yönetimi ise henüz bir kandırmacadır. Özelleştirmek demek kar denilen gelirlerin özelleştirmesidir ki devlet vergi yoluyla bir kısmını alır ve sosyal hizmetleri genelleştirir , ne kadar yaparsa o kadar, devletleştirmek kötü işletmecilikten kaynaklanan zararların devletleştirilmesidir ki buda zararın üreten kesimin halkın sırtından çıkması demektir ki buda sosyalleşmeyi engeller. Yani ak kara yada kara ak diye kolayca gösterilir ekonomide. İnsan ve ekonomi iç içedir. Kısaca kapitalist sistemde devlet işletmeciliği felakettir . Keynesçi yaklaşımlar geçici bir köprüdür. Devlet ne kadar egemen sınıfların elinde olsa da ücretli kölelik sistemini değiştirmek için mutlaka çoğunluk lehine çaba gösterecektir bunun içinde yeterli baskı unsurları oluşturmak kitlenin görevidir ve devletin egemen sınıflar yerine halkın istekleri doğrultusuna yönlenmesi de herhalde sosyal demokrasi dediğimiz geçiş süreçlerindeki işbirlikçi rejimlerin görevidir. Elimize verenlerin elimizden tutanlardan az olacağı bir dünya için.
Teknolojinin Yararları Ve Zararları İle İlgili yazı Teknolojinin Yararları Ve Zararları
Teknoloji,her zaman çok ilerledi diye bahsederiz kendisinden.Halbuki her zaman yanılırız.Çünkü aslında her seferinde,bir sonraki gelecek olan şeyler için sadece bir taslak hazırlanmış olur.Örneğin 90 ların 2. yarısında animasyonlu mesajları olan cep telefonlarının,”ilerde telefonlarda video izleyebilecekmiyiz acaba?” diye düşünerek hayal kurmamızı sağladığı gibi.Şu anda zamanında hayalini kurduğumuz telefonlar herkesin cebinde.Bu sadece bir örnek,bugüne baktığımızda ilerde uçan arabalar,her işi bizim yerimize yapan robotlar ve benzeri şeyler acaba olurmu diye düşünüyoruz.Bence kesinlikle hepsi gerçek olacak,hatta şimdiden çoğu temel atıldı bile.Bi keresinde okumuştum bir bilim adamı o kadar yoğunmuş ki kendine ev işlerinde yardımcı olması için aynı genç bir kadın görünümlü [Sadece Kayitli Kullanicilar Linkleri Görebilir. ] robot yapmış.Bilmem kaç bin kelime haznesi ile konuşuyor,kahve yapıp bulaşık falan yıkıyor bayağı gelişmiş bir makina idi.Acaba diyorum ki bu gördüklerimiz daha hiçbirşey denecek cinstenmi? Yani insanoğlu daha neler yapabilir ki? Daha doğrusu ne yapması gerekir? Sanırım ihtiyaçlarımızı karşılıyor olmak bize hiçbir zaman yetmeyip,her zaman daha fazlasını isteyeceğiz.Fakat bu süre içerisinde,teknolojiyi en üst seviyelere taşıyan insanoğlu kendi ile ilgili neyi yükseltebilecek ?
Teknoloji gereklimidir ?
Bu aslında çok uzun uzadıya tartışılabilecek bir konu.Bir yandan bilimin ilerlemesi,insanın aradığı sorulara kısmen de olsa yanıt bulabilmesi,evren ve kendi ile ilgili sırları çözmeye çalışması vb bir sürü sebepten dolayı teknoloji büyük bir gereklilik.Sürekli bulunan şeylerde bir başka şeyi tamamlayacağından,ve sonrada yeni bir ihtiyaç ortaya çıkacağından sürekli bir yenilik gerekecek,ve şu anda olduğu gibi asla içinden çıkılamayacak olan bir döngüye dönecek gelişim.Peki öğrenmenin nesi kötü,teknolojinin çok yükseklere ulaşması neden kötü olsun ki? Hayır değil elbette,şu anda teknoloji sayesinde bir çok hastalık daha kolay tedavi edlebiliyor.Ama yine teknoloji yüzünden bir çok hastalıkta yeni çıkıyor.Örneğin telefonların yaydığı radyasyon en basit örnek.Bir yandan faydasını görürken diğer yandan görünmeyen zararlarına maruz kalıyoruz.Arabalar,gemiler,trenler ve uçaklar,ulaşımda inanılmaz kolaylıklar sağlarken bizlere,aynı zamanda yakıt dumanları ile atmosfere zarar veriyorlar.İnternet,biliçli kullanıldığı takdirde inanılmaz yararları olan ve bilgiye ulaşmada kolaylık sağlayan bu ağ,bilinçsiz ve kötüye kullanımda da istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor.
Kısacası aslında teknoloji,insanın kontrolü dışında gelişiyor.Bir yandan baş döndürücü gelişmelerin kaydedilmesinde inanılmaz faydalı olduğu gibi,bir yandan da bizi esir ediyor.Örneğin şu andan itibaren cep telefonlarının kullanılmadığını düşünsenize…Dünyanın iletişim ağı yarı yarıya iflas eder ve işler daha yavaş ve aksaya aksaya devam eder.Kullanmak zorunda olduğumuzdan yaydığı radyasyonada katlanmak zorundayız.Bir çok şey için bu şekilde örnekler verebiliriz.Ve artık ne bu gelişime dur diyebiliriz,ne de zararlı taraflarını yok edebilmek için altyapıya sahibiz.Belki teknoloji sayesinde bunuda hallederiz bilmiyorum ama şu anda görünen tablo bu.
Bu suskunluk baba yadigarı ömrüme Şimdi bütün şiirlerim sukünet ağacında kendini infaz etmekte Bir bir gebermekte bütün ünlüleri ve ünsüzleri alfabenin Zengin bir şiirden arakladığım cümlelerle Fukara bir şiir yazıyorum şimdi Delik cebimden dökülüyor bütün benzetmelerim Kırıldı insanlara olan inancım Ağır geliyor yüreğimdeki sancım Bitmek tükenmek bilmiyor hıncım Tutsam elimle gökkubbeyi yırtsam diyorum Kussam nefretimi asfaltına kentin Suratına tükürsem bütün kahpeliklerin Sızsam sonra gecenin koynunda Mavi olsam denizlerde kaybolsam Yağmur olsam yağsam şakır şakır Çamur olsam aksam öyle sokaklara Bilmese beni kimse ben bilmesem kimseyi Silinirmiki gözlerimin acımtırak haykırışları Silinmez biliyorum Zamanla unutursun demeyin en çok buna kızıyorum Çünkü zaman hiçbir şeyi unutturmaz sadece acıyı hafifletir…
Günaydın Hayat
Bugün çok ağlamalıyım,gün,güneş,hayat,yıkım,zaman Gözyaşlarım nehir olmalı Arınmalı ruhum kalbim sevginden Yarın güler geçerim Acılara. Ama bugün matem Tutma zamanı Yalnız kalmanın var Bir anlamı Ve güneş doğuyor Günaydın hayat, Bak burdayım Gitmedim daha Yıkıldım sandın Ayaktayım hala Günaydın hayat Bak gitmedim Burdayım daha Kırıldım sandın ama Tek parçayım hala…..
Satır Çizgileri-Ah Onlarda Olmasaydı
Satır çizgilerine basit olarak görsek de, Aralarına kelimeler döküldükçe, Yük biner, üzerilerine. Sırlar saklarlar, kimi zaman, Kimi zaman da gözyaşlarıyla yıpranırlar, Sevinçler, hayaller, aşklar, ayrılıklar… Ve daha nicesi… Önce ona anlatır, yalnız kalanlar, Şairler, ozanlar, yazarlar… Ve daha nice zanaatkâr, Müsvettelerini, eserlerinin son hallerini, Önce onlara aktarırlar. Önemli olaylar, yaşanan hatıralar, Hayatının bir köşesinde kalmış sırlar, Sadece onların arasında saklanırlar. Biz ölüp, gitsek bile, Onlar kalacak ardımızda Onlar yaşatacak, hatırlatacak Hayatta kalanlarımıza.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Facebook’a %1.6’lık hissesi için 240 milyon dolar ödeme yapan ve popüler sosyal ağ sitesinin değerini birden bire 15 milyar dolara çıkaran Microsoft, web arama servisi Live Search’ü sosyal ağ sisteminin içine entegre etti.
Geçtiğimiz yıl satın aldığı sosyal ağ sitesi üzerinde pek varlık göstermeyen Microsoft, Facebook içindeki internette arama servisi içerisine kendi arama motoru Live Search’ü ekleyerek suskunluğunu bozdu.
Facebook kullanıcıları, daha önce sadece sosyal ağ sitesi içerisindeki sonuçları listeleyen arama servisinden bundan sonra internetteki aramaları da listeleyebilecekler. İnternette arama yapmak için başka bir sayfa ya da servis (Google gibi) kullanma ihtiyacı duymayan kullanıcılar, dilerlerse arama sonuçların görüntülendiği sayfada sol üst köşede bulunan “detaylı arama için Live.com’u deneyin” bağlantısıyla Live.com üzerinden aramalarını detaylandırabilecekler.
Henüz sadece İngilizce dil seçeneğini seçen kullanıcıların yararlanabildiği servis, Microsoft’un Google ile olan webde arama yarışında bir kaç adım öne geçebilmesi için oldukça önemli görünüyor.
Facebook Lite Facebook, yeni Lite sürümüyle yayında ve şimdilik sadece ABD’li ve Hindistanlı kullanıcılara sunuldu. Facebook Lite’ın en önemli optik yeniliği sol taraftaki navigasyon ve bilgi sütununun kaybolmuş olması. Böylelikle kullanıcı, genelde yararsız olan birçok detay tarafından rahatsız edilmeyecek. Ayrıca artık mesaj kutusu yerine sadece “Write” (yaz), “Post Photos” (fotoğraf yayımla) ve “Post Videos” (video yayımla) seçenekleri yer alıyor.
Üstteki arkadaşlar listesi de Lite sürümde kaldırılmış. Bunun yerine davetlerin bulunduğu bir sayfayı açan “Events” linki görünüyor. Diğer taraftan yapılan ilk testte Facebook Lite, klasik sürümüne göre bariz şekilde daha hızlı cevap verdi. Bu da optimize edilen HTML kodlarında yatıyor olsa gerek. Fakat ileriki zamanlarda sayfaya reklam alınmasıyla açılış sürelerinin uzaması mümkün.
arkşlar vampire wars bilen arkşlar varsa bi yardımcı olabilr mı stat veremiyorum yane stat verilecek bi yer yok seçenklerde stata geliyom ama sadece sabit statlar var
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta 7 maddeye dikkat edin.. !
Dünyanın en büyük sosyalleşme platformu olan Facebook’da aşağıdaki 7 noktaya dikkat etmezseniz Facebook size Cehennem olabilir..
1- Basit şifre kullanmayın: Basit şifrelerden bir sözlük kullanarak kurtulabilirsiniz. Hatta şifrenin sonunda yani harflerin arkasından bir rakam kullanmak da faydalı olabilir. Tüm bunlara bir de büyük ve küçük harfleri karışık kullanarak şifrenizi oluşturmayı eklerseniz şifre kırma olaylarından bir adım daha uzaklaşırsınız. Yüksek güvenlikli denebilecek bir şifre en azından 8 karakterli olmalı. Rakamları bir kelimenin ortasına yerleştirmek de iyi bir seçenek olabilir. İşte size güzel bir şifre örneği: TeL28efON
2- Doğum tarihinizi gün, ay ve yıl olarak profilinizde paylaşmayın: Eğer paylaşırsanız kimlik hırsızları için çok güzel bir av haline gelirsiniz. Hakkınızda biraz daha fazla bilgi sahibi olan bir kimlik hırsızının banka hesabınızı bile ele geçirme ihtimali artar. Eğer profilinizde tam doğum tarihiniz varsa, hemen profil sayfanıza gidiyorsunuz, Info (Bilgiler) sekmesini tıklıyorsunuz. Sağ üstteki Edit Information’ı (Bilgileri Düzenle) tıklıyorsunuz. Eğer sadece arkadaşlarınız doğum gününüz hakkında bilgi sahibi olsun istiyorsanız, sadece gün (day) ve ay (month) seçeneklerini işaretliyorsunuz.
3- Kullanışlı Gizlilik Ayarları’nı görmezden gelmeyin: Facebook’un kullanıcı bilgilerinde gizlilik konusunda çok hassas olup olmadığı tartışılır. Fakat adamlar sonuçta Hesap (Account) bölümüne gizliliği kişisel hale getirmek için çok güzel bir özellik de koymuş. Arkadaşlarınızla bile sadece belirli bilgilerinizi paylaşabilir, fotoğraflarınızı bile görmemesini sağlayabilirsiniz. Bunu sadece belirli arkadaşlarınız için de yapabilirsiniz. Sonuçta arkadaş listenizdeki herkesle aynı tanışıklık derecesine sahip değilsiniz. Kimi sadece iş bağlantısı olarak listenizde duruyorsa, o zaman özel fotoğraflarınızı da görmesi çok da gerekli değil. Hele hele telefon numaranızı buralarda paylaşmak… Aklınızdan bile geçirmeyin. Ne kadar özel hayat, o kadar güzel Facebook!
4- Çocuk sapıklarına karşı önleminizi alın, sakın çocuğunuzu ‘tag’lemeyin: Bir fotoğrafta eğer çocuğunuz da varsa, kesinlikle adını ‘tag’lemeyin. Eğer başka birisi bunu yapmışsa, hemen girip Remove Tag (Tag’i sil) seçeneğinden silin. Eğer çocuğunuz Facebook’ta yoksa ve birisi onun ismini ‘tag’lemişse, o kişiye silmesini söyleyin.
5- Evde olmadığınızı kesinlikle durum bildirimlerinizde veya herhangi bir bölümde paylaşmayın: Bunun evinizin kapısına “Sayın hırsız, biz evde yokuz, rahat olun” demekten hiçbir farkı yok. Arkadaşlarınızla tatilde olduğunuz veya tatilde yaşadıklarınızı paylaşmak için dönüşe kadar sabredin ki eve döndüğünüzde ilk iş olarak polisi aramak zorunda kalmayasınız.
6- Facebook aramalarında birazcık da hayalet olun: İsterseniz Facebook aramalarında hiç kimseye görünmeyebilirsiniz. Hatta bunu istemekte büyük de fayda var. Bunun için Facebook Gizlilik Ayarları bölümünde “Arama” (Search) bölümünü açın. Facebook arama sonuçları bölümüne “sadece arkadaşlarım” tercihini aktif edin. Kesinlikle “Herkese açık arama sonuçları” bölümünün işaretli olmadığından emin olun. Yoksa sırf güzel bir fotoğrafınız yüzünden arkadaşlık teklifi bombardımanına hazır olun. Sonuçta Facebook bu, otu da kullanıyor, bir hoşu da…
7- 13 yaşın altındaki aile üyelerinize Facebook kullanma izni vermeyin, veriyorsanız da kontrol sizde olsun: Facebook prensip olarak 13 yaşın altında olanlara Facebook’u kullanma izni vermiyor. Fakat bugünlerde bu yaşın altındaki birçok çocuk Facebook kullanıyor. Eğer 13 yaşın altında olan bir aile üyeniz varsa ve arkadaşlarıyla iletişim kurmak için Facebook kullanmak istiyorsa, o zaman bütün bağlantı bilgilerine (en önemlisi e-mail adresi) kendi bilgilerinizi yazmak faydalı olacaktır. Böylece Facebook’ta neler yaptığı bilgisini her gün mail kutunuzdan izleyebilirsiniz.
Bundan sadece 10 yıl önce birisi size gelecekte tüm kişisel bilgilerinizi internete vereceğinizi söylese bu kişiye ya gülerdiniz ya da terslerdiniz. Çünkü bu durum günlük hayatınızı etkileyecek kadar ciddi ve tabu bir olaydı.
Oysaki Facebook’un başlattığı sosyal ağ çılgınlığı sayesinde günümüz internet kullanıcıları kişisel bilgilerini sanal dünyaya taşımak için bir birleriyle yarışıyor. Bugün bazı insanlar, sosyal ağlar üzerinde paylaştığı bilgilerin ve fotoğrafların sayısıyla bile övünebiliyor. Eğer bu bilgilerin, potansiyel sevgililere ve yeni arkadaşlara ulaştığını düşünüyorsanız rahat davranmakta haklısınız. Ancak sanal dünyada, suçlular ve kötü niyetli insanlar da kol geziyor. Kötü niyetli insanlar en iyi ihtimalle profil fotoğrafınızı çalıp sizin adınıza birilerini dolandırabilir. Cinayet ya da çocuk istismarı ise hatırı sayılacak sayıda tehdit oluşturuyor. Bu potansiyel tehditlere karşı hemen endişeye kapılmayın. Tıpkı günlük yaşamda olduğu gibi bazı basit önlemlerle art niyetli kişilerin saldırılarını engelleyebilirsiniz. Sizin için bu basit yöntemleri bir araya getirdik.
Liste özgürlüğünden faydalanın Facebook, yüzlerce arkadaşı sahip kişilerin şikayeti üzerine geçtiğimiz yıllarda listeleme özelliğini daha da geliştirmişti. Kendinize yeni listeler oluşturup arkadaşlarınızı düzene sokabilirsiniz. Bunu yapmak için ekranın üst kısmında bulunan, hesap sekmesine gelin. Buradan, arkadaşlarını düzenle kısmına tıklayın. Arkadaş listeniz geldiği zaman sol alt kısımda bulunan listeler kısmında tıklayın. Karşınıza tüm arkadaşlarınızın profilleri gelecek buradan da kendinize ekranın üstünde bulunan yeni lise oluştur ekranına bakın. Ekrana gelen menüden ise yeni listenize bir ad verin. Biz örneğimizde yazarlar adını kullandık.
İnsanları listelere bölmekten çekinmeyin Yeni oluşturduğunuz listeye insanları ekleyerek hem onlarla daha rahat iletişim kurabilirsiniz hem de önümüzdeki adımlarda anlatacağımız yöntemlerle güvenliğinizi korursunuz. Profiliniz arkadaş listesine gelin buradan istediğiniz arkadaşınızın sağ tarafında bulunan listeye ekle adlı tuşa basın. Karşınıza mevcut listelerin adları çıkacak, buradan uygun gördüğünüz kişiyi istediğiniz yere aktarabilirsiniz. Listelerinizi insanlar, kankalar gibi anlamsız isimlerle ayırmak yerine, iş yeri, güvenilenler, güvenilmeyenler gibi adlarla hazırlarsanız ileride daha rahat edersiniz.
Limitli profil seçeneğini kullanın Arkadaşlarınızı bu listeye layık görmek belki onlara hakaret ediyor hissi verebilir. Ancak, gerçekten tanımadığınız insanlar sırf arkadaş listenizde diye tüm paylaşımlarınızı görmemeli. Listenizde güvenmediğiniz insanları limited profile listesine kaydırın. Böylece onlar sizin hakkınızda çok özel bilgilere ulaşamayacaktır.
Gizlilik ayarlarını gözden geçirin Facebook yakın zamanda yaptığı değişiklikle kullanıcılarına daha fazla güvenlik ve özel yaşam sunduğunu söylemişti. Ancak sitede bulunan duvar yazıları ve kişisel bilgi bölümleri sizin hakkınızda yeterince bilgi veriyor. Paylaştığınız durumlarınız ,fikirleriniz kısacası sadece güveneceğiniz kişilerin bilmesi gereken şeyler. Bunlara sınırlama getirin, güvenlik ayarlarından biraz önce oluşturduğumuz güvenli profillerin buralara ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Bunu yapmak için, ekranın sağ üst kısmında bulunan hesap penceresine tıklayın buradan gizlilik ayarları seçeneğine gelin. Karşınıza gelen ekranda profilinizi oluşturan bölümleri göreceksiniz. Bu bölümleri yanında tıklayın size seçeneklerden özelleştire tıklayın. Karşınıza gelen ekranda, sadece bunlar görebilsin kısmına izinli olan listelerin ismini yazın. Bu kişiler göremesin kısmına güvenmediğiniz listeleri ekleyin.
Uygulamalarınıza çeki düzen verin Site yönetimi geçtiğimiz haftalarda aktif ettiği yeni özelliği sayesinde uygulamalar yardımıyla bilgilerinizi başka kuruluşlara yollayabilir. Bunu ise siz fark etmeden kabul ediyorsunuz. Bu duruma dur demek için, yine hesap menüsüne tıklayın buradan ise uygulama ayarlarına gelin. Güvenmediğiniz uygulamaların yanındaki çarpı işaretine tıklayarak onları silin.
Fotoğraflarda Tag’lenmeye dur deyin Siz kendinizi istediğiniz kadar gizleyin birileri sizi fotoğrafında tag’lerse bu link üzerinden resimlerinize ulaşılabilir. İnsanlara beni fotoğraflarda işaretlemeyin demek biraz kaba bir yöntem ancak bazı ayarları değiştirirseniz tag’leriniz görünmez hale gelir. Bunu yapabilmek için, hesap ayarlarınza gelin. Burada, fotoğraflarım ve videolarım adlı bir bölüm bulunuyor. Buraya tıklayın karşınıza çıkan yerden ise ayarları özeleştiri işaretleyin. Buradan sadece ben özelliğini seçin. Artık sizden başka kimse tag’lenen fotoğraf ve videoları göremez. kaynak
arkadaşlar sabah facebook açtım kız arkadaşlarımın status lerinde “masamın üstüne, koltuğun üzerine, sandalyenin üstüne” vb. iletiler vardı bunun anlamı nedir? Soruyorum cvp alamıyorum lütfen söylermisiniz bu facebook status çılgınlığı nedir?
Facebook Zaman Tüneli Ayarları Zaman Tüneli Ayarları nasıl yapılır
1) Varsayılan Gizlilik ayarında Özeli seçip sadece arkadaşlarım veya arkadaşlarımın arkadaşları gibi ayarlayabilirsin.
2) Nasıl Bağlantı Kurarsın seçeneğinin sağındaki Ayarları düzenleye tıkla. Burada zaman tüneline kimler bir şey paylaşabilir ve Senin zaman tünelinde başkalarının gönderilerini kimler görebilir? için ayar yap.
3) Eski Gönderilerinin Hedef Kitlesini Sınırla
Eski Gönderilerini Kimlerin Görebileceğini Yönet ayarlarında yine sadece arkadaşlarım veya belirli bir arkadaş grubunu seçebilirsin, sınırlı profil grubu yarattıysan onların görmesini engelleyebilirsin.
diaspora üyelik işlemleri diaspora nasıl üye olunur diaspora üyeliği hakkında bilgi
diaspora davetiye yoluyla üyelik sistemi olan yeni bir sosyal paylaşım sitesidir. Diaspora bağlantılarınızı yön adı verilen gruplar halinde sıralamanızı sağlar. Diaspora’ya özgü olarak, yönleri, fotoğrafları, hikayeleri ve şakaları sadece istediğiniz insanlarla paylaşırsınız.
diaspora üyeliği için TIKLAYIN açılan sayfanın altındaki kutucuğa email adresinizi yazarak davetiye isteyin.
Yaşamadım saysam keşke unutsam Mazim filizlenip cana dönüyor Bumerang gibi fırlatıp da atsam Neylesem sonunda bana dönüyor
Beni terk etmiyor gam ile tasa Yüreğim uyumaz gözler uyusa Susayıp elimi uzatsam tasa Sanki içtiğim su kana dönüyor
İçimde olanı döksem devirsem Kapansa kapılar zindana girsem Kaçmak için senden başım çevirsem Neylesem ,yüreğim sana dönüyor
Ölsem de unutmam o son bakışı Senden uzakta geçirsem bu kışı Yüreğinden etsen de sınır dışı Yüreğim sonunda vatana dönüyor
ESKiSi-GiBi
Bir heves mi sevmek sevilmek Değer mi bir hevese seveni üzmek Yalan mı her şey yaşandıkça mı silinir Çok mu gelir sevene artık gülmek…
Eskisi gibi değilsin… Eskisi gibi değilsin… Bu yüzden korkuyorum, Bu yüzden ağlıyorum, Bu yüzden ölüyorum…
Aslında sevginin tadı tuzudur Acı isteksiz onun ruhudur Belki bitecek diye korkutur Aşkın tam açıklaması yoktur
Eskisi gibi değilsin… Eskisi gibi değilsin… Bu yüzden korkuyorum, Bu yüzden ağlıyorum, Bu yüzden ölüyorum…
sUs ve DiNLe
sus birsey söyleme……
geldin artik vakti zamani,kelimeler buldu yerini. dilimde hece hece kar taneleri gibi her biri tertemiz ve berrak… gönlüne yagacagi gün,iste bu gün…. zordur tabi her seyin baslangici…nasil ne dersin ilk önce… sadece dinle…ne olur..yorum bile yapma…sen sadece bil… neler gecer gönlümde….. firtinalar kopacak bu gece icimde…. volkanlar patlicak…deprem olacak …dilimde… sen sadece sus ….sus ve dinle…. saklamak ne kadar zor bilirmisin….. bilirmisin..ne zordur sebebsizce sevmenin…. cikarsizca….beklentizs sevmek..karsiliksiz …habersiz sevmek… varligi bile mutlu eder seni… mutlulugu huzur verir…. huzuru can katar ömrüne…. anlatabilirmiyimki sana…..anlarmisin acaba… sevdinmi sen hic böyle elinde olmadan… sevdasina sevinirken…kiskancligin icini kemirdimi hiccc…. gecelerce agladinmi….sonra kendini hic teselli ettinmi…. yoklu ile ölmektense…varli ile… varsin baskasinin olsun dedinmiii…. varasin mutlu olsun….sevdalarin en yücesi en güzeli…varasin onun olsun …. ben zaten böylede mutluyum iste… seni sevmek…karsiliksizda olsa…duygularin en güzeli ya…. belki sende sevseydin …bu kadar sevebilirmiydim….. sus ve dile…ne olur hic bir sey söyleme…. birak kendi kurdugum tozpembe dünyamda…. gece baslar bende mutluluk…. seninle oldugum ruyalarda… birak kalsin sevdan bende …karsiliksizda olsa..pahabicilmez degerde.. ilk gördügüm o anda..nakis gibi isledi bakislarin kalbim diyarinda… beklenen sevdam senmi geldin …sen geldin gelmesinede… neden bukadar gec geldin… sus …sus ve dinle…. ben hep seni bekledim…… sen geldin ama baskasini sevdin….ben gecmistede gelecektede ….varligindada yoklugundada hep seni sevdim …hep sevecegim…. senin dünyanda bana yer yok…..benim dünyamda senden baskasi yokkk… ben seni hep sevdim…..cikarsizca..karsiliksiz…beklentisiz.. .. ve seni sevmekle hep mutlu oldummm..sus birsey söyleme….birak kendi dünyamda birak ümitlerimle…birak bendeki senle …seni hep seveyimmm…. yoklugunla yok olmaksa..varliginla mutlu olayimmm.. sus birsey söyleme…
Seni Seviyorum, Çünkü, Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın … Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var … Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin, Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi … Ama alalade bir renk değil, Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk …
Seni Seviyorum, Çünkü, Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin … Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek … Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini Anlayamadan …
Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum, Çünkü, Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden … O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde, Sanki doğduğumdan beri var … Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu …
Seni Seviyorum, Çünkü, Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum … Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa, ölümün soğuk nefesini öpmeyi bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi tercih ederim …
Seni Seviyorum, Çünkü, Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun … Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma, Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana … seni seviyorum.. Çünkü, Sen hep benimlesin … Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için … Tatlı narin tenini …
Seni Seviyorum, Çünkü, Belki de ilk defa bir kadının kokusu beni çılgına çeviriyor içimden Odyseus’a türkü söyleyen deniz kızları da Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı çalıştılar acaba diyorum
Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum, Çünkü, Gözlerinin içinde binlerce yıldız, Gecenin karanlığını delip geçiyor … Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum …
Sen Seviyorum, Çünkü, Benliğim sana ait … Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi, Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin … Tanrım !!! O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum …
Seni Seviyorum, Çünkü, Sen sensin … Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun Onu kim bilir …
Seni Seviyorum, Çünkü, Seni Sevmeyi Seviyorum … Seni koklamayı seviyorum … Sana dokunmayı seviyorum …
Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum, Çünkü, Saçların ellerimin arasından kayıp giderken, Dünyada cenneti bulmuş gibiyim … Bir an elimde tutuyorum o cenneti … Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek …
Seni Seviyorum, Çünkü, Ben hiç bir kadın için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti … Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor …
Seni Seviyorumn.. Çünkü, İçimde bir umut var … Bu şiiri belki başucuna koyarsın … Kim bilir belki yanına da ‘’Kırmızı’’ bir gül …
Seni Seviyorum, Çünkü, Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış … Papatyadan güzel, Zambaktan asil, Manolyadan tatlı, Gülden daha güzel kokulu …
Seni Seviyorum, Çünkü, Güzelliğine melekler imreniyorlar … Dünyada ise, Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı Onu farkedebiliyor …
Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum, Çünkü, Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam, Bu herhalde bir ceza gibi gelir, Daha çok senle olamadığım için …
Seni Seviyorum, Çünkü, Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca mutlu edebilecek kadar güzel ve asil … seni seviyorum… Çünkü Seni anlatmak için mısralar yetmiyor … Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken, Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı …
Seni Seviyorum, Çünkü, Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi, İnsana her şeyi unutturuyor, Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor …
Seni Seviyorum, Çünkü, Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!