Posts Tagged ‘soylemek’

Hikmetli Sözler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
(N. F. Kısakürek)

Kalabalıkların kafası çok, aklı yoktur.
(?)

Hata değil, çare bulun…
(Henry Ford)

Boş bir çuval dik durmaz.
(Benjamin Franklin)

Dünya büyük adamların düzeyinde yaşayamaz.
(George Frazer)

İyi ağaç kolay yetişmez; rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlar da o kadar sağlam olur.
(J. Willard Marriot)

İnat, iradenin eşekliğidir.
(?)

Yaşamın ilginç yanlarından birisi de, en iyinin dışında bir şey kabul etmeyenlere genellikle en iyisini vermesidir.
(W. Somerst Maugham)

Zaman büyük bir öğretmendir; ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür.
(Curt Goetz)

Günün parlak ışığında görebileceğimiz en uzak cisim güneştir, fakat gecenin karanlığında milyonlarca kat uzakta olan yıldızları görürüz. Özel dünyanızın karardığı gelecek seferde bunu hatırlayınız…
(Good Reading Dergisi)

Büyük adam, davası büyük olan adamdır
(Bekir Berk)

Herkes gibi davranan, kendisi gibi davranamayana zorunlu olarak kızar.
(Andre Gide)

Çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten, ona büyük bir servet bırakmış olur.
(Atienne Gilson)

Gerçekler öğrenilince, zannetmeler biter.
(Huzeyl)

Bir tartışmada mutlaka son sözü söylemek istiyorsanız, “kanımca siz haklısınız” demeye çalışınız.
(Funny Funny World Dergisi)

Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın, siz yapmayın.
(Andre Gide)

Sen kendinle başa çıkamayınca, senin gibi aciz düşmana kim ehemmiyet verir?
(Şiraz’lı Sâdi)

Cehalet her zaman kendisine hayran olmaya hazırdır.
(Santra Guitry)

Anıta layık olanların ona ihtiyaçları yoktur.
(William Hazlitt)

Biz bir öyküyü iki kez anlatmayı pek severiz, fakat onu bir kereden fazla dinlemeyi asla!
(William Hazlitt)

Giysilerini kendilerinin en önemli yanı sayanlar genellikle giysilerinden daha değerli olamazlar.
(William Hazlitt)

Cesaretin bittiği yerde esaret başlar
(Akif Cemil)

Evlatlarınızı devriniz için değil, onların devirleri için yetiştiriniz.
(Hz. Ali)

Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiç bir yalan yoktur.
(William James)

İşaretler, varılacak hedefi olanlar içindir.
(Sedat Turan)

Yalan atla gider, gerçek yürür.
Fakat yine de tam zamanında yetişir.
(Japon Deyişi)

Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir.
(Joseph Jaubert)

Aynı gökte uçarlar ama, kuzgunun dünyası başka, şahinin dünyası başkadır.
(Muhammed İkbal)

Esaslı konular karşısında canının sıkılması, küçük kafaların özelliğidir.
(R.K. Johnson)

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz,
Bildiğini bilmeyeni uyarınız,
Bilmediğini bilene öğretiniz,
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız.
(Konfüçyus)

Çağları tanımak istiyorsanız, çağların alkışladıklarına bakın.
(Ş.)

Bir memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz;
Onun müziğine kulak veriniz.
Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum vardır,
orada adalet ve erdem hüküm sürer.
(Konfüçyus)

Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
(Konfüçyus)

Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.
(?)

Akıllı insanlara gülmek, delilerin ayrıcalığıdır.
(Jean de La Bruyere)

Basit düşünceli adam, yakınındaki her şeyi suçlamaktan zevk alır.
(La Rochefacuald)

Hiç bir vakit, öğüt verirken olduğumuz kadar cömert değilizdir.
(La Rochefacuald)

Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefesine bastırmayan insan pek enderdir.
(Baron Langenfauld)

Akıllı adam yarışmaz.
Böylece kimse de onunla yarışmaz.
(Lao-Tse)

Bir memlekette ne kadar çok yasa ve nizam varsa, orada o kadar da çok hırsıza ve hayduta rastlanır.
(Lao-Tse)

Yanlış yoldaki çıkışlar da iniştir.
(Orhan Yalçın)

Hoşuna giden her şeyi söyleyen kimse, hoşuna gitmeyecek şeyler işitir.
(Leonard Louis Levinson)

Kulaklarımızı da gözlerimi gibi istediğimiz zaman açıp kapayabilseydik,
bu ne büyük bir rahmet olacaktı!
(G.C. Lichtenberg)

İman etmek, görünmeyene inanmaktır. Mükafatı ise görünmeyeni görmektir.
(St. Augustine)

Hayatımda hiç bir zaman bir ağaç kadar güzel bir şiir görmedim.
Şiirleri yazan benim gibi çılgınlardır.
Fakat ağaçları yapan Tanrı’dır.
(W. Longfellow)

100 kelime ile ifade edilemeyen bir düşünceyi ne söylemeli ne de yazmalıdır.
(W. Longfellow)

Eğer bir insan üniversiteden çıktıktan sonra, öğreneceği daha çok şey olduğunu öğrenebilmişse, yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur.
(W. Longfellow)

Okumadığı bir kitabı illa da okudum diyenler varsa, o kitap bir başarıdır.
(Los Angeles Times Gazetesinden)

Yarın göz açtırmayacak olanlar, bu gün göz yumduklarımızdır.
(Ş.)

Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca delilerle ölülerdir.
(T. Lowell)

Kaptanın ustalığı, deniz durgunken anlaşılır mı?
(Lukianos)

İki türlü insan daima açtır. Biri ilmi arayan, diğeri de parayı…
(Yusuf İslam)

Büyük görünme, küçülürsün…
(Said-i Nursî)

“İyi adam” dediğimiz, kendimize en çok benzeyendir.
(?)

Yarının insanları, bu günle oyalanmamalı.
(Sedat Turan)

Kabul etmediğimiz fikirlere karşı ne kadar kuvvetli mantığımız vardır!
(?)

Aydın ışık taşır, sahte aydınsa karanlık…
(Mehmet Salah)

Seni Seviyorum Demek İsterdim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

seni seviyorum demek isterdim
ölesiye bir duyguyla,
taparcasına dil dökmek
ve saçlarım ağarmadan söylemek isterdim

seni sarmak isterdim sonsuzlukla
delicesine sevmek
bir sarhoş gibi adını sayıklamak
ve bağırarak kollarında ölmek isterdim
gülüm …

Ahmet Kutsi Tecer

İstemem Kalsın..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
Onu mu beklemeliyim?
Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
İstemem!
Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
Bir bakanın yüzünü güldürmek için bi…raz şaklabanlık edip,
Taklalar mı atmalıyım?
İstemem! Eksik olsun!
Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
Sabah akşam dolasip pabuç mu eskitmeli?
Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
Eksik olsun!
Ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
Eleştiriden mi çekinmeli?
“Adım Mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
İstemem!
İstemem! Eksik olsun!
Korkmak, tükenmek, bitmek…
Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
İstemem! Eksik olsun!
İstemem! Eksik olsun!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
Tek başına…
Özgür olmak…
Dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak…
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İsteyince Ay’a bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.

Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?

– Dök içindeki öfkeyi dostum. Ama saklama benden seni sevmediğini.
– Sus…

CYRANO DE BERGERAC

Rüveyda

Cuma, Haziran 22nd, 2012


fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
yetim çığlıklarımı duyurmak üzere sana
koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına

adını söylemek istemiyorum
her hecesi amansız bir kor dudaklarımda
her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım
zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım
adını söylemek istemiyorum
Rüveyda dediğim zaman
anla ki, senin için yürüyor kelimeler
çığlığımın atardamarlarından

hangi yıldızdır bilmem, gözlerin
kayar da üzerime Rüveyda
önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime
sonra açılır önümde ıstırab vadileri
silik renkleriyle adımlarıma
çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir
hayalin bittiği menfeze doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair
yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda
oysa Rüveyda
baştan başa ben
kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim

kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden
bir anlatsam nasıl utandığımı
bir doğrulsam eğrildiğim yerden
ağarır tanyeri nilüferlerin
alaca bir at koşar içimde
ezer toynaklarıyla anılarımı

sular köpürmemeliydi Rüveyda
kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin
ben zehire alışkınım, şerbete değil
rüyalar nefret eder avare duruşumdan
kabuslar çekerek ancak derdimi yeryüzünde
sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber
ben her gece bir mehdi türküsüyle çilekeş
yargılamak için zeval kayıtlarını
inkilap bekliyorum

hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin
uzanır da gönlüme Rüveyda
derinden bir ok saplanır bağrıma
beynimi çağıran bir sese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

varlığın cinayettir memleketimde işlenen
akıtır kanını asil pehlivanların
yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi
varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın

artık eskisi gibi bakamıyorsun
göklerinde bir belkıs otururdu Rüveyda
binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin
güneş bir ane gibi dururdu başucunda
artık dokunamıyor kakülün bulutlara
karalara bürünmüş saçlarında dolunay
BEN BU KADAR ZULME LAYIK MIYIM RÜVEYDA

hangi ressamı vurur bilmem, endamın
sarar da benliğimi
ben beni tanımam kaldırımlarda
kafesleri yutan kafese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına
duydun mu orkideye dua eden birini
bu ısmarlama yüzler yok mu Rüveyda
bu yapmacık bebekler
gözyaşı akıtırken gülenler yok mu
beni kahrediyor geceler boyu

hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün
soluk bir dünyanın mezarlarına
gömerek gurbetimi
kapadı karanlığa Yesrib, kapılarını
meydan okuyuşun çağın ordularına
bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır
doruklarından öte hevese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru

yasını tutuyorum kararttığım düşlerin
yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda
amansız bir ütopya üfleyen pencereler
lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi
önümde, haksızlığın hesaba çekildiği
hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer
arkamda, kare kare ömrümü belirleyen
hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler

söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir Nil olup taşar mıyım çölllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle
Rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı
ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı
asırlardır köhne barınaklarda
küflenen, çürüyen çığlıklarımı

at vuruldu içim paramparça Rüveyda
gölgelerin ardına sakladım kusurumu
sen orada kayıtsızca gülümsüyor gibisin
ben burda damla damla eriyip akıyorum
yine de, çiğnetmem kimseye gururumu
istenmediğim yeri sessizce terk ederim
hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu
mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim

Nurullah Genç

sevgililer günü şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

sevgililer günü şiir,
Sevgililer gününe özel Şiirler,
14 Şubat sevgililer günü şiir,

BENİ UNUTMA

Bir gun gelirde unuturmus insan
En sevdigi hatiralari bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurdugu zaman
Beni unutma
Cunku ben her gece o saatlerde
Seni yasar ve seni dusunurum
Hayal icinde perisan yururum
Sen de karanligin sustugu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gulusun
Bir avuc su gibi icime, ey yar
Senin de basinda o cilgin ruzgar
Deli deli esiverirse bir gun
Beni unutma
Ben ayagimda carik, elimde asa
Senin icin su yollara dusmusum
Senelerce sonra sana donusum
Bir mahser gunune de raslasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yesil elbisen
Onbir gun benim icin giy
Saksidaki penbe karanfilde cig
Ve bahcende yorgun bir kus gorursen
Beni unutma
Buyuk acilara tutustugum gun
Cok uzaklarda da olsan yine gel
Bu olurcesine sevdigine gel
Ne olur Tanriya kavustugum gun
Beni unutma.

Ümit Yaşar Oğuzcan

ROMANS

Kök olsam
gövdem ol isterim seni
Bir göl olsam gümüşten
Yüce bir çam ol koru beni
Usul uçan kartal olsam
Sen, özlemli şarkım ol derim
Bir yolcuyum yeryüzünde
Hep gexerim izinde.

(Nicoloe Dragos)

İSTİYORUM GİDEYİM SEVDİĞİMLE

İstiyorum gideğim sevdiğimle.
İstiyorum boş vereyim sonu ne olacak.
İstiyorum düşünmeyeyim iyi mi kötü mü.
İstiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu?
İstiyorum gideyim sevdiğimle.

(Bertold Brecht)

ADSIZ BİR ÇİÇEK

Rengini dunyaya ilk defa sunan
Adsiz bir cicek gibi parliyorsa gozlerim
Sevgilim
Bana ‘sen bir sairsin’ dedigin zaman.

Yalniz sana yaziyorum bu siiri
Istersen bir siir gibi okuma
Cunku her yil yeniden yazacagim onu
Sogukllar baslayince havalanip
Millerce yol katettikten sonra
Guneyi tadan bir kusun sevinciyle.

Ve yazmis olacagim bir de
Her donemde her cagda
Sevdanin kendine ozgu diliyle

Edip Cansever

Seviyorum Seni

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi

Nazım Hikmet Ran

SEVİ

Çiçek değil bu sevi
Nasıl sunayım

Gözümün bakışından
Suların akışından
Kumrunun sekişinden

Anlamalısın

(Mehmed Kemal)

MESAJ

Ölebilirim genç yaşımda,
En güzel şiirlerimi götürebilirim.
Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda,
Sevgilim,
Seni bir akşam üstü düşündürebilirim.

(Özdemir Asaf)

YALIN

Her seven
Sevilenin boy aynasıdır
Sevmek
Sevilenin o aynaya bakmasıdır.

Seni Düşünmek

Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum

Nazım Hikmet Ran

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum

(Orhan Veli Kanık)

Etkileyici Şiirler Facebook

Cuma, Haziran 22nd, 2012

etkileyici facebook şiirleri
kısa facebook şiirleri
kısa etkileyici facebook şiirleri
en etkili facebook şiirleri

Ve ne kadar sevinirim bilseniz?
Bir yılan girer de mezarıma,
Göğüs kafesimin içinde, kış uykusuna yatarsa

Sunay AKIN

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar.

Necip Fazıl Kısakürek

Ağlasam,
sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var, biliyorum.
Her şeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım,
Duyuyorum,
Anlatamıyorum..

Gökte zamansızlık hangi noktada?
Elindeyse yıldız yıldız hecele!
Hüküm yazılıyken kara tahtada
İnsan yine çare arar ecele!

Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
Eser darmadağın, emek yüzüstü;
Toplayın eşyamı, işim acele!

Necip Fazıl Kısakürek

Ömrümün güzel çağı!
İçimdeki bin heves,
Her güzelin ardından, tükendi nefes nefes….!
Artık sevda yolunda ne dilimde bir dua,
ne mızrabımda şevk var
ne sazımda eski ses,
her güzelin ardından tükendi nefes nefes….

ALINTI

Tenine dokunabilmek mi..?
Haşa..!
Gözüm göz menziline girsin yeter..!
…Hadi düş düşlerime..
Tutmayana aşk olsun..
(alıntı)

Söylemek istesem gönüldekini
Dilime dolanan ızdırap olur
Yazsaydım derdimin bir tekini
Ciltlere sığmayan bir kitap olur

Ah ne yaman çileli bir insanmışım
Sunulan her zehri şifa sanmışım
Ah ne aldanmışım
Aldanan gönülde aşk serap olur

ALINTI

Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler:
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler

Ömer Hayyam

Osman Gazi Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Osman Gazinin Şiirleri
Osman Gazi Şiirler

Söylemek İstesem Gönüldekini

Söylemek istesem gönüldekini
Dilime dolanan ıstırap olur
Yazsaydım derdimin ben bir tekini
Ciltlere sığmayan bir kitap olur

Ah ne yaman çileli bir insanmışım
Sunulan her zehri şifa sanmışım
Ah ne aldanmışım, ne aldanmışım
Aldanan gönülde aşk serap olur

Dostlar atışır da yiğitler susar mı?
Elma ilen armut, biftek yerini tutar mı?
Adem olan layt marul yutar mı?
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Zarar gelmez hiç ufak bir göbekten

Doymuş ile doymamış bir olur mu?
Sıratta kaloriden sual olur mu?
Hiç layttan baklava olur mu?
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Zarar gelmez orta boy bir göbekten

Ömrümün güzel çağı

Ömrümün güzel çağı
İçimdeki bin heves,
her güzelin ardından tükendi nefes nefes

Artık Sevdâ yolunda ne dilimde bir Dua
ne mızrabımda şevk var
ne sazımda eski ses,
her güzelin ardından tükendi nefes nefes

Gençlik geldi geçti bir günlük süstü
Nefsim doyamamaktan dünyaya küstü

Coşar bu deli gönül börek,mantı,pizayla

Ürkütme gözünü hiç hacimle,enle,boyla
Elastik bir hayvandır mide olur yayla
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Zarar gelmez hiç tahterevan bir göbekten

Çiçek dalda güzeldir, kuzu şişte
Üç beyazı tartışmak boş bu işte
Fikirler değişir her yiyişte
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Zarar gelmez kimseye muhteşem bir göbekten.

Kürtajın Dini Boyutu

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kürtajın Dini Hükmü

Kürtajın Dini Yönü

Iskat-ı cenîn, döllenme gerçekleştikten sonra rahimde oluşan ceninin dış etki ve müdahale ile düşürülmesi; yani çocuk düşürme demektir. Bu da iki şekilde olabilir. Birincisi anne ve babanın rızasıyla gerçekleşen kürtaj; ikincisi ise, darp, korkutma ve benzeri fiillerle çocuğun düşmesine sebep olmak şeklindeki, cenîne karşı işlenen cinâyetlerdir. Hamile kadının karnındaki çocuğun düşmesine neden olan müessir fiilde, gurre denilen bir tazmînat ödenmesi gerekir. (bk. Gurre)

Cenînin dış etki ve müdahalelerle düşürülmesi, yani kürtaj, çok eski dönemlerden beri dinin, ahlâk ve hukukun tasvip etmediği bir davranıştır. Yahudilik ve Hristiyanlıkta olduğu gibi İslâm dininde de kürtaj caiz görülmemiştir. İnsanın yaşama hakkı, erkek spermi ile kadının yumurtasının birleşip döllenmenin başladığı andan itibaren Allah tarafından verilmiş temel bir haktır. Artık bu safhadan itibaren anne-baba da dahil hiç kimsenin bu hakka müdahale etme hakkı yoktur.

İslâm âlimleri, ruh üflendikten sonra çocuk düşürmenin veya aldırmanın haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Ancak, bazı fakihler 120 günden veya 40 günden önce çocuğa ruh üfürülmediği için kürtajın caiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ancak günümüzde tıb sahasındaki ulaşılan bilgiler göstermektedir ki, cenin döllenmeden itibaren bir canlılık ve bütünlük kazanmakta, safha safha oluşum ve gelişimini tamamlayıp ilk birkaç haftadan itibaren organları teşekkül etmektedir. Hatta kalp atışlarının hissedildiği belirtilmektedir. Bu nedenle, ceninin canlılığının, mahiyetini hiçbir zaman kavrayamayacağımız ruhun üflenmesiyle aynı şey olduğunu ileri sürerek kürtajın bu döneme kadar caiz olduğunu söylemek mümkün değildir. Nitekim İslâm hukukçularının çoğunluğu da bu görüştedir.

kaynak:diyanet.gov.tr

Hikmetli Sözler

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

Hikmetli Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Hikmetli Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Hikmetli Sözler

Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
(N. F. Kısakürek)

Kalabalıkların kafası çok, aklı yoktur.
(?)

Hata değil, çare bulun…
(Henry Ford)

Boş bir çuval dik durmaz.
(Benjamin Franklin)

Dünya büyük adamların düzeyinde yaşayamaz.
(George Frazer)

İyi ağaç kolay yetişmez; rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlar da o kadar sağlam olur.
(J. Willard Marriot)

İnat, iradenin eşekliğidir.
(?)

Yaşamın ilginç yanlarından birisi de, en iyinin dışında bir şey kabul etmeyenlere genellikle en iyisini vermesidir.
(W. Somerst Maugham)

Zaman büyük bir öğretmendir; ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür.
(Curt Goetz)

Günün parlak ışığında görebileceğimiz en uzak cisim güneştir, fakat gecenin karanlığında milyonlarca kat uzakta olan yıldızları görürüz. Özel dünyanızın karardığı gelecek seferde bunu hatırlayınız…
(Good Reading Dergisi)

Büyük adam, davası büyük olan adamdır
(Bekir Berk)

Herkes gibi davranan, kendisi gibi davranamayana zorunlu olarak kızar.
(Andre Gide)

Çocuğuna küçük şeylerden zevk almasını öğreten, ona büyük bir servet bırakmış olur.
(Atienne Gilson)

Gerçekler öğrenilince, zannetmeler biter.
(Huzeyl)

Bir tartışmada mutlaka son sözü söylemek istiyorsanız, “kanımca siz haklısınız” demeye çalışınız.
(Funny Funny World Dergisi)

Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın, siz yapmayın.
(Andre Gide)

Sen kendinle başa çıkamayınca, senin gibi aciz düşmana kim ehemmiyet verir?
(Şiraz’lı Sâdi)

Cehalet her zaman kendisine hayran olmaya hazırdır.
(Santra Guitry)

Anıta layık olanların ona ihtiyaçları yoktur.
(William Hazlitt)

Biz bir öyküyü iki kez anlatmayı pek severiz, fakat onu bir kereden fazla dinlemeyi asla!
(William Hazlitt)

Giysilerini kendilerinin en önemli yanı sayanlar genellikle giysilerinden daha değerli olamazlar.
(William Hazlitt)

Cesaretin bittiği yerde esaret başlar
(Akif Cemil)

Evlatlarınızı devriniz için değil, onların devirleri için yetiştiriniz.
(Hz. Ali)

Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiç bir yalan yoktur.
(William James)

İşaretler, varılacak hedefi olanlar içindir.
(Sedat Turan)

Yalan atla gider, gerçek yürür.
Fakat yine de tam zamanında yetişir.
(Japon Deyişi)

Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir.
(Joseph Jaubert)

Aynı gökte uçarlar ama, kuzgunun dünyası başka, şahinin dünyası başkadır.
(Muhammed İkbal)

Esaslı konular karşısında canının sıkılması, küçük kafaların özelliğidir.
(R.K. Johnson)

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz,
Bildiğini bilmeyeni uyarınız,
Bilmediğini bilene öğretiniz,
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız.
(Konfüçyus)

Çağları tanımak istiyorsanız, çağların alkışladıklarına bakın.
(Ş.)

Bir memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz;
Onun müziğine kulak veriniz.
Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum vardır,
orada adalet ve erdem hüküm sürer.
(Konfüçyus)

Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
(Konfüçyus)

Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür.
(?)

Akıllı insanlara gülmek, delilerin ayrıcalığıdır.
(Jean de La Bruyere)

Basit düşünceli adam, yakınındaki her şeyi suçlamaktan zevk alır.
(La Rochefacuald)

Hiç bir vakit, öğüt verirken olduğumuz kadar cömert değilizdir.
(La Rochefacuald)

Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefesine bastırmayan insan pek enderdir.
(Baron Langenfauld)

Akıllı adam yarışmaz.
Böylece kimse de onunla yarışmaz.
(Lao-Tse)

Bir memlekette ne kadar çok yasa ve nizam varsa, orada o kadar da çok hırsıza ve hayduta rastlanır.
(Lao-Tse)

Yanlış yoldaki çıkışlar da iniştir.
(Orhan Yalçın)

Hoşuna giden her şeyi söyleyen kimse, hoşuna gitmeyecek şeyler işitir.
(Leonard Louis Levinson)

Kulaklarımızı da gözlerimi gibi istediğimiz zaman açıp kapayabilseydik,
bu ne büyük bir rahmet olacaktı!
(G.C. Lichtenberg)

İman etmek, görünmeyene inanmaktır. Mükafatı ise görünmeyeni görmektir.
(St. Augustine)

Hayatımda hiç bir zaman bir ağaç kadar güzel bir şiir görmedim.
Şiirleri yazan benim gibi çılgınlardır.
Fakat ağaçları yapan Tanrı’dır.
(W. Longfellow)

100 kelime ile ifade edilemeyen bir düşünceyi ne söylemeli ne de yazmalıdır.
(W. Longfellow)

Eğer bir insan üniversiteden çıktıktan sonra, öğreneceği daha çok şey olduğunu öğrenebilmişse, yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur.
(W. Longfellow)

Okumadığı bir kitabı illa da okudum diyenler varsa, o kitap bir başarıdır.
(Los Angeles Times Gazetesinden)

Yarın göz açtırmayacak olanlar, bu gün göz yumduklarımızdır.
(Ş.)

Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca delilerle ölülerdir.
(T. Lowell)

Kaptanın ustalığı, deniz durgunken anlaşılır mı?
(Lukianos)

İki türlü insan daima açtır. Biri ilmi arayan, diğeri de parayı…
(Yusuf İslam)

Büyük görünme, küçülürsün…
(Said-i Nursî)

“İyi adam” dediğimiz, kendimize en çok benzeyendir.
(?)

Yarının insanları, bu günle oyalanmamalı.
(Sedat Turan)

Kabul etmediğimiz fikirlere karşı ne kadar kuvvetli mantığımız vardır!
(?)

Aydın ışık taşır, sahte aydınsa karanlık…
(Mehmet Salah)

Alınganlık sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Alınganlık sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Alınganlık sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Alınganlık sözleri
Alınganlık ile İlgili sözler
En Yeni Alınganlık sözleri
Alınganlık sözleri Msn Nickleri

En Farklı En Yeni Alınganlık Sözleri Alınganlık Mesajları Sizler İçin Burada Forumdas.Net Farkı İle

Kül olmuş ateş yanar mı?Buz tutmuş su akar mı?Bu gözler seni sevdi başkasına bakar mı?

Değişken bir dünyada, ben sabit kalıyorum. Herkes başka başka severken, ben yine seni seviyorum…

bazen susmak enbüyük silahdır bazende konuşmak. sus ki vurulmayasın, konuş ki vuran sen olasın

ask bir tiyatro dediler,herkese laik bir rol verdiler en zoru bana nasipmis,önce sev sonra unut dediler.ben ise rolumu yapamadim,sevdim ama unutamadim….!!??

Göz göze gelme gözlerimle, o gözler bana bir şeyler söylüyor. Bakışlarını

Yüregimde Ku$lar havalandı Karların Dü$tügü yere , Sen gitme geL , Yagan Kar oL beyaz Dü$lerime…

Sevgiyi gostereceksin benim gibi, Soylemek yetmez.Gozlerinde olacak soylemek yetmez.Sevgi herşeydir, kalbe hapsedilmez. Seveceksin benim gibi ama buna senin yureğin yetmez …
emo sözleri
Beni unut diye haber göndermişsin önce bir düşün hatırlamaya değermisin?

Ben asla ağlamam deyip her gece yatağa yattığında aklına o gelip gözünden iki damla yaş süzülüyorsa eğer utançla işte o zaman aşıksın demektir…

Sensizliğin acısını sen nerden bileceksinki sen hiç sensiz kalmadınki

Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde… Sorun bu zaten … Başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak…_””

Bir destan yazar gibi gündüz gece ben hep seni yazmışım yüreğime gizlice..!

Alaca karanlığı sevmem ben, ya gündüz olmalı ya gece. Kurşun ya alnından vurmalı yada namluda kalmalı. Yar dediğin ya senin gibi olmalı yada hiç olmamalı.