Hüseyin Sadeddin Arel, 1880 yılında İstanbul’da doğdu. Anadolu kazaskeri Dardahanzade Mehmed Emin Efendi’nin oğlu ve Adliye nazırı kazasker Ali Haydar Arsebük’ün kardeşi olan Hüseyin Sadeddin Arel, hukuk mektebini bitirdi. Sırasıyla Adliye nezareti mütercimi, mektubi müdürü, deniz ticaret mahkemesi hakimi, Makedonya vilayetleri adliye müfettişi, ceza işleri müdürü, adliye müsteşarı, şurayı devlet üyesi, defter-i hakani emini, şurayı devleti tanzimat dairesi reisi oldu.
Sadeddin Arel, şurayı devlet kaldırılınca devlet görevinden çekildi. Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Almancayı bilir, diğer birkaç dili de okuyup anlardı. Musikiye on yaşında başladı. Hemen bütün sazları çalmayı öğrendi. 1907-1909’da Edgar Manas’tan batı musikisine ait bilgiler öğrendi. Devrinin bütün musiki ustalarını tanıdı. Türk musikisi ilmi üzerine çalıştı. 500 yıldan beri adeta unutulmuş olan Türk musikisi nazariyatı ortaya çıktı. Türk musikisinin çok sesli çağdaş bir sanat olarak gelişmesi için büyük gayret gösterdi.
Sadeddin Arel, şarkı formunda büyük şarkı bestecileri derecesine erişememiş, beste-semai formlarında da pek eser vermemiştir fakat gerek dini eserlerde, gerekse saz eserlerinde, Türk musikisinin çok önemli bir bestecisi olarak kalmıştır. 1955 yılında İstanbul’da vefat eden Hüseyin Sadeddin Arel’in kütüphanesi, ölümünden sonra İstanbul Üniversitesine verilmiştir.