Doğum Tarihi :23 Nisan 1928, İstanbul – Vefat Tarihi : 14 Haziran 2008 İzmir
Avni Anıl ; Türk sanat müziği bestecisidir. Selimiye’deki Ondokuzuncu İlkokulu bitirdi, Paşakapısı Ortaokulu ve Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. Askerlik sonrası Polis Enstitüsü’ne girdi. 1955 yılında polislikten ayrıldı ve gazeteciliğe başladı. Üç yıl Akşam gazetesinin sanat sayfasını yönetti. 1955-1967 yılları arsında İstanbul Radyosu’nun haber servisinde çalıştı.
1967 yılında “Anıl Yayın Ajansı”nı kurdu, Dünya gazetesinin sanat sayfasını yönetti. “Musıkî ve Nota” dergisini çıkardı. “Musıkî Sözlüğü” adı altında dört ciltlik eserinde müzik tarihi için önemli hatıralar yayımladı.1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. 14 Haziran 2008 günü İzmir’deki evinde, seksen yaşında vefat etti.
Besteleri
Rüya gibi uçan yıllar, az biraz durun durun biraz Dilşâd olacak diye kaç yıl avuttu felek Sevmiyorum seni artık gözlerimi geri ver Biraz kül biraz duman, o benim işte Kader kime şikâyet edeyim seni bilemem Unutamıyorum, unutamıyorum gecem yok artık gündüzüm yok Gözlerin bir aşk bilmecesi sorar gibi Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan Aşk bu değil yapma güzel Ne yeşili ne siyahı gözümde hep gözleri var Mihrâbım diyerek sana yüz vurdum İçimde nice uzun yılların özlemi var (Ağla Gitar) Kaderimde hep güzeli aradım Öyle dudak büküp hor gözle bakma Bir peri masalı kulaklarına Bir göz aşinâlığı var aramızda, sanki seninle kırk yıllık dost gibiyiz ikimiz Gün be gün yaşanan o hatırayı unutup bir yana atmak olmaz ki Şarkılar söyle o sahillerde Ayrılık ümitlerin ötesinde bir şehir Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun gelmiyorsun Şu yalan dünyayı aşksız geçirme Sen ne kadar saklasan gönlündekini Ben yağmur, ben güneş, ben sevgi seliyim Aşk nedir nasıldır, bilen var mı? Firâkınla yansa ten yine vuslat dilemem Ağlaya ağlaya giderim diyor(Gelin alayı) Safalar getirdiniz safa geldiniz dostlar Sen körfeze geldiğin zaman yıldızlar güler Bir geceye bir ömür verilir Kanlıca’da Gözlerin kömür senin, bakışın ömür senin Bir kerre bakanlar unutur derdi günahı Aman Adanalı Canım Adanalı
1 Ocak 1910’da Diyarbakır’da doğdu. Mülkiye Mektebi’nde başladığı yüksek öğrenimini, Paris’te Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamlamak istediyse de, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine, yurda dönmek zorunda kaldı. Çevirmen olarak çalıştı. Sanat için sanat ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.[kaynak belirtilmeli] Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur. Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu olmuştur. Çeşitli gazetelerde tefrika edilen hikâyeleri 1976 yılında yayımlandı. Ayrıca mektupları da Ziya’ya Mektuplar (1957) başlığı altında kitaplaştırıldı. Ağır bir hastalığa yakalandı. Tedavisi için gönderildiği Viyana’da öldü. Ankara’da toprağa verildi.
Aşkın Nur Yengi 1971 yılında İstanbul’da doğdu. İlkokulu Erenköy İlkokulu’nda bitirdikten sonra Konservatuar eğitimi için İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuar bölümüne kaydını yaptırdı.
Aşkın Nur Yengi Halen son sınıf öğrencisi olan Yengi, 12 yaşında Sezen Aksu Onno Tunç orkestrasında hafif müzikle sanat hayatına başladı. Aşkın Nur Yengi 1986 yılında Harun Kolçak’la seslendirdiği Haydi Söyle isimli şarkı ile Eurovision Türkiye Elemelerinde profesyonelliğe adım attı. Aşkın Nur Yengi Bunu 1987 yılında Kuşadası Altın Güvercin Yarışmasında Yeniden isimli parçayla aldığı birincilikle sürdürdü.
Aşkın Nur Yengi Bu başarılarını 1988’da Anltalya Altın Portakal Müzik Yarışması’nda Portakal Çiçeği, 1989’da Uluslararası Çeşme Festivalinde Artık Hiç Ağlama isimli şarkıları ile birincilik kazanarak devam ettirdi.
Aşkın Nur Yengi halen çıkardığı albümlerle sanat hayatını devam ettirmektedir.
Keith Haring 4 Mayıs 1958 tarihinde dünyaya geldi 16 Şubat 1990 tarihinde hayata gözlerini kapatmış grafik sanatçısıdır.
Keith Haring 1988 yılında yakalandığı AIDS hastalığına karşı verdiği mücadeleyi kaybederek 16 Şubat 1990 yılında hayata veda etmiştir.
Keith Haring’in kariyer hayatı, New York alt geçitlerine tebeşir ile çizdiği grafikler ile başladı. Yaptığı çizimler Tseng Kwong Chi adlı fotoğrafçı sayesinde ün kazandı ve bu zaman zarfında The Radiant Baby emekleyen bebek simgesi onun sembolü haline geldi. Onun çizimleri hayata dair önemli mesajlar vermekteydi. 1980 yılında New York’daki Club 57′de eserlerini sergilemeye başladı.
Keith Haring 1981 yılında kara kağıt üzerine ilk kabataslak tebeşir çizimlerini yapmış oldu. 1981 1982 yılları arasında ilk özel sergisini Tony Shafrazi sanat galerisinde yaptı. Bu arada Kenny Scharf, Madonna, Futura 2000 ve Jean-Michel Basquiat gibi ünlülerle arkadaş oldu.
Keith Haring 1984 yılında Avusturalya‘yı ziyaret etti ve kendine özgü sanatıyla Melbourne‘de duvar resimleri yapmaya başladı. Keith Haring 1985 yılında çeşitli ülke ve şehirlerde eserleri sergilenmeye başladı. Keith Haring’in sanatı Absolut votka ve Swatch saatleri reklamları için ilham kaynağı olmuştur.
Anaokulu Öğretmenliği Arkeoloji Arkeoloji ve Sanat Tarihi Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı Adalet Aşçılık Basın ve Yayın Büro Yönetimi Öğretmenliği Coğrafya Öğretmenliği Coğrafya Dekoratif Sanatlar Öğretmenliği Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Diş Teknik Sekreterliği Gazetecilik Görme Engelliler Öğretmenliği Görsel İletişim Tasarımı Halk Bilim Halkla İlişkiler ve Tanıtım – Halkla İlişkiler Hazır Giyim Öğretmenliği Hititoloji Kuaförlük ve Güzellik Bilgisi Öğretmenliği Kültür Yönetimi Medya ve İletişim Sistemleri Medya ve İletişim Nakış Öğretmenliği Radyo Sinema ve Televizyon Reklamcılık ve Hakla İlişkiler Reklamcılık Sanat Tarihi Sinema ve Televizyon Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Sümeroloji Tarih Öğretmenliği Tarih Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Turizm Animasyonu Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Türk Dili ve Edebiyatı Türk Halk Bilimi Türkçe Öğretmenliği Uygulamalı İngilizce-Türkçe Çevirmenlik Zihin Engelliler Öğretmenliği Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Çiçek Örgü Dokuma Öğretmenliği Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği İlahiyat İletişim Sanatları İletişim Tasarımı İletişim İşitme Engelliler Öğretmenliği Yerel Yönetimler
10 kasım şiirleri , 10 kasımla ilgili şiirler, on kasım ile ilgili şiirler, kısa 10 kasım şiirleri, 10 kasım ile ilgili kısa şiirler
Atatürk’ü Yitirmedik
Yıllar Üst üste katlandıkça Acımasız uzadıkça Çelik mavisi gözlerinde Her geçen gün Işığını çoğalttıkça Güzel vatanımızı Kurtardığın anıldıkça Seni yitirmedik ki Dün olduğu gibi Bugün de aramızdasın her an Buna inan Ata’m Yüzyıllar da geçse aradan Sen her zaman anılan Kutsal bir kahramansın.
Süleyman APAYDIN
Atatürk Yazar
Sordum seni; Dağına, taşına Türkiye’min, Herkes kendinden emin, Yükseldi gür sesler; Umutlar, sevgiler: O biziz, O bizleriz. Hepimiz bir parçayız Atatürk’ten, Bütün doğa, Atatürk’ü anar, Atatürk’ü şaşar. Herşeydir OTürkiyem’de. Göller, ırmaklar, ormanlar. İmza imza Atatürk yazar.
M. Vasfi Saral
10 KASIM TÜRKÜSÜ
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler, Bozkır ovalarına, Erciyes’e Ağrı’ya, Ulusun egemen olduğunu Özgür olduğunu Haykıracağım haykıracağım işte, Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk; Ana baba oğul kız, Dere tepe bucak köy, Yeryüzü yaşamalarımla değil Oralarda, Senin gittigince!
Atatürk, taşıyacağım Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al, Senin taşıdığını; Yurdun gök ülküsü Dalgalanırken, Senin bayrağını yücelteceğim. Senin çıktığınca.
Etnografya Müzesi Eserlerin İsimleri nedir Anakara Etnografya Müzesi Eserleri İsimleri
Etnografya Müzesi, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir.
Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir.
Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır.
Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır.
Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır.
Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (13. yüzyıl), Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (15. yüzyıl) müzemizin önemli eserlerindendir.
VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
Etnografya Müzesinde Sergilenenler nelerdir Etnografya Müzesinde Sergilenen eserler
Etnografya Müzesinde Sergilenenler
Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır.
Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır.
Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir.
Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır.
Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (XIII. y.y.), Ahi Şerafettin Sandukası (XIV.y.y.), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (XII. y.y.), Siirt Ulu Camii Mimberi (XII.y.y.) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (XV.y.y.) müzemizin önemli eserlerindendir.
VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
Etnografya Müzesindeki eserler Etnografya Müzesindeki eserler nelerdir Etnografya Müzesinde bulunan eserler
Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir. Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır. Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır. Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır. Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (13. yüzyıl), Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (15. yüzyıl) müzemizin önemli eserlerindendir. VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
İzmir Kültürpark nerede İzmir Fuarı hakkında bilgi İzmir Fuarı resimleri İzmir Kültürpark ne zaman kurulmuştur İzmir Fuarı tarihi
İzmir Kültürpark (İzmir’de Fuar alanı olarakta anılır) Behçet Uz öncülüğünde 1 Ocak 1936 yılında kurulmuştur. Çoğu zaman İzmir Enternasyonal Fuarı ile anılsada her yıl giyimden, sanayi ürünlerine, kitaptan, süs bitkilerine kadar çeşitli fuarlara ve sergilere ev sahipliği yapmaktadır.
Kültürpark’ın kurulmasındaki amaç, Atatürk’ün isteği doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamaktı.
Toplam 420.000 m2 alan üzerinde kurulmuş olan Kültürpark’ın içinde 14 kapalı sergi salonu, 4 konferans salonu, Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Sanat, Fuar Evlendirme Dairesi, Celal Atik Spor Salonu, lunapark, Hayvanat Bahçesi, Paraşüt Kulesi, Gençlik Tiyatrosu, Resim-Heykel Müzesi, Tarih ve Sanat Müzesi gibi sanat ve eğlence mekanlarının yanı sıra koşu yolu (1850 metrelik tartan pist koşu parkuru), yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortları, halı saha gibi spor etkinliklerine imkân sağlayan mekanlarda bulunmaktadır.
Kültürparkta 8000’den fazla ağaç bulnmaktadır. Ağaçlar ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılmış ayrıca ağaçlar sigortalanmıştır
Ankara Etnografya Müzesi Neler Sergilenir Etnografya Müzesi de Sergilenenler
Etnografya Müzesinde Neler Sergilenir
Etnografya Müzesi, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir.
Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir.
Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır.
Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır.
Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır.
Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (13. yüzyıl), Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (15. yüzyıl) müzemizin önemli eserlerindendir.
VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
etnografya müzesindeki eserler nelerdir? etnografya müzesinde sergilenen eserler etnografya müzesi eserleri
Ankara Etnografya Müzesi Kurtuluş Savaşı’nda cuma namazlarının kılındığı eski adı Namazgah Tepesi olan yerde kuruldu. Önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur.
Etnografya Müzesi, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir.
etnografya müzesindeki eserler Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir. Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır. Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır. Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır. Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (13. yüzyıl), Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (15. yüzyıl) müzemizin önemli eserlerindendir. VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek, Bizim diyârımız da binbir baharı saklar! Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek, İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini. Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda, Bize heyecan verir bir parça yeşil çini…
Sen raksına dalarken için titrer derinden Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin; Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin.
Fırtınayı andıran orkestra sesleri Bir ürperiş getirir senin sinirlerine, Istırap çekenlerin acıklı nefesleri Bizde geçer en hazin bir musikî yerine!
Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini; Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini…
Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Sanat Sanat sanat içinse Sanat bana göre değil Sanat toplum içinse Sanat bana göre değil
Bir fikrin ışığında Edebin eşiğinde Olmazsa döşeğinde Sanat bana göre değil
Haktan bahsetmiyorsa Hakkı hissetmiyorsa
SANAT Sanat ilmi zevk haline getirmektir. Sanat derini görmek, göstermektir.. Sanat üstün emektir Sanat ince elektir Sanat ilmek ilmektir Sanat ruha girmektir Sanat iyi örnektir Sanat doğal petektir Sanat koza, ipektir Sanat büyük şelektir Sanat çelik yelektir Sanat demir bilekti
Sanat Sanat nedir size tarif edeyim: Düşünceye duygu katmaktır sanat Bazen kör kötürüm öksüz ve yetim Kimsenin elinden tutmaktır sanat.
Sanat zalimlere ihtar vermedir Maddede de olan ruhu görmedir Bazen sanat kırgın gönle girmedir Güneş gibi doğup batmaktır sanat.
Dağlarca yükselip toprakça olmak Güllerle açılıp son gülle solmak Garibin mazlumun derdiyle dolmak Çilede neşeyi tatmaktır sanat
Tugbam sitesinde en güzel Sanat İle İlgili Özlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Sanat İle İlgili Özlü Sözler Sanat Sözleri
Sanatla İlgili Özlü Sözler
Sanat kainatın içindedir. Sanatkar bunu oradan çıkarabilendir. Albrecht Durer Sanat uzun,hayat kısadır. Goethe
Sanat insanın kendi insanlığını tanımasıdır.Herbert Reat Güzel olan her şey insanın hafızasından kaybolabilir, fakat sanatta asla . Leonardo da Vinci
Sanatın görevi doğayı kopya etmek değil, doğayı anlatmaktır. Balzac. Her sanat eseri,yaşanmış bir heyecanın,duygusal karşılığıdır. M.Denis.
Bir sanat eserini kendi devrinin espirisinden ayırmak saçmalıktır. Lionello Veturı Sanat düzendir. Seurat
Sanat Eğitimi, biçim oluşturan düşünme etkinliğidir.Sanat ve eğitim, düşünmeye dayanmalıdır. Paul Klee Sanatı anlamak için önce bütün sanatların kaynağı olan hayatı anlamak, öğrenmek gerekir.Yine hayatı ve sanatı anlamak için herşeyin temeline, doğaya inilmelidir. Eliel Zaarınen
Sanatın kalitesi kültür kalitesinin şaşmaz bir gösterisidir. Sanat, insanca yaşamanın bir görüntüsüdür.
Sanat, insanın içindedir. İnsan gelişirse o da gelişir. Doğada sanat,sağlıkla eşdeğer anlam taşır.Sanatın eksikliğide sağlıksızlıkla eşdeğerdir.
Sanat hayatı yüceltme ve daha anlamlı kılma çabasıdır. Sanatçı, göz ve kulağını bize ödünç verir. İspanyol Atasözü
Sanatın düşmanı bilgisizliktir.Ben Johnson Sanatı ustadan öğrenmeyen öğrenemez.Türk Atasözü
Sanatlar, hürriyet tarafından emzirilince büyürler.Schiller Sanatçıya iki göz yetmez.Lamartine
Ölümsüz sanat diye bir şey varsa,o zaman sanata inancı yok etmek de onu öldürmeyecektir. Wieland Herzfelde Sanatta yenilikçi kuramların eşsiz ve benzersiz olduğu hakkındaki iddialara yol açan şey, bu kuramların geleceği haber veren bir niteliğe sahip olmalarıdır. Frank Kermode 1966
Ritim bir sayı değildir. Biz onu sanat anlatımının aracı olarak kullanırız. Guilord Sanatta bütün içinde ritmi sezmek, yapmaktan kolaydır.Herbert Read Sanat, bir haz, bir avuntu ye da eğlence değildir;Çok yüce bir şeydir. Sanat insanların bilincini ve aklını, duygu alanına aktaran bir insanlık yaşamı organıdır. Tostoy
Birçok sanatçı, evreni görerek ve onun içine daha derinlemesine girerek, önceki günün hala canlı tasarımını yıktıkları için karşı çıkıcı olurlar. Kazmir Maleviç