Posts Tagged ‘yalnızlıklar’

Aşkta Yarin Yoktur Sevgili !!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çağır beni çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım!
Adım adım büyür yalnızlık yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik!
Dur!Ne olur Sende gitme!
Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor.
Buradayım baksana karanlığın tam ortasında.
N’olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var.
Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum.
Off.. bu kadar mı zor sen bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince.
Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum “Anla artık anla!! seni seviyorum” diye.
Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali;
“gitme nolur gitme itirazlar elimde değil
yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil
düşerken son birkez yalana benimsin benim
yalansan yalanı severim elimde değil..”

Biliyormusun…..
“Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum..
Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var..
Lakin..
Yüreğime adım geçmiyor..
Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım..
Ama..
Yüreğine adı’mı astım..”

Gülümser ; Yunus YAŞAR

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yanı başlı bir sevda
Kuşkulu bir bekleyişle hükümlü
Gel desen bütün korkunç yargılar susacak
Katmerli günahlarda ezilecek zaman
Gel desen
Aşk anımsanmaz oysa
Yaşanır tıpkı şiirler gibi
Hep sen yüklü bir şarkı çalar kapımı ıslak akşamlarda
Kıskaç kıskaç daralır boğazımda gir diyemem
Yatılı bir yokluğun kalır içimde
Buruk ve sancılı
Sabah sabah sana bir şey söyleyeyimmi
Ben,ben oldum olası bir seni sevdim
Karaçam gözlerinin iz düşümü tam ortasında yüreğimin
Sevgilerim büyük olurdu
Evreni sığmazdı hasretliğim
Gel dinle beni
Ayrılığa yumukla yakınlaş biraz
Bir ilkindi sofrası dudaklarım sana kurudu
Tüm yargıları unut
Gel vede parçala yalnızlığı

Yoksa yoksa gelme dicem
Hep aynalarda kal dicem gülümser
Tutki usuma perçinlemişim seni
En ağır sevgilerle
Bakışların gözlerime günışığı neylersin
Bir şiirsin dilimde söküp atamadığım
En unuttuğum anda bile alıp başıma kaçışım sana
Kınadılar beni,kınadılar beni
Küfr etti anam doğurduğuna küfr etti

Yoksa yoksa gelme dicem
Hep böyle aynalarda kal dicem gülümser
Tutki otuz tonluk kantarlar tartmıyorlar yalnızlığımı
En sevdiğim antalyaya tokatlıyor ağıtları poyratça
Piri reis vapuruna yüklendi bu akşam liman dolusu umutlarım
Mersin açıklarında olacak sabaha
Seni arıyacak ve ben otel bonjurda gözlerini desenliycem duvarlara
Bakışlarında bir ikinci baharı yazacak takvimler
Yüreğimde, yüreğimde öyle büyüdükü hasretin ağrı dağı kadar

Öyle deme yar unutmak ne mümkün
Gözleri bağlı dolap atları gibi döndü durdu yokluğun
Dur diyen yok bilen yok gitti gelmez trenlerindeydi yetişini
Ogün bugündür küstümdü sokaklara kala kaldım kan bulanmış kuytularda
Yalnızlıklar bana ben sana aşina
Bir türlü alışamadım yok oluşuna

Haberin ola haberin ola
Beklentiler bulvarında sana deyin ne varsa silip süpürdü zaman
Bir bostan korkuluğu bedenim kaldı yitiversen devrilir
Bu yirminci şiir serkin tahta tabaklara işlemişim
Süzme balı dudaklarından taşan tüm anaçutkuları
Konya kaşıklarında asılı adı konmamaış sevdaların yaşmağa
Tüm güneyim tanığımdır
On şiir yazsam dokuzu seni anlatır

Kim ne derse desin
Adresimdir yüreğin
Herkes bilsin istiyorum
Sevmenin böylesini
Yoksa yoksa gelme dicem
Hep böyle kal dicem aynalarda gülümser
Tutki yüreğimi zor zapediyorum yokluğunda
Ellerine kavuşmasam bir bıçak kesimi kalıyorum zamanla
Bazen gelirsin düşlerime
Aynalara düşerdi güzelliğin safinaz
Bütün günahlarını kabulleniyorum Uzaktanda olsa
Gül biraz, gül biraz