Time dergisi, 2008 yılı için dünyanın en etkili 100 ismini belirledi. Listeye girenler arasında dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Mehmet Öz de bulunuyor.
Fener Rum Patriği Barthelemeus, oyun yazarı, aktör ve film yapımcısı Tyler Perry, medya devi Rupert Murdoch, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, derginin listesinde yer alan isimlerden bazıları.
Derginin 2008 listesinde ayrıca ABD başkanlığı için mücadele eden Barack Obama, John McCain ve Hillary Clinton da yer aldı. Obama ve Clinton geçen yılki listede de yer almıştı. Iraklı Şii lideri Mukteda Sadr ve ABD Başkanı George W. Bush da listeye giren isimler oldu.
Derginin 2008 listesinde yer alan diğer bazı isimler şöyle:
Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama, ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, Afrika Ulusal Kongre Başkanı Jacob Zuma, Meksikalı golfçu Lorena Ochoa, Kübalı blog yazarı Yoani Sanchez, şarkıcı Mariah Carey, kişisel finans danışmanı Suze Orman ve listeye 5 kez girerek rekor kıran ünlü program sunucusu Oprah Winfrey.
Eurovision temsilcisi Hadise’nin ünlü bir futbolcuyla aşk yaşadığı iddia edildi.
Hadise yeni bir aşka mı yelken açtı. Eurovision temsilcisi Hadise’nin ünlü bir futbolcuyla aşk yaşadığı iddia edildi. Genç şarkıcının İspanya’nın Recrativo-Huelva futbol takımında olan, Trabzonspor’un eski futbolcusu Ersen Martin’le sık sık görüştüğü konuşuluyor. İBİZA’DA ÖZGÜR AŞK İki sevgilinin ilişkisinin geçen yıl başladığı ve Ersen Martin’in Hadise’ye evlilik teklif ettiği de gelen bilgiler arasında. Cezalı olduğu için kadroda yer almayan genç futbolcunun, Hadise’nin Nürnberg konseri sırasında sevgilisiyle el ele gezme fırsatı bulduğu da söyleniyor. İki sevgilinin fırsat buldukça İbiza Adası’nda aşklarını özgürce yaşadıkları da ileri sürüldü. Ersen Martin, Hadise’yle ilgili “O beğendiğim bir sanatçı, ikimiz de gurbetçiyiz, hepsi bu” derken, Hadise ise “Eurovision için çok yoğun çalışıyorum, aşka vaktim yok. Annemi bile bir aydır görmedim” yorumunda bulundu
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin..
Attila İlhan
**************************
Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey… Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum…
Nazım Hikmet Ran
*******************
Aşk İki Kişiliktir
Değişir rüzgarın yönü Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş, gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını, Severken hiçbir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir.
Ataol Behramoğlu
***************************
Birisi
Bir şey var aramızda Senin bakışından belli Benim yanan yüzümden Dalıveriyoruz arada bir İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki Gülüşerek başlıyoruz söze Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek Fakat ne kadar saklasak nafile Bir şey var aramızda Senin gözlerinde ışıldıyor Benim dilimin ucunda
Nahit Ulvi Akgün
******************************
Birisi
Bir şey var aramızda Senin bakışından belli Benim yanan yüzümden Dalıveriyoruz arada bir İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki Gülüşerek başlıyoruz söze Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek Fakat ne kadar saklasak nafile Bir şey var aramızda Senin gözlerinde ışıldıyor Benim dilimin ucunda
Geldi pınar başına, Bir elinde güğümü. Çattı yay kaşlarını Görünce güldüğümü Bağlamıştı gönlümü Saçlarının düğümü Bilmiyordum bu örgü Acaba bir büğü mü? Sordum:”Nerdedir yerin? Nedir senin değerin? Yedi kral vurulmuş. Ne bu ceylan gözlerin? Hangisine varırsın Bu yedi ünlü erin? Şöyle dedi bakarak Göklere bakarak deri derin: Kralların taçları Beni bağlar büğü mü? Orduları açamaz Gönlümdeki düğümü Saraylar da süremem Dağlarda sürdüğümü Ve… Bin cihana değişmem Şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ…
Ünlü Şairlerin Yalnızlık Şiirleri, Ünlü Şairlerin Yalnızlıkla İlgili Şiirleri
ORHAN VELİ KANIK Yalnızlık şiiri
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
Necip Fazıl Kısakürek Yalnızlık şiir
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karşıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, günah, hasad yerinde demet; Merhamet, suçumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti.
Özdemir Asaf Yalnız
Yanlızlık paylaşılmaz Paylaşılırsa yanlızlık olmaz Yanar sobasında Yalnız’ın üşüyen bakışları Lambasında karanlığa dönük Bir ışık titrek sönük sönük Penceresi dışına kapanmıştır Kapısı içine örtük Bir sözde saklanmış bir yalanı Bir gözde okuduğundan Bakmaz kendi gözlerine bile
Ünlü Şairlerin Ölüm Şiirleri ünlülerin ölüm şiirleri şairlerden ölüm şiirleri
Ölümün sırrı
Ölümün sırrını sordum bir gence Güldü de bu ani suale önce Ölüm dedi, ölüm bir hiçtir bence Gençliğimi yalnız aşk ile ördüm
Rast geldim ak saçlı bir ihtiyara Lanetler ederdi bir eski yare Sorunca ölümü dedi bir çare Çünkü rüya gibi bir hayat sürdüm
Bu sırrı sormağa karar verdim ben Hayatı hicranla dolu ölüden Baktı boş gözlerle ayet okurken Dedi ben hayatı ölümde gördüm
Nazım Hikmet
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM…
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin… Fedakârlığımı anlıyorsun: vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar… Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak: biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey: belki diyor. 18 ŞUBAT 1945 PİRAYE NAZIM HİKMET.
Ölüm ve Oğlum Ne yaman çiğköfteymiş ki bu ölüm Şalgam suları iniyor şakaklarımdan ben hala susuyorum Gözlerimle taşlarcasına bir kör kuyuyu… Nerde kaldı bire saka kuşu Su gibi bildiğin o su kasidesi? Ve dudaklarımı sevsinler bir barut bulutuyla sanki ortadan biçilmiş bir güneş Aynı çığlığı mı ezberleyecek dersin akşamcılar akşama tövbe edinceye dek
Düzayaktı Attar A’met Efendiden Kartal Baba Tekkesine Bu seferki yolum ise ardımdan gelen kolun ölüsıra yürüyen kilden, kirloz bir bayrak epiy de yokuş üstelik ve giderayak Sırtına vurmuş yada buruşuk bir şipka biberini Meyvahoşa koşturuyor mork çizmeleriyle bir kırkayak Nasıl koşturduysa tulumbacılar eskiden yeşil karga tulumbalarını yangına Yandım diye böğürmüşüm Böğrüm yiyince böğrümden o çiğköfteyi YANDIM
Öylebi kuşaktık ki biz oğlum yine de sen ölüyorsun boynuna sarılınca ben Ve o domuz var ya İncildeki cümle günahı yüklenip uçuruma atlayan domuz Biz öyle bilem olamıyoruz… Meşksiz aşklarla senlerin başına tacettiğimiz o güzelim elmayı Utanmadan o ulusal akbabamıza sunuyoruz kellerinizle birlikte Bu gidişle korkarım bi tek ses kalacak bizden tıkırtısı farenin Kendi tahta kuyruğunu kemiren
Cama vurulmuş güneş kırıldı Nar daneleri döküldü suya Yandım diye böğürüyorum Ama bu kırkayak oynunda Öyle yakın ki ölümle oğlum Uyak oluvermişler adeta Ben ne demeye hala Sözümona bir inci gibi Acının yanardağ bardağında Kendi kendime eriyim? Oysa bu dünya denen ağacın Türkiye denen çatağında Öyle bir oğul var ki oğul Ölüme değil, ölüme Yaşanmaya bi ölüm bal
Cama vurulmuş güneş kırıldı Nar daneleri döküldü suya Gayrı adam oldu diye babam Oğlum beni sevse ya
CAN YÜCEL
Baharla Ölüm Konuşmaları – Can YÜCEL
I
Memelerim koparıyor
Yüzyıl süren bir yalnızlık
dile gelmişçesine
Nasıl nasıl bir sevinç yarabbi!
Ve ağrıya
ağrıya tabi,
ağraya
ağraya ağbi
Nakkaş Tepe de ancak
bezmimize böyle gelmiştir
Gelincikleri ve Nazım Hikmet’leriyle
Yerbilimsel bir hapisten sonra
II
İçimdeki karanlığı patlatacağım
Zifiri bir Su akacak
kamışımdan toprağa
Bir kedi yavrulayacak
köpek dişli bir kedi
Ve böğürtlenler köpürecek ağzından
Yedikçe
kendi
kendini
mayhoş
Ya da Posta Nazırı dedemden kalma
Mors’un en morundan bir karga
Konacak karşıki direğin doruğuna
Düşmanlarım öyle doldurmuşlar ki onu
Ne kadar taşlasan boş
oynamıyor yerinden
Ben kargadan korkmam ama
bunun gözleri baykuş
Ve tüyleri güngörmedik deniz dipleri kadar ıslak
can dündar
Ölünün Odası Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş; Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş. Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi… Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü; Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü. Bezin üstünde ayak parmaklarının izi; Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi. Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana; Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana. Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var; Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar. Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an; Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan. Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm; Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm
ünlü şairlerden türkiyeyi anlatan şiirler, türkiyeyi anlatan şiirler
En Güzel Türkiye Şiirleri
Güzel Türkiye
Uzunca yürüdüm yollarında Deresinden köprüsünden geçtim Dağlarından akan pınarlarında Buz gibi akan sularını içtim
Türkiye Zümrütten yeşil Göllerinden,ırmaklarından geçtim Dağlar,ovalar,ormanlar yemyeşil Türkiye`mi yıldızlara bakarak seçtim
Türkiye denizlerin ne güzel Denizlerinin üzerinden geçtim Türkiye şehirlerin ne güzel Türkiye körfezlerinde güzelliği seçtim
Türkiye tarihi eserlerine hayran kaldım Öyle güzelsinki güzel Türkiye Tarihi eserlerinden, rüyalara daldım Dünya`yı dolaştım,seni seçtim,Türkiye
Mustafa Cemil Dirier
Yok ki Başka Türkiye
Memleket bizimdir,insanlar bizim Hepimiz aynıyız salkımda üzüm Hoşgörü,kardeşlik en iyi çözüm Akıllı ol yok ki başka Türkiye
Türkiye karışsın ister ecnebi Karışsında farketmez ki sebebi Unutma hoşgörü denen edebi Akıllı ol yok ki başka Türkiye
İsimlerimiz bir, birdir dinimiz Aynı denizlerde yüzer gemimiz Ayrılık demeye varmaz dilimiz Akıllı ol yok ki başka Türkiye
Saygı gösterirsen saygı görürsün Bölmeye kalkarsan elbet ölürsün Kötü düşünenler her gün sürünsün Akıllı ol yok ki başka Türkiye
Ozan Kasım bende ülke evladı Başka memlekette bulmadım tadı Her daim yaşasın Türkiye adı Akıllı ol yok ki başka Türkiye
Kasım Kol
Can Türkiye’m
Dağlarında soğuk suyun Çanakkale’dir can ruhun Dumlupınar, İstanbul’un Öz mekanım can Türkiye’m.
Can Türkiye’m, can Türkiye’m Toprağın kutsal Türkiye’m Al bayrağım göklerinde Dalgalansın can Türkiye’m.
Gökten bayrak inmeyecek Ezanlar hiç dinmeyecek Bu meş’ale sönmeyecek Canım cananım Türkiye’m.
Değişmem seni dünyaya Selamlar olsun ataya Hacı Bektaş, Mevlana’ya Dergah olan can Türkiye’m.
Celal Sevencan
Türkiye’m
Sırtımı dayadım karlı dağına Ormanın güzeli sende Türkiye’m Vuruldum bahçene hem de bağına Meyvenin güzeli sende Türkiye’m
Sevgi dolu dost canlısı insanın Rağbet görmez hiç birisi kavganın Kalbimizde yeri başka sevdanın Aşkların güzeli sen de Türkiye’m
Ovası yaylası güzel yurdumuz Gönülden sevdalı sana ferdimiz Barış için savaş eder ordumuz Askerin yiğidi sende Türkiye’m
Zengin toprakların bakir dağların Denizi arzular coşkun suların Demir kömür daha nice madenin Zenginliğin hepsi sende Türkiye’m
Gönül arzular ki hep böyle olsun Nefret çıksın kalpler sevgiyle dolsun Güzel insanımın yüzü hep gülsün Dilekler umutlar sende Türkiye’m Osmaniye 15.06.2006
Anne Sevgisi İle İlgili Şiirler Ünlü Anne Sevgisi İle İlgili Ünlü Şiirler
Anneme mektup
Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.
Necip Fazıl Kısakürek
——————————-
Anne
Uyusun da büyüsün derdin büyüdüm anne. Bana o ak sütünden Verdin, büyüdüm anne.
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Nice revnaklı şehirler görünür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
Rindlerin Akşamı
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül! Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.
Rindlerin Ölümü
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış; Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde; Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter. Ve serin serviler altında kalan kabrinde Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter.
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Tugbam sitesinde en güzel Yavuz Sultan Selim Ünlü Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Yavuz Sultan Selim Ünlü Sözleri Yavuz Sultan Selim’in Sözleri
Yavuz Sultan Selim Sözleri
Her dertli, mihnete tahammül için biraz gönlünde kuvvet buluyorsa bu kuvvet Mustafa(s.a.v.)’dan gelir. Onun için her dertli O’na minnettardır.
Gönlünü ve canını O’nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Düşüncesi daima Mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat içindedir.
Güneş Mustafa(s.a.v.)’nın yüzünün aynasının bir aksidir. Her iki âlem,Mustafa(s.a.v.)’nın bir kılına bağlanmıştır.
Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak ALLAH(c.c.)’ın verdiğidir.
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.
Sanma Şahım / Herkesi Sen / Sadıkhane / Yar Olur Herkesi Sen / Dost mu Sandın / Belki ol / Ağyar Olur Sadıkhane / Belki ol / alemde / Serdar Olur Yar Olur / Ağyar Olur / Serdar Olur/ Dildar Olur
O’nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sîne ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)’nın yoluna kurban edilen can,ne aziz bir candır!
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ’l ve inciler Mustafa(s.a.v.)’nın (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir
Ben Allah’ın (c.c.) emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardım etmek için zırh giydim, kılıç kuşandım.
O Peygamberlerin Padişahıdır. Diğer peygamberler O’nun ordusudur. Yaradılıştan maksat O’dur. Bu kevn-ü mekân O’nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir tufeyldir.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
Ey canım,eğer sana Selimi gibi yüz tane devlet ve saltanat dâhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma.
Ümit sabahı Mustafa(s.a.v.)’nın güzel yüzüdür. Gayıp sırları O’nun ârif olan gönlünden doğar.
Ümit eliyle Mustafa(s.a.v.)’nın eteğine yapışan herkes güneş gibi ayağını feleğin üstüne basar.
Tugbam sitesinde en güzel Dünyaca Ünlü Düşünürlerin Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Dünyaca Ünlü Düşünürlerin Sözleri Dünyaca Ünlü Düşünürlerin özlü sözleri Düşünür sözleri kısa
Düşünüyorum öyle ise varım. DESCARTES
Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır. GIBBON
Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir. HENRY FORD
Hayatta hiçbirşeyden korkmayın yalnız;herşeyi anlamaya çalışın. MARİE CURİE
İnsanlar tecrübeleri oranında değil tecrübelerinden aldıkları dersler oranında olgundurlar. BERNARD SHAW
İnsan aklın snırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. ALBERT EINSTEIN
Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır. KONFİÇYUS
Gerçek arkadaş sağlık gibidir.Değeri ancak o yok olunca anlaşılır. CERVANTES
Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız. KONFİÇYUS
İnsanların yapabileceği en büyük fenalık kendisine olan güvenini kaybetmesidir. RİCHARD BERNEDİCİ
İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir. Gerçekliği içersinde, bu, toplumsal ilişkilerin bütünüdür. KARL MARX
Tugbam sitesinde en güzel Ünlü Düşünürlerden Özlü Sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Ünlü Düşünürlerden Özlü Sözler ♥ Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur; Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene , hiç kimse yardım etmez. Pestalozzi
♥ Herşeye karşın herkes sevdiğini öldürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bunu bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla Oscar Wilde
♥ Kötümser yanlız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür. J.Harris
♥ Bir insanın akıllı olmasına birşey dediğimiz yok. Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın. Eflatun
♥ Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, Söyleyeyim: ANNEM’dir. Abraham LINCOLN
♥ İki şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez. Harriet Tubman
♥ Doğuştan sahip olduklarınızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir katılım, yani yaşamınızın yoğrulmasıdır. Diane Wakoski
♥ Herşey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar… Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür. Kızılderili Reisi Seattle
♥ Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir;akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur. William Bolith
♥ Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar , kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar. John Steinbeck
♥ Herşeye karşın herkes sevdiğini öldürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bunu bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla Oscar Wilde
♥ Sevilmek umuduyla sevmek insanidir.Fakat sevmek için sevmek, meleklere özgüdür. Alphonse de Lamartin
♥ Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir. Bertnard Russel
Tugbam sitesinde en güzel Ünlü Filozofların Sözleri sizler için hazırlandı . Buyurun Ünlü Filozofların Sözleri Ünlü Filozofların Sözleri
Immanuel Kant’ın Sözleri
• Aklımda merak, şüphe ve saygı uyandıran iki şey vardır: Üzerimde yıldız gibi parlayan cennet ve içimdeki ahlak yasası.
• Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
• Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.
• Bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
• Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir süjenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
• Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır.
• Bütün sahip olduğumuz bilginin tecrübe ile başladığına şüphe yoktur.
• Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar.
• Her ne kadar inanmasam da bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.
• İnanca yer açmak için bilgiyi bir kenara bıraktım.
• İnsanın yaratıldığı böyle yamuk odundan düzgün hiçbir şey yapılamaz.
• İnsanlar ışığı görmez, ışıkla görür.
• Uçarken havayı kesen ve onun direncini hisseden kuş, bunu havasız (vakum) yerde daha iyi yapabileceği kanısına kapılabilir.
• Yüreklice düşün, gir bu yola seve seve! İyi yaşamayı sonraya bırakan kimse yolunda bir ırmakla karşılaşıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer… Oysa ırmak hiç durmadan akıp gidecektir.