mútluluklâr dílêrím yêní âskındâ sên bêní dú$únmedên ya$amana bak sênín dêrtlerín varya benim yanımda ben onlarla ya$arIm sen keyfine bak !
Sen Uzaktaysan ßen Yanındayım Sen AteSteysen ßen Kordayım ßirGün ßu Dünyadan Göçersen ßilki Senden Önce Ordayım Sonsuz aSkım..!
Tam KarsiYa GéÇéRKéN BirakTiğin ”O” éL BéNim ..
KraL OLsan Tacın Gider SuLtan OLsan Tahtin Gider… KraL DeğiLim Tacim Gitsin SuLtan DeğiLim Tahtim GitSin Ben Kendi HaLinde ßir Ağacim Fakat DaLimi Kiranin Ağacini Kökünden Sökerim.
SaKın üzmesin seni KarşıLıksız SevqiLer, baqrına taŞ basarsın aCıLar birqün diner. Giden qitsin aLdırma yanqınLarda söner.. SaKın dönüp bakma ardına KraL’Lar önde qider..
BIR CICEGIN ACMAK ICIN SEBEPLER BULDUGU GIBI, YASAMA DAIR SEBEPLER BULMAK ICIN YASIYORUM. EGER BIR GUN GELIRDE YASAMAK ICIN BIR SEBEP BULAMAZSAM OLMEK ICIN BIR SEBEP BULMUSUM DEMEKTIR.
Fırtına Ne Kadar Sert Eserse Essin Kayadan Alıp Götüreceği Sadece Tozudur !
KENDIMIZE UZAK BIR RUZGARIZ BIZ, UZERINE KUS KONMAYAN AGACLAR GIBI DURDUGUMUZ YERDE OLUR GIDERIZ. BIR BASKA ALEMDE KENDIMIZ OLMADAN ESERIZ.
GüL SuNaN Bir eLde Daİma Bir miktar GüL KoKuSu KaLır.
SéNi BoyLé SévDiğiMi BiLSéLér aSaLAr BéNi aMa GuZéLLiğin 10 PaRa éTMéZ ! BéNDéKi Bu a$k oLmassa . .
YALNIZLIGIN BOYLESI HAYAL ETMEK BILE MUMKUN DEGIL, AMA GERCEK, HAYALIN OTESINDE. BIR SU DAMLASI YALNIZ BIR OKYANUSUN ICINDE, OYSA BINLERCE DAMLAYLA IC ICE!
Béş PaRa éDérmi VarLiğin. . YokLuğun BéNi aCitSİn aLéM af éTsin Séni BéN AfFétMéM NéRDé unuttuySan BéNi Orda KALL..
Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim. Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,
İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim. Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.
Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım! Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.
Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim. Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.
İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler, İstanbul’un Fethi şiirleri, istanbulun Fethi Şiir,
İstanbul’un Fethi
Aştık geçilmez dağlar üstünden Öyle vakur, öyle heybetli Vardık ot bitmeyen vadilere Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın Yıktı köhneliğini orta zamanın Zamanın karanlığı ortasında Şimşek örneği parlayan kılıcımız Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere Eskilik, karanlık düşüverince yere, Dağlar, denizler misali, Yol verdi gemilere!
“Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek Giryemi füzun eşkımı hun etti felek Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek “
Günümüz Türkçesi:
Bilmem ki gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki Gözümü kan içinde bıraktı, askımı artırdı Benim pençemin( gücümün) korkusundan arslanlar(bile) titrerken Felek beni bir ahu gözlüye esir etti.
Bu şiirin neden yazıldığında dair hikaye için TIKLAYIN>>>
Hürrem Sultan Şiirleri Sultan Hürreme Şiirler Şiir Hürrem Sultan
Kanunî nin Hürrem Sultan’ a aşkını anlatan Hürrem Sultana yazılmış çok güzel şiirler, dizeler…
HÜRREM SULTAN
Bu gördüğüm, sanki düştü Sayılı gün, çabuk geçti Yüreğime, hasret düştü Kızım yurda, uçtu gitti.
Kısa rüzgar, gibi esen Gitmiyorum, kaldım desen Demeyince, umut kesen Dinlemedi, kaçtı gitti
Analar mı , sever fazla? Büyütürsün, binbir nazla Seversin hep, bitmez hazla Bir kuş gibi, göçtü gitti.
Ellerimde, kaldı ısın Şiir gibi, akıcısın Güneş kadar, yakıcısın Işığını, saçtı gitti.
Ocağıma, savrulmuş eş Yıllar mıdır böyle kalleş? Ciğerimde, yanar ateş Yine yara, açtı gitti.
Hürrem Sultan, gönül açar Sıkılınca, forumdas.nethemen kaçar Annesi de, kalır naçar Yolunu da, seçti gitti.
DOST YÜREKTEN
Hasret sardı yüreğimi Özlüyorum ver elini Şimdi ellerin gelini Sen biricik kız evladım
Önceleri anlamadım Şimdi yanlız kalakaldım Sensin benim saltanatım Sen biricik kız evladım
Her gün yüreğimde varsın Sen dertlerime dermansın Sen annene bir sultansın Sen biricik kız evladım
Dileğim mutlu olursun O mutluluğu bulursun Sen mutlu ol annen duysun Sen biricik kız evladım İsmail hakkı bağdat. Banada ilham oldu bu dizeler döküldü…
Yeterki canı sağ olsun, Seven anası varolsun, Bırak dilediği olsun, Sılasına kaçıp gitsin. AHMET ACAR
ÇİRKİN/İ SEVMEZ/Mİ SANDIN..?
İçimi yakar dışıma vuran yıldızların şavkı Ahraz düşünceler sarar dokularımı Ben yabancı dünya yabancı Mısralarımın arasında kelimeler şaşkın Siyah düşer hep bahtıma
Hani sen çirkindin Hani küskün idin güz/e Eyy Cemal/ine yandığım Nasıl tutuşturdun sineyi Ben bilemedim Bilemedim çehrenin dört mevsime denk düştüğünü
Vakit yorgun hazan solgun Güz son demleri yudumlamakta Bilsen ne forumdas.netfırtınalar kopuyor Ruh deprem yaşatıyor Aynalar utangaç aynalar siyaha büründü Aynalar küskün sessizlikte
Ellerin ahh ellerin Kokun tenime denk Ilık nefesinin salıncağından savruluşum Sıcaklığın dem dem yayılırken bedenime
Menekşeler mor/a çalmış Kelimelerdeki oyunlara gelme Parça parça sine Volkan ocağında esir Sıla meçhul çöllerde
Delisin sen gönül Güzel ararken /çirkine kandın Ben har/dım sende yandım Yoksa sen Çirkini sevmez/mi sandın HÜRREM SULTAN (SULTAN HÜRREM)
HAR/DA SEN BUZ/DA
Sırlarla dolu sessiz bir kuyu.. Dibi olmayan yalnızlıklarımla Hikayesi olmayan boş ahraz gölge Kayboluyorum güneşsiz kışın koynunda. Sana gelmek isteyen adımlarıma çelme takıyorum… Susturuyorum kendimi
Kanat takıyorum göğe Senin olmak için can veresim Bir an olsun kaldır bakışlarını Bir an forumdas.net çarpsın sevmeler benliğimde Fakir bir kuşum eşiğinde İster yar de ister köle İstersen esir olsun bu cariye Yeminim var Senden başka adam girmeyecek düşüme
Köpürdü sular Canhıraş ne varsa silip süpürmekte Savrulan gömleğinin düğmeleri açıldı Beyaz bir sine Çöktü içime Sarhoş naraları atan Biri var ben/den öte Sana yakın yakınlığınca yakmakta
Eyy hayatıma anlam katan yar Ruhumun sarmaşıklarına verdiğin anlam da kokular Tek renk hepsi Ha kızıl ha al Kuytu karanlıklarda Sıkıştırıyor tek kalmış nefesi Yusuf musun göz göre göre yakılmışlığım
Tut ellerimi Yusuf”um Sev saçlarımı hazan sarısı yapraklarda Perçemler aralansın gizli salıncakta Ben sendeyim her rüzgar salladığında
Ah yar Seviyorum seni sevmeyi Zararda bu can Tutulmuşum sol çevriğine Görmüyor gözlerim Dilim lâl Boğazımda kement sıktıkça sıkmakta Teneşir soğukluğu üfledi boynuma Har/da sen buz/da
Gel ıslak bir şarkı çalsın keman Tambur damarlarımı tuş etsin Tabirin rüyaları bize gülsün Bilinsin seni forumdas.net seven artık yaşamıyor Ölü bir gölgeden ibaret Yürüyor da izi belli olmayan
Kaldıramıyorum yokluğunu Sensizliğe giden benin ardından yürüyorum Düştükçe kanayan dizlerime tutunuyorum Körebe misali Saçıma düşen kırlar gizliyor beni Öldürüyor Avuçlarım sıkmış kendini Sensizliğe dokunmamak için Kesiyor biçare et/i…
Uyuştu beden muamma
SOL YANIM HİCAZ KALDI
İki kadehti doldurduğum Biri sen, biri bendeki sen Sana çıktı yollar, zamanlar Uyuşmuş beynin edepsizliğinde kan Sıvamış kolları Durmadan sıkıyor Elleriyle çıkmış canı
Sevdanın eteğini çektim İnadına yükleniyorum duygusuzluğuna Bir elbise giydirdim Belinde forumdas.net bakirelik üç kez dolanık saflığıyla Sen ışığımı nefesinle söndürürken Ben sönmüş mum titrekliğinde kokuna tutsağım
Çocuktun sen baharda açmaya korkmuş gonca Köpüğü ala bora olmuş dalgaların miğferi Soluklarımın süzgeçlerine yüklediğim artılarımı çıkarıyorum
II
Ey rüzgar ! Sende kalan yanımı ayrıcalıklarınla sar Deniz taşmış Işık yılı arşınlamış Delilik zan altında Toprak koynumda üşümüş Bedeli yüklende yüklen Bu sana en hafifinden irtica Papatya falı açtım Seviyor sevmiyor Hep se/si sevilir, mi derken nota derinleşir Tırnak batırmışçasına la demler ,fa ağlar Sol tüm akortsuzluğuyla hicazı söyler
Geldiği zaman aralar kapısını Beş vakte iki vuslat sığdırır Belki ışır Mücerret vurur aya nisbet ağırlığınca Sana muktedir sözlerim
Sen hiç bilmediğim iki heceli sevgilim Hayatın şoklarına sövüyorum Ömrümün en kızılını tükürüyorum beyaz zarfa Damgaladığım kirletilmiş adını Arkamı dönüp forumdas.net duygusuzca düşürdüğüm kuyulara itiyorum İndir yüreğinin arsız perdelerini Hayasızlığın önümde kopçalarını açsın Şeytanı çıkar aradan O ıslak bakışların bir kez daha düşümde yansın Teranesine forumdas.net tutulduğum gecenin efkarı boynumu yakmakta Savunmasızlığım aldanışa geçti Sana özlemlerim dört elif miktarı nüksetti Haydi ! Savrulmuşluğumu farket Tutsaklığıma vur mührün Ahh imrenilesi sevdalara gebe kadın Tohumun toprak duvarlara yapışmış balçık
III
Cebelleşiyorum Ne hayatla Ne de taşa yapışmış yosunla Sadece aklımla emekliyorum tekrarlara Sadece senin dizine Soluğuna imkansız bakışına Müptelası olduğum duvarlarına çözülüyorum
Gidiyorsun Aklımı tren raylarına bıraktım Darmadağın beynim bin parça Soluk almaktan nefes kesildi Yaptığım tüm paslı kurşunlarımı döktüm kendime Yasaktın bana! Sen yasak halinle elma Ben sana forumdas.net müptelası loş ışıklı boş oda Haydi çıkar aklımın hücrelerini Masumiyetin bakireliğine o gün ayna tutsun şafak
Kızıla boyanmış mor bir buse İflahın eşiğine uzansın İncecik beden Zehirli çiçek Kül grisi tozunda hafif meşrep Dumanı tüten bir ocakta yansın İlk sahnesi sen İkincisi beden Üçüncüsü ölüm olsun
Hiç bilmeyeceksin ,senin içinden akarkenki halimi Ve hiç bilmeyeceksin Her satırı senin için karaladığımı Sen her zaman beynimin kasığından inen yetim olarak kalacaksın
HABERİN VAR MI?
Güneş gibi doğdun hayallerime Bir şarkı oldun bak şu gönlüme Sevdan ile ney/i meylettim yine Adamım ! Ben sana tutuldum haberin var mı?
İğde çiçekleri başımda açtı Sevdamın baharı gönlümde yaz/dı Kalp gözü seni bildi de yandı Adamım ! Ben sana vuruldum haberin var mı?
Damla damla akar sızım durulmaz Rüzgar olsam dumanın savrulmaz Bir kere olsun yakınıma sokulmaz Adamım ! Ben sana yandım haberin var mı?
Yaseminler kokar ayak teninde Saçların buklesi eser gönülde Ne isim ne cisim gerek sevgiye Adamım! Ben sana tutuştum haberin var mı?
Bir uzansan kucağıma, saçın severim Saçın değil gülüm seni severim Sende sevmelere aklım veririm Adamım! Ben sana hapsoldum haberin var mı?
Bir ağaç gölgesi kirpiklerinde Bir sevda neşesi gözlerinde Yaşamımın gayesi yüreğinde Adamım ! Ben sana mahkumum haberin var mı?
Gözlerim siyah telaşlara savruldu Yanağın pembe idi allara vurdu Hayalin dolandı önümde durdu Adamım ! Ben sana köleyim haberin var mı?
Kollarımı bıraksam omuzlarına Yaslasam başımı avuçlarına Bir acı çıkmazı yokluğunda Adamım ! Ben sana aşık oldum haberin var mı?
BİLİR-MİSİN…!
Ben seni içimde sakladım Mahpus ettim zincirlerle Feryat etmeyesin Başkası duymasın sesini diye Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni Anka Kuşu,nun kanadından Hazal denizinin akışından Tüm güllerin açışından Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni dağların toprağından Sarayların tahtlarından Ceylanların bakışından Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni selvi boylu ağacın gölgesinden Sarı saçlı kızın gözlerinden Yürürken uzayıp giden yoldan Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni hiç durmadan ağlayan yağmurdan Her gün doğan seherden Işık ışık çiğ düşmelerinden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni yere düşen yapraktan Kışın üşüyen çamlardan Baharda açan zambaktan Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni çölde kavrulmuş kumdan Gökyüzünde ki dolunaydan Yolda kaybolmuş taştan Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni henüz doğmamış candan Açılmamış kirpikten Söylenmemiş sözlerden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni gül kurusu renklerden Yazın çiğ düşmüş sabahından Henüz hiç duymadığım kokundan Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni yudumlayamadığım nefesinden Seyretmediğim düşlerimden Dokunamadığım yüreğinden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni akşamın buhranından Ateşin kıvılcımlarından Sönmeyen aşk masalından Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni tüm bilinmeyen sırlardan Açılıpta söylenmiş semadan Mahmur ela gözlerden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni çölde giden kervandan Aşk ile yanan sevdandan Ayın o ilk halinden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni kaymış yıldızın kuyruğundan Kırılmış aynalardan Yakılmış resimlerden Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni sırata giderken ki yoldan Yakılmış cehennem odunlarından Cennetin tüm tatlarından Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Ben seni cereyana kapılmış tenden Acılardan helak olmuş gizden Ölmüş bitmiş nefesten Kıskanırım bilir,misin Bilmelisin
Mehmet Akif Ersoy şiirleri Mehmet Akif Ersoyun yazdığı şiirler
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Şehitlerine Şiiri Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer… Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât… Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Birlik Şiiri Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz; Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Âhiret Yolu Şiiri Sokakta sâde bir ‘âmîn!’ sadâsıdır gidiyor: Mahalle halkı birikmiş, imam duâ ediyor. Basık bir ev; kapının iç yanında bir tâbût, Başında çınlayan âvâzı dinliyor, mebhût; Denildi: ‘fâtiha!’; âmîni kestiler bu sefer, Göğüsler inledi, derken, açık duran eller, Hazîn alınları bir kerre okşayıp indi; Deminki zemzemeler bir zaman için dindi…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Uyan Şiiri Baksana kim boynu bükük ağlayan. Hakkı hayatındır senin ey müslüman, Kurtar artık o biçareyi Allah için. Artık ölüm uykularından uyan.
Bunca zamandır uyudun kanmadın, Çekmediğin çile kalmadı, uslanmadın. Çiğnediler yurdunu baştan başa. Sen yine bir kerre kımıldanmadın.
Ninni değil dinlediğin velvele, Kükreyerek akmada müstakbele. Bir ebedi sel ki zamandır adı, Haydi katıl sen de o coşkun sele.
Karşı durulmaz cereyan sine-çak… Varsa duranlar olur elbet helak. Dalgaların anmadan seyrini, Göz göre girdâba nedir inhimak?
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak Şiiri Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş… Sesler de: ‘Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş! ‘ Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından, Tek kol da yapışsam demiyor bir taraftan! Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize? Şiiri Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez.. Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez! Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan; Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan. Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah, Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Bülbül Şiiri Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş, Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş! Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın; Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın! Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem… Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Gitme Ey Yolcu Şiiri Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım Elemim bir yüreğin karı değil, paylaşalım Ne yapıp ye’simi kahreyleyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhitimde dönen matemki! Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Gönülle Başbaşa Şiiri Dudakları bir dal ateş, mercan gibi Bakışları masum bir heyecan gibi Yürürken titriyen o narin endamı Pembe bir gül açmış taze fidan gibi Fark edemiyorum gözle gördüğümü Saçlarında bağlı aşkın kör düğümü Bir tatlı rüya mı, bir canlı büyü mü? Elim dokunuyor, fakat yalan gibi…
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Sultan Yalısı Şiiri Cosar avizeler atrık köpürür kandiller Bu ışık çağlıyanından bütün afak inler Yalının cephesi baştan başa nur Nim açık pencereler reng ü ziyadan mahmur
Al, yeşil mavi fenerlerle donanmış kıyılar Serv-i siminler atılmış suya titrer par par Dalgalardan seken üç çifte kayıklar sökerek Süzülür sahile şahin gibi; yüzlerce kürek
Bir taraftan bu akın yükseledursun Bir taraftan, dökülür öndeki saflar saraya Rıhtımın taşları, zümrüt gibi İran halısı Suda bitmiş çimen, üstünde de Sultan yalısı
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Süleymaniye Kürsüsünden Şiiri Bir de İstanbul’a geldim ki: bütün çarşı, pazar Naradan çalkanıyor, öyle ya… Hürriyet var!
Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş… doğru: Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru.
Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının; Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın;
Sanki zincirdekiler hep boşanır zincirden, Yıkıvermiş de tımarhaneyi çıkmış birden!
Zurnalar şehr ahalisini takmış peşine; Yedisinden tutarak ta dayanın yetmişine!
Eli bayraklı alaylar yürüyor dört keçeli, En ağır başlısının bir zili eksik, belli!
Ötüyor her taşın üstünde birer dilli düdük. Dinliyor kaplamış etrafını yüzlerce hödük!
Kim ne söylerse, hemen el vurup alkışlayacak -Yaşasın -Kim yaşasın? -Ömrü olan. Şak! Şak! Şak!
Ne devairde hükümet, ne ahalide bir iş! Ne sanayi, ne maarif, ne alış var, ne veriş.
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri – Zulmü Alkışlayamam Şiiri Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!… -Boğamazsın ki! -Hiçolmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu… İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?
Nevruz Eski Türklerin yılbaşı olarak kabul ettikleri gün, Farsça yenigün anlamına Nevruz kelimesiyle ifade edilmiştir. Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan ve Tacikistan’da milli bayram olarak kutlanıyor. Türkiye’de ise farklı adetler uygulanıyor.
Türkiye ve bazı Türk kültürünün yayıldığı coğrafyalarda Nevruz Bayramı, ilginç adetleri şöyle;
Özbekistan’da Nevruz sabahı yeni elbiselerini giyen halk, hazırladıkları halim, sümelek, samsa, çorba, pilav gibi yiyecekleri alıp kırlara çıkıyor. Sofralara s ile başlayan yedi yiyecek konuluyor.
Türkmenistan’da hazırlıklarına bir hafta önceden başlanan Nevruz’da yeni yılı yeni elbiselerle karşılama adeti bulunuyor. Nevruz gününde ne kadar çok yiyecek hazırlanırsa yeni yılın da o kadar bereketli geçeceğine inanılıyor.
Kazakistan’da her evin sofrasında ak olan yiyecekler, yeşillikler ve kırmızı et yemekleri bulunduruluyor. Nevruz’a özgü yemek Nevruz koje hazırlanıyor.
Kırgızistan’da bahara giriş bayramı olarak kutlanan Nevruz’da açık renk elbiseler giyiliyor.
Azerbaycan’da niyet tutanlar akşamları kulak pustu ya çıkıyor. Niyet tutup kapıyı dinliyor, eğer bu evden kötü söz gelirse niyetlerinin kabul olmayacağına, iyi söz gelirse kabul olacağına inanılıyor.
Mersin-Silifke bölgesindeki Toros Türkmenleri’nde Mart İpliği adıyla bilinen Nevruz’da ağaçlara bez bağlanıyor ve Nevruz günü yaylalara çıkılıyor. Yayla evlerinde bulunanlar gelen misafirleri evlerinde ağırlıyor, gelen grup silah atarak gelişini bildirirken, yayladakilerin başkanı da buna bir el ateş ederek cevap veriyor. Daha sonra karşılıklı silahlar atılıyor ve birbirlerine ”Nevruz’unuz kutlu, dölünüz hayırlı ve bereketli olsun” temennisinde bulunuluyor. O yıl 20 kuzu veya oğlağı olan sürü sahibi bir kurban kesiyor ve orada pişirilerek yeniliyor.
Gaziantep ve çevresinde 22 Mart gününe Sultan Navruz adı veriliyor. Halk arasındaki inanca göre, Sultan Navruz güzel bir kızdır ve 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece batıdan doğuya doğru göç eder, bir başka inanca göre ise kuş kılığında uçan bir derviştir. Nevruz gecesi Sultan Navruz’un geçtiği saatte uyanık olanların bütün dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor.
Malatya‘nın bazı köylerinde halk Nevruz’u Kış Bitti Bayramı olarak kutluyor.
Ağrı ve çevresinde o gece gençler bir dilek tutarak kapıları dinleyip içerideki konuşmaları yorumlayarak niyetlerinin tutup tutmayacağını anlamaya çalışıyor.
Giresun’daMart Bozumu adıyla kutlanan Nevruz’da çevredeki akarsulardan su getirilip hayvanların üzerine serpiliyor.
Edirne’de eski hasırlar yakılıp mart içeri, pire dışarı diyerek üzerinden atlanıyor.
Tugbam sitesinde en güzel Hüzünlü mesajlar sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Hüzünlü mesajlar Hüzünlü Sözler Sana bir gül sundum kokla ama soldurma. Sana ömrümü sundum yşa ama harcama. Sana kalbimi sundum sev ama parçalama.
Yalan bakışların sahte gülüşlerin arasında buldum seni. Herşeyi kaybetmeye değecek kdr sevdim seni çünkü sen sahte deilsin!.
Unutmaki fırtınalar martıların denizleri sevmesini engellemez. Tıpkı engellerin seni sevmeme engel olmadığı gibi.
oLüm GéLdiği Zaman YaniMa GéLMé.. Bén AzRaiLLé’Dé HéSap KiTap Yaparim !!
mútluluklâr dílêrím yêní âskındâ sên bêní dú$únmedên ya$amana bak sênín dêrtlerín varya benim yanımda ben onlarla ya$arIm sen keyfine bak !
Sen Uzaktaysan ßen Yanındayım Sen AteSteysen ßen Kordayım ßirGün ßu Dünyadan Göçersen ßilki Senden Önce Ordayım Sonsuz aSkım..!
Tam KarsiYa GéÇéRKéN BirakTiğin ”O” éL BéNim ..
KraL OLsan Tacın Gider SuLtan OLsan Tahtin Gider… KraL DeğiLim Tacim Gitsin SuLtan DeğiLim Tahtim GitSin Ben Kendi HaLinde ßir Ağacim Fakat DaLimi Kiranin Ağacini Kökünden Sökerim.
SaKın üzmesin seni KarşıLıksız SevqiLer, baqrına taŞ basarsın aCıLar birqün diner. Giden qitsin aLdırma yanqınLarda söner.. SaKın dönüp bakma ardına KraL’Lar önde qider..
BIR CICEGIN ACMAK ICIN SEBEPLER BULDUGU GIBI, YASAMA DAIR SEBEPLER BULMAK ICIN YASIYORUM. EGER BIR GUN GELIRDE YASAMAK ICIN BIR SEBEP BULAMAZSAM OLMEK ICIN BIR SEBEP BULMUSUM DEMEKTIR.
Fırtına Ne Kadar Sert Eserse Essin Kayadan Alıp Götüreceği Sadece Tozudur !
KENDIMIZE UZAK BIR RUZGARIZ BIZ, UZERINE KUS KONMAYAN AGACLAR GIBI DURDUGUMUZ YERDE OLUR GIDERIZ. BIR BASKA ALEMDE KENDIMIZ OLMADAN ESERIZ.
GüL SuNaN Bir eLde Daİma Bir miktar GüL KoKuSu KaLır.
SéNi BoyLé SévDiğiMi BiLSéLér aSaLAr BéNi aMa GuZéLLiğin 10 PaRa éTMéZ ! BéNDéKi Bu a$k oLmassa . .
YALNIZLIGIN BOYLESI HAYAL ETMEK BILE MUMKUN DEGIL, AMA GERCEK, HAYALIN OTESINDE. BIR SU DAMLASI YALNIZ BIR OKYANUSUN ICINDE, OYSA BINLERCE DAMLAYLA IC ICE!
Béş PaRa éDérmi VarLiğin. . YokLuğun BéNi aCitSİn aLéM af éTsin Séni BéN AfFétMéM NéRDé unuttuySan BéNi Orda KALL..
Tugbam sitesinde en güzel Yavuz Sultan Selim Ünlü Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Yavuz Sultan Selim Ünlü Sözleri Yavuz Sultan Selim’in Sözleri
Yavuz Sultan Selim Sözleri
Her dertli, mihnete tahammül için biraz gönlünde kuvvet buluyorsa bu kuvvet Mustafa(s.a.v.)’dan gelir. Onun için her dertli O’na minnettardır.
Gönlünü ve canını O’nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Düşüncesi daima Mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat içindedir.
Güneş Mustafa(s.a.v.)’nın yüzünün aynasının bir aksidir. Her iki âlem,Mustafa(s.a.v.)’nın bir kılına bağlanmıştır.
Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak ALLAH(c.c.)’ın verdiğidir.
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.
Sanma Şahım / Herkesi Sen / Sadıkhane / Yar Olur Herkesi Sen / Dost mu Sandın / Belki ol / Ağyar Olur Sadıkhane / Belki ol / alemde / Serdar Olur Yar Olur / Ağyar Olur / Serdar Olur/ Dildar Olur
O’nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sîne ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can,ne aziz bir candır!
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nın (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir
Ben Allah’ın (c.c.) emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardım etmek için zırh giydim, kılıç kuşandım.
O Peygamberlerin Padişahıdır. Diğer peygamberler O’nun ordusudur. Yaradılıştan maksat O’dur. Bu kevn-ü mekân O’nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir tufeyldir.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
Ey canım,eğer sana Selimi gibi yüz tane devlet ve saltanat dâhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma.
Ümit sabahı Mustafa(s.a.v.)’nın güzel yüzüdür. Gayıp sırları O’nun ârif olan gönlünden doğar.
Ümit eliyle Mustafa(s.a.v.)’nın eteğine yapışan herkes güneş gibi ayağını feleğin üstüne basar.
Tugbam sitesinde en güzel Fatih Sultan Mehmet Özlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Fatih Sultan Mehmet Özlü Sözler Fatih Sultan Mehmet Sözleri Fatih Sultan Mehmetin Özlü Sözleri
Eğer Padişah Ben İsem, Size Emrediyorum. Gelip Ordunun Başına Geçin. Eğer Padişah Siz İseniz, Gelip Devletinizi Düşmanlara Karşı Savunun.
İmparatorunuza Söyleyin. Şimdi ki Osmanlı Padişahı Öncekilere Benzemez. Benim Gücümün Ulaştığı Yerlere, Sizin İmparatorunuzun Hayalleri Bile Ulaşamaz.
Ya Ben Bizans’ı Alırım Ya da Bizans Beni.
Fatih Olmasaydım Ulubatlı Hasan Olmak İsterdim
Yapmak İstediğimi Sakalımın Bir Teli Bile Bilseydi, Sakalımın O Telini Hemen Koparır ve Yakardım
Bu Dünya Ölümlüdür. Her Fani Gibi Bende Ölümü Tadacağım.
Dünya Devleti Ebedi Değildir. Fani Cihanda Hiç Kimse de Ölümsüz Değildir. İnsanların Dünyada Nefesleri Sayılıdır ve Ölümsüzlük Kapısı Kapalıdır.
Hayatım Boyunca ALLAH’ın Emirlerinden Dışarı Çıkmadım. ALLAH’ın Rızasını Kazanmak İçin Uğraştım. Tek Gayem Bu İdi.
Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür
Mezardakilerin Pişman Olduğu Şeyler İçin Dünyadakiler Birbirlerini Yiyiyor.
Allahü teâlânın dinini, Allahü teâlânın kullarının ayaklarına kadar götürmek, ne büyük zevktir.
İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli
Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir.
Salihlerin ismi anılan yere rahmet-i ilahi yağar.
İnsan rabbini tanıdığı kadar insandır.
Şeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Şeyhim İzin Verseydi Zikir Yolunu Tercih Eder, Saltanatı Terk Ederdim
Tugbam sitesinde en güzel Fatih Sultan Mehmet Liderlik Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Fatih Sultan Mehmet Liderlik Sözleri Fatih Sultan Mehmet Sözleri Fatih Sultan Mehmet özlü sözleri
Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim. Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz. Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz. Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım. Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım. İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım. Allah bu milleti elli yıldan fazla rahata koymasın, alıştırmasın. Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir. Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir. İstanbul’u niçin fethettiklerini sorduklarında önce o benim gönlümü fethettiği için Hekimler niçin bana kıydınız. Son Sözleri. Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim! Baykuştan pervâmız yok, biz şahinler sürüsüyüz. Eğer kanım ile yükselecekse Hz.Muhammed’in dini; durmayın kılıçlarla doğrayın beni. Evet, padişah benim. Ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz. Çünkü kendisi benim hocamdır. Şeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Şeyhim İzin Verseydi Zikir Yolunu Tercih Eder, Saltanatı Terk Ederdim. Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, işte size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz. Allah beni bu şehrin halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Makedonyalılar Taselyalılar ve Moralılar almışlardı. Biz bunların bizlere karşı kötü davranışlarının intikamını yıllar geçmesine rağmen torunlarından aldık.
Tugbam sitesinde en güzel Duygusal Hüzünlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Duygusal Hüzünlü Sözler Hüzünlü Duygusal Sözler En Güzel Hüzünlü Sevgi Sözleri
Fırtına Ne Kadar Sert Eserse Essin Kayadan Alıp Götüreceği Sadece Tozudur !
Senden ayrıldığım gün hüzünlü oldu gözlerime yaş yerine hep kanlar doldu
Artık tüm şarkılar hüzün makamında, sensiz bu yüreğimde
Yokluğun gönlümde bir iç savaştır. Sana bir gül sundum kokla ama soldurma. Sana ömrümü sundum yşa ama harcama. Sana kalbimi sundum sev ama parçalama.
Yalan bakışların sahte gülüşlerin arasında buldum seni. Herşeyi kaybetmeye değecek kdr sevdim seni çünkü sen sahte deilsin!.
Unutmaki fırtınalar martıların denizleri sevmesini engellemez. Tıpkı engellerin seni sevmeme engel olmadığı gibi.
oLüm GéLdiği Zaman YaniMa GéLMé.. Bén AzRaiLLé’Dé HéSap KiTap Yaparim !!
Sen Uzaktaysan ßen Yanındayım Sen AteSteysen ßen Kordayım ßirGün ßu Dünyadan Göçersen ßilki Senden Önce Ordayım Sonsuz aSkım..!
Tam KarsiYa GéÇéRKéN BirakTiğin ”O” éL BéNim ..
KraL OLsan Tacın Gider SuLtan OLsan Tahtin Gider… KraL DeğiLim Tacim Gitsin SuLtan DeğiLim Tahtim GitSin Ben Kendi HaLinde ßir Ağacim Fakat DaLimi Kiranin Ağacini Kökünden Sökerim.
SaKın üzmesin seni KarşıLıksız SevqiLer, baqrına taŞ basarsın aCıLar birqün diner. Giden qitsin aLdırma yanqınLarda söner.. SaKın dönüp bakma ardına KraL’Lar önde qider..
BIR CICEGIN ACMAK ICIN SEBEPLER BULDUGU GIBI, YASAMA DAIR SEBEPLER BULMAK ICIN YASIYORUM. EGER BIR GUN GELIRDE YASAMAK ICIN BIR SEBEP BULAMAZSAM OLMEK ICIN BIR SEBEP BULMUSUM DEMEKTIR.
KENDIMIZE UZAK BIR RUZGARIZ BIZ, UZERINE KUS KONMAYAN AGACLAR GIBI DURDUGUMUZ YERDE OLUR GIDERIZ. BIR BASKA ALEMDE KENDIMIZ OLMADAN ESERIZ.
GüL SuNaN Bir eLde Daİma Bir miktar GüL KoKuSu KaLır.