Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
Bu yazıda ünlü ozanlarımızdan Z. Osman Saba kitapları hakkında duygu ve düşüncelerini anlatıyor.
Sevgili okuma kitaplarım. O kitaplar aylara bölünmüştü. Kış aylarına düşen parçalarda kış resimleri vardı. Sonra, o resimler gittikçe değişirdi. Dallar, yavaş yavaş tomurcuklanır, ağaçlar çiçek açardı. Paltolu çocuklar, paltolarını çıkarmaya başlardı. O resimler böylelikle, bizlere de tatilin yaklaşmakta olduğunu hatırlatırdı. Bazen kitapların son sayfasını açardım. Orada bir kelebek veya çiçekli dala konmuş bir kuş resmine dalar giderdim. Bu sayfalara ne zaman gelece*ğiz? Bu sayfaları okuyacağımız günlere ne zaman kavuşacağız, diye düşünür dururdum. Oysa daha okulda yılın yarısına bile ulaşmamıştık. Sınıfımızın camlarını sert yağmurlu kış rüzgarları sarsıyordu. Böyleyken ben kitaplardaki o resimlere baktıkça yaz tatilinin hayallerine kapılmaktan kendimi alamazdım. Neler düşünürdüm neler … Sınavların başlayacağı günleri düşlerdim. Okuma dersinden hiç korkulur mu? Güzel bir Mayıs günü, sınav odasına girecektim. Öğretmenim beni güler yüzle karşılayacaktı. Önüme çıkan parça*yı okuyacaktım. Ben okurken dışardan kuşlar ötüşecek yeni yapraklanmış ağaçların sallandıkları görünecekti. Bahar yemişlerini satan satıcıların sesleri, çağrışmaları duyulacaktı. Öğretmenlerim okuduğum parça ile ilgili sorular soracaklar, ben hemen cevapları verecektim. Sonra «yeter» diyecekler, sınav odasından uçar gibi çıkacaktım. Okuma kitaplarındaki son parçalara baktıkça bunları düşünür*düm. Dost okuma kitaplarım. Onlarda neler yoktu? Kısa pantolonları diz kapakları örtecek şekilde biraz geçen saçları düzgünce taranmış güler yüzlü çocuk resimleri vardı. O kitaplarda temiz giyimli köylüler, babalar, analar vardı. Bu insanların güzel resimleriyle doluydu, okuma kitaplarım. Bu resimlerdeki insanlar güzel bir dünyanın insanlarıydı. Kötülük bilmezlerdi, iyilik*ten başka bir şey düşünmezlerdi. «Bizim gibi olun, iyilikten başka bir şey düşünmeyin» derdi. Bu unutamadığım eski okuma kitaplarından bugün bir tanesi bile yok. Onların şimdi hayalimdeki yapraklarım çevirirken yine de onları eskitmemek istiyorum. Onlardan ezberimde kalan parçaları yer yer okuyorum. Bu yüzden yangında yanmış kitaplar gibi sayfaların çoğu eksik. Sevgili dost okuma kitaplarım, sizleri zamanla bu kadar özleyeceğimi hiç bilmezdim. Böyle olacağını bilseydim, birkaçınızı olsun öbür kitaplarımın yanında saklamaz olur muydum?
Ziya Osman SABA
Bana Kitaplarımı Verin!
Okumak hayatın en zor işi belki de…
Kitaplar; keşfedilmeyi bekleyen bir umman, sevgi iklimiyle yoğrulmuş, buram buram kokan, rengarenk çiçeklerle bezeli bir cennet bahçesi…
Gönlümüze nazlı bir sevgili edasıyla akacak karşı konulmaz bir cazibe, yalnızlığımızı paylaştığımız vefakar bir arkadaş, dara düştüğümüzde başvurabileceğimiz kadim bir dost…
Dost edindim her birini kendime ben. Şiirleri, öyküleri, dün akşam okuduğum kitaptaki Ayşe’yi, Sefer’i, Dursun Dayıyı, figür olsun diye konmuş pek iyi tanımadığım üçüncü şahısları…
Bazen dostluklarını düşlerime davet etmekten korkarım. Karanlık, kapkaranlık bir hayaldir bu bendeki. Bazen onlarla birlikte bir katille arkadaşlık ederim; bazen bir sevgili, bazen de kıskanç bir aşık olurum. Herhalde en çok bu yönünü seviyorum kitapların. Her kitapta bambaşka biri oluyorum. Yeniden doğuyorum hayata…
Hayatta hiç yaşamadığım, belki de hiç yaşayamayacağım hayallerimi yaşatırlar bana. Zaten onlar olmasa hayallerim de olmaz.
Bir an olsun uzaklaşırım onların ikliminde dünyanın gamından, kederinden… Bazen göz bebeklerimde asılı kalan garip bir sızıyı, bazen yüreğime ümit tomurcukları serpen serin bir rüzgarı, bazen de rahmetin ufuklarında çiseleyen, kuraktan çatlamış gönlümü sulayan bir bahar yağmurunu barındırır kitaplar.
Bir hikaye bitti az önce… Gönlümdeki gazel seni söylüyor, seni heceliyor şiirin her mısrası. Senden bahsediyor kuşlar, ağaçlar, yer, gök… ve sana yöneliyorum ruhumun her zerresiyle, sana bağlanıyorum her kelimede anbe an, seni solukluyorum kelimelerin nefeslerinde, buram buram kokuyor gül-i reyhan nefesin sayfayı her çevirişimde, seni sayıklıyorum kitabım göğsümün üzerinde uyuyakaldığım her gecenin seherinde, boncuk boncuk terliyorum sabahlara dek…
Biliyor musun, sayfalara sinmiş senin kokun. Biliyor musun, sana bağlanmışım her cümlede…
Geçenlerde okuduğum şiirin bir dizesi geldi aklıma. Aklımı taktım kafiyeyi oluşturan yumuşak “g” nin çengeline zülüflerine taktığım gibi. Bana senden haber verir mi diye bekledim. “h” dinlenmek için otak oldu bana, “u” ile susuzluğumu giderdim. Nedense “s” den haber çıkmadı. Komşusu “ş” ye gittim, seni sordum. Güler yüzle karşıladı beni her ne kadar sert olsa da. Teskin etti.
Kendimi buluyorum her zerrede. Memleketimin sisli havalarına bağladığım umutlarımı, ayrılıklarımı, heyecanlarımı, amansız bir hastalığa yenik düşen annemi, babamı, hiç usanmadan anlattığı hikayelerini dinlediğimiz dedemi, kuyruğuna teneke bağladığımız can havliyle sokak sokak kaçan kedileri, başbaşa verip ayazlı gecenin kutup yıldızına dilek bağladığımız zamanları, akşama kadar patlak bir topun peşinde koştuğumuz ilkokul günlerini, tebeşire benzeyen bir taşla tahtayı karaladığım günleri, gönlümü kaptırdığım; ama bir türlü açılamadığım…
Bundan da ötesi seni buluyorum çevirdiğim her sayfada, beni buluyorum… Şâir, hükmünü kağıda söyler. Gönlünün fermanıdır her kelam. Kalem erbabı kendi dünyasını oluşturur hayal alemlerinde. Malzemesi; sevgi, şefkat, gözyaşı, kelimeler ve el değmemiş hayalleridir. Hayallerini kelime tuğlalarıyla inşa eder sevgiyle, şefkatle… Emek işidir kelimelerle hayal dünyasını inşa etmek. Gelişigüzel bir sıralanış değildir kelimelerdeki ahenk. Tek tek, yavaş yavaş şekillenir kelimeler arasındaki samimiyet. Duvar ustasının tuğlayı dizmesine benzemez bu. Emek ister, sevgi ister, fedakarlık ister, şefkat, samimiyet ister…
Ben şimdi o emeği solukluyorum kitabımın büyülü ikliminde. Sana bırakıyorum dünyanın debdebesini, gamını, kederini… Sana bırakıyorum her şeyi. Bana kitaplarımı verin, dostlarımı, arkadaşlarımı. Ben onlarda buluyorum kendimi, ümitlerimi, hayallerimi… Onlarla inşa ediyorum kıskanç gözlerin dokunmadığı dünyamı. Yarınları sana bırakıyorum. Ben kendimi aldım, bir de kitaplarımı. Gidiyorum… Hayallerimi yaşamak için!..
Ellerin vardı, sıcak ve masum. Ellerin, hayal gibi, düş gibi… O zaman talihime yardı ellerin. Beyaz bir gecede, iki kuş gibi, Omzuma nasıl da konardı ellerin?..
Hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir? O değirmen altı, o zümrüt koru, İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer, Ya o çapkın çapkın kestanecikler!… Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe, Kanardı ellerin! Mendilimi sarardım üstüne, Avcumda sahici bir hasta gibi İncecik incecik yanardı ellerin!
İnsan, soyununca hissediyor, Gittikçe katılaştığını yerin!.. Tanıdık bir film geçiyordu gozlerimden, Gel gör ki, en güzel yerinde, Ansızın kopardı ellerin!
Sonra, dört yabancı el, Dört yorgun omuz, Mezat kapısında bir kuşluk vakti, Çekince ipini mesafelerin; Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!.. Bir tünel gerindi sefil, kapkara! Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü! Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin! Böyle bilmediğim uzak yollara, Beni bırakmasa ne vardı ellerin!
Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı, Ve işte böyle sonu!.. Şimdi, ışıklar sığ, Gölgeler derin… Mor sarmaşıklarla örtük balkonu, Kafur kokusundan, od ağacından, Dört arşın geceye sardı ellerin…
Ben Kimseyi böyle çıldırasıya sevmedim. Zorla değil ya Sevemedim işte.. Kimseler yer etmedi içimde.. Senin Her yanımı.. Sarıp sarmaladığın kadar. Kan yerine Senin damarlarımda dolaşıp İliklerime işlediğin kadar…
Ben Bir tek seni. Bugün.. Yarın.. Ve daima Hep seni seveceğim.
Kalbinde ben kaldıkça Ve yaşadıkça.. Adının her harfine.. Kirpiğinin Saçının her teline.. Binlerce şiir yazacağım.
Yaşadığım her günün sonrası Zindan karası gözlerin Zindan karası saçların Süslerdi gecelerimi. Sen bilmezdin.. Ellerini ellerimde tuttuğumda O karanlık gecelerde Yıldızlar kadar ışıldayan bendim.. Her hangi bir gecede Gökyüzüne baksaydın beni görebilirdin . Belki o zaman Ben diye .. Ellerine yüzüne Bir avuç gökyüzü sürebilirdin.
Kır çiçekleri kadar keskin kokun vardı Soluduğum havada. İçtiğim her bardak çayda.. Her bardak suda.. İçtiğim her kadehte.. Yudumladığım sendin. Bilmezdin. Sen de içerken bir bak bardağına Kadehine.. Mutlaka beni göreceksin. İşte o zaman.. İstersen.. Seni içtiğim gibi Sen de beni içeceksin.
Şimdi Sen varsın ya dünyamda.. Artık sırtım gelmez yerlere… Sen de kendini bana bırak Mutluluk işte o zaman gelecek Önümüzdeki bütün kapıları açılarak…
Artık biliyorum.. Her şey Gün gibi açık.. Gün gibi ortada…
Sen /benim/ Günlerimi binbir renkte Fener alaylarına döndüren.. üzümü güldüren İyilik meleğimsin. Sen benim içinde yüzdüğüm Denizimsin okyanusumsun Sen benim huzur bulduğum Sessiz maviliğimsin.
Nereye gittiği önemli değil bölünmüş zamanın içinde.
Artık sevgilim değil, herkes onunla konuşabilir.
Artık anımsamıyor, gerçekte kim sevmişti onu ve kim aydınlatıyor uzaktan, düşmesin diye.”
René Char
Yalnız benim, değil ki:İnsanların sevgisi, hep bencilcedir.Ve her sevgi, karşılık beklentisi yaratır, ister istemez. ‘anne sevgisi’ dâhil..Belki de, asıl o!..
***
“hep kendini düşünüyorsun!..” demesi, gözümün önünde:Üzerinde siyah yağmurluğu -incecik olanı-; yüzü asık, hafif ağlamaklı sanki:Öfkeden mi, belli değil.. saçları, normalin aksine dağınık; bu görüntüsü, gerilimi arttırıyor.Sâkinliğimi koruyorum.Kulağımda çınlıyor bağırışı..
***
İki isimli kadınlarda, bu hep vardır:Kullanmayı tercih ettiği isim, daha ‘modern’dir; diğeri ise, büyükannesinin falandır: ‘eski’ bir isimdir hâliyle; kadın, onu kullanmak istemez.Ama, kişiliğine etkisi de kesin olmuştur: Genelde ‘olgundur’, iki isimli kadınlar:Hırçınlıkları ‘yoğun’ ama örtülüdür..
***
Bir keresinde, benzer bir şekilde tartışmıştık.Birbirimize çok kızmıştık.Ben de, onun kadar sinirliydim ama sâkin durabiliyordum.O, ne yapacağını bilemiyor gibiydi.
Bir kadın, sinirinden yumruğunu sıkıyorsa, seyretmeye değerdir:Bacağını da, şiddetle yere vurmalı ardından. Erkeğin ‘zaferi’ ise, bu kadardır ancak.
Ben gidince de, arkamdan ağlar şimdi, diyordum içimden; hem git der, hem de gidince ağlar:Hâlbuki, ağlayan kadınlara inanmayalı, çok oldu.Bunu, zaten biliyor olmalı..
***
Eve döndüğümde, uyuyamadım. o gün, içkiye tövbe ettim.Yatakta dönüp, durdum; kalan ömrümden ödünç aldığım uykuyu daha verimli kullanmalıydım:Ertesi gün, erken kalkacaktım.
***
Gözlerine baktım: tam, ağzımı açacakken, susmaya karar verdim; konuşursam, mağlup olurdum: karşımda bir kadın vardı.Susmayı sürdürdüm, kendimi galip sanıyordum.Neredeyse gülecektim; zaferimi kutlamak istiyordum:Tuzağına düşmemiş, saçma feryatlarına cevap verme gereği bile duymamıştım.Kendimden emindim.Kendimden eminken, karşımdakini daha çok seviyorum: rekabet yok oluyor:Mutlak galip benim. yanıldığımı fark ettim:Karşımda bir kadın olduğunu unutmuşum; kendi kendime söylendim:Saçma teorilerini erkeklere sakla!..
***
Gidiyordu.Sokak lambası, tam tepemizdeydi: gölgesini, ayaklarımın dibine düşürmüştü; kendi gölgemin olmadığını düşünüyordum.Başımı eğmiş, dinliyordum:Yüzüne bakamadım.Gidişini, gölgesinden izledim.
Konuşamadım: söyleyecek sözüm yoktu; gidişini kabullenmek istiyordum. kabullenmiş gibi yapıyordum: Yapmak zorundaydım.
***
Bilmediğim bir sokaktayım: yürüyorum; eve gitmem gerekiyor: yanına koşmam, artık anlamsız: yabancıyız: Birkaç saat geçti sadece; ama, ben onun hiçbir şeyi değilim şimdi.
Kendime kızdım. artık yoktu: onu kaybetmiştim. yağmur aradım, yağmadı.
***
Her zaman yürüdüğüm, kalabalık yol.
Eve ulaşmak istiyorum.
Bugün ne ben, eski benim; ne de bu yol, o bildiğim yol..
seviyorum seni senden habersiz hayalimde tutuyorum ellerini hayalimde geliyorum göz göze hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum ve o gün gelecek biliyorum hep uzaktan seyrediyorum seni en çokta gözlerini her yere bakıpta beni göremeyen gözlerini… oysa sevgimi anlatmak isterdim sana ne kadar büyük olduğunu ne kadar özel olduğunu hani havayı içine çekersin nefes alırsın yaşamak için hani kana kana içersin ya suyu işte öyle birşey… yaşamak vardı seninle bu hayatı aynı duyguları hissetmek vardı akşamdan kalma sohbetleri uzatıp sabahlamak vardı günlerce ama yoksun ki… bekleyeceğim seni ömrüm yettiği kadar son nefesimi verene kadar hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim elbet birgün geleceksin adını koyamadığım sevdam…
Benim de bir zamanlar sevdiğim vardı Beyaz dantel yakalı liseli bir kız. Bağlarda, bahçelerde, yaylalarda yeşeren Al karanfiller gibiydi aşkımız…
Gülünce içimde rengârenk güzel, Güller açılırdı iri. Hani bilirsiniz ya yıldızsız siyah Geceler gibiydi gözleri.
Bir mermer çeşmeden akan su gibi, Geçip gidiyordu günlerimiz. Biz bize yaşıyorduk kendi kaderimizi Bütün yaratıklardan habersiz. Ve yuvada bekleşen sabırsız, küçük Serçeler gibiydik ikimiz.
Gözleri konuşurdu susunca, mahzun: ‘Seni seviyorum’ derdi. Sevdadan, gurbetten, hasretten yana Sıcak türküler söylerdi…
Üstelik bir ceylan gibi sebepsiz Ürkek halleri vardı. Ayrılık deyince oturup sessiz Çocuklar gibi ağlardı.
Bilmiyorum şimdi kaç yıl, kaç mevsim İçli mektuplar yazdık. Bazen yan yana yürür, beraber otururduk Ama konuşamazdık.
Ben görmedim şimdi öyle diyorlar Büyümüş artık liseli kız, gelin olmuş… Unuttum her şeyi diyormuş Ve her gece rüyâsını nur topu kadar güzel Sarışın çocukları süslüyormuş.
Görsem çocuklarını şimdi diyorum Bakamam yüzlerine çaresiz Bana bakar çocuklar sessiz. Çocukları gözlerinden tanırım Biliyorum, hiç birşey bilmezler ama Bakamam, utanırım
özlem bitti Sona erdi fırtınalı günlerim Özlem rüzgarları çiçek açtı, gel Doğdu özgürlüğün ısındı içim Özlem taburları çiçek açtı, gel
Özgür ocağında gururum kaynar Serildi yerlere demir kapılar Ayrılık sancısı bitti güzel yar Özlem sabırları çiçek açtı, gel
Kendi öz yurdunda esir olmuştun Esaret altında kalpten solmuştun Yine de doğruyu Hakta bulmuştun Özlem zikirleri çiçek açtı, gel
Soydaşın Türkiye’m sevdalı sana Öz kardeşim gel de kavuş Atana Türk’ün havasını doldur kanına Özlem nefesleri çiçek açtı, gel
Çok şükür güneşi gördü gözlerim Birlik şarkısını söyler sözlerim Ak toprağa secde eder yüzlerim Özlem zincirleri çiçek açtı, gel
Gönderen: enes şimşek
ADINI KOYAMADIĞIM SEVDAM
seviyorum seni senden habersiz hayalimde tutuyorum ellerini hayalimde geliyorum göz göze hep bende seni diyeceğin günü bekliyorum ve o gün gelecek biliyorum hep uzaktan seyrediyorum seni en çokta gözlerini her yere bakıpta beni göremeyen gözlerini… oysa sevgimi anlatmak isterdim sana ne kadar büyük olduğunu ne kadar özel olduğunu hani havayı içine çekersin nefes alırsın yaşamak için hani kana kana içersin ya suyu işte öyle birşey… yaşamak vardı seninle bu hayatı aynı duyguları hissetmek vardı akşamdan kalma sohbetleri uzatıp sabahlamak vardı günlerce ama yoksun ki… bekleyeceğim seni ömrüm yettiği kadar son nefesimi verene kadar hatta daha ötesinde bile bekleyeceğim elbet birgün geleceksin adını koyamadığım sevdam…
Sabaha karşı mıydı bilmiyorum yoksa akşamüstü müydü belkide gece yarısı bilmiyorum girdi odama pencereler perdeli perdesiz ben basma perdeleri severim ama tül perdeler de vardı kara ustorlar da ustorları çekip çekip bırakıyordum bir daha inmez oldu kimisi kimisi bir daha çıkamadı yukarı ve camları kırık pencereler elimi kestim kimi camsızdı büsbütün camsız pencereler içime dokunur camsız gözlükler gibi
Pencereler yağmur yağıyordu camlarınıza kızıl saçları kederli uzun ben alt dudağımda cıgaram türkü söylüyordum içimden yağmur sesini kendi sesimden çok severim
Pencereler beşinci katta güneşli boşluğunuzda bir deniz bir deniz mavi yüzük taşından serçe parmağıma geçirdim usulcacık üç kere öptüm ağlayarak öpüp alnıma koydum üç kere
Pencereler çıktım kırmızı velenseli yataktan çocuk burnumu dayadım terli camına pencerenin oda sıcaktı ve genç anamın kokusu vardı odada dışarda kar yağıyordu ben kızamık çıkarıyordum
Pencereler sabaha karşı mıydı bilmiyorum belki de gece yarısı bilmiyorum odamın içindeydi yıldızlar ve gece kelebekleri gibi çırpınıyorlardı camlarınızda ben onlara dokunmaktan çekinerek açtım sizi pencereler salıverdim yıldızları geceye aydınlık sınırsız hür geceye yapma ayların geçtiği geceye
kurtlar duruyor ayın altında hasta aç kurtlar kurtlar duruyor önünde pencerenin kadife perdeleri kapasam da sımsıkı ordadırlar bilirim gözetliyorlar beni
Pencereler düştüm bir pencereden bir güzele bakarken dünya halime güldü güzel dönüp bakmadı belki farkında değildi
Pencereler pencereler kırk evin penceresi odama girdi ben oturdum birinin içine sarkıttım ayaklarımı bulutlara bahtiyarım diyebilirdim belki
Ateşle oynamışlar, İki kardeş bir ara. Odalarını sarmış, Dumanlar kara kara.
İtfaiye gelmiş de, Söndürmüş bu yangını. Tutuşan yuvaları Olmadan kül yığını.
Bütün oyuncakları, Birer birer yanmışlar. Yavrucaklar korkudan, Düşünüp hastalanmışlar.
Doktor ikisine de, Yetiştirmiş ilacı. Yangınlar ölüm gibi. Pek acıdır, pek acı.
Tevfik ÖZBEN
Orman Yangını
İkimizin de ateşe ihtiyacı vardı Evlerimizden uzakta geçirdiğimiz Kamp günlerinde. Üşüdüğümüz anlarda ısınmak, Karanlıktan kurtulmak, Acıkınca yemeklerimizi ısıtmak için.. İkimizin de ateşe ihtiyacı vardı… Sen yakmasan belki ben yakacaktım.. Sen yaktın diye ben odun atmasa mıydım? Amaç ateş yakmaktı sadece İhtiyaca binaen… Amacımız Beyoğlu sokaklarındaki gibi Tarihi evleri kundaklayıp Yerine beton binalar dikmek değildi ki? Sadece ateşe ihtiyacımız vardı.. Sadece rüzgarın çıkacağını kestiremedik Rüzgarın çıkıp alevleri dağıtacağını, Masum bir ateşi yangına çevireceğini, Etrafa korku saçacağını kestiremedik. Bilemedik her tarafa uzanıp, her şeyi yakacağını Bilemedik ormana sıçrayıp önünün alınamayacağını. Bir şeyler yapmalıyız, söndürmeliyiz bu yangını Engellemeliyiz memleket faciasına dönüşmeden… Yanacak olan sadece sen ve ben değiliz Kuru ağaçlar da yanacak, yaşlar da… Yıllanmışlar da yanacak, yeni filizlenenler de. Geçmiş yanacak, bugün yanacak, Daha da kötüsü yarınlarımız yanacak.
YANGIN
Korkuludur ateş aman Sıçratmayın hiç bir zaman, Gözler bile görmez olur Kaplayınca kara duman
Dikkatsizlik bunun başı Bırakmıyor dağı taşı Önlemezsem yakar geçer Hem kuruyu hem de yaşı.
Kurtulmanın çıkar yolu Kovalarım suyla dolu İtfaiye çabuk gelir İşletirsem telefonu.
A. AYAYDIN
Yangın
Telefon yokken kentlerde, Yangın çıkınca bir yerde, Dumanı, ilk gören adam Seçerek yüksek bir dam: “Yangın vaar!” diye inlerdi O, ne korkulu günlerdi Çoluk, çocuk, hoca, hacı, Bir o kadar tulumbacı, Takır takım koşarak, Yangın yerine giderdi Çoğu kez onlar gelmeden, Yangın evi kül ederdi İtfaiye kuruldu da Yangın derdi sona erdi
Abla İle İlgili Şiirler,Abla sözleri,abla sevgisi güzel sözler,ablaya resimli güzel sözler, abla şiirleri resimli, abla ve kardeş resimleri
Abla
İnanılmaz bir mutluluk var içimde abla İnanılmaz bir sevinç
Gün doğuyor artık yüzüme Gülüyorum abla gülüyorum yarınlara
Benim de artık topum olacak plastikten Kalemim, kağıdım, silgim Ben de artık koşacağım ablam ümitle yarınlara
Okulum olacak gideceğim Önlüğüm var giyeceğim Ablam sen de gül benimle Meğer sesimizi duyan varmış yarınlarda…
Fahriye Abla
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçende akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şey değişmez zamanla, Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Öyle bir zamanda bırakıp gittin ki bizi. Arayıp sormadın bile. Hayal meyal hatırlıyorum güzel yüzünü. 4-5 yaşlarında var yoktum. Her kez akşam olunca babasını karşılardı kapılarda. Ablam la ben camın önünde beklerdik gelmeyen babamızı.
Anlatırdı çocuklar okulda babam bize yardım etti. Beraber ödevlerimizi yaptık hafta sonu gezmeye gideceğiz. Ya da babamız bize çok kızdı derlerdi. Yoktu ki babamız bize kızsın. Sevemez olmuştum bayramları seyranları. Baba olmayınca bir anlamı yok ki. Sabah erken kalkmaya güzel giyinmeye hem saten bir annem vardı el öpülecek. Olsa idin birde sen. Her bayramda bir balon isterdim. Başka da hiçbir şey.
Bak baba karnemi de aldım. 5.sınıfa geçtim hem de takdirle. Öğretmenim de bir kalem hediye etti. En güzel en içten duygularını bu kalemle yazarsın diye. Senden başka kimsem yok ki duygularımı yazacağım. Anne’me ablama zaten söylüyorum.
Her gün şehitliğin önünden geçiyorum okula giderken. Bu babalar gününde bari gel hiç olmazsa rüyama. O mübarek elini öpeyim. BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN…
ben artik büyüdüm baba hata yaptim ama hatami anladim sen kissan bile, dövsen bile babamsin senin vurdugun yerde gül biter baba affet beni baba bana SEN göz kulak oldun beni SEN büyüttün SEN kucagina aldin SEN sevdin SEN korudun benim icin SEN üzüldün SEN korkdun bana birsey olacak diye hic bir eksigim yok herseyim var cünkü hep sen yanimdasin bana güc veren sensin ve seni istemiyerek üzen benim AFFET BENI BABA
BABA
Sevgisiz çıkarsan hayat yoluna Dünyada tek başına kalırsın baba Unutma ki bizler hep biriz Birlikten güç doğarmış baba
Karanlık yüreğinin efendisi olmuş Bizi karanlığa neden sokarsın baba Yüreğin korkuyla beslenir olmuş Bizi neden korkutursun baba
Neden bu şiddet bu celal Biz sana ne yaptık ki baba Her zaman kanımız sana helal Bizi neden yaraladın ki baba
Bunca yıl umutla bekledik Umutlarımız acıyla söndü baba Ufacık gülüşüne bile sevinirdik Artık bize gülmez oldun baba
Baba şefkati nedir bilmez misin Bunu neden bize çok görürsün baba Dayanışma nedir bilmez misin Neden hiç yanımızda değilsin baba
Baba olmaya hiç çalışmadın Aldırış bile etmedin baba Sende alıp başını gidersen bir gün Kin nefret ayırmasın bizi baba
Baba Sevgisi
Bir baba vardı Ailesini kollayan Ailesine yardımcı olan
Bir baba vardı Sevgiyle Ailesine baka
İşte bu benim babam Ailesi sevinçle babaların yanına koşan Bir baba
BABACIM
BABACIM SENİ SEVİYORUM HAYATTA EN KIYMETLİ ŞEYLERDEN BİRİSİN BENİM İÇİN EN SEVDİĞİM ÇİÇEK EN SEVDİĞİN GÜN VE SEVDİĞİM HERŞEY SENİ İFADE EDER BANA CANIM BABAM
Babaya Haykırış
Çocuklar ölene ağlayamazki Gitme baba diye yalvaramazki Çocuklar babayı unutamazki Dönülmez gidişin böylemi baba
Seslensem sesimi duyarmısınki Ay geçer yıl geçer uyanmassınki Muhtacım elimi tutamassınki Dönülmez gidişin böylemi baba
Bir mezar taşına işte baban dediler Ağladum elime hep resmini verdiler Sordum çaresi dönülmez dediler Dönülmez gidişin böylemi baba
Nerdesin Baba
Bu dünyada ne yaşarsam yaşiyim Ne kadar mutlu olursam oliyim Hayat tüm isteklerimi versede Hiç bi sevgi senin yerini tutmuyorki baba
Artık o küçük kızın değilim baba Büyüdüm Ama yıllar geçtikçe Özlemini daha çok büyüttü içimde Ve benim bu aciz bedenim Özlemini taşımaya yetmiyor
Çok canım yanıyor baba Yüreğimin bi yanında sanki koca bi yara var VVe senden başka hiç kimse O yaraya merhem olamıyor Ama sen yoksun
Çoooook uzun zaman oldu seni görmeyeli Artık rüyalarımada girmiyorsun Resimlerinde yetmiyorki hasretimi dindirmeye Sana sarılmak sarılmak sarılmak istiyorum yaa
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim boz bulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim…. Ya sen Beni sevdin mi ?
Ümit Yasar OGUZCAN
SeninLe 0Lmak..
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek. Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek. Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun? Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan seninle konuşan herkesi cocukça kıskanmak. Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun? Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kırçiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek. Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara, aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların, türkülerin, şiirlerin her mısrasında seni bulmak. Seninle olmanın en zor yani ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek… Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalınayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkca tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime. Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken… Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara, aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten, ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni Ama sen hiç benimle olmadın ki… Ya aklın başka yerlerdeydi ya yüreğin !!!
Melankoli
gül dalında kanar kankırmızısı küçük bir serçe ağaca konar cılız bir yaprak düşer dalından amansız bir sıcaklık basar ikindiyi içimde koca bir boşluk, can sıkıntısı atarım kendimi içimdeki uçurumdan
hüzünlü bulutlar iner sonsuz maviliğe rüzgarlar toz kaldırır toprak yollardan uzaklardan yağmur kokusu gelir burnuma salınır ağaçlar, yaprakların seslerini dinlerim hasret sarar içimi, iki gözüm yoldadır nedensiz terki diyar eder düşüncelerim
yükselir sesleri akşamüstü kırlangıçlarının pastel renklere boyanır yorgun gün tutar nefesini akşamüstü, yaprak kımıldamaz birileri biryerlere ateş atar tutuşurum kurumuş yanlarımdan gönlümde koca bir orman yanar
serinlik çocuklarının sesleri doluşur alacalığa iki sevgili tutar evinin yolunu el ele tüm kapılar örterler geceye kendilerini bir akşam kasvetidir düşer üstüme sanadır tüm düşüncelerim, hasretindeyim gecenin ağırlığı çöker ezer beni
ara ara baykuş seslenir derinlerden bir köpek korkusunu havlar karanlığa yorulmuştur lambalar, söner ışıkları ve gözümün önüne gelirsin, seni görürüm sevdiceğim, özlemisin biten her gecemin her defasında ben, sabaha çıkmaz ölürüm
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
CEMAL SÜREYA
Kırık Kalp
En iyleşilmez yaramdır aşk benim Çileden,dertten bir habercidir Bir ömrün dökülen son yaprağı Gece kadar uzun,hayat kadar eskidir
Kimbilir bozulan kaçıncı tövbedir bu Bu kaçıncı sancıdır içime saplanan bazen Yağmur yüklü bulutlara benzer Sağanak sağanak dökülür gözlerimden
Firari bir mahkumdur,içimde saklanan Boynum bükük,kalbim kırık,darmadağınım Bir sır saklı gözlerinde,anlamadığım
Hasret yüre, derin sızı Gönlümün sultanı,ömrümün yazı Yaşamak seninle güzel,ölmek seninle Sevmek,sevilmek,dünya seninle güzel Kırdığın kalbimi hasretinle sardım Bir ateş yaktın ki,yandıkça yandım
YASEMİN
Kırık Kalp
Bir başlangıçtı ayrılık Yalnız adımlarım için Düzendi bu kaçık hayat Açılan bir pencere Kırılan bir kalp
Ayrılıkdı ders olan Yalnızlıktı konu Yoktu parlayan yıldız Gülen insanlar Kırılan bir kalp
Yoktu parlayan güneş Kıyıya vuran hırçın dalgalar Umutsuz yaşam Direnecek bir hayat
Yaşamak vardı, kaçamak hayatı Duygusuz bu zamanı Direnmek vardı, mutsuzluğa Yakalamalı, yeni hayatı
Orhan Eren Uncu
KALBİM DİNAMİT KUYUSU
Beni, gözlerin götürür Gözlerin Aşkla, acıyla… Kuşatmışlar Sesimi, soluğumu Kesilmiş Tuz-ekmek payım Vurgunum Ve darda, Gözaltındayım. Dal, kor keser Penceremde açarsa Kuş, vurulur Üzerimden uçarsa. Ve hal böyle böyle, Yol bu yöndeyken Gelir, Ki her gelişinde Daha da içten Gelir, Soluk soluğa Benim olursun. Amansız sarmasında Kollarımın Esrik, Çığlık çığlığa Erir, kar gibi vücudun… Nicedir, Kahpe ağzında Bir salgın, Bir deprem gibi künyemiz. Nicedir, Başımıza zindan dünyamız. Biz ki Yarınıyız halkın, Umudu, yüzakıyız, Hıncı, namusu… Şafakları, Taa şafakları Hey canım, Kalbim Dinamit kuyusu…
AHMED ARİF
DAYAN KALBİM
Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.
Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
NECİP FAZIL KISAKÜREK
KALBİM UNUT BU ŞİİRİ
Uğuldayan ve hep uğuldayan bir orman kadar üşüyorum şimdi yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda yanlış ve zehirli çiçekler açıyor Kanımda kocaman gözleriyle bir çığlık
Su ve ses kadar beklediğim ne kaldı geride,bilmiyorum uzanıp uyumak istiyorum gölgeme ve sarınmak o kocaman gözlerin uğuldayan rüzgarlarına
Bir acıyı yaşarım ben zehirden çiçekler üretirim kömür karası uçurum kadar bir yalnızlık yaratırım kendime,atlarım Anısı yoktur küçük rüzgarların
Yapraklarım yok artık kuşlarım yok büsbütün viran oldu dağlarım ezberimdeki türküler de savrulup gitti ömrümün karşılığı kalmadı sesimde sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü
Yanlış.. daha baştan yanlış bir şiirdi bu, biliyorum ve belki ömrümüzün yakın geçmişi bu kadar doğruydu ancak, kimbilir Kalbim unut bu şiiri AHMET TELLi
AŞK VE KALP
Bir kalb ki onun sevmesi aldanması yok Tutkunluğu yok , bir güzele yanması yok Bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe Aşksız geçecek günlerin faydası yok
Tugbam sitesinde en güzel Yıkıcı sözler sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Yıkıcı sözler Unuttum Sanma ihanetini Sana en büyük Mutluluğu Veriyorum Ayrılıklarımla Sana Güle Güle..
Adını yazdığım Yollarda Şimdi Ağlıyorum Nefret ediyorum Senden Dünyamı Yıktın Zalim!
Ben Yıkılmış Dünyamın içinde Kazazedeyim Senin Sayende hayatımdaki göçül Duygularımın Altında Can Çekişiyorum.
Güzel Olan Neye Yarar Artık hayatımda Sözlerinle Yıktın Yaşama Sevincimi Şimdi bana gel Diyorsun Buna Kendin inanıyormusun?
Aşkı Seninle Değil Yıkılmış dünyamda Yaşamak istiyorum Yıkılan hayallerime Gülerek inanmak istiyorum kendi dünyamda Yıkılmak istemiyorum Artık Çıktın hayatımdan.
Bir Kalbim Vardı umutlar besleyen gözlerim vardı geleceğe inanan şimdi yıkılan umutlarımı topluyorum tek tek! bırak çek git istemiyorum seninle geleceğe yürümek!
Küçük umutlarla baktığım geleceğime şimdi yıkılmış gözlerle bakıyorum senden bir medet ummuyorum hayatımda olma bunu istiyorum!
insan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin hayatımı zehir edicek kadar şerefsizsin.!!!
Müzikler Şiirler Artık olmaz yıkılan hayallerime çare sadece duygularım kaldı bir tek elimde hayata gülüyorum yinede…
Yıkıcı Sözlerine Ağlasada Bu GönüL, unutup Giderim gülüm! sen bak eğlenmene yıkılacaksın sende günün birinde, ozaman görücem seni bende!!!
Çektim Duygularımı hayatından şimdi git kime istiyorsan ver duygularını sormam neden diye! Ama Unutma Adımı Hatırlıyacaksın Her Hareketinde!
Yıkıcı Değil yapıcı Olamaya Çalıştım bu hayatta beni Bir Sen Anlamadın Birde Sevgi bilmeyen kalbin Anlamadı, Günün birinde Anlasanda geç Olucak Ağlıyacaksın…
unutma beni Kırdığın Sözleri çıldıracaksın gözlerinden yaş dinmeyecek üzülüceksin her gece ozaman Beddualarımla hayatına Çizgi Çekeceğim bunu unutma!
ben Seni Nasıl Sevmişim Şimdi Anlıyorum Kör Olmuşum Seninle Geçirdğim hayata yanıyorum! Zaman Ağlıyor Bana Derlet Çoğalıyor Dünyamda Ama Sana lanetim bitmeyecek Bunu Asla Asla unutma!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin, Sen Asloında Keşke Olamayacak kadar Aciz Hatırlanmayacak kadar Değersizsin!
Başkasını Sevdinde Mutlumu Oldun Gözlerinden Yaşlar eksikmi Oldu? Seni Seveni Değil Seni Kötü Amaçları için Sevenle mutlumu Oldun Şimdi Anladınmı Sevenin Değerini Şerefsiz!
Yoluma Çıkma Sakın üzülürsün! Adımı Anma Sakın Sana Olan nefretimle Yanarsın! Senin Adını Sildim ben Artık tek başınasın!
Gece öldürdün beni yarınlarımda Süründüm Ama Sonunda Yürümeyi yeniden öğrendim! Şimdi Git Başka Kucaklara üzüldüğünde Anlıcaksın Neler Sildiğini Sosyetik Aşklar Adına..
ben Seni Temiz Yüreğimle Sevdim! Sen Beni Kötü Emellerinle hep süründürdün, Kalbe Söz Geçmesede güLüm Nefretim Seninle Adım takıntı Olacak hayatında!!!
Kime Kullandıysan bana Kullandığın Aşk Nagmelerini Şimdi Git Kullandığında Ara Sevgiyi, Sen bana Ulaşamazsın Artık! Yıktım Seninle birlikte yalan Hayallerimi Şimdi yeni gerçek geleceğe Yatırım yapıyorum.
Ne Oldu boşmu çıktı yalan Sevdaların, üzülme Sen Bunlara layıksın Dert etme Zaten Sende yalansın!
Sen hayatıma Güneş gibi Doğsanda, Yanlışların Affedilmez Artık Sabrım taştı Ne güneş ne Ay umrumda Değil Battın hayatımda, yeni Aşklara yelken Açtım..
Sen yalansın Sözlerin Duman, Sen hayalsin yalan dünya içinde kalmış yalan dünyaya bağlanmış birisin benim için..
Boşuna yalan Sözler Söyleme Bana Sözlerin Destekli yalan Söylesede gözlerin Açıklıyor herşeyi Sana elveda…
Benden Kaçırıyorsun Gözlerini cesaret edemiyorsun Duygularını Açıklamaya Yalan Yok benşm hayatımda Sana Elveda!
Sen şarkılarımda Ne bi Prens Olabilirsin Neden Şiirlerime Destan Olabilirsin Sen Sadece yalan Sevgilerin yalan insanı Olursun YALANCI!
Benden uzaklarda yaşamaya Alış Artık, Sana Kalmadı kalbimde bir ışık, Sana yeni Yılışık Sevdalarında Mutluluklar Diliyorum…
Sen Benim için Bir ışık Değilsin Sen Sadece Bir ışığın Yansıması olmuşsun hayatımda, Sana Değil Sana Verdiğim Zamana Acıyorum…
Yalnızlığım kalıcı Olsada Beddualarım hem Seninle Olucak, O Vicdanın Asla rahat Durmucak geceleri Kabusun Gündüzleri Yürüdüğün Yollarda Lanetin olucam!!!
Tugbam sitesinde en güzel 2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa 2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa Delikanlı Sözler 2012 2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa
Delikanlılık Aso Giyinip Tesbih çekmekle Olmaz Yiğidim! Delikanlı Adam önünü iLikLer büyüklerinin Elini Öper Sevdiğine Yanlış yapmaz!
Delikanlı Sevdi Birkere Gönül Dinlermi Dert Dinlermi itirazları! Delikanlı Sevmiş Birkere Acı Çeksede belli Etmez Sevdiğine Bakar güler Delikanlı iŞte Sevdiğinin Dibinde.
biz bu alemde adamın BEYNİNİ patlatır,kafasında ateş yakar,anüsünü havaya uçurur, hastaneye gidememesi için ayaklarını YIRTAR,kafasını koparır, YETMEZMİŞ GİBİ KALBİNİ SÖKER kendimize \”TAKARIZ\”, çünkü biz delikanlıyız, kalpsiziz beah
Biz Ne Delikanlılar Gördük, Alemde şekil yapamaya Çalışıp El Aleme rezil Olan…
Der Delikanlı Benim Gibi Sevemez her Sevende Benim Gibi Delikanlı Olamaz Gülüm…
Biz Sevgimizi Delikanlı Gibi Gösterir geleceğimizi Harbi Sözler üstüne Kurarız…
Tesbih Sallıyorsak Alemi biliyorsak Güzelide Seviyorsak Alem Bizi izliyor demektir…
Yazdım Hayatını yeniden oyna Koçum Senin Gibi Adamlardan oLmaz Oyun Biz Çizeriz Şeklinizi, Şekil yapmayın Budur En iyisi.
. BİZ YIKILMAZ SEVGİLERİN SARSILMAZ TAŞLARIYIZ ANLIMIZDA BELA YAZAR GÖNLÜMÜZDE SEVDA DELİCE SEVMEYİ BİLİRİZ UNUTMAYI ASLA….!!!
Hayatı öyLe bir yaşaki,Hayat seni KISKANSIN.ÖyLe bir Sevki,öLüm Sana ACISIN.öyLe Bir doSt oLki, DoStun oLmayanLar UTANSIN
Ne kolumda kelepce, ne yanımda gardiyan,ne gönlümde zulüm,ne ensemde ölüm,o gün yanlızca sen olcaksın gülüm
aldanma hayatın cılvelerıne hersey bahane ,görünüsüm serseri ama gönlüm sahane
BeN SiGaRa TiRyaKiSi DeğiLiM SiGaRa iÇeRKeN DüŞüNDüĞüMüN TiRYaKiSiYiM.
KRAL GİBİ YASAYIP KOPEK GIBI ÖLMEKTENSE KOPEK GIBI YASAYIP KRAL GIBI ÖLURSÜN
YaK BiR SiGaRa VeR GeRiYe DöNmEz BeNiMLe öLMeYeN DüŞüNCeLeR BöLMeZ YaK BiR SiGaRa VeR YiNe DöN GeL
Nic£ d£LikanLıLar g0rdük kolunda Kız ceßind£ £man£t arkasında sürü.. Raconu
CeplerDe ResmimiZ aLemDe iSmimiZ”
“YiğitliK VurmakLa, aĞalıK VermekLe oLuR
Géçici HéVés DéğiL.. Hak éDéNé NéFés oLurum
Bizim sözümüz dosta tatlı düşmana kurşundur namerte hançer merte candır canımız dosta feda düşmana beladır dostluğumuz yücedir ne alınır ne satılır öümünedir
Biz delikanlılığımızı ihtimaller üzerine kurmadikki ihanetler yüzünden yıkalım Bir yola Girmişiz Ucunda Ölümmü Bilinmez… Bizim Kitap`ımızda Verilen sözden Dönülmez. Benim Vücudum Kalkan Sana Mermi Değmez.. Ben Aşığım Gülüm Benden Önce Ölünmez..!
MekanSiziz Kanka SaLLa yak Bi Cigara Vur Saga KariymiS KizmiS KolPa hepSi birer geLip gecici Dalga
Bizim rahat edemediğimiz yerde kimse istirahat edemez.. bu dünyada herşey biter ama ŞEREFSİZ bitmez bizde sabah olmaz bizde güneş doğmaz biz isyankarız kızım bizimle dost olmak size yakışmaz
Beni BiR ” ALLAH’IM BiR’de DOST’Larım BiLSin , GeriSi İLerLeSin!! biZ gEceLErE MAhKUm oLSayDıK gÜnDüzLerE HaKim OlAmAZdIk Ne DaVaMiZi AnLaYaCaK BiR KiZ BuLaBiLDiK NeDe BiR KiZin İsTeDiGi KaDaR BaSiT OLaBiLDiK
Süslü aşk kelimeleri yok bisde bakışımız yeter gerçekten sevene… YaNLıZLıK ßeNiM saLTaNaTıMDıR , aCıLaRLa d0Lu haRaBeMde ” kRaLLaR giBi YasıYoRuM..!!
YAŞAMAK İÇİN YALVARMADIK , ÖLMEK İÇİNDE YALVARMAYIZ..! , Dün Cnm oLan Yarm,Düşmanm oLamz bnm!HatırLarı hep sorulr,slmları alınır..Sildiklerm vrdr Bir de!Adları anıLmz,sadce BedduaLarımdr
Bu alemde raconu şahıslar koymaz.Bu alemde bir racon vardır,şahıslar uygular Bir silahım olsaydı, bir silahım … Yoksulluğu şakağından, Kaybetmeyi kalbinden, ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum
ßiZ Bu aLemDe ÇaydanlıĞa KaN KoyaR ßıçakLa KarıştırırıZ DosT DeriZ CaN VeririZ aNcaK DosT uNutunCa öLürüZ
ECELE SÖZLÜ , ÖLÜME NİŞANLIYIZ , TESADÜFEN GELDİK , MECBURİ YAŞIYORUZ Dumanımda o vardı, sigarayı bıraktım; kadehimde o vardı, içkiyi bıraktım; rüyalarımda o vardı uyumayı bıraktım; baktım ki onsuz olmuyor, yaşamayı bıraktım
Meyhaneden masam kaldırıldı,karakoldan defterim dürüldü,savcı kalemimi kırdı,darağacına tesbihm asıldı,sevmek bu kadar suçsa beni asın razıyım Serseriyim sokaklar evim, serseriyim adam gibi severim, bana bir adım gelene ben on adım giderim.Dinle cici kız dinle zannedersinki serseri ağlamaz, serseri bi kayboldumu onu kimse bulamaz, şimdi anlıyorsunya, şehirlerin asi kızı hiç kimse serseri gibi sevipte aşık olamaz
Tek tesellim kadehler başka birşey istemez ssahoş etsin yeter ki rakı şarap fark etmez..
TopLumdâ Hép îtîLîrîz SanmaKî ßunâ îSteKLiyiz, ßîz SadeCe SêvdiKLêrimizin éSériyiz..!!
Tugbam sitesinde en güzel Ölümle İlgili Sözler 2012 sizler için hazırlandı . Buyurun Kısa Ölümle İlgili Sözler 2012 Ölümle İlgili Sözler 2012 Ölümle İlgili Sözler kısa
Ölümle İlgili Sözler 2012
Sen Ölümü Bile Göze Aldığım Sevgili, Sen hayatımı Hiçe Saydığım Sevgili, Sendin Beni Bırakıp Giden Zalim Sevgilim..
Feryadima sahit gökteki yildizlar gelinlik kefenii giyiyorum, kabrime melekler gösyasi döküyor unut beni be can ölüyorum …
Gönül bu ne dert dinler ne keder sadece sözlerin yeter ölmem için güLüm!
Kimler Geldi Kimler Gecti Hayatımdan, Sen yaşam Gibi Geldin Ölüm Gibi Gittin Yanımdan..
Ayrılıktan Zor belleme öLümü Gülüm Ben Seninle Hayatı Sevmişken neden bana bu zuLüm?
Seni Dinlerken Severdim hayatı ve hayatın renklerini sen gidince anladım ızdırab ve ölümün çilesini…
Sevmek seninle yaşamak isterdim seni yazıp seni çizmek isterdim hayatıma, şimdi sadece ölümü düşünüyorum sensizliğimde..
Biz Ne hayata bağlı kalırız Bu Alemde Neden Hayat Bizi Yaşatır bu Alemin içinde, öLümle Arkadaş Olmuş gecelerimiz Biz gecelerin Adamıyız.
Yarınsız sabahlarımın, tatlı rüyaları olsaydın keşke, sadece yarınlarımda yeni ölümler getirdin bana..
Ne Derdime Çaresin Ne Geleceğime Vesile, Senin iÇin öLürüm her gece…
ÖLüceksem Senin için ÖLürüm Yaşarsamda Senin için yaşarım gülüm, Senin için yaşarken öLmeyide severim..
Gitsemde kalbim seninle, gülsemde göyaşlarım ağlar içimde, hatıraların içinde ağlarım her gece ölüm bile güzel gelir sensiz geçirdiğim günlerde..
Hayatımın bir anlamı vardı, gözlerimin bir rengi vardı, sevdamın bir adı vardı, Ölüm hepsini Aldı Gittin ya öldüm gülüm…
Çaresizlik vurdu bedenimi, sensizlik bitirdi düşüncelerimi, güzel hayallerim yarıda kaldı, ölüm gibi geldin gittin sevdiğim..
Ölüm ile ilgili düşüncelerimsin, sen benim yaşama sebebim ve ölüm sebebim olucak tek varlıksın sevgilim..
Hayatı Seninle buLmuşken öLümü Seninle Yaşadım neden böyle OLdu insafsız Neden!
Nefessiz kalmamak için sevdim gözlerini üşümemek için tuttum ellerini, ağlamamak için inandi saf duygularım sana, ya sen ? ölüm’ü emanet ettin gittin bana…
ÖLüm Kalbime işliyor her gece sen benden gittin gideli!
Yaşarken ölmek böyle birşey olsa gerek seni sensiz yaşarken bana attığın yalanlarla ızdırap çekerken ölümü yaşamak böyle birşey olsa gerek!
Toprak Olarak geldik Toprak oLarak Göçeceğiz Bu yalan Dünyadan..
Hani Sevenler Vardır birbirine yeminli, hani yeminli insanlar vardır birbirine sevdalı, keşke ölüm olmasaydı bizde yaşasaydık Bu Aşkı…
Sevenler Gece öLürmüş derler ya bebeğim ben senin için ne gece ne gunduz oluyorum her saniye senin için hayata küsüyorum!