Atilla Yayla, 3 Mart 1957 Kırşehir doğumlu. Türk siyaset bilimci, akademisyen.
Atilla Yayla, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden lisans (1980), yüksek lisans (1982), doktora derecesi aldı (1986). Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı (1986-2000) Profesör Yayla Gazi Üniversitesinde uzun yıllar öğretim üyesi sıfatıyla bulunmuştur. TDV, LDT, TSİD, MontPelerin cemiyeti gibi kurumlarda üyelikleri vardır. Liberal Düşünce Topluluğu kurucularındandır ve uzun süre başkanlığını yürütmüştür. Yorktown Internet University ve Center for New Europe üyesidir. Britanya ve ABD’de birkaç defa farklı üniversitelerde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde düzenli yazıları yayınlanmaktadır. İngiltere Buckingham üniversitesinde misafir öğretim üyeliği yapmıştır. Atilla Yayla, Sinan Çetinle birlikte Plato Film Okulu’nu meslek yüksek okuluna dönüştürerek,Gazi üniversitesi öğretim üyeliğine son vermiştir. Halen Plato Meslek Yüksekokulu Müdürlük görevini yürütmektedir.
Asker Arkadaşı öLümüne Arkadaştır, öLüm Arkadaşı Can Arkadaşındır.
Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri…
Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim
Tarihim, Şerefim, Şiirim, Her şeyim Yer yüzünde yer beğen nereye dikilmek istersen söyle, seni oraya dikeyim!
Komandolar vurulunca değil unutulunca olürler…..
Şafak her ne kadar zengin olursa olsun elbet bir gün iflas etmeye mahkumdur.
Asker ocağında ayrıyım yârdan gurbet türküsü söyler kalbim gözlerim seni arar, söz veriyorum bir gün döneceğim sevgilim..
kokun sinmiş üzerime gurbet ellerde hasretim sanadır, seni çok özledim bir bilsem içimi nasıl anlatılır, resmine bakarım nöbetlerimde türkülerim sadece sanadır yâr..
askerim seni öyle çok özledim ki sensiz bi uçurumun başında kanatsız kalan bir kuş gibiyim ne olur yap bitir ve sağ salim gel bu deli kızı bi başına bırakma seni seviyorum
Dağlar bizim meskenimiz, Biz komando gençliğiz düşmanlarımız korksun bizden, biz bu vatan için canımızı veririz
Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komadoyuz dağlar sağolsun!..
Dağlar bizim meskenimiz, Biz komando gençliğiz düşmanlarımız korksun bizden, biz bu vatan için canımızı veririz
Biz denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komadoyuz dağlar sağolsun!..
Bi,z ölüme tuzak kurarız, biz ecelimiz geldiği gün seve seve bu canı vatana feda ederiz çünki biz Askeriz!
nasıl dayanır bu yüreğim yokluğuna?daha elini tutamadan nasıl gönderirim seni?ama askerim hep beklerim seni hep….seni seviyorum…
hasretin içimde kor misali yanar, sensiz gecelerin sogukluğunda hasretinle ısınırım sana kavuşacağım günü beklerim sevgilim…
Vatan için çıktık yola, hayırlısı ne ise olsun hayatımızda, vatan için canım feda biz vatan için doğduk vatan için ölürüz bu yolda…
acı çekmek ölmekten daha cesaretlidir, askerler vurulunca değil unutulunca ölürler unutma beni sevgilim senin için döneceğim,
Adını Şafağıma yazdım, geçen her gün senin için şiirler yazdım, bir gün biticek bu hasret ve bir gün gelecek şafak sevdiğim..
Ben askere vatan için geldim ama unutma ki güzelim senin için döneceğim…
ne kadar uzun olursa olsun Şafağım günün birinde senin adınla bitireceğim bu günleri..
Nöbet saatlerimde yazdığım şiirlerde buldum seni, soğuk silahımın namlusunda hissettim gurbetin gecelerini, ama her hayalin geldiğinde aklıma anladım ki bir gün kavuşacak ellerimiz bebeğim..
Önce vatan dedim askere gittim ve şimdi SEN diyorum senin için döneceğim sevgilim…
Ellerimi uzatıyorum, Gecenin rengi Siyaha boyuyor ellerimi! Gözlerim şafağı kovalıyor Ufkun belirsizliğinde yorgun… Karanlık, Daha da karanlıklaşıyor Gecenin ürperten sessizliğinde…
Gece duyarsız, Fırtına ve ölüm girdabı acımasız, Düşler ve yaşamın izleri, Çaresiz! Şafağı kovalayan gözlerim yorgun, Şafak, Zehirli örümceğin ağında tutsak, Sabah, Belki çok uzaklarda, Belki de çok yakın…
Gecenin en karanlık anı, Sabaha en yakın olan zamanıdır… Güneş, Ha doğdu ha doğacak! Kendi girdabında Fırtına ile boğuşurken gece… Geri dönecek Düşlerim, Yaşamın izleri… Ve yaşanmayan zaman…
asker, mehmetçik, asker şiirleri, asker hakkında güzel yazı
Belki aramızda asker arkadaşlarımız belkide asker bekleyen kardeşlerimiz, anneler, babalar, abla, abilerimiz vardır. Asker olmak o kadar şanlı birşeydir ki onlara bu yazı yaraşır.
Ey Şanlı Askerim!
Dağlarda yaşar gerekirse Vatan için Ey Şanlı Askerim Sen Birtanesin! Sen Vurmuşsun Yüregime Mauzer Vız Gelir Bedenime.. Senin Sayemde uyuruz huzurla Mehmedim Canım benim… Asker Arkadaşı öLümüne Arkadaştır, öLüm Arkadaşı Can Arkadaşındır. Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri… Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim.. Ne Hitler Verdik Ne Savaşlar Geçirdik Türkiye Cumhuriyetine Canım fena Türk Askeri Sen Çok Yaşa. her Askerin uLaşmak istediği O Mertebede Rahat uyu Askerim gece Nöbetinde Askerim Vatanı Korur Askerim Bize Bulaşan Düşmanları Nöbette Avlar Askerim. Geceleri Nöbet Tutarsın Vatan için Sabahları Eğitim Yaparsın ulus için Ey Askerim Vatanım benim. Askerim Canım benim Türk miLletinin Kalbi Sensin..
Tugbam sitesinde en güzel Asker Sözleri 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Asker Sözleri 2012 2012 Asker Sözleri 2012 2012 Asker yollama sözleri en güzel asker sözleri 2012
Sesini Dünya Duysun Ey Askerim Türk miLLeti Durmaz Daima iLeri
Şafak Bitince Eve Dönüşünü beklerim Askerim
Ne Hitler Verdik Ne Savaşlar Geçirdik Türkiye Cumhuriyetine Canım fena Türk Askeri Sen Çok Yaşa
her Askerin uLaşmak istediği O Mertebede Rahat uyu Askerim
Bir Ulusun Kuvvetini Belirleyen En çnemli faktör Askeri Kuvvetidir.
Tugbam sitesinde en güzel Elif Şafak Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Elif Şafak Sözleri elif şafak yazıları Elif Şafak Güzel Sözler En Güzel Elif Şafak Sözleri Kısa Yeni En Güzel Sözler Elif Şafak
Elif Şafak Sözleri
‘Aşk’ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır Aşk! Ya tam ortasındadır,merkezinde… Ya da dışındasındır,hasretinde!…”
”Zira her ne kadar başkaları aksini iddia etse de aşk dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret değildir…”
”Sen,sen ol kelimelere fazla takılma.Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir.Aşık dilsiz olur.”
”Peki ama o halde nedenn analyamadığım,açıklayamadığım bir boşluk var içimde?Öyle bir boşluk ki günbegün büyümekte.Fare gibi sinsice,sessizce,hırslı ve haris,bu eksiklik duygusu ruhumu kemirmekteçNereye igtsem içimdeki boşluk da benimle gelmekte.İnsan bu kadar tam iken gene de hala eksik hissedebilir mi?Ya da mutluyken kederli de olabilir mi?.”
”Ya aşkı öğret bana ya da aşkın yokluğuna üzülmemeyi.”
”İnanç aşk gibidir.İspat şstemez.Mantıksal bir açıklama beklemez.Ya vardır,ya da yok. Beni dindar biri olarak saymışsın.Halbuki değilim.Dindar olmakla inançlı olmak aynı şey değil.!”
”Her hakiki aşk,umulmadık dönüşümlere yol açar.Aşk bir milad demektir.Şayet ‘aşktan önce’ ve ‘aşktan sonra’ aynı insan olarak kalmışsak,yeterince sevmemişiz demektir.Birini seviyorsanonun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir.O kadar çok değişmelisin ki sen,sen olmaktan çıkmalısın!..”
” ”Beni sevebilir misin?” diye sordu. ”Seni zaten seviyorum.” dedi Aziz gülümseyerek. ”Ama daha beni tanımıyorsun bile…” ”Seni tanıyorum.” diye üsteledi Aziz emin bir sesle. ”Benimle ilgili bilmediğin o kadar çok şey var ki..” ”Seni tanımam için çok şey bilmeme gerek yok.Senin özünü görüyorum..” dedi Aziz. Ve Ella bu cümleyi bir yerden hatırladı.Sanki ağzından çıkan kallavi cümleler beklemediği anlarda ona geri dönüyordu.Çember gibiydi hayat.Ne verirsen aynen iade ediyordu.Çılgınlıktı bu.!.. ”
Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşindemi koşmalıyım mecazimi yoksa dünyevi semavi yada cismani mi diye sorma! ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Bir silgi gibi tükendim ben Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşunkalem silgisiydim..Azaldığımla kaldım…
İçim acıyor herkese ve her şeye… Faniliğimiz, zayıflığımız, zaaflarımız…İnsan olmanın, insan olamamanın ağırlığı ciğerlerime doluyor… Nefes a l a m ı y o r u m ..
dönüp dolaşıp vardığım yerde / senden / bir senden /uzak düştüm / ayrı düştüm / belki de ilk kez /o zaman bölündüm…