Bırakıyor ardından belalara beni Tedbirim öldü gövdemin binası geçti
Göğsümde ince gergin çelik bağcık Tenimi bastıran içerilere
Bağırıyor leylaklarım ağlıyor ağlıyor duvarlar Çatlayacak gibi susuz düzgün ve biçimli sanatlar
Çocuk yığılıyor kalp kalp üstüne konuyor Bir baba damarı vuruyor sökülen nabzım
Şimdi batar birkaç nesil azdıran bozgun Simsiyah aklım ve beyaz bir nokta kalbim
Kader akışı alkışlanıyor her kârım Nazlı buluş git git kabarıyor dalgalar
Çare yok gür gür bağıracağım yoksa bu sefil İsyan yüklü gemi zor kayalıklarında gönlün
Harp. Ezilen etim söğülen köpekliğin için değil Güzel ölçülü zulmetmeden yeterince öldürüşüm
Harp geliyor bir güzel bilendin mi kardeşim Binlerce cilt tutuyor kılıçların hançerin
I believe in you believe in we believe in In la ilahe illallah la ilahe illallah
Şimdi halk yüceldin guslet suyun götürmesiyle kuşan Yüzün kolların ateş yakmaz başın ince ayakların
Dünya bir konak bir konuk ölümsüz hayat içre Geçildikçe hor öpüldükçe soyunur şehvete
Şehvet ahırı değil yeryüzü Domuz ahırı değil yer toprak
İki bakışımın arasında bulduğun toprak Dört köşe duvarlar siyah örtü ve göç sesleri
Kapanıyorum kabul et öyle buyur Bin açılı örtüye daha sar beni
Bin yıl bin daha Dursam kapında
Sayısız perdeden bir perdecik kalksın için Başım yüzüm kızarır haddim olmaz aslında
Sakin ve gövdemin mızraklarını döken bir geliş Vara gele ancak birkaç ağaç alıyor göğsüm
Sakin ve daha sakin mızraklarım dökülsün daha Aniden çıkıp havlayan köpekte emanet bugün
Binbir helak ve Allah selamıyla girilen ovada Bir dağ gibi diz çök kendine ırmak ol tut tut bırak yıldırımları
Sakin daha sakin kımıltı yok bakışında Bırak toprak altında göl olsun gözyaşın
Bir çeşit isyandın gönül ağlaması ilacın Destur. Nice uzlet makamından geçersin şimdi
Şimdi çağırıyor o güzel aşka beni yalvarıyor beni Duruyorum ve çeşit çeşit ölüm omuzumun binileri
Bu ova cennet olmalı sayımızca bir cennet safı Bu çukur ateş olmalı sayımızca bir cehennem safı
Ya bu yol. Ayağın sahibi gövdeden habersiz yürüdüğü Gövdenin ayağa merbut ayağa dönük ayak kesildiği
Sen gönlünü yukarıya bil
Bir dağ nasıl söylerse öyle söyle Bir dağ nasıl inlerse başla öyle
Ey zarif sen de ata yoluna meylettin Korkarım binbir belaya dayanmaz sıkletin
Cahit ZARİFOĞLU
Tags:ateş , ayağa , beni , binbir , bırak , birkaç , cahit zarifoğlu , cennet , çesit , daha , değil , doğru , duvarlar , gibi , girilen , gövdemin , güzel , harp , için , ilahe , illallah , İnce , kalp , nasıl , olmali , öyle , Özgürlüğe , özgürlük , Safi , sakın , sayımızca , selamıyla , Şiir , şimdi , toprak Posted in Genel | No Comments »
Cuma, Haziran 22nd, 2012 Vurduğun her yerden gül biter sanma! Sen beni ilk defa yaralamadın Ben sana kul köle olurdum amma Sen bana bir günlük yar olamadın
Bu kadar yüklenmek var mı susana Yerimde olup da çıldırmasana Ben gönül köşkümü açtım da sana Sen sokak kapını aralamadın
Hançerle mavzerle yıkılmazdım da Süründüm aklımı senle bozdum da Ben sana yüzlerce roman yazdım da Sen bana bir satır karalamadın
Onbinde bir kula kısmet olsam da Kadrimi bilmedin nimet olsam da Ben senin bağına rahmet olsam da Sen benim dağıma kar olamadın
Kalplere şifalar sunan meyvaydım Her keyfe kedere derde devaydım Ben senin bahtına gülen ayvaydım Sen bana ağlayan nar olamadın
Yıllara maloldu gözümden düşmen Ey şimdi aynayla kavgalı düşman Her zaman mahçupsan her zaman pişman Sen kendi kendine yar olamadın
Tags:aynayla , bağına , bana , benim , bilmedin , Cemal , dağıma , düşman , gülen , kadrimi , kalplere , karalamadın , kavgalı , keyfe , kısmet , kula , mahçupsan , meyvaydım , nimet , Olamadin , olsam , onbinde , rahmet , Safi , sana , senin , şifalar , şimdi , sunan , yar , zaman Posted in Genel | No Comments »
Cuma, Haziran 22nd, 2012 Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim…
Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar’dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim…
Niceler sultandı, kraldı, şahtı. Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim taç ile tahtı, Akıl almaz hünerlerim var benim…
Kamil iken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, Yavuz iken zebun ettim Selim’i, Her oyunu bozan gizli zor benim…
Yeryüzünde ben ürettim veremi. Lokman Hekim bulamadı çaremi. Aslı için kül eyledim Kerem’i. İbrahim’in atıldığı kor benim…
Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di. Hatrım için yüce dağlar delindi. Bilek gücüm Ferhat ile bilindi. Kuvvet benim, kudret benim, fer benim…
İlahimle Mevlana’yı döndürdüm. Yunus’umla öfkeleri dindirdim. Günahımla çok ocaklar söndürdüm. Mevla’danım, hayır benim, şer benim…
Kimsesizim hısımım da yok, hasmım da Görünmezim cismim de yok, resmim de Dil üzmezim, tek hece var ismimde Barınağım gönül denen yer benim Benim adım AŞK
Cemal SAFİ
Tags:atıldığı , benim , bilek , bilindi , bulamadı , çaremi , Cemal , dağlar , delindi , dindirdim , ettim , eyledim , ferhat , görünmezim , gücüm , hatrım , hece , hekim , İbrahim’in , ismimde , keremi , kudret , kuvvet , leyla , Lokman , resmim , Safi , sebep , Şirindi , tek , üzmezim Posted in Genel | No Comments »