Posts Tagged ‘sana’

İslam ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İslami Şiirler
İslam ile ilgili Şiirler
İslamiyet Şiirleri
Müslüman Şiirleri

Ey Rabbim !

Yaratmak sadece sana mahsus,
Her şey kudret elin de senin.
Ol deyince oluverir dilediğin,
Yarattığın her şey kusursuz senin.

Sen! Hükmedenler hükmedenisin,
Şanın her alem de yüce senin.
Arş senin,Kürs senin,
Övülmeye layık olan yalnız sensin.

Bütün hazineler,ilimler senin,
İsteyeni ilimle yüceltirsin.
Dilediğini zenginlikle imtihan edersin
İlmin ezelden her şeyi kuşatmış senin

Sen! Her yerdesin,her şeydesin,
Tüm Kainat tespihte seni her an.
Ne uyku tutar seni,ne yorgunluk duyarsın,
Zaman ve mekanların üstünde olan sensin.

İnanan da inanmayan da kulun senin,
Hiç kimsenin ibadetine ihtiyacın yok senin.
Her canı bedenine emanet verirsin,
Eninde sonunda dönülecek olan sensin.

Din gününün sahibi sensin,
Her hesabı kolayca görürsün.
Mazlumun ahını yer de bırakmazsın,
Zalimi zulmün de bir çığlıkta boğarsın.

Dört kitabın sahibi sensin,
Levhi Mahfuz’dan verdin hepsini.
Sevgilinin kalbine indirdin Kuran’ı Kerim’i
Müslümana emrindir yaşamak şeriat rejimini.

Senin gazabından sana sığınıyoruz,
Bizi koru, bizi gözet,bizi yalnız bırakma.
Son nefeste iman üzere canımızı kabzet,
Bizleri Mahşer de sevdiklerinle beraber haşret

Şeref Özen

Selam Sana Ya Muhammed Mustafa

Gelişini haber verdi Nebîler,
Son dönemde gelir Ahmed dediler,
Melekler yoluna güller serdiler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Nûr-ı çeşmin gönüllerde zevk sefa.

İsrafil ninniler söyledi cana,
Çocuklukta özlem duydun babana,
Anam babam feda olsunlar sana,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ruhu nakşın gönüllere pür şifa.

Gençliğinde cesur, mert bir civandın,
Doğruluğa ta yürekten inandın,
Muhammedü’l-emin unvanı aldın,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Cemâlin benzerdi hüsn-ü Yusuf’a.

Ceddin İbrahim’in Hanif dininde,
Bazen tüccar oldun Kenan ilinde,
Yalan yanlış yoktu senin dilinde,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Meleklerde olmaz sendeki vefa.

Mirâcına şahit oldu âlemler,
Sevenler müjdeli haberi bekler,
Firâkından yandı bütün felekler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Gelmek istiyorum senin tarafa.

Ağzında dualar, gözlerin yaşlı,
Çocukla çocuktun, yaşlıyla yaşlı,
Oldukça vakurdun, hep ağır başlı,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şöhretin yazıldı nurlu Mushaf’a.

Konuşurken sesin gayet sakindi,
Bakışın kararlı, gözler emindi,
Firdevs dedikleri Cennet tenindi,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Allah remzeyledi mim-i hurûfa.

Tenin gül kokardı, nefesin reyhan,
Dünyada sultandın, ukbada sultan,
Seni görmek ister bu fakir her an
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şefâatin göster koyma A’râfa.

Ahlâkın Kuran’dı âdabın Furkân,
Ashâbın ışıktı, Ehl-i beyt nurdan,
Resul ayrılamaz çâr-ı yarından,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ehl-i Beyte canlar feda bin defa!

Şah Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin,
Sevdam Zeynep ile Zeynel Abidin,
Sensin kıblem, sensin Kevser, sensin din!
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Her zerrene Halit feda bin defa.

Tasavvuf Yolcusundan,

Medine’ye Varamadım

Medineye varamadım
Gül kokusun alamadım
Muhammed’e (ASM) doyamadım
Yaralıyam yaralıyam

Kabenin örtüsü kara
Açtı yüreğimde yara
Bulunmadı derdime çare
Yaralıyam yaralıyam

Hacerül esvedin taşı
Akıttı gözümden yaşı
Bulunmaz resülün eşi
Yaralıyam yaralıyam

Erkan Mutlu

Hürrem Sultan Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hürrem Sultan Şiirleri
Sultan Hürreme Şiirler
Şiir Hürrem Sultan

Kanunî nin Hürrem Sultan’ a aşkını anlatan Hürrem Sultana yazılmış çok güzel şiirler, dizeler…

HÜRREM SULTAN

Bu gördüğüm, sanki düştü
Sayılı gün, çabuk geçti
Yüreğime, hasret düştü
Kızım yurda, uçtu gitti.

Kısa rüzgar, gibi esen
Gitmiyorum, kaldım desen
Demeyince, umut kesen
Dinlemedi, kaçtı gitti

Analar mı , sever fazla?
Büyütürsün, binbir nazla
Seversin hep, bitmez hazla
Bir kuş gibi, göçtü gitti.

Ellerimde, kaldı ısın
Şiir gibi, akıcısın
Güneş kadar, yakıcısın
Işığını, saçtı gitti.

Ocağıma, savrulmuş eş
Yıllar mıdır böyle kalleş?
Ciğerimde, yanar ateş
Yine yara, açtı gitti.

Hürrem Sultan, gönül açar
Sıkılınca, forumdas.nethemen kaçar
Annesi de, kalır naçar
Yolunu da, seçti gitti.

DOST YÜREKTEN

Hasret sardı yüreğimi
Özlüyorum ver elini
Şimdi ellerin gelini
Sen biricik kız evladım

Önceleri anlamadım
Şimdi yanlız kalakaldım
Sensin benim saltanatım
Sen biricik kız evladım

Her gün yüreğimde varsın
Sen dertlerime dermansın
Sen annene bir sultansın
Sen biricik kız evladım

Dileğim mutlu olursun
O mutluluğu bulursun
Sen mutlu ol annen duysun
Sen biricik kız evladım
İsmail hakkı bağdat.
Banada ilham oldu bu dizeler döküldü…

Yeterki canı sağ olsun,
Seven anası varolsun,
Bırak dilediği olsun,
Sılasına kaçıp gitsin.
AHMET ACAR

ÇİRKİN/İ SEVMEZ/Mİ SANDIN..?

İçimi yakar dışıma vuran yıldızların şavkı
Ahraz düşünceler sarar dokularımı
Ben yabancı dünya yabancı
Mısralarımın arasında kelimeler şaşkın
Siyah düşer hep bahtıma

Hani sen çirkindin
Hani küskün idin güz/e
Eyy Cemal/ine yandığım
Nasıl tutuşturdun sineyi
Ben bilemedim
Bilemedim çehrenin dört mevsime denk düştüğünü

Vakit yorgun hazan solgun
Güz son demleri yudumlamakta
Bilsen ne forumdas.netfırtınalar kopuyor
Ruh deprem yaşatıyor
Aynalar utangaç aynalar siyaha büründü
Aynalar küskün sessizlikte

Ellerin ahh ellerin
Kokun tenime denk
Ilık nefesinin salıncağından savruluşum
Sıcaklığın dem dem yayılırken bedenime

Menekşeler mor/a çalmış
Kelimelerdeki oyunlara gelme
Parça parça sine
Volkan ocağında esir
Sıla meçhul çöllerde

Delisin sen gönül
Güzel ararken /çirkine kandın
Ben har/dım sende yandım
Yoksa sen
Çirkini sevmez/mi sandın
HÜRREM SULTAN (SULTAN HÜRREM)

HAR/DA SEN BUZ/DA

Sırlarla dolu sessiz bir kuyu..
Dibi olmayan yalnızlıklarımla
Hikayesi olmayan boş ahraz gölge
Kayboluyorum güneşsiz kışın koynunda.
Sana gelmek isteyen adımlarıma çelme takıyorum…
Susturuyorum kendimi

Kanat takıyorum göğe
Senin olmak için can veresim
Bir an olsun kaldır bakışlarını
Bir an forumdas.net çarpsın sevmeler benliğimde
Fakir bir kuşum eşiğinde
İster yar de ister köle
İstersen esir olsun bu cariye
Yeminim var
Senden başka adam girmeyecek düşüme

Köpürdü sular
Canhıraş ne varsa silip süpürmekte
Savrulan gömleğinin düğmeleri açıldı
Beyaz bir sine
Çöktü içime
Sarhoş naraları atan
Biri var ben/den öte
Sana yakın yakınlığınca yakmakta

Eyy hayatıma anlam katan yar
Ruhumun sarmaşıklarına verdiğin anlam da kokular
Tek renk hepsi
Ha kızıl ha al
Kuytu karanlıklarda
Sıkıştırıyor tek kalmış nefesi
Yusuf musun göz göre göre yakılmışlığım

Tut ellerimi Yusuf”um
Sev saçlarımı hazan sarısı yapraklarda
Perçemler aralansın gizli salıncakta
Ben sendeyim her rüzgar salladığında

Ah yar
Seviyorum seni sevmeyi
Zararda bu can
Tutulmuşum sol çevriğine
Görmüyor gözlerim
Dilim lâl
Boğazımda kement sıktıkça sıkmakta
Teneşir soğukluğu üfledi boynuma
Har/da sen buz/da

Gel ıslak bir şarkı çalsın keman
Tambur damarlarımı tuş etsin
Tabirin rüyaları bize gülsün
Bilinsin seni forumdas.net seven artık yaşamıyor
Ölü bir gölgeden ibaret
Yürüyor da izi belli olmayan

Kaldıramıyorum yokluğunu
Sensizliğe giden benin ardından yürüyorum
Düştükçe kanayan dizlerime tutunuyorum
Körebe misali
Saçıma düşen kırlar gizliyor beni
Öldürüyor
Avuçlarım sıkmış kendini
Sensizliğe dokunmamak için
Kesiyor biçare et/i…

Uyuştu beden muamma

SOL YANIM HİCAZ KALDI

İki kadehti doldurduğum
Biri sen, biri bendeki sen
Sana çıktı yollar, zamanlar
Uyuşmuş beynin edepsizliğinde kan
Sıvamış kolları
Durmadan sıkıyor
Elleriyle çıkmış canı

Sevdanın eteğini çektim
İnadına yükleniyorum duygusuzluğuna
Bir elbise giydirdim
Belinde forumdas.net bakirelik üç kez dolanık saflığıyla
Sen ışığımı nefesinle söndürürken
Ben sönmüş mum titrekliğinde kokuna tutsağım

Çocuktun sen baharda açmaya korkmuş gonca
Köpüğü ala bora olmuş dalgaların miğferi
Soluklarımın süzgeçlerine yüklediğim artılarımı çıkarıyorum

II

Ey rüzgar !
Sende kalan yanımı ayrıcalıklarınla sar
Deniz taşmış
Işık yılı arşınlamış
Delilik zan altında
Toprak koynumda üşümüş
Bedeli yüklende yüklen
Bu sana en hafifinden irtica
Papatya falı açtım
Seviyor sevmiyor
Hep se/si sevilir, mi derken nota derinleşir
Tırnak batırmışçasına la demler ,fa ağlar
Sol tüm akortsuzluğuyla hicazı söyler

Geldiği zaman aralar kapısını
Beş vakte iki vuslat sığdırır
Belki ışır
Mücerret vurur aya nisbet ağırlığınca
Sana muktedir sözlerim

Sen hiç bilmediğim iki heceli sevgilim
Hayatın şoklarına sövüyorum
Ömrümün en kızılını tükürüyorum beyaz zarfa
Damgaladığım kirletilmiş adını
Arkamı dönüp forumdas.net duygusuzca düşürdüğüm kuyulara itiyorum
İndir yüreğinin arsız perdelerini
Hayasızlığın önümde kopçalarını açsın
Şeytanı çıkar aradan
O ıslak bakışların bir kez daha düşümde yansın
Teranesine forumdas.net tutulduğum gecenin efkarı boynumu yakmakta
Savunmasızlığım aldanışa geçti
Sana özlemlerim dört elif miktarı nüksetti
Haydi !
Savrulmuşluğumu farket
Tutsaklığıma vur mührün
Ahh imrenilesi sevdalara gebe kadın
Tohumun toprak duvarlara yapışmış balçık

III

Cebelleşiyorum
Ne hayatla
Ne de taşa yapışmış yosunla
Sadece aklımla emekliyorum tekrarlara
Sadece senin dizine
Soluğuna imkansız bakışına
Müptelası olduğum duvarlarına çözülüyorum

Gidiyorsun
Aklımı tren raylarına bıraktım
Darmadağın beynim bin parça
Soluk almaktan nefes kesildi
Yaptığım tüm paslı kurşunlarımı döktüm kendime
Yasaktın bana!
Sen yasak halinle elma
Ben sana forumdas.net müptelası loş ışıklı boş oda
Haydi çıkar aklımın hücrelerini
Masumiyetin bakireliğine o gün ayna tutsun şafak

Kızıla boyanmış mor bir buse
İflahın eşiğine uzansın
İncecik beden
Zehirli çiçek
Kül grisi tozunda hafif meşrep
Dumanı tüten bir ocakta yansın
İlk sahnesi sen
İkincisi beden
Üçüncüsü ölüm olsun

Hiç bilmeyeceksin ,senin içinden akarkenki halimi
Ve hiç bilmeyeceksin
Her satırı senin için karaladığımı
Sen her zaman beynimin kasığından inen yetim olarak kalacaksın

HABERİN VAR MI?

Güneş gibi doğdun hayallerime
Bir şarkı oldun bak şu gönlüme
Sevdan ile ney/i meylettim yine
Adamım !
Ben sana tutuldum haberin var mı?

İğde çiçekleri başımda açtı
Sevdamın baharı gönlümde yaz/dı
Kalp gözü seni bildi de yandı
Adamım !
Ben sana vuruldum haberin var mı?

Damla damla akar sızım durulmaz
Rüzgar olsam dumanın savrulmaz
Bir kere olsun yakınıma sokulmaz
Adamım !
Ben sana yandım haberin var mı?

Yaseminler kokar ayak teninde
Saçların buklesi eser gönülde
Ne isim ne cisim gerek sevgiye
Adamım!
Ben sana tutuştum haberin var mı?

Bir uzansan kucağıma, saçın severim
Saçın değil gülüm seni severim
Sende sevmelere aklım veririm
Adamım!
Ben sana hapsoldum haberin var mı?

Bir ağaç gölgesi kirpiklerinde
Bir sevda neşesi gözlerinde
Yaşamımın gayesi yüreğinde
Adamım !
Ben sana mahkumum haberin var mı?

Gözlerim siyah telaşlara savruldu
Yanağın pembe idi allara vurdu
Hayalin dolandı önümde durdu
Adamım !
Ben sana köleyim haberin var mı?

Kollarımı bıraksam omuzlarına
Yaslasam başımı avuçlarına
Bir acı çıkmazı yokluğunda
Adamım !
Ben sana aşık oldum haberin var mı?

BİLİR-MİSİN…!

Ben seni içimde sakladım
Mahpus ettim zincirlerle
Feryat etmeyesin
Başkası duymasın sesini diye
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni Anka Kuşu,nun kanadından
Hazal denizinin akışından
Tüm güllerin açışından
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni dağların toprağından
Sarayların tahtlarından
Ceylanların bakışından
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni selvi boylu ağacın gölgesinden
Sarı saçlı kızın gözlerinden
Yürürken uzayıp giden yoldan
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni hiç durmadan ağlayan yağmurdan
Her gün doğan seherden
Işık ışık çiğ düşmelerinden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni yere düşen yapraktan
Kışın üşüyen çamlardan
Baharda açan zambaktan
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni çölde kavrulmuş kumdan
Gökyüzünde ki dolunaydan
Yolda kaybolmuş taştan
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni henüz doğmamış candan
Açılmamış kirpikten
Söylenmemiş sözlerden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni gül kurusu renklerden
Yazın çiğ düşmüş sabahından
Henüz hiç duymadığım kokundan
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni yudumlayamadığım nefesinden
Seyretmediğim düşlerimden
Dokunamadığım yüreğinden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni akşamın buhranından
Ateşin kıvılcımlarından
Sönmeyen aşk masalından
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni tüm bilinmeyen sırlardan
Açılıpta söylenmiş semadan
Mahmur ela gözlerden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni çölde giden kervandan
Aşk ile yanan sevdandan
Ayın o ilk halinden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni kaymış yıldızın kuyruğundan
Kırılmış aynalardan
Yakılmış resimlerden
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni sırata giderken ki yoldan
Yakılmış cehennem odunlarından
Cennetin tüm tatlarından
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Ben seni cereyana kapılmış tenden
Acılardan helak olmuş gizden
Ölmüş bitmiş nefesten
Kıskanırım bilir,misin
Bilmelisin

Kadın ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kadınlar İle İlgili Şiir
Kadın Konulu Şiirler
Kadın Şiir

ADIM KADINDIR BENİM

Başımdaki yazmayı devrim ile düşürdüm
Toprak kokan saçımı rüzgar ile uçurdum
Orak vurdum ekine bebeme süt içirdim
Salın benim peşimi adım kadındır benim

Eylemlemlerde eşime omuz verdim el ele
Saçlarımı yoldular cehalete bak hele
Panzerler ezdi geçti of demedim bile
Ezdirmedim eşimi adım kadındır benim

İki evlat büyüttüm gözlerim,den sakındım
Asker verdim vatana tezkereye bakındım
Bana tabudu geldi öle öle dokundum
Toprak aldı koçumu adım kadındır benim

Bir yavrum,da mapusta yargı günü bekliyor
Ölüm orucu tutmuş bir damla su çekmiyor
Duyan yok feryadımı kimse dönüp bakmıyor
Kafesledim kuşumu adım kadındır benim

Yüreğimde yükselir eşsiz banaz kalesi
Emektir alın terim bir damla yok hilesi
Vurun boynumu ulan olmam hınzır kölesi
Yapacağım işimi adım kadındır benim

Bir daha doğsam yine kadın doğardım
Ne türbanı dolardım ne çarşafa sığardım
Pir Sultan la Bedrettin le Nazım ile göğerdim
Eğemezler başımı adım kadındır benim

GÜLESER YORULMAZ



YALNIZ BİR KADINA

Bir istasyon sessizliğinden iniyordun
Yalnız gelmiştin bu şehre belli ki
Saçlarına bir yağmur hoş geldin diyordu
Kaçak bir yolcu gibiydi o gün İstanbul
Konuşmuyor, ağırdan alıyordun
Bir istasyon sessizliğinden iniyordun

Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun
İstanbul seni tanımaya çalışıyordu
Sen ser verip sır vermiyordun
Bilmediğin sokaklara giriyordun
Yüzünde tarifsiz şüpheler taşıyordun
Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun

Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun
Üsküdar’a nerden, neden geçiyordun
Üç yüz altmış beş derece dönüyordu
Etrafında İstanbul
Sanırım git gide kayboluyordun
Az sonra dönüp geriye
Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun

Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun
Yağmurda duruyor, rüzgârda geçiyordun
Pek tekin olmayan muhitlerindeydin yalnızlığın
Ellerin sıcak bir çay bardağına dokunuyordu
Fiyakalı bir geceye iskemle çekiyordun
Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun

Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum
Sen de diğer insanlar gibi konuşabiliyor muydun?
Sen yine bana bakıyor ve sigara yakıyordun
Gece müsaade isteyip kalkıyordu yanından
İstanbul’a sığdıramadığım bir sabah oluyordu
Bakınca geceden yalnız gözlerin görünüyordu
Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum

Kızılay Haftası İle İlgili Şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kızılayla ilgili şiirler, Kızılay haftası şiirleri, Kızılay konulu şiirler, Kızılay Şiirler

Kızılay

Yangında, depremde, selde
Dağlar aşarsın Kızılay
Şehir, ilçe, köy ve belde
Bize koşarsın Kızılay.

İlacısın sen dertlerin
Hızır’ısın afetlerin
Güçlü ol ki hizmetlerin
Her yanı sarsın Kızılay.

Kutlu görev her insana
Yardım etmeliyiz sana
Sen bir baba, sen bir ana
Sen sadık yârsin Kızılay.

Gün olur senden giyeriz
Gün olur seninle yeriz
Sana teşekkür ederiz
İyi ki varsın Kızılay.

Kızılay

Karagün dostu Kızılay’ım ben
İyiliği yardımı düşürmem elden.
Düşenin dostu olmaz derler
Fakirin, düşkünün dostuyum ben.

Nerede bir kara haber duysam
Hemencik oraya koşarım ben.
Fakire, düşküne yardım ettikçe
Mutluluk duyar, coşarım ben.

Yararın çoktur yurda Kızılay
Nerde bir felaket, orda Kızılay,
Savaşta, yangında, depremde, selde
İlaçtır bilumum derde Kızılay.

Hepimiz Kızılay pulu alalım
Kızılay’ın gücüne güç katalım.
Kızılay sarsın yaralarımızı
Dinsin bu güzel yurtta sızı.

Mustafa Uzelli

Kızılay’ım

Giyindirmek, barındırmak,
Kızılay’ın görevidir.
Onun için Kızılay’ım,
Yoksulların bir evidir.

Savaşlarda yaralıya,
Yardım için el uzatır.
Fakirlere kimsesize,
Ocağında “aş” kaynatır.

Deprem, yangın, su baskını,
Evler yakar, evler yıkar.
Felaketler çok olsa da,
Kızılay’ım hemen bakar.

Yardım edip Kızılay’a,
Biz de, biraz güç katalım.
Yarınını anlatarak
Kızılay’ı yaşatalım.

Hasan ŞEN

Yetiş Kızılay

çaresizlere, yoksullara
Yetimelre, dullara
Felâketteki kullara
Yetiş Kızılay.

Deprem, sel, yangında
Evsizi barındır çadırında
Bugün de, yarın da
Yetiş Kızılay.

Lâyıksın sevilmeye
Seni yanımızda bilmeye
Sayende gülmeye
Yetiş Kızılay.

Herkese yiyecek, içecek
Kara günler böyle geçecek
Gözler yollarda bekleyecek.
Yetiş Kızılay!

Göksel Kurum

cumhuriyet bayramı uzun şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Şiirler
29 Ekim Şiirleri Uzun
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Şiirleri

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Faydalı zararlı ne?
Düştü Gazi’miz öne,
Sormazlardı kendine.
Koşup dururdu millet,
Sultanın emrine.

Böyle kalmışlık geri,
Uzun yollardan beri.
Düşman yok karşımızda,
Yabancılar girerken,
Hiç durmadan ileri.

Ata’mızın izinde,
Gittikçe daha zinde.
Dünyayı geçeceğiz;
Cumhuriyet devrinde.

Arka çevirip düne.
Otuz yıl önce bizi
Kavuşturdu bugüne.
Sultan yok başımızda,
Milletin hür sesi var;
Yükselen marşımızda.
Devrimler dizi dizi,
Dünya seyreder bizi
Hele bir dokun da gör;
Dalgalanmış denizi…

Zeki OZAN

ON BEŞ YILI KARŞILARKEN

Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı,
Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.

Topraklaşan ellerde birer meşale yansın.
Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.

Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden,
Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,

Canlansın ışık selleri olsun da o damla
Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.

Kim der ki en son rakamlar da delirsin.
On beş asır on beş yılın eb’adına girsin.

Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden,
Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.

Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:
Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,

Bir şey ele geçmez şerefin sade adından.
Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.

Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş,
Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.

Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir,
Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.

Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden,
İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.

Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse;
Sen asrını üstünde izin varsa benimse;

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Mithat Cemal KUNTAY

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Bin dokuz yüz yirmi üç,
Saat tam 20.30,
Duyurdu bir iki, üç.
Yüz bir pare topumuz
Sanlı büyük ordumuz
Ünümüzü dünyaya

Dağ, taş, dere, ova, çay;
Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.
Asker, işçi, okullu
Neşe île dopdolu
Varol ey Cumhuriyet!
Adı güzel hürriyet!

Dökülen kanımızla
Sönmez inancımızla,
Kavuştuk bizler sana
Can veririz uğruna.
Gel tatlı şenliğimiz,
Gel kutlu benliğimiz,

Sen, bizim yüzümüzsün,
Gönlümüz gözümüzsün,
Damarımızda kansın.
Dizimizde dermansın.
Selam ey cumhuriyet!
Selam ey büyük millet!

N. Necati ÖNGAY

Yunus Emre Şiiri – Ah Nideyim Ömrüm seni

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yok yere geçirdim günü
Ah nideyim ömrüm seni
Seninle olmadım gani
Ah nideyim ömrüm seni

Geldim ve geçtim bilmedim
Ağlayıp güssa yemedim
Senden ayrılam demedim
Ah nideyim ömrüm seni

Hayrım şerim yazılacak
Ömrüm ipi üzülecek
Suret benden bozulacak
Ah nideyim ömrüm seni

Gidip geri gelmiyesin
Gelip beni bulmayasın
Bu benliğe sermayesin
Ah nideyim ömrüm seni

Hani sana güvendiğim
Guveniben yuvandığım
Kaldı külli kazandığım
Ah nideyim ömrüm seni

Miskin Yunus gideceksin
Acep sefer edeceksin
Hasret ile kalacaksın
Ah nideyim ömrüm seni

YUNUS EMRE

Muhsin Yazıcıoğlu Şiirleri – Muhsin Yazıcıoğlunun Tüm Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Muhsin Yazıcıoğlu Şiirleri – Muhsin Yazıcıoğlunun Tüm Şiirleri
Muhsin Yazıcıpğlunun Mamak cezaevinde yazdığı şiirleri

ÜŞÜYORUM

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak, çok uzak yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda

Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum

Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokularında
Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey

Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim

Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz Peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum

Ey Sonsuzluğun Sahibi!
Sana ulaşmak istiyorum

Durun, kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk
Üşüyorum…

DİKENİ GÜL EYLEMEK

“Gül diktiğin bahçede
Sana tuzak kurdular
Şerbet sunduğun tasta
Geri zehir verdiler “

“Sustum artık,
Zakilere bu yeter
Çok bağırdım
Dinleyen varsa eğer:

Gül bahçelerimi gör de
Baharımı anla”

“Bir elime güneş’ i,
Bir elime ay’ ı verseler;
İşte sana bu dünya,
Sonsuz nimet deseler
Vallahi vazgeçmem
Bana verilen şu Hak Dava’ dan,
Ya bu yolda can verip
Ya ‘Hedef’e varmadan”

Hazinenin anahtarını sana verdim
Belki sen ulaşırsın, biz ulaşamasak da

SORULAR
Geçmişten geleceğe uzanan
Bir yolun neresindeyim ?
Daha hangi dağ ve engelli yollardan
Çıplak ayaklarla gideceğim ?

Bu gün bir son, yoksa bir başlangıç mı ?
Daha kaderin hangi çilesini öreceğim ?
Uzak uzak yollar, çizgi çizgi önümde,
Tercihi kader mi yapacak, ben mi vereceğim ?

Kanımı, göz yaşımı, istikbalimi, yıllarımı
Ben kimden isteyeceğim ?
Maznun mu, masum muyum ?
Hesabını Allah’a, Allah’a, Allah’a vereceğim

alıntı net

Adana şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Adana şiir,
Adana ile ilgili şiirler
Adana hakkında şiirler

Memleketim Adana

Kuzeyinde sıralanmış karlı toros dağları duruyor,
Güneyinde Akdeniz masmavi, rüzgarı savururuyor,
Üç taraftan şehirlere yol veriyor.
Sevgi adası Bayraklarıyla,gölün ortasında duruyor.
Benim memleketim ADANA

Bu topraklar atalarımın toprakları
Bu şehirde gördüm kendimi,
Sıcak yaz güneşlerinde,
Aşk gibi kavurur insanı
Benim memleketim ADANA

Her tarafı tarih kokar
Seyhan nehri güzellikler katar
Taş köprü ahenkli bakar
Diger yerde ceyhan akar
Benim memleketim ADANA

Ovaları hayat verir
Seyhan, ceyhan arasında durur
Mis kokulu baharı olur
Limon portakal başka olur.
Benim memleketim ADANA

Münevver Düver

Aşığım Adana

Güzel olur Adana’nın baharı,
Burcu burcu kokar portakalları,
Hasretle beklerim her yıl baharı,
Aşık oldum sana güzel Adana.

Irmağında köprüleri sıralı,
Kızların saçları hep boyalı,
Barajları birbirine dayalı,
Aşık oldum sana güzel Adana.

Sıcak olur Adana’nın yazları,
Dolar taşar pavyonları, sazları,
Kibar olur gelinleri kızları,
Aşık oldum sana güzel Adana.

Zengini denize yaylaya çıkar,
Fakiri çoktur yokluktan bıkar,
Güzeli çoktur içimi yakar,
Aşık oldum sana güzel Adana.
İbiş Top

Kastamonu şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kastamanu İle İlgili Şiirler
En Güzel Kastamanu Şiiri

Ilgaz

Yıldızlar çamlara değer de geçer,
Gün burdan başını eğer de geçer.
Sular dizlerini döğer de geçer.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Başında bir tavus tuğ gibi çamlar,
Yollara dizilmiş tığ gibi çamlar,
Karşıdan bir zümrüt çığ gibi çamlar.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Dalı var; göklere yeşil direktir,
Gölü var; dağlara düşmüş yürektir,
Yolu var; içinde yitsem gerektir.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

Zeki Ömer Defne

Kastamonu

Kastamonu
Sana gelen, sende kalmaz, öyle mi?
Sende doğar, sende ölmez, öyle mi?
Sana mahkum olan gülmez, öyle mi?

On yedi bin velinin geçtiği yer.
Şehir diye mihneti seçtiği yer.

Kastamonu
Seni niye dağ ardına attılar?
Niye sürgün memleketi tuttular?
Niye büyümezsin bir derdin mi var?

On yedi bin velinin geçtiği yer.
Şehir diye mihneti seçtiği yer.

Kastamonu
Sana gelen, boşa gelip geçmemiş.
Boşa senden mevlasına kaçmamış.
Mana perdesini boşa açmamış.

On yedi bin velinin geçtiği yer.
Şehir diye mihneti seçtiği yer.

Kastamonu
Beni şair ettin, hayy, var olasın.
Barındırdığınla imar olasın.
Alimlerle, salihlerle dolasın.

On yedi bin velinin geçtiği yer.
Şehir diye mihneti seçtiği yer.

Nazlı Rânâ Gürel

Erzurum şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Erzurum şiir
Erzurum ile ilgili şiirler,
Erzurum hakkında şiir


Erzurum Gülüm

Düşenin dostu olmaz diyorlar
Vallahi yalan inanma gülüm
Bu şehirde yüzlerce insan düşüyor
Her düşen bedene el uzanıyor
Burası nere mi! Erzurum gülüm

Dışarda yürürken çok üşüyorsun
Bir dosta rastlayınca ısınıyorsun
Yüreğindeki sevgiyi hissediyorsun
Burası nere mi! Erzurum gülüm

Yazı serin kışı ağır geçiyor
Baharın yüzünü çok az görüyor
Bu şehirde sıcak insanlar yaşıyor
Burası nere mi! Erzurum gülüm

Dim dik ayakta durur asla yıkılmaz
Yalanla dolanla hiç işi olmaz
Yardımı Allah’tan ister kula yalvarmaz
Burası nere mi! Erzurum gülüm

Azla yetinir isyan etmez şükreder
Semaya açılır nasırlı eller
Misafirperverdir bütün yürekler
Burası nere mi! Erzurum gülüm.

Zernişan Aydoğan

Ab-ı Hayat Erzurum

Hani diyorum ya toprağım
İşte alnımda duruyor izi,
İnsan onsuz olamaz diyorum ya
Ayrılıkta vurur ya,
Ta şurama bir sızı
İşte o sızıdır ERZURUM
Mevlam korusun onu ve bizi

İşte canlar,
Vatanımda vatanım
Canımda canım
Benim adamlık yanım
Güzel şehrim,balım ERZURUM

Rabbim yükseğe koymuş onu
Görünmezmiş başı ve sonu
Dadaşlık derin bir mevzuu
Haktır,hakikattir yolu

Ne verirsen alırsın
Bire beş bire on
Sen görmezsin,göremezsin
Ulvidir,ilimdir o
Kaynayan yürek
Söyleyen dilimdir o
Gah şair
Gah alimdir o
Özel şehrim,kanım ERZURUM

Beyazını yüreğinden almış
Yüceliği Palan’a kalmış
Yağan her tanede düşünür
Nice sevdalara dalarmış

Susarsın,susanırsın
Konuşamaz,kurursun ya
Kavuşursan dilin açılır
Kana kana içersin ya
Ab-ı hayattır ERZURUM

Hani diyorum ya toprağım
İşte alnımda duruyor izi,
İnsan onsuz olamaz diyorum ya
Ayrılıkta vurur ya,
Ta şurama bir sızı
İşte o sızıdır ERZURUM
Mevlam korusun onu ve bizi

Sana olmaz hiç bir kusurum
Sensin neşem,sensin huzurum
Sana,sana ben kurban olurum
Vatanım,
Toprağım,
Canım…kanım ERZURUM

Selim Adım

Ah Erzurum

Yaylaların şahı mı geldin,
Ak göğsünde ne bu al kan, Erzurum?
Acı çığlıklarla bağrımı deldin,
Kaderine yandı bu can, Erzurum!

Abdürrahman Gazi durağı yaylam,
Ezelden kahraman yatağı yaylam,
Şerafli tarihler otağı yaylam,
Alın yazın şeref ve şan, Erzurum.

Havada, suyunda bir başka hal var,
Canlara can katar sendeki bahar.
Zorlu dedelerim koynunda yatar,
Tatlı canım sana kurban Erzurum!…

Gece vakti duyuldu da feryadın,
Tortum gibi çağladı kalbe yadın:
Dualarla göğe yükseldi adın,
Yandım sana, yandım candan, Erzurum!…

Nedir bir yürekten ürpermelerin ?
Bu iç çekişlerin ne, derin derin?..
Neden çırpıntısı tutmuş bu yerin?
Neden böyle korkunç bu an, Erzurum?

Allı gelin duvağına düşürmüş,
Körpe kuzu yolunu mu şaşırmış?…
Kederi, kayguyu baştan aşırmış,
Baştan başa olmuş hicran, Erzurum,

Kanamamış rüyalara genç kızlar,
Ana bağrı sızım sızım sızılar…
Dadaşıma kefen oldu bu yıl kar…
Ah, güzel Erzurum! Vatan Erzurum!…

Halide Nusret Zorlutuna

Ben Erzurumluyum

Hayatta kaygısız yaşarım senim
Süt rengi ovalar yaylalar benim
İlham verir bana palandökenim
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Baba yadigârı posu belimde
Altımda yağız at cirit elimde
Serhat türküleri coşar dilimde
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Yiğitlik dendi mi yücelir başım
Erzurum dendi mi diner gözyaşım
Ey sağdıcım kirvem yiğit dadaşım
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Ceddim tarihleşmiş Oğuz soyunda
Çok kılıç salladık sinir boyunda
Dökülmüş kanımız var tuna suyunda
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Çavgin sular gibi akarım duru
Marifetnameden aldım desturu
İmanın ihlâsın gönlümde nuru
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Canim Nef’i söyler içim gümrahtır
Dilim Sümmani’dir sözüm Emrah’tır
Yolum haktir özüm fena fillahtır
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Aldım ilhamımı ulu tekbirden
Mana dolusunu içmişim pirden
Sevkim coşar gelir Çat’tan İspir’den
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Gezde Senkaya’yim gözde Dumlu’yum
O ki Pasinler’de şifalı suyum
Hınıs, Tekman, Narmanlı, Tortumluyum
Ben Erzurumluyum Erzurumluyum

Zernişan Aydoğan

Doğum günü unutulanlara

Cuma, Haziran 22nd, 2012

doğum günü unutulanlar,
doğum günü unutulanlara şiir

Geceler
Sessiz sedasız karanlık geçen
Geceden geceye sürükleyen
Yalnızlık!!!
Yine bir gecede yazıyorum sana!
Yine isyan ediyorum sensizliğe ve sana..!
Unutmazsın sanmıştım beni!
Böyle karanlık bir senenin sonunda
Ummadığım anda sen aydınlatsaydın bari!
Unutmasaydın!
Beni ve benle geçen günlerimizi…
Unutmasaydın be bitanem
Doğum günümü unutmasaydın
Bari sen hatırlasaydın benliğimi,
Yosun tutmuş düşlerimi,
Kaybolmuş inançlarımı,umutlarımı
HATIRLASAYDIN!!!….
Unut canım unut
Bugun doğum günüm
Ve yeniden doğuyorum
sensiz ve sensiz geçecek olan br hayata
MERHABA
Sana ELVEDA..

alıntı

Doğum günü mesajları şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

doğum günü şiirleri
doğum günü sözleri
doğum günü mesajları
Doğum Günü şiirler Mesajları

Doğum Günü Hediyesi

…Kim derdi ki gün gelip te
ellerin elleri ellerinde terleyecek
ve kim derdi ki
yaşananlar acımasızca
tarihin zalim diliminde silinecek?

Gözler ilk kez sensiz ağlıyor
İlk kez sözler sustuğunda
Dudaklar dudaklarda
Yalnız kalıyor
Oysa doğum günümdü
Mayısın son günü
Beni sevdiğini söylediğinde
Durdu zaman yürüdüğü yolda
Şahitlik yaptı sevgiye,yüzüme güldüğünde

Şimdi çok uzaklardasın
Tarih yine aynı
Yine birşeyler karalıyorum beyaz sayfalara
Tek ilham gözlerin yok odamda

Bu sana sayısız bir şiirim
Bilinmeyenler içinde değil asla
İlk te son da aynı olacak
Hepsinde sen olacak

Ve ilk kez kendi doğum günümde
Bir başkasına hediye veriyorum
Belki bana verdiğin eşsiz hediyenin ışığını
Sana yansıtıyorum…

Doğum günü kutlu olsun sevginin
Kim yaşıyorsa sonuna kadar
Unutulmayanların,için için kanayanların
Tesellisi olsun ölene kadar…

Ferdi Gökharman

Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin… Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…

Sesim güzel olmadığından sana bir doğumgünü şarkısı söyleyemiyorum. Bu yüzdendir ki böyle kısa bir mesaj çekiyorum. Yeni yaşında da hep olduğun gibi sevgi dolu ve neşeli kal. Sana koskocaman mutlu bir yıl dilerim! Gönlünden ne geçiyorsa hepsinin gerçekleşmesi dileğiyle..

Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı. Çünkü bu mesajın her harfi tamamen sevgiden oluşuyor. Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşi her daim seni aydınlatsın! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın…

Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…

Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her daim varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremezsen de bil ki yanındayım! Doğumgünün kutlu olsun… İyi ki varsın varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…

Kısa bir mesaj olmalı bu. Sana binlerce öpücük ve sevgi yolluyorum buradan.. Bil ki unutulmadın.. Doğumgünün kutlu olsun!

Doğum Günü

Kutlu olsun doğum günün, kötülükler uzak olsun
Mutlu ol ömrünce, üzülmeler sana yasak olsun
Kalbin kırılmasında, üzerinde kir pasak olsun
Sen üzülme sakın, üzülmelerim sana feda olsun

İyiki doğdun, iyiki vermiş yaradan seni bizlere
Yıldırım gibi çaktın, güneş gibi açtın üstümüze
Söz oldun, mani oldun, saz oldun bestemize
Kutlu olsun doğum günün,nice mutlu senelere

Muhterem Aslan

En Güzel Anne şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

En güzel anneler şiirleri – En Güzel Anneler Günü şiirler
Anneler için şiir
Anne şiileri

Anneler Günü Şiirleri

Anne Sevgisi
Sıcağın sinmiş bana,
Seni severim ana.

Sensin bana can veren,
Sensin bana kan veren.

Küçükken yudum yudum,
Sütlerinle uyudum.

Kulağıma ninniler,
Neler söyledin, neler.

Beni büyüttün ana,
Beni yürüttün ana.

M.Necati ÖNGAY



Anneme Mektup

Ben bu gurbete ile düştüm düşeli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içinde mermer döşeli,
Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
Geceyi koynuma aldığım zaman,
Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye,
Kalmadı bir adım yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.

Necip Fazıl Kısakürek

Anneciğim
Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!

Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.

Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün…
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!

Rakım ÇALAPALA

ANNECİĞİM

Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!..

Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.

Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün…
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!

Rakım Çalapala

Annem
Sen olmasaydın annem;
Ne doğar, ne yaşardım
Senin şefkatinle ben
Büyümeyi başardım.

Üzerime titrersin,
Korursun kanadınla
Canıma can katarsın
Sen annelik adınla.

Sana neler borçludur,
Düşün bir evlat anne!
Kan veren, can verensin,
Ya benim verdiğim ne?

Sana candan sevgimi,
Saygımı sunacağım,
Bu gün tüm anneleri
Minnetle anacağım.

Vefa ÇAĞAN


Anneler Günü

Anneciğim bugün sen dur,
Ben bakayım sana n’olur..
Ne istersen pişireyim,
Evi silip devşireyim.

Ben doldurdum aklarını,
Ödeyemem haklarını.
Bugün senin günün anne,
Bak kendini yordun gene.

Canım kadar sevdiğim kim
Benim canım anneciğim.
Canım kadar sevdiğim kim?
Benim canım anneciğim.

Hüseyin KALABA

Sakla Beni Anne
Sen ninni söylerken anne
Ak güvercinler evimize
Gelinböcekleri konuyor
Saçımın tellerine

Sen masal söylerken anne
Mor menekşeler açıyor sesinde
Yüzünden kalkan kelebekler
Yavaşça konuyor kirpiklerime

Sen ninni söylerken anne
Başucumda mı uykum
Yastığımın altında mı
Söyle girsinler gözlerime

Söyle şu kedilere anne
Miyavlamasınlar eğri büğrü
Oyuncağımı korkutmasınlar
Girmesinler düşüne

Yumuyor gözlerimi gizli bir el
Yüzünü göremiyorum anne
Sar beni sakla beni
Sıcak sevgiler içine

Tavan nere gitti anne
Nere gitti evimizin duvarları
Daya ellerini anneciğim
Kediler düşmesin üstüme

Ali YÜCE



ANNEM

Bağım olsa, bahçem olsa

İpek kumaş bohçam olsa,

Sabah olsa, akşam olsa

Annem gitmese yanımdan.

Her zaman baksam yüzüne,

Uyurum yatsam dizine.

Rastlamadım kem sözüne

Sesi çıkmaz kulağımdan.

Bir sözünü iki etmem.

Canımı verir incitmem

Annemsiz cennete gitmem

Onu severim canımdan

İbrahim ŞİMŞEK

ANNE

Annemi ben çok severim,

Melek annem, güzel annem,

Üzülmesin sakın derim

Melek annem, güzel annem.

İyi doğru sözler onda,

Şefkat dolu gözler onda,

Sevgi, ışık var yolunda,

Melek annem, güzel annem.

Anne yüzü ne asil yüz,

Anne gözü ne derin göz,

Anne özü, pırlanta öz,

Melek annem, güzel annem.

Rıfat Necdet EVRİMER

CANIM ANNEM

Yemeyip de yediren,
Giymeyip de giydiren,
Her an bizi düşünen
Canım annem, gül annem.

Kol açıp, kanat geren,
Ömrünü bize veren,
Biz gülünce sevinen
Canım annem, gül annem.

Bülent Özcan


ANNE ANNE ANNE

Ağaç olsan
Dal olurum anne
Yaprak olurum
Sana gelirim

Deniz olsan
Sel olurum anne
Irmak olurum
Sana gelirim

Bahçe olsan
Gül olurum anne
Toprak olurum
Sana gelirim

Güneş olsan
Yol olurum anne
Bayrak olurum
Sana gelirim

Tacettin Şimşek

ANNEM

Bağım olsa, bahçem olsa
İpek kumaş bohçam olsa,
Sabah olsa, akşam olsa
Annem gitmese yanımdan

Her zaman baksam yüzüne,
Uyurum yatsam dizine.
Rastlamadım kem sözüne
Sesi çıkmaz kulağımdan.

Bir sözünü iki etmem.
Canımı verir incitmem
Annemsiz cennete gitmem
Onu severim canımdan

İbrahim Şimşek



ANACIĞIM

Dünyada apayrı yeri olan bir sevgi
Anne sevgisi.
Artık ben de bir anayım.
Anam seni dünden daha çok seviyorum!
Çocukluğumda dua ederdim Allah’a
Anam ölmesin diye.
Tanrım kabul etti dualarımı,
Göstermedi bana senin acını.
Bu yıl da geldi ‘Anneler Günü’
Ne alsam sana yetmez,
Senin hakkın ödenmez!
Sana duygularımdan bir demet.
Anneler günün kutlu olsun.
Ellerinden öptüm, canım anacığım!

Nuray (Kahveci) Zaralı

Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!…

Necip Fazıl KISAKÜREK

Anne
Sen baharda nazlı çiçek,
Ben çiçekte tombul böcek,
Sensin beni güldürecek,
Anneciğim, biriciğim.

Kulağımda tatlı sesin,
Ninni yavrum uyu dersin,
Sevgi bağın eksilmesin
Anneciğim, biriciğim.

Mevlüt KAPLAN

Annem
Küçükken başucumda
Bana ninni söylerdin

Sabahları uyanınca,
Beni okşar severdin.

Benim annem, güzel annem
Beni al dizlerine…

Kucağında okşa beni,
Ninniler söyle yine…

Bugün hâlâ kulağımda
Çınlıyor tatlı sesin.

Güzel annem, kalbimin sen,
En büyük neşesisin…

Coşkun ERTEPINAR

Annem
Annelerin en güzeli,
Sensin, benim güzel annem.
Ilık esen bahar yeli,
Sensin, benim güzel annem.

Güneş yüzlü, altın kalpli,
Ağır başlı, tatlı dilli,
Meleklerin eşi sanki
Sensin, benim güzel annem.

Açan çiçek, çağlayan su,
Gülümseyen engin duygu,
Evimizin mutluluğu
Sensin, benim güzel annem.

H.Latif SARIYÜCE

Anneler Günü Şiirleri Okul Öncesi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Okul Öncesi Anneler Günü Şiirleri

Anneler Günü için Şiir

Kolonya mı,çiçek mi,
Yoksa bir öpücük mü,
Ne armağan edeyim,
Sana ben aneciğim?

Bu anneler gününde;
Sevgi yanar gönlümde,
Hediye diye senden,
Kalbini isterim ben.

Yoo,kalbimi isteme benden,
O benimle kalsın,
Çünkü anneciğim orada,
Bir tek sen varsın

ANNEM

Annelerin en güzeli,
Sensin, benim güzel annem.
Ilık esen bahar yeli,
Sensin, benim güzel annem.

Güneş yüzlü, altın kalpli,
Ağır başlı, tatlı dilli,
Meleklerin eşi sanki
Sensin, benim güzel annem.

Açan çiçek, çağlayan su,
Gülümseyen engin duygu,
Evimizin mutluluğu
Sensin, benim güzel annem.

H. Latif SARIYÜCE

ANNEM

Bağım olsa, bahçem olsa
İpek kumaş bohçam olsa,
Sabah olsa, akşam olsa
Annem gitmese yanımdan

Her zaman baksam yüzüne,
Uyurum yatsam dizine.
Rastlamadım kem sözüne
Sesi çıkmaz kulağımdan.

Bir sözünü iki etmem.
Canımı verir incitmem
Annemsiz cennete gitmem
Onu severim canımdan

İbrahim ŞİMŞEK

ANNE

Annemi ben çok severim,
Melek annem, güzel annem,
Üzülmesin sakın derim
Melek annem, güzel annem.

İyi doğru sözler onda,
Şefkat dolu gözler onda,
Sevgi, ışık var yolunda,
Melek annem, güzel annem.

Anne yüzü ne asil yüz,
Anne gözü ne derin göz,
Anne özü, pırlanta öz,
Melek annem, güzel annem.

Rıfat Necdet EVRİMER

ANNECİĞİM

Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!..

Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.

Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün…
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!

Rakım ÇALAPALA

Öğretmen Şiirleri 2 Kıtalık

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2 Kıtalık Öğretmen Şiirleri,
İki Kıtalık Öğretmen Şiirleri,
Kısa Öğretmen Şiirleri iki Kıtalık

Canım Öğretmenim Şiiri

Ailemden sonra seni tanıdım.
Aynı sevgi,ilgi,sıcaklıgı sende tattım.
Sen ögrettin sayıları,şekilleri,renkleri,

Sevmeyi,paylasmayı,ortak olmayı.
Kendimi seninle kesfettim.
Seni herseyden cok sevdim.
BENİM CANIM ÖĞRETMENİM.

Sevgili Öğretmenim

Sevgili öğretmenim,
İnan sen bir ışıksın.
Yanarsın gece gündüz.
Aydınlatırsın bizi.
Doğruyu, güzeli,
Bize sen öğretirsin.

Vatanıma sevgiyi,
Kalbimize sen korsun.
Çevreni aydınlatır,
Bir mum gibi erirsin.
Anne – baba gibisin,
Bizi, bağrına hep basarsın.

Fethi BOLAYIR

İsim Bulunmaz Sana

İsim Bulunmaz Sana Kutsal İşine Uyan
Sen Ki Örnek İnsansın Acıyan, Seven,Duyan

Kalbin Uçsuz, Bucaksız, Engin Denizler Gibi,
Gözlerin İçindeki Cevheri Gizler Gibi

Öğretmenim

Yolsuz köye gittin yaya
Gönül verdin cagdasliga
Karanligi del dedinya
Delecegim ögretmenim

Olur ettin olunmazi
Deldin kaleminle tasi
Bil dedinya bilinmezi
Bilecegim ögretmenim

Öğretmenim

Bana bir harf öğretenin
kırk yıl kölesi olurum
demiş ulu bir kişi
sen bana sen yirmi dokuz
harf öğrettin öğretmenim.

Köleliğe karşı olsan da sen
ben olurum seve seve
yirmi dokuz kere kırk yıl
senin kölen!

Fevzi GÜNENÇ

KÖY ÖĞRETMENİ

Ben bir köy öğretmeniyim,
Alnımda ışık, Gözlerimde nur..
Alıp götürmeyin beni şehirlere, Götürmeyin, ne olur..
Bir köy öğretmeniyim, Katıksız duygular içinde yaşarım.

Çıplak ayaklar basar yüreğime, Onları tutar, okşarım.
Bir köy öğretmeniyim, Çaresizlik ekmeğim, keder gözyaşım,
Umut ve sevgiyim çarpan kalplerde, Dağlardan daha çok yücedir başım.
Ben bir köy öğretmeniyim, Evlerde motif, dillerde destan Gölgesi düşer
ay-yıldızın üstümüze, Ve gönüllerde büyür vatan…

Göktürk Mehmet UYTUN

Canım Öğretmenim

Bir çok şeyler öğrettin,
Yaramazlıklarıma sabrettin,
Hatalarımı düzelttin,
Benim Canım Öğretmenim.

Sen bir gül gibisin,
Bize hep gülümsersin,
Bilirim bizi seversin,
Benim Canım Öğretmenim.

Atatürk’ü översin,
Onu örnek alın dersin,
En iyi olmamızı istersin,
Benim Canım Öğretmenim.

Birbirinizi sevin dersin,
Hepimizi seversin,
Barışın güzel olduğunu söylersin,
Benim Canım Öğretmenim.

Yalnızlık Şiirleri Özdemir Asaf

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Özdemir Asaf Yalnızlık Şiirleri,
Yalnızlık Şiiri Özdemir Asaf,
Yalnızlık Özdemir Asaf

Özdemir Asafın Yalnızlık Şiiri

Yalnızlık

I
Yalniz kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.

II

Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanın kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.

Özdemir Asaf


Yalnızlık Paylaşılmaz

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.

Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.

Özdemir Asaf

Can Yücel Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Can Yücel Şiirler, can yücel’in şiirleri, Can Yücel Şiirleri oku, can yücel şiirleri bağlanmayacaksın, can yücel şiirleri aşk, can yücel şiirleri anladım

Can Yücel Şiirleri

SENG-İ DERYA CAN YÜCEL

Daldı gözlerim
Denizin o tirşe ve hareli gözlerine
Derken Poseydon’la beraber
Kaldırıp başlarımızı güneşin
Gülkokusu bacaklarına baktık

Derken martılar geçti
Sıyırarak suları yanımızdan
Karşı sahilde akşamla yanan
Beş pare cama gömmek için bizi…

ÖZLEDİM SENİ CAN YÜCEL

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
”git artık” demek
”beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa”
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

SEVGİ DUVARI CAN YÜCEL

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Bağlanmayacaksın Can Yücel

Bağlanmayacaksın bir şeye
Öyle körü körüne
“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin
Demeyeceksin işte
Yaşarsın çünkü
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki
Çok sevmeyeceksin mesela
O daha az severse kırılırsın
Ve zaten genellikle o daha az sever seni
Senin O’nu sevdiğinden.

Çok sevmezsen çok acımazsın
Çok sahiplenmeyince
Çok aitte olmazsın hem
Çalıştığın binayı
Masanı, telefonunu, kartvizitini
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları
Mesela kuzey yıldızı
Senin yıldızın olacak
“O benim” diyeceksin
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin..
Mesela gökkuşağı senin olacak

İllede bir şeye ait olacaksan,
Renklere ait olacaksın,
Mesela turuncuya,
Yada pembeye,
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden
Çok ait olmadan yaşayacaksın
Senin değillermiş gibi davranacaksın
Hem hiçbir şeyin olmazsa
Kaybetmekten de korkmazsın
Onlarsızda yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın
Çok eşyan olmayacak mesela evinde
Paldır küldür yürüyebileceksin
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat
İlişik yaşayacaksın
Ucundan tutarak..

Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ümit Yaşar Oğuzcan Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri – ümit yaşar oğuzcan’ın şiirleri – Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri kısa – Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri ayten – Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri istanbul

Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri

50 Yaş Şiiri

Ne zaman baksam çevreme elli yıl sonra
Hep aynı gördüklerim; bir keşmekeş, bir bozuk düzen
Bir lokma ekmek uğruna tükenmesi insanların
Yaşamak ve ölmek için hep aynı neden

Sefil doymazlık: ete, kana, paraya
Öylesi bir açlık ki eksilmeyen, bitmeyen
İnsan, ezebildiğince mutlu insan, oğul
Nereye gidersen git hep o tuzak, o dümen

Küçük hesaplarla kabaran büyük hesaplar
Ve değişmez çığlığı insanoğlunun: Ben, ben, ben!”
Sen yok musun? Onlar yok mu? Biz yok muyuz?
Nereye bu gidiş? Delicesine pupa yelken

Söyle neyi değiştirebilirsin ki tek başına
Yıldırırlar, sustururlar vururlar seni de hemen
Düşler bitmişse, gerçekler bir tokat gibi inmişse
Tek başına mutlu ol bakalım, olabilirsen

En güzeli sevmek diyeceksin insanları tümüyle
Usanmadan, bir şey ummadan, beklemeden
Ver, durmadan ver, eller uzanmış, baksana
Ver ki; kurulsun sofra, başlasın şölen

Bir yanda umutların, düşlerin, düşüncelerin
Bir yanda aldığını geri vermez koca bir evren
Bak! Bütün ağızlar yutmaya hazır seni
Bir noktadan, bir lokmadan başka nesin sen

Dönüp gerilere bakıyorum, bir de kendime
Elli yıl geçmiş, ha gün, ha yarın derken
Değişen birşey yok, bir şaşkın benden başka
İşte aynı yol, aynı kapı, aynı merdiven

Hani nerdeler? Kimi yitmiş kimi gitmiş dostların
Bir ak saçlı anan kalmış yolumu bekleyen
Sabah-öğle-akşam . . . Hep o tekdüze yaşam
Ve kırılmış bir kalple yorulmuş bir beden

İşte böyle geçti yıllar. bozbulanık
Ben sevdim, ben ağladım, başkalarıydı gülen
Ne zaman uzattıysam ellerimi, parçalandı
Mutluluk serseri bir mayındı denizlerimde yüzen

Ümit Yaşar Oğuzcan

Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını…


Adak şiiri

Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
Sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan

Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak

Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden

Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga

Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden

Andıkça

Ne zaman seni düşünsem içim ürperir
Seninle geçen her saat, her gün gelir aklıma
Bir akşam vakti gelir bir deniz kıyısı gelir
O eşsiz hatıralar bütün gelir aklıma
Ne yapsam unutamam yaşadığımızı
Sevgindi sevgilerin en yalansızı
Şimdi nerde bir gül görsem kırmızı
Dudaklarımı uzun uzun öptüğün gelir aklıma
Bir çıban büyürcesine ortasında gecenin
Dolar yüreğime hüznü seni sevmenin
Dünyada ne benim yerim var artık ne senin
Ağlarım başucunda ölümün gelir aklıma.

Özdemir Asaf Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Özdemir Asaf Aşk Şiirleri,özdemir Asaf Şiir,Özdemir Asaf Şiirleri Oku,Özdemir Asaf Şiirleri Aşk,Özdemir Asaf şiirler,özdemir Asaf şiiri,Özdemir Asaf şiirleri masal


Özdemir Asaf Şiirleri


Aşk

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.

Özdemir Asaf


Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

1957
Özdemir Asaf

Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Özdemir Asaf

AKIL GÖZÜ

Seni bulmakdan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.

Özdemir Asaf

Ansızın

Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.

Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça…
Sen evreninde sana seni aratacağım.

Özdemir Asaf


AN

Gülüş bir yanaşım’dır bir öbür bir kişiye;
Bir’den iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.

Özdemir Asaf

2=1

Kim o, deme boşuna…
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Başdan başa sen.

Özdemir Asaf

Tevfik Fikret Ferda Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tevfik Fikret Ferda,
Ferda Tevfik Fikret,
Ferda Şiiri Tevfik Fikret

Tevfik Fikret’in Ferda Şiiri

FERDA

Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkżlāb…
Her žey senin dešil mi ki zāten?.. Sen, ey žebāb,
Ey ēehre-i behīc-i ümīd, ižte ma’kesin
Karžżnda: Bir semā-yi seher, sāf ü bī-sehāb,
Āšuž-i lerzedārż aēżk, bekliyor., žitāb!
Ey fecr-i hande-zād-ż hayāt, ižte herkesin
Enzārż sende; sen ki hayātżn ümidisin,
Alnżnda bir sitāre-i nev, yok, bir āftāb,
Sönsün mūebbeden.
Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel vatanżn var, žu gördüšün
Zümrüt bakżžlż, inci žetaretli kżzcašżz
Kimdir bilir misin? Vatanżn… Žimdi saygżsżz
Bir göz bu nazlż ēehreye – Allah esirgesin
Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
Żster misin, žu ak sakalżn pāk ü muhtežem
Pīžāni-i vakaarżna, bir kirli el demem,
Hattā yabancż bir el uzansżn? Žu makberi,
Razż olur musun, taža tutsun žu serseri?
Elbet hayżr; o makber, o pīžāni-i vakur
Kudsī birer misāl-i vatandżr… Vatan gayur
Żnsanlarżn omuzlarż üstünde yükselir.
Genēler, bütün ümmid-i vatan žimdi sizdedir:
Her žey sizin, vatan da sizin, her žeref sizin;
Lākin unutmayżn ki zaman tünd-ü mutmain
Bir hatve-i samūt ile ta’kīb eder bizi.
Önden kožan, fakat yine dikkatle her izi
Ta’mika yol bulan bu yanżlmaz muākżbin
Žermende-i itabż kalżrsak, yazżk!.. Demin
“Ferda senin!” dedim, beni alkżžladżn; hayżr,
Bir žey senin dešil, sana ferda vediadżr;
Her žey vediadżr sana, ey genē, unutma ki
Senden de bir hisāb arar ātī-i müžtekī.
Māzīye žimdi sen bakżyorsun pür-intibah,
Ātī de senden eyleyecek böyle ižtibāh.
Her uzvu girdibād-ż havāyicle sarsżlan
Bir neslin ošlusun; bunu yād et zaman zaman.
Her yżldżrżmda bir gece, bir gölge devrilir,
Bir ufk-ż i’tilā aēżlżr, yükselir hayāt;
Yükselmeyen düžer: ya terakkī, ya inhitat!
Yükselmeli, dokunmalż alnżn semālara;
Doymaz bežer dedikleri kuž i’tilālara…
Ušraž, didin, düžün, ara. bul, kož, atżl, bašżr;
Durmak zamanż geēti, ēalżžmak zamanżdżr!

Tevfik Fikret ( 1867 – 1915 )