Posts Tagged ‘vücutta’

Vücutta benlerin çoğalması

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Vücuttaki benler çoğalırsa ne olur?
Vücutta benlerin çoğalması

Vücudunuzdaki benler çoğalıyor mu? benlerin neden çoğaldığını ve tedavisini hep birlikte öğrenelim.

Vücudumuzdaki her kahverengi kabarıklık ‘ben’ değildir. Derinin rengini veren melanin maddesini yapan hücrelerden oluşanlar ‘ben’ olarak adlandırılıyor. Benlerin nasıl oluştuğu bilinmiyor, bir kısmı doğumsal olabiliyor. Sonradan ortaya çıkanlarda özellikle genetik yapıya ek olarak ultraviyolenin, yani güneşin etkisi çok büyük oluyor.

Vücuttaki tüm benler tehlikeli değil ve tehlikeli olanları iyi bir gözlemcinin fark etmemesi de mümkün değil. Sürekli tahrişe uğrayan bölgelerdeki benlere özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bunlar kemer ve sütyen hizasına rast gelen, ayak tabanı ile avuç içinde ve cinsel bölgelerde bulunan benlerdir.

Benler;

1- Kozmetik nedenlerle
2- Giysi ve takılarla sürekli tahriş oluyorlarsa
3- Malin melanoma dönüşme ihtimalleri varsa cerrahi olarak çıkarılırlar.
Tedavi için ilk olarak ne tür bir benin söz konusu olduğu tespit edilmeli. Bazı deri lezyonları ilaçla tedavi edilirken, benlerin çoğu ancak kesilerek çıkarılıyor. Bunun için de mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Çıkarma işlemi için ise benin çevresine iğneyle lokal anestezi yapılıyor ve işlem gerçekleştiriliyor.

Genelde benler çıkarılınca kanser olunduğuna inanılır, oysa benin tamamının vücuttan atılmasının bir zararı bulunmuyor. Ama ben, vücut üzerinde dururken kesilir, koparılır ya da takılıp düşme gibi nedenlerden dolayı koparsa, bu tehlikelidir.

Ne tip benler bulunuyor?

# Konjenital benler: Doğumda veya yaşamın ilk birkaç haftasında oluşurlar. Küçük (1,5 cm), orta (1,5 – 20 cm) veya büyük (20 cm) olabilirler. Büyük konjenital benler üzerinde yaşam boyu melanom gelişme riski yüksek olduğundan, plastik cerrahi girişimler ile çıkartılmaları gerekir.
# Displastik benler (clark nevüs): Çoğunlukla ergenlik çağında oluşur, ailesel olabilirler. Tek veya çok sayıda, düzensiz, keskin olmayan sınırlı, kahverengi, siyah veya kırmızı lekeler şeklindedirler. Klinik olarak erken evre melanomdan veya gelişme evresindeki olağan edinsel benden ayırmak oldukça güçtür.
# Olağan edinsel benler: Çocukluk çağından erişkin çağa kadar herhangi bir yaşta oluşur, belli bir gelişim süreci izledikten sonra dururlar. Bazıları da yaşlılık çağında kaybolur.

Malin melanom nedir?

Derinin rengini veren pigmenti oluşturan melanosit denilen hücrelerin yapısının bozulup, kontrolsüz olarak aşırı çoğalması ile oluşan deri kanseri tipidir. Malin melanom, dünyada görülme sıklığı en hızlı artan kanser türüdür. Nedeni kalıtımsal mekanizmalar, kimyasal etkenler ve yaşam biçimi değişiklikleri gibi çeşitli sebepler olsa da, en önemli nedeni yoğun ultraviyole ışınına maruz kalınması. Tedavideki gelişmeler gittikçe artsa da, savaşabilmek için en önemli silah; korunmak ve erken tanı.

Malin melanom önce deri yüzeyinde büyür, sonra derinin derin tabakalarına geçer. Tümör derinliği 1,5 mm’i geçmişse (kan ve lenf damarlarının bulunduğu deri tabakasına ulaşmışsa) %40 olasılıkla vücut içinde yayılmıştır. Erken tanı konulmuş malin melanomda iyileşme oranı %100’e yakındır. Malin melanom her yaşta ortaya çıkabilir, ancak en sık 20 – 70 yaş arası görülür. Hastaların %25’i 40 yaş altındadır. Kadınlarda en sık diz altında, erkeklerde ise sırtta görülür.


Erken tanı hayat kurtarıyor

Her bireyin aylık periyodlarla kendi benlerini muayene etmesi çok önemli. Bu muayene sırasında saptanan bende asimetri, sınır düzensizliği, renk değişikliği (benin birden çok renk içermesi), belirgin büyüme, iltihabi reaksiyon ya da kanama cilt kanserine işaret edebilir. Erken evrede malin melanom asimetrik, açık – koyu kahverengi veya siyah renk gölgelenmeleri içeren, keskin olmayan sınırlı bir lekedir. Klinik olarak bu evrede yakalanması yaşamı kurtarır.
Melanomların çoğunluğu başlangıçtan itibaren melanom olarak başlar ve büyürse de bir bölümü daha önceden var olan benler üzerinde gelişir. Bu nedenle vücudumuzdaki benlerin yerini ve biçimini bilmemiz, üzerinde oluşabilecek herhangi bir değişikliği erken saptamamız için gerekli.

Son 15 yıl içinde malin melanom riski yaklaşık 2 kat artığı için yeni tanı yöntemleri de geliştirildi. Bunlardan biri de dijital dermatoskopi. Dermatoskopi deri yüzeyi mikroskopisidir ve benler ile pigmentli diğer lezyonların tanısında kullanılır. Bu yöntemde yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile incelenir. Dermatoskop, kulak muayenesinde kullanılan otoskoba benzer. Bu yöntemle vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonları belirlenir. Ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınır ve kaydedilir. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanır. Aynı zamanda dijital dermatoskop, bende izlenen şüpheli değişiklikleri matematiksel olarak hesaplayarak malin melanom riskini gösteren bir indeks de oluşturur. Bu indeks tanıda ve tedavinin planlanmasında yardımcıdır.

Malin melanomun çeşitleri

1- Yüzeysel yayılan malin melanom: Melanomların %70’i bu tiptedir. Bozuk para büyüklüğünde yassı plak şeklinde veya düzensiz keskin olmayan sınırlıdır. Kahverengi, gri, mavi, siyah ve beyaz olmak üzere çeşitli renkler birbirinin içine girmiştir.
2- Nodüler malin melanom: Tüm melanomların %15’idir. Derinlemesine büyüme hızı çok hızlıdır. Mavi, gri, kahverengi yarı küresel nodüllerdir.
3- Akral lentiginöz malin melanom: %7 oranında el – ayak ve tırnak çevresinde bulunurlar. Dış görünümü küçük yaşlılık lekesi (lentigo) benzeri siyah – kahverengi leke, yassı renkli nodül veya pigment (renk hücresi) içermeyen tümör şeklinde olabilir.
4- Lentigo malin melanom: Genellikle yaşlı kişilerin güneş gören yüz bölgesinde düzensiz, keskin olmayan sınırlı, ön planda siyah lekeler içeren, farklı kahverengi tonlarda lekelerdir.

Kimler risk altında?!

# Açık tenli, açık renk gözlü, kızıl – sarı saçlı, kolay bronzlaşamayan kişiler.
# Ailesinde deri kanseri, malin melanom olan kişiler.
# Anormal (atipik) görünümlü benleri olanlar.
# Ağır güneş yanıkları geçirmiş kişiler.
# Doğumsal çok sayıda benleri olanlar.
Bu kişilerin mutlaka rutin olarak dermatolojik kontrollerden geçmeleri gerekir.

Alıntı

Hangi Vitamin Suda Çözünür

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Suda Çözünen Vitaminler Hangileri

Suda Çözünen Vitaminler

Suda çözünen vitaminler: B grubu ve C vitaminlerini kapsar. Bu vitaminler, isimlerini ilk keşfedildikleri zaman kullanılan test tüplerinin üzerindeki B ve C etiketlerinden almişlardır. Sonraları, B vitamini içeren test tüplerinin içinde birden çok vitamin içerdiği tespit edilmiş ve daha sonra B1, B2, vb. vitaminleri diye adlandırılmışlardır.

Suda çözünen vitaminler vücutta depolanmaz. Böbrek yoluyla atılır.

alıntı