Posts Tagged ‘Sınıf’

10 Haziran 2012 PYBS 9. Sınıf Bursluluk Soruları ve Cevapları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2012 9. Sınıf PYBS Bursluluk Soru ve cevapları

9. Sınıf PYBS Soruları ve cevapları 2012

PYBS Sınavı 5, 6, 7, 9, 10 ve 11. sınıflar için 10 Haziran 2012 Pazar günü saat 10:00’da uygulanacaktır. Her sınıf öğrencisine 100 soru sorulacak ve 120 dakika süre verilecektir.
Sınav sorularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Sınav sonuçları 3 Ağustos 2012 tarihinde açıklanacaktır.

9. Sınıf A Kitapçığı

9. Sınıf B Kitapçığı

9. Sınıf Görme Engelliler

10 Haziran 2012 PYBS 11. Sınıf Bursluluk Soruları ve Cevapları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2012 11. Sınıf PYBS Bursluluk Soruları ve cevapları

2012 11. sınıf PYBS soru ve cevapları

2012 PYBS Sınavı saat 10:00’da merkezi sistemle Meb Eğitek tarafından yapılacak. Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı (PYBS)’de her sınıf öğrencisine 100 soru yöneltilecek ve 120 dakika süre verilecek. Sınav sorularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca sınav sonuçlarının 3 Ağustos 2012 tarihinden itibaren açıklanması bekleniyor.

11. Sınıf A Kitapçığı

11. Sınıf B Kitapçığı

11. Sınıf Görme Engelliler

10 Haziran 2012 6. sınıf PYBS Bursluluk Sınavı Soruları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2012 PYBS 6. sınıf soru ve cevapları

10 Haziran 2012 PYBS 6. sınıf soru-cevap

Bugün tüm yurtta saat 10.00’da yapılan PYBS sınavının sorularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.. 6. sınıf PYBS sonuçları 3 Ağustos 2012 tarihinde MEB resmi sitesinde açıklanacaktır.

6. Sınıf A Kitapçığı

6. Sınıf B Kitapçığı

6. Sınıf Görme Engelliler

6. sınıf PYBS puanı nasıl hesaplanır?

Tüm öğrencilerin ham puanları toplamı, sınava giren öğrenci sayısına bölünerek her bir testin ortalaması bulunur.
Ham puanlar, test ortalamaları ile sınava giren öğrenci sayısı kullanılarak her testin standart sapması hesaplanır.
Her test için hesaplanan standart puanlar, katsayılar ile çarpılarak her bir testin ağırlıklı standart puanları bulunur.
Testlerin ağırlıklı standart puanları toplanarak, Toplam Ağırlıklı Standart Puan (TASP) bulunur

2012 8.Sınıf SBS Soruları ve Cevapları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

MEB 8. Sınıf SBS soru ve cevapları

9 Haziran MEB 8. sınıf sorular ve cevaplar

8. sınıflar için SBS, 09 Haziran 2012 Cumartesi günü yurt içi ve yurt dışı tüm sınav merkezlerinde Türkiye saatiyle saat 10.00’da başlayacaktır. Test 100 sorudan oluşacaktır, 120 dakika sürecek olan sınav, tek oturum olarak merkezi sistemle bütün sınav merkezlerinde aynı anda yapılacaktır.

8. Sınf soru ve cevapları açıklandığı zaman sitemizden duyurulacaktır. Sınava giren tüm öğrenci arkadaşlarımıza başarlar diliyoruz.

forumdas.net

2012 8. sınıf A Kitapçığı

2012 8. Sınıf B Kitapçığı

2012 8. Sınıf Görme Engelliler Kitapçığı

Eğitim İle İlgili Makaleler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Eğitim İle İlgili yazılar
Eğitim İle İlgili kompozisyonlar

İlkokul Birinci Sınıfta Okuma Öğretiminde Amaçlar Meselesi
1920’li yıllardan itibaren Gestalt Psikolojisinin etkisi altında okuma olayı algı ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır.Bu etkinin sonucu olarak ülkemizde de gerek 1948 ilkokul müfredatı, gerek 1963 ilkokul program taslağı, gerekse 1986 ve 1989 ilkokul programı ile basılı okuma kitaplarında metot meselesi ikinci plâna itilmiş, okuma öğretiminde amaçlar meselesi bu konudaki tartışmaların odak noktasını oluşturmuştur. Bu tartışmalardaki temel düşünce şöyle ifade edilebilir:Birinci sınıf öğrencisi ilkokuma-yazma öğrenmede hangi öğrenme amaçlarına ulaşmalıdır?Bu öğrenci ana dilini yazı aracılığıyla doğru ve başarılı olarak nasıl anlayabilir?Böylece ilkokuma-yazma öğretiminde en iyi metotları bulmak için yapılacak olan araştırma ve tartışmalar ikinci plâna itilmiş olmaktadır. Bu sebeple ilkokuma-yazma öğretimi programında yapılacak değişikliklerde gelecekteki problemleri çözebilmek için insanın öğrenmesinde gerekli nitelikler meselesi tartışılmaya başlanmış ve taksonomiler sınıflandırmalar) yapılmıştır. Bu nitelikleri Benjamın S.Bloom üç grupta (bilişsel, duygusal, psikomotor) toplamıştır. İlkokuma-yazmadaki amaçlar da halen bu sınıflandırmalara göre yapılmaya çalışılmaktadır. “Okuma öğretiminde karşılaşılan güçlükler 1960 sonrası yapılan araştırmalarla başka bir yöne kaymıştır. Bu dönemde okuma alanında zihnî faktörlerin rolü araştırılmaya başlanmış, küçük çocukların okuması konusundaki araştırmalar artmış, ancak bu araştırmaların sonuçları henüz okullarda uygulanmaya konulamamıştır. Bu alanda bir başka yönelim de yukarıda söylediğimiz gibi okumada amaçlar konusunu gündeme getirmiştir.”(1) Bu bakımdan okuma psikolojisinde yapılan araştırma bulgularıyla ilkokumanın tekrar araştırma konusu yapılmasına gerek duyulmaktadır. Okuma alanında 1948’den önce okumanın ne olduğu değil de öğretimin nasıl olması gerektiği konusundaki metot görüşleri daha sonra ikinci plânda kaldığından araştırmalarda bu dönemde çok sınırlı kalmıştır. Talim ve Terbiye Kurulu’nun 26.4.1985 tarih ve 66 sayılı; Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulu’nun 10.7.1985 tarih ve 8 sayılı kararıyla kabul edilen ve 6 yaş grubu programında “Türkçe dersinin genel amaçları” bölümünde amaçlar; ilkokuma-yazma mekanizmasını kavrayabilme; ilkokuma-yazma mekanizmasını uygulama gücü; duygu, düşünce ve isteklerini doğru ve anlamlı bir şekilde sözle ifade edebilme; başkalarını dinleme ve dinlediklerini anlatabilme; doğru ve anlamlı olarak okuyup yazabilme olarak gruplanmıştır. Aynı program içinde Türkçe dersinin sınıf amaçları 19 maddede toplanmış, ünitelere göre Türkçe dersi içinde bu okuma amaçları yayılmıştır. Ünite konularına göre bu 19 amaç alt bölümlere ayrılmıştır. Ancak, amaçların mastar eki ile yazılması gerekirken fiilimsilerle yazılmışlardır. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 22.9.1981 tarih ve 172 sayılı kararı ile kabul edilen 26.10.1981 tarih 2098 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayınlanan“İlköğretim okulları Türkçe Eğitim Programı”nda genel amaçlar 8 amaç olarak belirlenmiş, ancak açıklamalar bölümünde ilkokuma-yazma dönemine ait okumanın ilk öğrenilme dönemlerindeki okuma ile ilgili amaçları çok dağınık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Aynı programda plânlar bölümünde verilen örnek ünite plânlarında ilkokuma-yazma dersleri ifade ve beceri dersleri başlığı altında Türkçe dersi olarak yer almakta, ilkokuma-yazma ile ilgili olarak birinci sınıflarda anlama, anlatım, dil bilgisi alanlarına ait özel amaçlar belirlenmiş, her alanda öğrencilerin kazanacakları davranışlar(hedef davranışlar) belirlenmiştir. Ancak, bu defa hem özel amaçlar, hem hedef davranışlar mastar ekleriyle yazıldığından amaçlarla hedef davranışların ayrılması mümkün değildir. Genellikle genel amaçlar nitelik, özel amaçlar nicelikle ilgilidir. Nitelik meselesi söz konusu olduğunda ilkokuma-yazma öğretiminde iletişim becerilerinin öğrenilmesi en gerçek nitelik olarak karşımıza çıkar ki, bu sayede yazılı dili anlayabilmek en önemli öğrenme amacı olur. İletişim becerisinin öğrenilmesi çok genel-geçer bir amaçtır. Ancak bundan daha zor olan ilkokul birinci sınıf öğrencileri için okuma öğretmenin bir çok ikinci ve üçüncü vb. derecelerden amaçlar çıkarabilmesidir. Bütün genel ve soyut amaçlardan okuma-yazma öğretiminin soyut amaçlarını ortaya koymak program geliştirme uzmanlarını bu konuda daha fazla çaba harcamaya yöneltmiştir. Gestalt Psikolojisinden sonra davranışçı psikoloji de bu yolla ilkokuma-yazma öğretiminde etkili olmaya başlamıştır. Davranışçı öğrenme görüşlerinin etkisi altında öğrenme ve öğretme amaçlarının işleme dönüştürebilecek hale getirilmesi problemi karşımıza çıkar. Kısaca kontrol edilebilir. Son bir davranış biçiminde öğrenilecek beceriler son davranış şeklinde mümkün olduğu kadar somut bir şekilde nasıl yazılabilir? konusu ortaya çıkar. Amaçlar bir mertebelenme göstermelidir, yani basitten daha karmaşık düşünce işlemlerine doğru yükselen hiyerarşik bir yapılanma olmalıdır. Bu görüş öğrenme ve öğretme olaylarının daha da rasyonelleşmesi eğilimiyle 1980’li yıllardan itibaren bilimsel çevrelerde ve öğrenme materyali hazırlayan kuruluşlardaki çalışmalarda açıkça görülebilir. Hatta ilkokuma-yazma öğretimi konusunda bazı üniversitelerde yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinde de aynı görüşün yansımalarını görmek mümkündür. Meselâ; ilkokuma-yazma öğretiminde harf-ses bilgisi, harf ve sesleri ayırabilme, farklılaştırma, genelleştirme vb. gibi nicelik olarak da kabul edilebilecek nitelikler öğretmenlerin yaptıkları öğretim plânlarında öğrenme amaçlarını yazarken daha çok yer kaplamaya ve yazılmaya başlandıklarını görebiliriz. Böylece ilkokuma-yazma öğretiminin amaçlarını sadece yazılı iletişim sağlamak şeklinde yazılmaktan vazgeçildiğini de görmek mümkündür. Öğrenme-öğretme amaçlarının işleme dönüştürülmesinde nitelik ve nicelik yönleri de vurgulanmalıdır. Meselâ; ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden ilkokuma-yazma öğretimi döneminde şu tür nitelikleri kazanmaları istenebilir: 1)Değişik puntolarda yazılsalarda benzer kelimeleri ayırt etme ve tanıma 2)Farklı kelime çeşitlerinden 150-200 kelimeyi öğrenme ve tekrar tanıma 3)Yazılı kelimelerle konuşulan kelimeler arasında ilişki kurabilme 4)Kelimeler ve metinleri şekillerle ilişkilendirebilme 5)Kelimelerin anlamını tanıma ve farklı anlam ilişkilerinde okuyabilme 6)Farklı kelimelerdeki benzer harf ve harf gruplarını okuyarak ilgili sesleri çıkarabilme 7)Büyük veya küçük puntolarla yazılsalar da harfleri tanıma ve seslerini çıkarabilme 8)Öğrenilen kelimelerin harf sıralarını doğru olarak öğrenme Bu amaçla ilkokuma-yazma öğretiminin en genel öğrenme-öğretme amaçlarıdır. Dolayısıyla bu amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığını belirlemek çok zordur. İlkokuma-yazma öğretiminde program geliştirme uzmanları okuma alanına ait benzeri amaçlar ortaya koyabilirler. Ancak öğrencilerin okuma öğrenmede ilerlemeleri aşağıdaki kriterlere göre niceliksel olarak da araştırılabilir. Böylece öğretmenlerin öğrencilerinin okuma alanına ait davranışlarını gözlemeleri de daha kolay olur. Bir fikir vermek amacıyla bu kriterler aşağıya çıkarılmıştır. 1)“Doğru okuma. Öğrencilere okuma alıştırmaları yaptırılarak kolayca kontrol edilebilir. 2)Akıcı okuma. Çocukların metni okurken metinde anlamlı olarak okuduğu kelimelerin yüzdesi bulunarak belirlenebilir. 3)Okuma hızı. Öğrencilerin bir dakikada okuyabildiği kelime veya hecelerin miktarı veya bir saatte okuduğu sayfalar bulunarak belirlenebilir. 4)Anlayarak okuma. Verilen bir okuma parçası veya metinle ilgili olarak sorulan sorularda doğru cevaplandırılan soruların yüzdesi bulunarak hesaplanabilir. 5)Okumaya ilgi. Çocuğun her hafta serbest olarak okuduğu kitap veya sayfa miktarı sayısı. 6)Son olarak anlamlı okumada aşamalı olarak karşılaşılabilecek zorluklar da şunlar olabilir: (1)Metindeki kelimeleri anlama (2)Metni tekrar oluşturabilme (yapılaştırma) (3)Metinden sonuçlar çıkarabilme (4)Metni çözümleyebilme (5)Farklı metinleri birleştirebilme (6)Metin veya metin gruplarını değerlendirebilme”(2) SONUÇ Okuma amaçlarının genel ve özel amaçlar şeklinde nitelik ve nicelik olarak da ayrılabilmesi okuma alanında program geliştirme çalışmalarında daima göz önüne alınması gereken bir problemdir. Amaçların bireysel plânda bilişsel, duyuşsal, psiko-motor şeklinde gruplandırılmasının ortaya çıkardığı problemlerin bir kısmı da böylece ortadan kaldırılabilir.Çünkü bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor şeklinde gruplandırılarak yapılan amaç belirlemesi psikolojik bir belirlemedir. Okumanın sadece psikolojik yönüne ağırlık vermek yanlış bir tavırdır. İlkokuma-yazma müfredatındaki amaçlar sadece psikolojik amaçlarla sınırlı kalamaz. Bu takdirde okuma alanındaki araştırmalar bu tavırdan zarar görebilir. Okumanın sosyolojik, antropolojik, felsefî, dil bilimsel ve siyasî otorite bakımından da amaçları olduğu gözardı edilemez. Yine okumada amaçlar meselesi okuma öğretiminin metot yönünü de inkâr etmeden okuma öğretiminde metot araştırmalarına da yol göstermeye çalışılmalıdır. Bunun sonucunda bir çok birinci sınıf öğrencisi okuma alanında olumsuz tecrübe yapmaktan kurtulmuş olacaktır. İlkokul birinci sınıf öğretmenlerinin uygulamalarında da amaçlarla metotları birbirine karıştırmamaları gerekmektedir. Birinci sınıf öğretmenleri çocukların özelliklerine göre bir metot uygulayabilmelidir. Yani ilkokuma-yazma öğretim metotları şeklindeki zıtlaşmalardan kurtarılmalıdır. Okuma olayının Gestalt Psikolojisi ve Davranışçı Öğrenme Görüşlerinin etrafında yapılan tartışmalardan tamamen uzak daha bilimsel bir tarzda açıklanması, bu konuda tarafgir olunmaması, konunun objektif olarak değerlendirilmesi konuyla ilgili gelecekteki araştırmaların daha doğru yapılmasını sağlayacaktır. Bu konuda İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin İngilizce bilmeyenlere İngilizce okuma-yazmayı öğretme çabalarındaki örnekler yol gösterici olabilir. Bu ülkeler okuma-yazma öğretecek elemanlara uygulayabilecekleri metotları öğretmekte, uygulamada onları serbest bırakmaktalar. Sonuç olarak öğretmen plân yaparken ilkokuma-yazma döneminde okuma dersi ile ilgili amaçları ve hedef davranışları programın çok farklı bölümlerinde bulup çıkarmak zorunda kalacaktır. Dolayısıyla ilkokuma-yazma öğretimi için böyle bir durum öğretmen için zaman ve emek kaybıdır. Bu sebeple birbiriyle ilgili ve aynı etkinlikler için amaçların Türkçe öğretimi başlığı altında toplanması ne 6 yaş grubu ne ifade ve beceri dersleri gibi başlıklar altında olmaması, program bütünlüğü açısından da önem taşımaktadır. Ayrıca hedef davranışlarında aynı bölüm içinde yer alması öğretmenlerimize kolaylıklar sağlayacaktır. 1960’larda başlayan program geliştirme çabalarının sonucu 1980’li yıllarda Türkçe öğretimini etkilemiş, fakat bazı yerde genel, bazı yerlerde özel, bazı yerlerde ise öğrencilere kazandırılacak davranış amaçları olarak bir amaç kargaşasına yol açılmış gibidir. 1986 yılında basılan“Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Kılavuzu”nda da ilkokuma-yazma dersinin amaçları 14 maddede toplanmış, plân yaparken hedef davranış yerine sadece hedefler belirlenmiş, dersin işlenişi “işlem basamakları” olarak belirlendiğinden bir kavram kargaşası ortaya çıkmıştır. Ancak, işlem basamaklarındaki davranış sıralarının nasıl belirlendiği belirtilmemiştir. Öğretmene göre, işlem basamakları farklılık gösterebilir. Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Kılavuzunun 100 sayfası ilkokuma-yazmaya ayrılmıştır ki, bu kılavuzda plân örneği yoktur.(3) “Türkçe Programı ve Öğretimi” adlı eserde de örnek günlük ders plânı örneklerinde hedef davranışlar bölümü, plânın yarısından çoğunu kapsamaktadır. (4)Böyle bir durum ise, öğretmen için çok zaman kaybı olacağından plânın uygulanabilirliğini ve öğretmenin yaratıcılığını sınırlandırıcı olabilir.“Türkçe Öğretimi” adlı eserde de amaçlar temel amaçlar başlığı altında toplanmıştır. Burada da amaçlar fiilimsilerle yazılmıştır. (5)“Okuma ve Dinleme Öğretimi” bölümünde ise okuma çalışmalarının amacı yine mastar eki yerine fiilimsilerle yazılmıştır. Görüldüğü gibi birinci sınıfta ilkokuma-yazma öğretimi yapacak olan bir öğretmenin karşısına birçok problem çıkmakta, takip edeceği ve taklit edeceği örnekler ne programlarda ne de Türkçe Eğitimi ile ilgili kitaplarda bir bütünlük göstermektedir. Hatta bazıları öğretmenin zihnini karıştırıcı bir özellik taşımaktadır.

Aysel Ferah

Atatürk şiirleri 2. sınıf

Cuma, Haziran 22nd, 2012

2. sınıflar için Atatürk şiirleri
Atatürk şiirleri
2. sınıf düzeyi Atatürk şiirleri

Atatürk

Şimdi bir deniz varsa
Pamuk tarlaları
Rüzgarlar altında
Şimdi bir tren geçiyorsa ovalardan.

Buğday sarısı güneşte
Bir kuş uçuyorsa
Şimdi bir bayrak dalgalanıyorsa
Aylı yıldızlı…

Yaşamak seninle güzel
Yaşamak bunun için büyük
Sevgili Atatürk.

Adnan ARDAĞI

Atatürk şiirleri, 2. sınıflar için Atatürk şiirleri
ATATÜRK

Adını adımdan önce,
Heceledim, öğrendim,
Duvarları, kitapları,
Senin resminle beğendim.

Binbir biçim içinden,
Bir anda seçerim yüzünü,
Kimse alamaz içimden,
Gözlerinin gündüzünü.

Bütün bildiklerimden,
daha yakınsın yüreğime,
Alfabeyi hecelerken,
“Atatürk” yakıştı elime.

Seni yazdım, okudum,
Seni belledim yürekten,
Her törende birlikteyiz,
Bayrağın içinde sen, ben.

Daha iyi anladım her yıl,
Açıldıkça düşüncelerim,
İlk sevgim büyür, büyür de,
Seni daha da severim.

Her yön sen olursun sen,
Kitap, tren, şapka, kravat,
Sen Türkiye’mi uçuran,
En büyük tanrısal kanat.

Her On Kasım’da gözlerimiz,
Bir daha ağlarken sana,
Bir kez daha inanırız,
Her yerde yaşadığına.

İbrahim Zeki BURDURLU

2.sınıflara uygun Atatürk şiirleri

Atatürk

Atatürk dedim iptida
Önümü ilkledim

Nasıl söylerim öldüğünü,
Atatürk’üm karşımda.
Yatmış uyumuş karlar üstüne
Kalpağı başında.

Nasıl söylerim öldüğünü,
Elinde beyaz tebeşir
Geçmiş tahta başına,
Atatürk’üm ders verir.

Nasıl söylerim öldüğünü,
Başında yeni şapkası
Yola çıkmış yürümüş,
Kalabalık arkası.

Nasıl söylerim öldüğünü nasıl,
Bir ışık vurmuş yüzümüze.
Atatürk’üm bakıyor besbelli
Çeki düzen verelim üstümüze.

İlhan DEMİRASLAN

Atatürk

Düşmanların elinden
Bizi kurtaran sensin.
Bu toprağı yeniden
Özenle kuran sensin.

Ünümüzü dünyaya
Mertçe duyuran sensin.
Gündüz gün, gece aya
Benzer kahraman sensin.

Adını büyük, küçük
Anıyoruz her zaman,
Adı büyük Atatürk
Anlı şanlı kahraman.

Nabzımızda atansın
Ey ! ölmeyen atamız.
Gönlümüzde yatansın
Seni unutamayız.
Mehmet Necati ÖNGAY

ilköğretim haftası en güzel şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İlköğretim haftası İle ilgili Şiirler
İlköğretim Haftası Şiirleri
İlköğretim haftası ve okulumuz ile İlgili şiirler


AÇILDI OKULUMUZ

Hazırlandı çantamız,
Kalemle defterimiz,
Artık öğrenci olduk,
Açıldı okulumuz.

Neşe dolu içimiz,
Sevinçliyiz hepimiz,
Çıktık aydınlık yola,
Açıldı okulumuz.

Göklerde bayrağımız,
Dudaklarda marşımız,
Andımız söyleniyor,
Açıldı okulumuz.

OKULUMUZ

Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul,
Neşe, bilgi yuvası.
Güzel kitaplar burada,
Bir çok arkadaş burada,
İnsan nasıl sevinmez,
Böyle yerde okur da ?
Senin çatın altında
Girmez kötü duygular,
Bilgi giren yerlerde
Kalmaz artık kaygılar.
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul
Neşe, bilgi yuvası !

Rakım ÇALAPALA

İLKÖĞRETİM HAFTASI

Yüzyıllarca susadık,
Okumaya yazmaya
Bütün dünya koşarken,
Biz kalmışız pek yaya.
Köylerimiz okulsuz,
Şehirler okulsuzmuş.
Anadolu bakımsız,
Anavatan yolsuzmuş.
Atatürk bir gün çıkıp,
Milleti kurtarmasa,
Yüzyıllar aynı gider,
Biter miydi bu tasa ?
Büyük bir ulus için,
Geri kalmak ne acı…
İlköğretim Haftası,
Bir savaş başlangıcı.

İ.Hakkı TALAS

SINIFTA

Sınıf kendi evimiz,
Tertemiz tutmalıyız.
Çamurlanmasın yerler,
Sonra bize ne derler.
Açık kalsın pencere,
Kağıt atmayın yere,
Ya öğretmen girerse,
Ne ayıp size derse ?
Tahtayı kirletmeyin,
Duvarı pisletmeyin,
Herkes bizi kıskansın,
Üçüncü sınıf sansın.
Çocuklar uslu durun,
Rahat rahat oturun,
Kimse sevmez haşarı
Kavgacı çocukları!…

İlhami Bekir TEZ

5. Sınıf Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

5. Sınıf Şiirleri

5. Sınıf Şiirler

CUMHURİYET

Bir zamanlar yurdumuzda
Bir başka devlet varmış,
Başındaki padişah
Ne isterse yaparmış.

Millet onun yanında
Köle imiş, kul imiş,
Türklerin vatanında
Yıllar sürmüş bu gidiş.

Vatan kalmış bakımsız
Millet fakir perişan
Sönüp gitmiş eski hız
Yurda saldırmış düşman.

Atatürk padişaha
Düşmana karşı durmuş,
Yurdumuzu kurtarmış
Cumhuriyeti kurmuş.

İ. Hakkı TALAS

—————————-

On Kasım

Yıl otuz sekiz, on kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe
Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar

Gerçek olamaz olsa olsa bir düş
Dokuzu beş gece Atatürk ölmüş
Böyle toptan bir yas nerde görülmüş
Beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar

Bu memlekette en çok hizmet eden
Bu aşk ile dağlara gücü yeten
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam Ankara sırtlarında yatar.

Cahit Sıtkı Tarancı

—————————-

Güzel Türkiye

Uzunca yürüdüm yollarında
Deresinden köprüsünden geçtim
Dağlarından akan pınarlarında
Buz gibi akan sularını içtim

Türkiye Zümrütten yeşil
Göllerinden,ırmaklarından geçtim
Dağlar,ovalar,ormanlar yemyeşil
Türkiye`mi yıldızlara bakarak seçtim

Türkiye denizlerin ne güzel
Denizlerinin üzerinden geçtim
Türkiye şehirlerin ne güzel
Türkiye körfezlerinde güzelliği seçtim

Türkiye tarihi eserlerine hayran kaldım
Öyle güzelsinki güzel Türkiye
Tarihi eserlerinden, rüyalara daldım
Dünya`yı dolaştım,seni seçtim,Türkiye

Mustafa Cemil Dirier

alıntı

Kadınlar İçin Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

Kadınlar İçin Kısa Sözler


Kadınlar İçin Söylenen Sözler

-Seven bir kadın için sevdigi erkeğin yüzü, ona tıpkı denizin denizciye gorundugu gibi görünür. HONORE DE BALZAC

– Bir kadın, eğer bir erkek onun eline düşmeden once kucağına düşebilseydi daha cazibeli olurdu. AMBROSE BIERCE

-Modası hiç geçmeyen birkaç şeyden biri de dişi bir kadındır. RALSTON

-Tanrı, kadınları Ağzı laf yapan yakışıklı erkeklerden korusun. HONORE DE BALZAC

-Kadınların erdemi, erkegin en buyuk keşfidir. CORNELIA OTIS SKINNER

-Bir kadına güzel oldugunu söylemeyin, ona baska bir kadının onun gibi olamadığını söyleyin ve göreceksiniz ki bütün kapılar size açılacak.JULES RENARD

Güzel bir kadın, görenleri kibarca Çıldırtan bir resim gibidir. RALPH WALDO EMERSON

Zeki bir kadın hazinedir. Güzel ve zeki bir kadın güçtür. GEORGE MEREDITH

-Bir kadının yüzündeki ifade, üzerindeki giysiden çok daha önemlidir.DALE CARNEGIE

– Bir kadın için şöyle bir bakılmak bile gözden kaçırılmaktan daha iyidir. MAE WEST

Eger bir kadin yeterince hirsli, kararlı ve yetenekliyse, yapamayacagi hic bir sey yoktur. HELEN LAWRENSON

Dünya kadınsız varolamaz. Gelecek bizim elimizde. JOAN COLLINS

-Kadınlar bütün dünyada ikinci sınıf yaratık olarak görülürler ama dünyayı bir arada tutanlarda onlardır. PAM BROWN

– Kadınlar insanlara daha yumuşak davranır. Biz insanlara çocuk eldivenleriyle dokunuruz. SHIRLEY CAESAR

-Kadınlar başarılarını elde ettikleri zenginliklerle degil, çevrelerinde biriktirdikleri sevgiyle ölçerler.LINDA MCFARLANE

-Kadınlar omuz omuza sıralandıklarında aradan kimse gecemez. LINDA MCFARLANE

– Kahraman erkekler nasıl da yakıp yıktılar. Kahraman kadinlar nasil da hayata döndürdüler. PAMELA DUGDALE

– Kadın tam bir dairedir. İçinde yaratma, besleme ve dönüştürme güçleri vardır.. DIANE MARIECHILD

Sınıf İle İlgili Özlü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sınıf İle İlgili Özlü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Sınıf İle İlgili Özlü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sınıf İle İlgili Özlü Sözler
Sınıf İle İlgili Özlü Sözler,

Kitapların gayesi insanlara dürüst, terbiyeli ve çalışkan olmayı öğretmektedir.
John K. Beangese

Yapma ve yaratmanın yolu daima kütüphanelerden geçer.
R. Necdet Evrimer
Yetişen zekaları kitaplarla beslemeyen milletler bir gün yıkılmaya mahkumdurlar. Ovidus

Bir an bilgiyle meşgul olmak, bir an kitaba, yazıya bakmak altmış yıl ibadet etmekten hayırlıdır.
Hz. Muhammet

Okuma ihtiyacı barut gibidir. Bir kere tutuşunca artık sönmez.
Victor Hugo

Bugünün gerçek üniversitesi kütüphanelerdir.
Thomas Carlyle

İyiliğe gücün yetmezse bari kötülük işleme.
Feridüddin Attar

Ne kadar okursan oku, bilgine yaraşır biçimde davranmazsan cahilsin.
Sâdi-i Şirazi

Bütün bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
Sokrat

Hayatınızı seviyorsanız, zamanınızı boşa geçirmeyiniz. Çünkü zaman hayatın tâ kendisidir.
Benjamin Franklin

İlim servetten üstündür. Çünkü; serveti sen korursun oysa ilim seni korur.
Hz. Ali

Doğruluk kutup yıldızı gibi yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner. Japon Atasözü

İyilik yap ,denize at; balık bilmezse Hâlik bilir.
Türk Atasözü

Bilim, alçakta kalanları yükseltir, bilgisizlik de yüksektekileri alçaltır.
Hz. Ali
Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.
Victor Hugo

İnsanın cahil olduğunu bilmesi , ilimle atılmış bir adımdır.
Benjamin Disraelli

İlim iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir. Aristo

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.
Hz. Mevlâna

Akıllı adam aklını kullanır, daha akıllı adam başkalarının aklını da kullanır.
Bernard Show

Gayesi küçük olan insan, büyük olamaz.
Selim Gündüzalp

Öğretmenler, yıllar sonra ödülünü alırlar.
Atatürk

Kitaplar akıllı kişilerin bahçeleridir.
Hz. Ömer

Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
Aristo

Kimsenin düşüncesine ve vicdanına egemen olunmaz .
Atatürk

Bilgi; büyük adamı alçak gönüllü yapar,normal adamı şaşırtır, küçük adamı ise kibirlendirir.
Brigitte

Yarınlar bugün rahatlarına kıyabilenlerindir.
Nurullah Ataç

Bilgiye karşı duyduğumuz ilgi, öyle bir susuzluğa benzer ki; içtikçe daha fazla susarız. Sterre

İyi bir kitap, düşünen insana hayat veren kandır.
Milton

Eliniz, kolunuz ve fikriniz sağlam oldukça bu dünyada yenemeyeceğiniz zorluk yoktur. Kâzım Karabekir.

Yiğitlik intikam almak değil, tahammül göstermektir.
Shakespeare

Yaşamak demek, faaliyet demektir.
Atatürk

Elinden geleni yapmadığın müddetçe, umduğunu bulamadığından şikayette haksızsın. Cenap Şehabettin

İki şey vardır; insanların çoğu onların değerini bilmezler. Sıhhat ve boş vakit.
Hadis-i Şerif

Yükselmenin en alçakçası, zayıfların sırtına basarak yükselmektir.
Schiller

Okuma zevkini kazanmayan kişinin eğitimi yarıda kalmış demektir.
P. Pecaut

Kitap okuyanla okumayan arasındaki fark ölülerle diriler arasındaki fark kadar derindir.
Aristo

İyi dostluk temiz hesaplarla kurulur.
Balzac

İyiliğinize inanılmasını istiyorsanız ondan hiç bahsetmeyiniz
B. Pascal

Sabır kuvvetin bir başka adıdır.
F. B. Browdingo

Ayakkabım yok diye üzülüyordum, ayakları olmayan bir çocuk görene kadar.
Anatole France

Basit düşünceli adam yanındaki her şeyi suçlamaktan zevk alır.
La Rochefaucauld

Başkalarının izinde yürüyen iz bırakamaz.
Joan Branman

Bütün kötülüklerin başı fena arkadaştır.
İmam-ı Gazali

Mal cimrilerde, silah korkaklarda karar da zayıflarda olursa işler bozulur.
Hz. Ebu Bekir

Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır.
İbrahim Hakkı Hz.

Sırrımı sakalım dahi bilse onu keser atardım.
Fatih Sultan Mehmet

Büyük başarıların sahipleri küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir. Schiller

Ben bilmediğimi bildiğim için diğer insanlardan akıllıyım.
Sokrates

Herkes yanlış yapar ama ahmaklar yanlışlarında direnirler.
Çiçero

Her bildiğini söyleme ama ; her söylediğini bil.
A. Claidus

Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
La Fontaigne

Dört şey geri gelmez; söylenen söz, atılan ok, geçen zaman ve kaçırılan fırsat.
Ömer İbn-i El Hattab

Haksızlık önünde eğilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Hz. Ali

Hayat merdivenlerini çıkarken insanlara iyi davranalım, çünkü inerken aynı insanlarla karşılaşacağız.
Cenap Şehabettin

Kötü insanlar yemek ve içmek için yaşarlar. İyi insanlar ise yaşamak için yerler ve içerler.
Socrates

En yükseğe erişmek için en aşağıdan başlamak gerekir.
Syrus

Şurada burada güçlü adımlarla dolaşmaktansa, doğru yolda sekerek yürümek iyidir. Agustinus

Kusursuz arkadaş aramak dost edinmeyi istememek demektir.
De Sacy

İnsanlar yanlış yapabilirler, ancak; büyük insanlar yanlışlarını anlarlar.
Ferdinand Van Kotzebue

Nankörlük sevginin mezarıdır.
La Rochefoucald

Terbiyenin kökü acı ise meyveleri tatlıdır.
Aristo

Tartışmayı bilmeyenler kavga ederler.
Türk Sözü

Korkunun kaynağı daima cehalettir.
Emerson

Başıboşluk sersemlerin tatilidir.
Chesterfield

Sabır acıdır ama tatlı bir meyvesi vardır.
Sadi

Günün her saatini dün olduğundan daha iyi olabilmek için kullanmalısın.
Victor Pauchel

Dünyanın en yoksul insanı paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.
Schabehaur

İnsanın hakiki asleti faziletten gelir, doğuştan değil.
Epiktetos

Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır.
Eflatun

Para iyi bir uşak kötü bir efendidir.
F. Bacon

Kötülük etmekten pişman olmanın en iyi şekli iyilik etmektir.
Restil De La Bretone

İradene hakim, vicdanına tutsak ol.
Aristo

Konuşma aklın dilidir.
Seneca

Adalet ancak hakikatten , saadet ancak adaletten doğabilir.
Anatole France

Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz; tenkit edin, basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin.
T. Nelson

İnsan her zaman kahraman olamaz ama her zaman insan olabilir.
B. Franklin

Kibir bele bağlanan taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur.
Hacı Bayram Veli