merhaba ben barbi mehmet, 24 yaşında ergenliğini bir çırpıda atmış bir gencim, güzel bayanlardan hoşlanırım. sohbet etmeyi severim , hayata pembe gözlükler ardından baksamda homofobiğimdir, tanımadığım insanlar bana mesaj atınca şüphelenirim, kıllanırım. sarışın,esmer,kumral her bayan türünü beğenirim bir bayanda aradığım kriterler nefes almasıdır. eğitimime açık öğretim fakültesinde devam etmekteyim, kişisel gelişimimi ise yoga, fensui ve binimum uzak doğu kültürüyle pekiştirmeyi kendime borç bilmişimdir. boyum 1.74 kilom ise 86dır. genetik olarak şanslı olduğumdanmı bilinmez, köseyim, vücudumda kıl çıkmadığı gibi, yüzümde de sakal çıkmıyor.. ama kendimle barışığım.. güzel bayanlarla seviyeli arkadaşlıklar için buradayım..
İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu, ateşin yaktığını… Sevgisizliğin insanın canını acıttığını… Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor. Her şey ona çok büyük görünüyor: Ev, masa, anne, baba… 10´una gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla öğreniyor. Kız ya da erkek olduğunu fark ediyor. Dünyanın evde, okulda kendisine anlatılandan da büyük olduğunun ayırdına varıyor. 15´inde, tam da en çok kendini sevdireceği çağda, sivilcelenen yüzünden, değişen bedeninden utanırken aşkı keşfediyor. Dış dünya kadar iç dünyanın da büyük salonları ve kendisinin bile bilmediği odaları olduğunu, açıldıkça o odalardan devasa bahçelere çıkıldığını hissediyor, büyüleniyor. Şarkıların içinde sevdalar gezdirdiğini, şiirin her türden hasreti dindirdiğini anlıyor. Aşk acısını öğreniyor. Yine de seviyor; ille seviyor, inadına seviyor. 20´sinde putlarını yıkıyor, başkaldırıyor, kanatlanıyor. Her şey ona küçük görünüyor: Ev, masa, anne, baba… “Dünya küçükmüş; büyük olan benim” efelenmeleri başlıyor. Lakin dünya bunu bilmiyor. 25´inde ayaklar biraz yere değiyor. Okul bitiyor, iş telaşı başlıyor. Sınıfta öğrenilenlerin akı, sokaktaki gerçeklerin karasına çarpıp grileşiyor. Yolu hızlı gelenler çabuk yorularak, sevdiğini bulanlarsa kalbinden vurularak evleniyor genelde… 5 yıl önce uzak bir ülke olan “istikbal”, daha yakına geliyor. “Bir denizde yangın çıkarma” hayali erteleniyor. “Dünya zor”laşıyor.30´unda muhasebeye başlıyor insan: “Dünya hâlâ beni tanımadı, üstelik galiba ben de dünyayı tam tanımıyorum” dönemi… Mevcut bilgilerin sorgu yeri… Kuşkunun beyliği…Tehlikeli yaşlar: “Bunun nesine hayran oldum ki ben” pişmanlıkları, “Hakkımı yediler” sızlanmaları, sırta saplanan hançerler, çelmeler, dost kazıkları, ağır ağır olgunlaştırıyor insanı… 35, yolun yarısı… Hiç okul asmadan, evden kaçmadan, bir terasta sevdiğiyle öpüşüp bir çadırda uyanmadan 20´sine gelenler için gecikmiş telafi çağları… Daha önce hiç yüz verilmemiş ana-babaların sözüne yeniden kulak kabartılan yaşlar… Olgunluğun karasuları… 40´ında eski kotlar dar gelmeye, saçlara ak düşmeye, aile büyükleri yaşlanıp ölmeye başladığında bocalıyor insan… Panik, kadınları kuaföre sürüklüyor, erkekleri araba galerilerine; ve ikisini birden yeni sevda hayallerine… Yiten gençliğe, boyalı saçlarla, içe çekilen karınlarla, kırmızı arabalarla çare aranıyor. 45´inde “istikbal” denilen o uzak ülkenin toprağına ayak basıyor insan… Hem ölüm yarınmış gibi, hem hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamasını öğreniyor. Eski dostlar, hatıralar kıymete biniyor. Didişmenin yerini sükûnet, böbürlenmenin yerini nedamet, kinin yerini merhamet alıyor. “Keşke”ler “iyi ki”lerle, hırslar hazlarla yer değiştiriyor. Bu dünyayı silkelemekten, daha iyi bir dünya için kavga vermekten vazgeçmeseniz de, öbür dünya umuduna da kulak kabartıyorsunuz, ara sıra… Genellenemez tabii; bunlar benim yaşlarım. Sonrasını bilmiyorum henüz; öğrendikçe yazarım.
Geceler karanlık; gündüzler soğuk. Ben, ıslak kaldırımlar üzerinde bir çocuk. Üşüyen bedenimde şarapnel izi. Sokulacak bir kuytu arıyorum. Ruhumu kucağına alıver anne.
Sesim titrek; gözlerim donuk. Ben, bahçesine yangın düşmüş bir çocuk Burnumda ağır barut kokusu, Koklayacak çiçekler arıyorum. Kokunu yüreğime salıver anne.
İçimde firak korkusu; yüreğim buruk. Ben, savaşın ortasında bir çocuk. Bomba sesleryle uyanıyorum. Ve uzakta annelerin acı çığlığı; korkuyorum. Sesinle düşlerime dalıver anne
Ve ben sevgiyi arayan çocuk. Umut bahçesinde açmış bir tomurcuk. Bir fecir vaktinde ışığı arıyorum. Savaştan acıdan uzak bir dünyada, Güneş olup üzerime doğuver anne.
Daha az seviyorum seni.. Giderek daha az.. Unutur gibi seviyorum.. Azala azala.. Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca.. Daha az seviyorum seni.. Kendini iyileştiren bir yara gibi.. Daha az.. Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini.. Uzak dağ kışlalarında.. Görmüyoruz birbirimizi.. Usul usul sis iniyor.. Kopmuş yollara.. Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin.. Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda.. Sevgilim sevgilim Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni.. Unutur gibi..ölür gibi daha az.. Yeniden ödetiyorum kendime Onca aşkın öğretemediğini.. Kolay değildi.. Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben.. Kaç acı birden imtihan etti beni.. Bir tek gece vardır insanın hayatında.. Ömür boyu sürer nöbeti.. Bu da öyleydi.. İyi ol.. Sağ ol.. Uzak ol.. Ama bir daha görme beni..
köpek ile ilgili şiirler, köpek şiirleri, en güzel köpek şiiri, köpek şiiri
Köpek
haziran köpeği uzaktan havlıyor ay yolun yarısında nemli dağları yalıyor gri şehrin uzak ışıkları göz kırpıyor, kırpıyor da deniz oluyor martı oluyor tuz oluyor haziran köpeği uluyor deniz yok ki olan bana oluyor
“Gül diktiğin bahçede Sana tuzak kurdular Şerbet sunduğun tasta Geri zehir verdiler “
“Sustum artık, Zakilere bu yeter Çok bağırdım Dinleyen varsa eğer:
Gül bahçelerimi gör de Baharımı anla”
“Bir elime güneş’ i, Bir elime ay’ ı verseler; İşte sana bu dünya, Sonsuz nimet deseler Vallahi vazgeçmem Bana verilen şu Hak Dava’ dan, Ya bu yolda can verip Ya ‘Hedef’e varmadan”
Hazinenin anahtarını sana verdim Belki sen ulaşırsın, biz ulaşamasak da
SORULAR Geçmişten geleceğe uzanan Bir yolun neresindeyim ? Daha hangi dağ ve engelli yollardan Çıplak ayaklarla gideceğim ?
Bu gün bir son, yoksa bir başlangıç mı ? Daha kaderin hangi çilesini öreceğim ? Uzak uzak yollar, çizgi çizgi önümde, Tercihi kader mi yapacak, ben mi vereceğim ?
Kanımı, göz yaşımı, istikbalimi, yıllarımı Ben kimden isteyeceğim ? Maznun mu, masum muyum ? Hesabını Allah’a, Allah’a, Allah’a vereceğim
Özgürlük Şiiri, Özgürlük ile ilgili Şiirler, Özgürlük Üzerine Şiirler
ÖZGÜRLÜK Şiir
Karanlığa her baktığımda Ansızın aklıma gelirsin Sen yoksun yanımda Kayboldum yokluğunda
Hasret duyarım sana Gecenin sessizliğinde Rüyalarımda… Her nefes aldığımda
Benden uzak olsanda Bensiz kalsanda Beni sakın unutma! Birgün yanına geleceğim Bekle beni ÖZGÜRLÜK!
Özgürlük
düşünceyi durduran uyku usu mumyalayan yalnızlık göğün ağırlığını taşıyan ağaçlar ağaçların ağırlığını taşıyan toprak
yürek yontusu tunç istenç sonsuzluğun sayısız boyutlarınca görkemli varlığın öğelerinde duyumsanan dirim düşler dizgesi gezegen, uzak yıldızlar bir özge özgürlük düşüncesi bir özge yaşamak için
Göz yaşları mahkumdan
Mahkumları göz yaşları İnci tanesi değil Alev topudur Düştüğü yeri yakar Kömür eder kül eder Mahkumların sesi Yanık olur yürek dağlar Mahkum olan pişmandır Önce sucu işler sonra düşünür Demir parmaklılar ardında Yaşayamayacağı hayatına Ölesiye üzülür Son pişmanlık fayda etmez oysa Mahkum ağlasa da yansa da Kara yazı yazılmıştır anlına
Ahmet Haşim O Belde, O Belde Şiiri Ahmet Haşim, O Belde Şiiri Ahmet Haşimin O Belde Şiiri
O Belde
Denizlerden Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin. Bilsen Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! Ne sen, Ne ben, Ne de hüsnünde toplanan bu mesa, Ne de alam-ı fikre bir mersa Olan bu mai deniz, Melali anlamayan nesle aşina değiliz. Sana yalnız bir ince taze kadın Bana yalnızca eski bir budala Diyen bugünkü beşer, Bu sefil iştiha, bu kirli nazar, Bulamaz sende, bende bir ma’na, Ne bu akşamda bir gam-ı nermin Ne de durgun denizde bir muğber Lerze-i istitar ü istiğna Sen ve ben Ve deniz Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz Topluyor bu-yi ruhunu guya. Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz… O belde? Durur menatık-ı duşize-yi tahayyülde; Mai bir akşam Eder üstünde daima aram; Eteklerinde deniz Döker ervaha bir sükun-ı menam. Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir, Hepsinin gözlerinde hüznün var Hepsi hemşiredir veyahud yar; Dilde tenvim-i ıstırabı bilir Dudaklarındaki giryende buseler, yahud, O gözlerindeki nili sükut-ı istifham Onların ruhu, şam-ı muğberden Mütekasif menekşelerdir ki Mütemadi sükun u samtı arar. Şu’le-i bi-ziya-yı hüzn-i kamer Mülteci sanki sade ellerine O kadar natüvan ki, ah, onlar, Onların hüzn-i lal ü müştereki, Sonra dalgın mesa, o hasta deniz Hepsi benzer o yerde birbirine… O belde Hangi bir kıt’a-i muhayyelde? Hangi bir nehr-i dur ile mahdud? Bir yalan yer midir veya mevcud Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hulya mı? Bilmem… Yalnız Bildiğim, sen ve ben ve mai deniz Ve bu akşam ki eyliyor tehziz Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz…
Tugbam sitesinde en güzel Güzel sözler Yeni sizler için hazırlandı . Buyurun Güzel sözler Yeni
En güzel sözler,yeni güzel sözler
Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim!
Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk gözbebeğin kadar yakın olsun. Umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun…
Bir an buruk bir acı saplanırsa yüreğine, gözlerin zamansız takılırsa, kulakların zamansız deli gibi çınlarsa bil ki bir yerlerde özlemişsindir beni
Gençliğine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken.
Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi?
Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek iÇİN
Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki…
Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti… En değerli hazinemsin benim, canımsın.
Bazı rüyalar diğerlerinden çok uzun sürer. Bazıları da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam şu an bu mesajı okuyor.
Hasret kapımda nöbetler tutuyor. Sevgilim uzak bir şehirde gözlerim onu arıyor…
Bir kuş olup gitsem, aşsam şu enginleri, varsam senin yanına. Öpsem doyasıya, koklasam seni…
En güzel yarınlar senin olsun, sen buna layıksın ömrün mutluluklarla dolsun. Eğer gün gelir de sen beni unutursan, inan ki tatlım canın sağolsun.
Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.
Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın karşısında. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.
♥ YALNIZLIGIN BOYLESI HAYAL ETMEK BILE MUMKUN DEGIL, AMA GERCEK, HAYALIN OTESINDE. BIR SU DAMLASI YALNIZ BIR OKYANUSUN ICINDE, OYSA BINLERCE DAMLAYLA IC ICE!
♥ KENDIMIZE UZAK BIR RUZGARIZ BIZ, UZERINE KUS KONMAYAN AGACLAR GIBI DURDUGUMUZ YERDE OLUR GIDERIZ. BIR BASKA ALEMDE KENDIMIZ OLMADAN ESERIZ.
♥ BIR CICEGIN ACMAK ICIN SEBEPLER BULDUGU GIBI, YASAMA DAIR SEBEPLER BULMAK ICIN YASIYORUM. EGER BIR GUN GELIRDE YASAMAK ICIN BIR SEBEP BULAMAZSAM OLMEK ICIN BIR SEBEP BULMUSUM DEMEKTIR.
♥ ELLERIMI HER UZATISIMDA BOSLUKTA KALIYOR, HER GUN KURDUGUM DUSLER HEP BOSA CIKIYOR, NE OLDUGUNU BILMIYORUM AMA, BIRILERI DUSLERIMDE HICKIRARAK AGLIYOR.
♥ YOKLUGUN SIRTIMA SAPLANDI BIR BICAK GIBI AKITIR TASA, TOPRAGA KANIMI DUNYA SENINLE AYDINLIK VE GUZELDI SIMDI BIN GUNES DOGSA GOTURMEZ KARANLIGIMI.
♥ BIR YERLERE VARMADAN, NASIL BOYLE HIC DURMADAN AKIP GIDIYOR GUNLER. YASAM DIYE VERDIGIN BUMU SOYLE. O MU SIRTIMA SAPLADIGIN HANCER!
♥ DAYANMAK ZOR YALNIZLIGINA AKSAMLARIN, UNUTMAK MUMKUN DEGIL SENI BIR SARKI GIBI AGIR AGIR ILERLEYEN BU ZAMAN ICINDE, HER AN BIR SARHOSLUKTUR SENSIZLIGIN VERDIGI.
♥ SU ANDA HICBIRSEY MUMKUN DEGIL. SU ANDA HERSEYDEN AYRI, HERSEYDEN UZAK VE HERSEYDEN MAHRUMUM BEN. SU ANDA SADECE YALNIZLIK VE KAHIR.
♥ ANLATSAM DERDIMI KIMSE ANLAMAZ, PERISAN HALIME GOLGEM ACIMAZ, OLSEMDE ARDIMDAN BIR KUL AGLAMAZ, BIR DOST ARIYORUM BULAMIYORUM!
belki birgun beni unutturacak biri cikacak karsina, belki ozlemeyeceksin beni, gozyasida dokmeyeceksin belki , ama bil ki bu gece yuregimdesin, her zamanki gibi.
kalk gel hangi uzak yerdeysen,erimeden karlar.gel gor daldaki beyazini sogunu havanin..duy sesini yaganin,havadaki sessizligin sensizligini..karlar erimeden gel…
ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, ve sevgiline hasret oldugun kadar ona yakinsin. unutma, yagmurun yagdigi kadar islaksin, gunesin seni isittigi kadar sicak…
yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken bir tatlı aşk gülüşü özledi gözlerim ve sen hangi alemde hangi düşlerde isen gel çünkü gülüşünü ‘ÇOoOk Özledim’
hasretin öldürdü beni! Şimdi geceler çaresiz, geceler sensiz, bir öpüşten daha sıcak şimdi yağmur damlası, gelip konar dudaklarıma sessiz. söylemişmiydim hasretin öldürdü beni hiç sebepsiz
Gecenin karanlığındasın, güneşin ışığında, Suyun damlasında, selin coşkusunda Kimi yanımdasın kimi rüyamda Ama hep aklımdasın sakın unutma…
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün çevrene karışırcasına.. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır.Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana…
Yokluğunda varlığını özlemem gerekirken; varlığında yokluğuna hasret bıraktın!
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Nefes almak değilmiş, yaşamak. Ateşlerde yanmak gibi bir şey, Seni severken,sensiz olmak
Şimdi biz neyiz biliyor musun? Akıp giden zamana göz kırpan, birbirine uzanamayan yorgun yıldızlar
Işıkları Kaldırıp Attım Bir Kenara !!! Anlıyor musun?Gökyüzü Güneş Olsa ,Sensiz Karanlıktayım
Gurbet
hasretin kurşun gibi düşer zamana kelimeler hoyrat ikindilerde çağırır seni gözlerim sıcak bir nefes gibi tutulur sevda nöbetlerine tutulur hasretine
seni sevmek adına ayrılığa isyan dağlara sabır ektim ve katran ve zift gibi toprağın tenine ilaç yağmura hüzün sardım
adını isyan koydum aşkın çiçeklerden önce ayrılığı çektim içime
gurbetindeyim ey yar sılam çok uzak iklimimde hazan var yeşilim kurak kuşatılmış her bir yanım her yanım tuzak
hira’dan bir rüzgar esse şimdi içime hey yar beni alıp bu diyardan sana götürse
medine’n olsun şimdi beton şehirler bir hicret kabul eyle var da bir yol gel göz göz olmuş yaralarımız bir derman bekler
sana salat, sana selam söylüyor diller hey yar hasretinin çöl yolunda yine garipler
Tugbam sitesinde en güzel Hüzünlü Mesajlar sizler için hazırlandı . Buyurun Hüzünlü Mesajlar
ümitlerimi Çaldın benden Artık Duymuyorum Dünyanın Sesini..
SEVGI BESTESININ NOTLARINI TUM INSANLARIN YUREGINDE HISSEDECEGI, HUZUNLERINIZIN DOSTLUKLARLA SILINECEGI, UMITLERINIZIN HIC BITMEYECEGI, SAGLIK, MUTLULUK VE BASRI DOLU BIR YILI SEVDIKLERINIZLE IRLIKTE GECIRMENIZ DILEGIYLE. NESE DOLU BIR YIL GECIRIN…
Her yolun açık olucağı huzur mutluluk dolu bir dünya istiyorum çokmu?
SENİ SEVMEK BELKİ ÖLÜM BELKİDE DİRİLİŞ GURURLUYSAN AŞKI AŞIKSAN GURURU UNUT AĞACA DAYANMA KURUR İNSANA DAYANMA ÖLÜR EN UZAK MESAFE BİRBİRİNİ ANLAYAMAYAN İKİ KAFA ARASINDAKİ MESAFEDİR
Belki Bir gün Mutluluklar içinde sana seviyorun Derim 🙁
HUZUN BIR YILDIZ KADAR UZAK, MUTLULUK GOZ BEBEGIN KADAR YAKIN OLSUN UMUTLARIN GERCEK, GERCEK MUTLULUKLARIN SONSUZ OLSUN…
ister çek git istersen yeniden sev bu kalp senin herzaman!
nerdesin birtanem nerdesin sen gelmiyorsan bari sesin gelsin mahkum etme beni sensizliğe yaşayamam…güneş erken batıyor sen yoksun diye geceler alışkın değil sensizliğe ben ben değilim sen gittin gideli nerdesin birtanem nerdesin şimdi
Sana bensiz Bir hayat vermek istemiyorum ben seni seviyorum senin beni sevdiğin gibi..
BIR UCURUMUN ONUNDEYIM BIR ADIM ATSAM UCACAGIM HAYALLERIMLE GOKYUZUNE, KARISACAK GOZ YASLARIM BIR GARIP HUZUNE, BIR TEK PISMANLIGIM KALACAK GERIDE SENI SEVDIGIMI SOYLEYEMEDIM YUZUNE…
Gözyaşlarımla Suluyorum Artık Anılarımı özlüyorum Anılardaki hayatımızı!
KAYBETTİM KÜÇÜK YAŞTA BABAMI KİMSE SİLMEZ YANAKLARIMI YAKAN GÖZYAŞLARIMI KADER İSTEDİ ONLA AYRILMAMI NE GELİR ELDEN EYY ZALİM FELEK….!!!!!! \”\”\”BABAM SENİ ÇOOK ÖZLEDİM
Gülsen 1’kere yüzüme yeniden başlarım seninle seviyorum seni desen hüzünleri üstümden atarım inadına.
GECE MIDIR INSANI HUZUNLENDIREN, YOKSA INSAN MIDIR HUZUNLENMEK ICIN GECEYI BEKLEYEN? GECE MIDIR SENI BANA DUSUNDUREN YOKSA BEN MIYIM SENI DUSUNMEK ICIN GECEYI BEKLEYEN…
Yarınlarımı Bugünlerimle Değişmek istiyorum yarınlarımda seni bekliyorum..
hayat bana yine yalan söyledi tam buldum sandığım aşkımı herşeyimi çaldı benden neden ben tanrım şuaz sevmesini öğrenemedim hep kaybetmeye mahkummu bu yürek ağlamaya gözlerim gülmek nedir bilmedim bu sevdaya düştü düşeli yüreğim ne yaptıysam dinmedi bu acı hep kaldı bende eserinizle övünün şimdi yalan sevdalarım
Belki Biraz Sevseydin beni herseye daha sıcak bakardık Yada Seninle Daha farklı yaşardık Sevgimizi.
HUZUNLERI KARLARA YAZDIM, GUNES CIKINCA ERISIN DIYE, SENI KALBIME YAZDIM ORADAN HIC SILINMEYESIN DIYE
umursamazlıklar içinde bıraktın beni ümitlerimi kırdın hayallerimi yıktın şimdi mutlusun galiba..
Aşk lisede edebiyat defterinin arkasına karaladıgım şiirler kadar saf degil artık….
Hüzünlerimi Yolluyorum Sana nasıl bir durumda olduğumu gör hisset, belki taş kalbin yumuşar.
BAZeN KAR NASIL HAZIN YAGAR BILIRSIN KURSUNI BIR GOKYUZUNDEN AGLAMAKLI ISTE OYLEYIM, KAPKARAYIM BU GUN GEL EN HUZUNLU, EN DOKUNAKLI SESINLE…
Bana gel derken gülüyordun şimdi git derken yüzüme bakmıyorsun bunun adı ayrılık olsun
İÇİMDE ÖZLEMİ BİTMEDEN DAHA GÖNLÜMÜ KEDERE BIRAKIP GİTTİ NE HOŞÇAKAL DEDİ NEDE ELVEDA YABANCILAR GİBİ BIRAKIP GİTTİ BIRAKIP GİTTİ GİTMESEYDİ ONUN KULU OLURDUM ÇİĞNEYİP GEÇTİĞİ YOLU OLURDUM BİR ÖMÜR AŞKIYLA DOLU OLURDUM NE YAZIK BUNLARI BİLMEDEN GİTTİ
okadar anıyı bıraktım geride hüzünlerimi sildim ama seni düşündüğümde hüzünlenir gecelerim sevdim seni bir kere artık adın hüzün çiçeği..
RUZGAR ACI ACI ESERKEN YUZUNDEN OKUNUYORDU HUZUN! HANI BIR GUN YAZARIM DEMISTIN YA, YAZARSIN DIYE BEKLIYORUM…
Sen Benim Artık derdimsin Senin ismin Hüzünlerim Anıların Kederim oldum Bırak beni yeter Bukadar Hüzünlü iLgi!